Zıplanacak içerik

cerenimoo

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

cerenimoo tarafından postalanan herşey

  1. ''keşke ölümüne sevmeseydim seni''...
  2. hava güzel sar(l)ak bu aralar buralarda biliyormusun...böyle ücretsiz açık hava tiyatrosu veriyorlar her gün...kaçırmakta bize yaraşmaz tabi...tiyatronun adı da '********** intikamıyla yanışı'... kendinden şizofrenik iki karakter çıkarmış bir ********* intikamı ile yanışını konu alıyor... geçen senaryonun rezilliğini vurdum senaristlerin yüzüne...dediler ki 'evet senaryo kötü ama keşfettin diye sevinme'...ben de şöyle cevap vereyim diyorum ne dersin..;keşif,keşfetmektir...ben keşfedilesi bir zekaya ihtiyaç duymadım ki bu oyunda...çünkü türbünden ne **tan senaryodur bu diye bağırınıyordu zaten seyirciler...
  3. tabi ya bilmem mi... ama onların rolünü iyi yapıyorsun... bir rudya ile sarak ta aksatıyorsun....
  4. sevgili,saygı değer(inanabilcekmisiniz...) sara k...rudya mı deseydim yoksa... herneyse...ikisi de aynı bedende birleşmiş zaten...adları farklı olsa da... az biraz isimlerin kişiliğiyle de oynanmaya çalışılmış...biri kendini adrenaline hayran bıraktırmış... biri de altında veyaut geçmişinde bazı yaşanmışlıkların barındırdığı onursuz bir gururla nefreti oynamış adrenaline... fakat üzgünüm senaryoda da oyuncularda da iş yok..maske dikimi de sağlam olmamamış...baksana maske altından belli sarakın sar(l)ak beyni... şimdi rudya(sara k) oyunun perdesini kapatalım da,bir dinlenmeye bırakalım kendimizi...ben de kapıda bilet satmaya çalışıp yeni seyirciler toplayayım gelecek senaryon için... yeni nikin ne olcak gıs...daha provakatör birşey bul da iyi iş yapsın bir dahakine...
  5. cerenimoo şurada cevap verdi: KaTliVaCib başlık Güncel Konular
    bir ben, bir insansız şehir vardı yenişehir istasyonunda, trenin rayda bıraktığı seslerin izleri duruyordu bir de gecenin ortasında, simit ayran satan büfe de kapanmıştı. öyle yorgundum ki, öyle üşümüş, öyle aç, öyle yalnız... saati geçmiş banliyö trenini gereksiz olasılıklarla bekleyerek ve nerede konaklayacağımı düşünerek bir uçtan bir uca dolanırken arkamdan gelen sesle irkildim. dokuz on çocuk hepsi erkek, alüminyum kutu dolu çuvalı sürterek geliyorlardı, öyle arsız, öyle kirli, öyle güzel dokuz on çocuk. beni önemsemediler, biri olsun yüzüme bakmadı bile. iki çocuk öpüşmeye başladı, sonra diğerleri yaşamlarında ilk kez öpüşüyorlarmışcasına acemi ama ürkmeden, benden, şehirden, birbirlerinden çekinmeden üstelik. bir ara birkaçı yanlarındaki battaniyelerini geçirdiler kafalarına, soğuğun etkisini azaltmak içindi sanırım. biliyorum ki insanlar tarafından tasarlanmış bir düzenin tasarım hatası olarak varoldukları dünyada kendileri gibi birilerine sığınıp, yeryüzünde gezinirken birbirlerinin dudaklarında bildikleri ama bulamadıkları sıcaklığı arıyorlardı. her adımlarında geride kalan yaşamlarında horlanmış olmaya karşı başkaldırışlarını soylulaştırmak, varlık ve yokluk arasındaki o ince çizgide yürüyüşlerini sürdürebilme kavgasıydı dudaklardan alınan güç, bir birlik tokalaşmasıydı. atacakları her adımda geleceğin onlar için gelmeyeceğiydi, tükenişin geciktirilmesiydi, şehirdeki dengesizliğin bir dengesiydi aynı düzeye getirilen iki çift dudak. biliyorum ki anlamsızlığın kurallaştırıldığı, aşkların katledildiği bir dünyada yaşamlarındaki soru işaretlerini azaltmaktı tek amaç. her şeyin yanıtını bulmak bu kadar kolay, yalın olmalıydı belki de kazanmanın veya kaybetmenin, doğru veya yanlışın olmadığı bir dünyada. şehre ve kendime baktım, yaşamımı sorguladım. sığındığım evimi, sığındığım kaygılarımı, gitarımı, kitaplarımı, kasetlerimi, ailemi, dostlarımı, otel odalarını, yalnızlığımı süzdüm içimde. bir yığın soru sorabilirdi insan kendine, kendini afyonlayacak bir yığın yanıt da bulabilirdi. insanı uysallaştırmanın bir deneyimi mi bu bizim için, bizim adımıza kurgulanan yaşam? yoksa yeniden kurgulasak her şeyiyle, başka bir aşk, başka bir dünya yaratır mıyız en baştan? ÖMER GENÇER...
  6. cerenimoo şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Şiir Forumu
    Varlığın sırları saklı senden benden Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne de ben Bizimki perde, arkasında dedikodu, Bir indi mi perde, ne sen kalırsın ne de ben Bir sır daha var çözdüklerimizden başka Bir ışık daha var bu ışıklardan başka Hiç bir yaptığınla yetinme; geç öteye Bir şey daha var bütün yaptıklarından başka Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz Kuklacı Felek Usta, kuklalar da biz Oyuna çıkıyoruz birer ikişer, Bitti mi oyun sandıktayız hepimiz Adam olduysan hesap ver kendi kendine Getirdiğin ne götürdüğün ne? Ben şarap içersem ölürüm diyorsun İçsen de öleceksin, içmesen de!
  7. bu yazıda futbolun eleştirilen yanı spor dışı bir ego haline gelmesi... ki futbolla içli dışlı olanlar çokta iyi bilir bunu...hiç mi kaçan golden sonra,hakemin yanlış veya doğru kararlarına tepkide ya da verilmeyen ofsayt kararında '**** oğlu ****' diye bağırmıyorlar...onlar çoktan benimsemiş esasında insanoğlunun özünü...
  8. cerenimoo şurada bir başlık gönderdi: Havadan Sudan Konular
    **** geldik, **** gideceğiz bu dünyadan... Ya tamamen kara cahil, eğitimsizilikle yoğurulup sömürülen bir **** olacağız.. Ya biraz uyanık, işini bilen takımından ama yine de **** oğlu **** olacağız.. Ya hem uyanık hem hırslı emniyet şeritlerinde araba kullanan **** olacağız.. Ya eğitimli, teoride bilinçli ama hala sömürülmeye hazır alışveriş merkezi ***** olacağız.. Ya "bu kadar öküzün arasından kendime bir seperator ayırdım zeki insanlala birlikte" diyen bir **** olacağız.. Ya gezip öğreneceği varsayılırken gittiği yerde sadece alışveriş yapıp, kendi hayatına birşey katmayan **** olacağız.. Ya bu kadar öküzün içine bir öküz de ben yetiştireyim diyen üreme arzusu dolu bir **** olacağız.. Böyle mi olmalı yahu? Yani bu kadar **** olmak yerine belki koyun olmak bile daha iyidir. Hiç değilse koyun fazla açgözlü, fazla hırslı bir ****** değildir. Ama bence en güzeli daha insan, daha meraklı insan, daha egolarını dizginlemiş insan olmak. Yani; -Yetinmeyi bilen (biliyorum diyeceksiniz ki "yetinseydik gelişme olmaz televizyon icat edilmezdi" s...tirin gidin oradan) -Öğrenmeye meraklı (yani pembe diziler yerine birkaç yeni bilgiye dair birşeyler okuyan, yeni birsey öğrenince uygulayan, mutlu olan) -Hayatını gözden geçirip yenilemeyi bilen (yeni deneyimleri uygulayan, salt bildiğiyle değil, yeni öğrendiğiyle de iyi geçinen) -Kendi saklı dünyasını oluşturup içine saklanmayan (yani yüksek zeka sahiplerinin aralarında kümeleşip hayattan kopmamaları gereği) -Sorgulayan; hayatı, etrafını, kendini sürekli sorgulayan (toplu güdümlere körü körüne inanıp durmayan) insan olmak Ha bu kadar kötü mü gerçekten **** olmak? Eğer ************* memnun olmanı sağlayacak bir ortam verildiyse sana neden kötü olsun ki? Yani; -Emniyet şeridinden gidip kahvede gururla "kerizler hala bekliyordur ama ben burada çayımı içiyorum" diyorsan.. -"Ramazanda içki içmem günah" abi deyip geri kalan 11 ay **** gibi içip, çok içebilmenle öğünüp, övgü alıyorsan.. -Futbol denen rezillik hakkında her zaman bir fikrin var ve bulunduğun ortamda tartışmalarda yeralabiliyorsan.. -Karına kızına bakanı öldürmeyi planlarken, başkasının karısına kızına laf atıp "abi ne fırlamasın" diye pohpohlanıyorsan.. -Alışveriş merkezlerinde robot gibi sisteme borçlanırken evine gelen diğer ******** "yeni plazman süper" diyorsa.. -Anadolunun bir yerinde okuyanı, gelişmek isteyeni dövüp "aferin iyi yaptın o anarşiste" diye takdir topluyorsan.. -Kabadayılıkla, silah gücüyle şekillenen TV dizilerinde ölen dizi kahramanına mevlit okutup, hayranlık topluyorsan -Gücünün yettiğini herkesin içinde ezip, yetmediğine saklı gizli yalakalık edip "delikanlı çocuk" diye anılıyorsan.. -Kocanı aldatıp, mahalledeki öğretmen Aysel'i evine gelen nişanlısı yüzünden "o****"lukla suçlayıp, onaylanıyorsan.. -Dedikodu yapıp "hoş sohbet", baskasının hakkını yiyip "uyanık", kuralları çiğneyip "iş bitirici" olarak kabul ediliyorsan.. neden ********* kötü olsun ki Bir tek gerçek mutluluktan nasibini alamazmışşın, amaaaaaan boşver. Zaten mutluluğun ne olduğunu, hatta kendi egona tapmak dışında kendine saygı duymanın ne olduğunu bilmiyorsun ki sorun olsun bu durum... (ALINTIDIR...)
  9. gim ne yapıyoo...
  10. kızdıram ben madem...
  11. cerenimoo şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    evet... admin yavaş yavaş imha ediyor mesajlarını....
  12. cerenimoo şurada cevap verdi: kusadali_emix başlık Havadan Sudan Konular
    made in den önce ben...
  13. cerenimoo şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    yok be kırlangıçım... rahatsız bir **** vardı demin burda... admin yetişti herhalde... gerçi biz tartışır gibi durmuşuz ama,ilan edelim o zaman.... kırlangıçı seviyorum....
  14. cerenimoo şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    özelimden ulaş bakalım sen bir bana....
  15. cerenimoo şurada cevap verdi: arman başlık Havadan Sudan Konular
    bas git len bu forumdan....
  16. Fransa'da Direniş Kazandı, Eylemler Sürecek! Fransa'da CPE'ye (ilk iş sözleşmesi) karşı mücadele zaferle sonuçlandı. Cumhurbaşkanlığı yasanın geri çekildiğini açıkladı. Açıklamaya göre yeni bir yasa için çalışmalara başlanacak ve bu tasarıda gençlerin iş bulmasını kolaylaştıracak hükümler olacak. Ocak ayında Fransa Başbakanı Dominique de Villepin'in yasa taslağını açıklaması ile başlayan direnişte işçi sendikaları ve öğrenci örgütleri "geleceksizleştirme" saldırısı olarak tanımladıkları bu yasaya karşı birleşmiş, CPE direnişi Fransaya yayılmıştı. Şubat ayında tüm Fransa'ya yayılan protesto gösterileri ile ivme kazanan direniş etkisini giderek arttırmıştı. Binlerce lise ve üniversite öğrencisi aralıksız protesto gösterilerine başlamış, eylem süreci üniversitelerin ve liselerin işgal edilmesi ve ders boykotlarıyla taçlandırılmıştı. 7 Mart'ta işçilerden, öğrencilerden ve toplumsal muhalefetin diğer bileşenlerinden oluşan yaklaşık 1 milyon kişinin katıldığı eylemler örgütlenmiş, 9 Mart'ta Sorbonne Üniversitesi işgal edilmiş, Mart ayı boyunca işgal eylemlerinin sayısı artmıştı. CPE'ye karşı eylemler giderek militanlaşmış polis şiddeti de dozunu arttırmıştı. 28 Mart'ta Fransa'nın 250 merkezinde 3 milyon kişi CPE'ye karşı sokakları işgal etti. İlan edilen genel greve katılım oranı Fransa'da gündelik yaşamı işlemez hale getirdi. 31 Mart'ta Jacques Chirac'ın yasanın resmi gazetede yayınlanacağını ilan etmesinden sonra öğrenciler sokakları yeniden işgal etti ve etlemlerde çatışmalar yaşandı. 4 Nisan'da 28 Mart'taki kitleselliği aratmayan bir diğer eylem düzenlendi. 6 Nisan günü işçi sendikaları ve öğrenci örgütleri ortak bir bildiri yayınlayarak yasa koşulsuz olarak geri çekilmedikçe eylemlerinin durmayacağını açıkladılar ve hüküete yasanın geri çekilmesi için süre verdiler. 10 Nisan günü başbakan bir açıklama yaparak yasanın 8. kısmında ( gençlerin kolaylıkla işten çıkarılmasını sağlayan bölüm) değişiklik yapılacağını açıkladı. Bu açıklama aylardır gerçekleştirilen direnişin ilk zaferi oldu. Hükümetin bu kararı üzerine bazı öğrenci sendikaları işgallerin (iki ay boyunca yaklaşık olarak 4000 işgal gerçekleşti) durdurulması çağrısında bulundular. Ancak henüz bu çağrı karşılığını bulabilmiş değil. Değiştirilecek olan 8. kısmın yeterli görmeyen bazı öğrenci örgütleri yasanın tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini ve aynı zamanda önceki yıllarda engellenememiş olan CNE adlı yasanın da kaldırılmasına dönük örgütlenme çağrısı yaptı. Sud-Etudiant adındaki öğrenci örgütü, yaptığı açıklamada tüm haftayı eylem günü ilan ederek karayollarını, tren garlarını, önemli ulaşım noktalarını yeniden işgal edileceğini duyurdu. Ve polisler tarafından dövülerek komaya giren ve hala hastahanede yatmakta olan arkadaşlarına karşı sorumluluklarını unutmayacaklarını belirtti. (ALINTIDIR...)
  17. çok iyi etmişsin...ilerde günlük yazma nedeni bizler olalım....

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.