cerenimoo

Fransa Günlüğü 16 Ocak 2006 CPE Yasasının Taslağı Açıklandı Fransa Başbakanı Dominique de Villepin, 26 yaşın altındaki gençleri ve 20 kişinin üzerinde eleman çalıştıran şirketleri ilgilendiren CPE ( ilk iş sözleşmesi) adlı yasa taslağını açıkladı. Bu yasaya göre işe girecek olan gençler imzalayacakları sözleşme ile 2 yıl deneme süresine ve bu süre boyunca hiçbir gerekçe gösterilmeksizin işten çıkarılmayı kabul etmiş olacaklar. Yasa tasarısının kamu oyuna duyurulmasının ardından sendikalar yaptıkları açıklamada bunun geleceksizleşmenin adı olduğunu söylediler. 17-19 Ocak CPE’ye Karşı İlk Tepkiler 17 Ocak’ta UDF ( Demokratik Fransa İçin Birlik) adına açıklama yapan François Bayrou hükümetin hazırladığı yasa için “ gençler için kesin bir geleceksizlik sözleşmesi” açıklaması yaptı. 19 Ocak’ta ise on ikinin üzerinde politik gençlik ve öğrenci örgütleri bir araya gelerek yasanın geri çekilmesi için bir birlik oluşturma kararı aldılar. 24 Ocak CPE’ye Karşı Yapılacak İlk Eyleme Çağrı CFE-CGC haricindeki tüm işçi sendikaları ve UNEF, UNL gibi öğrenci sendikaları 7 Şubat’ta gerçekleştirilecek olan protesto gösterilerine çağrı yaptı. UNI adlı öğrenci sendikası ise CPE’nin karşısında olmadıkları yönünde açıklama yaparak eylemlere katılmayacaklarını belirtti. 7 Şubat CPE Muhalifleri sokaklarda CPE adlı yasanın mecliste oylanacağı gün tüm Fransa’da protesto gösterileri düzenlendi. İşçi ve öğrenci örgütlerinin çağrıcılığında gerçekleşen ve yaklaşık 400 bin kişinin katıldığı gösterilerde, meclise yasanın kabul edilmemesi çağrıları yapıldı. 9-27 Şubat CPE Kabul Edildi CPE ulusal mecliste yaşanan yoğun tartışmalar ardından 7 Şubat gecesi kabul edildi. Bunun üzerine özellikle Paris, Rennes ve Lyon gibi büyük şehirlerde binlerce lise ve üniversite öğrencisi aralıksız protesto gösterileri düzenlemeye başladı. 1 Mart 13 Üniversitede Boykot Hükümetin geri adım atmaması üzerine öğrencilerin eylemlerin şiddeti de giderek arttı. 10’ın üzerindeki sol öğrenci örgütleri üniversitelerde işgal ve boykot kararı aldı. Paris, Toulouse’da Fransa Cumhurbaşkanı’nın CPE’nin yanındayım diye açıklama yaptığı saatlerde öğrenciler üniversitelerde işgaller gerçekleşiyordu. 7-8 Mart Protestolar Şiddetleniyor 7 Mart’ta yaklaşık bir milyon işçi, öğrenci ve çeşitli sol örgütlerin katıldığı protesto gösterileri gerçekleşti. 20’nin üzerinde üniversite işgal edildi. Polisle öğrenciler arasında çıkan çatışmalarda birçok öğrenci gözaltına alındı. Üniversite işgallerinin artması üzerine Eğitim Bakanı tüm fakültelere yazı göndererek dikkatli olunması gerektiğini uyarısında bulundu. 9-10 Mart Güvenlik Önlemleri Arttı 9 Mart günü İçişleri Bakanlığında düzenlenen toplantı ardından açıklama yapan bakan Sarkozy güvenlik güçlerinin hiçbir şekilde taviz vermeyeceğini açıkladı. Bu açıklamanın ertesi günü işgal tehlikesine karşı güvenlik önlemlerinin had safhaya çıkarıldığı hatta eğitime ara verildiği Sorbonne Üniversitesi yaklaşık 500 öğrenci tarafından işgal edildi. 68 Mayıs’ından sonra Sorbonne’un yeniden işgal edilmesi öğrencilere büyük moral verirken, ülke genelinde işgallerin artmasını da sağladı. 13 Mart Öğrenci eylemleri hız kesmeden devam etti. 13 Mart’ta College de France’ı işgal eden öğrenciler polisin düzenlediği operasyon ile çıkartılabildiler. 14-15-16 Mart Protestolar ve İşgaller sürüyor On ninlerce üniversite ve lise öğrencisi CPE’nin geri çekilmesi için yeniden sokakları doldurdu. Paris’te 120 binden fazla kişinin katıldığı gösteriler gerçekleşti. Paris’te yolları kapatan öğrenciler ile polis ve jandarma güçleri arasında çatışmalar yaşandı. 16 Mart günü Fransa’da 84 üniversiteden 64’ü ve onlarca lise işgal edildi. 18 Mart Nation Meydanında Çatışma CPE’ye karşı eylemler ertesi günlerde de devam etti. Nation meydanında toplanarak yürüyüşe geçen eylemcilerin önü polis barikatı ile kesildi. Bir süre sonra polisin eylemcilere gaz bombaları ile saldırmasına eylemciler taşlar, şişeler ve molotof kokteylleri ile karşılık verdi. Çıkan çatışma sonucunda bir eylemci ağır yaralanarak komaya girdi. Olayların ardından bir araya gelen sendika liderleri eğer yasa geri çekilmezse genel greve gidileceği uyarısında bulundular. 20 Mart Otuzun üzerinde işçi ve öğrenci sendikası bir araya gelerek 28 mart Salı günü genel grev kararı ve bu günü eylem günü olarak ilan ettiler. Bu karar üzerine Başbakan Villepin “yasaya bir şans verilmesi gerekiyor” diyerek serzenişte bulundu. 21 Mart Liselilerin İsyanı CPE’ye karşı gerçekleştirilen eylemlere lise öğrencilerinin de katılımlı büyük oldu. Fransa’da tüm liselerin yarısına yakını ya işgal edildi ya da gerçekleştirilen boykotlar ile eğitim durduruldu. Tüm Fransa’da hayatın durma noktasına geldiği eylemler sonucunda Başbakan diyalog çağrısını yenilemek zorunda kaldı. 24 Mart Fransa’nın çeşitli bölgelerinden gelen yaklaşık 500 öğrenci temsilcisi bir toplantı yaparak yasa geri çekilene eylemlere devam kararı aldılar. 28 Mart Üç Milyon Fransız Sokakları Doldurdu 28 Mart günü Fransa’nın 250 şehrinde yaklaşık 3 milyon kişi CPE’ye karşı yürüdü. Paris’te 700 bin, Marsilya’da 250 bin, Bordeaux’da 120 bin, Lille’de 80 bin, Nantes’da 70 bin, Grenoble ve Rennes’de 60 bin, Lyon ve Pau’da 40 bin kişilik kortejler kuruldu. Genel greve kamuda çalışanların katılımının % 40’lara, özel sektörde ise % 25’lere varması sonucunda hayat neredeyse durma noktasına geldi. Gösterilere katılımın bu derece yüksek olmasını lise ve üniversite öğrencilerinin kamu ve özel sektörde çalışanlarla birebir diyalog kurması ve sürekli olarak sendikalarda yürütülen azimli faaliyetler ile açıklayan Fransız basını, 95 yılından bu yana katılımın en fazla olduğu eylemlerin bu sene gerçekleştiğini vurguluyor. Gerçekleştirilen gösterilerden sonra öğrenciler hiç vakit kaybetmeden ertesi güne buluşmaları kestiler. 29 Mart Bugün Fransa’nın bir çok şehrinde öğrenciler yeniden sokaklardaydı. Özellikle Lyon’da yolları kapatan öğrenciler ile polis arasında çatışmalar yaşandı. CPE’ye karşı daha şiddetli eylemler gerçekleştirmeye çağrı yapan radikal örgütler, CPE’ye karşı oluşan hareketin giderek sendikaların kontrolü arlına girmekte olduğu uyarısında bulundular. 31 Mart 31 Mart Cuma günü Fransa'nın bir çok şehrinde öğrenciler yine sokaklardaydı. Jacques Chirac'ın yasanın resmi gazetede yayınlanacağını ilan etmesinden sonra Paris, Toulouse, Nancy gibi şehirlerde öğrenciler yeniden sokakları işgal ettiler, çatışmalara girdiler. Sabahın erken saatlerinden itibaren başlayan eylemler gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürdü. Paris'te saat 9 sularında toplanan yaklaşık 500 kadar liseli tren garını işgal ettiler.Aynı saatlerde Marsilya'da öğrenciler ve öğretmenler okul önünde protesto gösterileri yaparak derslere girmediler. Montpellier'de liseliler saat 13:00'de şehir postanesinden topladıkları yaklaşık 3000 imzayı cumhurbaşkanına gönderdiler. Aynı saatlerde Strasbourg'da ise öğrenciler tramvay yolunu trafiğe kapatıyorlardı. Akşam saatlerinde Paris'te toplanan öğrenciler Meclis'e doğru yürüyüşe geçti. Buna karşılık polis ve jandarma ekipleri barikatlar kurarak öğrencilerin yürüyüşünü durdurmak istedi. Polisin gaz bombaları ve plastik mermiler ile saldırması ardından çıkan çatışmalar gece boyunca sürdü. Benzer bir şekilde bir çok şehirde çıkan çatışmalar ertesi gün sabaha kadar devam etti. Eylemlere devam eden öğrenci ve işçiler 4 Nisan günü için büyük bir eylem gerçekleştirme kararı aldılar...

söylersem itiraf etmiş olurum ki zaten....

kalavyee baknabsan birşeylter yazıtolarlar işte..ne etrsinler...

beni anlamış gördüm...

hey üstteki!seni görmeyi istedim bugün,nerede....farketmez....

'neyi değiştirirdiniz'i değil de 'neyi değiştirdiniz?'i tartışsak ya biraz... sanki elimizde materyal kalmamış gibi hayallerden bahseder olduk hep... saygılar...

izzet yıldızhan benim birşeyim değil... ama kendileri halkın herşeyi olduğunu söylüyorlar.... diren..

hehey...sevdim gı seni...böyle bir resmi yazışma karşıtısın sen de benim gibi... de get hade gözüm görmesin seni...

özlediğim niko'ya gelsin... ne kadar özlediğim çiçek sayısından belli...

neyseji bının lüfür etmedifi belli olıtopr

hoşgeldin arkadaşım... nikin pek yordu gerçi beni ama... hoşgelmişsin bir kere...öyle uzaktan meraba diyenlerden olma sende emi..?gel konuş,kaynaş...şöyle bir dışlıyalım seni....

yaklaşımlarıyla da foruma birçok insan kazandırmıştır kendileri... özellikle oyunlar başlıgında karşılastıgım arkadaşım mine,sağolsun elinde kolonyayla çok sıcak bir şekilde karşılıyor herkesi... mine için özel söyleyeceğim en anlamlı şey şu olur sanırım;özelimi ilk paylaştığım arkadaşım...arkadaştan öteye hissettiğimden belki bana bu ilki yaşatan dostum...

olumsuz yanların bile gözüme olumlu geldiği forumdaki tek arkadaş... patavatsız...ama olmasa bu kadar sevmezdim... cadı...ama en fazla ona yakışıyor... katılmadığım fikirleride olsa arada bir beni o fikirlere katmayı beceren yine sadece o... foruma ilk geldiğimde kimdir yav dedim bu,admin'in kızımıdır,yavuklusumudur nedir..?her bir yerden çıkıyor,bela...dedim kendi kendime...hatta hafiften bir tavlama işine de gireyim ki kurtulayım bu 'deli' den dedim... ama gene o tavlamış sanırım,çok sonradan anladım.... meyd in törki... yapılabilecek en iyi yapım zannederim...

MAVİ SAKAL 1979 senesinde TARSUS AMERİKAN LİSESİ'nde öğrenci olan Murat Tümer (Davul), Kaan Altan (Gitar), Tibet Ağırtan (Gitar, Vokal) tarafından kuruldu. 1984 yılında grup elemanları üniversite eğitimlerine devam etmek için İstanbul'a gelerek müzik çalışmalarını sürdürdüler. 1984 - 1992 seneleri arasında Türkiye çapında birçok solo konser düzenleyen grup aynı zamanda uluslararası Çeşme ve Antalya festivallerinde de konserler verdi. MAVİ SAKAL "ÇEKTİR GİT" adını verdiği ilk kasetini 1992 yılında piyasaya çıkarttı. Albüm grup üyeleri tarafından Boğaziçi Üniversitesi Stüdyolarında kayıt edilmişti. Mavi Sakal ilk albümleri ile hayran kitlesi toplamayı başardı. Bunun üzerine 6 ay sonra stüdyo'ya giren MAVİ SAKAL 1993 Şubat ayında "MAVİ SAKAL 2" yi piyasaya sürdü. Albümün açılış parçası "ŞAŞKIN" çok kısa sürede tüm radyo ve televizyonlarda boy göstermeye ve listeleri zorlamaya başladı. Bunun üzerine plak şirketleri "MAVİ SAKAL 2" yi CD olarak piyasaya sürdü. Bu yayımlanan ilk Türk ROCK CD'si oluyordu. Grup 1993 Nisan - Mayıs aylarında 35 konserlik bir Türkiye turnesi gerçekleştirerek 116.000 izleyiciye ulaştı. Aynı zamanda albümün hit parçası "ÇEKTİR GİT" tüm radyolarda ençok istek alan parçaların arasına girerek grubu listelerde üst sıralara çıkartıyordu. 1993 yılının Aralık ayında MAVİ SAKAL bir açıklama yaparak solistleri Tibet AĞIRTAN'ın gruptan ayrıldığını ve müzik çalışmalarına tek başına devam edeceğini açıklıyordu. Uzun bir sessizlik döneminden sonra MAVİ SAKAL davulda Murat TÜMER, gitarda Kaan ALTAN birlikteliğine 1996 Ekim ayında vokalde Genç Osman YAVAŞ, bas gitarda Andy WAND'un katılımı ile yeni bir şekil verdi. Grup elemanları 8 aylık provalar sonucunda Temmuz ve Ağustos aylarında stüdyo'ya girerek "İKİ YOL" adlı single'larını ve "KAN KOKUSU" adını verdikleri üçüncü albümlerini hazırladılar. Albümün yapımını TÜMER & TÜMER üstlenerek dünya standartlarında bir yapım ortaya çıkartmayı amaçladı. Kayıtlar Finlandiya'da FINNVOX Stüdyoları ile Londra'da Batman, 007 Goldeneye, Evita, The Saint ve Les Miserables gibi dünyaca ünlü film müziklerinin kayıt edildiği CTS stüdyolarında gerçekleştirildi. MAVİ SAKAL "KAN KOKUSU" adını verdiği albümünde STATUS QUO, MOODY BLUES, JOSE FELICIANO ve BRIAN JOHNSON (AC/DC) gibi dünyaca ünlü sanatçılara sayısız platin ve altın plak kazandırmış, üç Grammy sahibi bir prodüktörle, PIP WILLIAMS ile çalıştı. Aynı zamanda ikinci prodüktör, WALTARI ve STRATOVARIUS gibi önemli heavy metal toplulukları ile altın plaklar kazanmış MIKKO KARMILA albümde 5 şarkının prodüktörlüğünü ve ses mühendisliğini üstlendi. Gruba Hammond Org'da Finli sanatçı PATE KIVINEN ve kontrbas'da bir başka Finli JUHO MARTIKAINEN eşlik etti. Aynı zamanda albümün üç parçasına MOODY BLUES topluluğunun piyanisti BIAS BOSHELL katkıda bulundu. Grubun eski solisti Tibet AĞIRTAN albümde geri vokallerde MAVİ SAKAL'a destek verdi. MAVİ SAKAL 97/ KAN KOKUSU'da ayrıca senfonik parçalarda Londra Senfoni, Londra Filarmoni ve ST.Martin In The Fields orkestralarından seçilen 40 müzisyenden oluşan LONDON SESSION ORCHESTRA gruba eşlik etti. Senfonik parçaların orkestrasyonu PIP WILLIAMS tarafından yazılırken, orkestra organizasyonu yine konunun uzmanı ISOBEL GRIFFITHS tarafından yapıldı. Büyük orkestranın şefliğini GAVYN WRIGHT yaparken JAMES SHEARMAN yönetti. Senfoni kayıtları JAMESS COLLINS tarafından gerçekleştirilerek mixler İngiltere'de Chapel Studios'da yapıldı. MAVİ SAKAL 13-14 Aralık 1997 tarihlerinde STATUS QUO grubunun davetlisi olarak Londra WEMBLEY ARENA'da iki konser verdi. MAVİ SAKAL albümle aynı adı taşıyan İKİ YOL adlı parçanın klibini Amerika'lı genç yönetmen CHARLES RICHARDS ile 15 - 18 Ekim tarihleri arasında çekerek Kasım ayında düzenlenecek ve grubun uluslararası projelerinin açıklanacağı basın toplantısı ile müzikseverleriyle buluştu. Grup 1998 senesinde DORITOS sponsorlugunda ‘KAN KOKUSU’ adini verdikleri albümlerinin Türkiye turnesine çikarak 32 ilde konserler verdi. Mavi Sakal 1999 senesinden beri birkez daha sessizlige gömülmüstü... (ALINTIDIR...) Değeri gerçek değer taşıyan gruplardan gerçekten....

gürültücü gençler konusunda sana çok katılıyorum..şu zevk almış rolüne büründükleri müzik... ama şu da var ki foo fighters ın bunlardan biri olduğunu düşünüyorum...inan şarkılarını bazen ayırt edemiyorum..o kadar benzer sesler kullanıyorlar ki....

Kazım Koyuncu---narino... çok güzel şarkı bu ya...hey hey ben deli oldum deli...

bi bilesen ne kadar çneli bişi yazafıghımı...

'Hayat herşeye gebe demişti' biri... doğru... ne olacağı belli mi olur...gerçi buralarda kalmak için neden çok ya...gene de...

başlık şaştı...

ben söylersem hayal edemediğim hayalime ihanet etmiş olurum...