Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

DrNuranEstetik

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    22
  • Katılım

  • Son Ziyaret

DrNuranEstetik tarafından postalanan herşey

  1. vay be ne kadar çok yanlış biliyor muşuz.
  2. Teşekkürler faydalı bilgiler olmuş. bu forumu seviyorum
  3. bunları uygulamak gerek çünkü kilo aldıktan sonra depresyona giriyoruz )
  4. Güzel bilgi olmuş. Teşekkürler..
  5. Başında bir ekmek kır yeminini boz yak bi sigara daha ))
  6. İkisi arasındaki farkı çok iyi anlatmışsınız teşekkürler..
  7. Aşırı Terleme Sorununa Son Alanında Uzman Doktorlar, Aşırı Terlemenin sürekli devam etmesi ve kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyuta gelmesi halinde bir hastalık olarak değerlendirdiklerini belirtmişlerdir. Aşırı Terleme hastalığı, toplumumuzun yüzde birinde gözlemlenmektedir. Bu rahatsızlıkta vücut ısısını düzenlemek için vücudumuzda bulunması gerekenden daha fazla ter oluşmasıyla ortaya çıkmaktadır. Aşırı terleyen bölgeler genellikle; avuç içleri, koltuk altları, alın ve ayak tabanlarıdır. Aşırı Terlemeyle beraber vücuttaki bakteri üremesi kolaylaşacağından rahatsızlık verecek düzeyde bir kokuya neden olur ve fiziksel, sosyal hayatı olumsuz etkiler. kaynak: drnuran-estetik
  8. Saç dökülmesinin pek çok sebebi vardır. Günde ortalama 100-150 tel saç dökülmesi normal kabul edilirken daha fazla saç dökülmelerinde gereken takip yapılmalı, problemin tespiti ve tedavisine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Genel olarak saç dökülmesinin sebepleri, genetik sebepler, çeşitli hastalıklar (androgenik alopesi, troid hastalıkları, yüksek ateş, demir eksikliği, çeşitli enfeksiyon hastalıkları, mantar hastalıkları) , çeşitli ilaçlar (kanser ilaçları, bazı doğum kontrol hapları), stresli yaşam, dengesiz beslenme, uygunsuz saç bakım ve kozmetik ürünlerinin kullanımı olarak sıralanabilir. Saç mezoterapisinde amaç saç dökülmesini durdurmak, mevcut saçın kalitesini arttırmak ve yeni saç çıkışını aktif hale getirmektir. Bu yöntem tüm dünyada saç dökülmesini önlemek için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu tedavi saçlı deriye direk olarak özel iğnelerle, belli aralıklardaki seanslar şeklinde uygulanır. Yaklaşık 10 seans gereklidir. Seanslar haftalık, on beşer günlük ve aylık periyotlarda uygulanır. Mezoterapi yönteminin diğer klasik ilaç tedavilerine göre üstünlüğü ilaçların düşük dozlarda bölgesel kullanılmasıdır. Ayrıca yan etki riski yok denebilecek kadar azdır, etkin ve kalıcı sonuçlar alınmaktadır. kaynak: drnuran-estetik
  9. Gıda İntolerans Testi Daha sağlıklı ve uzun bir ömür için dengeli ve doğru beslenmenin önemi çok büyüktür. Polikliniğimizde gıda intolerans testinizi yaptırarak nasıl beslenmeniz gerektiği konusunda bilgi sahibi olabilirsiniz. Gıda İntoleransı Nedir? Yediğimiz ve sağlıklı olduğunu düşündüğümüz birçok besin, vücudumuzda olumsuz etkiler yaratıyor olabilir. Örneğin çok sağlıklı olduğunu düşündüğümüz bir yumurta eğer vücudumuz tarafından sindirilemiyor ise, vücudumuz bu yumurtanın içindeki proteinlere karşı tepki vermeye başlar. Bu olumsuz etki “Gıda İntoleransı” olarak adlandırılır ve vücutta kilo almadan, birçok kronik rahatsızlığa kadar olumsuz etkilere yol açar. Gıda intoleransı nasıl oluşur? Besinlerin yenmesi ve vücudumuzdan atılmaları arasındaki süreçte besinler sürekli bir parçalanmadan geçerler. İlk olarak ağızda parçalanmaya başlayan besinler, daha sonra mide asitleri ve hareketleri ile belli bir kıvama gelir ve bağırsağa geçerler. Bağırsaktaki çeşitli enzimlerin etkisiyle bu besinler en küçük parçalara kadar ayrıştırılırlar. Besinlerdeki proteinler, bu ayrışma esnasında daha küçük parçalara, yani amino asitlere bölünür ve kana karışarak vücutta gerekli yerlerde kullanılmak üzere yolculuklarına devam ederler. İyileşme oranları: York Üniversitesi tarafından yapılan bu heyecan verici araştırma 5000 hastanın katılımıyla gerçekleşti. Araştırmaya katılan hastalara ilk olarak “York Testi” uygulandı. Hastalar, York Testi sonucunda IgG antikorları üzerinden tespit edilen problemli gıdaları hastalar beslenmelerinden çıkardılar. Bu hastalardan %75’i 3 hafta içinde ciddi oranda iyileşme gösterdiler. İyileşme gösteren hastalıkların bazılarının oranı şu şekilde oldu: Gaz ve şişkinlik şikayetleri (91%) Mide Sorunları (90%) Genel ağrılar (88%) Kolit (88%) Kronik Yorgunluk (87%) Ürtiker, Kaşıntı (84%) Romatizma (74%) Bu istatistikler şu gerçeği açıkça ortaya koymuştur ki, yediğimiz ve masum zannettiğimiz bir gıda, yıllarca bize büyük rahatsızlıklar yaşatmış olabilir. kaynak: drnuran-estetik
  10. Polikliniğimizde, ozon uygulamaları uzman doktorumuz Dr. Melih Alömeroğlu tarafından yapılmaktadır. OZON NEDİR? Ozon oksijenin kimyasal bir akrabası olan ozon (O3), atmosferde yüksek enerjiye sahip güneş ışınlarının normal oksijen molekülüne (O2) çarpmasıyla ortaya çıkan oksijen atomlarının (O) diğer oksijen molekülleriyle (O2) birleşmesi sonucu meydana gelir. Ozon yaşamın bize geri verilmesidir. Ozon gazı, tıpta hastalıkların tedavisinde 150 yıldan fazla zamandır Avrupa, Latin Amerika ve Amerika’da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ozon ile günün stresini atma, rahat uyuma, kronik yorgunluğundan kurtulma, başta kanser kalp hastalıkları, mantar, iyileşmeyen yaralar, diyabet, astım, damar tıkanıklığı, Multipl skleroz, Alzheimer, Parkinson gibi nörolojik hastalıklara, hepatit ve AIDS’e bağlı problemlere, sağlıklı yaşlanmaya çözümler aranıyor. OZON TEDAVİ UYGULAMALARI MAJOR YÖNTEM : En yaygın kullanılan bu metotla 50-200 ml kan alınarak, dozu belirlenmiş ozonla karıştırıldıktan sonra tekrar kişiye geri verilmesidir. MİNOR YÖNTEM : Kişiden alınan 2-5 cc kan, belirlenmiş dozda ozonla karıştırılarak kas içine enjekte edilir. SUBKUTAN : belirlenmiş doz ve hacimdeki ozon gazı ince uçlu bir iğne ile cilt altına enjekte edilir. VÜCUT BOŞLUKLARINA OZON GAZI VERİLMESİ : Rektal – Makat yoluyla, vajinal ve kulak yoluna püskürtme ile ozon verilir. EKLEM İÇİNE OZON GAZI VERİLMESİ: Eklem rahatsızlıklarına uygun bir iğne ile belirli dozda ozon gazının eklem içine verilmesidir. OZONLANMIŞ ÜRÜNLERİN KULLANILMASI: Ozonlu su, ozonlu yağ gibi ozonlanmış sıvıların haricen sürülmesi şeklinde uygulanır. KİTLE VEYA LEZYON İÇİNE VEYA ETRAFINA OZON UYGULAMASI OZON SAUNA UYGULAMALARI : Transdermal ve ısı artırarak cildin nemlendirilmesi sonucunda buharlı bir ortamda tüm cilde ozon emdirilmesi yöntemidir. OZON TEDAVİSİ İLE VÜCUTTA NASIL DEĞİŞİKLİKLER OLUR Daha temiz daha yumuşak ve daha yumuşak bi cilt sağlar. Hücre ve dokulara giden kan dolaşımını hızlandırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Enjeksiyon hastalıklarına karşı direnci artırır Damarları yeniler,tansiyonun düzenlemesini sağlar. Kan ve lenf sistemini temizler Eklem ağrılarını ve kas rahatsızlıklarını iyileştirir. Hormon ve enzim üretimini normale döndürür. Beyin fonksiyonlarını ve hafızayı kuvvetlendirir Depresyon ve sıkıntıyı ferahlatıcı özelliği vardır. Depresyon kaynaklı gerginliği gidermeye yardımcı olur. YARA VE YANIK TEDAVİSİNDE OZON TERAPİ Mikropsuz ve temiz yaralar elde etmek için ozonun dezenfektan (mikrop temizleyici ) özelliğinden, Dolaşımını düzenleyerek ,kılcal damarları geliştirerek ve kanın kıvamını azaltarak,yaralı dokunu oksijenlenmesini,kanlanmasını ve beslenmesini arttırarak, iyileşmesini hızlandırıcı etkisinden faydalanırız. Ozon şu tür yara ve yanıklarda kullanılır: Diabet yaralarında, Enfekte olmuş iyileşmeyen yaralarda, Uzun süre yatmaya bağlı ortaya çıkan bazı yaraların (dekubitus ülserleri) da, Dolaşım bozukluklarına bağlı bacaklarda ortaya çıkan ciddi yaralarda, Çeşitli nedenlere bağlı cilt enfeksiyonları, alerji,egzamalarda, Ameliyat öncesi ve sonrası zor iyileşen yaralarda ve, Yara izlerinde başarıyla kullanılmaktadır DOLAŞIM BOZUKLUKLARI VE DAMAR TIKANIKLIKLARINDA Ozon tedavisinin 40 yıldır en çok kullanıldığı alanlardan birisidir. Dolaşım bozukluklarındaki ozon tedavisinin başarısı ,yapılmış bir çok sayıda tıbbi çalışma ile kanıtlanmıştır. Dolaşım bozukluklarında ozon tedavisinin şu etkisinden faydalanırız: Damarların cidarında bulunan düz kasların gevşemesini sağlayarak,damar içi basıncı azaltır ve bu özelliği ile Hipertansiyonun tedavisinde yer alır. Dokuların yeniden oksijenlenmesini ,kılcal damarların yeniden oluşmasın ve dokunun kanlanmasını arttırır. Kanın pıhtılaşmasının dolayısıyla da kıvamını azalmasına daha akışkan hale gelmesini ve aynı zamanda damarlardaki tıkacın erimesini sağlayarak Damar Tıkanıklıklarının tedavisinde kullanılır. Damar sertleşmesine neden olan cidardaki yağ ve kalsiyum plaklarının yıkılmasını sağlayarak,damar sertliğinin tedavisinde kullanılır. GRİBAL HASTALIKLARDAN KORUNMADA OZON Ozon bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu sayede vücudumuz daha önce baş edemediği hastalık etkenleriyle mükemmel mücadele edebilir hale gelebilir. Bu özellik,ozonun uzun yıllardan beri çok iyi bilinmekte olan bir etkisidir. Ozon terapi yapılmış bir kişide artık son derece zinde ve sağlıklı olan bağışıklık sistemi vücuda zararlı olabilecek her türlü etkeni kolaylıkla saf dışı eder. Dolayısıyla ozon tedavisinden sonra grip virüsü size yine bulaşabilir ama aşılandığınızda meydana gelen olaylara benzer bir şekilde bağışıklık sistemi derhal harekete geçecek ve virüsü yok edecektir. Üstelik aşıdan da daha mükemmel bir şekilde. Zira size buluşan grip virüsün aşılandığınız virüsle akrabalığı bulunmayabilir ve bu yüzden,aşılandığınız halde yine gribin bütün belirtilerini aynı şiddette yaşayabilirsiniz! Ancak ozon tedavisinden sonra vücudunuz hangi virüsle karşılaşırsa karşılaşsın bağışıklık sisteminiz virüse karşı etkinlikle savaşacak ve vücudu virüsün istilasından koruyacaktır. KANSERDE OZON TERAPİ TEDAVİSİ Nobel ödüllü sahibi bilim adamı Dr. Otto Warburg,kendisine Nobel ödülü kazandıran çalışmalarında; Kanserin temel nedeninin oksijensiz yaşam (tümör hücresinin oksijensiz yaşama-anaerobik yeteneğinde olduğu,normal hücreler oksijene gereksinim duyan-aerobik- yaşam) olduğu,Vücuttaki`onkojen`ler (yani tümör yapan genler)in;stres,kirlilik,radyasyon yanında oksijensiz gibi faktörlerle uyarılarak kanserin başlayabildiği,oksijen eksikliğinin,kanserin yayılmasını kolaylaştırdığı, kanser hücrelerinin , oksijen açısından zengin bir ortamda varlıklarını sürdüremediği, yeterli oksijen sağlandığında ise tümör dokusunun beslenmesinin bozulduğu ve tümör hücrelerinin öldüğü, Ozonun, direkt tümör hücrelerini öldürücü etkisi (oksidasyon – yakıcı –etkisi) yanında tamamlayıcı olarak bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi olduğu tespit edilmiştir. Kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerini engelleyici ve kemotererapi –radyoterapi tümör üzerindeki öldürücü etkilerini artırarak tamamlayıcı tedavi olarak oldukça başarılı bir şekilde kullanıldığı saptanmıştır. CİLT VE SAÇ HASTALIKLARININ TEDAVİSNDE OZONTERAPİ Bölgesel kan dolaşımını artırır. Kan, lenf ve deri hücrelerine nüfus eden ozon sayesinde dokuların iyileşmesi ve kendini yenilemesi hızlanır. Cilt hastalıklarının tümüne ve virüs (uçuk, zona),bakteri,mantarı öldürdüğünde bunların sebep olduğu deri enfeksiyonlarında, Akne,frokül,akne gibi cilt lezyonlarında, Egzama, sedef, kurdeşen gibi kaşıntılı ve döküntülü alerjik cilt hastalıklarında, Erkek ve kadın tipi saç dökülmelerinin önlenmesinde, kepeklenme, yağlanma, saçkıran gibi hastalıklarda, Ter kokusu önlemede ozon tedavisi oldukça başarılıdır. KOZMETİKTE OZON TERAPİ Yaşlılığa bağlı kırışıklıklarda… Ameliyat ve yara izlerinin (skar, keloid)düzeltilmesinde, Yüzdeki izler göz kapakları ve torbalarının giderilmesinde, Karın, göbek, basen ve kalça yağlarının eritilmesinde ve bel inceltilmesinde, Kadınların korkulu rüyası olan SELÜLİTte ozon tedavisi ile nerdeyse tama yakın düzelmeler ile geleneksel tedavilerden daha etkili olduğu saptanmıştır. Ozon tedavisi, hücre oksijenlenmesini baz alarak, cilt hücrelerini oksijen ile temizlemeye yönelik etki eder. Kozmetolojik ozon uygulamaları diğer ozon tedavi yöntemlerine ilave olarak, direkt cilt altına ozonenjeksiyonlarının (OZOMEZOTERAPİ) yanında OZON SAUNA verilen bir kabın içerisinde gerçekleştirilir. Ozon, buharın cildin üst epiderm tabakasına kadar girip o bölgenin oksijen iledolmasını sağlayarak,dokusal kan dolaşımını aktive eder. Ciltte biriken yağ asitleri ile etkileşerek yağ zincirlerinin kırılmasına ve vücuttan atılmasını sağlayarak, al yuvarların oksıjen taşıma kapadıtesini artırarak, kılcal damarlardan kan akımının düzelmesini sağlayarsak, yağ dokusu hücrelerını n metebolizmaları normale döndürerek etki eder. Ozomezoterapi klasik mezoterapi yöntemlerinden daha başarılı ve kalıcı etkiye sahiptir. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE OZON TERAPİ Sık enfeksiyon geçirenlerde ve kanser riski altında olanlarda bağışıklık sistemini güçlendırmek gerekir. İmmün modülatör (Bağışıklık Sistemini Düzenleyici) olarak, düşük ve orta dozlarda verildiğinde organizmanın kendi direncini (immün sistemi)aktive etmektedir. Mikropları öldürme mekanizmalarından birisi olan FAGOSİTOZ olayını hızlandırır ve kolaylaştırır. Savunma hücrelerinin(özellikle beyaz hücreler)sayısını artırır. Savunma hücreleri tarafından salgılanan İNTERLÖKIN adı verilen savunmayı sağlayan maddenin vücuttaki yapımını arttırır. MİDE VE BAĞIRSAK HASTALIKLARININ TEDAVİSİNDE OZON TERAPİ Gastrit ve ülserin tedavisinde iltihaplı bağırsak hastalıklarında (Ülseratif Kolit, Crohn,Proktit ve diğer Kolit çeşitleri ile spastik kolon gibi)ozon tedavinin çok yararlı olduğu kanıtlamıştır. KRONİK YORGUNLUK VE STRES TEDAVİSİNDEN OZONTERAPİ İş hayatında stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluk oksijen eksikliğine neden olur. Oksijen yetersizliğine damarlar, beyin, kalp, eklemler, omur ilik ve akciğerlerde kireçlenmelerle fonksiyon bozuklukları meydana geliyor ve hastalıklar ortaya çıkıyor. Çağımızın hastalığı KRONİK YORGUNLUK SENDROMU`nda kişiler yorgunluk gerektirecek bir iş yapmadığı halde, sanki tonlarca yük taşımış gibi kendini yorgun ve bitkin hissetmekten ve kıpırdayacak güçleri kalmayacak hale gelmektedir. Türkçede “canlı cenaze sendromu ‘’ olarak tanımlanan bu hastalık son yıllarda her geçen gün daha çok sayıda insanı pençesine almaktadır. Kronik yorgunluk sendromunun tedavisi oldukça güçtür. Kronik Yorgunluk sendromu ve strese ozon tedavisinin etkileri ; Ozon stres hormonu olarak adlandırılan adrenalinin vücutta yıkılmasını sağlayarak stresimizin azalmasını, Kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin aktivasyonu ile genel iyilik hali ve kişilerin daha enerjik olmalarını, Soluduğumuz hava ve besinler ile aldığımız gıdalardaki, insanı zehirleyen atıkların arındırılmasını, Kaslarda oksijen miktarının artarak biriken ve yorgunluğa neden olan laktik asitin giderilmesini, Oksijen yetersizliğinden dolayı aksayan organ ve hücrelerin çalışmasının yeniden başlatılmasını, Hücre ve dokulardaki enerjinin artmasını, beyin hücrelerinin fonksiyonlarının iyileşerek hafızanın güçlenmesini sağlar ANTİ AGİNG VE OZON TERAPİ Sağlımızı kaybetmemizin nedeni çoğunlukla hücrenin işleyişi sırasında oluşa atık (serbest radikal) maddelerdir ki, bunlar vücuttan yeterli süre ve miktarlarda atılmadıklarında zararlı maddeye (toksinlere )dönüşürler. Sağlıklı yaşlanma ve genç kalabilmeyi hedefleyen ozon tedavisi ile uzun yıllar gençliğimiz korumak ve dinç kalmanızı sağlamak elinizde! Bu amaçla yapılması gereken çok şey var elbette. İşte bunlardan biridir `ozon tedavisi ` Anti-aging `te amaç yaşlanmayı mümkün olduğu kadar yavaşlatmak ve vücudun bir bütün olarak sağlıklı yaşlanmasını, fiziksel olarak da sağlıklı olmayı sağlamaktadır. Antiaging’ten amaçlanan tüm etkileri Ozon tedavisi ile sağlamak mümkündür. Ozon sayesinde oksijenin dokular tarafından saha iyi kullanımı sağlanır, bağışıklık sistemi harekete geçirilir bunu takiben vücudun kendi antioksidanları ve serbest radikallere karşı savaşan diğer hücreleri de aktive olurlar. Hücreler de tıpkı nisanlar gibi solurlar. Bunun için hücre seviyesindeki ortamda oksijen moleküllerinin bulunası şarttır. Yaşlanma nedeniyle uzun süredir yeterince oksijenlenmeyen hücreler ozon tedavisinden sonra artık fonksiyonlarını daha yüksek oranda gerçekleştirilebilmektedir. Ozon yaşlanmayı önleyici etkilerin yanı sıra fiziksel dayanıklılığını ve yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır. Cildin kendisini yenilemesini sağlar. DETOKS VE OZON TERAPİ ABD Çevre Koruma Ajansı verilerine göre yiyeceklerimizde 3000’den fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Yağ dokunulmazlarda depolanan toksinler ve kimyasallar, ilaç artıkları, suni kimyasallar ve gıda koruyucular sağlıklı doku ve hücreleri yok ederler. Bu durum hem birçok hastalığın hem de yaşlanmasının sebebidir. Ozon ile detoks toksinleri vücuttan uzaklaştıran bir tedavidir. Ozon uygulama yöntemlerinden herhangi biri ve özellikle ozon sauna ile bu birikmiş toksin ve kimyasal maddeler deri yolu atılırlar. Soluduğumuz hava yediklerimiz ve içtiğimiz su toksinleri ve kirletici maddeler yavaşça vücudumuza girerler ve cildimiz vasıtası ile emilirler. Ozon tedavisi, üçüncü bir böbrek ve akciğer sistemi gibi çalışarak vücuttaki detoksa(zehirden arındırma işlevine)yardımcı olur. ZEKA VE HAFIZANIN GÜÇLENDİRİLMESİNDE OZONTERAPİ Birçok sebeple akciğerlerimizden kana geçen oksijen az olabilir ya da beyine giden oksijen ve kan akımı yetersiz olabilir. Ozon, hafızanın güçlendirilmesi konusunda büyük fayda sağlar. Elektronlarını kaybetmiş zararlı maddeler yani serbest radikaller buldukları dokularla birleşerek onların fonksiyonlarını yapamaz hale gelirler. Bu etki 30’lu yaşlarda başlar,40’lı yaşlarda artarak ilerler ve 50’li yaşlardan itibaren iyice çoğalarak fark edilen bir yaşlanmaya ve pek çok hastalığına neden olur. Serbest radikallerin beyin işlevlerini yavaşlatıcı etkili ozon tedavisi ile giderilebilir. Gelişimi sağlamak için ( Bedensel ve Zihinsel Engellilerde) fizik tedavilerle birlikte olumlu etki oluşturur. Öğrenciler Arasında yapılan bilimsel çalışmalarda spor yapan öğrencilerin daha zeki olmasının nedeni, egzersiz ile vücuttaki oksijenlenmeyi arttırmış olmalarıdır. Sınavlara hazırlanan öğrencilerde uygulanan ozon tedavisinin dikkati, konsantrasyonu ve belleği artırdığı, hafızayı güçlendirdiği gözlenmiştir. BAĞIMLILIK TEDAVİSİ VE SİGARA BIRAKTIRMADA OZONTERAPİ Ozon tedavisi: Sigara, Alkol, Uyuşturucu, Diğer bağımlılıklarda klasik tedavilere ilave olarak kullanıldığında, ciddi yoksunluk durumlarının daha hızlı ve etkin olarak ortadan kaldırılmasına izin verir. İştah düzelir, uyku normalleşir, kas ağrısı ve zehirlenme semptomlarının yoğunluğunda azalma gerçekleşir. CİNSEL FONKSİYONLARIN DÜZELTİLMESİNDE OZONTERAPİ Ozon tedavisi alanlarda kanlanmada ve oksijenlenmedeki artışın meydana getirdiği enerji artımı nedeniyle cinsel fonksiyonlarda artış gözlenmiştir. Cinsel Fonksiyonlarda Düzeltilmesinde Ozonterapi uygulanır. DOPİNG VE SPORCU PERFORMANSINDA OZONTERAPİ Sık sorulan sorulardan birisi de ‘’doping etkisi var mıdır veya sporcularda doping amaçlı kullanılabilir mi?’’ Buna doping demek doğru değildir, zira ozon, oksijenlenmeyi arttıran doğal bir tedavi yöntemidir. Sporcularda ozon tedavisi ile performans maksimum düzeye çıkarılmaktadır. Batıda özellikle Almanya’da iş adamları ve sporcular yoğun bir şekilde ozon tedavisi almaktadır. Ozon tedavisi alanlarının çoğunluğu sıklıkla ‘’yeniden doğmuş gibiyim, yerimde duramıyorum, birkaç saatlik uyku bana yetiyor, ağacı künden sökebilirim’’ ifadelerini kullandıkları görülür. DİĞER HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE OZONTERAPİ Ozonterapi uygulamaları aşağıdaki hastalıkların tedavisinde etkilidir. Karaciğer Hastalıklarında Böbrek ve Ürolojik Hastalıklarında Kas,Sinir,Kemik ve Romatizmal Eklem Hastalıklarında Nörolojik Hastalıklarında Solunum Sistemi Hastalıkları ve Astımda Kalp Hastalıklarında Kadın Hastalıklarında Göz Hastalıklarında Ağrı Tedavisinde
  11. Göğüs bölgesinden aşağıya doğru ayakları içerisine alan pnömatik bir hava tulumuyla uygulanan pressoterapi bir masaj yöntemidir. Terapi uygulamaya yarayan hava tulumu ve pnömatik bot vücut dinamiği dikkate alınarak dolatılmış özel programlar ile çalışmaktadır. Pressoterapi ile uygulama yapılan bacak, basen, popo ve diğer bölgelerde yavaşlamış lenfatik dolaşım ve genel dolaşım normale dönüştürülür. Dokularda birikmiş metabolitlerin, toksinlerin, doku aralarındaki yağların ve dolaşımdaki toksik yağ asitlerinin genel metabolizmaya kazandırılarak vücuttan kolayca atılması sağlanır.
  12. Fatburn (hareketli kondisyon aleti ) sağlık ve güzellik arayışının geldiği son noktayı temsil ediyor. Yaşamınızı keyifli, bedeninizi sağlıklı kılmak için fatburn ile günde 15 dakika geçirmeniz yeterli . Fatburn cihazı güçlü elektronik stepper etkisi ile menepoz sonrası kemik erimesini gerilettiği bir başaka deyişle kemik yoğunluğunda kayda değer artışlar sağlandığı bilimsel olarak kanıtlanmış ve desteklenmiştir. Düzenli kullanım ardından mutluluk hormonu (serotonin ve neurotroeeinc) ve büyüme hormonu(HGH-human growteh hormene ) salgılanmasını tetikleyerek geriye yaşlanmada çok önemli bir destek sağlıyor. Vücudun rahatlama gücünü artırıyor. 15 dakikalık FATBURN çalışması yaklaşık 1 saatlik fitness çalışmasına eşdeğerdir. Fatburn Etkileri; Kas gücünü arttırır . Esnekliği arttırır. Vücut uyumunu arttırır .
  13. Mekanik titreşim dalgaları fizyo terapide, selülit tedavisinde, cilt altı dokularının hareketlendirilmesinde ve vücudun şekillendirilmesinde oldukça etkilidir. Vibro Terapinin Kullanım alanları; Selülit masajı Sıkılaştırma masajı Rahatlama masajı kaynak: drnuran-estetik
  14. DrNuranEstetik

    Vakum Terapi Nedir?

    Selülit tedavisi ve bölgesel inceltme amaçlı uygulanmaktadır; dolaşımı hızlandırarak depolanan yağların parçalanması sağlar.. El masajı tekniklerinin tümü yararlarını sağlar. Cilt sıkılığını sağlamaya yardım eder. Lenf ve kan dolaşımını uyarır. Vücut hatlarını şekillendirir. Toksinlerinin giderilmesine yardım eder. Rahatlatır canlılık kazandırır. Endiksiyonlar : Selülit, lenf drenaj, rahatlatıcı masaj, ağır bacaklar ve yüz. Refleksoterapi Vakum Terapi Etkileri üç aşamadır. 1: Etki vakum: Cilt üzerinde yaratılan vakum terapi sayesinde selüliti esir alan lifleri kırar. Aslında selülit birikimleri örümcek ağına benzer bir yapı içerisinde korunmaktadır ve vakumlu emme gevşetme kopmalarına yardım eder. 2: Etki Hiperemi: Deri kıvrımları, yağın hücrelerine baskı uygulayan ve selülit nodüllerine parçalayan iki iç silindir arasında yuvarlanır. 3: Etki Hiperemi:Vakum terapi sayesinde bakım yapılan bölgelerdeki tüm dokuları tekrar oksijenlendirecek ve bu bölgeye yaşam getiren soluğu verecek olan bir kanlanma artışı (hiperemi) yaratır. Kişiye özel hazırlanan programları, lenf drenaj cihazı ve yosun uygulamaları ile vücuttan toksin ve ödem atımları sağlanarak tamamlanır. kaynak: drnuran-estetik
  15. Radyofrekansın Uygulama Alanları; Antiaging Selülit, çatlak Bölgesel yağlanma Yüzdeki sarkma ve deformasyonlar Vücuttaki sarkma ve deformasyonlar Saç dökülmesi Radyofrekans uygulaması radyofrekans dalgaları ile kontrollü ısı tedavisi olarak bilinmektedir. Radyofrekans dalgalarıyla vücuttaki su molekülleri ve iyonlar (sodyum, potasyum,magnezyum vb.) harekete geçirilir. Bunların hareketlenmesine bağlı olarak enerji açığa çıkar ve bölge ısınır. Radyofrekans su içeren bütün dokuları kontrollü bir şekilde çok derin dokulara geçmesine izin vermeksizin ısıtmaktadır. Çünkü Radyofrekans hücrelerdeki su moleküllerini harekete geçirmektedir. Bu teknoloji ile su düzeyi çok yüksek olan yağ hücrelerine ulaşılabilmektedir ve böylece yağ doku eritebilmektedir. Tedavi sırasında ısınan bölgede yağ hücrelerinin duvarları parçalanır, yağlar erimeye başlar. Eriyen yağlar dolaşımın artmasına bağlı olarak kan ve lenf yolu ile emilir ve vücuttan atılır. Ayrıca yaşlanmış ve yıpranmış kollajen doku parçalanır ve ölür. Bunların yerine vücut yeni kollajen üretimine başlar. Vücutta sıkılığı, gerginliği sağlayan dokuya bağ dokusu denir. Bu dokuyu oluşturan hücreler ise fibroblast hücreleridir. Oluşan ısı ile fibroblast aktivasyonu hızlanır. Sonuç olarak yağların erimesi, kolajenlerin çoğalması ve bağ dokusunun yenilenmesi ile incelme, zayıflama, selülitlerin yok olması, toparlanma, sarkıkların giderilmesi,kırışıklıkların yok olması sonucu doğar. Selülitin portakal kabuğuna andıran yumrulu ve pürüzlü görüntüsü çoğunlukla sertleşmiş cilt altı bağların ve birikmiş ödemin yağ dokusunu sıkıştırması ile oluşur. Radyofrekans teknolojisinin seçici ısıtıcı etkisi, cilt altı bağlara ve yağ tabakasına kontrollü ısı gönderir. Cilde, sinirlere ve kan damarlarına zarar vermeden derinin kollajen üretildiği dermis ve yağ dokusuna etki eder. Bu şekilde hücreler canlanır ve hücrelerdeki su molekülleri harekete geçer. Bölgedeki dolaşım artar ve metabolizma hızlanır. Cilt altı bağlar normalleşir, ödem birikintileri çözülür, yağ hücreleri parçalanır, böylece sorunlu bölgedeki dalgalı görüntü önemli ölçüde kaybolur. Ağrısız olan uygulama ile dokuda belirgin bir sıkılaşma ve yağ hacminde azalma elde edilir. Sonuç olarak, daha sıkı, düzgün bir cilt ile genel bir incelme ve toparlanma ortaya çıkar. Radyofrekans uygulamalarında probleme ve uygulama bölgesine göre özel ayarlamalar yapmak çok önemlidir. Çünkü farklı frekanslardaki radyofrekans dalgaları dokudaki farklı derinliklere ulaşmaktadır. Örneğin selülit tedavisinde problem yüzeye daha yakın olduğu için bu bölgede etkili olan yüksek frekanslara çıkmak gerekir. Daha düşük frekanslardaki radyofrekans dalgaları daha derine nüfuz ettiği için bölgesel yağların eritilmesinde daha etkilidir. Polikliniğimizde, gerekli durumlarda yüksek ve düşük frekanslı radyofrekans uygulamaları aynı anda yapılabiir. Tedavi sonunda özellikle kalça üst bacaklar gözle görülür bir şekilde gençleşir, gerilir ve sarkmalar giderilir. Kollardaki sarkmalar, bel ve karın bölgesindeki gevşemeler toparlanır. Problemli bölgelerdeki portakal kabuğu görünümünde ileri derecede iyileşme sağlanır. Kalıcı değişimler için haftada iki kez olmak üzere 8-10 seans yapılmasını öneriyoruz. Problemin büyüklüğüne göre mezoterapi ve vakumterapi yöntemleri kombine edildiğinde oldukça iyi ve kalıcı sonuçlar almaktayız. Tedavi süresi bittikten sonra, aynı problemlerin tekrarlamaması ve sonuçların kalıcı olması için ayda 1 kez koruyucu uygulama yapılmasını öneriyoruz. kaynak: drnuran-estetik
  16. Kavitasyon Tedavisi Kavitasyon, ultrasonik bölgesel zayıflama olarak bilinen yöntem, ultrasonik ses dalgaları ile zayıflama yapan sistemlere verilen genel addır. İngilizcede cavitation olarak bilinir. UItrasonik kavitasyon zayıflama olarak bilinen sistemlerin yeni ve farklı bir versiyonudur. Ultrason ile zayıflama böbrek taşlarını ses dalgaları ile kırmada kullanılan sistemlerden esinlenerek üretilmiş cihazlardır. Ultrasonik kavitasyon zayıflamada hedef taş yerine yağ dokusudur. Bu nedenle taş kırma cihazlarından farklı frekansta ultrasonik dalgalar kavitasyon cihazlarında kullanılır. Yapılan çalışmalara kavitasyon sistemlerin başarılı ve güvenli olduğunu göstermektedir. Kavitasyon sistemleri ile her seansta çevresel olarak hedeflenen alan 1–6 cmdir. Genelde önerilen kavitasyon uygulaması seans sayısı 5 seanstır. 5 kavitasyon seansı bitiminde hedef her seans için ortalama minimum 1 cm incelme sağlamaktır. Diyet ve egzersizle desteklenen sonuçlar çok daha başarılıdır. Kavitasyon sistemleri ile yapılan zayıflamada, deri altındaki yağ dokusu hedeflenir. Yağ dokuyu hedefleyen kavitasyon ses enerjisi bu bölgedeki küçük bir alanda güçlü bir titreşim oluşturur. Oluşan ultrasonik kavitasyon enerji dalgası yağ hücre zarlarını parçalar. Parçalanan hücrelerin içinden çıkan yağ molekülleri vücudun savunma hücrelerince karaciğer ve idrar yolu ile atılır. Bu işlem sonucu fazlaca enerji açığa çıktığından işlem sonrası yağdan ve şekerden fakir beslenme genel zayıflamaya da yardımcı olur. İşlem sonrası yürüyüş yapmak işlemin etkilerinin daha hızlı ortaya çıkmasına katkı sağlar. İşlem ağrısızdır ve işlem sonrası günlük yaşamınıza dönebilirsiniz. kaynak: drnuran-estetik
  17. Lipoliz ve mezoterapi yöntemleri bölgesel zayıflama da oldukça etkilidir. Lipoliz ve mezoterapi yöntemlerinin bilimsel çalışmalarla desteklendiğini bilmeniz gönül rahatlığı ile tedavi olmanızı sağlayacaktır . Liboliz (lipoterapi, lipodosolve) vücut ve yüz bölgesindeki yağ birikimlerini ortadan kaldıran bir tedavi yöntemidir. Lipoliz uygulanmasının en önemli özelliği ameliyat gerektirmeden yağlardan kurtulma olanağı sağlamasıdır. Lipoliz tedavisinde fosfotidilkolin maddesi kullanılmaktadır. Aslında fosfotidilkolin insan vücudunda da sentezlenmekte ve yağ metobolizmasına katılmaktadır. Tıbbın diğer alanlarında da (embolik dusem ,karaciğer yağlanması v. kullanılmaktadır. Lipoliz tedavisinde vücuttaki bölgesel yağ birikimleri deride gevşemeye yol açmadan yok edilmektedir. Çünkü lipoliz doğal yollardan yağ yakımını artırmaktadır. Ayrıca cerrahi yolla yağların çekilmesinden sonra ortaya çıkabilen şekil bozukluklarının tedavisinde de lipoliz kullanılır. Lipoliz selülit tedavisine de yardımcı olarak kullanılabilir. Dengeli bir beslenme ve egzersizle desteklendiği sürece lipoliz tedavisi sonuçları kalıcıdır. kaynak: drnuran-estetik
  18. Mezoterapinin Uygulama Alanları; Antiaging Selülit ,çatlak Bölgesel yağlanma Güneş lekesi Saç mezoterapisi Mezoterapi; ağrı veya hastalıkları, vücutta bulundukları yere lokal olarak uygulanan mikro enjeksiyonlar yoluyla kontrol altına alan ya da tedavi eden bir tıbbi uygulamadır. Mezoterapi orta deri tabakasının tedavisidir. İlk kez 1952 yılında DR Michek Pistor tarafından uygulanmış olup 1987 yılından itibaren Fransa Tıp Akademisi tarafından geleneksel tıbbım bir parçası olarak kabul edilmiştir. Halen tüm dünyada yaygın olarak uygulanmaktadır. İğneli Mezoterapi oldukça etkili bir tedavi yöntemi olmasına rağmen hastaların birçoğunda iğne korkusu olmaktadır. İşlemin özellikle saçlı deri ve yüzde ağrılı olması uygulama sonrası morarmaları oluşması gibi dezavantajları tedavinin yarın kalmasına enden olmaktadır. Tüm bu olumsuzluklardan yola çıkarak geliştirilen TMT (Transkülanöz Mezodermik Tedavisi) sistemi iğne kullanılmadan özel bir cihaz yardımı ile aynı tedavilerin daha da geniş olarak uygulanmasını sağlar. Hangi Hastalıkların Tedavisinde Mezaterapı Kullanılır Mezoterapi sıklıkla artirit gibi tüm eklem hastalıklarında, boyun ve bel fıtığı ağrıları, syatalji ve brakialji, migren ve adet ağrıları, spor travmaları, Varis, lenfödem ve flebit gibi bazı damar hastalıkları, ayrıca estetik amaçlı olarak sellülit basta olmak üzere, vasküler lekeler, çeşitli cilt problemleri, cilt yaslanmasını ve saç dökülmesini engellemek amacıyla yaygın olarak basarili bir şekilde kullanılmaktadır. Selülit ve Bölgesel Zayıflamada Mezoterapi Bacak, karın, kalça, diz çevresi, mide, yan sırt, kol, çene altı gibi problemli bölgelere ince uçlu bir iğne ile ilaç enjekte edilir. Bu ilaçlar o bölgedeki yağ hücrelerini, yağ yakım metabolizmasını etkileyerek yağ yakımını ve kan dolaşımını hızlandırır. Seanslara düzenli bir şekilde devam edildiğinde bölgedeki selülitlerde azalma, yok olma, bölgedeki problemin yoğunluğuna göre 5-15 cm arasında hızla incelme ve zayıflama meydana gelir. Kişide kilo problemi mevcutsa mezoterapi uygulamasının yanında kişiye özel bir diyet listesi verilir. Diyet verilmeden önce kişinin boy, kilo ve vücut ölçüleri (yğ, kas) alınır. Kişinin kilo almasına neden olan herhangi bir etken varsa araştırılır, gerekli tetkikler yapılır. Kişinin bazal metabolizması, günlük aktiviteleri ve alternatif yeme biçimleri göz önüne alınarak kişiye özel diyet programı hazırlanır. Kas kaybına neden olmadan, düzenli ve sağlıklı beslenme sayesinde ayda 4-6 kilo arası kilo kaybı ve vücut genelinde incelme sağlanır. Mezoterapi tedavisi kişiden kişiye göre değişmekle birlikte genellikle 8-10 seans yeterli olmaktadır. Tedavi son derece pratiktir, seans süresi ortalama 10-15 dakikadır. Seans aralıkları ortalama 5-7 gündür. Genellikle bölgesel zayıflama ve selülit tedavisi için kullanılan bu yöntemde; lipolitik (yağ eritici), dolaşım düzenleyici, selülit giderici ilaçlar yaklaşık 2 cm aralıklar bırakılarak problemli bölgeye enjekte edilir. Tedavi sırasında, kafeinli içeceklerden, soda ve tuzdan uzak durulmalıdır. Yağsız, şekersiz ve posalı yiyeceklerden oluşan diyetler uygulanmalıdır. Bu yöntemle, bir aylık sürede 1-2 beden incelme hedeflenir. Tedavi süresince ciltte bir takım morarmalar olabilir ancak kişinin günlük hayatını etkileyecek herhangi bir durum söz konusu olmaz. Ciltte oluşan morluklar ise 5-7 gün içinde kaybolur. Tedavi tamamlandıktan sonra ikişer aylık ara ile tek seans mezoterapi uygulanması problemin tekrarlamaması açısından önemlidir. Yüz Mezoterapisi – Mezolift Vücudumuzda dış dünyanın her türlü olumsuz koşulundan en üst seviyede etkilenen kısım olan derimiz, tahmin ettiğimizden çok daha fazla korumaya ve bakıma ihtiyaç duymaktadır. Özellikle yüz, boyun, dekolte ve ellerde meydana gelen yıllarla uyumlu ya da uyumsuz deformasyonlar kişiyi daha sağlıksız ve yaşlı gösterirler. Kırışıklıklar ciltteki yaşlanmanın en belirgin ifadesidir. Genetik, yaş ve kişisel faktörlerin yanı sıra güneş ışınları, ultraviyole ışınları, kirli hava, sigara kullanımı, dengesiz beslenme ve stres faktörleri de cildin yaşlanmasına sebep olur. Dengeli beslenme, düzenli uyku, alkol tüketimini azaltma, sigarayı bırakma gibi yaşamsal düzenlemelerin yanı sıra güneş ışığından korunma, menapoz tedavisi, kozmetik bakım, serbest radikal tedavisi gibi yöntemlerle ciltte yaşlanma yavaşlatılabilir ve geriye yönelik tedavi de yapılabilir. Mezoterapide tedavinin felsefesi; hücre yenilenmesini ve yeni liflerin sentezini sağlayan karışımların mikroenjeksiyon yöntemiyle deri içerisine enjekte edilmesidir. Bu işlem yüzde mezolift olarak adlandırılır. Tedavi uygulanacak bölgeye ve yaşa göre düzenlenen seanslar şeklinde uygulanır. Bu yöntemle cerrahi müdahale ve anestezi olmaksızın yüz gençleştirme, kırışıklıkların azaltılması, doldurulması, kontör düzeltme, gevşekliğin azaltılması, leke tedavisi, yaşlanmayı geciktirme (anti aging) amaçlanır. Mezolift her yaşta uygulanabilir. Genç yaşlarda mezolift uygulamasına başlandığı takdirde cildin genç kalması ve yaşlanmanın gecikmesi sağlanır. Tedavi süresi cilde göre değişiklik göstermekle birlikte; ilk ay haftada 1 seans, ikinci ay 15 günde 1 seans, üçüncü ay 15 günde 1 seans, sonraki dönemlerde ayda 1 seans olarak uygulanır. Saç Mezoterapisi Saç dökülmesinin pek çok sebebi vardır. Günde ortalama 100-150 tel saç dökülmesi normal kabul edilirken daha fazla saç dökülmelerinde gereken takip yapılmalı, problemin tespiti ve tedavisine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Genel olarak saç dökülmesinin sebepleri, genetik sebepler, çeşitli hastalıklar (androgenik alopesi, troid hastalıkları, yüksek ateş, demir eksikliği, çeşitli enfeksiyon hastalıkları, mantar hastalıkları) , çeşitli ilaçlar (kanser ilaçları, bazı doğum kontrol hapları), stresli yaşam, dengesiz beslenme, uygunsuz saç bakım ve kozmetik ürünlerinin kullanımı olarak sıralanabilir. Saç mezoterapisinde amaç saç dökülmesini durdurmak, mevcut saçın kalitesini arttırmak ve yeni saç çıkışını aktif hale getirmektir. Bu yöntem tüm dünyada saç dökülmesini önlemek için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu tedavi saçlı deriye direk olarak özel iğnelerle, belli aralıklardaki seanslar şeklinde uygulanır. Yaklaşık 10 seans gereklidir. Seanslar haftalık, on beşer günlük ve aylık periyotlarda uygulanır. Mezoterapi yönteminin diğer klasik ilaç tedavilerine göre üstünlüğü ilaçların düşük dozlarda bölgesel kullanılmasıdır. Ayrıca yan etki riski yok denebilecek kadar azdır, etkin ve kalıcı sonuçlar alınmaktadır. kaynak: drnuran-estetik
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.