Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

abdullahabdal

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    91
  • Katılım

  • Son Ziyaret

abdullahabdal tarafından postalanan herşey

  1. 1-Arap olmak zorunluluğu 2-Mekke ili sınırları içinde ikamet zorunluluğu 3-Arapça okuyabilmek zorunluluğu 4-Arapça okuduğunu anlayabilmek zorunluluğu Kuran’a göre bunlardan bir tanesinin bile eksik olması Müslümanlığınızı engeller. Müslüman olabilmek için bu dört şartın bir arada gerçekleşmesi zorunluluktur. Çünkü kuran ve İslam bu koşulları taşıyanlara gönderildiğini yazmaktadır. A-Her Millete kendi Dilinde kitap ve Milletinden peygamber gönderilmek zorunluluğu vardır. Kuran da açıkça her Millete sadece kendi dilini konuşan kendi içinden olan bir peygamberi elçi atarım yazar. Bir başka şeklide açıklarsak,hiç bir Millete o kavmin kendi dilinde olmayan bir Kitap ve Peygamber göndermem demektir. Bu durumda Kurana göre; Türklere de, Türkçe bir kitap ve Türkçe konuşan Türk bir peygamber atanması zorunludur. Kurana göre Türklere Bir Arap peygamber gönderilemeyeceği gibi Türklerin Kutsal kitabının Arapça da olamayacağı çok açık olarak görülebilmektedir. Türklere Arap kavminin diliyle inen kitapla o kavimden bir peygamber geçerli değildir. İBRAHİM-4.Her Millete ve topluluğa sadece o kavmin kendi diliyle seslenir.O kavimden olan birini peygamber yollarız YUSUF-2.Kuran ı anlamanız için Arapça indirdik Bu ayeti Türklere uygularsak,ey Türkler Kuranı anlayabilmeniz için Arapça indirdik anlamı çıkar. Türkçe konuşan biz Türklere anlayabilmemiz için Arapça bir Kuran verilmesi normal olabilir mi? YASİN-5.Kur’an, ataları uyarılmamış, gaflet içinde olan bir Milleti uyarman için gönderilen FUSİLET-3.Bir Millet için indirdiğimiz Ayetleri detaylıca açıklanmış Arapça bir Kurandır. Fusilet 3 ayetinde bir kavim için olduğu açıktır ve bunlar Türkler değildir. Kuranın bakış açısına göre olması gereken budur. Arapça bir kuran ve Arap peygamber Türkler için uygun değildir. Mealciler veya Kuranı çevirenler Fussilet-3 Ayetinde olduğu gibi,”bir kavim için” yazmak yerine “bilen bir toplum için” yazılarak anlam saklama sahtekarlığı yaparlar. Mealciler başka kelimeyi değil de BİR KAVİM İÇİN kelimelerini atlama gereği duymuşlarsa onlarında Kuranın tek kavme özel oluşunu bildikleri kavradıklarını gösterir. Saklamaları ise Türklerin enayi yerine konulduğunun kanıtıdır. Yoksa anlamını saklama ve atlama gereği duymazlardı. B-İslam ve kuran sadece Mekke ve çevre ilçelerini uyarmak içindir. Kuran’ın Mekkeli Araplar dışındaki insanlarla alakası yoktur. ‘Mekke ve çevresi’ne hitap ediyor. Bu ayetteki ‘Ümmü’l-kura’, Mekke’nin diğer adıdır. Ama yorumcular, bu ayetlerdeki durumu fark etmişler ve İslamın geçerli alanı ‘bütün dünya’ anlamına gelivermiş! Kuranı bilen ve anlayarak okuyan bir çok Türk bunu mutlaka görmüştür. Peki İslam’ın Türklerle alakasının olmadığı konusunda İnsanları neden uyarmamıştır? Sizi şu anda ben uyarıyorum. Siz ne yapmayı düşündünüz? Bazı insanlar Osmanlı padişahlarının İslamı çıkarları için kullandıkları devrinde bunu söyleselerdi ne olur du? ŞURA-7.Şehirlerin anası (Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik. ENAM-92.İşte bu da, bereket kaynağı, kendinden öncekileri tasdik eden ve şehirler anasını (Mekke’yi) ve bütün çevresini uyarasın diye indirdiğimiz bir kitaptır. İslamın şartları denilerek konulmuş her şey “İslam sadece Mekke ve çevresi içindir” denilen kurandaki ayetleri destekler niteliktedir. İslamın Dünya için olmadığının sadece Mekke ve çevresinde olan Arap milleti için olduğunun tüm kanıtları İslam ve Kurandadır. İslamcılar İslam’ın Dünyanın Din’i olduğunu söylerler. Kurana göre sadece Mekke ve çevresinin dini olduğu ortadadır. İslam ın şartıyla ilgili düzenlemeler de bu düşüncenin kanıtlarını daha da sağlamlaştırırlar. Yasin-40 da Kuranda gece gündüz birbirine eşittir yazar. İslamın tüm ibadet ve kuralları gece gündüzün eşit zannedilmesine göre düzenlenmiştir. Mekke de gece gündüz farkı az olduğundan Namaz vakitleri Mekke ve çevresinde oluşur. Fakat Kutuplarda namaz yapılamaz.Sabah namazını yerine getirdiğinizi düşünsek bile, akşam namazını altı ay sonra yerine getirebilirsiniz. Mekke dışında kıble ararsanız Kabe yerine uzaya dönmüş olursunuz. Oruç kutuplarda tutulamaz bakara suresinde orucun nasıl tutulacağı bellidir. Mekke ve çevresinde oruç sıkılmadan zorlanmadan tutulabilir. Kutuplarda akşam altı ay sonradır.Başlayan oruç bitirilemez. Hac ibadetine gitmenin Kuran da yürüyerek veya deveyle yapılması söylenir. Başı bozukluğun haydutluğun kol gezdiği eski dönemlerde seyahat güvenliği yoktur. İspanyadan Kabe ye Gidecek insanlar o devirde yürüyerek yada deveyle gidebilir miydi?Gidebilse geri dönebilir miydi? Mealciler Mekke çevresini ni yazan yeri “tüm insanlık “ diye çevirirler. İslam tüm Dünya içindir diye çevirmekle amaçladığı ne olabilir? Bu mealci ve Kuran bilenler Allahtan korkmuyor mu? Korkmuyorlar çünkü kendilerinin İslam konusunda sorumlu olmadığını en iyi onlar biliyorlar. C-Kuranı anlayarak bilerek okumak ve öğrenmek zorunluluğu vardır. Bir insandan Okuduğunda anlayamadığı yabancı dilde bir kitabı okumasını istemek anlamsızdır. O nedenle herkes kendi dilinde olan okuduğunda anlayacağı kitabı okumalıdır. Yüz Yıllarca biz Türkleri salak yerine koymuşlar ve okuduğumuzda hiç anlamadığımız kitabı bülbül gibi ezberletip okutmuşlar. Ne söylediğimizi bile bilmediğimiz dualar ettirmişler. İslam ın biz Türklere gelmediğini bile bile yükümlü olmadığımız şeylerle oyalayarak bizi ahmak yerine koydular. Arapların Allahtan geldiğini iddia ettikleri Kuranın, Arapların kendi dilinde olması ile anlayarak okumaları normaldir. Bir Türkün anlamadan Arapça okuması neden dini bir zorunluluk olsun? Eğer anlayarak okuma mecburiyeti mantıklıysa, Ben bir Türk olarak neden binlerce yıldır atalarımdan yadigar olan Anadilim Türkçeyi değiştirerek Dilimi Arapça yapmak zorunda olayım? Neden bir Türk olarak ben Araplaşmak zorunda kalayım? Kuranda herkese kendi dilinde olan onun anlayacağı kitabı gönderirim diye Araplara söylemiş. Öyleyse nerede benim Türkçe kitabım? Kuranı anlayarak okuyan Türk İslamcılar. İslam’ın Türkler için olmadığını bildikleri halde, Arap emperyalizminin uşaklığını yaparlar. İşte kurandan Enam98 anlayan toplum Türkler olabilir mi? ENAM-98.O, sizi bir tek candan yaratandır. Sizin bir karar kılma yeriniz, bir de emanet bırakılma yeriniz var. Biz anlayan bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıklamışızdır. Kuranın tek kavme özel oluşunu bir kenara bırakalım. Tüm Dünyaya olduğunu kabul edelim. Böyle bir durumda, Allah'ın Kuranın Arap olmayanlar için dil sorunu yaratacağını hesaba katmadı sonucu ortaya çıkar. Yani karmaşık Arapça bir kitabı bütün insanlara ve bütün dillere yollama acemiliği yapmışsa, Kuranı gönderdiği söylenenin Arapça konuşmayanlar için dil sorunu doğacağını tahmin edememiş demektir. Bütün insan dillerine çevrilemeyen, hatta Arap olmayanların doğru şekilde okuması imkansız olan bir kitabı bütün insanlara yollamış olabilir mi?Kuran bunumu iddia ediyor?Hayır asla.Kuran tam tersini söylüyor. Kuran sadece Arapça konuşan Arap kavmi için geldiğini söyler.Bütün kavimlere ve bütün dillere geldim demez. Kuran her kavme sadece o kavmin kendi dilinde inen mesajla seslenmek gerektiriğini düşünüyor Yabancı bir peygamberle ve yabancı dilde inen kitapla değil. Yabancı dilde mesaj olmamalıdır. Kuran yabancı dilde inen kitaba itiraz etmeyi meşru görüyor FUSSİLET-44.Eğer biz onu yabancı dilden bir Kur'ân yapsaydık onlar mutlaka: «Bu kitabın âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Arap bir peygambere yabancı dil, öyle mi?» derlerdi. Sen de ki: «O, iman edenler için bir hidayet ve şifadır.» İman etmeyenlerin kulaklarında ise bir ağırlık vardır. Kur'ân onlara göre bir körlüktür. Sanki onlar uzak bir yerden çağrılıyorlar (da duymuyorlar). Araplar sorabiliyor ise biz Türkler “Türklere hiç Arapça bir Kuran gönderilir mi “diye neden sormuyoruz? Biz salakmıyız? Yoksa Türklerin kayda değecek bir Millet olmadığını mı kabul edeceğiz? Şimdi bu ayete göre biz Türklerin; Türk olana yabancı dilde inen kitap olur mu? dilimizde inmeliydi deme hakları neden olamıyor? Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız. (Zuhruf:44-Kuran) Bu ayette “bütün kavimler ondan sorumludur” unutulmuştur. Türkler Gördüğünüz gibi sorumlu değil! Kuran İnme nedeninin tek kavmin sorunlarını çözmekten ibaret olduğunu açıkça söylemiştir. 'Kendi aralarında ihtilafa düşmüş olan bir kavmi,içine düştükleri bu ihtilaflardan kurtarman için Kuran ı indirdik.Başka hiç bir sebeple indirmedik(Nahl:64-Kuran) İslamcılar,Kuran ın bir Kavim e değil bütün kavimlere gönderildiğini anlatmak için bir ayet getirirler. ENBİYA-107.biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. Yukarda saydığımız o kadar ayet ve delil karşısında, bir tek bu ayete sarılarak her şeyi kurtarma çabasına girerler. Bu ayetteki Alem Arapça dır.Ayeti gördüğünüz gibi ayetin her yeri çevrilirken, sadece Alem kelimesi Arapça olarak bırakılmıştır. Alem kelimesi Kuranda bir çok yerde “bilenkişi “ anlamında çevrilirken burada öylece bırakılır.Diyelim ki, Doğru ve bir şekilde Alem lafı herkes anlamındadır. Bu yeterli olmuyor. Türkçe de ancak Dünya alem kelimesi herkesi ifade eder. Alem olarak Mekke alemini kastetmeniz de mümkündür. Kuranın geldi dendiği dönemde Araplar için Alem Mekke ve Medine dir.Muhammed söyle bir emir gönderse,”cümle alem gelin” en fazla Mekke nin hepsi gelsin yada söylediği kişinin ailecek hepsinin gelmesini istemiştir. Buradan tüm Dünya anlamı çıkmaz. Kuranı anlayarak okumak İslam’ın ilk koşuludur. Kuranı okuyan Türk,İranlı,Afganlı Müslüman olamaz. Bu Milletler kendilerine ait olmayan bir dinle kandırılmışlardır.
  2. Yukardaki soruları görmezden gelebilmek demogojidir
  3. Erkekçe dergisinden daha mutasıp olmasını beklerdim kuranın.. Yada 5 yaşındaki biri daha kötüsünü yazabilmeliydi.. 18 .Yüzyılda oluşturulan kitap ta konu bütünlüğü olmalıydı.. Nuhun kim olduğu başka surede..bilmemnesi başka surede ..devamları başka başka surelerde Bu kadar kötü olmasını beklemiyordum..Bulmaca gibi ara ki konuyu bul..
  4. TOPRAKLA PİSLENEREK NASIL TEMİZLENMİŞ OLUNABİLİR? MAİDE-6.Ey iman edenler! Dua edeceğiniz zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan gelir veya kadınlara dokunur da su bulamazsanız, o zamantemiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz. Dua etmek istediğinizde ,Cünüpken,Tuvaletten çıkınca,kadına dokununca su bulamazsanız.ellerinizi yüzünüzü toprağa sürerek temizlenin! Sanki komandosunuz gece baskınına gidiyorsunuz.Bu şekilde temizlenildiğini zanneden bir Allahınız var. El ve yüz toprakla kirlenince anneler çocuklarına elini yüzünü yıka derler. İslamın kadına dokunduktan sonra Toprakla eline yüzüne bulamasının temizlenmeyle ne alakası vardır. Temizlik anlayışına bakarmısınız? Bunun Allah tarafından ne mantıkla gönderildiğini anlatabilirmisiniz. Kadınla tokalaştığında elini yıka su bulamazsan toprağa bula.Elini yüzünü toprakla bir güzel kirlet. Kuranı Allahın kelamı olarak düşünenleri Akla davet ediyorum.
  5. NUH TUFANINI YAZAN KİTAPLAR KUTSAL BİR KİTAP OLAMAZ Kutsal sanılan kitaplar Nuh tufanı denen bir olaydan bahseder.Nuh peygamber başarılı olamamış insanları Allahın varlığına inandıramamıştır. Allah başarısız olan Nuh’u görevden almak yerine, ayetlerini yalanladılar bahanesiyle bebekleri ve hayvanları suda boğmuştur. Bu mantıklı bir çözüm değildir. Çünkü başarısız olan bir Genel müdürün görevine son vermek yerine, çalışanların tamamını işten çıkarmıştır. Tufanda sadece suçlu görülen insanlar değil, Bebekler ve hayvanlar da adaletsizce görevden alınmıştır. Kuran Nuh’un her türden bir çift’i bir gemiye doldurduğunu yazar. Bunu mantıklı bulmamız mümkün değildir. Dünyanın farklı kıtalarına yayılmış yaklaşık iki milyon mevcut tür ve günümüzde yok olmuş milyonlarca türün bir gemiye sığdırılmasının akla ve mantığa uyan hiçbir taraf yoktur. Birbirine binlerce kilometre uzak yerlerde yaşayan Örümcek ve Ayı’nın onlarca çeşidi bulunmaktadır. Fare’nin ve kedinin kertenkele’nin yüzlerce çeşidi var. Bunları bulundukları yere almaya gidebilse bile, çoğu dönüşte ölür. Nuh’un Güney Amerika dan Lamayı alıp gelmesi esnasında diğer hayvanların çoğu ölmüş olur. Aynı türden olup da bulunduğu bölgeye göre farklılaşmış çok çeşitli canlı bulunmaktadır. Amerikan bizonu, Hollanda ineği, Afrika antilobu aynı özelliklerde olmasına karşın yaşadığı bölge farkı nedeniyle değişime uğramış hayvanlardır. Sadece bu inek türlerinden birer çifti bile almak o gününün gemileri için mümkün değildir. Ayı’ları gemiye almak bile büyük sorundur. Yüzlerce Ayı almak zorundadır. Asya da yaşayan Panda, Avrupa da yaşayan boz Ayı bunlardan bazılarıdır. Nuh Amerika kıtasına gidip “Lama”yı alıp tekrar nasıl yerine götürebildi? Avustralya kıtasına özgü kanguruyu nasıl hangi sürede gidip aldı ve tekrar götürüp o kıtaya bıraktı? Güney Amerika amazon ormanlarında,yada kuzey kutbunda yaşayan bir canlı türü daha sonra yasadığı yere nasıl götürülebilmiştir? Galapagos da ki binlerce değişik hayvan galapagostan başka yerde yaşayamaz. Nuh bilmediği bu adaları nasıl bulabilmiştir? Kocaman cüsseli hipopotamlar derileri nedeniyle ihtiyaç duydukları çamuru nasıl sağlamışlardır? Kuran’a göre Allahın Nuh’a bir yardımda bulunduğu yazmıyor. Nuh’a gemi vermemiş, gemi yap demiştir. Nuh zamanında henüz demirin indirilmediğini Kuran dan öğreniyoruz. O günün şartlarında, Nuh tek başına ancak sandal yapabilir. Firavunlar geçmiş zamanların ihtişamlı ve güçlü liderleridir. Bir Firavun öldükten sonra tekrar dirildiklerinde kullanabilsinler diye piramitlere gemi koyuyorlardı. Bu gemilerin boyutları Filika kadardır. Firavunun gemileri bile iki fil bile almaz. Nuh’un tek başına daha büyük bir gemi yapmasının olanağı yoktur. Nuh uçak gemisi yapabilmiş olsa bile yeterli değildir. Dinozorların tüm türlerinden birer çift alsak bu günkü teknolojiyle yapılan uçak gemilerine bile sığmazlar. Bir Fil’in yediği yemeğin boyutunu düşünelim. Sular çekilinceye kadar fil’in 40 günlük yiyeceğini alması mümkün değildir. Eğer Nuh Allahın emrini yerine getirdi ise, Allahın daha mantıklı çözüm bulması gerekiyordu. Kuranda canlıları yeniden yaratmak iki gün sürüyor. Bu canlıların bakımını yapmak için insan olmadığına göre bakımları yemekleri temizlikleri nasıl yapıldı? Milyonlarca hayvan türünün birbirinden çok farklı günlerce yiyeceği yemeği geminin neresine sığdırdı? Aslan,kaplan,Sırtlan,çakal,panter,puma,çitanın beslenmesi için kaç tane beslenme hayvanı gemiye alındı? Tatlı suda yaşayabilen canlılar karmakarışık olmuş tuzlanmış suda nasıl yaşamlarını sürdürebildiler? Farklı iklim ve hava şartlarında yaşayabilen canlılar Nuh’un gemisinde nasıl yaşamlarını sürdürebildiler? Besin zincirinin en üstünde bulunan yırtıcılarla ceylan,ren geyiği,alageyik,nasıl bir arada yaşayabilmişlerdir? ARAF-64.Derken kavmi onu yalanladı. Biz de onu ve gemide onunla beraber bulunanları kurtardık.Âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Çünkü onlar kör bir kavim idiler. MUMİNUN-31. Sonra onların ardından başka bir nesil yarattık. Nuh Tufanından sonra Ademden sonra yeni başka bir nesil yaratıldığı Kuranda belirtilir. Allah yeni nesil yaratmanın çözüm olamayacağını neden önceden bilemedi? Yalnız Hindistan ve Çin de üç milyar ayetlerini yalanlayan insan yaşıyor. Ayetleri yalanlayanları boğdu yazıyor. Nuh’tan önce hangi kitap hangi ayetler vardı? Tanrının bu ayetlerini neden bulamıyoruz? Nasıl kayboldu bu ayetler? Nereye yazılmıştı bu ayetler? Dünyada yaşayan küçücük bebekler ve çocuklar bu ayetleri nasıl öğrenmiş!! yalanlamışlar ki boğuldular. Nuh tufanı insanlar kötüleşti diye yapıldı yazıyor. Öyleyse Bebekleri ve Hayvanları boğmanın mantığı nedir? Allah hayvanların ölmesini önleyecek başka bir çözüm bulamaz mıydı? Amerika da ki bir Kızılderili bu ayetleri nasıl görüp yalanlamıştı da Allah onları suyla boğdu? Allah ayetlerin yok olup gitmesine neden izin vermiştir? Neden koruyamamıştır Nuh un yalanlanan ayetlerini? İnsanlar ve bebekler hangi ayetleri yalanlamışlardır. Amerika Kıtasındaki çocuklara bu ayetler nasıl anlatılabilmişler? İslamcılar İslam öncesi cahiliye Arapların çok saptıklarını Nuh döneminden daha kötü olduğunu söylerler.Neden daha kötü olduğu halde Nuh tufanı tekrarlanmadı ? Allah hatasını mı anladı? Mantık dışı her şeyi kabul ederek bahane üreten İslamcılar yukarda sıraladığımız akla ve mantığa uymayan olayları Allah yardım etti hepsi oldu diye söylerler. Allah müdahale edecek olsa gemiye ne gerek vardı? Tufana ne gerek vardı? Milyonlarca hayvanı taşımaya ne gerek vardı? Öl dedi mi herkes ölürdü!! Nuh’u çok seviyordu o nedenle öldürmedi diyenler olabilir. Çok seviyor olsa bile sonradan öldürmedi mi? Başlı başına ilginç soru işaretleriyle dolu olaylar. Olayın bilimsel hiç bir boyutu bulunmuyor. Bu kadar kolaysa insanı yaratmak ol deyince oluyorsa insanları öldürüp neden tekrar baştan yaratmadı? Kuran İnsanlar bozuldu onları yola getirsin diye peygamberler gönderdi diye yazmaktadır. Öyleyse neden Amerika kıtası ve Avustralya kıtasına peygamber göndermedi? İnkalar,Mayalar,Aborjinlerin peygambere ihtiyaçları olmamış, sadece çölde yaşayan insanların mı peygambere ihtiyacı olmuştur? Amerika kıtası beş yüz yıl önce keşfedilinceye kadar bu kıtada insan kurban etmişler. İbrahim peygamberi elinde kurbanlık koçla Amerika kıtasına gönderebilirdi. Sadece çöl insanlarını sınava tutmasının mantığı olabilir mi? Günümüze kadar bilinmeyen kıtalar Amerika ve Avustralya kıtalarındaki hayvanlar ne oldu? Oradaki insanlar Nuh’un çocukları olamayacaklarına göre nereden geldiler. Onları yaratan bir tanrı daha olabilir mi? Düşündüğümüz zaman padişah masalları gibi insanlara anlatılan peygamber masalları olduğu bellidir. Bilim adamlarının yaptığı hesaba göre tüm dünya yüzeyini kaplaycak miktarda su yeryüzünde bulunmuyor. Kutuplardaki tüm buzlar erise ve atmosfer ve bulutlardaki tüm su yoğunlaşıp yeryüzüne dökülse bile böyle bir facianın gerektirdiği miktarda su toplanamaz.Peki bunca su nereden gelmiş ve nereye gitmiştir? Su döngüsü diye bilimsel bir olay vardır.Su bir yerden gelip bir yere gitmez.Su hep Dünyada dolaşmaktadır. Eğer tufan 6500 yıl önce olduysa,Mısır uygarlığı piramitlerinde neden sel baskını izleri yoktur? Bir çok ilkel çağlardan kalma Duvar resimlerinin Tufan nedeniyle silinmesi gerekirdi. Nuh'un oğul sayısı Tevrat'a göre üç, Kuran’a göre ikidir. Tevrat'a göre bu üç oğlandan biri Avrupalıları, biri Asyalıları, biri de günahlarından dolayı siyahlaşan Afrikalıları oluşturur.(Müslümanların çoğu Arap ve siyah) İki kitapta Allahtan gelmiş olsa böyle bir yanlışlık olur mu? Kuran Üstelik Tevrat’ı Allah indirdi yazar. Tevrat'ta tufan sonrası Nuh'un şarap yapıp içip sarhoş olması gibi bazı hikâyeler de anlatılır. Kuran’a tabii ki bu şarap ve sarhoşluk kopyalanmamıştır. Kuran ve Tevrat Allahın kitabı olsa farklılık olur mu? BAKARA SURESİ 47..Ey İsrail oğulları! Size lütfettiğim nimetimi, sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın. ALİ İMRAN-33/34.Gerçek şu ki, Allah, Adem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti;Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir. Allah işitendir, bilendir. Kuran ayetleri Yahudi ırkı Adem’den ve Nuh’tan türeme tek zürriyettir diyor.Diğer milletlerin Ademle Nuh’la bir ilgisi olmadığını Kuran yazıyor.Yani biz Türkler Adem,Nuh dan türememişiz.Diğer yandan Kuran, Türkler de dahil Nuh tan çoğaldık diye de yazıyor.Kuranda yazanların Hangisi Doğru? Bize bunu ayetlerle anlatırmısınız? Kuran ve İslam Allahtan gelmedir diye söylemek için ne nedeniniz var? Adem Havva diyelim ki Çinliydi.Diğer ırklar da bilinmeyen bir şekilde oluştu.(Kuranda ve Tevrat’ta yok çünkü) Sonra Nuh tufanıyla hepsi öldü.Sadece Nuh,eşi ve çocukları kaldı.Yine kardeş evliliği ile çoğalmak zorunluluk. Nuh eşi ve çocuklarının Arap olduğunu düşünelim. Evrimle Türk,Çinli,Japon olmak için zaman yeterli değildir. DNA incelemelerinde Çeşitli ırkların DNA sının farklı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu ırkların hepsi Ademin veya Nuhun çocukları değildirler.Kan grubu farklılıkları ortak bir atadan olmadığımızı anlatır. Çeşitli ırklarda insanlar olması nedeniyle Kuranda Nuh tufanı bilimsel olarak doğru olmadığı kesindir. Allahın Tevrat ta olan Nuh hikayesini parçalara ayırıp bölerek karıştırarak Kuran da 23 yılda anlatmasının ne amacı olabilir? Nuh hikayesi Kuran'da Hud-25 ile Hud-50 arası, Muminun-22 ile Muminun-30 arası ve Yunus-71-72-73-74 de geçer. Başka surelerde varsa da bu surelerde daha geniş bir şekilde aynı hikaye tekrarlanır. Allah neden Nuh tufanını surelerin arasına karıştırmıştır. Hikayenin başlangıcı bir surede ortası başka bir surede sonu başka bir surededir. Nuh Böyle tutarsız ve anlamsız hikayenin anlatıldığı kitaplar Allahın kitabı olabilir mi?
  6. Kuranda Namaz yoktur.. Bulabilene 10 Milyar Ödül veriyor katar emiri kaç yıllardır.. Fakat bulabilen çıkmadı.. Oruç her dinde vardı.. Hac zaten puta tapanların yaptığı bir ibadetti
  7. Nisa: 3 teki Yetim kızlar Kimlerdir.. Hani Adaletli davranılamayan babasının kim olduğu belli olmayan başka kadınlardan üçer beşer hatta muhammedin aldığı kadar al dediği
  8. Kuran Musa on emirle inmesine karşın Tevratı yazmamıştır ama kuran Allahın kitabı der.. İncili İsanın havarilerinin yazdığını bebekler bile bilir.. Fakat kuran da onun da Allahın kitabı olduğunu yazar.. Hadi bu kitabın yazdığı doğru diye düşünsek bile,, Sen Diyorsunki Allahın kitabı değiştirilebiliyor... Ama kuran başka Allahtan olmalıki Sen kendin söylüyorsun allahın kitabını değiştirilebildiğini Allahın gücünün korumaya yetmediğini Hatta kabeyi de koruyamadığını defalarca yıkıldığını... Ama kuran değiştirilemez... Acayip inandırıcısın be müslüman
  9. Domuz etinden ölen varmıdır? Neden hristiyan ve yahudilere yasaklamamıştı allahınız? Sonradan zararlı mı olduğunu öğrendi
  10. Bu ayetler kurandan kuranmeali girerek 30 dan fazla kuran çevirisini görebilirsiniz sayın okuyucular.. siz hiç Erkeğin recm edildiğini duydunuzmu?
  11. KURANDA KADINI DÖVÜN EMRİ –İSLAMDA KADIN ERKEK TARAFINDAN DÖVÜLÜR NİSA .34.Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. onları dövün. AZHAB-30-Ey Peygamber’in hanımları! İçinizden kim apaçık bir çirkinlik yaparsa, onun cezası iki kat verilir. Bu, Allah’a göre kolaydır. Bu ayette açıktır ki erkekler kadınlardan üstündür ve size ceza vermeleri normaldir. Arapların, Anası,bacısı,teyzesi,halası hiç yok mu? anlamak mümkün değil. İnsan kendi kızını damadının dövmesini kabul ediyor.. Allahın böyle şeyler vahİy edeceğini kabul etmek mantıken mümkün değildir. Allah Kuranda Gerektiğinde dövebilirsin demektedir. Allah bu kadar ilkel olabilir mi? Böyle Tanrımı olur? Yaratıcı diye düşünülen varlık kadını nasıl döveceğinlemi uğraşır? Kuran size mantıklı gelebiliyorsa nedenini yazınız lütfen Hadislerde islamcıların söylediğine göre Muhammed Kadını köle döver gibi dövmeyin demiş. Cariye(sexkölesi)ninde bir köle olduğunu unutmayalım bu arada “Sizden biriniz karısını köleyi döver gibi dövmeye kalkışıyor. Belki de o akşam onunla aynı yatakta yatacaktır.” (Buhârî, Tefsîru sûre (91)1; Müslim, Cennet 49)Köle çok şiddetlimi dövülüyordu? Bir kadının dövülmesini söyleyen Allah olabilir mi?Bunu yazan kitaba kimler Allah kelamı diyebilir?
  12. KURANDA İYİLİK VE GÜZELLİKLE İLGİLİ HİÇ BİR ŞEY YOKTUR. Aşağıda size kuranda akıl almaz ayetler ve konular olduğunu ve sizlerden saklandığını kanıtlayacağım. Kuranda yazanların başka şeyler,size söylenenlerin yalan ve bambaşka şeyler olduğunu görebileceksiniz. Lütfen internetten Kuranmeali.org vb.açarak verdiğim ayetlerin doğruluğunu görünüz ve kontrol ediniz. Eğer evinizde kuranın bir Türkçesi varsa size bu da yeterli olacaktır.Fakat internetten Dinayet başkanlığı ve Elmalılı Hamdi Yazır mealini indirmeye çalışın.Çünkü yalan çeviri yapanlar vardır.Kuranı Türkçeye çevirenler bile nasıl ahlak dışı davranışlar sergileyerek gerçekleri saklama eğilimindeler.Dindarların yalan söylemekten çekinmediklerini ve Allah’tan korkmadıklarını kendi gözlerinizle görün lütfen.Nasıl kandırıldığınızı görünüz. Kurana ve Allaha inanan ve İslam’ı savunan kişiler Kuran’da emredilenleri uygulamakla yükümlüdürler. Her kim kuranın Araplar tarafından yazılmadığı inancında ise içinde ahlak dışı çok ayet olduğunu bilmelidir. Çünkü bunların hepsi kuran da yazmaktadır.Türkçe okuma anlamazsınız diye söylemelerinin nedeni budur. Kurana ve Muhammed e inanıyorsan yazdığımda bir yanlışlık yok Bunlar İslam da ve kuranda yok diye itiraz etmenin de anlamı yok. İtiraz etmen senin İslam ı ve kuranı bilmediğini göstermekten başka işe yaramaz.İtiraz ettiğin her şeyi kuranı açıp gösterebiliriz. Genelde insanlara kuranda yazan İslam anlatıldığında Yalanlarla çelişkilerle dolu olduğunu öğreniyorlar. iki arada bir derede kalıyorlar. Neyi savunduklarını ,Kimi neden temize çıkartmaya çalıştıkların bilmiyorlar. Bu durumda ancak kendilerini kandırırlar.Bu Kırmızı başlıklı kız masalını gerçek olarak görmekle aynıdır. İslam Arap ülkelerinin insanlarının milliyetçilik adına kendi geleneklerinin öğretisidir.Kuranın Allahtan inmediği biliniyor olsa da Araplar" ayet doğru veya yanlış önemli değil. İnanıyoruz imkanımız olursa uyguluyoruz" der. Türk gelenekleri, Kültürü, örf ve adetlerimiz kuranın içindekilerle çelişkiler içermektedir.Burada eleştirdiğimiz her ayeti Türk Müslümanların itiraz etmelerinin nedeni budur.Biz Türkler Araplarla hiçbir yönden benzemeyiz. Türklerin Müslümanlığın farzlarını günlük hayatlarında ve davranışlarında yapamamasının nedeni budur. Türk lük gelenekleriyle Arapların dininin emrettiği kurallar birbirine hiç uymaz. Müslüman Araplarla Ulusal çıkarlarımız birbirimize uymaz.Birinci Dünya savaşında Osmanlıyı arkadan vurmuşlar.Araplar Osmanlının içinde yaşayan Türkleri yok etmek için Fransızlarla ve İngilizlerle anlaşmışlardır. İslam’ı kabul eden her Türk Araplar tarafından sömürülmeyi yada Araplaştırılmayı kabul eder.Müslümanlığı gerçekten uygulayan kişi Araplaşır Türk’e hiç benzemez. Türkler e uymayan İslam dini Türkleri elde tutabilmek için Kurana Uymadan Türklere göre yorumlanmaya başlanmıştır.Bu yeni Din’in islam’la hiçbir ilgisi yoktur.Adı İslam olan bambaşka bir dindir.Yönetme gücünü elinde tutan kesim halkı koyun gibi yönetebilmek için Türk e göre bir Müslümanlık uydurmuştur.Bu uydurulan İslam’ın Allah’la alakasının olmadığını göreceksiniz. Türklüğün ne olduğunu bilmeden “İsteyerek Müslüman olmuşuz” diye safsata yapanlara cevabımız aşağıdaki karşılaştırmada daha net anlaşılabilir.Türkler hiçbir zaman isteyerek Müslüman olmamıştır.Türklerin gelenek ve görenekleriyle en zıt olan din Müslümanlıktır.Eğer iyi düşünürseniz İslam Türklerin kabul etmeyecekleri dindir.Nazar ve nazar boncuğu, eski şaman geleneklerinden Anadoluya girmiş bir Türk geleneğidir. Keza kandil geceleri, bu gecelerde okunan Mevlit de Osmanlı'nın Anadolu İslâmına armağanıdır. Türbeleri ziyaret etmek, adak adamak, mum yakmak, ölünün yedinci, kırkıncı, elliikinci günlerinde Mevlit okutmak, kurşun döktürmek, yatağın sağından kalkmak, sağ ayakla başlamak. Bunlar yerel kalmış ancak dinsel birer kimlik de kazanmış geleneklerdir. Dinlerin savaşlarla ve baskıyla yayıldığını unutmayalım.Dünya haritasında İslam ülkelerine yerlerine bakalım. Arap ordularının ele geçirdiği yerlerin Müslüman ülkeler olduğunu net görebilirsiniz.Hıristiyanlarda Amerika ya ordu gücüyle yayılmışlardır.Çin ve uzak doğuyu ele geçiremeyen İslam ve Hıristiyan orduları Asya ya dinleri götürememiştir.Asya’nın İslam ve Hıristiyan ordularının giremediği yerleri bu dinlerden başka dinleri yaşamaya devam etmişlerdir.Akıl var mantık var hiç kimse seve seve gelenek ve göreneklerini değiştirmek istemez. Ancak padişahlarının köle yada cariye sahibi olma isteğinin yasal bir zemine oturması gözlerini boyarsa milletinin çıkarlarını düşünmeden alçakça din’de değiştirebilirler.Dünya haritasına bakarsanız.Dinin savaş ve zorbalıkla yayıldığını fark edersiniz.20.ci yüzyılda ise yalanlarla ayakta durmaya çabalamaktadırlar. Türk gelenek ve adetleriyle Müslümanlığın getirdiği kuralları karşılaştırırsak ne demek istendiğini daha iyi anlayabilirsiniz.İşte Türklerin Müslüman Arap olamamalarının nedenleri: 1-TÜRKLER YÖNETİM-Kadın ve erkek yönetime katılır.Kurultaylar toplanır Tecrübeli ve bilgili yaşlılardan oluşur. Özellikle kadınlar savaşı onaylamazlarsa erkekler savaşa gidemezlerdi.Hakimiyet kayıtsız şartsız MİLLETİNDİR. 1-MÜSLÜMANLAR YÖNETİM-Peygamber,Halife yada bunların dışında Dini liderdir.Halk yönetime katılamaz Hakimiyet kayıtsız şartsız ALLAH adına en büyük DİNİ LİDERİNDİR. 2-TÜRKLERDE SOYLAR-Türklerde çocuklara isimler yeteneklerine göre verilirdi.Her ailenin bir lakabı vardır. Günümüzde alınan soy adlarda ailenin yapısal bir özelliğine göre alınmıştır.Obalar halinde göçerler. 2-MÜSLÜMANLARDA SOYLAR-isimler kuran dan alınır.İslami şeyler ad olur.Ramazan (ayı),Kadir.(gecesi gibi) Araplar kabileler ve aşiretler halinde Toprak evlerde yaşarlar. 3-TÜRKLERDE MÜLKİYET-Türkler satın alınamazlar.Asırlar boyu mal mülk edinmemişler.maddi şeylere değer vermemişlerdir.Göçebe yaşamışlar 19 cı yüzyıla kadar yerleşik olmamayı başarmışlardır.ev-bark, bahçe Mal edinmek önemli olmamış asırlarca mülkiyetsiz yaşamışlardır.Çadırı ve dağları ona yeter. 3-MÜSLÜMANLARDA MÜLKİYET-Mülkiyet mal edinme önemlidir.Kuranda bile ilk yer verilen ayetler miras ve mülk paylaşımıdır.Savaş ganimeti almak önemlidir.Yağma kuranda desteklenir.Muhammed genimetin % 20 sini alır.Zengin olmak ve mal değerlidir.“ENFAL-69..Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve hoş olarak yiyin “ 4-TÜRKLERDE SANAT-Türkler özellikle Büyüklerin ve Atalarının resimlerini duvara asarlar.Uğur getirdiklerine inandıkları ve sembolleri evlerinin süsleri yaparlar.Çocuklarına Ahşap oyuncaklar,bez bebekler yaparlar. Dokumalarında,keçelerinde geçmişle ilgili olayları anlatan şekiller ve resimler vardır. Türklerde Müzik önemlidir ve müzikle eğlenilir.Müzikle savaşılır.Halk oyunları,danslar vardır.Falla geleceği bilmek isterler. Mutlu Günlerde Müzikli oyunlar oynar dans ederler.Domino benzeri oyunlar oynarlar. 4-MÜSLÜMANLARDA SANAT-Sanat günahtır. Resim,fotoğraf ve semboller günahtır.İnsan ve canlı figürü yapmak günahtır.Oyuncak bebek büyük günahtır.Çocuklara ahşap at yapılması günahtır.Heykel günahtır. Satranç,Dama,Tavla oynamak günahtır.Dokumalar canlı hayvan resmi olması günahtır.Eğlenmek günahtır. Mutlu günler Kutlanmazlar.Müzik günahtır.Kadınla erkek bir arada eğlenemez halk oyunları oynayamaz. “Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır.” (İmam-ı Kurtubi) “Cehennemde en şiddetli azaba uğratılacak kişiler ressamlardır” (Buhari, Tasavir/89) “Satranç ve dama oynayan, ellerini domuz kanına bulaştırmış gibi olur." [Muslim] 5-TÜRKLERDE İÇKİ-Türklerin hayatlarında içki önemli yer tutar Kımız ve rakı geleneksel içkileridir.Kutlamalarda eğlencelerde içkiler ve müzik eşliğinde eğlenilir.Evlilik benzeri zamanlarda içkili kutlamalar yapılır. 5-MÜSLÜMANLARDA İÇKİ- içki içmek günah olduğu için eğlence ve kutlama yapılmaz... “MAİDE-90-Ey iman edenler! içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir.” 6-TÜRKLERDE KADIN -Türklerde kadınlar Ülke yönetimde ve evde söz sahibidir. Anaerkil bir aile yapısı vardır.Kadın ve erkek eşit yükümlülükler üstlenirler. Ailede erkeklerden çok kadının sözü geçer.Kadın çalıştığı için erkeğin bakımına ihtiyacı yoktur. Türk kadınları saygı ve sevgi görür yüceltilir. Türklerde kadınlar ve erkekler birlikte çalışırlar.Ailenin yürütülmesini beraber sağlarlar. Göç kurar hayvan otlatırlar.Kılıç kuşanır,silah ve ok kullanır kadın erkek beraber savaşır. Türkler kadınlar ve erkekler birlikte yemek yerler. Toplum içinde bir arada oturur sohbet ederler, Bir arada eğlenir, oyun oynarlar. Türkler de kadınlara cinsel meta olarak bakılmaz. Erkek kadın ayrımı Türklerde yoktur ve tarih boyunca hiç olmamıştır. Kadınları ve kızları için can verirler savaşırlar. 6-MÜSLÜMANLARDA KADIN -Müslümanlarda ise Ataerkil bir yapı vardır. Ailenin tek hakimi erkektir. Erkek ne derse o olur. Kadınlar ülke yönetimine ve evdeki yönetime katılma hakkına sahip değillerdir. Müslümanlarda haremlik selamlık vardır.Eşler dışında erkekler ve kadınlar aynı yerde bulunamaz. Müslümanlarda Kadın tamamen örtünür ve erkeğin arkasından takip eder,yanında yürüyemez. Müslüman kadınları diğer erkeklerin görmesi yasaktır.Kadının evden çıkması dinen yasaktır. Kadın sadece cinsel öğe olarak düşünüldüğü için erkeğin nefsini uyandırır diye örtünmesi istenir. İslam da erkek maddi gücün yettiğince sayısız kadınla evlenebilir.Sayısız köleyi cariye edinebilir. Kadınlar Savaşta veya başka bir şekilde kocası öldüğünde bir yeteneği ve çalışma izni olmadığından başkaları tarafından nikahlarına alınırlar.Erkek kadını dövme hakkına sahiptir. Erkekler kadını boşama hakkına sahiptir.Kadının boşanma hakkı yoktur. Kuran da mirasta kadın erkeğin yarısı kadar pay alırlar. Kadınlar kurana göre akıllı görülmediklerinden kadının şahitliği kabul edilmez. Müslümanlarda evlilikte kızlarda alt yaşı sınırı yoktur.Küçücük kızlarla evlenmek serbestir. Erkek kadını yedirip giydirmek yükümlülüğünü yerine getirip üzerinde her hakka sahiptir.
  13. Mezhep ve tarikatların çok olması Kuran'ın artık anlaşılmaz hale geldiğini kanıtlar. Müslümanlar Kuranı herkes anlamaz diye Kurandaki çelişkileri gizlemeye çalışırlar.Müslümanlar Allahın söylemek ve anlatmak istediğini anlatamadığını,Kuranda yazılı olanların anlaşılması için bilen birilerinin açıklama yapması gerektiğini söylerler. Allah öyle demek istememiştir aslında şunu anlatmak istemiştir diyerek Allahın Anlaşılma konusunda aciz bir yaratıcı olduğunu öne sürmüş olurlar.”Allah Kuranda oku duğunuz gibi öyle demek istememiş,öyle yazıyor ama anlatmak istediği bizim söylediğimiz gibidir” benzeri şeyler söylemeleri aslında islamcıların Allaha ortak koşmalarından başka bir şey değildir. Ey Dinadamı ve imam veya müslüman,Allahın ne demek istediğini Allah tan daha mı iyi biliyorsun? Eğitimin nedir ki yazılı bir metni bir profesörden daha iyi anladığını iddia edebiliyorsun?Allah anlatamaz ben anlatırım gafleti içerisindesin.Allah hem yücedir diyorsun hemde ondan daha iyi anlatabileceğini söyleyebiliyorsun. Oysa Kuranda Allahın ayetleri açık açık herkesin anlayacağı şekildedir yazıyor. NUR SURESİ-46AYET"Andolsun ki, biz, bilmediklerinizi size açık seçik bildiren ayetler indirdik." Kuran da kimse bana hakemlik yapmasın yazar.Kuran da ne yazıyorsa anlamıda O dur yazan ayetler vardır. Yazan başka,anlamı başka olmaz.Allah tan geldiğini iddia ettiğiniz bir kitap için “öyle yazdığına bakmayın aslında başka bir şeyi anlatmak istiyor”” Aslında öyle yazıyor ama böyle demek istememişti “veya “orada mecaz var”gibi şeyler söylemek Onu inkar etmektir.Kitabın aslından uzaklaşmakdır. Hiç kimsenin doğru anlayamıyor olması Kuranın Allahın kelamı olmadığının kanıtı demektir. Bu gibi şeyleri söyleyenlerin aslında şunları savunmuş olduğu aklına gelmiyor.Kuran 1400 yıldır İslam aleminde yanlış anlaşılıyorsa ortada Allahın gönderdiği kitap kalmamıştır.Her mezhep ve tarikat kendi yaptığını doğru görmektedir.Mezhep tarikat ve cemaatler islamın ve Kuranın anlaşılamaması nedeniyle oluşmuştur. Kuranı Allah gönderse bir kitap daha gönderip bu yanlış anlaşılmaları düzeltmek zorundaydı. Eğer islamın Allahla ilgisi varsa günümüzde bile yeni kitapla düzeltmek zorundadır. En’am-114:Allah size Kitab’ı açıklanmış indirmişken, ondan başka hakem mi isteyeceğim?(hakem=hadisci) Binlerce mezhep ve tarikat olması her biri için İslamın farklı anlaşılmasındandır. Biri için doğru olan diğeri için ayetleri yalanlanmakdır,Ayetlerimi yalanlayanları suda boğdum yazan Allah yeni bir Tufan yapmak zorundaydı.Şimdiye kadar yapmamış olması Kuranda Nuh tufanını yapma nedenini geçersizleştirmiştir. Kuran ve Tufanda masal olmuştur.Bu nedenle geçerliliğini yitirdiği için anlayarak okunmasını engellerler. Önceki kitaplar Tevrat ve İncilin bozulması sonucunda Kuran'ın gönderildiğini iddia ediyorlar.Kuranda Ayetlerin uygulamasının mantık dışı kalması sonucu sonradan ilave edildiği çok açık olan Ayetler vardır. Surelerin bir çoğunun en son ayetleri yanlışlıkları örtme çabaları sonucunda eklenmişlerdir. Yüzlerce mezhep tarikat ve cemaat varsa Kuran bozulmamıştır diye savunulması geçersizleşir. Kuran'ın bir harfi bile değişmemiştir bahaneleri anlamsız olur.Anlam değiştikten sonra harfler aynı kalsa ne olur? İsteyen mecaz var diye istediği yere çekiyor.Önemli olan şekil mi? yoksa verilen mesaj mıdır? Mezhep ve tarikatların çok olması Kuran'ın artık anlaşılmaz hale geldiğini kanıtlar.Kuranı siz anlamazsınız diye söyleyenler. Mecazlar,müteşabih ,anlaşılırlığı ve geçerliliği kalmamış ayetler var diye söyleyenler. Kuranın kutsal kitap olmadığını ve anlaşılamadığını belirterek“Kuran'da artık işe yaramıyor”diye kendileri söylemiş oluyorlar. Islamcılar aslında bunu söylüyorlar ama ne söylediklerinin farkında bile olamıyorlar.
  14. KADIN ERKEK ARASINDAKİ CİNSELLİĞE CEZA!!! ERKEK ERKEĞE İLİŞKİYE MERHAMET ÇELİŞKİSİ NİSA-15Kadınlarınızdan(ONLARDAN) fuhuş (zina) yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye veya Allah onlar hakkında bir yol açıncaya kadar kendilerini evlerde tutun (dışarı çıkarmayın) NİSA-16Sizlerden (ERKEKLERDEN)fuhuş (zina) yapanların her ikisini de incitip kınayın. Eğer onlar tövbe edip ıslah olurlarsa, onları incitip kınamaktan vazgeçin. Çünkü Allah, tövbeleri çok kabul edendir, çok merhamet edendir. İslamın Erkek ve kadınlar arasında yaptığı ayrım suçlara karşılık verilen cezalarda da kendini gösterir. Zina suçunu tek başına kadınlar yapmaz ama siz hiç erkeğin recm edildiğini duydunuz mu? Erkelere karşı ise Muhammed veya Kuranı yazanlar ne kadar da merhametlidir.Bu merhamet nedeniyle İslâm’da oğlancı erkeklere ise kınama ve azarlama cezası veriliyordu. Kuranın her şeyi bilen diye düşündüğü Allah yada kuranı yazan bedeviler ileriyi bilecek yetenekte olamamışlardır.Kuranda bu hüküm de Nûr sûresinin ikinci âyetiyle değiştirilmiştir.Aslında değiştirilmiş falan da değildir.Bu bir çelişkidir.Kuran zaten döneminden yüzlerce yıl sonra yazılabilmiştir.birinden birini yazmasın olur biter ama o dönem zekası böyle bir hatanın farkında bile olamamıştır. NUR-2-Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun. AZHAB-30-Ey Peygamber’in hanımları! İçinizden kim apaçık bir çirkinlik yaparsa, onun cezası ikikat verilir. Bu, Allah’a göre kolaydır.
  15. iLK BURADAN BAŞLIYORUM.. Erkek kadını boşayabilir.Boşol demesi..Anama benziyorsun demesi..hatta anana git demesi bile yeterli.. . Peki islamda kadın erkeği boşayabilir mi? sen Kuranda İnsanları kandırmaya çalışanların en adi ve ****** insanlar olduğunu yazdığını biliyormusun? Ve asla cenneti göremezler sonsuza kadar cehennemliktirler... Kurandan ayetle yanıtla..
  16. DÜNYANIN EN YÜCE DEVRİMCİSİNE YAZDIĞI ŞİİR Düşündü birdenbire kayalardaki adam kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri Kim bilir onlar ne kadar büyük ne kadar uzundular? Birçoğunun adini bilmiyordu yalnız, Yunan'dan önce ve Seferberlikten evvel geçerdi Gediz'in sularını başı dönerek. Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında birdenbire beş adim sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saati sordu. Paşalar: "Üç" dediler, Sarisin bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun basına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı. Nazim Hikmet
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.