Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • İçerik Sayısı

    5.905
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    52

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. Yaratma bilimsel degil, insanoglunun bir yetisidir. İnsanoglunun yarattiginin da bir ilk tek yaratan sorunu vardir.
  2. ISID kurani aynen uyguluyor. Yani kalb ile iman dil ile ikrar edip fiili hale getiriyor. Eger birisi bir fiil ortaya koyuyor ve bu fiili de bir rehbere dayandiriyorsa, sorun rehberdedir. Cunku ISID'i ISID yapan kuranda yazanlardir.
  3. Sorun islamiyette degil, islamiyetten olmayanlara islamiyetin yanasiminda.Seriatta. Sorun Kuranin ISID Zihniyetinde,
  4. Bilimsel olarak bir kisi kac yasinda adet gorur? Hic adet gormemis bir kiz cocugu en fazla kac yasinda olur? Ayrica biyolojik adet gorme yasi ile psikolojik ve bilincli olarak evliliğe hazir olma yasi farki nedir? Bir kiz cocugu bilimsel ve beyin gelismisligi olarak evliliğe ya da cinsel birliktelige kac yasinda hazirdir
  5. Klasik olarak, Allaha akli kim yuklemis ve Allahi kim yaratmis. Kisaca her bir yaraticinin bir yaratan kisir dongusu vardir. Ayrica beyni olmayan hic bir canli ya da varlik ta akil yoktur.
  6. Lutfen basligi yogunlasalim ve ankete gore yanitimizi nedenini acikliyarak verelim. Konu islamda caga uygun olarak reform Sonucta islam seriat olarak sadece kendi dinine uyana hak ve ozgurlugunu tanir, bu ne etik tir ne de cagdastir. Bir muslumani musluman olmayan biri ile nasil birlikte onun musluman olmamasina saygi duyarak ve mudahele etmeyerek yasar. Bunun kuranda yeri nedir?
  7. Asagida felsefi olarak yukarida adi gecen her iki kavram arasindaki "iliski/celiski" temelinde; tum felsefi algilar aciklanmistir. Kombinasyon olarak, ozgur irade ile determinizm arasinda 4'lu iliski/celiski saglanabilir. Bu iliskiler/celiskiler; Determinizm, temelli olarak; Fiziksel determinizm vardir Fiziksel determinizm yoktur. Ozgur irade olarak; Ozgur irade mumkundur Ozgur irade mumkun degildir. Yukaridaki karsitlik temelinde felsefi olusumlar ve algilar; Fiziksel determinizm vardir/ozgur irade imkansizdir- Koyu/kati determinizm Fiziksel determinizm vardir/ozgur irade mumkundur-uygunluk/bagdasma Fiziksel determinizm yoktur/ozgur irade imkansizdir- koyu/kati uygunsuzluk Fiziksel determinizm yoktur/ozgur irade mumkundur- liberteryenizm Determinizm- Doğa'daki her olayın, dolayısıyla insanın tüm faaliyet ve davranışlarının kendi iradesi dışında seyreden bazı faktörlere tabi olduğunu ileri süren teori, gerekircilik Özgür irade, kişinin eylemlerini, arzu, niyet ve amaçlarına göre kontrol altında tutabilme ve belirleme gücüdür. Kişinin belli eylem ya da eylemleri gerçekleştirmede ser*gilediği kararlılık; belli bir durum karşısın*da, gerçekleştirilecek olan eylemi, herhangi bir dış zorlama ya da zorunluluk olmaksı*zın, kararlaştırma ve uygulama gücü; eyle*me neden olan eylemi başlatabilen yetidir. Libertianizm- A political philosophy maintaining that all persons are the absolute owners of their own lives, and should be free to do whatever they wish with their persons or property, provided they allow others the same liberty Herkesin kendi hayatinin kesin sahibi oldugunu ve baskalarina ayni ozgurlugu tanidiklari surece de, kisileri ve mulkleri ile istedikleri her seyi yapabileceklerini soyleyen politik felsefe. an ideological belief in freedom of thought and speech Dusunce ve ifade ozgurlugu oldugunu soyleyen,ideolojik inanc belief in liberty, belief in a person's right to think and act freely; belief in free will Ozgurluge inanc, kisilerin serbestce dusunme, davranma hakkina inanc, ozgur iradeye inanc Evet simdi herkes kendi algi bilgi bilinc ve secimi ile; kendine uygun olani secsin ve kendine neden onu sectigini aciklasin. Bunun kisice bilinmesi farkindaligi ve uygulanmasi; her bir kisinin kendini ne olarak algiladiginin da bilinmesi olacaktir. Aslinda konu felsefi olarak ve de dini, etik, hukuki ve bilimsel olarak cok onemlidir. Cunku herkesin kendi yasam ve iliskisini belirlemede ve uygulamada ivedi oneme sahiptir. Yukaridaki kombinasyonlardan cikan farklari, her bir fark olarak acikliyalim. Buradaki farklarin ilk ayrimi; "Uyum" temelindedir. Determinizm ile ozgur irade arasinda bir uyum olmadigini savunanlar; Metafizik (felsefenin varlik dalini inceleyen kolu olarak) libertianistler- Felsefi olarak, determinizmin olmadigini ve az da olsa ozgur iradenin olabilecegini savunurlar. Bu konudaki ornek filozoflar; Peter van Inwagen, Robert Kane, Robert Nozick,[6] Carl Ginet, Hugh McCann, Harry Frankfurt, E.J. Lowe, Alfred Mele, Roderick Chisholm, Daniel Dennett,[7] Timothy O'Connor, Derk Pereboom, and Galen Strawson. Koyu deterministler- "fiziksel determinizm vardir ve ozgur irade imkansizdir" i savunurlar. Koyu uygunsuzlar- "determinizm olmamasinin da, ozgur irade ile uyusmadigini ve her iki durumda da ozgur iradenin imkansizligini" savunurlar. Diger fark ta "uyum" un uyumlu oldugu uzerinedir. Bunu savunanlarin genel tanimi; "ozgur iradeyi tanimlayanlarin bu tanimi determinizme baglamadan, determinizmi referans almadan" yaptiklaridir. Cunku onlar, determinizmin ozgur irade ile uyumlu oldugunu savunurlar. O yuzden uyumdan yana olanlar, koyu deterministler ile libertianistler arasindaki "determizmin ozgur iradeye karsitligi" uzerindeki anlasmazligi "sahte cikmaz" olarak degerlendirirler. Sahte cikmaz- Kisaca griyi gorememe ve iki karsit (siyah&beyaz) uc arasinda kalma. esnek empatik arabulucu v.s. olamama. Yani kendini "catc 22" ile cikmaza sokma. Kisaca paradox olma durumu. Benim bu konudaki bireysel gorusum ve bunun evrensel-insan zihniyeti aciklamasi asagidadir. Yukaridaki aciklamal ve secenekler temelinde, ben ozgur irade ile determinizm arasinda bir uyum oldugunu savunanlardanim. Yani; Fiziksel determinizm vardir/ozgur irade mumkundur-uygunluk/bagdasma (Compatibilism) Inancsal-Bilissel Determinizm-Kararlilik/Belirlilik Dunya genelinde ingilizce kokenli bir kavram olarak kullanilan determination/determinizm'in Turkce en uygun ve tutarli esanlamlilari; kararlilik ve belirliliktir. Burada iki turlu yanlis algi vardir. Birinci yanlis algi, ozgur irade ile kararlilik/belirliligin karsi karsiya getirilmesi ve birinin digerine karsi olarak sadece birine indirgenmesidir. Ikinci yanlis algi ise ozgur iradedeki "ozgur" algisindadir. Buradaki "ozgur" algisi liberal temelli degil, free temelli "serbest" anlamindadir. Buradaki serbestlik, kisinin dusunce ve davranisindaki herhangibir kararinda ve belirliligindeki yanasimin tamamen kendi kendilik bilinci ile olmasi ve kendi disinda baska bir yerden etki zorlama, mudahele v.s. yasamadan yaptigini kendi bilinc ve farkindaliginda yapmasidir. Yani kisi serbest olarak dusunme ve davranma durumundadir ve bunun kararliligini ve belirliligini sergilemektedir. Iste basta bu sekildeki bir algi kararlilik/belirliligin ozgur irade ile celismedigini aksine; buradaki serbestligin zaten kararlilik ve belirlilik ile ortaya kondugunu gostermektir. Insanoglu turu biri eger kendilik bilisselligine numenal yeti kullanim ve paylasimi olarak erismemis ise; dogal zihniyetin bunyesinde gosterdigi kararliligi ve belirliligi; gorunurde kendi gosterimi olarak gozlem verse de; geri planda onun beynine degil; onun inancina, ideolojisine ve ozgur irade karsiti indirgemeci bilincaltisartlanmisliginin alisilagelmis dusunce ve davranisina dayandigi algilanir. Sonucta dogal zihniyetin determinizminde, zaten insanoglu bilinc ve farkindaligi yer almadigindan kisi goruntusu ile ortaya konan determinizm, kisinin ozgur iradesi degil; aksine kendini yonlendiren ve yoneten numenal yeti degerlerinin yonlendirim ve yaptirimidir. Genelde bu tip kendilik bilisselliginden yoksun, determinizm; metafizigin varliksal ve fizik otesi ve de etigin her turlu numenal yeti degerlerinde ideolojik inanncsal bir dogru olarak yansir. Nihilizm ile ortaya cikan kendilik bilincinin turselligi icermeyen, ben, bencilik, bencillik, bananecilik ve bireycilik temelli ve ozgur irade icerimli determinizmi ise, sadece egosal, akilci ve duygusal temeldedir. Yani kisi bir yerde kendine kisilik ve kimlik degeri yaptigi numenal yeti veri ve tabularini ya kendince dislamis, ya kendince anlam ve iceriklendirerk, kendiher turlu bireyci cikari adina sahiplenmis ve sabitlemistir. Tursellikten yoksun bu ben temelli bilinc ve farkindalik bireyci akilciligin egosal ve akilci sadece kendi cikarini gozeten bir tezahurudur. Burada inancsal determinizm ile mukayese edildiginde birinin ayni deger temelinde degeri, digerinin ayni deger temelinde kendi birinin cikarini dile getirdigini algilayabiliriz. Buradan da kendilik bilisselliginden yoksun, inancsal determinizm ile tursel bilissellikten yoksun ben bilincinin ayni degeri ya deger ya da birey cikarinda ortaya koydugu gorulur. Bilissel determinizxm de ise; hem ozgur irade varligi hem kendilik bilisselligi varligi bireyi sosyo-psikolojik temelde ve yasam ve iliskideki karsilikli alis veriste tursel anlam ve icerikte dusunce ve davranisa iter. Buda, bu temeldeki bilisselligin kararliligi inancsal ve bireyci determinizm acisindan noncognitive bir algi verir. Bilissel determinizmin bir yonu de bilimsel ve bilgisel temeldeki yanasimdir. Hem olgusal gecerliligin gozlemsel yanlislanabilirlige kadar ki determinizmini tasir, hem bu determinizmin yanlislanabilirligi temelinde ozgur iradeyi getirir, hem de gozlemsel yanlislanabilirlige belirliginin gecerliliginin mutlak olmadigi algisini verir. Inancsal determinizm, kisiyi aklinin ic ve dis savasimina ustelik kendi varligi olmadan koyarken, benci determinizm, kisiyi turune yonelik bir ustunluk egosuna sartlandirir. Bilissel determinizmin tursel butunlugu ile bilimsel determinizmin gecerlilik ve yanlislanabilirliligi de; numenal insanlasma yolunda hem bireyi ozgur iradeli olarak gelistirir, yeniler; hem de bilimi metafizigin o mutlakci, kesinlikci, tekci, ilkci akilciliginin inancindan korur. Tum bu aciklamalar isiginda hem determination/determinizmin ozgur iradeye ters dusmedigi, yani "ya o ya oteki" tercih zorlamasini icermedigi; hem de numenal insanlik temelli bilimsel ve tursel determinizmin; inanbcsal ve birsel determinizmin sahipli, sabit, cikarci ve kendilik bilisselligi ve turselligi tasimayan yonunu algilamak ve kisinin kendi devrimci sorgulamasi ile kendine numenal insanligi kazandirmasini saglamasinin onu acilmis olur.
  8. Bu konuda cesitli mantik yurutumleri var; Eger serbest irade oldugunu dusunuyorsan ve bu konuda determinist isen, o zaman bu oldugunu dusundugun serbest iradeni yasamini yonlendirmede kullanirsin ve bu bu buyuk bir kazanimdir. Eger serbest iraden oldugunu dusunmuyorsan ve de serbest dusuncen varsa; o zaman yasaminda secenegin olma sansini kullanmayarak bu olanagini red ediyorsun dolayisi ile buyuk kayiptasin. Eger serbest iraden oldugunu dusunuyorsan ve bu konuda determinist degil isen, kazancin ya da kaybin yoktur, cunku konuda secenegin yoktur. Eger serbest iraden oldugunu dusunmuyorsan ve bu konuda determinist te degilsen, kazancin ya da kaybin yoktur, cunku konuda secenegin yoktur. Bu durumda determinism ve serbest iradenin kendinde oldugunu dusunenler, kazanclidir. Serbest iradesi oldugunu dusunmuyenler bunun determinizmini kendileri disindaki baska bir guce (somut ya da soyut) bagliyorlarsa, ve secim ve de karar haklarini red ediyorlarsa, buyuk kayiptadirlar. Dolayisi ile determinizm ile serbest dusunurluk biri birine paraleldir. Bu paralelligin olumlusu kazanc, olumsuzu, olan secim ve karar hakkini kullanmamak, kayip; ya da "nasil olsa olacak" algisi ve de "zaten secenegim yok" algisi ile kullanmamak ise ne kazanc ne de kayiptir. Bu temelde serbest iradenin olup olmamasindan bagimsiz olarak, bir kisi yasamini yonlendirmede kendi karar ve secim hakki oldugunu bilerek yasamali ve her seyde bir secim hakki oldugunu bilmeli ve bunu kullanmali. Aksi yani bunu kullanmamak, kayiptir. Kisinin yasamina yon verme acisindan; Ya kazanci, ya kaybi olur, ya da her ikisi de olmaz. Iste dinde/inancta, bu kaybi kisi;serbest iradenin oldugunu dusunup, determinizmini tanrisina verdigi icin ve de secim karar hakkini kullanmadigi icin kaybeder. Felsefelerde de sebest iradenin olmadigini dusunerekten, ya tamamen secim ve karar hakkini da kendinde bulmaz ve kullanmayarak kaybeder, ya da determinizmin secimi yerine getirecegini dusunup kazanc ya da kayip yasamaz. Kisaca konu kisinin determinizmin secim ve karar hakkini kendinde mi yoksa baska seydemi arayacagi onun serbest iradeyi kullanip kullanmamasinin belirleyicisidir. Kisilerin secim ve karar hakki ve farki oldugu ise bilimsel olarak kisilerin ayni durumda farkli secimler ve kararlara yonlenmesinde gozlem vermektedir. Yani insanoglunun secim ve karar hakki vardir, bunu oyle ya da boyle kullanmasi; kazanc, kullanmamasi ise kayiptir. Kullanan yasamini kendi karari ve secimi ile yonlendirebilir, kullanmayan ise yasamini ya inandigina ya da olana terk eder.
  9. Allahtan bir mucize gelmez. Bu bir insanoglu soylemi dir. Kuran,in yazar Allah degil, Allah, n adina kendi fikirlerini yazan insanogludur. Boyle bir iddianın bilimsel bir yani yoktur. Cunku tarihte anlam iceren bir yazinin yazari sadece insanogludur.
  10. Aslinda soru genelde inanca ve imanin getirdigi uygulamaya bagli bir dinde, gelisen degisen yenilenen yasam ve iliskilere gore bir yenilik, degisiklik ve reform olup olamayacagi. Dunyada bir suru din var ve bazi dinler reforma sicak bakiyor. Mesela evengalizm "dinler arasi dialog" onerisinde boyle bir reformdan ve yenilenmeden bahsediyor. Bilindigi gibi Papa caga uyarak evrimi Kabul etmisti. Bu temelde bakildiginda, ozelbir din olan islamda reform mumkun mudur? Bilindigi gibi islamin temeli Kurasn'dir ve Islami kuran yonlendirir. Yalniz kuran'in yazil;is tarihi 1400 yil oncedir ve o gunun dunyasina ve toplumsal yasam ve iliskisine gore ve ustelik o deviordeki bedevil temelli araplara yonelik yazilmistir. Bilim ve teknik ise daimi yenilenir ve gelisir. Buna parallel olarak ta toplumlar yasam ve iliski olarak degisime ugrar. Iste bu temelde 1400 yil onceki kuran'da ancak insanoglunun o devre kadar bildigi ve geldigi noktadaki bilimsel bilgiler yer alabilir. Halbuki 1400 yil icende hem bilim hem teknik hemde toplumlarin her turlu yasam ve iliskisi ve duzeyi degismistir, kuran'a bagli islam ise 1400 yiloncesinde kalmistir. Bu acidan bugun en basta kuran'da bugunku gelinen duzeydeki bilimin ve teknigin duzeyi hic bir konuda yer almamaktadir. Bu acidan bir din o zaman neye gore caga ve gelinen duzeye ayak uydurabilir? Islam dini insanoglu yasam ve iliskisi olarak nasil cagdaslasabilir?
  11. Ben bir yaratici ile degil, yaratici Adina ve yerine konusmaktan bahsediyorum. Yani yaraticiyi konusturanin insanoglu oldugunu soyluyorum.
  12. Bana Allah kavramini insanoglunu devreye sokmadan Allah' tan geldigini goster. Yalniz bunu senin yapman gecersiz cunku sen de bir insanoglusun Eger baska bir tur ya da varliga bunu yaptiracaksan, o zamanda bu varlik ya da tur ile olan ortak dialogunu goster. Korku nedir ve neyden ve neden korkulur? Allah hic bir sey demez. Onun adina konusan senin gibi insanogludur.
  13. Agacin hizmet ettigini ve boyun egdigini soylemek ona akil yuklemektir. Bu dediklerin insanoglu dusunce ve davranisidir. Agaci ilgilendirmez. Agac ile ilgili yazdiklarin insanoglu algisi ve ifadesidir. Nasil sorusu disinda kalan yazdiklarin sadece inanctir. Birseyi Allahin bildigini soyleyen de insanogludur. Beni bilimsel soylem disindaki hurafeler ve metafizik soylemler ilgilendirmiyor. Asil pratikteki tek fayda bilimdedir, cunku onu yasarsin. Digerleri hayal urunudur. Sadece teslimiyete sukretmeye caresizlige yol Acar.
  14. İtalya'da kedi-sever bir kadın, evini sokak kedilerine miras bıraktı. Fiorella Scannabissi isimli kadın, hayattayken bakıp beslediği sokak kedilerinin ölümünden sonra da sahipsiz kalmaması için 1992 yılında yazdığı vasiyetine kedileri de dahil etti. Scannabissi, Bologna'nın Murri mahallesindeki 7 odalı evini, satılıp geliri sokak kedilerine bakan bir barınağa verilmek üzere belediyeye bağışladı. Scannabissi'nin yaklaşık 2 yıl önce hayatını kaybetmesinin ardından miras paylaşımı ile ilgili bürokratik işlemler ise kısa süre önce tamamlandı. 'Her kedinin bir odası olacak' Belediye, Bologna'lı kadının evinin satılıp gelirinin Trebbo di Reno kedi barınağına bağışlanmasını onayladı. Evin satışının ardından, aradan geçen 2 yılda biriken vergi ve fatura borçları ödendikten sonra geliri barınağa devredilecek. Haberi veren İtalyan basını, yaklaşık 230 bin euro değerindeki evin Bologna'daki sokak kedileri için bir "Noel hediyesi" olacağını yazdı. Bologna'da sokak kedilerinin bakımıyla ilgilenen Trebbo di Reno barınağının Francesca isimli bir çalışanı da "Tesisimiz bakıma muhtaç durumda. Bu gerçekten çok güzel bir hediye" dedi. Barınak görevlisi, halen yalnızca 100 kadar kediye bakabilecek yerleri olduğunu ve evin satışından gelecek parayla kapasitelerini artıracaklarını söyledi. Francesca, "Her kedinin kendine ait bir odası ve hatta belki de ufak bir bahçesi olacak" diye konuştu.
  15. Sokak hayvanlarına yardım etmek amacıyla sosyal medya üzerinden örgütlenen “Edirne Patileri” grubu, sokak hayvanlarının mama ihtiyacı için 6 Aralık Pazar günü konser düzenleyecek. Grup üyesi Sema Selçuk, konseri “Parayla değil mamayla” sloganıyla sokak hayvanları yararına organize ettiklerini anlattı. Edirnelilerin özellikle kış mevsiminde yiyecek bulmakta güçlük çeken sokak hayvanlarına sahip çıkmak için konsere gelmelerinin önem taşıdığını ifade eden Selçuk, şunları söyledi: “Bu organizasyonda en önemli şey kışın yağmurda mahsur kalan hayvanların aç kalmalarını önlemek. Ben Edirne halkına çok güveniyorum. Bu konuda bizi yalnız bırakmayacaklarına inanıyorum. Herkesi konserimize bekliyoruz. Dediğimiz gibi konserin girişinde para geçerli olmayacak. Mamayla olacak. Bir limit yok, belirli bir bütçesi yok. 2 liralık bir konserve mamayla da olur, 10 liralık mamayla da olabilir. Herkesin kendi bütçesine göre bir katkı yapmasını istiyoruz.” Stoklanacak mamaların sokak hayvanları için idareli şekilde kullanılacağını belirten bir başka grup üyesi Nuray Patoğu ise, Edirne Patileri olarak zorda kalan doğal felaketlerden zarar gören hayvanlara da yardım ettiklerini belirtti. Patoğu, “Bunun için ilk olarak meteorolojiden bilgi alıyoruz. İlk etapta zaten risk altında bulunan yerlerden hayvanları alıyoruz. Tabii ani su baskınları sonrasında oluşan adacıklarda da sokak hayvanlarını besleyerek hayata tutunmalarını sağlıyoruz. Bu topladığımız mamaları belli zamanlarda sokak hayvanlarına ulaştırıyoruz’’ dedi. Konserde yerel sanatçılar, gruplar sahne alacak. http://dagmedya.net/wp-content/uploads/2015/12/56.jpg
  16. İlla birine boyun egmek ihtiyaci mi var? Ustelik bu boyun egen kendi aklinin yarattigina mi boyun egecek? Yani bir masal anlatacak ve anlattıgi masala kendi inanacak ve herkestende inanmasini isteyecek.
  17. Hic bir nesne hic bir sekilde kimseye hizmet etmez. Bir agacin bir beyni ve dusuncesi de yoktur. Ayrica nedensellik ve teleoloji bilimin degil, felsefenin konusudur. Felsefeye verilen bilimsel nitelikte nesnelere ozellik oznellik ve ozselligi epistemolojik olarak sadece insanoglu algisi ve gozlemi verir. Yani agac ile ilgili her soylem ne agaca ne tanriya ne de baska bir varliga ait degil, sadece insanoglunu aittir. Bilimin konusu bir agacin neden meyve verdigi degil, nasil meyve verdigidir. Bu da gozlem ile tartismasiz ortaya konur, Nedenselligin yaniti felsefidir, bilimsel degildir.
  18. Dunya yaratilmadi ve yok olup olmayacagi da ancak bir tahmin. Evet, din ilim altinda bilimi her zaman metafizik olarak sabote eder ve carpitir. Cunku dinin hic bir ogesi bilimin hic bir ogesi ile uyusmaz. Bilim bilimsel olarak ne dini ne de metafizigi gale almaz. Cunku bilim bil kokunden gelir. Bilimin bilmesi de gozleme dayanir ve bildirdigi tartismasizdir. Evet, insanoglu ancak bilmediginden korkar ve korkusunu yenmek icinde kendince bilim disi aklina uyan dogrular bulur. Bilimin ise boyle bir algisi yoktur. Bilim, ne bilirse onu bildirir ve bildigi hic bir seyi metafizige tasimaz. Kisaca insanoglu disinda bir ozne ozellik ve ozsellik aramaz. Benim bahsettigim dindisilik, insanoglu beyninin dusunce olarak dini serbest birakmasi ve din ile ilgili bir kavram deger ya da veride herhangibir olumlu ya da olumsuz bire deger yuklenmemesidir. Zaten aksi serbest dusunce olmaz. Dusuncvenin serbestligi adi gecen kavramdan bagimsizliktir ve kavramin kisiyi degil, kisainin kavrami yonlendirmesini getirir. Yani ben herhangi bir dini genelde ya da islam gibi ozelde, din yanlisi ya da karsiti olmadan tum resmi ile ortaya koyabilirim. Yani dine disardan bakarak ve notr algilayarak. Buradaki ... e gorem de insanoglu temelli ve din kavraminin ve her turlu dusunce ve davranis degerlerinin insanoglu uzerindeki her turlu olumlu ve olumsuz sorununu sosyo-psikolojik olarak dile getirmektir.
  19. Sen evrim teorisinden ne anliyorsun. Bugun artik evrim bilimsel bir olgudur ve darwin'i coktan asmistir. Konu evrimsel biolojidir. Birincisi maymundan gelme diye bir soylem evrimde yoktur. Bence senin evrim ile ilgili bildiklerin artik cagdisi Quantum ile kuran arasinda nasil bir bag kurduğunu merak ettim. Bilim de biat, teslimiyet, Dogma, inanc, metafizik bulunmaz. Bilim sadece gozlemi ile bilir ve bildirir. Varlık ile degil, onun fonksiyonu ve davranisinin gozlemini dile getirir. Anlasilan sen klasik felsefi bilimde kalmissin Hangi dalda bilim kisisisin onu da merak ettim Cunku yazdiklarinin hic biri bilimsel nitelik tasimiyor.
  20. Biz derken dini mi kastediyorsun. Din ile bilim hic bir konu ve acidan bagdasmaz. Bilim yorum yapmaz, bilimsel veri ortaya koyar. Bir seye degil, saygi kisinin degerlerine duyulur. Senin inancini saygi duyarım, ama inanca duymam Konu red ya da kabul tikanikligi degil, neyin ne olarak ortaya kondugu ve bu dusunce ve davranisinin insanlara verdigi zarar. Konu dusmanlik dostluk ta degil. Dedim ya ikilem ufkundan cikip serbest dusunebilmen lazim
  21. Her seyin bir ...e goresi vardir. Serbest dusunurluk un de ...e goresi; İnsanoğlu zihniyet ve davranisini insanlasmasi, bunun icin beyinde dogumdan itibaren yer etmis, insanoglunu insanlastirmayan tum deger veri ve tabularinin arinmalidir ve tum insanlarin yararına olacak sekilde bilgi temelinde bilissel ve bilimsel birey bilincine erismek. Brad dinden farkli olan hi bir degeri verinin ve tabusu kimseye zorla baski İle verilmemesi ve herkesin kendi degeri saygi duymak ve kimsenin hak ve ozgurlugunu muamele etmemek Sonucta her din bir baski muamele ve zorlamadir. Gerci bu mesaji, bir onceki aciklamasina algilayamadigixni gosteriyor Sonucta her seyi din ile algilandigi ndan zihin ufkunda dindisiligi algilayamiyor. Bilimde yaratir yaratan v.s. temelli ozellik yoktur. Darwin serbest dusunurluk degildi. Bilim ne kimsenin maliki ne de bir oznelik vardir. Ben sana bilimsel yontem acikladim. Adi ustunde serbest, tutucu luk ne alaka
  22. Ideolojik ve Inancsal Siniflandirma-Qua Felsefesi/Nonizm evrensel-insan zihniyeti, serbest dusunurluk, yapilandirmaci epistemoloji, qua felsefesi ve bilimsel/bilissel/kavramsal olarak her turlu gelmisgecmis ve gunumuzdeki her konu ve kavramdaki metafizigin varliksal ontolojik ve teolojik temelindeki ve etigin her konu ve kavramindaki (milli, dini, toresel, politik, geleneksel, ahlaki v.s.) yonlendirim ve yaptirimlarin; kisaca insanoglu eliyle, adina, ait, icin ongorulen her turlu "bu budur/bu boyledir/bu boyle olur" temelli emirsel dayatilan numenal yeti deger, veri ve tabularinin siniflandirilmasini verecektir. Bu siniflandirmaya gecmeden once tum ideolojik ve inancsal numenal yeti verilerinin dogrusal ve gerceklik temelindeki bitmisliklerinin ve belirtilmisliklerinin daimi ve suresiz kaliciligini goz onune almak ve bunun bilimselligin yanlislanabilirlik temelli; gozlemine, olgusuna, bilgisine, kavramina ve algisina ters dustugunu soylemek ve bilimselligin bilissel ve bilincli ve farkinda olarak kendisini ideolojik inancsal dogru ve gerceklerden farkli kilmasini bilmek ve hatirlamak gerekir. Bu siniflandirma da temel insanoglunun yarattigi ve kendi disi bir guc olarak tanrilastirdigi, yaratilissal, tanrisal, ve teleolojik icerikli akilli tasarimci, programlayici, planlayici temelde tanrilastirilan her soyut/somut insanoglu disi bir guc ve bunun yine insanoglu eliyle, adina, ait ve icin olarak dunyaya indirilen; sistemsel, duzensel, kurumlasmis, kuramsallasmis her turlu insanoglunu toplumsal, ulkesel, bir cografi butun temelinde yasatan, yonlendiren, yoneten, egiten ve yetistiren dini yapilanmanin her turlu etik yonlendirim ve yaptirimlari temelinde olacaktir. Bu konuda her seyden once bazi carpik algi veren kavramlarin aciklanmasi gerekir. Teizm genelde poly yani coklu, ya da mono yani tek icerikteki polyteizm ve monoteizm olarak hem insanoglunun tanrilasstirdigi soyut tanrilari hem de bunlarin dunyevi uzantisi dini sistemleri, duzenleri ve yonlendirim yaptirimlari icerir. Bu acidan siniflandirmanin basini her iki temelde de teizm cekmektedir. Teizm-mono, poly ve dinli/tanrili Ikincisi deizmdir. Yine kavramsal olarak ve tanrilastirma bazinda teizm ile deizm karismaktadir. Deizmin teizmden farki; tanri olarak fizik otesi fakat somut bir deity ve divinity soz konusudur.Yanliz burada onemli olan dini bir icerigin olmamasidir. Yani ideoloji ve inanc sadece deity ye divinity temelinde tapinmadir. Deizm-dinsiz/tanrili Buna her turlu tasavvuf, mistisizm, varolusculuk, ve hatta belirsiz olabilen bir tanri inancini ekleyebiliriz. Belirli olarak ornekler; Hyloteizm-maddenin tanrilastirilmasi Panteizm-evrenin tanrilastirilmasi Panenteizm-evren-tanri iciceligi varolusculuk-mistisizm. Ucuncu olarak; basta budizm olmak uzere butun etik temelli izmleri verebiliriz. Buradaki fark bir insanoglunun tanrilastirilmasi ve onun dediklerinin yonlendirim ve yaptirim halini almasidir. Buna soyle bir ornek verelim. Mesela eger islam inanci Muhammed tarafindan Allah'a tasinmayip; Muhammed'de kalsa ve adi da Muhammerdizm olsa iste o zaman bu sinifa girecekti. Kisaca burada budha gibi tanrilastirilan ve dini icerigi olmayan bir ideolojik inancsal soz konusudur. Buna kavramsal siniflama olarak te ve de on ekleri yerine izm demek en tutarlisi olacaktir. Bu da ikiye ayrilir. izmin ortaya aticisi olan insanoglu degil de; sadece onun yonlendirim ve yaptirimlari takip edilir ve ele alinir ve algilandigi bicimde uygulanir. Bu izm cesidi de; tanrisiz fakat dini izm cesididir. Marxizm, kemalizm, fasizm, anarsizm, liberalizm, v.s. temelli etik (milli, dini, ahlaki v.s.) bir sistem duzen kurumlasma iceren ve bunun icin savasilan izmler. Siniflamayi art arda siralamadan once sunu hatirlatmak gerekir. Analojik ve abductive reasoning temelindeki tum cikarsama farkliliklari temelinde hic bir izmin ideolojik inancsal olarak algisi dusuncesi ve uygulanisi; ayni izmi savunan ve takip eden ist ler arasinda bile farklilik gosterir. Cunku her bir ist kendi beyin duzeyinin, bilinci, farkindaligi, bilgisi, algisi ve kendine verileni veya kendi kendine aldigini kendi algisiyla algilama duzeyine gore cografi, toplumsal ve hatta ayni cografya ve toplumda farklilik gosterir. Buna en guzel ornek Islam inancini takip eden muslumanlarin muslumanligidir. Hem kendi arasinda mezheplere ayrilir, hem de Muhammed'den sonra tarihsel karakterleri kendine temel alir. Ayrica diyelim bir indonezya muslumani ile malezya, bengaldes, Arabistan, Turkiye muslumani arasinda her turlu muslumanlik algisi farki vardir. Bu durum diger dinlerde de diger izmlerde de ve var kilinan tanrilastirilan her turlu tanri algi ve anlayisinda da boyledir. Iste bu aklin ayni izm temelindeki ist ic celiskisidir. Aklin farkli izm temelindeki ist celiskisi de dis celiskidir. Bu hatirlatmalarimizdan sonra aklin kendini inandirak ve bu inancini kendine dogrulayarak gerceklestirdigi ideolojik, inancsal siniflandirma soyledir. Teizm-tekli-coklu, dinli-tanrili Deizm-dinsiz/tanrili izm-tanrisiz/dinli, Bunlarin disinda sadece tanri temelinde ki bu tanri genelde insanoglu eliyle, adina, ait ve icin soyut ve insanoglu ustu ve disi tanrilastirilan tanridir. Iki farkli ideolojik inancsal daha vardir. Bunlar Agnostisizm-tanrinin bilinemezligi; tanrilastirmaya yatkinlik-teist; tanrilastirmaya uzaklik-ateist Ateizm- dinsizlik/tanrisizlik. Buradaki ateizm de iki turludur bir teizm/deizm karsiti olan ateizm (toplumsal mucadele) bir de teist/deist olmayan (bireysel durus) ateizm. Son olarak evrensel-insan zihniyetinin, dogal zihniyetin her turlu her konu ve kavramda ideolojik inancsal dogrusal ve gerceksel sorunlarini insanoglu temelli ve numenal insanlik adina dile getirisinin ve serbest dusunurluk, qua felsefesi temeli isiginda dilin elverdigi aciklama ve kullanim temelindeki secimi ise NONIZM dir. Yani her turlu izm temelli ideolojik inancsal, dogrusal ve gerceksel ist olmanin disinda bir durustur. Cunku temeli bilgisel/bilimsel/kavramsal dir. Bu temel hic bir seyi kalici, mutlak, degismez, sabit bir sekilde "bu budur, bu boyledir" v.s. yapmaz ve yapamaz. Yaparsa bilimsel/bilissel ve kavramsal olamaz. Zaten bu her turlu izm ve takipcileri ist; kendi izmlerini mutlak, kesin, sabit, degismez v.s. bir akilci inanca tasidiklari icin; bilimsel degil; varliksal, inancsal ve ideolojiktir. Dogruluklari ve gerceklikleri de; bu degismez, mutlak v.s. aklin tatmini temeline dayanir. Bilimin bilimsel olarak yanlislanabilirliginin ve gecereliliginin degisimi yenilenimi temelinde de cagdisilardir. Biribirileri ile mucadele ederken; cagi ve bilimselligi yakalamak ve izmlerini sorgulamak yerine, buyuk bir inatla cagin getirdigi bilimsellige de karsi cikarlar. Buradaki ana sorun da; bu felsefi ve ist bilimcilerin bilime, inanc ve ideolojiyi katmak ve bulastirmak cabalaridir. Ustelik bunu felsefe degil; bilim adina yapmak gafletine ve delaletine duserler.
  23. Inanc bir kavram olarak, her kavramda oldugu gibi (insanoglu yapilandirilmisliginin geregi) davranis ve dusunce olarak hem kendine yani inanmaya hem de karsitina yani inanmamaya acilir. Iste inancin kiskaci budur. Serbest dusunce ise inanc kisakaci disindadir ve "Tanri, Allah v.s. birer kavramdir ve benim bu kavrami inanc ya da varlik karsitligina tasima ihtiyacim yok" der. Her kavrambir puttur. Onemli olan kavramin taraflarindan birini tutmak degil, kavramin ne oldugunu ve ihtiyac olarak kullaniminin kisiye ne sagladigini sorgulamaktir. Burada insanoglunun neyi neden ve nasil yapilandirdiginin bilisselligi gerekir.
  24. Ie o dedigine "sorgusuz sualsiz iman ve inanilana teslim olmak" deniyor. Asil puta donusen inanctir. Cunku bilim gozlem ile yanlislanabilir. Inanc sadece verileni aynen sorgusuz sualsiz uygulayan kullarin biat edenlerin ve teslim olmuslarin beynini hic bir zaman dusundurtmeyenlerin sadece sigindigi ve de korkularina akillarinca kalkan yaptigi bir duvar. Insan dinsiz de imansiz da inancsiz da yasar. Ayrica sadece bunlarsiz yasamak ile kalmaz, kendi varligini kendisi yasatir ve bunlarin tamamen disina cikar. Yani beyninde sorgulayarak bu savastirici ayrimci bolucu kutuplastirici deger very ve abulardan kurtulur. Iste serbest dusunce de budur. Tamamen bilgiye bilime bilimsellige ve bilissellige dayanir. Allah'i da tum tanrilarida kendi akillarinin inanclarinca dile getiren insdanogludur. Allah kavrami ve tum inancsalkavramlar zaten insanogflunun yaratimidir.
  25. Bir sey oldum demek ile bir sey olunmaz. Bilim bilmek ve bildiginin bilincinde olmak, bu bilincinde bilisselliginde olmaktir. Olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirlik bilimde esastir. Yani bilimin gecerliligi gozlem ile yanlislanabilior. Bilimde gozlemi olmayan ilkler, tekler, mutlaklar ve supheler yoktur. Inanc ise yanlislanamaz, tartismasiz gozleme tasinamaz ve gecerliligi sadece inanan icin vardir. Ayrica gercek olgu degildir ve degisken ve de gorecelidir. Bilimin tarafi yoktur, bilim gozlemi alir ve bildirir. Bilim felsefe de degildir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.