-
İçerik Sayısı
2.240 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
22
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
dennise tarafından postalanan herşey
-
kerataya bak Allah bilir en kucugudur de
-
AYILAR BALİNALARA DÖNÜŞEBİLİR Mİ?!... Darwin, Türlerin Kökeni adlı kitabında, balinaların yüzmek için çabalayan ayılardan evrimleştiğini iddia etmişti! Bunun nedeni, Darwin'in bir canlı türü içindeki değişimleri sınırsız sanmasıydı. 20. yüzyılın bilimi, hayal gücüne dayalı bu evrimci senaryoları geçersiz kıldı. alinti
-
ahahahahhahaa sen benim gozumde Allahin yarattigi ve bilinc altini komple sarip kusattigi bir dusunce akimisin senden ustun bi guce direniyosun her yazdigin sey ; belli ; her etkiye verebilecegin her tepki daha mesajimi gormeden belli : ) sen disina cikamazsin ama benim gozumde.. ben senin bu tavrindan hoslaniyorum dostum konumuza donelim
-
Açıkça bir mantık çöküntüsü içinde olan Darwinistlere göre, her biri şuursuz olan bu maddeler, akıl ve vicdan sahibi, düşünen, seven, merhamet eden, muhakeme yeteneğine sahip, tablolar ve heykeller yapan, senfoniler besteleyen, romanlar yazan, gökdelenler inşa eden, atom reaktörleri kuran, hastalıkların sebebini bulan ve şifaya vesile olacak ilaçlar üreten, siyaseti yönlendiren insanları meydana getirmiştir. Yeterince zaman geçince, çamurlu suyun içinden tesadüfler sonucunda, aslanlar, kaplanlar, tavşanlar, geyikler, filler, kediler, köpekler, kelebekler, sinekler, timsahlar, balıklar, kuşlar çıkmıştır. Yine aynı çamurdan, birbirinden farklı koku ve lezzetleriyle çeşit çeşit meyveler ve sebzeler, portakallar, çilekler, muzlar, elmalar, üzümler, domatesler, biberler; eşsiz görünümleriyle çiçekler ve diğer bitkiler çıkmıştır. Kısaca, Charles Darwin'den bugüne sayısız evrimci makalede, kitapta, filmde, gazete haberlerinde, dergi yazılarında, televizyon programlarında anlatılan masal, bataklığın içinden tesadüfen ortaya çıkan canlılığın senaryosundan ibarettir. Yani, siz bir Darwiniste "Bu medeniyet nasıl oluştu?", "Bu kadar farklı canlı türü nasıl meydana geldi?", "İnsan nasıl var oldu?" gibi sorular yönelttiğinizde, size vereceği cevabın özü şudur: Tesadüfler, bir bataklığın içinden tüm bu sayılanları, zaman içinde meydana getirdi.
-
Evrim teorisi söz konusu olduğunda pek çok kişi, bunun, bilimsel bir mesele olduğunu ve bilim adamları kadar bilgi sahibi olmayanların Darwinizm'i anlamalarının imkansız, üzerinde tartışmalarının da yersiz olduğunu zanneder. Nitekim Darwinistler de bu yanlış düşünceyi teşvik etmek için, Latince kelimeler ve halkın geneli tarafından bilinmeyen bilimsel terimler kullanır, karmaşık anlatımlar yapar, sık sık demagojiye başvurur ve içi boş sloganlar kullanarak bilimsel bir konudan bahsediyorlarmış izlenimi uyandırırlar. Oysa Darwinizm'in temel iddiası tamamen bilim dışıdır ve bu iddiadaki mantık sefaleti, ilkokul çağındaki çocukların dahi anlayabileceği kadar açıktır. Sözde ilkel dünya ortamında, çamurlu bir su birikintisinin içinde, nasıl olduğu asla açıklanamayan bir şekilde ilk hücre meydana gelmiş, daha sonra tesadüfler bu hücreden hayvanları, bitkileri, insanları ve medeniyetleri meydana getirmiştir. Yani tüm insanlık ve medeniyet, bütün bitki ve hayvan alemi, sözde, bol miktarda çamur, uzun zaman ve bol bol tesadüfün eseridir.
-
DARWİNİZM’İN BİLİM DIŞI FORMÜLÜ : BOL ÇAMURLU SU + UZUN ZAMAN + BOL TESADÜF= MEDENİYET
-
Biyomatematik alanında yapılan hesaplamalar, yaşamın bu kompleks yapısının tesadüflerle bir araya gelme ihtimalinin "0" olduğunu kanıtladı. Mikrobiyoloji, viroloji, genetik, moleküler biyoloji, biyokimya gibi yepyeni bilim dalları, doğada apaçık bir tasarım bulunduğunu ortaya koydu. Paleontoloji bilimi de, fosil kayıtlarında evrim teorisinin varsaydığı ara geçiş formlarından eser bulunmadığını ortaya koyarak Darwinizm’e ölümcül darbeyi vurdu. Türlerin yeryüzünde bulundukları milyonlarca yıl boyunca hiçbir evrimleşme yaşamadıkları ve kusursuz beden yapılarıyla aniden ortaya çıktıkları kanıtlandı. Böylece modern bilim, Yüce Allah’ın tüm canlıları yoktan varettiğini doğrulamış oldu.
-
Darwinizm’in ortaya çıktığı bu ilkel bilim ortamı, özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızlanan bilimsel bulgularla son buldu. Elektron mikroskobunun ve ışınlı tarama cihazlarının geliştirilmesiyle birlikte, bilim adamları yaşamı çok yakından inceleme imkanı buldular. Hücrenin kompleks yapısının, sahip olduğu hücre zarı, mitekondri gibi sistemlerin tesadüflerle oluşamayacağı anlaşıldı. Yaşamın yüklü miktarda genetik bilgiye ve indirgenemez komplekslikte moleküler mekanizmalara dayandığını ortaya konuldu. Bilim adamları, yaşamın temelinde DNA isimli molekülün bulunduğunu keşfettiler. Bu molekül, dünyanın en gelişmiş veri saklama sistemlerinden daha mükemmel özelliklere sahipti. Hem bedenin yapısına ait bilgiyi saklayabiliyor, hem de bu bilgiyi bir "bilgisayar" gibi işleyebiliyordu. İnsanın tek bir hücresindeki DNA molekülünün, 50 ciltlik ansiklopedi setinin saklayabileceği miktarda bilgiyi saklayabileceği hesaplandı. Modern bilimin deney ve gözlemleri karşısında Darwinizm’in büyük bir yanılgı olduğu ortaya çıktı.
-
Darwinizm döneminde, bilimsel olanaklar o kadar geri, cahillik o kadar yaygındı ki; 1. Canlı hücre, içi su dolu bir torbadan ibaret, basit bir yapı zannediliyordu. 2. Bilim adamları, hücrenin kompleks yapısından ve DNA’nın varlığından haberdar değillerdi. 3. Yaşamın devamını mümkün kılan ve her biri mükemmel birer tasarımın eseri olan moleküler mekanizmalar tanınmıyordu. 4. Yaşamın, ciltler dolusu ansiklopediyi dolduracak miktarda bilgiye dayandığı bilinmiyordu. 5. Anormal doğan bebekler, annelerinin doğum sırasında kapıldığı korkuların sonucu zannediliyordu. 6. Bir bölgede toprağın sabanla sürülmesinin, o bölgede iklimi değiştireceğine inanılıyordu. 7. Uzayı renksiz bir sıvı olan eterin kapladığı düşünülüyordu. 8. Birkaç nesil kolları kesilen insanların, çocuklarının bir süre sonra kolsuz doğacağına inanılıyordu.
-
Teknolojiden böylesine yoksun bir ortamda çalışan bilim adamları, hayatın hücre seviyesindeki kompleksliği hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı. Darwinizm döneminde, bilimsel olanaklar o kadar geri, cahillik o kadar yaygındı ki; 1. Canlı hücre, içi su dolu bir torbadan ibaret, basit bir yapı zannediliyordu. 2. Bilim adamları, hücrenin kompleks yapısından ve DNA’nın varlığından haberdar değillerdi. 3. Yaşamın devamını mümkün kılan ve her biri mükemmel birer tasarımın eseri olan moleküler mekanizmalar tanınmıyordu. 4. Yaşamın, ciltler dolusu ansiklopediyi dolduracak miktarda bilgiye dayandığı bilinmiyordu. 5. Anormal doğan bebekler, annelerinin doğum sırasında kapıldığı korkuların sonucu zannediliyordu. 6. Bir bölgede toprağın sabanla sürülmesinin, o bölgede iklimi değiştireceğine inanılıyordu. 7. Uzayı renksiz bir sıvı olan eterin kapladığı düşünülüyordu. 8. Birkaç nesil kolları kesilen insanların, çocuklarının bir süre sonra kolsuz doğacağına inanılıyordu. 8. maddeye dikkat ; )
-
e heralde olusturamayiz ; ama tanrinin varligindan supeye dusurten felsefeleri akillica elestirebiliriz ... onlardan biri Darvinin evrim teorisidir bilimsel dayanagi olmadigi gibi felsefi bir yer edinmeden baskasi degildir ..
-
nasi yane kimden diliyosun
-
meraba , bilim kendi kendini zaten pozitif bilim ile temizliyor artik .. hala evrime destek ariyorlar .. ama bilim kendi kendini temizlemeye devam edicek
-
basladim ; basladim bitirdim ; baslayacagim ; ) fikir zenginligini ortaya koyucaz .. bunlar da kiyas olunabilmesi icin sergilenmis olucekler .. iki arabadan biri daha guzeldir .. ortak konumuz ewrim .. bunu maymundan gelme icin de soleyebiliriz .. belge yok bulgu yok ama kurgu var .. bilimsel bir ilizyonla kurgulama var .. dostum ; simdi ortak konumuz ewrim teorisi sizin dusunceniz size bizim dusuncemiz bize .. ne guzel iste
-
bi kosede sen bi kosede Alman Federal Fizik ve Teknoloji Enstitüsü'nün yöneticisi Prof. Dr. Werner Gitt
-
paylasilan butun ciddi seyler gecmis sayfalarda kaliyor ... bireysellestirmeleri de kim naapsin ben yavas yavas her sayfaya biseyler birakmayi severim : )) seninle atismak ayriyetten zevkli
-
sadece acele edesim yok ..
-
dur bakalim ... daha baslamadim .. her fikre acik oldugunu biliyorum her fikri degerlendirdigini ve baska fikirlere kapali insanlari sip diye secip cikarmandan belli oluyor her fikre acik oldugunu biliyorum ; ) ben daha baslamadim ...
-
dur bakalim ... daha baslamadim .. her fikre acik oldugunu biliyorum her fikri degerlendirdigini ve baska fikirlere kapali insanlari sip diye secip cikarmandan belli oluyor her fikre acik oldugunu biliyorum ; ) ben daha baslamadim ... degerlendirmeye almadan mutlak curutme gozu ile bakan biri degilsin sen .. arastmacisin
-
Ciltlerce ansiklopedik bilginin gözle görülmeyen bir alanda saklanması, hücrede ‘okunması’, ‘tercüme edilmesi’, şuursuz moleküllerin başlatıp yönetebileceği bir sistem değildir. alinti
-
Evrimciler, genetik kodla ilgili gerçekler karşısında her yönden kuşatılmış durumdadırlar. Ve genetik kodun kökeni konusunda düşünmeye başlayan bir evrimcinin hissedeceği tek bir his vardır: sıkıntı. Nature 'ın 20 yıl boyunca editörlüğünü yapmış olan Sir John Maddox, genetik kodun kökeni konusundaki çaresizliklerini şu sözlerle ortaya koymuştur: "Genetik kodun kökeninin, yaşamın kendisinin kökeni kadar belirsiz olması can sıkıcıdır."
-
Microsoft'un başkanı ve yöneticisi Bill Gates, "The Road Ahead" isimli kitabında şöyle yazar: "İnsan DNA'sı, bir bilgisayar programı gibidir, ancak bizim şu ana kadar üretebildiklerimizden çok, çok daha gelişmiştir" 3 Windows XP yazılımının tesadüflerle ortaya çıktığını iddia eden birisine hiç kimse itibar etmez, kendisinin akıl sağlığının yerinde olmadığından şüphe edilir. Genetik kodun kökenine dair evrimci iddialar ise çok daha akıl dışıdır. Çünkü; Genetik kodun tesadüfi oluşumlar arasından amaçsız bir süreçte seçilmiş olma ihtimali astronomik ölçüde küçüktür.
-
benim benim ... koseye sikistigimdan degil ; bi bildigim var su ve benzeri butun soylemlerin kayda gecti mesela .. gelir gelmez basladin ..
-
"Genetik kodun içerdiği bilgi, tüm bilgi veya mesajlarda olduğu gibi, maddeden yapılmış değildir. Anlam, kodun sembolleri veya alfabesinden kaynaklanan bir özellik değildir. Genetik koddaki mesaj veya anlam madde-dışıdır ve fiziksel veya kimyasal özelliklere indirgenemez ‘materyalizm koddaki anlamı açıklamaz". Alman Federal Fizik ve Teknoloji Enstitüsü'nün yöneticisi Prof. Dr. Werner Gitt materyalizm zaten sadece bi sefsefedir ; darvinizm de .. bilimsel dayanaklari da yoktur ; ama dusunce bicimidirler .. felsefedirler