Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

drkwrdn

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    9
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: drkwrdn

  1. http://www.dreammysteries.eu/

     

     

    Kuruluş Tarihi: 2011

     

    Tanıtım ve Hedef: Kız arkadaşımın ve benim hazırladığımız, şimdilik daha fazla ziyaretçiye erişebilmek amacıyla sadece ingilizce database oluşturduğumuz, zamanla türkçe de bir database oluşturacağımız sitemiz henüz yeni açıldı. Fakat bu siteyi hazırlarken standart rüya tabirleri sitelerinin dışına çıkarak enteresan bilgilerin, mitolojik hikayelerin, bilimsel bazı bulgu ve yaklaşımlarından yer almasını istedik ve bunları fotoğraflarla da güçlendirdik. Hemen hemen aradığınız her konuda, sembollerin anlamlarına ulaşabileceğiniz bir database mevcut. Ayrıca bizimle iletişime geçerek, rüyanızı anlatabileceğiniz bir sekmemiz de mevcut. Bunları en doğru şekilde yanıtlamaya çalışacağız. Zamanla daha farklı ve de ilginç bilgileri de yayımlak şu an ki temel hedefimiz. Sizleri de sitemizde ziyaretçi olarak görmek bizi mutlu edecek. Teşekkür eder, hepinize iyi günler dilerim.

  2. Dünya üzerindeki insan nüfusu bu kadar çok olmasa veya bu hızla artamaya devam etmeseydi, ki her geçen gün ivmelendiğide aşikar, belki inandırıcılık oluşturabilecek bir yaklaşım. Fakat acaba Einstein'ın kastettiği gerçekten tüm insanlığın yok olması mı, yoksa insanlığın büyük bir kriz içerisine girerek büyük acılar mı çekmesi? Bence bir krize girilmesi... Çünkü bir anda, ki bu en çok ihtiyaç duyulacak dönemde olma ihtimalini barındıran bir şey, bir çok sebze ve meyve yok olursa sadece insanların yemek kaynakları değil, hayvanlarında yemek kaynakları azalacak. Bu da zamanla hayvan türleri de azalabilir demektir. Kısacası durum sadece insanları etkilemeyeceğinden, ciddi boyutlarda bir yiyecek sıkıntısı ortaya çıkacak. Bu durumu fırsata dönüştürenlerle, sıkıntı iyice artacak ve açlıktan belki de dünya nüfusu büyük ölçüde azalacak. Bu felaket senaryosunun sonraki sahneleri daha bile acıklı. Bu kadar çürüyen ceset gömülemeyince salgınlar başlayacak. Bu daha da fazla ölüm getirecek.

    Ama tabi ki bunlar senaryo ve biz önlemlerimizi almalı, doğanın dengesini bozmamalıyız. Bugünkü konforumuz uğruna, kendi sonumuzu hazırlamamalıyız.

  3. kesinlikle odtüdür. üniversite sadece verdiği eğitimle değil sunduğu imkanlarlada incelenmeli bana kalırsa. odtü bu anlamda cidden diğerlerinden açık ara önde. verdiği eğitim kalitesi zaten aşikar olan odtü, bunun yanı sıra, sosyal imkan olarakta öğrencilerine türkiye normları üzerinde(diğer üniversiteler göz önüne alınırsa hakikaten de öyle). partileri olsun, şenliği olsun, vişnelik konserleri olsun, okul içi aktiviteleri, topluluklar bünyesinde yapılan organizasyonlar, vs. kampüsüne zaten diyecek sözüm yok.

  4. ilk olarak telefonu sudan çıkar ve kurutma makinası ile kurut sonra içi pirinç dolu bir kavanoza koy sabah telefonun çalışırasik1.png

     

    tabi o kurutma işlemi telefonun bütün devrelerini kavurup, yakmazsa...

     

    Neden pirinç?

     

    pirinç nem tutar o yüzden etkili olabilir.

     

     

     

    telefon kapalıyken düştüyse endişeye gerek yok. sudan çıkartıktan sonra telefonu hiçbir şekilde çalıştırmayın. kuruması için çıkarılabilir parçaları çıkararak mümkünse rüzgar alan bir yere, değilse evin içerisinde nispeten daha sıcak ve nemli olmayan bir yere bırakın. muhtelen 1 gün içerisinde tamamen kurumuş olur. bundan sonra gönül rahatlığıyla kullanmaya devam edebilirsiniz. eğer telefon çalışır durumda düştüyse işiniz biraz şansa kaldı. sudan çıkarttığınızda halen çalışıyorsa derhal kapatın. kurutma işlemini(yukarda anlattığım şekilde) tekrarlayın ve çalışacağını umun. eh eğer kurutmadan sonra hala açılmıyorsa sanırım size yeni bir telefon almanın yolu göründü demektir...

  5. Hemen hemen her markayı kullandım. Eğer telefon gibi telefon olsun öyle yüksek çözünürlüklü kameraya veya çok ekstrem özelliklere gerek yok diyorsanız kesinlikle nokia yı tercih edin derim. hem sony ericson, hem de samsung a göre daha dayanıklı, türkiye de alabileceğiniz yardım servisi organizasyonları daha iyi ve güvenilir. zaten pek fazlada problem çıkaran bir marka değil. belli başlı modellerde zaman zaman problem olduğunu duymuştum. biraz araştırma yaparsanız onunla da karşılaşmazsınız. kısacası ekonomik sınıf telefonlar içerisinde en iyi fiyat-kalite yi sunan nokia bana kalırsa. ha ama para sorun değil, telefonumda da beni her türlü oyalayacak gerekli-gereksiz özelliklerimde olsun derseniz, eğer telefona da gözünüz gibi bakıyorsanız iphone modellerinden tercih edin derim.

  6. Sizle yazmaya başlayalı henüz çok kısa bir zaman oldu.bu yüzden eğer hatalarım varsa şimdiden özür dilerim ve yapıcı eleştirileriniz için de teşekkür ederim.Bizle oynuyorlar demiştim.Evet şimdi devam diyorum.Bir AB meselesi almış yürümüş 50 senedir.Yahu AB AB dediğimiz nedir?Bakın burada açık olmak gerekiyor evet AB bir hırıstiyan kulübüdür ve biz Hıristiyan olmadığımız sürece de orada yerimizin olmayacağı aşikardır biz de Hıristiyan olmayacağımıza göre kim ne derse desin AB bir hayal yada uğruna aziz kabul ettiğimiz bazı değerleri satarak girebileceğimiz bir toplulukyur.Bu işin herkesçe bilinen yüzü.

    Perde arkası nedir?Tarih çok açıktır arkadaşlar.Biraz düşünelim tarih boyunca atlarımızın nalları altında ezilmiş bir kıtadır Avrupa.Siz olsanız sizi tarihte hep hacamat eden bir ırkın evlatlarını aranıza kabul eder misiniz?Açık yürekli olalım hiçbirimiz etmeyiz.

    Biz ne kadar çabalasak ta Kopenag kriterleri bizim standartlarımız ltındada kalsa bizi yine dışlarlar.

    Niye dışladıklarını ve neler istediklerini yarına bırakıyorum…

    Saygılarımla………

     

    Bence öncelikle sorulması gereken Avrupa Birliğine girmenin ne gibi yararları olacağı. Bunun yanında bizden neler götüreceği. Burada gelenek, görenekten ziyade, ekonomiden bahsediyorum. Avrupa tarımsal anlamda Türkiye'ye kıyasla çok geride. Buradaki dayanağımsa Avrupa gezilerim sırasında marketlerde karşıma çıkan manzaralar. Neredeyse her ürün farklı ülke veya ülkelerden ithal edilmişti. Bu da demektirki Türkiye ye bu konuda çok ciddi bir ihtiyaç olur. Fakat eğri oturup, doğru konuşalım, sanayi alanında karşımıza dünyanın belki de en büyük mühendislik devi Almanya ve tabi ki ekonomik gelişimini fazlasıyla tamamlamış İngiltere ve Fransa olacak. Bu da Türkiye ye sanayi malzemelerinin ithali artacak ve çok, çok kolaylaşacak demektir. Ve bu yerli sanayi üretimini durma noktasına ve hatta bitme noktasına bile getirebilir. Belki bir yılda olacak şey değil ama bu birliğe giriş de kısa vadeli bir durum değil. Osmanlıyı kendi pazarına giren çok sayıdaki yabancı mallar ekonomik olarak bitirmişti. Ayrıca şu Avrupa'nın düşmanlığı meselesi... Avrupada Türklere düşman olan millet çok değil. 3, 5 tane. Ama insanlar bizi yanlış tanıyor. Çünkü Avrupa'ya giden insanımız bizi yanlış tanıtmış. Bizi Araplar gibi zanneden çok, çünkü medya bu yönde yayın yapıyor. Buna dur diyen de yok. Çünkü oradaki insanlarımızın kendilerince yarattıkları o dışlanmışlık duygusu, onların böyle şeylere ses çıkarmamasına neden oluyor.

     

    Neyse sonuca gelirsek bence bizden götürüsü, bize getirisinden fazla olacağından girmemiz daha hayırlı olur.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.