Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

mag

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    45
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: mag

  1. Arkadaşım merak etme böyle ciddi konular üzerinde polemik yaratacak ve/veya asılsız iddialarda buluncak statüde değilim hamdolsun!

     

    sen zaten polemik yaratamazsın, çünkü yaratmak sadece ALLAH' MAHSUSTUR.

     

    polemik yapmam derken bile, aslında polemiğin içindesin. (ilk polemiği sen başlattın deme, önceki mesajlara bi bak istersen.)

     

    konunun başlığını bi oku isterse. konu HADİS lerden bahsediyor. mevzuyu nereye getirdin. ben sana bi fikir yazdım. sen gittin fikrin sahibine saldırmaya başladın. yapabiliyorsan fikir üzerinde dur.

     

    neyse ben yinede açıklayayım...

     

    şimdi öncelikle dikkatli dinle !!!!!!!!!!!!!!

     

    daha önceden yazmıştım. Bedüzzaman = Zamanın bedî'i olanı. Zamanında kendisi gibi görülmedik olan. (kaynak: yeni lügat sayfa 53,54)

     

    zamanında kendisi gibi olmamak demek HAŞA O KİŞİ ALLAH DEMEK ANLAMINAMI GELİYOR. HAŞA. BÖYLE Bİ ANLAMA GELMEZ.

     

    BEDİÜZZAMAN ÜNVANINI ALAN KİŞİ, ZEKAVETTE, BİLGİDE, İLİMDE, ..... BU GİBİ KONULARDA O KADAR ÜSTÜNKİ, BAŞKA Bİ İNSAN ONUN ZAMANINDA GÖRÜLMEMİŞ. DAHA ÖNCEDEN BÖYLE Bİ KİŞİ OLABİLİR VEYA OLMAYABİLİR.

     

    ANLATABİLİYORMUYUM.

     

    İKİNCİSİ SIRADAN Bİ İNSAN DEMİŞSİN.

     

    SIRADAN Bİ İNSAN KAÇ TANE, İLMİ ESER YAZMIŞ HABERİN VARMI.............

     

    EĞER BİLMİYORSAN BEDİÜZZAMAN ÜNVANINI ALAN ZATIN HAYATINI Bİ OKU. BAKALIM OZAMANDA BÖYLE KONUŞABİLECEKMİSİN.

     

     

    BİZ KİŞİLERİ TANRILAŞTIRMIYORUZ. (HAŞA).

     

    FİKİRLER ÜZERİNDE DUR. EĞER MEVZU HAKKINDA Bİ FİKRİN VARSA SÖYLE, FİKRİN YOKSA OTUR DİNLE. ( MERTLİKDE BUDUR ZATEN.)

    ŞAHISLARA LAF ATMAYLA, ESER SAHİBİNE LAF ATMAYLA BİYERE VARAMAZSIN.

     

    SÖYLEDİĞİM GİBİ MEVZYUYU DAĞITMA. ŞİMDİ ASIL MEVZUYA DÖN.

  2. Hem bana ne bediüz-zaman (zamanı yaratan) denen yapay tanrıdan!

     

    sen ne yazdığının farkındamısın. ne yapay tanrısı. haşa...

     

    bediüzzaman ın kelime manası : bedi' = zamanda eşi benzeri olmayan, zaman ise bildiğimiz zaman anlamına gelir. bu iki kelime birleince anlamı, Bedüzzaman = Zamanın bedî'i olanı. Zamanında kendisi gibi görülmedik olan. (kaynak: yeni lügat sayfa 53,54)

     

    bu izahı yapma ihtiyacı duydum, taki yanlış bilgilerden kurtulun diye. Bediüzzaman'ın kelime manasını yukarıda yazdım.

     

    ---------------------------------

     

    bakın bir önceki mesajımda Peygamberimiz (S.A.V) 'e ittiba etmenin ne kadar gerekli olduğu hakkındaki Ayêtleri ve akabinde açıklamaları kaynaklarıyla yazdım. ister inan ister inanma, ister ciddi oku, ister hikaye gibi. orası senin bileceğin bir iş. fakat şunu bilki bu yazılan açıklamalar mevzuyu tam açıklıyor, vede açıklayacak.

     

    ha birde aklıma gelmişken lütfen polemik oluşturmayalım. fikirlerimizi tartışalım, ben ona masal derim, buna hikaye derim, demekle bir yere varamazsın. ben açılamalarımı Ayetlerle kaynaklarıyla yazdım. eğer bir fikrin varsa sende yazarsın kaynaklarıyla, konuşuruz tartışırız......

  3. Hadis=söz demektir. Geleneksel İslam'da hadis, peygamber sözleri olarak bilinir. Halbuki bunların çoğu Yahudilikten aşırma iftiralardır. Bunların çoğunda elçi "sapık, gaddar, zalim, ..... ..." olarak addedilir. Samimi bir mümimin Kuran'daki Allah sözleri dururken kul sözlerine itibar etmesi ve bununla yetinmeyip bunları dininde kaynak edinmesi, inancında samimi olmadığını göstermeye yeter.

     

    Hep şu sorunun cevabını merak etmişimdir. "Neden elçi hayatta iken bu ne idüğü belirsiz yahudi öğretileri derlenmemiş de, elçinin ölümünden 50-200 yıl sonra derlenmiştir? Cevap basit aslında! Ama herkesi tatmin etmiyor malesef.

     

    Kuranda hadis=Allah sözleri (ayetler) olarak geçer. Fakat aynı zamanda Kuranda elçiye atfen "ey muhammed de ki, ey resulum de ki ..." şeklinde başlayan ayetler de aynı zamanda birer gerçek hadistirler. Şu halde Kurandaki Allah'ın hadisleri dururken neden "buhari, tirmizi vd."ne itibar edeyim? Bana onların yahudilikten aşırma öğretileri sorulmayacak, beni hesaba çekecek olan Allah ise, elbette kendi kitabından soracak! Sizi de ...

     

    45/6 Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz ALLAH'ın ayetleridir. ALLAH'tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar?

     

    43/43-44 Sana vahyedilene sarıl; çünkü sen doğru yoldasın. Bu, sana ve halkına bir mesajdır; ondan sorulacaksınız.

     

    şimdi öncelikle ayeti düzgün anlayalım

     

    43/6-İşte bunlar, Allah’ın âyetleridir; onları sana hak ile okuyoruz. Artık Allah’dan ve O’nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar? (Hayrat Neşriyat Meâli, İstanbul 2001)

     

    senin yazmış olduğun mealdeki "hadis" kelimesini doğru anlamamız gerekiyor. tam olarak manasınız çıkartabilmek için Arapça olarak değerlendirmek gerekiyor. yani sen şimdi yazdığın meâle göre """" ALLAH'tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar?""" hadis kavramını yanlış mana veriyorsun.

     

    ikincisi Peygamberimniz (S.A.V) vahiylerin inmeye başladığı zamanda vahiyle hadisin karışmaması için, hadisleri yazmayın buyurmuş. Fakat daha sonra hem hafızların artması, hemde Kuran Sayfalarının kopyalarının çoğalması bu tehlikeyi kaldırdığı için hadisleri sahabe efendilerimizden yazanlar olmuştur. Peygamber Efendimizde (S.A.V) izin vermiştir. bununla ilgili mütevatir hadisleri Kütüb-ü Sitte eserinde bulabilirsiniz.

     

    üçüncüsü. elbette biz Kur'an dan sorumluyuz. Fakat biz hadisleri, sünnetleri hiçe sayarsak (Allah muhafaza), ne olur biliyormusunuz.

     

    3/31-(Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız, o hâlde bana tâbi‘ olun ki, Allah (da) sizi sevsin ve günahlarınızı size bağışlasın!”(2) Çünki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.

     

    Âyet-i azîmesi ittibâ‘-ı sünnet (sünnete tâbi‘ olmak) ne kadar mühim ve lâzım olduğunu pek kat‘î bir sûrette i‘lân ediyor. (...) Şu âyet-i kerîme der ki: ‘Eğer Allah’a muhabbetiniz (sevginiz) varsa, Habîbullâh’a ittibâ‘ edilecek. Eğer ittibâ‘ edilmezse netîce veriyor ki, Allah’a muhabbetiniz yoktur. Eğer muhabbetullah (Allah sevgisi) varsa, netîce verir ki, Habîbullâh’ın sünnet-i seniyesine ittibâı intâc eder.’ Evet Cenâb-ı Hakk’a îmân eden, elbette O’na itâat edecek ve itâat yolları içinde en makbûlü ve en müstakīmi (istikāmetli olanı) ve en kısası, bilâ-şübhe (şübhesiz) Habîbullâh’ın gösterdiği ve ta‘kīb ettiği yoldur.” (Lem‘alar, 11. Lem‘a, 53-54)

    Ayrıca bakınız; (sahîfe 169, hâşiye 3; sahîfe 206, hâşiye 2)

     

    Kim benim sünnetime sarılırsa, o bendendir. Kimde ebnim sünnetime sarılmazsa, o benden (kâmil ümmetimden) değildir. (Celaleyn Şerhi c.2, 267)

     

    “Evet Cenâb-ı Hakk’a îmân eden, elbette O’na itâat edecek. Ve itâat yolları içinde en makbûlü ve en müstakīmi (istikāmetlisi) ve en kısası, bilâ-şübhe (şübhesiz) Habîbullâh’ın (Allah’ın sevgilisi olan Hz. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’ın) gösterdiği ve ta‘kīb ettiği yoldur.” (Lem‘alar, 11. Lem‘a, 54)

     

     

    Mâdem dost ve düşmanın ittifâkıyla, Zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm, mehâsin-i ahlâkın (güzel ahlâkın) en yüksek mertebelerine mazhardır. Ve mâdem bil-ittifak (herkesin kabûlüyle) nev‘-i beşer (insanlık) içinde en meşhur ve en mümtaz (seçkin) bir şahsiyettir. Ve mâdem binler mu‘cizâtının delâletiyle (mu‘cizelerin işâre-tiyle) ve teşkîl ettiği âlem-i İslâmiyetin kemâlâtının (fazîletlerinin) şehâdâtıyla ve mübelliğ (teblîğ edici) ve tercümân olduğu Kur’ân-ı Hakîm’in hakāikının (hakīkatlerinin) tasdîkıyle, en mükemmel bir insân-ı kâmil ve bir mürşid-i ekmeldir (en mükemmel bir mürşiddir). Ve mâdem semere-i etbâıyla (ona tâbî‘ olanların netîcesi ola¬rak) milyonlar ehl-i kemâl (kâmil insanlar), merâtib-i kemâlâtta (olgunluk mertebelerinde) terakkī edip (yükselip) saâdet-i dâreyne (iki dünya saâdetine) mazhar olmuşlardır.

     

    Elbette o Zât’ın (asm) sünneti ve harekâtı, iktidâ edilecek (tâbi‘ olunacak) en güzel nümûnelerdir ve ta‘kīb edilecek en sağlam rehberlerdir ve düstur ittihâz (kabûl) edilecek en muhkem (sağlam) kānunlardır. Bahtiyâr odur ki, bu ittibâ‘-ı sünnette hissesi ziyâde ola! Sünnete ittibâ‘ etmeyen, tenbellik ederse, hasâret-i azîme (büyük bir zarar); ehemmiyetsiz görürse, cinâyet-i azîme; tekzîbi işmâm eden (yalanlamayı hissettiren) tenkīd ise, dalâlet-i azîmedir .” (Lem‘alar, 11. Lem‘a, 61)

  4. "sürtünme önemsiz olsa bile" derken önemli olsa bile mi demek istedin? eğer öyleyse, diğer uca varmadan merkeze geri çekilmez. önce sahip olduğu enerjiyi harcayacağı bir iş yapar. sonra enerjisi bittiği zaman yer çekimi kuvvetinin etkisiyle merkeze geri çekilir. enerjinin korunumu kanunu gereği sürtünme yoksa sonsuza kadar sürecek bir harmonik hareket olur.

    sürtünme kuvvetinin var olduğunu düşünürsek, bilye hareketi sırasında enerjisinin bir kısmını sürtünme etkisiyle ısı olarak dışarıya yayar ve dolayısıyla diğer uca ulaşmadan enerjisi biter ve merkeze geri çekilir, kazanacağı enerjinin de bir kısmı sürtünmeye gider ve bir müddet salınım hareketi yaptıktan sınra tam merkezde durur.

     

    sanırım sürtünmenin (hava ile) var olduğu durumda hemfikiriz. (belli bir müdet iki uç arasıda hareket ettikten sonra merkezde kalacak.)

     

    fakat sürtünmenin olmadığı (sürtünmenin önemsiz olduğu bir durumda, veya olmadığı ortamda) ise ne olacak sizce ?

     

    bence sürtünme olsada olmasada belli bir müddet hareket ettikten sonra merkezde kalır. nasıl mı ?

     

    ilk defa bırakılan bilyenin mesafesi "x" , hızı "v" olsun.

    çekim kuvveti bilyeyi kendine çektiği için x mesafe sinden v hızı giderek artar. merkeze ulaştığında hızı da "vs" olsun. bilye merkezden geçtiği anda bu sefer bilyenin hızına ters yöndeki çekim kuvveti etki etmeye başlar. dolayısıyla bilyenin ilk konumu olan merkezden uzaklığı olan "x" mesafesine ulaşamaz. çünkü bilyenin hızına etki eden ters bir çekim kuvveti var. bu şekilde hareket eder ve her defasında mesafesi kısalır. belli bir süre sonra merkezde kalır. diye düşünüyorum....

  5. slm bu siteye şimdi üye oldum ve inanın.hiç bir bilgim yok.ben almanyaya gitmek istyrum.ne tanıdıgım var ne kimsem.amacım kendimi geliştirmek.artık türykiyede duramam gerekirse ebedi orda kalırım.ya türkiyede ölcem.yada dışarıya gidip canmı kurtarcam.bana yardımcı fikirler veri.nasıl gidilir.nereye başvurcam.sizce işlem için miktar ne.en önemlisigidebilirmiyim.yardımcı olursanız sevincem........................... :(

     

    Almanyaya gidip canınımı kurtarıcan ?. Almanyada yaşayanlara sor bide !!!. Almanyada ölüm yokmu sanki. sana bi tavsiye eğer kafayı çalıştırırsan, işini, mesleğini doğru dürüst yaparsan hiç bir yere gitmene gerek kalmaz. zaten bir çok şeyi biz dış ülkelerer götürüyoruz. ihraç ediyoruz.

    Hayaller kuracağımıza kendi alanımızda mükemmel olup Vatanımızı kalkındırsak daha iyi olur. !!!

  6. tabi burada sürtünmeyi dikkate almazsak deliğin iki ucu arasında harmonik hareket yapar.sonsuza değin

     

    bence sürtünme önemsiz olsa bile belli bir müddet iki uç arasında gidip gelse bile (her defasında hızı yavaşlayarak) bir süre sonra, merkezde kalacaktır.

     

    1-diyelimki delik açıldı bilye atıldı, bilye merkezden geçti diğer tarafa geçti bir süre sonra diğer uca varamadan geri merkeze gider, çünkü çekim kuvveti tekrar kendine çeker.

    2- tekrar merkezi geçerken, ilk bırakıldığı zamanki yüksekliğe ulaşamadığı için bu sefer merkezden geçtikten sonra biraz daha merkeze yakın yerde durur, ve tekrar merkeze gider......

     

    .

    .

    .

     

    böylece sürekli yavaşlamalarla bir süre sonra merkezde kalır....

  7. Zor dostum zor anlaşmak, her devletin hukukları vardır.

     

    diğer şeylere gelince bi kolayı bulunuyorda, bu tarz İslami mevzulara gelince neden zor oluyor. !!!

    kaldıki insanların dini yaşamaları hukuka aykırımı. değil tabiki. bırakalım insanlar Dini inaçlarını yerine getirsinler.

     

    ---

     

    GELECEK DE, BİR GÜN GELECEK !!!

  8. sayın efatalit.

    İslamda örtünme vardır arkadaşım. ister kabul edin ister etmeyin oradı sizin bileceğiniz bişey.

    TEFSİRLER FARKLI YORUM YAPMIŞ OLABİLİR. AMA HEPSİNİN ORTAK NOKTASI İSLAMDA ÖRTÜNME VARDIR. BUNU İYİCE ANLAYALIM.

     

     

     

    NUR SURESİ

     

    31. MÜ’MİN KADINLARA DA SÖYLE, GÖZLERİNİ HARAMDAN SAKINSINLAR, IRZLARINI KORUSUNLAR. YÜZ VE EL GİBİ GÖRÜNEN KISIMLAR MÜSTESNA, ZÎNET (YER)LERİNİ GÖSTERMESİNLER. BAŞÖRTÜLERİNİ TA YAKALARININ ÜZERİNE KADAR SALSINLAR. ZİNETLERİNİ, KOCALARINDAN, YAHUT BABALARINDAN, YAHUT, KOCALARININ BABALARINDAN YAHUT OĞULLARINDAN, YAHUT ÜVEY OĞULLARINDAN, YAHUT ERKEK KARDEŞLERİNDEN, YAHUT ERKEK KARDEŞLERİNİN OĞULLARINDAN, YAHUT KIZ KARDEŞLERİNİN OĞULLARINDAN, YAHUT MÜSLÜMAN KADINLARDAN, YAHUT SAHİP OLDUKLARI KÖLELERDEN, YAHUT ERKEKLİĞİ KALMAMIŞ HİZMETÇİLERDEN, YAHUT DA HENÜZ KADINLARIN MAHREM YERLERİNE VAKIF OLMAYAN ERKEK ÇOCUKLARDAN BAŞKALARINA GÖSTERMESİNLER. GİZLEDİKLERİ ZİNETLER BİLİNSİN DİYE AYAKLARINI YERE VURMASINLAR. EY MÜ’MİNLER, HEP BİRLİKTE TÖVBE EDİNİZ Kİ KURTULUŞA ERESİNİZ!

     

     

     

     

    ZATEN AYETTE BAKACAK OURSAK

     

    """ YÜZ VE EL GİBİ GÖRÜNEN KISIMLAR MÜSTESNA, ZÎNET (YER)LERİNİ GÖSTERMESİNLER. BAŞÖRTÜLERİNİ TA YAKALARININ ÜZERİNE KADAR SALSINLAR""""

     

    SİZCE BU KISIM AÇIK DEĞİLMİ. BAKIN YÜZ VE ELLER MÜSTESNA ZİNET YERLERİNİ GÖSTERMESİNLER DİYOR AYET. BAŞÖRTÜLERİNİ YAKALARININ ÜZERİNE KADAR SALSINLAR. !!!!!!!

     

     

     

    AYRICA DEMİŞSİNKİ.

    "Ayrıca bu ayet gerek yaşam tarzı ve ahlak anlayışı bakımından günümüzden ve Türk geleneklerinden apayrı bir topluma geldiğini..."

     

    TÜRNBANIN AHLAK ANLAYIŞINDAN NERESİ UZAK ARKADAŞIM SANA SORUYORUM. ASIL BİZİM GELNEKLERİZ ÖRTÜYLE, TÜRBANLA YOĞRULMUŞ, SİZ NEREDE YAŞIYORSUNUZ.

     

    ------

     

    AYRICA BİZ TÜRBAN İSLAMIN VE İMANIN ŞARTI DEMİYORUZ BU ŞARTLAR ZATEN BELLİ, TÜRBAN TAKMAYAN İMANSIZ OLURDA DEMİYORUZ, KİMİN İMANI VAR KİMİN YOK ALLAH BİLİR. FAKAT TÜRBAN İSLAMDA YOKTUR DİYEMEZSİNİZ, ÇÜNKÜ AYETLER AÇIK BİR ŞEKİLDE ÖRTÜNMEYİ EMR EDİYOR. BUNU KİMSE İNKAR EDEMEZ.

  9. ben 21 yasinda uni ogrencisiyim.

    annem hollandali ve hristiyan babam turk fakat musluman mi bilmiyorum...ALlah bilir orasini

    20 yasima kadar bos yasiyordum..

    okudum okullarda bas ortulu kizlarda vardi ( bu arada belcikada yasiyorum) ama bana hic birzaman karismadilar, basortusu hakkinda bisey demediler!!!erkeklerde vardi, sakalli bile ama ne dizlerime vurdular ne de laf attilar!!!

    Muslumanligi gec kesfettim ama cok sukurler olsun ki RAbbim bana yardim ci oldu, aklimi kullandim ve elhamdulillah muslumanim. ve muslumanim demek bence guc gerektiren bisey...ve emin olunki musluman oldum olali o kadar insan beni caydirmakla ugrastilarki!!yani yok oyle sopa vurmak filan bacaklara!!!

    turkiyenin durumunu tam olarak bilmiyorum yani cumhuriyet, ataturk filan hakkinda pek bi sey biliyorum diyemem

    ama sunu biliyorumki...

    belcika bile muslumanlarin azinlikta olmasina ragmen, hic birsekilde musluman olsun baska din mensupu olsun, kisitlamiyorlar...saygi gosteriyorlar...

    okadar cok yanlis sey okudumki bu baslik altinda...

     

    muslumanim dedigin zaman, bir dine mensupsun. ve bu dini karalamaya hakkin yok bence. bu din haktir. dini karalayan hakki karalar..lutfen yazdiklarimizi dusunup de yazalim...

     

    neyssssssseh

     

     

     

    evet gerçekten aklını kullanıp İslamiyeti seçmene bende çok sevindim. Alem-i İslam'a hoş gelmişsin.

     

    ---

     

     

    düşünebiliyormusunuz, ileride kimbilir ne proflar, doktorlar..... çıkacağı yerde, malesef başörtüsünü bahane ederek arkadaşları üniversitelerde okutmuyorlar.

    belki bilirsiniz Kadıköy Anadolu İmamhatip lisesiydi . burdan nice arkadaş , üniversite sınavında ilklere giriyordu hatta birinci olan arkadaşlarda vardı. yanlış hatılamıyorsam.(önceden) ya sonra. ??? ne yazıkki bazıları bunu kaldırdı (kaldıranlar malüm). bu arkadaşlara ne oldu, ilerideki öğrenim hayatları hayatları ???

     

    acaba şunu düşünemidilermi, bunlar ister İmamhatipden gelsinler, ister diğer liselerden bunlar bu vatanın evlatları, bu arkadaşlar zekiler çalışkanlar... üniversite kapısına kadar başarılı bi şekilde gelmişler, okusunlar ileride VATANA MİLLETE yararlı olsunlar. biz bunları atacağımız yerde bunlara destek olalım daha iyi okusunlar, dünyada ilimde, bilimde .... daha iyi yerlere gelsinler .... ?

     

     

    size bi hadise anlatayım arkadaşlar.

     

    tartışma proğramının birinde (izleyenler bilirler). bi tarata türbanlı öğrenciler, diğer tarafta türbana karşı olanlar. vardı.

    türbana karşı olanlar dedilerki = siz bizi geriletiyorsunuz..., diğer ülkeler uzaya çıktı biz sizin yüzünüzden çıkamadık...., (gibi şeyler söylüyorlardı)

     

    türbanlı öğrencilerden birinin ceva bı şöyle idi = siz uaza mekik gönderdinizde bizim 1 metrelik türbanımızamı takıldı. !!!!!!!!!!!!!!!!!!

     

    umarım anlamışsınızdır.

     

    Merak etmeyelim elbet bir gün bütün zülümler bitecek. İNŞAALLAH.

     

    Selametle Kalın...

  10. alaTurka bi elma örneğini vermiş. örnek çok hoşuma gitti teşekkürler. İnanmayıpta karalayanlara çok güzel bi örnek.

     

    yukarda bi arkadaş ana dilde ibadet mevzuunu sormuş.

    ana dilde ibadet mevzuunu çıkaranların, ibadette gözü varmı acaba ?

     

    bir tartışma praogramı vardı, bir kadın Türkçe iabdet edilmesi gerektiğini şiddetle savunuyordu, program sunucusu kadına ;

    - eğer Türkçe ibadet edilseydi, siz ibadet edermiydiniz. ?

    .

    kadın, :blushing:

    ....

     

    kadının verdiği cevabı tahmin eden varmı arkadaşlar. ???

     

     

     

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    SELAMETLE KALALIM.

  11. adsz5pv.png

     

     

    arkadaşlar daha önce sorulmuştu bende bu cevabiı vermiştim. gerçi resimde göl ve tarla var ama mantık olarak soru aynı idi. sorunun cevabı bu olabilirmi.yani kuyulardan bi havuza toplanacak havuzdan evlere dağılacak . dolayısıyla borular çakışmamış olur. ???????

  12. insanlara = x ,

    yamyamlara = y diye kısaltalım.

     

    xk = kaptan insan,

    yk = kaptan yamyam,

    sadece bu ikisi kayığı sürebiliyorlardı !

     

    derenin bir tarafı A tarafı diğer tarafı B olsun.

     

    ilk başta

    A = x x xk , y y yk *** B= kimse yok.

     

    1- yk ile y B tarafına gelir.

    durum ->

    A = x x xk , y

    B = y yk

     

    2- yk A tarafına gelir.

    durum ->

    A = x x xk , y yk

    B = y

     

    3- yk ile y B tarafına gelir.

    durum ->

    A = x x xk

    B = y y yk

     

    4- yk A tarafına gelir.

    durum -> A = x x xk , yk

    B = y y

     

    5- xk ile x B tarafına gelir.

    durum ->

    A = x ,yk

    B = x xk , y y

     

    6- yk ile x B tarafına gelir.

    durum ->

    A = kimse yok

    B = x x xk , y y yk

     

    herkes B tarafına geçmiş oldu. belki karışık yazdım ama ....... :D:D:D

  13. ARKADAŞIM,KUR'ANDA Kİ KÖLELERLE İLGİLİ AYETLERİ YAZMIŞTIM. NASIL BİR KISIR DÜŞÜNCE DÖNGÜSÜNE GİRMİŞSİNKİ, KÖLELERİN İSLAMİYET'TEN ÖNCE VAR OLDUĞUNU VE İSLAMİYET'İN BUNU KALDIRDIĞINI GÖREMİYORSUN. İSLAMİYET'DE KÖLE EDİNİN, ONLARI SATIN, ÇALIŞTIRIN, KÖTÜ MUAMELE EDİN DİYE BİR AYET VARMI ARKADAŞIM, SÖYLE. İNSANLAR OTURDUKLARI YERDEN AYETLERİ TENKİD EDİYORLAR. ÖNCE BİR KONUYU ARAŞTIRIN, KUR'ANDAN ÖNCEKİ SONRAKİ DURUMLARA Bİ BAKIN. ARAŞTIRIN ARAŞTIRIN ARAŞTIRIN BİDAHA ARAŞTIRIN. ÇIKIPTA İSLAMİYET'TE ŞU VAR BU VAR GİBİ TENKİDLERLE ANCAK KENDİNİZE ZARAR VERİRSİNİZ. BUNCA YUKARIDAKİ DİĞER MESAJLARDAKİ GÖRÜŞLERİ Bİ OKU, NE DİYORLAR, ARKADAŞIM KİME SORARSAN SOR(GERÇEKTEN ARAŞTIRMIŞ İNSAFLI ÖNYARGISIZ KİŞİLERE), HEP ŞUNU DİYECEKLER. "İSLAMİYETTE KÖLELİK DİYE BİRŞEY YOK, VE İSLAMİYET GELDİKTEN SONRA ÖNCEKİ KÖLELİĞİ KALDIRDI !!!". VESSEALAM.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.