Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

PufLand

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    61
  • Katılım

  • Son Ziyaret

PufLand Hakkında

  • Doğum Günü 21-11-1986

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Kadın
  • Yer
    Puf Diyarı;)
  • İlgi Alanları
    bilinmiyor

En Son Profil Ziyaretçileri

10.268 profil görüntüsü

PufLand - Başarıları

Meraklı

Meraklı (6/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. PufLand doğum gününüz kutlu olsun!

  2. PufLand doğum gününüz kutlu olsun!

  3. PufLand doğum gününüz kutlu olsun!

  4. PufLand doğum gününüz kutlu olsun!

  5. PufLand doğum gününüz kutlu olsun!

  6. PufLand doğum gününüz kutlu olsun!

  7. PufLand

    ...

    Pazar yerinden ve şandan uzakta yer alır büyük olan her şey. Hep pazar yerinden ve şandan uzakta barınmıştır yeni değerler yaratan. Yalnızlığına kaç dostum: görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş. Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç! Yalnızlığına kaç! Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın. Onların göze görünmez öclerinden kaç! Onlar sana karşı öcden başka bir şey değildirler. Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değildir ki... F.N
  8. PufLand

    Mendilimde Kan Sesleri

    Her yere yetişilir Hiçbir şeye geç kalınmaz ama Çocuğum beni bağışla Ahmet Abi sen de bağışla Boynu bükük duruyorsam eğer İçimden öyle geldiği için değil Ama hiç değil Ah güzel Ahmet abim benim İnsan yaşadığı yere benzer O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer Suyunda yüzen balığa Toprağını iten çiçeğe Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine Konyanın beyaz Antebin kırmızı düzlüğüne benzer Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir Denize benzer ki dalgalıdır bakışları Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına Öylesine benzer ki Ve avlularına (Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi) Ve sözlerine (Yani bir cep aynası alım-satımına belki) Ve bir gün birinin adres sormasına benzer Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına Minibüslerine, gecekondularına Hasretine, yalanına benzer Anısı işsizliktir Acısı bilincidir Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan Gülemiyorsun ya, gülmek Bir halk gülüyorsa gülmektir Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi. Bir güzel kadeh tutuşun vardı eskiden Dirseğin iskemleye dayalı -- Bir vakitler gökyüzüne dayalı, derdim ben -- Cıgara paketinde yazılar resimler Resimler: cezaevleri Resimler: özlem Resimler: eskidenberi Ve bir kaşın yukarı kalkık Sevmen acele Dostluğun çabuk Bakıyorum da simdi O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde. Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abi Biz eskiden seninle İstasyonları dolaşırdık bir bir O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar Nazilli kokardı Ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası Kıl gibi ince İstanbul yağmurunun altında Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen Kadının ütülü patiskalardan bir teni Upuzun boynu Kirpikleri Ve sana Ahmet Abi uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki Sofranı kurardı Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı Cezaevlerine düşsen cıgaranı getirirdi Çocuklar doğururdu Ve o çocukların dünyayı düzeltecek ellerini işlerdi bir dantel gibi O çocuklar büyüyecek O çocuklar büyüyecek O çocuklar... Bilmezlikten gelme Ahmet Abi Umudu dürt Umutsuzluğu yatıştır Diyeceğim şu ki Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse Çocuklar, kadınlar, erkekler Trenler tıklım tıklım Trenler cepheye giden trenler gibi İşçiler Almanya yolcusu işçiler Kadınlar Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi Ellerinde bavullar, fileler Kolonyalar, su şişeleri, paketler Onlar ki, hepsi Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler Ah güzel Ahmet Abim benim Gördün mü bak Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar Ve dağılmış pazar yerlerine memleket Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile Gelse de Öyle sürekli değil Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün O kadar çabuk O kadar kısa İşte o kadar. Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar Mendilimde kan sesleri. Edip CANSEVER
  9. Merhaba Dayı...

    Değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir hı:)

  10. Merhaba Pufland..))

    56 yaşımdayım..dünyanın değişmeyeceğini anladım..değişen benim dünyaya bakışım..benim dünyaya bakmak için durduğum yer..ve benim düşüncelerim..değişim aslında budur Pufçu..)))

  11. PufLand

    İSRAİL KATLİAMI

    Ne zaman ki Hamas ortaya çıktı, yani siyasal İslam devreye girdi, Filistin sorunu sahiplenildi.. Bu Siyasal İslam denilen Hamas, aslında FKÖ’ye karşı İsrail’in ortaya çıkarttığı bir örgüttür Haması İsrail yarattı! Aynı Amerika’nın Afganistan’da Usame bin Ladin’i, El Kaide’yi yarattığı gibi İsrail de Haması yarattı... Bu riyakarlık affedilemez!
  12. PufLand

    İSRAİL KATLİAMI

    Tekbirler eşliğinde Filistin halkıyla dayanışma eylemi yapan islamcılar nasıl bir sicile sahiptir peki. "İslam hukukunun ve bilgeliğinin evrensel prensiplerinden biri de 'ehven-i şerreyn tercih olunur' (iki kötülükle karşı karşıya kalınırsa, bunlardan az kötü olanı seçilir) kaidesiydi. Biz müslümanlar ülkemizdeki düzenin kötü br düzen olduğunu kabul ediyorduk. Lakil o tarihdeki şartlar ve imkanlar içinde onu değiştirip yerine daha iyi bir düzen getirmek imkanlarına sahip değildik. O halde, o imkanlar elimize geçinceye kadar ehven-i şerreyn yani Amerikan nüfuzu bölgesinde bulunmak zorundaydık..." (Mehmet Şevket Eygi, Milli Gazete, 22 Kasım 2007) Herhalde böylesine aşagılık bir suç ortaklığı ve işbirlikçilik tavrı tarihte bu açıklığıyla itiraf edilip savunulmamıştır... O tarihlerde Amerikan nüfuzu altında olmak aynı zamanda İsrail nüfuzu altında da olmak demekti. Aslında durum bugün de pek farklı değildir... Türkiye'yi yönetenler, sağcı iktidarlar, islamcılar, milliyetçiler, MİT, polis ve TSK başta FKÖ olmak üzere Filistinli örgütleri yakın denebilecek zamana kadar terörist sayıyordu. İslamcılar bu sağcı-faşizan koalisyonun parçasıydı. Bilirsiniz ki Mehmet Şevket Eygi sıradan bir islamcı değildir... İslamcı hareketin yakın tarihteki en etkili teorisyenlerinden ve yazarlarından biridir..Eygi, 1960'lı yıllarda çıkardığı Bugün gazetesinde kurulu düzeni ve ABD emperyalizmini savunan yazılar yazıyor, yalana, iftiraya ve kara propagandaya başvurarak bütün gücüyle sola saldırıyordu. Örneğin M. Şevket Eygi, 1969'da İstanbul'a gelen ABD 6. Filo'sunu protesto eden devrimci gençlere ve sosyalistlere karşı bir cihat kampanyası yütürüyordu. Eygi, Bugün gazetesindeki başyazılarında ABD emperyalizmini protesto eden devrimcilere karşı müslümanları "Allah için kutsal savaşa" çağırıyordu... Eygi'nin doğrudan içinde de yer aldığı bu Kontrgerilla operasyonu sırasında, 16 Şubat 1969 Pazar günü İstanbul Beyazıt Meydanı'ndan başlayan ve Taksim'e uzanan ve yaklaşık 40 bin kişinin katıldığı (o tarihte çok görkemli bir sayıdır bu) 6. Filo'yu protesto mitingi yapan devrimci gençlere camilerden çıkan gerici-faşist bir güruh, polis koruması eşliğinde saldırıyordu...Bu olay siyasal tarihe "Kanlı Pazar" diye geçecekti... İşte, tekbirler eşliğinde Filistin halkıyla dayanışma eylemi yapan islamcılar böyle bir sicile sahiptir. Önce bu sicil temizlenmelidir... Öyle bir konuşuyorsunuz ki solcular bu eylemleri karalayarak, İsrail Katliamını meşrulaştırıyor... Bu insan katliamıdır. Dini, ırkı, cinsiyeti, genci yaşlısı olmaz... Sol da Filistin halkına sahip çıkıyor, ama insani olarak; dini, siyasi çıkar gözetmeksizin insan oldukları için sol Filistin "halkına" sahip çıkıyor... Burada sol mu sahip çakacak islamcılar mı sahip çıkacak tartışmasına götürmek istemiyorum... Sadece yapılan eylemlerin kirliliğinden, çıkarcılığından bahsediyorum... Arap halklarının Erdoğan'ın, AKP'nin hesaplarını düşünecek zamanı yoktur; Filistin'de, Gazze'de olup bitenler "siyaset yerin dibine girsin, bu insanların hava deliğine, soluk almaya gereksinimi var" dedirtecek noktadadır...
  13. PufLand

    Sanat Cephesi

    Sanat Cephesi'ni 34 sayı çıkardık. Yer yer geciktik, yazıları okuyamadık, okuduysak bazen sıkıldık; yer yer güzel öyküler ve şiirler yayımladık, tartışmalar çıkardık, yıllar sonra da ihtiyaç olur diye bazı yazıları hafızamıza kazıdık. Yer yer ilgisizlikten yakındık, yer yer edebiyat dergilerine oranla tirajımız yüksek diye avunduk. Düşe kalka, ama güzel geldik bugüne. Yine de yetmedi bize bu ülkenin muhalif bir edebiyat dergisine çizdiği sınırlar. Her güzelliğin sonu mu vardır, diye endişelendik. Sonunda, boğulacaksak büyük denizde boğulalım diyerek kolları sıvadık. Sanat Cephesi'nin 34. sayısını, işte bu yüzden binlerce bastık, yaygın dağıttık. Kendimize ve bu ülkeye güvendik; maliyetin ve sorumlululuğun altından kalkabileceğimizi varsaydık. Sanat Cephesi, artık daha güncel, daha sivri dilli, kendi içinde daha tartışmalı ve daha samimi. Derginin çizgisini anlatmayalım, biliyorsunuzdur. Kendimizi de övmeyelim uzun uzun, biz bizeyiz zaten. Eğer, bizimle birlikte düşünmeye, tartışmaya, kızmaya, heyecanlanmaya, okumaya ve yazmaya hevesiniz varsa, derginizi zaten alacaksınızdır. Lafın kısası, 'Biz buradayız sevgili okur, siz neredesiniz acaba?' Sanat Cephesi dergisi reklam filmi: ( videoyu sonuna kadar izleminizi dilerim:) ) http://www.youtube.com/watch?v=mW3lgEHWccQ Huzurla okuyun:)
  14. PufLand

    Merengue

    Merengue (ya da okunuşuyla merenge) 1850 yılına doğru Dominik Cumhuriyeti’nde doğmuş bir dans ve müzik türüdür. Günümüzde Latin dans okullarında öğretilen dans türlerinden biri olan Merenge en kolay öğrenilen Latin dansıdır. Merenge müziği günümüzde özellikle Porto Rikolu müzisyenlerce yorumlanmakta ve icra edilmektedir. Merenge dansının upa habanera adlı dans türünden kaynaklandığı sanılmaktadır. Merenge, Dominik Cumhuriyeti’nin yerel dansı olmakla beraber komşu ülke Haiti’nin de etkisinde kalmıştır. Merenge dansının adımlarının kısa, sürünür biçimde olması, bu dansın ilk kez ayakları zincirli kölelerce oynanmış olmasının öne sürülmesine yolaçmıştır. Dansın kökeninin iki popüler hikâyesi vardır: İlk hikâyeye göre bu dans zincirlenmiş olan kölelerin hareket edebilme arzusuyla yaptıkları davranışları konu alır. Diğer hikâye ise bu dansın ülkedeki bir devrim sırasında bacağından vurulan bir kahramanın eve dönüş partisinde yandaşlarının zıplayarak ve bir bacaklarını sürükleyerek yaptıkları hareketleri temsil ettiğini söyler. Merenge çiftler halinde veya grupça yapılan bir Latin dansıdır. Günümüzde dans pistlerinde genellikle çiftler halinde yapılmaktaysa da, orijinal halinde grupça, bir çember oluşturularak yapılmaktaydı. Hızlı ayak hareketleri ve omuzların silkilme hareketi dansın karakterini oluşturur. Merenge, özellikle 19. yüzyıl ortalarında popüler hâle gelmiştir. Merenge, küçük ve kalabalık dans salonlarına uygun, oldukça hareketli, öğrenmesi kolay, doğaçlamaya açık bir “eğlence” dansıdır. Salsada olduğu gibi, kıvrak kalça hareketleri barındırır. Diğer danslardan esinlenen hareketlerden dolayı geniş bir hareket dağarcığına sahiptir. Merenge dansında ayaklar yerden çok kısa bir mesafe (yaklaşık 2 cm. kadar) kaldırılır ve adımlar yerinde sayar gibi atılır. Bir sağ ayak, bir sol ayak hareket eder. Başka hiçbir karmaşık adım biçimi yoktur. Bu yüzden adımı en basit danstır. Bu ayak hareketlerinin sadeliği kol ve vücut figürleriyle süslenerek dans hareketleri zenginleştirilir. Merenge müziği çok değişik stillere sahip olmasına rağmen tümünde keskin bir çabukluk ve sürekli tekrarlandığını hissettiren ritimler vardır. Merenge müziğini çalan bir orkestrada genellikle şu çalgılar bulunur :Akordiyon, güira, büyük davul, ikili küçük davul, bazen marimba ve bandurria. Merenge önceleri tumba dansını tercih eden burjuvazi tarafından aşağılanmış bir kırsal kesim dansıydı. Bu aşağılanma diktatör Rafael Trujillo’nun bu dansı « ulusal dans » olarak ilan etmesiyle son bulmuştur. 1970’li yıllarda salsa akımının da etkisiyle merenge modernleştirilmiş ve merenge çalan orkestralara piyano, trombon , saksofon, synthesizer ve bas gitar da girmiştir. Merenge'nin, öteki Karayip müzikleri ile karşılaştırıldığında, hızlı bir dizemi vardır. Merenge şarkıcılarına örnek olarak Elvis Crespo, Juan Luis Guerra isimleri sayılabilir. http://www.youtube.com/watch?v=dPwIsTanhzs&feature=related Öğrenilebilecek en kolay dans türü... Grupça yapıldığında çok daha eğlencelidir... Temel adımları bildikten sonra hemen bir gruba dahil olup, ayaklar uydurululabilir ve enfes bir dansın içinde yer alınabilir... Müzikleri ayrıca güzeldir.
  15. PufLand

    Salsa Rueda

    Rueda de Casino, (Rueda, Casino Rueda, Salsa Rueda olarak da bilinir) Salsa türevi bir halka tipi dans çeşididir. 1950'li ve 1960'lı yıllarda Küba'da ortaya çıkmıştır. Özellikle 1960'lı yıllarda Guaracheros de Regla isimli grup ve grubun koreografı tarafından Havana, Küba'da ortaya çıkarılmıştır. Bir sokak dansı olan rueda sonradan gazinolarda da icra edilmeye başlanmıştır. Rueda sözcüğü “tekerlek” anlamına gelir. Rueda'da çiftler bir halka şeklinde dizilir ve cantante adı verilen bir yönetici tarafından verilen komutlara uyarlar. Yönetici “cantantes” adı verilen komutları yüksek sesle ve gerekirse mimiklerle de ifade eder. Birçok komut el hareketleri ile iletilir, bu gürültülü müzikte anlaşmayı kolaylaştırır. Hareketlerin isimleri İspanyolca'dır, bazen İngilizce de kullanılır. Rueda'da çiftler sık sık partner değiştirir. Özellikle Küba'da ve ABD'de meşhur olan rueda dansı diğer birçok ülkede de yapılır. Dans halkasına katılımcı çiftlerin sayısı bakımından bir sınır yoktur, 10, 20 ya da daha fazla çiftten oluşabilir. Dans sırasında çiftler iç içe birkaç halka oluşturabilecek şekilde de dans edebilirler. Bugüne dek en fazla kişinin katıldığı rueda dansı 17 Ağustos 2007 'de Santiago'da (Cali/Kolombiya) gerçekleştirilmiş olup, bu olay Guinness Rekorlar Kitabı'na geçmiştir. http://www.youtube.com/watch?v=IuLtPXDAbcA&feature=related
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.