*NATALIA*

Ben bitane alıyım o zaman lilac Bu da Eren'e gelsin...

Rengimi yitirdim Doğru görmüş gördüm seni...

Pek güsel gördüm

Nice senelere...

Torunun tsk eder

O kaldırılsın bu kaldırılsın... Ne kalıcak bu forumda ? Şiddet, din vs. vs. oldugu kadar aşk sevgi güsellik başlığı da gerekli bence...

Hiç bi değişiklik göremedim

Aşk Bu Dünyanın Ölçüleriyle Açıklanamaz Sevgili O İlkel Bir Acıdır, Yaban Bir Ağrıdır. Gelir ve İçimizdeki O Çok Eski Bir Şeye Dokunur. Sonra Bir Perde Açılır ve Yolculuk Başlar Bu Yolculukta Artık Para, Tarifeler Beklentiler, Randevular, Taksitler, İş, Anneler ve Korkular Yoktur Aşkın Kendi Gerçekliği Vardır Sevgili. İnsan Başka Bir Işığa Teslim Olur, Daha Derinden Anlamaya Başlar, Bilgeleşir Hiç Bilmediği Sezgileriyle Buluşur Yükü Çok Ağırdır, Kendiyle Buluşmuştur Hem Dışındadır Dünyanın, Hem de Tam Ortasında. Hindistan'da Ganj Nehri'nin Yakılan Yoksun Adamın Hissettikleri de Onunladır, Yitirdikleri de... New York'ta, Bir Sokakta, Kartondan Kulübesinde Yaşayan Kadının Çıplak Yalnızlığı da Her Şey Onunladır, Ona Emanettir Sanki, Ama O, Çıldırtıcı Bir Yalnızlık İçindedir Yine de... Aşkın Kültürlü Olmakla, Bilgili Olmakla da İlgisi Yoktur Sevgili, Kanımıza Karışan İlkel Acı, O Yaban Ağrıyla Hiçbir Kitabın Yazamadığı Hakikatlere Daha Yakınızdır, İnan... Kim Demiştir Hatırlamıyorum, Aşk Varlığın Değil, Yokluğun Acısıdır Diye. Belki de Bu Yüzden İlk Gençliğimde, O Yoğun Aşık Olduğum Yıllarda, Gözüme Uyku Girmez, Dudağımda Bir Islıkla Bütün Gece Şehri, O Karanlık, O Hüzünlü Sokakları Dolaşır, İnsanları Uykularından Uyandırmak İsterdim. Uyanıp, İçimde Derin Bir Sızıyla Uyanan O Derin Sancının Acısına Ortak Olsunlar Diye... Aşk Çok Eski Bir Şeydir Sevgili Onun İçinden O Çileli Çocukluğumuz Geçer Sevdiğimiz İnsanların Çocuklukları da... Oradan Üvey Anneler, Eksik Babalar, Parasız Yatılılar Geçer Ve Sonra Aşk Bütün Bunları Alır, Daha da Eskilere Gider, Hep O İlkel Acıya, O Yaban Ağrıya... İnsan Bazen Nedensiz Yere Umutsuzluğa Kapılır Kimselere Veremez Sevgisini, Kimselere Derdini Anlatamaz, Evlere Kapanır... Bazen Denizler Kıyılar Çeker İnsanı. İnsan Bu Kapılmayı Anlayamaz, Oysa Çok Eski Bir Yerde Yaşanmasından Korkulup Vazgeçilmez Aşkların Sızısıdır Bu. Bu Sızı, Bu Yenilgi Mevsimlerle Yıllarla Devrilir Başka İnsanlara... Bir İnsanın Yaptığı Bir Hatanın Tüm İnsanlara Yayılması Gibi... İşte Şimdi Biz de Sevgili, Ya Olmadık Zamanlarda Umutsuzluğa Kapılıp, Soluğu Evlerde Alacağız, Ya da Denizler, Kıyılar Çekecek Bizi. Nasıl Biz Başkalarının Korkularını Taşıyorsak, Başkaları da Bizim Korkularımızı Taşıyacak, Yenilgimizi, Umutsuzluğumuzu... Birazdan Sabah Olacak... Para, Tarifeler, Beklentiler, Randevular, Taksitler, İş, Anneler ve Korkular Başlayacak... Bunlar Varsa Bizim İçin Geçerliyse Aşk Yoktur ve Hiç Olmamıştır Sevgili. Birbirimizi Kandırmayalım... Hadi Güne Hazırlan, Yaşadıklarımızı Unutmaya Çalış Aşk Bize Güvenip Verdiği Büyüsünü, Sırlarını, Cesaretini, Bilgeliğini ve O İlkel, O Yaban Ağrısını Geri Alacak Bunlar Olurken İçimiz Bir an Üşüyecek, Sonra Geçecek... Hadi, Oyalanma Birazdan Yarın Olacak... AŞKTA YARIN YOKTUR SEVGİLİ...

Ayrılık değil, özlemek değil; en büyük acı Bu giderek büyüyen boşlukmuş En büyük dert kimi özlediğini kimi sevip kimi sevmediğini bilememekmiş en büyük kayboluş sevip sevip sonunda kimi sevdiğini bilememekmiş...

Doğum günün kutlu olsun cocuk abla Nice senelere inşallah

Dedecim , Lilac ve aysum cok tsk ederim canlarım

Anlamasını ümit ediyorum....

'' Artık cebinde değilim... Bana kalbinde yer ayırdıgında görüşelim... ! ''

25 Haziran 1801 - Kahire'deki Fransız işgal orduları, Türk ordusuna teslim oldu. 25 Haziran 1861 - Sultan Abdülmecid öldü, yerine Abdülaziz padişah oldu. 25 Haziran 1903 - Marie Curie, Paris Üniversitesine sunduğu tezde radyumun keşfini açıkladı. 25 Haziran 1917 - Türkiye'de ilk Matbuat Cemiyeti kuruldu. Cemiyetin ilk başkanı Mahmut Sadık'tı. 25 Haziran 1925 - Yunanistan'da, General Thedoros Pangalos bir darbeyle iktidarı ele geçirdi. 25 Haziran 1950 - Sovyetler Birliği'nce desteklenen Kuzey Kore orduları Güney Kore'ye saldırdı; Kore Savaşı başladı. 25 Haziran 1963 - Anayasa Mahkemesi, ilk duruşma ile görevine başladı. 25 Haziran 1971 - Türkiye'de yapılan ilk firkateyn Berk, Gölcük'te denize indirildi. 25 Haziran 1975 - İmam hatiplilerin harp okullarına alınması teklifini TBMM Milli Savunma Komisyonu reddetti. 25 Haziran 1991 - Slovenya ve Hırvatistan bağımsızlıklarını ilan etti. 25 Haziran 1993 - Tansu Çiller, Türkiye'nin ilk kadın başbakanı oldu. 25 Haziran 1997 - Deniz araştırmacısı kaptan Jacques Cousteau öldü. 25 Haziran 2005 - Şarkıcı Kazım Koyuncu, kanser tedavisi gördüğü Amerikan Hastanesinde 33 yaşında vefat etti.

Süper Serkan

Ben de kendimi sinirli gördüm birilerine karşı.. Seni de beni izler ve güler gördüm

Yemek

Ayrılık demek sarı gül diil mi ya Ondan beyaz vermiştim O zaman sen o gülleri kırmızı farzet Selincim tskler Çiçekler gözükmüo ama en az senin kadar güseldir

Senin elinden yemek yemek nasip olmadı bende yanaşıyım yanına Söle ne isiton..

Tsk ederim

Bu aralar yeşillenirim sarkısına iyi taktım... Malum cebinden çıkmaya gayret gösteriom.. Cep meselesi bu..

Tsk ederim Dedecim.. Bu da sanabi de Erbay'a..

O bize derken iyiydi Koru sen yeşimini Kimseyi yanımıza çektiğimiz yok İlk o başlatmasaydı.. !

Yedin be kaç senemi Sana verdim son nefesimi Para bile etmedi bende aşkın Sattım sana olan hislerimi Ben senin olmadığın heryerde canım yeşillenirim Yeterki düş yakamdan kutupta bile güneşlenirim Bugün benim günüm gönlümce gezer eglenirim Degerimi bilen usta ellerde elmas gibi işlenirim...

Seninle birlik olup... yolardım Ya da sen benle birlik ol