Zıplanacak içerik

ERBAY

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ERBAY tarafından postalanan herşey

  1. bir fincan kahveye....
  2. ERBAY şurada bir blog başlığı gönderdi: ERBAY
    Gözlerine Yazılmamış Bir Destan bu şiirde iki göz var biri senin; biri onun Senin o karanlık, küf kokulu matem gözlerini terkediyorum biliyorum; saçlarının sarısı gözlerinin yeşiline karışmış biliyorum; sana benzemek için melikeler birbiriyle yarışmış fosforlu ve derin bakışlarına çağlar boyu nice destanlar yazılmış oysa ben görülmedik bir lale yaprağına gökleri kıskandıran bir destan yazıyorum gözlerin değişip kaplasın karanlığı bütün ufukları sarsın gözlerin gene de hep bende kalsın gözlerin l kapama gözlerini; karanlıktan korkarım atlılar kaybeder yolunu, hasretimin posta güvercinleri geri dönmez ülkeme yaslı dereler gibi mutsuzluğa akarım kapama gözlerini; karanlıktan korkarım ll ateşten ve köpükten sıyırıp ellerimi mekanımı gülistan eyleyendir gözerin isyanıyla ihtiras ve gerilim yaşayan Kabil’in ruhunu kan eyleyendir gözlerin vuslat aşkını Leyla düşürmedi çöllere arzı Mecnun’a hicran eyleyendir gözlerin gözlerinde başladı tarihin macerası Adem’i Havva’ya ram eyleyendir gözlerin Kerem dağlar ardında aradı gözlerini Kamber’i bile viran eyleyendir gözlerin Ferhat dağları deldi yolunu bulmak için sevmeyenleri giryan eyleyendir gözlerin suların emzirdiği muamma bir çocuğu yedi iklime hakan eyleyendir gözlerin lll gözlerin göklerinde her yüzyılın başında birer akkor olmuş gözlerin çekip çıkarsam da mısralarımı ben yalnız gözlerinin şairiyim aslında hangi rüzgara verdiysem aşkımı beni alıp yangınlara götürdü muştu beklediğim bütün yelkenlilerden ateş düştü içime lV yüreğimden fışkıran bir “ah” mıdır gözlerin beni benden koparan “eyvah” mıdır gözlerin Bu gözler, o aydınlık o güzel gözler değil yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin ses midir, aynalarda çarpan kulaklarıma kürdili hicazkar mı, segah mıdır gözlerin Arif Bey’i Itri’yi ömür boyu inleten nihavend mi, sultan-ı yegah mıdır gözlerin kubbesinde yitirdim zaman duygularımı akşam mıdır, gece midir, sabah mıdır gözlerin ruhumu baştan başa acılarla dokuyan beynimi kurşunlayan silah mıdır gözlerin her köşede zifiri bir silüet bırakan gönül memleketimde seyyah mıdır gözlerin renkler avare; sitem başıboş kuytularda mavi midir, yeşil mi, siyah mıdır gözlerin yoksa yalancımıdır, günah mıdır gözlerin V nihan kıldı gözlerin bana kapılarını oysa ben gözlerinden girerdim yüreğine her bakışın bir damla ab-ı zindegan idi hicranlı her gülüşün bin yıllık figan idi içime, soluşundan sonra koyu renklerin birer şirpençe gibi düştü gözbebeklerin feryadıma gök bile bigane değil şimdi söyle, kurtuluşun mu, harabın mı gözlerin gözlerinde mi mehtab; mehtabın mı gözlerin Vl çağlayanlar bile hararetlidir buğday başağının açlığıdır ufuklar siperleri aşıklar mı doldurmalıydı zalimler mi neden böyle hıçkırıklı, umutlar Vll beni hangi urganla bağladın gözlerine beni hangi ırmağa karıştırdın yeniden senden kopamıyorum gözlerin var oldukça sensiz yapamıyorum yüzün bahar oldukça gözlerine baktıkça duruluyor yüreğim ölse de, gözlerinden soruluyor yüreğim indirme kirpiğini; tutuşmasın kainat nazar kıl; ferahlasın; kavruluyor yüreğim sensiz küle dönerek savruluyor yüreğim Vlll diyorlar ki ağla ağla ki dumanı dağılsın yolların ağlamayı denizlere bıraktım yalnız gözlerindir hayatta kalan uğruna adandığım mahşeri sularla çevirip dört yanından gönlümde sakladığım aynalarda arayıp bulamazken günboyu gölgesinde konakladığım gözlerindir ufkumda dalgalanan Rüstem’in kanını döktüm yerlere İstanbul’u kuşattım gözlerin için Azrail’e koştum siperlerimden gözlerine baka baka dirildim niçin kızıl kıyamettir gölerin bu gün niçin heyelan var eteklerinde İsrafil’den işaret mi almışsın yanaklarında mahşer kalıntısı dudaklarında mizan bütün gamlı hüdhüdler Belkıs’le döner sana yıldızlar vuslat için her gece iner sana rengini, gözlerinde kaybolan bilir lX gözlerin uğrak yeridir bestekarların şairler hüzne dalar yeşil okyanusunda eşiğinde ölümsüz dilenciler gözlerin gecenin intiharıdır sen gözlerine mahkumsun; gözlerin bana ben şiir yazmasam, kim tanır gözlerini geçerken yalnızlık sokağından hangi demirci indirir parmağına çekici hangi berber yanağını keser müşterisinin gözlerine bakmasam, doğar mı güneş X gözlerin boşluğa akan bir ırmak değil gözlerin sadece ölmek, yaşamak değil gözlerin tükeniş doruklarında bulunmayanları aramak değil gözerine aşina olduğum günden beri ben artık hır gece sesleniyorum düşe kalka yorgun argın derbeder yapayalnız duruyorum; yanlış anlaşılıyor her hücremde bir inkılab her gönlümde bir mahitab evim harab; ömrüm harab ne ay kaldı, ne de mehtab gök bulanık; ufuk silik gene de mağrur ve dimdik yürüyorum; mezarım oluyorsun ansızın Xl bu son şiir, o küflü gözlerine yazılan bu son mezar kalbimde hicranla kazılan senin gamsız gözlerin kahkahalar atarken benim gözlerim viran; ağlamaya değer mi her cilven bir ıstırab; her nazın kapkaranlık yorgun kuraklığında ıslanmaya değer mi hiç güzel olur muydun gözlerin olmasaydı ateşlere girmeye ve yanmaya değer mi bir kevser ırmağında serinlemek dururken sellerine karışıp bulanmaya değer mi aydınlığın gözleri çağırıyor kalbimi zehir bakışlarınla boyanmaya değer mi gözlerine bir ömür dayanmaya değer mi Nurullah Genç
  3. ERBAY şurada bir blog başlığı gönderdi: ERBAY
    Sevmek Seni sevmek bir gölün tortusunda kurbağa yavrusu gibi yok olmaksa. Ben bu ezikliği bir sabah Nemrutun kızıl dağında hissettim. Ve senin olmadığının bir cümle kurgusunda hep gizli öznede kendimi mahvettim. Seni sevmek bir Ankara sabahında vakitli vakitsiz vurulmaksa. Ben bu duyguyu kızgın asfaltlarda zakkum çiçekleri yetiştirdiğim zaman hissettim. Ve bir dersim ateşinde yanarak külümü ateşböceklerine yedirttim. Seni sevmek bir volkanın sevdiği için kendi kendini yakmasıysa eğer. Ben bu yanmayı elimde orak bir buğday tarlasında ve güneşin en kızgın vaktinde hissettim. Ve senin olmadığın bir sabahçı kahvesinde yüreğimi zifir çayınla demlettim. Seni sevmek meraklı iki çift gözün saatin kaçıncı zıngırdamasında kalkıp sürüye koyulmadan ve hatta ölmeden bedenleri yerin çok altında, bir esrar sıcaklığında boguşmaksa celladın kör kurşunuyla Ben bu savaşı bir tarih önce koynuma aşkımı alıp cephane ateşinde hissettim. Ve senin doldurduğun yıldızları heybemden çıkartıp aç kurtlara yedirttim. Seni sevmek donmaksa eğer bir gecekondu rüyasında. Ben bu soğukluğu dağ başlarında keklik avlerken hissettim. Ve senin yok olduğun zamanlarda ateş karşısında tuttuğum keklikleri seyrettim. Seni sevmek bir bebeğin ilk olarak baba demesiyse eğer. Ben bu sevinçi bir şubat akşamında elleri üşümüş babanın gözlerinde hissettim. Ve senin olmadığın zorlu çoğrafyada o gözlerde daha bir çok şey keşfettim. Kenan Taşkın
  4. ERBAY şurada bir blog başlığı gönderdi: ERBAY
    İnsan Sevmeli Hem de Doyasıya Bir kutu dolusu yaşam gönderiyorum sana. Sade bir kurdeleyle süslenmiş, Çöz kurdeleyi ve kaldır yavaşça kutunun kapağını... Kocaman bir fırça ve bin renk koydum kutuya. Bir cennet resmi yapıp içine gir diye... Düşler serpiştirdim gizlice, Düş kurmayı unutma diye Bir tanede elma şekeri yerlestirdim. İçinde ki çocuğu tadabilesin diye... Güneşin batışını, Billur suyun sesini, Kırmızı gelinciklerin saflığını, Taze ekmeğin kokusunu ve bir gülümsemenin de sıcaklığını sığdırdım. Ruhlarımız aç kalmasın diye... Kutuya biraz da sevecenlik koydum Güçlü ol diye.. Beyaz bir güvercin uçup kendi kondu bu kutuya, Barış ve özgürlüğü sunmak için... Bir buket sevgi, bir yudum Aşk ve yarım bir elma daha Ben koymadan edemedim. Paylaşmayı hatırlayalım diye... Sevdiklerimize onları sevdiğimizi söylemek için yarını beklemeyelim, Hemen şimdi yapalım bunu diye... İçtenliği, umudu, nesneyi, bağışlayıcılığı, özgüveni Açıkk yürekliliği unutmadım, BEN'İN dışına çıkıp BİZ'E ulaşabilelim diye... Son olarak da bir kart iliştirdim kutuya. Bak bu kartta neler yazıyor: 'BU KUTUNUN HER KAPAĞINI KALDIRIŞINDA, YAŞAMLA İLGİLİ YEPYENİ ŞEYLER KEŞFEDECEKSİN. YAŞAMAK İÇİN YARINI BEKLEME, AL YAŞAMI KOLLARININ ARASINA VE SIMSIKI SARIL... YAŞAMDAN YALNIZCA ALMAK YERİNE ONA BİR ŞEYLER VER KISACASI BUTÜNÜYLE İNSAN OL. UNUTMA, YAŞAM DOKUMASI HENÜZ TAMAMLANMAMIŞ, OLAĞANÜSTÜ GÜZELLİKTE BİR DUVAR HALISIDIR. VE SANA AİT OLAN KÜÇÜCÜK BOŞLUĞU YALNIZCA SEN DOLDURABİLİRSİN...' Orhan Veli Kanık
  5. ERBAY şurada bir blog başlığı gönderdi: ERBAY
    Boşuna Sen yoksun......... Boşuna yağıyor yağmur... Birlikte ıslanmayacağız ki..... Boşuna bu nehir...... Çırpınıp pırpırlanması..... Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki... Uzar uzar gider.. Boşuna yorulur yollar.. Birlikte yürüyemiyeceğizki.. Özlemlerde ayrılıklar da boşuna Öyle uzaklardayız.. Birlikte ağlayamayacağız ki Seviyorum seni boşuna.. Boşuna yaşıyorum Yaşamı Bölüşemiyeceğiz ki ... Aziz Nesin
  6. ERBAY şurada bir blog başlığı gönderdi: ERBAY
    Bir Sevgi Türküsü Akşam soğan kavrulan evlerde Yoksul bir çorbayı ateşe koymadan önce Son geleni bekler gibi seni beklemek Bir yudum alır gibi bir kadeh buzlu rakıdan Çocuk annesine güvenir gibi Sonu belirsiz bir yolculuğa çıkar gibi Hiçbir şey olmuyormuş gibi sevmek seni Hiçbir yalanda, hiçbir kandırmada payı olmamak Hiçbir kaygının peşinde küçültmemek kendini Bir yaz sabahında balkondan nasıl bakarsa Dışarıya salınmamış çocuklar Biraz özlemle ve biraz sevinçle Nasıl bakarsa o çocuklar sokağa Senin yolunu hiç yılmadan gözlemek Benim için ölümsüzlükle birdir Hep yüzünde kalmalı bu gülüş Bu seni çağlara direnecek bir yontuya Döndüren bu sevinç pırıltısı hep kalmalı yüzünde Hep bu kadar büyük ve bu kadar güzel olmalısın Bu kadar ölümsüz ve bu kadar olağan Afşar Timuçin
  7. ERBAY şurada cevap verdi: EmiLY_pandora başlık Müzik Cafe
    ismail türüt__kar yağayi yağayi funduğun dallarina.....
  8. yah gülsün yeni gelmiş ama hiç gözükmüyo bilgisayarı bozuk olmasın....
  9. Gökteki yıldızı sayan olur mu ölem ölem olur mu Benim gibi yare yanan olur mu ölem ölem olur mu Benim buralarda garip kaldığım ölem ölem kaldığım Acep gider yare ayan olur mu ölem ölem olur mu Gökteki yıldızın üçü piyade ölem ölem piyade Yaşım küçük ama derdim ziyade ölem ölem ziyade Niye öyle üzgün üzgün durursun ölem ölem durursun Anan dahi sevmez benden ziyade ölem ölem ziyade..... abla şuraya bak yaa....
  10. ERBAY şurada cevap verdi: EmiLY_pandora başlık Müzik Cafe
    mustafa özarslan__gel sevdiğim gel....
  11. vatan aşkını....
  12. ERBAY şurada bir blog başlığı gönderdi: ERBAY
    Seninle yaşlanmak istiyorum. Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyım istiyorum. Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum. Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım. Yaşayalım kı, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı. Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız. Sen çok dertlenip, içip, arkadaşlarınla eve gelmelisin. Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız. Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi. Yaşayalım ki, paramız olunca sevinelim. Güzel günlerimizi, evimizde, bır şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız. Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek... Böylece yaşamalıyız işte. Sonra çocuğumuz olmalı, düşünsene, senin ve benim olan bir canlı. Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız. Sen arada mızıkçılık yapmalısın. Ve ben söylenerek sıranı almalıyım. Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım, söylenerek yumurta kırmalısın. Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız. Zaman su gibi akıp giderken, herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı. Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden. Mutlu da olsa, kötü de olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı. Saçlara düşünce aklar ya da gidince aklar, çocukları güvence altına alıp gitmeli bu şehırden. Kavgasız, her sabah gürültüyle uyanılmayan, sessiz bir yere gitmeliyiz. Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız. Eve gelip, benden kahve istemelisin. Çocuklar gelmeli zıyaretimize, geçmışteki hareketli günlerimizi anımsamalıyız... Öyle sevmelisin ki beni, bu yazdıklarım korkutmamalı seni. Tebessümler açtırmalı yüzünde. Bir gün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde, birbirimizi sevmenin gururu olmalı "herşeyde"...
  13. ERBAY şurada bir blog başlığı gönderdi: ERBAY
    En acı yalnızlık, senin verdiğin yalnızlık oluyor.sen yokken birşey düğümleniyor boğazıma,yutkunamıyorum.nefes alamıyorum,sıkışıyor kalbim.bulunduğum yerde yığılıp kalacakmışım ve birdaha hiç kalkamayacakmışım gibi geliyor bana. Oysa senden öncede yalnız kaldı bu yürek.gidenlerin bıraktığı tortuyu taşımayı bildi.bir tek sen böyle çaresiz bırakıyorsun beni.bir tek sen yokluğunla beni ölüme taşıyorsun. Ama elini uzattığında değişiyor herşey. Yokluğunun dilimde bıraktığı o acı tat, kalbimdeki o ağrı,yüzümdeki o üzgün tavır kayboluyor. yüreğim deli bir ırmak gibi çağlamaya başlıyor.hiç bitmeyene bir çoşkunun içinde buluyorum kendimi. bakşa hiç bir duygu sana yakın olmanın,seninle olmanın verdiği hazzı vermiyor bana. Gördüğümde seni titriyorum.bir yaprak gibi sallanmaya başlıyorum.saklayamıyoum gülüşlerimi.sevinç duygusu yüzümden bütün hücrelerime yayılıyor."ne güzel" diyorum.."yaşamak ne güzel"... Gerçektende öyle... seninleyken hiçbirşeyden korkmuyorum.her zorluğu yenebilecek gücü sen veriyorsun bana...yetersiz kalıyorum,bu aşkı anlatacak kelime bulamıyorum. Yaptığım herşeyde,gittiğim heryerde sen de oluyorsun.... yinede seni sana şikayet etmekten başka çarem yok. zamansız gidişlerin felç ediyor ben,yapma... böylesine severken seni,yokluğunun acısına dayanmak kolay olmuyor.hani sen varken tıkır tıkır işleyen zaman, yokluğunda duruyor.ne geceler geçiyor, ne gündüz.... ne içtiğim suyun tadı var,ne yediğim yemeğin. Sitemimdir,doğru. Yokluğunun bu kadar dayanılmaz olduğunu söylemeyip de saklasam kime faydası olacak? Bunu anlatabilirmiyim ki sana ? Gitme yar, sensizliğin o korkunç girdabında tek başıma bırakma beni.seni yaşamak istiyorum, seni ve senden başka kimse kandırmayacak beni...
  14. bizde seni seviyoruz abi... buda meydün ablama....
  15. bi kuymak yapıyımda yorgunluğunu alsın...
  16. mizyal'e.... azizim'e... uzun zaman sonra gördüğüm ilbey abime... buda bana çiçek veren kerkese...
  17. ERBAY şurada cevap verdi: EmiLY_pandora başlık Müzik Cafe
    abicim hoşgeldin ya nerelerdesin görüşemiyoz...
  18. ERBAY şurada cevap verdi: femalexx başlık Forum Oyunları
    yapma be jön...
  19. ERBAY şurada cevap verdi: EmiLY_pandora başlık Müzik Cafe
    Ahmet Selçuk İLHAN__Ayrılıkların Şairi
  20. yaptığı bol köpüklü kahveyi ama içine şeker yerine tuz atmış....

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.