Legendary tarafından postalanan herşey
-
Balık Burcu Günlük Yorumu
Balık Burcu Karşı konulmaz bir aşka yelken açtınız. Çoktandır aradığınız kişiyi nihayet bulduğunuzu düşünüyorsunuz. Hissettiklerinizi onunla paylaşmanız onu şımartmıyor, aksine biraz daha mahcup ediyor. Kariyer planlarınız, sizi bazen doyumsuz yapabiliyor. Son günlerde biraz hırs yaptınız. Bu hırstan kurtulmanız gerekiyor. Bugün yaşayacağınız bir olay bu konuda sizi hareketlendirebilir. Ciddi harcamalar yaptınız ve şimdiden bunları nasıl ödeyeceğinizi düşünüyorsunuz.
-
Kova Burcu Günlük Yorumu
Kova Burcu Aşk hayatınız zorlu bir sürece girmek üzere. Karşılıklı olarak samimiyet beklentileriniz var. İki tarafın da, daha samimi oldukları şeklindeki yanılgılar uzlaşmayı güçleştiriyor. Çalışkanlığınız ve titizliğinizle, üstlendiğiniz işleri başarıyla bitiriyorsunuz. İnsanlara ani ve sert tepkiler vermeyin. Davranışlarınızda aşırı kontrollü olmak yerine ölçülü bir tavırla kendinizi ifade etmenizde fayda var. Çok gereksiz kişisel harcamalarınız yüzünden nakit sıkıntısı çekiyorsunuz.
-
Oğlak Burcu Günlük Yorumu
Oğlak Burcu Bugün beklemek yerine yarım kalan işlerinizi yeniden yapılandırabilirsiniz. Zeki yönlerinizin başkalarının işine yaradığını görmek sizi mutlu edebilir. Maddesel sorunlarınızın başınızı ağrıtmasını istemiyorsanız, bütçenizi iyi hesaplayın.
-
Yay Burcu Günlük Yorumu
Yay Burcu Partnerinizin size olan kırgınlığı hala devam ediyor. Yakınlaşma niyetinizde pek şansınız yok gibi. Çünkü o karşılık vermeme konusunda kararlı. İmkanlarını çok zorlamasına rağmen, size ayak uydurabilmesi zor görünüyor. Bir iş teklifi alabilirsiniz. Fakat çok istekli gitmeyeceksiniz. Ummayacağınız gelişmeler, bu görüşmeyi çok cazip hale getirebilir. Gereksiz harcamalarınız çoğaldı ve önümüzdeki günlerde bu yüzden sıkıntıya düşebilirsiniz. Daha sağlıklı ve mutlu olmak için olaylara takılıp kalmayın.
-
Akrep Burcu Günlük Yorumu
Akrep Burcu Sevgilinize karşı tutkulu duygularınız var. Fakat birtakım endişeler nedeniyle bu duygularınızı göstermekte tereddüt gösteriyorsunuz. Kaygılarınızdan kendinizi arındırmayı başarırsanız, ilişkiniz açısından hoş bir gün. Mesleğinizle ilgili yaşadığınız durgunluk yerini hareketliliğe bırakıyor. Bu da sizin motivasyonunuzu arttıracak. Önümüzdeki günlerde yoğun ama zevkli bir iş yaşamınız olacak. Fazla ısrarcı olamadığınızdan dolayı alacaklarınızı toplayamıyorsunuz.
-
Terazi Burcu Günlük Yorumu
Terazi Burcu Karmaşık ruh halinden kurtulmaya çalışın. Bu kez büyük olasılıkla hayatınızın aşkına rastlayacaksınız. Bir süre yalnız kalma kararınızı, karşınıza aniden çıkan bir ilişki nedeniyle bozmak zorunda kalmanız mümkün. İş yerinde yaşadığınız gerginliği, sert bir tavırla düzeltemeyeceksiniz. Daha akılcı davranmaya çalışın. Sakin, soğukkanlı davranarak sonuca ulaşmak daha mümkün görünüyor. Elinizdeki parayla bir süre yetinmek zorunda kalabilirsiniz. Sağlığınız mükemmel.
-
Başak Burcu Günlük Yorumu
Başak Burcu Hayatınızı paylaştığınız kişiye uymaya çalışın, anlamsız kıskançlık ve kaprislerle onu üzmeyin. Değerini sonra anlarsınız. İş arkadaşlarınızla daha iyi geçinmek için kendinizi fazla zorlamak durumunda kalabilirsiniz. Bu arada resmi işleriniz yoluna girecek. Gün içerisinde ofiste çıkabilecek bir tartışma, ılımlı davranışlarınız ile büyümeden sonuçlanabilir. Farkında olmadan yaptığınız günlük harcamalar belinizi büküyor. Aşırı stres ve öfke sağlığınızı olumsuz etkiliyor, biraz daha sakin olun!
-
Aslan Burcu Günlük Yorumu
Aslan Burcu Son günlerde sevgilinize kırıcı davranıyorsunuz. Fakat sevginizi ortaya koyarak, duygularınızı açıkça paylaşmayı denerseniz birlikteliğinizde değişim yapmayı başarabilirsiniz. İş yerinizde çalışkanlığınızdan dolayı size yeni sorumluluklar verilebilir. Çok çalışmak zorunda kalacağınızla ilgili olumsuz düşünceler üretmemelisiniz. Bu beraberinde yeni iş teklifleri de getirebilir. Fatura ödemelerinizin tarihlerini tekrar gözden geçirirseniz cezalı ödemelerden kurtulabilirsiniz.
-
Yengeç Burcu Günlük Yorumu
Yengeç Burcu Aşk hayatınızda ilk defa karşılaştığınız bazı zorluklar sizi pasif hale getirebilir. Hatta bu günlerde kendinizi toplumdan ve işlerinizden geri çekme arzusunda da olabilirsiniz. Bu zor günleri, sevdiğiniz kimseyle birlikte olarak atlatmaya çalışın. İş ilişkilerinizde hırslı girişimciliğiniz başarılara açık. Fırsatı kendiniz yaratıyor, şansınızı çağırıyorsunuz. Önümüzdeki günlerde çok verimli açılımlar sizi bekliyor. Bugün sizi çok mutlu edecek bir para haberi alabilirsiniz
-
İkizler Burcu Günlük Yorumu
İkizler Burcu Duygularınızdaki yoğunluk, davranışlarınıza da yansıyor. Ancak özellikle dikkat isteyen konularda bunu önlemeniz yararınıza olacak. İçinizdeki fırtınaları işinize aksettirmeyin. İş arkadaşlarınızla aranızda anlaşmazlıklar çıkabilir. Buna rağmen dikkatli ve planlı davranarak niyetinizi açık bir biçimde ortaya koyabilir, ilişkilerinizi başarıyla düzenleyebilirsiniz. Dikkatli harcama yaptığınız sürece para sıkıntınız olmayacak. Aileden birinin sağlık sorunu bugünlerde sizin en büyük sorununuz haline gelebilir.
-
Boğa Burcu Günlük Yorumu
Boğa Burcu Hiçbir sorundan etkilenmeyecek bir aşk istiyorsunuz. Biraz fazla kolayca kabullendiğiniz uyumsuzluklar sizi şimdilik fazla rahatsız etmiyor, ama bir süre sonra sıkılmanız mümkün. Kariyerinizle alakalı bazı adımlar atabilirsiniz. Ancak risk almaya yatkınlığınızdan dolayı ince düşünmeniz gerekiyor. İş hayatına ayak uydurmak kaygısıyla, hayatınızın diğer alanlarını ne kadar ihmal ettiğinizi bugün daha net bir şekilde görmeniz mümkün olabilecek. Çok gerekli olan harcamalar için kendinizi sınırlandırmayın
-
Koç Burcu Günlük Yorumu
Koç Burcu İlişkinizin sağlığı açısından, geleneksel öğütlere kulaklarınızı tıkamanızda yarar var. Sevgilinizin size bağlılığı, hayatınızı keyifli hale sokmaya devam edecek. Kariyerinizle ilgili önümüzdeki günlerde fırsatlarınız olabilir. Değerlendirebilmek için dikkatinizi toplamaya ihtiyacınız var. İşinizle ilgili aşama yapabilir veya yatırımınızdan kazanç elde edebilirsiniz. Ödemelerinizin artması sizi düşündürüyor. Yakınlarınızın maddi desteği sıkıntılarınızdan kurtulmada etkili olacak.
-
Karadelikler
4. Bölüm Genel rölativite teorisi, devinen ağır cisimlerin, uzayın eğriliği içinde ışık hızıyla yol alan dalgalanmalar şeklinde kütlesel çekim dalgaları yayınına neden olacağını söylemektedir. Bunlar elektromanyetik alan dalgalanmaları olan ışık dalgalanmalarına benzemesine karşın, ayırt edilmeleri çok zordur ve ışık gibi, kendisini yayınlayan nesnelerden enerji alıp götürürler. Bu yüzden de büyük kütlelerden oluşmuş bir sistemin, zamanla durağanlıkta karar kılması beklenebilir. Çünkü, her türlü devinim enerjisi, çekim dalgalarının yayımlanmasıyla uzaklaşıp gidecektir. Tıpkı suya atılan mantarın önce inip çıkmasına karşın, yayılan halkaların enerjisini uzağa taşıdıkça devinimini azaltıp sonunda durağanlaşması gibi. Bununla birlikte, kuantum fiziğindeki çift oluşması denen olaya göre yüksek enerjili gamma ışınlarının enerjilerini E=m.c2 denklemlerine uygun bir biçimde parçacık ve karşı parçacık çiftlerine dönüşürler. Yani bir gamma ışını (fotonlar) bir başka fotonla çarpışarak yerinde bir parçacık çifti oluşturmaktadır. Uzayın boş olarak düşündüğümüz boyutlarında bu parçacıklar her an var olup yok olurlar. Ve bunların çok kısa süreler içinde ortaya çıkıp kaybolmaları yüzünden gözlenemediklerinden, gerçekte yok olmalarına karşın edimsiz çiftler olarak mevcutturlar.(Bunlar deneysel olarak ispatlanmıştır.) Bu kavram ışığında, proton boyutlarında tümüyle çökmüş maddeden oluşmuş bir milyar ton kütleli bir mini karadeliğin çevresinde, bu edimsiz parçacıkların sürekli bir biçimde ortaya çıkıp yok olmaları ve karadeliğin boyutlarının da çok küçük olduğu göz önünde bulundurulursa, bu çiftlerden biri, karadeliğin içine girerken, eşi, yalnız kalan parçacık kuantum, mekaniksel yönden yok olmayarak gerçek dünyada, gerçek bir parçacık olmaya zorlanır ve evrenin en uzak köşelerine gitmekle özgür halde bırakılır. Uzaktan bakan bir gözlemci de ,bu parçacığın karadelikten çıkmış görünümünün neden olduğu şaşırtıcı bir yargıyla karadeliklerin parçacık yayınladığını düşünecektir. Bununla birlikte, doğanın enerji dengesinin korunması nedeniyle de bu parçacıkların yaratılması için gerekli olan enerjinin bir yerlerden gelmesi gerekmektedir ki, bu da açık kaynak olarak karadeliğin çekim alanının enerjisidir. Bu yüzden parçacık yaydıkça da karadelik, enerji ve E=m.c2 itibariyle de kütle yitirir. Başka bir deyişle, yayılan her 1 kg. lık parçacık için karadeliğin kütlesi de 1 kg. azalarak zamanla buharlaşmaya başlar. Bir karadeliğin parçacık ya da enerji yayma hızı, deliğe bir sıcaklık değeri verilerek tanımlanır. Yıldız büyüklüğündeki karadeliklerin sıcaklığı, derecenin milyonda biri kadar (mutlak sıcaklığın 273,16 derece olduğu düşünülürse, ne kadar soğuk olduğu anlaşılır) olduğundan (ayrıca çekim alanının çok yüksek olmasından ) parçacık kaçma olasılığı çok zayıf görünmektedir. Dolayısıyla böyle bir karadeliğin buharlaşıp yok olma süresi milyarlarca yıl iken, mini karadeliklerin buna kıyasla çok daha azdır. Deliğin boyutların küçüldüğünden oluşan çiftlerden biri karadeliğin olay ufkunun içine girerken,diğerinin kaçma olasılığı yüksektir. Bundan dolayı da karadeliğin kütlesi ne kadar küçükse, bu olayın etkisi daha fazla olacağı için parçacık yayımlaması da o kadar fazla olacaktır. Bu da bu tür kardeliklerin sıcaklığının çok yüksek olacağını gösterir. Gerçekten de bir trilyon madde içeren bir ilk karadeliğin (evrenin başlangıcında oluşan mini karadelikler) sıcaklığı 1 milyar derece iken, delik küçüldükçe bu değer artmaktadır. Sonuç olarak karadelik küçüldükçe,ısınacak ve daha çok parçacık yayımlayacak, parçacık yayımladıkça daha da küçülecek ve küçüldükçe de Buharlaşıp patlayıncaya değin bu kısır döngü böylece devam edip gidecek ve son 1/10 sn içinde de karadeliğin tüm enerjisi 10 milyon tane 1 megatonluk hidrojen bombasının (ki 1 hidrojen bombası atom bombasının yaklaşık 1400 katıdır) aynı anda patlamasına eşdeğer bir güçle patlayarak gamma ışınlarına dönüşecektir. Böylesine büyük bir enerji Ayı toz haline getirmeye ve tozları güneş sisteminin her yanına dağıtmaya yeterlidir. 1 milyon tonluk mini bir karadelik otuz yıl içinde tümüyle buharlaşıp patlamasına karşın,kütlesi 1 milyar ton olan bir karadelik de yaşamını 300 milyon yıl sürdürür. Kütleleri 4 milyar tondan daha büyük olanları ise, yavaş yavaş buharlaşmalarından dolayı günümüzde de varlıklarını sürdürebilmektedirler. Kara delikler bir yıldızı yakalayıp, onunla yoldaş oldukları zaman yıldızdan madde çalmaya başlarlar. Yukarıdaki sanatsal resimde, kara deliğin etrafında gördüğünüz turuncu yapı “kütle aktarım diski” olarak adlandırılır. Kütle aktarım diskinde yüksek sıcaklığa ulaşan gazlar x-ışını yayarlar. Belli enerji değerine sahip x-ışınları, kara delikler için dolaylı kanıt sayılır. Güneşin tam 2,95 katı olan bir karadeliğin schwarzchıld yarıçapı ile olay ufkunun yarıçapı özel bir hal olarak aynı uzunlukta olup üst üste çakışık durumdadır. Dolayısıyla, karadeliğin donmuş yüzeyi aynı zamanda onun olay ufku olur. Çift olay ufuklu karadeliğin dış ile iç olay ufukları arasında uzay soyut iken iç olay ufku ile tekillik arasındaki bölgeye geçilince, tekrar bizim uzay zaman boyutlarına geçerek iç olay ufkunun yarıçapı uzunluğu reel olur. Fakat, schwarzchıld karadeliklerinde, karadeliğin kütlesi olay ufkunun ardında kalıp soyut olacağından (ki diğer karadeliklerde de aynıdır ) yani böyle kütlesel bir tanım bize göre, bizim var kabul edişimize göre mevcut olacağından, tek yönlü zarın arkasına geçerek yolculuk yapan birisi ezilmek üzere merkeze doğru çekildiğinde, önünde kendisini başka bir sona götürecek madde yığınıyla karşılaşmaksızın hareketine devam edecektir. Ayrıca evrende, makrokozmostan mikrokozmosa her şey kendi çevrimleri içerisinde kurtdelikleri içerir. Dolayısıyla insan da,anne karnındaki bir akdelikten dünyaya gelip büyür yaşar ve sonucunda da karadeliğine gömülerek aslına rücu etmeye başlar. Günümüzde sayılı bazı bilim adamları da (mesela Poul Davies gibi) parçacıklar adı altında olanın gerçekte evrenin o boyuta çökmüş birer karadelik olduğunu (*1) (Elektromanyetik alan parçacığı olan fotonlara da aynı şekilde alttaki evrenimizin tünel uçları olan kurt delikleri olarak bakılabilmektedir.) belirtmeleriyle birlikte John Wheeler de daha temel düzeydeki evrenin dokusunun kuantum köpüğü adını verdiği kurtdelikleri olduğunu söylemektedir. Başka bir deyişle schwarzchıld karadeliklerindeki gibi mini karadelikler ve akdelikler olan fotonlar. Yani evrenimizi mikroskopik olarak gözden geçirebilseydik, üç boyutlu uzayın tüm anlamını yitirerek uzay zaman örgüsünün kuantum köpüğü denilen,oluşan ve gözden kaybolan,devamlı hareket halinde fakat asla ilerlemeyen veya gerilemeyen baştan başa durağan ve zamansız olup,bitmek tükenmek bilmeyen bir etkinlikle dolu solucan deliklerinden oluşmuş bir dantel gibi olduğunu görürdük. Biraz daha açarsak, uzay, üzerinde uçan bir pilota göre düz bir okyanusa benzer, fakat üzerine düşen talihsiz bir kelebek için çalkantılı bir karmaşadır. Daha yakından bakıldığında da tüm yapının her tarafı solucan delikleriyle doluncaya kadar daha çok karışık olduğu görülür ve bu delikler uzaydaki her noktanın,diğer bütün noktalarla oyuk bir fincan kulbunun fincan içindeki iki ayrı bölgeyi birleştirmesi gibi bağlar. Bu noktadan bakıldığında da elektromanyetik ve gravitasyonel kuvvetlerle diğer iki kuvvetin kuantum köpüğüne tesir edip sakin bir göle atılmış bir kayanın meydana getirdiği dalgaların örneğine benzer bir titreşim meydana getirerek,çekirdek altı parçacıklar diye belirttiğimiz şeylerin, bu titreşim modelleri ya da dalgalar olduğunu görürüz. (Yani elektromanyetik olarak oluşmuş üç boyutlu holografik görüntüler).Bunlardan bazıları proton,bazıları nötron,diğer bazıları ise kuark vb.dir. Bu dalgalar, atomları meydana getirmek üzere birbirlerine etki ederek, atomlar,molekülleri,moleküller de fiziki dünyanın maddesini meydana getirmektedir. Böylece garip bir biçimde kayalar ve yıldızlar, sadece Hiçlikteki bu dalgalanmalardan ibaret olurlar. Başka bir deyişle; fiziki gerçekliğin temel yapı taşları bizim onları bildiğimiz anlamda nesneler olmayıp mini karadelik ve akdelikler olarak göz önüne alınan uzayın bir bölümündeki hafif bükülmenin bir yerçekimi alanını başka bir yerdeki farklı cinsten bir eğriliğe sahip dalgalı bir geometri bir (maddeye göre var saydığımız belli skaladaki dalgalar olan) elektro manyetik alanını,eğriliği fazla düğümlenmiş bir bölgede parçacık gibi hareket eden bir yük, kütle enerji yoğunluğunu ifade ederek her şeyin hiçliğin kendisi olan (ki varlık yokluğun ta kendisidir) bu eğrilikten (geometriden) ibaret olduğunu belirterek kuantum köpüğündeki dalgalanmalar şeklindeki madde kavramının, boş uzay zaman ile Tek ve aynı şey olduklarını göstermektedir. Nasıl gravitasyonel ve elektromanyetik dalgasal kuvvetler,maddi nesneler ve parçacıkların arasındaki etkileşimlerden oluşmuşlarsa, algılar ve diğer zihinsel görüntüler de beyin (duygular ve vücut) ile ,onu çevreleyen gerçek dünya arasındaki etkileşimlerden oluşmuştur. Bu yüzden gözlemler,algılar ve tüm evrenin temel özelliklerinin maddi değil, zihinsel olduklarını söyleyebiliriz. HLX-1 adı verilen kara delik Dünya'ya 290 milyon ışık yılı uzaklıkta Böyle bir anlayış da bizi,dışımızda var kabul ettiğimiz karadelik-akdelik (kurtdelikleri) gibi kavramların ötelerde,haricimizdeki bir ortamda değil (çünkü onlar orada yer almıyorlar) bilincin örtünerek dışta var kabul ettirdiği bir yanılsama olduğu gerçeğine götürüp her şeyin her şeyle bağlantılı olduğunu ve bunun bilincin bir özelliği olduğunu gösterir. Dolayısıyla,zihnimiz,özümüz olan bilincimizin kurtdeliğine sıçrama yapabilseydi, dördüncü boyuttan tüm evrenimizin bir kağıt gibi dürüldüğünü görürdük ve bir mistiğin bilinçliliği evreni kapsamakta olan bir insan için evren kendi bilinci olur,bu arada fiziksel bedeni de Evrensel Aklın belirişi şekline dönüşür. Kendi içsel görüntüsü en yüce gerçekliğin bir ifadesi olur, kendi sözü de sonsuz gerçekliğin ve kuvvetin bir yansıması haline gelir. sözleriyle ifade ettiği biçimde evrenimizi göklerin, arzın ve dağların emanetlenemediği yükü sahiplenerek algılardık. (*1) parçacıklar hem tünel ucu olan karadelik biçiminde var iken aynı zamanda bir alt boyutundaki kuantum köpüğündeki çalkantılı titreşimlerinin bir görüntüsüdür supermassive-blackholes.wmv Karadelik video Ayrıca bakınız http://www.turkish-media.com/forum/topic/101675-kara-delik/ Kaynakça: William J Kaufman ; Evrenin Evrimi John Taylor; Kara Delik Stephen W Hawking; Zamanın Kısa Tarihi Michael Talbot; Mistik Düşünce Ve Yeni Fizik Discovery Channal; Black Holes Tubitak Bilim Teknik; Ekim 95, syf . 26 Holografik Evren ; Ken Wilber Joseph Silk: Evrenin Kısa Tarihi John Taylor: Karadelikler Discovery Channel: Black Holes William J. Kaufmann :Evrenin Evrimi ve Yıldızların Oluşumu Carl Sagan:Kozmos. Popüler Bilim Dergisi- Eylül 2001 Zamanda yolculuk Vikipedi
-
Karadelikler
3. Bölüm Kurt delikleri, makroplandan mikroplana kadar bizim evrenin içinde olduğu gibi, ayrı evrenleri de birbirlerine bağlayarak uzay-zaman yapısındaki tüm noktaları diğer tüm noktalara eşitleyerek,evreni sonsuz ve sınırsız kılmaktadır. Bu aynı zamanda elektronların evrenin her yerinde neden aynı değere sahip olduğu sorusuna açıklık getirmektedir. John Wheeler ve Richard Feyman, bunu evrenin mevcut dört boyutlu uzay-zaman yapısı içerisinde yer alan kurtdeliklerinden geçerek aynı zamanda hemen hemen her yerde ortaya çıkması mümkün olan Tek elektronun bulunduğu şekliyle ifade etmişlerdir. Öyle ki tüm anti-elektronlar (tüm parçacıklar için de geçerlidir) dahi, bu Tek elektronun farklı bir görünümü şeklinde mevcutturlar. Kurt deliklerinin bir başka özelliği de zamanda yolculuk yapabilme imkanı tanımasıdır. Çünkü olay ufkuna doğru hareket eden cisim, zamanın hızlanmasıyla geleceğe sıçrama yaparken, tünelin içine girdiğinde de zamanın ters işlemesi sonucu, burada kalma nispetince geçmişe doğru hareket eder. Bunu daha somut bir örnekle açıklamaya çalışırsak; önce iki ucu arasındaki uzaklığı bir uzay gemisinin bir saatte kat edebileceği bir solucan deliği oluşturalım. Gemimizi öğle saatinde yani 12:00 den itibaren bir saat boyunca, solucan deliğinin uçlarından birisi civarında bir saat boyunca hareket ettirelim. Cisim, ışık hızında hareket edip (ya da çekim etkisiyle) zamanı donacağından, dışarıda saat 13:00 ü gösterirken, gemide saat yine 12:00 olacaktır. Başka bir deyişle, geleceğe bir saat sıçrama yapmıştır. (Diğer ucunda zaman yine 12:00, dışında ise 13:00 tür.) Dışarıdaki zaman 13: 00 ü gösterdiği sırada, gemiyi deliğin içine gönderdiğimizde de, bir anda tünel boyunca hızlanarak saat 12:00 de diğer delikten dışarı çıkacaktır ve ilk deliğe doğru bir saat boyunca hareket ettikten sonra tünelin içine girmekte olan kendisiyle karşılaşacaktır. Ayrıca bir karadelik kütlesi,elektrik yükü ve dönme hızı şeklinde ölçülebilir üç parametreye sahiptir. Şu ana kadar üzerinde durduğumuz, schwarzchild tipi karadelikler idi. Şimdi ise, elektrik yüklü olanlar ile dönen türleri üzerinde duralım. Bilindiği üzere, Elektromanyetik kuvveti, çekim (gravitasyonel) kuvvetlerinden trilyon kere trilyon kere trilyon daha güçlüdür. Bunu göz önünde bulundurarak,yüksüz ve durağan bir karadelik üzerine elektrik yükü düşürerek yüklediğimizi düşürdüğümüz zaman, oluşan Elektromanyetik kuvvet çekim kuvvetine karşı koyarak tekilliğin çevresinde iki ayrı olay ufkunun oluşmasına neden olacaktır. Yani, zamanın durduğu iki bölge. Deliğin elektrik yükü arttıkça iç olay ufku büyümeye,çekimden kaynaklanan dış olay ufku ise küçülmeye başlar. Alabileceği en fazla yükle yüklendiğinde, iki olay ufku çakışarak birbirlerini yok edip, olay ufkunun kalkmasını ve tekilliğin çıplak olarak görünmesini sağlar. Fakat burada önemli olan bir husus, böyle bir karadeliğin evrende bulunabileceğinin beklenmemesidir. Çünkü Elektromanyetik kuvvet alanları o kadar güçlüdür ki, her yöne doğru, birçok ışık yılı uzaklıktaki yıldızlar arası gaz ve toz bulutlarının atomlarını kolayca ayırarak yörüngedeki elektronları itip artı yüklü çekirdeği de kendine çekerek nötr durumuna gelir. Benzer şekilde, fakat deliğin, artı yükle yüklendiğini düşündüğümüzde,çevresindeki eksi yüklü elektronları kendine çekerek yüksüz hale gelir. Buradan da önemli bir sonuç çıkmaktadır. O da elektrik yükünün oluşturacağı güçlü Elektromanyetik kuvvetin çekim etkisini azaltması ya da yok etmesi nedeniyle, bir geminin çok güçlü manyetik alan altında, ışık hızına yakın bir hızın (ya da eşdeğer çekimin) oluşturacağı zararlı etkilerin kaldırılması suretiyle hareket imkanı sağlamasıdır. Bu aynı zamanda insanın kendindeki mevcut beyin güçlerini kullanarak yayabileceği çok güçlü Elektromanyetik alanlar vasıtasıyla, oluşabilecek negatif etkileri ortadan kaldırıp bir noktadan ayrı bir noktaya çok çok yüksek hızlarda gidebilmesini de göstermektedir. Yine elektrik yükü olmayan ve durağan bir karadeliği göz önüne alalım. Deliği döndürmeye başladığımız taktirde, yine ikinci bir olay ufku açığa çıkacaktır. Bunun nedeni de tıpkı merkezkaç kuvvetinde olduğu gibi, dönmesiyle çekim kuvvetine direnmesidir. Deliğin dönme hızı artarsa, içindeki olay ufku artmaya,dış olay ufku ise daralmaya başlayacaktır. Dönme maksimum hıza ulaştığında, iki olay ufku üst üste çakışarak ortadan kaybolur ve yüklü karadeliklerde olduğu gibi yine çıplak tekillik oluşur. Fakat, yüklü türle olan benzerliğine karşın, bu türün Tekilliği dönme diskine dik ve ekvator düzleminde halka şeklinde olmasıdır. Daha sonra karadeliklerin ayrı uzay-zaman noktalarını birbirlerine bağlama özelliği ortaya konunca ,diğer ikisinde hangi yönden yaklaşılırsa yaklaşılsın sonsuzca eğrilmiş uzay zaman tarafından parçalanmasına karşın, bu türde ancak yandan,yani ekvator düzleminden yaklaşmakla gerçekleşebileceği bunun dışındaki başka bir açıdan yaklaşıldığı taktirde, sonsuz eğrilmiş uzay zamandan etkilenmeden halka tekilliğinin içinden geçebilme şansı tanıdığı ortaya çıkmıştır. (Belli bir açı ile tekilliğe girme şartı ile.) Buna ek bir dayanak da, iki olay ufuklu sistemlerde ufukların ortasında uzayın soyut olmasın karşın, iç olay ufku ile tekillik arasındaki uzayın bizim uzayla aynı olmasıdır. Fakat tüm bunlar zorlayıcı ilke gibi görünmektedir. Çünkü çekim gelgitleri sonsuz olmasa da azalıp çoğalan acayip güçlerin parçalamaya yetecek kadar mevcut bulunması yüzünden canlı, sapasağlam geçme imkânı teoride olmasına karşın, şu an için pratikte olası değildir. (Aslında bu konuda kimse kesin bir bilgiye de sahip değil) Fakat burada çok önemli bir nokta göz ardı edilmektedir. O da her şeyde olduğu gibi bu konuda da olaya parça bütün ilişkisi açısından bakmamızdan kaynaklanmaktadır Halbuki, evrenin gerçekte uzay-zamandan bağımsız biçimde tümel, bölünmez, parçalanmaz bir bütün olmasını göz önünde bulundurduğumuzda,yukarıda ifade edilen maddenin bileşenlerine ayrılıp parçalanarak yok olması değil,madde olarak kabul edilen nesnelerin (birimlerin) farklı boyutlarındaki,farklı yapılarına (bileşenlerine) dönüşerek geçişlerin söz konusu olmasıdır ki, bu hem tüm metafiziksel oluşumları, hem de yukarıda ifade edilen zorlayıcı ilkelerin ortadan kaldırılabileceğini göstermektedir. Ayrıca bir nesneye yeterince basınç uygulanırsa o nesnenin maddesi bir proton büyüklüğüne kadar sıkıştırılabilir ve meydana gelecek kütlesel çekim kuvveti ile atom çekirdeği boyutlarında bir karadelik oluşturulabilir .(Bunun yapısı dönen ve yüklü karadeliklerden farklıdır). Evrenin başlangıcında da evreni oluşturan tüm maddenin aynı anda ve aynı yerde olmasından dolayı çok yoğun idi ve büyük patlamadan 10 üssü (-20) sn lik zaman parçası içinde aşırı yoğun bölgelerin sıkıştırılmasıyla da böyle mini karadeliklerin oluşabileceği hesaplanarak, her ışık yılı küplük hacimde üç yüz tane böyle yapıların olacağı ortaya çıkmıştır. Bize en yakın böyle bir karadelik yaklaşık 1.6 trilyon km uzaklıkta olduğu düşünülmektedir. Güneşe yaklaşacak bir karadelikte,buharlaşmadan ya da güneşten etkilenmeden içinde hareket ederek, kütle yutup çok büyük ölçekte enerji üreterek onun içinde büyüyüp daha büyük karadelik olarak ayrılabilir. Ayrıca, bunun gibi ya da daha büyük bir yapının güneşe çarpması veya yakın bir yörüngede konuşlanması da güneşe ait tüm maddeyi hortumlayarak onu karadelik içinde yok edebilir. Bu durumda da Beyaz cüce halinde mevcudiyetini devam ettireceğini düşündüğümüz güneşin bir karadelik olması bu şekilde söz konusu olabilmektedir. Böyle bir durumun var olup olmadığı ise yine çift yıldız sistemlerinden (bunlar evrende bolca vardır.) birinin normal yıldız, diğerinin ondan önce ömrünü tamamlayarak çökmüş bir karadeliğin olay ufku zarına yakalanan yıldızların sahip olduğu hidrojen ve helyum gazlarının (ki kolay çözünürler) karadeliğin yüzeyindeki yakalanma girdabında helisler çizerek milyarlarca derece ısınıp x ışını yayınlayarak algılanır hale gelmesiyle anlaşılmaktadır. Bir zamanlar Güneş’e benzeyen bir yıldızın patlamasından arda kalan toz bulutlarından meydana gelen nebulanın ortasında beyaz cüce görünüyor. Göz şeklini andıran toz bulutunun ortasındaki kırmızı renk, patlamadan arda kalan gaz ve tozlardan kaynaklanıyor. Bu x ışını yayımı beyaz cücelerde ve nötron yıldızlarında da vardı fakat ayrımı,beyaz cüce olmayacak kadar küçük ve onlar kadar parlak olmamaları, düzenli aralıklarla x ışını yaymadıkları için de nötron yıldızı olamayacaklarıdır. Böyle tehlikeli olabilecek bir cismin, şu anda galaksi merkezinden 9 ışık yılı uzaklıktan bize doğru saniyede 50 km. lik hızla yaklaşmakta olduğu tesbit edilmiştir. Bundan kurtulduğumuzu düşünsek dahi, galaksimizin merkezindeki şiddetli olayların neden olduğu, dev kütleli ve çok hızlı dönen bir karadeliğin (alınan radyasyonlarla ispatlanmıştır) içine sürüklenip onda yok olmamız da çok çok yüksek olasılıklar içindedir. Bununla beraber yapılan gözlem ve hesaplamalar, yüz bin ışık yılı genişliğinde galaksimizin kendi ekseni etrafında 250 milyon yılda tamamladığı dönüşünün de galaktik sistemin dışında yer almış bir karadeliğin korkunç şiddetindeki çekim gücünden kaynaklanmakta olduğunu göstermiştir.
-
Karadelikler
2. Bölüm Karadeliklerin doğasını daha iyi anlamak için,Einstein in genel görelilik kuramını ve dolayısıyla alan kavramını göz önünde bulundurmamız gerekir. Çünkü evrensel çekim kuvveti, Newton un ortaya koyduğu gibi, iki kütle arasındaki kuvvetin yalnızca bu iki kütle ve aralarındaki uzaklığa bağlı bir büyüklük değil,bu kuvvete kaynaklık eden gökcisminin oluşturduğu eğri uzayın geodeziklerini izlemesi şeklinde ifade edilir. Başka bir deyişle bir cismin çevresindeki çekim alanı,uzay ve zaman yapısının bükülmesi ile oluşur. Bunu kafamızda şöyle canlandırabiliriz. Uzayı sadece eni ve boyu olan iki boyutlu bir yüzeyle temsil edilen çarşaf gibi düşünüp dümdüz gergin biçimde bir arkadaşımızla iki ucundan sıkıca tutalım. Şimdi bu yüzeye bir elma konulduğunda çarşaf hemen gerginliğini kaybederek elmanın kendi etrafında üçüncü boyuta çökmesine neden olacaktır. Elma yerine bir karpuz koyduğumuzda ise ellerimizdeki gerginlik biraz daha artarak karpuzun ağırlığıyla ilgili olarak çarşaf biraz daha çökecektir. Karpuz yerine ağır bir gülle konulduğu takdirde de çarşafın yüzeyi o kadar çökecektir ki, artık ucundan elle tutmak bile zorlaşacaktır. Çünkü cisimler kütleleri ile doğru orantılı bir biçimde yüzeyi eğriltip bükmektedirler.Eğer güllenin ağırlığı çarşafın dayanma sınırından fazla ise o zaman çarşaf yırtılacaktır. Bunu uzay zamana monte ettiğimizde ise, yırtılmayla beraber ya evrenin (çarşafın) başka bir bölgesiyle birleşecek ya da ayrı evrenler (Çarşaf düzlemine paralel diğer çarşaflar)olarak nitelendirilen yapılarla huni biçiminde bağlantı kuracaktır. Bununla birlikte bir misketi alıp çarşafın yüzeyine fırlattığımızda, misket iki boyutlu yüzeyde ilerlemesine karşın üçüncü boyutta oluşturduğu çukur ve neden olduğu eğik yüzey etrafında dairesel harekete zorlanacaktır. İşte Güneşi çarşaf yüzeyine konan karpuz,dünyayı da misket olarak düşünürsek,üç boyutlu uzayda yerküremiz düz hareket etmesine karşın dördüncü (zaman) boyuta olan eğrilik yüzünden dairesel hareket ederek sanki aralarında çekim kuvveti varmış gibi algılanmasına neden olmaktadır. Başka bir deyişle çekim eğrilik biçiminde açığa çıkmaktadır. Dolayısıyla madde;uzay-zamanın nasıl eğrileceğini,uzay-zaman ağıda;maddenin nasıl davranacağını belirler. Ayrıca,eğri uzay zamanın içinden geçen ışık ışınları da,yolundan ayrılarak bükülür. Bu yüzden de örneğin, güneş tutulması sırasında güneşin yanında görülen yıldızlar gerçekteki yerlerinden biraz sapmış (kaymış) olarak görünmektedir. Bununla birlikte uzay-zaman eğriliğinin bir başka özelliği de,özel rölativite teoreminde olduğu gibi fiziksel kavramların hıza bağlı değişimlerinin ona eşdeğer çekim altında da gerçekleşmesidir. Tıpkı, bir cismin ışık hızına yakın bir süratte sahip olacağı kütlenin,eşdeğer çekim altında da (kütleyi hızlandırmadan) aynı ölçüm sonucunu vermesi gibi... Dolayısıyla uzay-zaman eğriliğinin (çekiminin) fazla olduğu yerdeki zamanın da dıştan bakan gözlemciye göre yavaşladığını söyleyebiliriz. Yani,uzayın derinliklerinde,tüm çekim kaynaklarından uzaktaki saatler normal hızda ilerlerken çekimin yoğun olduğu bölgelere yaklaşıldığında, çekimsel eğrilik nedeniyle saatler normalden daha yavaş ilerler. Bununla ilgili olarak,bir binanın alt katındaki saatlerin,üst kattakilerden ve yeryüzünden gittikçe uzaklaşan tüm saatlerden daha yavaş çalıştığı deneysel olarak gösterilmiştir. Tüm bunların ışığında karadeliklere tekrar dönersek,yıldızı oluşturan parçacıklar arasındaki çekim kuvveti üstün gelmeye başlayınca çökme hızlanır. Saniyeler içinde elektronlar,nötron ve protonların birbirlerinin içine girmesiyle yıldızın boyu olağan dışı küçülür. Çekim kuvveti, yıldızın hacmini küçülttükçe yıldızın çevresindeki uzay-zaman eğriliği de gittikçe artar. Bunun sonucu olarak da yıldız yüzeyinden ayrılan ışınlar da giderek daha büyük oranda eğilmeye başlarlar. Bu bükülme sonunda öyle bir kritik aşamaya gelinir ki, tüm ışınlar tekrar yıldız yüzeyine geri dönerler. Yıldızdan çıkan ışınlar ne yönden olursa olsun eğri uzay zaman tarafından geri döndürülmeyeceğinden, yıldız simsiyah kesilir ve hiçbir cisim ışıktan hızlı hareket edemeyeceği için de (fakat bu algıladığımız evren için geçerlidir) artık yıldızdan dış evrene hiçbir şey kaçamaz ve sonucunda çekim öylesine güçlü hale gelir ki, yıldız tam anlamıyla evrenden yok olur. Bir “yıldızsal kara deliğin” Büyük Macellan Bulutu yönündeki gökyüzünde simülasyon görünüşü. Kara deliğin çevresindeki, bir çemberin iki yayı biçimindeki görünüş “çekimsel mercek etkisi” nedeniyle oluşmuştur. Yukarıda yer alan Samanyolu bir hayli “eğrilmiş” durumdadır; öyle ki, Güney Haçı Takımyıldızı (yukarıda, solda) gibi bazı takımyıldızların tanınması iyice zorlaşmıştır. Kara deliğin arkasındaki HD 49359 yıldızı, yine aynı etkiyle, çift olarak görünmektedir. Bu yıldızın ve Büyük Bulutun çift imajları kara deliği çevreleyen, “Einstein halkası” denilen dairesel kuşak üzerinde yer almışlardır. Işığın artık kaçamayacağı kritik yarıçapa olay ufku, yıldızın çökerek bir karadelik oluşturması için meydana gelecek büyüklüğe de schwarzchıld yarıçapı denir. Bununla birlikte olay ufkunun ardında ne olup bittiğini anlamanın hiçbir yolu yoktur. Bu ufkun ardında kimseyle haberleşemezsiniz. (Mesaj gider, ama oradaki mesaj asla gelmez) Çünkü orası, bizim uzay zamanımızdan soyutlanarak evrenimizin bir parçası olmaktan artık çıkmıştır ve yıldız da olay ufkunun altında tüm kütlesini merkezdeki sıfır hacimde ve sonsuz yoğunluktaki bir DÜŞSEL TEKİLLİK noktasında toplamaya yönelik çökmesine devam eder. Bir karadelik ne kadar kütleli ise,yoğunluğu da o kadar fazladır. Eğer Güneş bir karadelik olabilseydi schwarzchıld yarıçapı 3 km, güneşin 150 milyar katı kütleye sahip olan Samanyolu Galaksisinin 450 milyar km. ve tüm evreni kapalı bir evren haline getirecek kadar madde bulunmuş olsaydı onun da yarı çapı 300 milyar ışık yılı kadar olacaktı. Ayrıca yapay bir karadelik oluşturmak için de 1600 ton demiri cm. nin yüz milyonda birine sıkıştırmak gerekirdi. Bununla beraber, eğer dünyamızın tüm kütlesi 1 cm. yarıçaplı bir misket içine sıkıştırılabilseydi,suyun yoğunluğunun santimetre küpte bir gram olduğu yerde dünyanın beş gram olan yoğunluğunu trilyar kez artırmış olurduk. Bunun ilginç yanı,dünya böyle halde iken Ay ın yine onun çevresinde dönmesini sürdürebilmesidir. Ay daki bir insan bu misketi asla göremezdi, fakat çekimini algılayabilirdi. Aynı şekilde güneş de beyaz cüce olma durumuna geldiğinde yakın gezegenleri yutmasına karşın,dış gezegenler yörüngelerinde hareket etmeye devam edecektir. Çünkü evrende önemli olan hacim değil, kütledir. Yani bir şey hacimce ne kadar büyük olursa olsun, eğer kütlesi seyrekse başka deyişle yoğunluğu az ise, kendinden daha yoğun olan fakat çok küçük bir kütlenin çekimine kapılmak durumundadır. Bununla beraber Güneş ten üç defa büyük çöken bir yıldızın, karadelik haline gelmesi, saniyenin 67 milyon birinde, güneşten on kat daha kütleli bir yıldız için saniyenin 4 milyonda biri,milyon kez daha büyük bir yıldızın da çökme süresi diğerlerine göre oldukça uzun bir dilim olan saniyenin dörtte biri kadar olmaktadır. Karadeliklerin doğasını daha da derinden algılamak için, karadeliğe doğru hareket eden bir gözlemci ile ona dışarıdan bakan ayrı bir gözlemcinin birbirlerini ve çevrelerini nasıl algıladıklarını bilmek amacıyla bir uzay gemisinin olduğunu ve ana gemiden de ayrı bir aracın karadeliğe doğru gönderildiğini düşünelim. Ayrıca bu süreç içinde de hem duran, hem de hareket halindeki gözlemcilerimiz birbirlerine her saniye mavi renkli bir sinyal göndersinler. Dıştan bakan gözlemci ilkin hiçbir şey fark etmez ve gönderdiği her saniyelik sinyale karşılık gelen sinyalleri aynen almaya devam eder (çünkü değişimler ışık hızına çok yaklaştıkça açığa çıkmaktadır). Fakat hareketli olan karadeliğe yaklaşmaya başladıkça, dıştaki gözlemciye gelen sinyallerin zaman aralığı yavaş yavaş artmaya,mavi renkli ışığın dalga boyu da kırmızıya kayarak kızıl renkte görünmeye başlar. Bunun nedeni çekimin yol açtığı etkinin fotonlar üzerindeki belirtisidir. Yani enerjisini azaltır. Tıpkı, Dopler etkisi olarak bilinen yasaya göre,evrenin genişlemesiyle birlikte bizden uzaklaşan cisimlerin gönderdiği ışınların hız nedeniyle kırmızıya kayması gibi. Başka bir deyişle araç karadeliğin olay ufkuna yaklaştıkça, dıştaki gözlemci her saniyeye karşılık, sırasıyla artan bir zaman aralığıyla sinyalleri almaya başlar ve tam araç olay ufku sınırına geldiğinde,bu zaman genişlemesi 1 saniyeye karşılık sonsuz bir süreye uzayarak (ki zaman durmuştur artık) bu uzay zaman ağında aracın donmuş görüntüsünü algılar hale gelir.(*) Şimdi de araçtaki bir gözlemci,dışarıyı nasıl algılar onu görelim. Öncelikle o da anormal bir şeyle karşılaşmaksızın hareket etmesine rağmen, çekim etkisi arttıkça (gelen sinyallerin dalga boyları kısalarak mavi rengin üstündeki renk yelpazelerine kayar), geride bıraktığı cisimlerin kenarlarını önünde görmeye başlar. Nedeni de hareketin(çekimin) yol açtığı uzay zamanın eğilip bükülmesidir. Işık hızına yakın bir sürate ulaştığında ise, her şeyin sıkışıp küçücük dairesel pencereye dönüştüğünü ve baktığı uzayın kütlesinin azaldığını (şeffaflaştığını) boyutların uzayıp arttığını ve zamanın da hızlandığını görür. Tam olay ufkunda ise,hızı ışık hızına ulaşarak (olay ufkuna giren tüm nesneler,çekim etkisiyle sırasıyla moleküllerine,atomlarına,parçacıklarına ve nihayetinde fotonlarına yani en temel bileşenlerine ayrılıp ışık hızıyla hareket ederek,enerji,mikrodalga aslına dönerler.) kütlenin sıfır, zaman ve boyutların da sonsuz olmasıyla, dinsel verilerdeki gök katlarının kitabın sayfalarının dürülmesi gibi, dairesel pencerede kapanarak TEKİLLİKTE yok olur. Yani,evrenin tüm tarihi tüketilmiş, uzay-zaman,madde,enerji de anlamını yitirmiş olur (hiçlik noktasının enerji mikrodalga boyutuna çıkış ucu). Elektro-manyetik yapıdan kaynaklanan bu boyutun son noktası olup idrakla, madde aleminin sınır ve kesiştiği noktadır. Ve bu sınırda tüm sistem mikrodalga boyutuna göre mevcut olup her şey aynı anda hem var hem de yoktur şeklindeki dualiteleri içinde barındırır. Çünkü dualite adı altında var olan birbirlerinin aynısı idi. En büyük kara delik keşfedildi ABD'nin Jet Propulsion Laboratory'nin (Jet Motorları Araştırma Merkezi) bildirildiğine göre, Bugüne dek bilinen en büyük kütleli kara delik keşfedildi. Salı 09.06.2009 - 16:27 Dıştan bakış açısına göre, karadeliğin olay ufkundaki cismin donmuş görüntüsünün algılanmasına karşın,hareketli olan cisim olay ufkunun ardına geçerek ışıktan hızlı takyon boyutuna girer. Burada soyut olan zaman ,somut, somut olan uzay da soyut hale dönüşür (ve bilinen tüm yasalar ters işler). Bu boyutta zaman başka deyişle Nedensellik ilkesi ters işlediğinden ,hareketli cisim merkeze doğru ilerledikçe tükenmiş olan evrenin tarihi, gelecekten geçmişe doğru akmaya başlar ve karadeliğin tam merkezine ulaştığında ise evrenin ilk oluşum anındaki safhaya ulaşır. Ve burası aynı zamanda karadelik küresinin tam merkezi, kurtdeliğindeki hortumun da tam orta noktasıdır.(Mutlak hiçlik noktası yani, daha önce ifade edilenin mutlak yönü olarak hiçlikten bilinç boyutuna çıkış ucu) daha sonraki süreçte,hortumun orta noktasından evrene ilişkin hülyalı düşünceler filizlenerek karadeliğin öbür ucundan tekrar big-bang patlamasıyla,önce enerji boyutuna,sonrada sırasıyla yoğunlaşarak algıladığımız evrenimizde yerini alır. (*) Bu tür anlatımlarda konunun daha iyi anlaşılması için genelde bir iki parametre göz önünde bulundurulup diğerleri göz ardı edilebilmektedir. Mesela zaman gibi. Fakat olayı tam algılayabilmek için bütün parametreler aynı anda düşünülmelidir.
-
Karadelikler
KARADELİKLER Dış katmanlarını uzaya püskürterek Güneş kütlesinin 1.4 katı haline gelen ölmüş yıldızlar,yaşamlarını Beyaz Cüce olarak devam ettirirken,kütlesi bunun üzerindeki bir değere sahip olan yıldızlar da Nötron yıldızına dönüşürler. Buna karşın yaşam süresinin sonuna gelmiş olan bir yıldız eğer Güneş in en az 2.5 katı bir kütleye sahipse bu sefer de yoz elektron ve nötron basıncı tarafından kendini dengeleyemeyeceğinden, yıldızın sahip olduğu kütle nedeniyle trilyonlarca basınç ile güçlü bir şekilde çökmeye başlar. Çökmesiyle birlikte yıldız,çevresine uyguladığı gravitasyonel çekimin güçlenmesine, dolayısıyla da uzay zaman eğriliğini gittikçe artırmasına neden olur ki, sonunda ışık dahil hiçbir şeyin kaçmasına izin vermeyeceği kıritik bir aşamaya gelir.İşte ışığın artık kaçamayacağı bu kritik yarıçapa Olay Ufku , yıldızın çökerek bir karadelik oluşturması için meydana gelecek büyüklüğe de schwarzchıld yarıçapı adı verilir.Bu aşamadan sonra ise, yıldız olay ufkunun altında tüm kütlesini merkezdeki sıfır hacimde ve sonsuz yoğunluktaki Zümrütü Anka misali bir Düşsel Tekillik noktasında toplamaya yönelik çökmesine devam eder. Bir karadelik ne kadar kütleli ise, yoğunluğu,olay ufkunun etki alanı ve yüzey alan genişliği de o kadar fazla olur. Eğer Güneş bir karadelik olabilseydi, schwarzchıld yarıçapı 3 km,Güneş in 150 milyar katı kütleye sahip olan samanyolu galaksisinin 450 milyar km. ve tüm evreni kapalı evren haline getirecek kadar madde bulunmuş olsaydı ,onun da yarı çapı 300 milyar ışık yılı kadar olacaktı. Ayrıca yapay bir karadelik oluşturmayı deneseydik, 1600 ton demiri cm. nin yüz milyonda birine sıkıştırmak gerekirdi. LMC X-1 nin fotoğrafı. (aşağıdaki videoda detaylı görebilirsiniz) Aynı durumu dünyamızın kendisine uygulamak amacıyla tüm kütlesi 1 cm. yarıçaplı bir misket içine sıkıştırılabilseydi,suyun yoğunluğunun cm küpte bir gram olduğu yerde dünyanın beş gram olan yoğunluğunu trilyar kez artırmış olurduk. Bunun ilginç yanı,Dünya bu halde iken Ay ın yine onun çevresinde dönmesini sürdürebilmesidir. Ay daki bir insan bu misketi asla göremezdi, fakat çekimini algılayabilirdi. Aynı şekilde Güneş de Beyaz Cüce olma durumuna geldiğinde yakın gezegenleri yutmasına karşın,dış gezegenler yörüngelerinde hareket etmeye devam edecektir. Çünkü evrende önemli olan hacim değil,kütledir. Yani bir şey hacimce ne kadar büyük olursa olsun,eğer kütlesi seyrekse başka deyişle yoğunluğu az ise, kendinden daha yoğun olan fakat çok küçük bir kütlenin çekimine kapılmak durumundadır. Bununla beraber Güneş ten üç defa büyük, çöken bir yıldızın,karadelik haline gelmesi, saniyenin 67 milyon birinde ,Güneş ten on kat daha kütleli bir yıldız için saniyenin 4 milyonda biri, milyon kez daha büyük bir yıldızın çökme süresi de diğerlerine göre oldukça uzun bir dilim olan saniyenin dörtte biri kadar olmaktadır. Bir karadelik kütlesi,elektrik yükü ve dönme hızı ile ölçülebilir üç parametreye sahiptir. Şu ana kadar üzerinde durduğumuz (durağan)schwarzchild tipi karadelikleri idi. Şimdi de elektrik yüklü olanlar ile dönen türleri üzerinde duralım. (Bunlara ayrıca Reissner-Nordstrom ile Kerr karadelikleri de denmektedir). Bilindiği üzere, Elektromanyetik kuvveti,çekim (gravitasyonel) kuvvetlerinden 10 sayısının 40. kuvveti kadar güçlüdür. Bunu göz önünde bulundurarak ,yüksüz ve durağan bir karadelik üzerine elektrik yükü düşürerek yüklediğimizi düşündüğümüz zaman,oluşan Elektromanyetik kuvvet, çekim kuvvetine karşı koyarak tekilliğin çevresinde iki ayrı olay ufkunun oluşmasına neden olacaktır. Yani, zamanın durduğu iki bölge. Deliğin elektrik yükü arttıkça iç olay ufku büyümeye,çekimden kaynaklanan dış olay ufku ise küçülmeye başlar. Alabileceği en fazla yükle yüklendiğinde ise, iki olay ufku çakışarak birbirlerini yok edip olay ufkunun kalkmasını ve tekilliğin çıplak olarak görünmesini sağlar. Fakat burada önemli olan bir husus,böyle bir karadeliğin evrende bulunabileceğinin beklenmemesidir. Çünkü Elektromanyetik kuvvet alanları o kadar güçlüdür ki, her yöne doğru, birçok ışık yılı uzaklıktaki yıldızlar arası gaz ve toz bulutlarının atomlarını kolayca ayırarak yörüngelerindeki elektronları itip artı yüklü çekirdeği de kendine çekerek nötr duruma gelir. Bu sefer deliğin, artı yükle yüklendiğini düşündüğümüzde ise, çevresindeki eksi yüklü elektronları kendine çekerek aynı şekilde yüksüz hale gelir. III. olarak,biraz önce bahsedildiği gibi yine elektriksel olarak yüksüz ve durağan bir karadeliği göz önüne alalım. Deliği döndürmeye başladığımız taktirde yine ikinci bir olay ufku açığa çıkacaktır. Bunun nedeni de tıpkı merkezkaç kuvvetinde olduğu gibi,dönmesiyle çekim kuvvetine direnmesidir. Deliğin dönme hızı artarsa,içindeki olay ufku artmaya ,dış olay ufku ise daralmaya başlayacaktır. Dönme maksimum hıza ulaştığında ise,iki olay ufku üst üste çakışarak ortadan kaybolur ve yüklü karadeliklerde olduğu gibi yine çıplak tekillik oluşur. Fakat yüklü olan türle olan benzerliğine karşın, bu türün Tekilliği,dönme eksenine dik ve ekvator düzleminde halka şeklinde olmaktadır. Daha sonra karadeliklerin ayrı uzay-zaman noktalarını birbirlerine bağlama özelliği ortaya konunca,diğer ikisinde hangi yönden yaklaşılırsa yaklaşılsın sonsuzca eğrilmiş uzay zaman tarafından parçalanmasına karşın bu türde ancak yandan,yani ekvator düzleminden yaklaşmakla parçalanmanın gerçekleşebileceği bunun dışındaki başka bir açıdan yaklaşıldığında ise, sonsuz eğrilmiş uzay zamandan etkilenmeden halka tekilliğinin içinden geçebilme şansı tanıdığı ortaya çıkmıştır (belli bir açı ile tekilliğe girme şartı ile). Ayrıca bu tür karadelikler küresel biçimde olmayıp dönme hızına bağlı olarak,ekvator bölgeleri şişkin haldedir. Şu an için kendi etrafında saniyede on bin kez dönen böyle bir karadelik bilinmektedir.İki olay ufuklu sistemlerde var olan ayrı bir özellik de ufukların ortasında uzayın soyut olmasın karşın, iç olay ufku ile tekillik arasındaki uzayın bizim uzayla aynı olmasıdır. Güneş in tam 2.95 katı olan bir karadeliğin schwarzchıld ile olay ufkunun yarı çapları özel bir hal olarak aynı uzunlukta olup üst üste çakışık durumdadır.Bu durumda da karadeliğin donmuş yüzeyi aynı zamanda onun olay ufku olur. Bununla birlikte başlangıçta evreni oluşturan tüm maddenin aynı anda ve aynı yerde olmasından dolayı büyük patlamadan 10 üssü (-20) sn lik zaman parçası içinde bu aşırı yoğun bölgelerin sıkıştırılmasıyla birlikte, mini karadeliklerin oluşabileceği hesaplanarak her ışık yılı küplük hacimde böyle üç yüz yapının olabileceği ortaya çıkmıştır.Bu mini karadeliklerin ortalama yarıçapları bir proton boyutundaki 10 üssü (-13) cm,ağırlıkları da yaklaşık olarak Everest Dağı nın ağırlığına eşit 10 üssü (15) gramdır. Bize en yakın böyle bir karadeliğin yaklaşık 1.6 trilyon km uzaklıkta olduğu düşünülmektedir. Güneş e yaklaşacak bir karadeliğin var olduğunu göz önüne alırsak,buharlaşmadan ya da Güneş ten etkilenmeden içinde hareket ederek, kütle yutup çok büyük ölçekte enerji üreterek ve onun içinde büyüyerek daha büyük bir karadelik olarak ayrılabilir. Ayrıca bunun gibi ya da daha büyük bir yapının Güneş e çarpması veya yakın bir yörüngede konuşlanması da Güneş e ait tüm maddeyi hortumlayıp onu karadelik içinde yok edebilir. Bu durumda da Beyaz cüce halinde mevcudiyetini devam ettireceğini düşündüğümüz Güneş in bir karadelik olması bu şekilde söz konusu olabilmektedir. M87 galaksisinin merkez bölgesinin bir fotoğrafı. Görüntü 1994 yılında Hubble Uzay Teleskobu ile alınmıştır. Böyle bir durumun evrende olup olmadığı çift yıldız sistemleriyle (bunlar evrende bolca vardır.)açıklanabilir.Ki bu sistemde bildiğimiz normal bir yıldız ile ondan önce ömrünü tamamlayarak çökmüş bir karadelik bulunmaktadır. Karadeliğin olay ufku zarına yakalanan yıldızın sahip olduğu hidrojen ve helyum gazlarının (ki kolay çözünürler) karadeliğin yüzeyindeki yakalanma girdabında helisler çizerek milyarlarca derece ısınıp x ışını yayınlaması ile olay anlaşılmaktadır. Bu x ışını yayımı beyaz cücelerde ve nötron yıldızlarında da vardır. Fakat ayırt edici özelliği beyaz cüce olmayacak kadar küçük ve onlar kadar parlak olmamaları, nötron yıldızı olamayacak kadar da düzenli aralıklarla x ışını yaymamalarıdır. Böyle tehlikeli olabilecek bir cismin, şu anda galaksi merkezinden 9 ışık yılı uzaklıktan bize doğru saniyede 50 km. lik hızla yaklaşmakta olduğu tesbit edilmiştir. Bundan kurtulduğumuzu düşünsek dahi, galaksimizin merkezindeki şiddetli olayların neden olduğu dev kütleli ve çok hızlı dönen bir karadeliğin içine sürüklenip onda yok olmamız da çok çok yüksek olasılıklar içindedir. Alınan radyasyonla ispatlanmış olan bu karadelikler Güneş kütlesinin 10 üssü(6) ile10 üssü(9) katı arasında kütle içerirler.Bununla beraber, yapılan gözlem ve hesaplamalar yüz bin ışık yılı genişliğindeki galaksimizin kendi ekseni etrafında 250 milyon yılda tamamladığı dönüşünün nedeninin de galaktik sistemin dışında yer almış bir karadeliğin korkunç şiddetteki çekim gücünden kaynaklanmakta olduğunu düşündürmektedir. Yerleşik anlayışımızı zorlayan karadeliklerin daha iyi anlaşılması için Toskana kırlarında gezerken Ünlü fizikçi A.Einstein ın zihninde uyanan şu iki soruyu kendimize sormamız gerekecektir. İlki: Acaba bir ışık dalgası üzerinde yolculuk etseydik dünyayı ve evreni nasıl algılardık? ikincisi ise, bu durumda dışarıdaki bir gözlemci bizi nasıl görürdü? Bu sorular,karadeliğe doğru hareket eden bir gözlemci ile ona dışarıdan bakan ayrı bir gözlemcinin birbirlerini ve çevrelerini nasıl algılar sorusu ile eşdeğer olduğu için, bir ana uzay gemisi ve ana gemiden de ayrı bir aracın karadeliğe doğru gönderildiğini düşünelim. Ayrıca bu süreç içinde hem duran,hem de hareket halindeki gözlemcilerimiz birbirlerine her saniye birer sinyal göndersinler. Dıştan bakan gözlemci ilkin hiçbir şey fark etmez ve gönderdiği her saniyelik sinyale karşılık gelen sinyalleri aynen almaya devam eder (çünkü değişimler ışık hızına çok yaklaştıkça açığa çıkmaktadır). Fakat hareketli olan karadeliğe yaklaşmaya başladıkça, dıştaki gözlemciye gelen sinyallerin zaman aralığı yavaş yavaş artmaya, gelen ışığın dalga boyu da kırmızıya kayarak kızıl renkte görünmeye başlar. Bunun nedeni çekimin yol açtığı etkinin fotonlar üzerindeki belirtisidir; yani enerjisini azaltmaktadır. Tıpkı,Dopler etkisi olarak bilinen yasaya göre,evrenin genişlemesiyle birlikte bizden uzaklaşan cisimlerin gönderdiği ışınların,hız nedeniyle kırmızıya kayması gibi. Başka bir deyişle, araç karadeliğin olay ufkuna yaklaştıkça,dıştaki gözlemci her saniyeye karşılık,sırasıyla artan bir zaman aralığıyla sinyalleri almasıyla beraber, aracın boyutlarının küçüldüğünü ve kütlesinin de arttığını gözlemler.Ve tam araç olay ufku sınırına geldiğinde ise, bu zaman genişlemesi 1 saniyeye karşılık sonsuz bir süreye uzayarak (ki zaman durmuştur artık) bu uzay zaman ağında (sadece zaman parametresini göz önüne aldığımız taktirde) aracın donmuş görüntüsünü algılar hale gelir.Bu durumda da aracın boyutları sıfır, kütlesi ise sonsuz olur. Şimdi de araçtaki bir gözlemci,dışarıyı nasıl algılar onu görelim. Öncelikle o da anormal bir şeyle karşılaşmaksızın hareket etmesine rağmen, çekim etkisi arttıkça (gelen sinyallerin dalga boyları kısalarak mavi renge doğru kayar), geride bıraktığı cisimlerin kenarlarını önünde görmeye başlar. Nedeni de hareketin (çekimin) yol açtığı uzay zamanın eğilip bükülmesidir. Işık hızına yakın bir sürate ulaştığında ise her şeyin sıkışıp küçücük dairesel pencereye dönüştüğünü ve baktığı uzayın kütlesinin azalarak şeffaflaştığını,boyutların uzayıp arttığını ve zamanın da hızlandığını görür. Tam olay ufkunda ise,hızı ışık hızına ulaşarak (olay ufkuna giren tüm nesneler,çekim etkisiyle sırasıyla moleküllerine,atomlarına,parçacıklarına ve nihayetinde fotonlarına yani en temel bileşenlerine ayrılıp ışık hızıyla hareket etmektedirler.) kütlenin sıfır, zaman ve boyutların da sonsuz olmasıyla,dairesel pencerede kapanarak Tekillik de yok olur. Evrenin gizlerinin saklı olduğu bu noktada tüm tarih tüketilmiş, uzay ve zaman,madde ve enerji anlamını yitirmiş olur. Artık burada,bilimin yasalarından, dolayısıyla Einstein denklemleri ve quantum mekaniğinden söz edilemez.Fiziğin bitip fikir yürütmenin başladığı bu boyutta,madde ve enerji yerini fokur fokur kaynayan kaotik bir yapıdaki Kuantum Köpüklerine bırakır.
-
Güneş
GÜNEŞ Kimlik Bilgileri: Kütlesi ....................................................................................... 2×10 30 kg Hacmi ........................................................................................ 1,41×10 33 cm³ Özgül ağırlığı ............................................................................. 1,41 gr/cm³ Çapı ........................................................................................... 1.391.000 km Yüzey ısısı ................................................................................. 6.000 K° Çekirdek ısısı ............................................................................. 14.000.000 K° Bileşimi ...................................................................................... % 75 hidrojen % 24 helyum % l diğer elementler Dünyadan ortalama uzaklığı ..................................................... 149.598.000 km Galaksimizin merkezine uzaklığı ................................................ 30.000 ışık yılı Ekseni etrafında dönme süresi.................................................. 25 gün 12 saat Galaksimizin merkezi etrafında dönüş periyodu ....................... 225.000.000 yıl Galaksimizin merkezi etrafında dönüş hızı ................................ 250 km/s Işığının dünyâmıza ulaşım süresi .............................................. 8 dakika 19 saniye Genel Bilgiler 1- Güneş, gökyüzünde geceleri görülen çok sayıdaki yıldızdan bir tanesidir. Geceleri gözlediğimiz diğer yıldızlardan hiçbir farkı yoktur. Büyüklüğü ve kütlesi diğer bazı yıldızlardan küçük olduğu halde, bize yakın olması sonucu oldukça büyük ve parlak gözükür. 2- Çok sıcak gaz yığınlarından oluşmuş olan Güneş'imizin, yüzeyinde her saniye sayısız termonükleer reaksiyonlar olmaktadır. Bu reaksiyonlarda 4 hidrojen atomu birleşerek kendinden daha hafif olan bir helyum atomuna dönüşmektedir. Geri kalan kütle ise ısı ve ışık enerjisi olarak her yöne doğru yayılır. Güneş'ten her saniye etrafa yayılan enerji miktarı ise 4 milyon tondur. Her Güneş yada yıldız sisteminin çevresinde dönen kendine ait gezegen sistemleri vardır. 3- Yapılan hesaplamalara göre güneşimiz yaklaşık 4,5 milyar yıl yaşındadır. Mevcut kütlesi ile 4,5 - 5 milyar yıllık ömrü kalmıştır. 4- Parlaklığı Ay'ın dolunay zamanındaki parlaklığının 600.000 katıdır. 5- Güneş milyarlarca yıldız içinde yüzeyini, yüzey içindeki oluşumları ayrıntılarıyla inceleyebildiğimiz tek yıldızdır. Bunun sebebi de Dünya'ya en yakın yıldız olmasıdır. Güneş'in Dünya'ya olan ortalama uzaklığı 149.518.000 km dir.Güneşten sonra Yerküre ye en yakın yıldız alfa Centauri yıldızıdır. a Centauri yıldızının ise dünyamıza olan uzaklığı 40.000.000.000.000 km dir. 6- Güneş ışıkları ( Işık ışınının saniyedeki hızının 300.000 km ) Dünya'mıza Güneş'in yüzeyinden ayrıldıktan tam 8 dakika 19 saniye ulaşır. Güneşten sonra yere en yakın yıldız olan alfa Centauri'nin ışığı ise bize ancak 4 yıl 3 ay 18 gün sonra gelir. 7- Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığın büyüklüğüne ait şu örnekleri değerlendirdiğimizde, daha iyi bir fikir sahibi olmuş oluruz. · Saatte 90 km hızla giden bir tren ancak 175 yıl sonra, · Saatte 500 km. hızla giden bir uçak, Yerküre'den hareket ettikten 34 yıl 2 ay sonra, · Saatte 1000 km hızı olan bir tabanca mermisi atıldığı andan 4 yıl 9 ay sonra, Güneş yüzeyine ulaşabilmektedir. GÜNEŞ Evrendeki bilinen 200 milyar yıldızdan birisi olan Güneş kütlesi sıcak gazlardan oluşan ve çevresine ısı ve ışık yayan bir yıldızdır. Güneşin çapı dünya çapının 110 katı (1.4 milyon km), hacmi 1.3 milyon katı ve ağırlığı 333.000 katı kadardır. Güneşin yoğunluğu ise Dünyanın yoğunluğunun ¼’ü kadardır. Güneş kendi ekseni etrafında saatte 70 000 km hızla döner. Bir turunu ise 25 günde tamamlar. Güneş % 75 hidrojen, % 20 helyum ve % 5 de diğer elementlerden oluşur. Güneşte hidrojenin helyuma dönüşmesi sırasında (füzyon - erime birleşme) büyük bir enerji ortaya çıkar. Saniyede 600 milyon ton hidrojen helyuma dönüşür. Buda her saniye Güneşin 4.5 milyon ton hafiflemesine yol açar. Güneşteki füzyon olayı sonucunda kızıl kırmızımsı bir alev 15-20 bin km yükselir ki bu olaya Güneş Fırtınası denir. Bu bilgilere bakarak günün birinde Güneşin çevresine ısı ve ışık yayamayacağını ve dolayısı ile yeryüzünde yaşamın sona ereceğini düşünebiliriz. Ancak bu çok uzun yıllar sonra olacak bir olaydır. Güneşin yüzey sıcaklığı 6 000 °C ve merkezindeki sıcaklık ise 1.5 milyon "C"dir. Güneşten çıkan enerjinin 2 milyonda birlik kısmı yeryüzüne ulaşır. Güneş’in üç günde yaymış olduğu enerji, Dünya’da bilinen bütün petrol, kömür ve ormanlardan elde edilecek enerjiye eşittir. Güneş ışınları 8.5 dakikada yeryüzüne ulaşır. Güneş Dünyaya en yakın yıldızdır. Günümüz teorileri Güneş’in yaklaşık 4.6 milyar yıl önce, yıldız patlamalarından arda kalan toz ve gazı da içeren muazzam büyüklükteki bir yıldızlararası gaz bulutun çökmesiyle oluştuğunu kabul eder. Kütle çekiminin etkisi altında kalan bulut büzüşmeye ve yoğunlaşmanın büyük olduğu yerlerde dönmeye başlar. İlk birkaç milyon yıl içinde çökme sırasında dönme hızı çok büyüktür ve bundan dolayı da manyetik olarak son derece aktiftir. Açısal momentumun korunması prensibine göre rotasyon hızı gittikçe büyümekte ve dış kısımlar yassılaşmaktadır. Zamanla merkezi bölgenin çevresinde yassı bir disk oluşur. Bu diskin dış kısımlarındaki gaz ve toz küçük yoğunlaşmalar gösterir. Her bir yoğun bölge ana diskle aynı yönde kendi eksenleri etrafında döner. Bu senaryo Dünya’nın ve diğer gezegenlerinin nasıl oluştuğunu açıklayan oldukça makul bir senaryodur. Güneş'in merkezinde sıcaklık 15 milyon oK, yoğunluk ise katı kurşunun yoğunluğunun 12 misli kadardır. Enerji, Güneş'in merkezinden dışarıya nasıl çıkar? Güneş'in yapısı bir dizi kabuk veya tabakalara göre tarif edilebilir. Nükleer reaksiyonlarla, dört hidrojen atomu bir helyum atomunu oluşturduğunda kaybedilen kütlenin açığa çıkardığı fotonlar bildiğimiz Gamma ışınlarıdır. Bu Gamma ışını şeklindeki foton, Güneş'in korundan yüzeyine düz bir çizgide hareket etse idi Güneş'in yüzeyine 2.5 sn de gelirdi. Bizim gözümüze de 8.5 dakikada ulaşırdı. Gerçekte ortalama olarak foton, 10 milyon yılda Güneş'in korundan yüzeyine gelir. Bu fotonlar yolları üzerinde yüklü partiküller ile çarpıştıklarında enerji X ışınları şeklinde yayınlanır. Korda nükleer reaksiyonlar ile oluşan Gamma enerjisinin Güneş'in içersinden dışarıya doğru hareket etmeye başlaması X ışınları şeklinde ve herhangi bir doğrultuda ve rasgele muhtemelen geriye doğru yayınlanabilir. Foton sonuçta düzensiz zig-zag bir yol izler. Güneş'in radyasyon bölgesi 1 milyon km. ye kadar uzanmaktadır. Bu bölgenin dışında plazma soğumaya ve seyrelmeye başlar. Yoğunluk Güneş'in merkezinden yüzeyine olan uzaklığın yarısında suyun yoğunluğu ile eşit değerdedir. Radyasyon bölgesinin dış kenarında sıcaklık, 500.000 oK dir. Kaynakça: Zaman Yolculuğunu Araştırma Merkezi
-
slm
Legendary şurada cevap verdi: bluesea3517 başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımHoş geldiniz
-
Balık Burcu Günlük Yorumu
Balık Burcu Duygusal hassasiyetiniz karşı cinsle aranıza girebilir. Sağlıklı düşünmeye çalışmalı ve aşk hayatınızı şekillendirebilecek teklifleri iyi değerlendirmelisiniz. Mesleki konularda kendinizi ifade etmeniz çok kolay olacak. Olaylara daha gerçekçi bakacaksınız. Arkadaşlık ilişkilerinizde, grup çalışmalarında tavrınızı net olarak ortaya koymanız gerekiyor. Masraflarınızı azaltma yolunu seçin. Yakında sizi üzecek bir para kaybı görünüyor. Düzenli spor ve hareket vücudunuzu zinde ve sağlıklı tutacak
-
Kova Burcu Günlük Yorumu
Kova Burcu Sert etkiler altında olduğunuz için kafanız karışık. Dikkatinizi toplamakta güçlük çekebilirsiniz. İlişkinizde yeni boyutlar ortaya çıkabilir. Sevdiğinizle olan iletişiminizde sivri dili olmamaya ve onu eleştirmemeye gayret etmelisiniz. Çok hareketli, hızlı, temposu yüksek bir iş dönemine girdiniz. Birçok yeni kararlar almanız gerekecek. Bu kararların sizin için yaşamsal önemi olanlarını iyi ayıklamanız gerekiyor. Ödemekte zorlandığınız bir borcu bugünlerde ödeyebilirsiniz.
-
Yay Burcu Günlük Yorumu
- Oğlak Burcu Günlük Yorumu
Oğlak Burcu İlişkinizde uyum ve uzlaşmayı sağlayacak fırsatlarla karşılaşıyorsunuz. Zekanızı ve çekiciliğinizi kullanarak isteklerinize ulaşma avantajı sağlayabiliriniz. Ama o kişinin sizin gerçekten istediğiniz kişi olup olmadığına karar vermelisiniz. İçinizdeki değerleri yansıtmanız gerekiyor. İşinizdeki başarı noktanız buna bağlı. Yetkili kişilerle olumlu bağlantılarınız var. Alerjik hassasiyetiniz olabilir.- Yay Burcu Günlük Yorumu
Yay Burcu Sevgilinizden heyecan verici bir öneri gelebilir. Onun geçmişe bağlı yaşadığını düşünüyorsunuz ve bu durumdan rahatsız oluyorsunuz. Oysa o, eski defterleri çoktan kapatmış görünüyor. Kariyerinizde yükselme arzunuz var. Çok büyük atılımlar yapabilir, ilişkilerinizi zorlayabilirsiniz. Fırsatlarla karşılaşabilirsiniz ama bu fırsatları faydaya çevirmek için oldukça gayret etmeniz gerekecek. Harcamalarınızda aşırıya kaçmanız aileniz tarafından hoş karşılanmıyor.- Akrep Burcu Günlük Yorumu
Akrep Burcu Yumuşak ve uzlaşmacı bir yapıda olacağınızdan ilişkinizde genel anlamda bir sorun gözükmüyor. İlişkinizin geleceği ile ilgili bazı planlar yapacak ve bu konuda sevdiğiniz insana danışmak isteyeceksiniz. İş hayatının genel sorunları iş yerinizde bolca yaşanıyor. Siz de bu memnuniyetsizliğin içersindesiniz. Bir çıkış arıyor, ama göremiyorsunuz. Biraz daha sabrederseniz mükafatını göreceksiniz. Gereksiz harcamalara karşı birikimlerinizi yeniden gözden geçirin.- Terazi Burcu Günlük Yorumu
Terazi Burcu Özel hayatınızdaki problemler pek uzun sürmeyecek gibi, içinizi rahat tutabilirsiniz. Sevgilinizle ilgili ortada dolaşan söylentilerden, güvensizlikler yaşayacak kadar etkilenmemelisiniz. Yeteneklerinizin ucuza gittiği şeklindeki düşünceniz, yeni arayışları getirebilir. Şu sıralar vermeye yeltendiğiniz karaları belli bir süre dondurmanız, size sağlıklı bir yeniden düşünme fırsatı sunacak. Harcamalarınız için sizi uyaranlara kulak vermeniz yerinde olur. - Oğlak Burcu Günlük Yorumu
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.