Legendary tarafından postalanan herşey
-
Ay (Uydu)
Gelgit Dünya üzerinde okyanuslarda görülen gelgit Ay kütleçekiminin etkisiyle oluşur. Kütleçekimsel gelgit kuvvetlerinin oluşmasının sebebi Dünya'nın Ay karşısında bulunan yüzünün merkezine ve arka yüzüne göre Ay'ın kütleçekiminden daha fazla etkilenmesidir. Kütleçekimsel gelgit, okyanusları Dünya'nın merkezinde olduğu bir elips şekline esnetir. Bunun etkisi birisi Ay'a doğru bakan yüzde, diğeri de bunun zıt yüzünde oluşan tümsek yani deniz seviyesinin yükselmesi olarak görülür. Dünya kendi ekseni etrafında dönerken bu iki tümsek de Dünya çevresinde bir günde döndüğü için okyanus suları sürekli olarak hareket eden bu iki tümseğe doğru akar. Bu iki tümseğin ve onlara doğru giden büyük okyanus akıntılarının etkisi; Dünya'nın dönüşü nedeniyle okyanus tabanlarında oluşan suyun sürtünme etkisi, su hareketinin eylemsizliği, kara yaklaştıkça sığlaşan okyanus tabanları ve değişik okyanus tabanları arasındaki salınımlar gibi nedenlerle daha da büyür. Ay ile okyanuslar arasındaki kütleçekimsel bağ Ay'ın yörüngesini etkiler. Ay'dan bakıldığında gelgit tümsekleri Dünya'nın dönüşüyle ileriye doğru taşındığından doğrudan Ay'ın karşısında değildir. Kütleçekimsel eşleşme Dünya'nın dönüşünden kinetik enerji ve açısal momentumu emer. Buna karşın Ay'ın yörüngesine açısal momentum eklenir. Bu da Ay'ı daha uzun periyotlu daha yüksek bir yörüngeye iter. Bunun sonucunda da her yıl iki gökcismi arasında ki ortalama uzaklık 3,8 cm. artar.Dünya ile Ay arasındaki gelgit etkilerin önemsiz hâle gelene kadar Ay yavaş yavaş uzaklaşmaya devam edecektir, ve bu durumda yörüngesi kararlı olacaktır. Tutulmalar 1999 Güneş tutulması 2008 Ay tutulması Tutulmalar Güneş, Dünya ve Ay tek bir çizgi üzerinde sıralanınca oluşur. Güneş tutulması yeni ay evresinde, Ay Güneş ile Dünya'nın arasında iken oluşur. Buna karşın ay tutulması dolunay evresinde Dünya Güneş ile Ay'ın arasında olduğunda oluşur. Ay'ın yörüngesinin Dünya'nın Güneş çevresindeki yörüngesine nazaran yaklaşık 5° eğik olması nedeniyle her yeni ay ve dolunayda tutulmalar olmaz. Bir tutulmanın olması için Ay'ın her iki yörünge düzleminin kesişimine yakın bir yerde olması gerekir. Ay ve Güneş tutulmalarının zamanlamaları yaklaşık 6.585,3 günlük (18 yıl 11 gün 8 saat) bir periyota sahip olan ve Babilliler zamanında bulunan Saros çevrimi ile belirlenebilir. Ay'ın ve Güneş'in Dünya'dan görülen açısal çapları değişimlerle üstüste gelebildiği için hem tam hem de yarım güneş tutulması oluşabilmektedir.Tam güneş tutulmasında Ay Güneş diskini tamamen kapatır ve güneş koronası çıplak gözle görünür hâle gelir. Ay ile Dünya arasındaki uzaklık zamanla az da olsa arttığı için Ay'ın açısal çapı azalmaktadır. Bu yüzlerce milyon yıl önce Ay'ın tutulmalarda Güneş'in açısal çapı da değişmezse Ay artık Güneş diskini tamamen örtemeyecek ve yalnızca yarım tutulma oluşacaktır. Tutulma ile ilgili bir başka fenomen örtülmedir. Ay sürekli olarak gökyüzünde 1/2 derece genişliğinde dairesel bir alanı kaplar. Parlak bir yıldız ya da gezegen Ay'ın arkasından geçerse örtülür yani gözden kaybolur. Güneş tutulması Güneş'in örtülmesidir. Ay Dünya'ya yakın olduğu için tek tek yıldızların örtülmesi aynı zamanda ve her yerden görülemez. Ay yörüngesinin yalpalaması sonucu her yıl farklı yıldızlar örtülür. En son ay tutulması 20 Şubat 2008'de olan tam tutulmadır. Güney Amerika ve Kuzey Amerika'nın çoğu yerinden 20 Şubat'ta gözlemlenen tutulma Batı Avrupa, Afrika ve Batı Asya'dan 21 Şubat'ta gözlemlenmiştir. En son güneş tutulması 1 Ağustos 2008'de olmuş ve Güney Amerika ile Antarktika'nın bazı bölümlerinden gözlemlenebilmiştir. Bir sonraki güneş tutulması 15 Ocak 2010'da olacaktır. Keşif Ay gözleminde ilk adım teleskobun keşfiyle atılmıştır. Bu aleti iyi kullanan Galileo Galilei Ay yüzünde bulunan dağları ve kraterleri gözlemledi. Soğuk Savaş ile kaynaklanan Sovyetler Birliği ile ABD arasındaki uzay yarışı Ay üzerindeki ilginin giderek artmasına neden oldu. Fırlatıcı yetenekleri izin verir vermez hem alçak uçuş hem de çarpma/iniş görevleri için insansız sondalar uzaya gönderildi. Sovyetler Birliği'nin Luna programı Ay yüzüne insansız uzay araçları ile ulaşmayı başaran ilk program olmuştur. Yerçekimini yenip Ay'ın yanından geçmeyi başarabilen ilk insan yapımı nesne Luna 1 uzay sondası olmuştur. 1959 yılında Ay yüzüne çarpan ilk insan yapımı nesne Luna 2, ve Ay'ın öteki yüzünün fotoğraflarını çeken ilk uydu da Luna 3 olmuştur. 1966 yılında Ay yüzeyine başarılı bir yumuşak iniş yapan ilk uzayaracı Luna 9 ve Ay yörüngesine giren ilk uzayaracı da Luna 10 olmuştur.Ay yüzeyinden örnekler üç Luna uçuşu (Luna 16, Luna 20, ve Luna 24) ile Apollo 11'den Apollo 17'ye kadar (Apollo 13 hariç) Apollo görevleri ile Dünya'ya getirilmiştir. Ay yüzeyine 1969 yılında ilk insanların inmesi uzay yarışının doruk noktasını oluşturmuştur. Neil Armstrong, ABD uçuşu Apollo 11'in komutanı olarak Ay'da yürüyen ilk insan oldu. Ay'da ilk adımını 21 Temmuz 1969 tarihinde saat 02:56'da (UTC) attı. 1960'ların başında özellikle yüzel erime kimyası ve atmosfere yeniden giriş konularında olduğu gibi önemli teknolojik gelişmeler Ay yüzeyüne iniş ve geri dönüşü mümkün kılmıştır. Apollo uçuşlarının tamamında bilimsel ölçüm aletleri Ay yüzeyine yerleştirildi. Uzun süreli ALSEP (İngilizce: Apollo lunar surface experiment package - Apollo ay yüzeyi deney paketi) istasyonları Apollo 12, 14, 15, 16, ve 17 iniş sahalarına yerleştirildi. Apollo 11 uçuşuyla EASEP (İngilizce: Early Apollo Scientific Experiments Package - Erken Apollo bilimsel deney paketi) adı verilen geçici istasyon yerleştirilmiştir. ALSEP istasyonlarında ısı akış sondaları, sismometrelr, manyetometreler, ve küp köşeli retroreflektörler bulunmaktaydı. Bütçe sorunları nedeniyle 30 Eylül 1977'de Dünya'ya bilgi iletimi kesilmiştir.Ay laser mesafe ölçüm araçları pasif ekipmanlar olduğu için hâlâ kullanılmaktadır. Dünya üzerindeki istasyonlardan yönetilen ölçümler sonucu birkaç santimetrelik hassasiyetle ay çekirdeğinin boyutları belirlenebilmektedir. 20 Temmuz 1969'da ilk Ay üzerine iniş sırasında Neil Armstrong tarafından fotoğrafı çekilen astronot Buzz Aldrin. 14 Aralık 1972'de Apollo 17 uçuşunun bir parçası olarak Ay üzerinde yürüyen Eugene Cernan'dan beri başka bir insan Ay üzerinde yürümemiştir. 1960'ların ortasından 1970'lerin ortasına kadar Ay yüzüne ulaşan yaklaşık 65 farklı uçuş görevi yapılmıştır. Bunların sonuncusu 1976 yılındaki Luna 24'tür. Bunları yalnızca 18'i kontrollü olarak Ay yüzeyine inmiş, ve dokuzu geriye dönerek ay taşı örnekleri getirmiştir. Daha sonra ise Sovyetler Birliği Venüs ve uzay istasyonlarına ilgisini çevirirken, ABD Mars ve ötesi ile ilgilenmeye başladı. 1990 yılında Japonya Hiten uzayaracını Ay yörüngesine oturtarak bunu başaran üçüncü ülke oldu. Uzayaracı Hagormo adlı küçük bir sondayı yörüngede bıraktı ama vericinin arıza yapması nedeniyle uçuş görevinden bilimsel olarak daha fazla yararlanılamadı. 1994 yılında Clementine uçuş görevini gönderen ABD tekrar Ay ile ilgilenmeye başladı. Bu görev ile birlikte Ay'ın ilk küresel topoğrafik haritası ve ay yüzeyinin ilk mmultispektral görselleri elde edildi. Bunu 1998 yılındaki Lunar Prospector uçuş görevi izledi. Lunar Prospector 'da bulunan nötron spektrometresi ay kutuplarında fazla hidrojen varlığını gösterdi. Bunun nedeni sürekli olarak gölge altında kalan kraterlerde bulunan regolitin üst bir kaç metresinde su buzunun varlığı olabilir. Avrupa uzayaracı Smart 1 27 Eylül 2003'de fırlatıldı ve 15 Kasım 2004'den 3 Eylül 2006'ya kadar Ay yörüngesinde kaldı. 14 Ocak 2004'te ABD Başkanı George W. Bush 2020 yılından itibaren Ay'a insanlı uçuşların yapılmasını öngören bir plan yapılmasını istedi.NASA, ay kutuplarından birinde kalıcı bir üssün kuruluşunu planlamaktadır.Çin Halk Cumhuriyeti Ay araştırmaları için istekli olduklarını Chang'e programını başlatarak gösterdi. İlk uzayaracı Chang'e-1 24 Ekim 2007'de fırlatıldı.Hindistan, Şubat 2008'de Chandrayaan I ve bunu takip edecek olan 2010 ya da 2011'de Chandrayaan II ile değişik insansız uçuş yapma niyetindedir. Bu ikinci uçuşta robotik bir ay aracı da planlanmaktadır. Hindistan aynı zamanda 2030 yılında Ay'a insanlı bir uçuş yapmak istediğini de belirtmiştir.ABD Lunar Reconnaissance Orbiter uçuşunu 2008'de yapacaktır. Rusya'da dondurulmuş olan Luna-Glob projesine tekrar başlamayı ve 2012 'de Ay yüzeyine iniş yapmayı düşünmektedir. 13 Eylül 2007'de duyurulan Google Lunar X Prize (Google Ay X Ödülü) özel sektör tarafından finanse edilen Ay araştırmalarını artırmayı amaçlamaktadır. X Ödülü Vakfı, Ay üzerine robotik bir ay aracı gönderebilecek olan ve diğer bazı kriterlere uyacak olan herhangi bir kişiye 20 milyon dolar önermektedir. 14 Eylül 2007'de Japan Aerospace Exploration Agency (Japon Uzay Araştırma Ajansı) High Definition kamera ve iki küçük uydu ile donatılmış olan SELENE adlı uzayaracını fırlattı. Uçuşun bir yıl sürmesi beklenmektedir. Ay'a İnen Uzay Araçları Luna 2 12 Eylül 1959 Ay yüzeyine iniş yapan ilk araç (Çarparak inebilmiştir.) Ranger 7 28 Temmuz 1964 Ay'dan görüntü alan ilk araç Ranger 8 17 Şubat 1965 Ay'dan görüntü aldı Ranger 9 21 Mart 1965 Ay yüzeyinin dağlık bölgeleri görüntülendi Luna 9 31 Ocak 1966 Ay'a yumuşak iniş yapan ilk araç, görüntüler aldı. Surveyor 1 30 Mayıs 1966 Ay'a yumuşak iniş yapan ilk ABD aracı, görüntüler aldı. Luna 13 21 Aralık 1966 Ay toprağının sertliğinin incelenmesi Surveyor 3 17 Nisan 1967 Ay yüzeyinde ilk kez çukur kazıldı Surveyor 5 8 Eylül 1967 Ay denizlerinin toprağı ilk kez incelendi Surveyor 6 7 Kasım 1967 Aynı görev Surveyor 7 7 Ocak 1968 Ay'daki dağlık bölgelere yumuşak iniş yapan ilk araç Apollo 11 16 Temmuz1969 Ay'a insanlı ilk iniş (Sessizlik Denizi'ne inildi) Apollo 12 14 Kasım 1969 İnsansız bir uzay aracının (Surveyor 3) yakınına insanlı ilk iniş Luna 16 12 Eylül 1970 Ay'dan toprak örnekleri getiren ilk araç Luna 17 10 Kasım 1970 Ay'a bir taşıt (Lunahod 1) indiren insansız ilk araç Apollo 14 31 Ocak 1971 Ay'da dağlık bölgeye (Fra Mauro) insanlı ilk iniş Apollo 15 26 Temmuz 1971 Ay yüzeyinde taşıtın ilk kez kullanılması Luna 20 14 Şubat 1972 Ay'ın dağlık bölgelerinden toprak örnekleri alındı Apollo 16 16 Nisan 1972 Ay'ın dağlık bölgelerinde ilk kez taşıtın kullanılması Apollo 17 7 Aralık 1972 Aynı görev Luna 21 8 Ocak 1973 Luna 20 ile aynı görev Luna 24 9 Ağustos 1976 Luna 20 ile aynı görev Kaynak:vikipedi
-
Ay (Uydu)
Fiziksel özellikleri İç Yapısı Ay, kabuk, manto ve çekirdek gibi jeokimyasal olarak ayrımlanabilen katmanlardan oluşur. Bu yapının yaklaşık 4,5 milyar yıl önce, Ay'ın oluşumundan hemen sonra magma okyanusunun kademeli olarak kristalleşmesiyle meydana geldiğine inanılmaktadır. Ay'ın dış yüzeyini eritmek için gerekli olan enerjinin Dünya ve Ay sistemini oluşturduğu öne sürülen dev çarpma ile elde edildiği düşünülmektedir. Bu magma okyanusunun kristalleşmesi sonucu mafik manto ve plajiyoklâz zengini kabuk ortaya çıkmış olabilir. Yörüngeden yapılan jeokimyasal haritalama aykabuğunun magma okyanusu varsayımı ile uyumlu bir şekilde oldukça anortositik bir yapıda olduğunu gösterir.Aykabuğu başlıca oksijen, silikon, magnezyum, demir, kalsiyum, ve aluminyum elementlerinden oluşmuştur. Jeofiziksel tekniklere dayanılarak aykabuğunun kalınlığının ortalama 50 km. civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ay'ın mantosunda oluşan kısmi erime ay denizlerinde bulunan bazaltların yüzeye püskürmesine neden oldu. Bu bazaltların analizi mantonun olivin, ortopiroksen ve klinopiroksen minerallerinden oluştuğunu ve ay mantosunun dünya mantosundan demir açısından daha zengin olduğunu gösterir. Bazı ay bazaltlarında ilmenit minerali içinde karşılaşılan yüksek oranda titanyum içeriği mantonun bileşiminin oldukça yüksek oranda heterojen olduğunu gösterir. Ay yüzeyinden yaklaşık 1.000 km derinde, mantoda ay sarsıntıları olduğu bulunmuştur. Aylık periyotlarla oluşan bu sarsıntılar Ay'ın Dünya çevresinde dış merkezli yörüngede dönmesi nedeniyle oluşan gelgit streslerine bağlanmıştır. Ay 3.346,4 kg/m³'lik ortalama yoğunluğuyla, Güneş Sistemi'nin İo'dan sonra ikinci yoğun doğal uydusudur. Ancak bazı kanıtlar Ay çekirdeğinin yaklaşık 350 km.'lik yarıçapıyla oldukça küçük olduğuna işaret eder. Bu büyüklük Ay'ın yalnızca %20'sine denk gelir, halbuki birçok gökcisminde çekirdeğin oranı %50 civarındadır. Ay çekirdeğinin bileşimi tam olarak saptanamamıştır, ama az bir miktarda kükürt ve nikel alaşımlı metalik demirden oluştuğu sanılmaktadır. Ay'ın zamanla değişkenlik gösteren dönüşünün analizi çekirdeğin en azından kısmen erimiş olduğunu gösterir. Kütleçekim alanı Ay'ın kütleçekim alanı, yörüngedeki uzay araçlarının yaydığı radyo dalgalarının izlenmesi sonucu belirlenmiştir. Kullanılan prensip Doppler Etkisi'ne bağlıdır. Uzay aracının bakış açısı yönündeki ivmesi radyo dalgalarının yönünü azar azar değiştirerek ve uzay aracından Dünya üzerindeki sabit bir noktaya olan uzaklığı kullanarak belirlenir. Ancak Ay'ın eşzamanlı dönmesi nedeniyle, uzay aracı öte taraftayken izlenemediğinden ötürü, öteki tarafın kütleçekimi alanı çok iyi belirlenememiştir. Ay'ın kütleçekim alanının en önemli özelliklerinden birisi dev krater düzlükleri ile bağlantılı olan geniş pozitif kütleçekimsel anomalilerin varlığıdır.Bu anomaliler uzay araçlarının yörüngesini önemli ölçüde etkiler bu nedenle insanlı ya da insansız uçuşların planlanmasında Ay'ın doğru kütleçekimsel modeli gereklidir. Kütleçekimsel yoğunluğun olduğu bölgelerin nedeni kısmen, krater düzlüklerini dolduran yoğun bazaltı oluşturan lava akışının varlığına bağlıdır. Ancak bu lava akışları tek başına kütleçekimsel izin tamamını açıklayamaz, aykabuğu ile manto arasındaki etkileşime de gerek vardır. Lunar Prospector 'un kütleçekimsel modellemeleri bazaltik volkanların etkisi nedeniyle oluşmadığı sanılan bazı kütleçekimsel yoğunlukların varlığını gösterir.Oceanus Procellarumda devasa volkan kaynaklı bazaltlar bulunmasına rağmen kütleçekimsel anomali gözlemlenmemektedir. Manyetik alanı Ay'ın dış manyetik alanı bir ile yüz nanotesla arasındadır yani 30-60 mikrotesla büyüklüğündeki Dünya'nın manyetik alanından yüz kat daha küçüktür. Diğer önemli farklılıklar çekirdeğindeki jeodinamo tarafından üretilmiş bir dipolar manyetik alnı yoktur ve varolan manyetik alanların kaynağı tamamen aykabuğudur.Bir varsayıma göre aykabuğundaki manyetikleşmelerin Ay daha gençken ve çekirdeğinde bir jeodinamo bulunurken oluştuğudur. Ancak ay çekirdeğinin küçüklüğü bu varsayımın doğruluğu karşısında bir engel oluşturmaktadır. Alternatif varsayımlar arasında, Ay gibi havası olmayan gökcisimlerinde süreksiz manyetik alanlar büyük gök cisimlerinin çarpması bulunur. Bu varsayımı destekleyecek şekilde en geniş aykabuğu manyetikleşmelerinin dev kraterlerin tam karşısında Ay yüzeyinde gerçekleştiğinin farkına varılmasıdır. Böyle bir fenomenin çarpışma sonucu oluşan plazma bulutunun ortamda bir manyetik alan bulunurken serbest olarak yayılmasından kaynaklanabileceği önerilmiştir. Atmosfer Ay'ın atmosferi öyle incedir ki yok bile sayılabilir. Toplam atmosferik kütlesi 104 kg.'dır.Atmosferinin kaynaklarından biri aykabuğunda ve mantoda oluşan radyoaktivite sonucu ortaya çıkan radon gibi gazların salınımıdır. Diğer önemli bir kaynak ise mikrogöktaşları, güneş rüzgârı iyonları, elektronlar ve günışığının bombardımanı sonucu oluşan püskürtüm süreciyle gerçekleşir.Püskürtüm yoluyla salınan gazlar ya tekrar regolit içinde hapsolur, ya da güneş radyasyon basıncı veya iyonize olmuşlarsa güneş rüzgârının manyetik alanı nedeniyle uzaya kaçar. Dünya üzerinden yapılan spektroskopik yöntemlerle sodyum (Na) ve potasyum (K) gibi elementlerin varlığı tespit edilmiştir. Radon–222 (222Rn) ve Polonyum-210 (210Po) gibi elementler ise Lunar Prospector 'un alfa parçacık spektrometresi ile tespit edilmiştir.Argon–40 (40Ar), helyum-4 (4He), oksijen (O2) ve/veya metan (CH4), nitrojen (N2) ve/veya karbon monoksit (CO), ve karbon dioksit (CO2) Apollo astronotları tarafından yerleştirilen detektörler tarafından tespit edilmiştir. Yüzey sıcaklığı Ay günü boyunca yüzey sıcaklığı ortalama 107 °C, ay gecesi boyunca da ortalama -153 °C civarındadır. Kökeni ve jeolojik evrimi Oluşumu Ay'ın oluşumunu açıklayan çeşitli varsayımlar önerilmiştir. Ay'ın Güneş Sistemi'nin oluşumundan 30-50 milyon yıl sonra, günümüzden 4,527 ± 0.010 milyar yıl önce oluştuğuna inanılmaktadır. * Bölünme kuramı - Ay'ın oluşumu hakkında ilk düşünceler Ay'ın merkezkaç kuvvetler nedeniyle yerkabuğundan koparak ayrıldığı ve gerisinde Büyük Okyanus çukurunu bıraktığını önermiştir. Bu bölünme kavramı Dünya'nın başlangıç dönüsünün çok büyük olmasını gerektirir. Ayrıca bu bölünme sonucu oluşan yörünge Dünya'nın ekvator düzlemini izlemek durumunda olacaktı ama böyle değildir. * Yakalama kuramı - Diğerleri Ay'ın başka bir yerde oluştuğunu ve Dünya'nın yörüngesine yakalanarak girdiğini düşünmüşlerdir.Ancak bu yakalamanın gerçekleşebilmesi için gerekli olan koşulların, örneğin enerjiyi sönümleyebilmek için Dünya'nın geniş bir atmosferinin olması gibi, oluşması mümkün değildi. * Birlikte oluşum kuramı - Birlikte oluşum varsayımı Dünya ile Ay'ın gezegen öncesi buluttan aynı zamanda ve yerde birlikte oluştuklarını önerir. Bu varsayımı göre Ay, Dünya'nın oluştuğu maddelerin çevresindeki maddelerden oluştuğu düşünülür. Bazıları bu varsayımın Ay üzerinde metalik demirin azlığını açıklayamadığı için doğru olmadığını belirtmiştir. Bu varsayımların önemli bir açığı Dünya ve Ay sisteminin yüksek açısal momentumunu kolayca açıklayamamalarıdır. * Dev çarpma kuramı - Günümüzde, Dünya ve Ay sisteminin oluşumunu dev çarpma kuramının açıkladığı bilim çevrelerince geniş kabul görmüştür. Bu varsayıma göre Dünya'nın oluşumundan önce, Mars büyüklüğünde bir gökcisminin çarparak Dünya yörüngesine Ay'ı oluşturacak kadar yeterli miktarda madde saçmış olmasıdır.Gezegenlerin, küçük ya da büyük parçaların birikmesi sonucu oluştuğuna inanıldığı için bunun gibi dev çarpma olaylarının bir çok gezegeni etkilediğine inanılmaktadır. Bu çarpmayı simüle eden bilgisayar modelleri hem Dünya ve Ay sisteminin yüksek açısal momentumu ve ay çekirdeğinin küçüklüğünü açıklayabilmektedir.Bu kuram ile ilgili cevabı bulunmamış sorular arasında Dünya öncesi kütle ile buna çarpan gökcisminin göreceli boyutları ile bunlardan çıkan maddenin ne kadarının Ay'ı oluşturduğudur. Ay magma okyanusu Hem dev çarpma olayı sırasında hem de bunu izleyen Dünya'nın yörüngesinde maddenin birikmesinde çok büyük miktarlarda enerji salındığı için Ay'ın önemli bir kısmının başlangıçta erimiş olduğu düşüncesi yaygındır. Ay'ın o sırada erimiş dış yüzeyine ay magma okyanusu adı verilir ve derinliğinin 500 km ile Ay'ın yarıçapı arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Magma okyanusu soğudukça kısmen kristalleşti ve katmanlara ayrılarak jeokimyasal olarak ayrı olan aykabuğu ve manto oluştu. Manto olivin, klinopiroksen ve ortopiroksen minerallerinin çökelmesi sonucu meydana geldiği düşünülmektedir. Magma okyanusunun dörtte üçünün kristalleşmesi tamamlandıktan sonra düşük yoğunluğu nedeniyle anortit minerali çökelmiş ve yüzeye çıkıp aykabuğunu oluşturmuştur. Magma okyanusunun kristalleşen son sıvı bölümü aykabuğu ile manto arasında sıkışmıştır ve ısı üreten, birbiriyle uyumsuz elementleri kapsar. Bu jeokimyasal bileşiğe potasyum (K), soy toprak elementleri (İngilizce: rare earth elements - REE) ve fosfor (P) simgelerinden oluşan kısaltma KREEP adı verilir ve görünen yüzde Oceanus Procellarum ile Mare Imbrium'un çoğunu kapsayan küçük jeolojik bölgede toplanmış gözükmektedir. Jeolojik evrimi Ay'ın magma okyanusu sonrası jeolojik evrimi gökcisimlerinin çarpması ile oluşmuştur. Ay'ın jeolojik dönemleri Nectaris, Imbrium, Orientale gibi büyük kraterlerin oluşumuna neden olan çarpma olaylarına göre ayrılmıştır. Çarpma sonucu oluşan bu yapılar yukarı fırlayan maddenin oluşturduğu çoklu halkaları ile gözlemlenir. Bu halkaların çapı genellikle yüzlerce kilometreden binlerce kilometreye kadar uzanır. Her çoklu halka düzlüğünde bölgesel stratigrafik ufuğu oluşturan püskürtü katmanları ile bağlantılıdır. Yalnızca bir kaç çoklu halka düzlüğü kesin olarak tarihlendirildiyse de stratigrafik katmanlar sayesinde göreceli yaşların tespitinde faydalıdır. Sürekli olarak gökcisimlerinin çarpması sonucunda regolit oluşur. Ay yüzeyinin oluşumunu etkileyen diğer önemli bir jeolojik süreçi ay denizlerinin oluşumunun temelindeki volkanik etkinliktir. Procellarum KREEP katmanında ısı üreten elementlerin toplanması sonucunda altında kalan mantonun ısınıp sonunda kısmen eridiği düşünülmektedir. Eriyen magmanın bir kısmı yüzeye çıkarak püskürtüldü ve Ay'ın görünen yüzünde bulunan ay denizi bazaltlarını oluşturdu.Ay'ın bu jeolojik bölgesinde bulunan bazaltların çoğu 3,0 - 3,5 milyar yıl önce Imbrian döneminde püskürtüldü. Yine de en eski tarihlenmiş örnekler 4,2 milyar yıla uzanırken en yeni püskürtüler yalnızca 1,2 milyar yıl önce oluşmuştur. Ay yüzeyinin zamanla değişiklik gösterip göstermediği konusunda bazı anlaşmazlıklar bulunmaktadır. Bazı gözlemciler kraterlerin ortaya çıktığını ya da ortadan kaybolduğunu ya da diğer geçici fenomenlerin oluştuğunu iddia etti. Günümüzde bu iddiaların çoğunun yanılsama olduğu ve farklı ışık koşulları, zayıf astronomik gözlem, ya da yetersiz eski çizimler nedeniyle oluştuğu düşünülmektedir. Yine de gaz çıkması gibi fenomenlerin ara sıra oluştuğu ve bunların iddia edilen geçici ay fenomenlerine sebebiyet vermiş olabileceği bilinmektedir. Geçenlerde, yaklaşık bir milyon yıl önce gazın serbest kalması nedeniyle kabaca 3 km çaplı bir bölgenin yüzey şeklinin değişmiş olabileceği önerilmiştir. === Aytaşları ===veysel Aytaşları iki ana kategoride incelenir; ay denizlerinde ve ay dağlarında bulunan aytaşları. Ay dağlarında bulunan aytaşları üç takımdan oluşur: demir anortosit takım, magnezyum takımı, ve alkali takımı. Demir anortosit takımı taşlar hemen hemen tamamen anortit mineralden oluşmuştur ve ay magma okyanusu üzerinde yüzerek toplanan plajiyoklâzdan geldiğine inanılmaktadır. Radyometrik yöntemlerle demir anortositlerin yaklaşık 4,4 milyar yıl önce oluştuğu bulunmuştur. Magnezyum ve alkali takımı aytaşları asıl olarak mafik plütonik kayaçlardır. Tipi olarak rastlanan kayaçlar dunit, troktolit, gabbro, alkali anortosit ve nadiren de granittir. Demir anortosit takımı aytaşlarıyla karşılaştırıldıklarında bu takımın mafik minerallerinde görece daha yüksek Mg/Fe oranları bulunur. Genel olarak bu kayaçlar önceden olmuş dağlık alan aykabuğuna sonradan girmiştir ve yaklaşık 4,4-3,9 milyar yıl önce oluşmuşlardır. Bu aytaşlarında yüksek oranda KREEP bileşeni bulunur. Ay denizlerinde hemen hemen yalnızca bazalt bulunur. Dünya bazaltlarına benzese de çok daha fazla demir barındırırlar ve su bazlı değişim ürünleri barındırmazlar. Ayrıca çok miktarda titanyum da içerirler. Astronotlar yüzeydeki tozun kar gibi hissedildiğini ve yanık barut koktuğunu bildirmiştir.Toz asıl olarak Ay yüzeyine çarpan göktaşları nedeniyle oluşmuş olan silikon dioksit camından (SiO2) ibarettir. Aynı zamanda kalsiyum ve magnezyum da içerir. Yörüngesi ve Dünya ile olan ilişkisi Ay, sabit yıldızlara göre Dünya yörüngesinde her 27,3 günde bir tam tur atar. Ancak Dünya'da kendi yörüngesinde Güneş'in çevresinde döndüğü için AY'ın evrelerinin dönüşümü için biraz daha uzun bir zaman, 29,5 gün gerekir. Diğer gezegenlerin uydularının aksine Ay Dünya'nın ekvator düzlemi üzerinde değil, tutulum düzlemi yakınlarında yörüngededir. Gezegeninin boyutlarına göre Güneş Sistemi içinde en büyük doğal uydudur. (Charon cüce gezegen Plüton'dan daha büyüktür.) Dünya üzerinde görülen gelgit etkilerinin çoğu Ay'ın kütleçekim alanı nedeniyle oluşmaktadır, Güneş'in etkisi çok azdır. Gelgit etkileri nedeniyle Dünya ie Ay arasındaki ortalama uzaklık her yüzyılda 3,8 m artmaktadır.Açısal momentumun korunumu nedeniyle Ay'ın yarı büyük ekseninin artmasıyla birlikte Dünya'nın dönüşü yüzyılda 0,002 saniye kadar yavaşlamaktadır. Dünya ve Ay sistemi bazen gezegen-uydu sistemi olarak değil de çifte gezegen sistemi olarak değerlendirilir. Bunun nedeni Ay'ın çevresinde döndüğü gezegene göre oldukça büyük olan boyutlarıdır. Ay'ın çapı Dünya'nın dörtte biri, kütlesi de 1/81'idir. Ancak sistemin ortka kütle merkezi yeryüzünün 1.700 km. yani Dünya yarıçapının dörtte biri kadar altında olması nedeniyle bu görüş bazıları tarafından eleştirilmektedir. Ay yüzeyi Dünya'nın onda birinden azdır ve Dünya'nın kara alanının yaklaşık dörtte biri kadardır. 1997'de asteroit 3753 Cruithne'nin Dünya ile bağlantılı olağandışı bir atnalı yörünge üzerinde olduğu bulundu. Ancak gökbilimciler bu asteroiti Dünya'nın ikinci doğal uydusu olarak kabul etmemektedir çünkü yörüngesi uzun dönemde kararlı değildir.Daha sonra Cruithne ile benzer yörüngede bulunan Dünya'ya yakın üç asteroit daha bulunmuştur: (54509) 2000 PH5, (85770) 1998 UP1 ve 2002 AA29.
-
Ay (Uydu)
Ay (Uydu) Ay, ya da bilimsel adı ile Luna, Dünya'nın tek doğal uydusu ve Güneş Sistemi içinde beşinci büyük doğal uydudur. Dünya ile Ay arasında ortalama merkezden merkeze uzaklık 384.403 km, yani Dünya'nın çapının yaklaşık otuz katı kadardır. Ay'ın çapı 3.474 km'dir, bu da Dünya çapının dörtte birinden biraz fazladır. Dolayısıyla Ay'ın hacmi Dünya'nın hacminin %2'sidir. Kütlesi Dünya kütlesinden 81,3 kat daha düşüktür. Yüzeyinde kütleçekim etkisi yerçekiminin yaklaşık %17'sidir. Ay, Dünya'nın yörüngesinde bir turunu 27,3 günde tamamlar. Dünya, Ay ve Güneş geometrisinde görülen periyodik değişimler sonucunda her 29,5 günde tekrar eden Ay'ın evreleri oluşur. Ay, insanların üzerine iniş yaparak yürüdükleri tek gökcismidir. Yerçekiminden kurtulup uzaya çıkan ve Ay'ın yakınından geçen ilk yapay nesne Sovyetler Birliği'nin Luna 1 uydusudur. Ay yüzeyine çarpan ilk insan yapısı nesne Luna 2 uydusudur. Normalde görünmeyen Ay'ın öteki yüzünün ilk fotoğraflarını ise Luna 3 uydusu çekmiştir. Bu üç uydu da 1959 yılında uzaya fırlatılmıştır. Ay yüzeyine ilk yumuşak iniş yapabilen uzay aracı Luna 9, ve Ay yörüngesine giren ilk insansız uzay aracı da Luna 10'dur. Bu iki uydu da 1966'da uzaya fırlatılmıştır. ABD'nin Apollo programı 1969 ve 1972 yılları arasında 6 başarılı inişle, günümüze kadar insanlı görevleri başaran tek uzay programıdır. Ay'ın doğrudan insanlar tarafından incelenmesine Apollo programının bitişiyle son verilmiştir. Ay'ın Yüzeyi Ay'ın iki yüzü Ay, Dünya'nın yörüngesinde eşzamanlı olarak dönmektedir, yani her zaman aynı yüzü Dünya'ya dönüktür.Ay'ın oluşumunun başlarında dönüşü yavaşladı ve Dünya'nın kütlesi nedeniyle oluşan gelgit deformasyonlarına bağlı sürtünme etkilerinin sonucu olarak günümüzdeki konumunda kitlendi. Çok uzun zaman önceleri Ay daha hızlı dönerken, gelgit tümseği Dünya-Ay hattının önünde dönüyordu çünkü gelgit tümsekleri yeteri kadar hızlı olarak Dünya ile aynı hatta gelemiyordu. Bu hattın dışına çıkan tümsek nedeniyle oluşan tork Ay'ın dönüşünü yavaşlattı. Ay'ın dönüşü yörünge hızına denk gelecek kadar yavaşladığında gelgit tümseği Dünya'nın tam karşısına geldi ve bu nedenle tork ortadan kayboldu. İşte bu nedenden ötürü Ay, Dünya yörüngesinde döndüğü hızla kendi çevresinde de döner ve Dünya'dan her zaman Ay'ın aynı yüzü görünür. Ay'ın göründüğü açının küçük değişimleri (Ay sallantısı) nedeniyle Ay yüzeyinin %59'u görünür. Ay'ın Dünya'ya karşı olan yüzünen Ay'ın görünen yüzü, diğer tarafına da Ay'ın öteki yüzü denir. Öteki yüz Ay'ın karanlık yüzü ile karıştırılmamalıdır. Ay'ın karanlık yüzü herhangi bir anda Güneş tarafından aydınlatılmayan yarıküresidir. Ayda bir kere bu yüz yeniay safhasına Ay'ın görünen yüzü olur. Ay'ın öteki yüzü ilk olarak 1959'da Sovyet uzay sondası Luna 3 tarafından fotoğraflandı. Ay'ın öteki yüzünün ayırtedici özelliklerinden biri ay denizi (Latince: maria) adı verilen düzlüklerin hemen hemen hiç olmamasıdır. Ay sallantısı Ay denizleri Çıplak gözle rahatlıkla görünebilen Ay yüzeyinde bulunan karanlık ay düzlüklerine ay denizi denir. Çünkü antik dönem gökbilimcileri bunların suyla dolu olduklarını zannediyordu. Günümüzde bunların katılaşmış bazalt olduğu bilinmektedir. Bazaltı oluşturan lav, ay yüzüne göktaşları ve kuyrukluyıldızların çarpması sonucu oluşan krater düzlüklerini doldurmuş ve katılaşarak bu bazaltı oluşturmuştur (Oceanus Procellarum krater düzlüğü değildir ve bu kurala önemli bir istisna oluşturur.) Ay denizleri hemen hemen yalnızca Ay'ın görünen yüzünde bulunur. Ay'ın öteki yüzünün yalnızca %2'sinde bir kaç dağılmış küçük düzlük bulunur. Ayın görünen yüzündeyse bu oran %31'dir. Bu farklılığın en akla yatkın açıklaması, Lunar Prospector uzay sondasının gamma ışını spektrometresi ile elde edilen jeokimysal haritalarda gösterildiği üzere Ay'ın görünen yüzünde ısı üreten elementlerin daha yüksek konsantrasyonda bulunmasıdır. Kalkan tipi yanardağlar ve kubbemsidağlar görünen yüz üzerindeki Ay denizlerinde rastlanan özelliklerdir. Ay dağları Ay yüzeyinde görünen açık renkli bölgelere ay dağları (Latince: terrae (çoğul), terra (tekil)) denir çünkü ay denizlerinden daha yüksektirler. Ay'ın görünen yüzünde, içleri bazalt ile dolu olan kraterlerin çevresinde birçok dağ sırasına rastlanır. Bunların kraterlerin çevrelerinde oluşan yükseltilerin kalıntıları olduğu düşünülmektedir. Dünya'da karşılaşılan oluşumun aksine, başlıca ay dağlarının hiçbirinin tektonik etkinlikler sonucu oluşmadığına inanılmaktadır. 1994 yılında gerçekleştirilen Clementine görevinden alınan görsellerde Ay'ın kuzey kutbunda bulunan 73 km genişliğindeki Peary kraterinin çevresindeki dört dağlık bölgenin tüm ay günü boyunca günışığı aldığı görülmüştür. Günışığının sürekli aydınlatığı bu bölgeler, Ay'ın tutulum düzlemine olan oldukça küçük eksenel eğikliği nedeniyle mümkündür. Güney kutbunda benzer bölgelere rastlanmamıştır, ancak Shackleton krateri ay gününün %80'i boyunca günışığı altındadır. Ay'ın küçük eksenel eğikliğinin bir başka sonucu da kutup bölgesinde kraterlerin dibinde sürekli gölgede kalan bölgeler olmasıdır. Kraterler Ay'ın yüzeyinde gökcisimlerinin çarpması sonucu oluşan bir çok krater bulunur. Çapı 1 km.'den büyük yaklaşık yarım milyon krater Ay yüzeyine göktaşlarının ve kuyrukluyıldızların çarpması sonucu oluşmuştur. Kraterler hemen hemen sabit bir oranla oluştuğu için birim alanda bulunan krater sayısı yüzeyin yaşını tahmin etmek için kullanılabilir. Atmosferin, hava olaylarının ve yakın geçmişte jeolojik etkinliklerin olmaması sayesinde bu kraterler, Dünya'dakilerin aksine oldukça iyi korunmuştur. Ay yüzeyinin ve Güneş Sistemi'nin bilinen en büyük krateri Güney Kutbu - Aitken düzlüğüdür. Bu çarpma havzası Ay'ın öteki yüzünde Güney Kutbu ile ekvator arasında yer alır; 2240 km. çapında ve 13 km. derinliğindedir. Ay'ın görünen yüzünde başlıca kraterler Mare Imbrium, Mare Serenitatis, Mare Crisium, ve Mare Nectaris'tir. Regolit Aykabuğunun üzerinde regolit adı verilen taş ve tozdan oluşan bir tabaka bulunur. Yüzeye çarpan gökcisimleri nedeniyle oluşan regolit eski yüzeylerde yeni yüzeylere nazaran daha kalındır. Özel olarak regolitin kalınlığının denizlerde 3-5 metre, daha eski yayla bölgelerinde ise 10-20 metre arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Çok ince toz hâlinde bulunan regolit tabakasının altında onlarca kilometre kalınlığında oldukça parçalanmış kayalardan oluşan megaregolit tabakası bulunur. Su Varlığı Ay yüzeyine sürekli çarpan göktaşları ve kuyrukluyıldızlar nedeniyle küçük miktarlarda su büyük olasılıkla yüzeye eklenmiştir. Bu durumda günışığı suyu elementlerine yani hidrojen ve oksijen ayıracak, bunlar da Ay'ın zayıf kütleçekimi nedeniyle zamanla yüzeyden kaçacaktır. Ancak Ay'ın dönme ekseninin tutulum düzlemine yalnızca 1.5° gibi çok küçük bir eğiklik yapması nedeniyle kutuplar yakınında bulunan bazı derin kraterler hiçbir zaman doğrudan günışığı almadığından ve sürekli gölgede kaldığından buraya düşen su molekülleri uzun zaman süreleri boyunca kararlılığını koruyacak. Clementine görevi güney kutbunda gölgede kalmış böyle kraterleri haritalandırdı, ve bilgisayar simülasyonları yaklaşık 14.000 km² kadar bir bölgenin sürekli gölgede kaldığını göstermektedir. Clementine görevinin bistatik radar deneyi küçük donmuş su ceplerine işaret eder ve Lunar Prospector görevinden gelen bilgiler kutup bölgeleri yakınlarında regolitin üst bölümlerinde aşırı derecede yüksek hidrojen konsantrasyonlarını gösterir. Toplam su buzu miktarının bir kilomete küp olduğu tahmin edilmektedir. Su buzu kazılarak toplanabilir ve nükleer jeneratörler ya da güneş panelleriyle donatılmış elektrik santralleri tarafından hidrojen ve oksijene ayrılabilir. Ay üzerinde kullanılabilecek miktarda su bulunması, Ay'ı yaşanılabilir kılmak için önemlidir çünkü Dünya'dan su taşımak mümkün olamayacak kadar pahalı olacaktır. Ancak son zamanlarda Arecibo gezegen radarı ile yapılan gözlemler, Clementine radarının su buzu bulunduğuna dair işaret ettiği bilgilerin aslında görece yeni kraterlerin oluşumunda fırlayan kayaların sonucu olabileceğini göstermiştir. Ay üzerinde ne kadar su bulunduğu sorusunun cevabı henüz bilinmemektedir.
-
Ay’daki Buzun İkinci Onayı
Ay’daki Buzun İkinci Onayı 2 Mart 2010 Salı NASA, Hindistan’ın Chandrayaan-1 uzay aracının verilerini kullanarak Ay’ın kuzey kutbu yakınlarında buz yatakları olduğunu bir kez daha gösterdi. NASA’nın Mini-SAR aracı Ay’ın söz konusu bölgesinde 40’dan fazla kraterde buz olduğunu gösterdi. Kraterlerin çapları 2 km ile 9 km arasında değişiyor. Kraterlerin saklayacağı buz miktarı her ne kadar kraterin derinliğine bağlı olsa da, hesaplamalara göre Ay’ın kuzey kutbunda en az 600 milyon ton buz bulunuyor. Mini-SAR, uydunun iki kutbunda bulunan gölge içinde kalmış bölgeler olduğunu tespit etti. Buralarda buz olabileceği düşüncesiyle bölgelerin haritası Mini-SAR’ın yardımıyla yapıldı. Mini-SAR küçük kütleli (10 kg’dan daha hafif) bir görüntülü radar aracıdır. Araçtan çıkan radyo dalgası yüzeye çarpıp araca tekrar döner. Dairesel olarak yüzeye yollanan dalgalar, yüzeyine engebeli yapısına çarpınca bozulur. Araca bu haliyle geri dönen dalgaların şekline ve özelliklerine bakarak yüzeyin yapısı tespit edilmeye çalışılır.* Geri dönen dalgaların bir kısmı ise benzerlerine göre daha enerjik dönerlerse bunların çarptığı yüzeyin diğer yüzeylerden farklı olduğu anlaşılır. İşte Mini-SAR’ın yaptığı da kabaca bu şekildedir. Mini-SAR bu yolla kraterlerdeki buz yapılarını ortaya çıkarmıştır. Mini-SAR ile elde edilmiş Ay’ın kuzey kutbuna ait SAR haritası. Kırmızı dairelerle gösterilenler hem krater içinde hem de dışındaki Dairesel Polarizasyon Oranı (CPR) değerlerinin yüksek olduğunu gösteriyor. Buralarda yüksek saçılma olduğundan CPR değeri de yüksek çıkmış. Yeşil dairelerle gösterilenlerde ise CPR değeri dışarıda değil içeride gözlenmiş. Kraterlerin içlerine güneş ışığı değmiyor. Kraterlerin içlerindeki CPR değerinin yüksek olmasının tek bir açıklaması olabilir: Burada buz var. Bu şekilde olan kraterlerdeki buzun 600 milyon ton ya da 600 milyon metreküp olduğu düşünülüyor. (NASA) İçi görülebilen bir kraterin verisi. 14 km çapındaki Ana L krateri. Soldaki doğrudan gözlemle elde edilen görüntüyü ve ortadaki CPR ile elde edilen görüntüyü veriyor. Sağdaki grafikte ise kırmızı olan doğrudan gözlemle elde edilen eğrinin yeşil olan CPR ile elde edilen eğrinin hemen hemen aynı olduğunu gösteriyor. Ay’ın kutup yakınlarındaki bazı kraterler hiç güneş ışığı almamaktadır. Çok uzun zamandır içlerindeki buzu saklayabilen bu kraterlerin içini görebilmek amacıyla Mini-SAR’a ihtiyaç duyuldu. Kraterlerin kenarlarının çevrelerine göre olan yükseklikleri dikkate alınarak, krater derinliğinin yüksekliğinin en az iki katı olması gerektiği düşünüldü. Bir de buna burada yeralan buzun erimemesi için güneş ışığı görmeyecek kadar derin olması da eklenince kraterlerin gerçek derinliği az çok saptanmış oldu. Elbette her deneysel ölçümde olduğu gibi Mini-SAR’ın da bir ölçüm hassasiyeti bulunuyor. Araç 1 metre ve altındaki kraterlerdeki buzları gözleyemiyor. *Burada bir açıklama yapmak gerekebilir. Radyo dalgasının çarptığı yüzey engebeli ise, yan yana iki dalganın tepe noktası yüzeye çarparken, diğer dalga bir süre daha yol alabilir. Bu durumda iki dalganın yansıyanları arasında bir gecikme oluşur (faz farkı). Böylece sizinm dairesel yolladığınız dalgalar geri dairesel olmayan bir biçimde döner. Tıpkı ışığın düzgün olmayan yüzeylerden yansıması gibi. Hele ki yolladığınız yüzey Ay yüzeyi gibi çok tepeli-çukurlu ise… Ay’ın kuzey kutbu yakınlarında bulunan iç kısmı gözlenemeyen bir kratere ilişkin veri ve görüntüler. Burada ise grafikte ortaya çıkan eğriler oldukça farklı. CPR eğrisi daha kısa. Kaynakça: NASA/Astronomi Diyarı
-
Balık Burcu Günlük Yorumu
Balık Burcu Yeni açılımlar ve sizi hevesli kılan konular karşınıza çıkmakta. Pek çok konuda kararlı olmanız halinde başarıya çok yakın olacaksınız. Kişisel gelişiminizi ya da eğitim hayatınızı ilgilendiren olumlu gelişmeleri ise yakından izlemelisiniz. Yeni kişilerle kurulacak ilişkiler belirleyici olabilir. Bu nedenle farklı görüşlere ılımlı yaklaşmak ve yeniliklerden yararlanmak gerekecek.
-
Kova Burcu Günlük Yorumu
Kova Burcu Bugün iş hayatınıza ait konular sizi meşgul etmeye başlıyor. Çok daha disiplinli olmanız gereken şartları dikkate almanız gerekecek. Amaçlarınıza odaklandığınız bu dönem enerjinizi yapıcı kullanmak durumundasınız. Yaptıklarınızla dikkat çekmek ve üstlerle ilişkilerinizde ölçülü olmak size çok şey kazandırabilir. Kariyerinizle ilgili konuları fazla zorlamamalısınız.
-
Oğlak Burcu Günlük Yorumu
Oğlak Burcu Bugün pek çok değişik konu sizi ilgilendirmeye başlıyor. Düşüncelerinizle dikkat çekebileceğiniz gelişmeler olacak. Zira ortak çalışmaların getirdiği hareketlilik hayatınızı olumlu etkilemekte. Yeni kişiler ve içinde bulunduğunuz gruplarda artan sorumluluklar ve ilişkiler dikkatli olmayı gerektiriyor. İşten gelebilecek maddi destekler konusunda ise engeller söz konusu.
-
Yay Burcu Günlük Yorumu
Yay Burcu Harekete geçmekte kararsızlıklar yaşamaktasınız. Üzerinizde artan baskılar sizi endişeli kılarken, acele etmemeniz gerekecek. Şimdilik beklemede kalmak ve planlarınıza yönelmek doğru olacak. Diğer taraftan elinizdeki işlere öncelik vererek zaman kazanabilirsiniz. Geçmişle ilgili yaşadığınız yoğun duygulardan ancak bu şekilde uzaklaşabilirsiniz.
-
Akrep Burcu Günlük Yorumu
Akrep Burcu Ay burcunuzda ilerliyor. Artık etkileyici olabileceğiniz şartlar söz konusu. Kişisel konularınız ağırlık kazanırken, yaratıcılığınızla öne çıkabilirsiniz. Sizi endişeli kılan bazı koşulları bu şeklide aşacaksınız. Zira iş hayatınızda aksayan durumlardan uzak kalmanız gereken bir gün söz konusu. Duygusal hayatınızda yaşadığınız hareketlilikten keyif almaya bakmalısınız.
-
Terazi Burcu Günlük Yorumu
Terazi Burcu Gelirleriniz ve yetenekleriniz üzerinde durmanız gerekiyor. Kazançlarınızı etkileyecek olumlu gelişmeler öne çıkmakta. Çalışma kapasiteniz yüksek seyrederken bunu başarabilirsiniz. Ancak başkalarından beklediğiniz destekler konusunda olumlu koşullar bulunmamakta. Kuşkusuz böyle bir dönemde harcamalarınızda beklenmedik sıçramalar olacaktır.
-
Başak Burcu Günlük Yorumu
Başak Burcu Günlük hayatınız hareketlenirken, planlarınız değişikliğe uğrayabilir. Özellikle eğitim hayatında başkalarının önerilerine açık durmanız gerekiyor. Düşüncelerinizi ortaya koymanız için destek arayabilirsiniz. Sıklaşabilecek yolculuklarınızda ise dikkatli olmanız gereken şartlar var. Ayrıca ortaklıkların getirdiği akıcı gelişmelerle gündeminiz değişebilecek.
-
Aslan Burcu Günlük Yorumu
Aslan Burcu Sizi zorlayan ve sabırlı olmaya iten konular öne çıkmakta. Yapıcı olmakta zorlanabilirsiniz. Zira aile içi ilişkileri içine alan sorunlarla ilgilenmeniz gerekecek. Kendinize zaman ayırmak ve iş hayatındaki koşulları değiştirmek kolay olmayacak. Girişimlerinizde aceleci olmamalı ancak, ortaklıkların getireceği parasal şansları kullanabilmelisiniz.
-
Yengeç Burcu Günlük Yorumu
Yengeç Burcu Duygusal hayatınız hareketlenmekte. Üzerinizdeki baskılar giderken, kendi istekleriniz ve keyiflerinizi önemsemeye başlıyorsunuz. Hayatın pozitif yanlarını hatırlamalı ve kişisel çabalarınızı öne çıkarmalısınız. Zira yaratıcı konularda sizi değişime iten fırsatlar olacaktır. Bu alanda yenlikler deneyerek dikkat çekebilirsiniz. Çocuklarla ilgili konular ise size sorumluluk getirmekte.
-
İkizler Burcu Günlük Yorumu
İkizler Burcu Oluşacak yeni koşullara hazır olmalısınız. Günlük düzeninizi etkileyecek değişiklikler yüzünden bazı huzursuzluklar dikkat çekecek. İş ortamında sizi hizmet etmeye zorlayan konuları fazla büyütmemeli ve planlı davranmalısınız. Birlikte çalıştığınız kişilerin yaratacağı aksaklıklar eklenince zor zamanlar yaşamanız iş veriminizi düşürecektir.
-
Boğa Burcu Günlük Yorumu
Boğa Burcu İkili ilişikler ve ortaklaşa alanda sizi meşgul eden önemli konular var. Özellikle ikili ilişkilerden kaynaklanan güven problemleri özel hayatınıza yansıyabilir. Biraz ılımlı ve paylaşımcı olmalısınız. Ortaklıkların ve ileriye dönük planların öne çıktığı bu günlerde öncelikleriniz değişebilir. Sosyal olanakların getireceği yenilikleri bir fırsat olarak görmeli, moral bulmalısınız.
-
Koç Burcu Günlük Yorumu
Koç Burcu Ortaklıkların maddi yanı öncelikli olmaya başlıyor. Süregelen parasal paylaşımların getirebileceği sorunları dikkate almalısınız. Öncelikle risk taşıyan noktalar karşısında tedbirli olmanız gerekecek. Kendi kaynaklarınızı dikkatli kullanmak ve başkalarının desteğine ihtiyaç duymamanız gereken şartlar var. Eş ya da ortağınızdan kaynaklanan sorunlar sizi çok gerebilir.
-
4-31Mart/Tual-Ahşap Kaplama sergisi İstanbul'da
şuna kadar
Bir iç mimarın gözüyle... İç mimar kimliğini resimle bütünleştiren İrem Senemoğlu, tuval ve doğal ahşap kaplamalar üzerine karışık teknik ile hazırladığı eserlerini, 4 – 31 Mart 2010 tarihleri arasında Klaxon Kültür Merkezi’nde sanatseverler ile buluşturuyor. Kent dokusundaki estetik kaygılarını, geleneksel yapılar ve gelişen mimari arasındaki dengeyi çizgi ve renk armonisiyle yorumlayarak sunan sanatçı “imagination” başlığı ile izleyicilerini kendi kent hayallerini kurmakta özgür bırakmak istiyor. Klaxon Kültür Merkezi: Olivya Geçidi No:5 D:2 İstiklal Caddesi Beyoğlu / İstanbul Kaynakça:Hürriyet -
5-30 Mart/NUTUK Tiyatro Sahnesi Ankara'da
şuna kadar
"Nutuk" tiyatro sahnesinde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün özellikle bugünlerin çocuklarına verdiği öğütler, dersler, Nutuk'tan alıntılanarak tiyatro sahnesine taşındı. Ankara'daki özel tiyatro Mavi Sahne'de 5 Martta prömiyer yapacak "Bugüne Sesleniş-Nutuk" adlı oyunu izlemeye gelenlere "Nutuk" hediye edilecek. Mavi Sahne'de düzenlenen basın toplantısında konuşan, eseri tiyatroya aktaran ve yöneten Sedat Demirsoy, tek kişilik olan oyunda "Nutuk"un kurgusunu bozmadıklarını söyledi. Atatürk'ün Meclis'ten sunduğu biçimiyle "Nutuk"un ilk kez sahnelendiğini ifade eden Demirsoy, Nutuk'ta gelecek kuşaklara katkı ve örnek olması için sürekli söylenen bölümler olduğunu kaydetti. Demirsoy, "Tarihi yapan insanların ağzından dinliyoruz. Bu kurguya çok dokunmak istemedik, kronolojik sırayı akıttık. Özellikle benim oyunlaştırırken seçtiğim bölümler bugüne seslenilen bölümler ve Atatürk bunu sık sık yapıyor" dedi. "Nutuk"u oyunlaştırmak için okuduğunda bambaşka duygular yaşadığını dile getiren Demirsoy, "Nutuk'u anlamak ve okuyabilmek gibi bir sürü kitap var dolayısıyla çok kolay bir metin değil. En büyük kaygım acaba yapabilecek miyiz? oldu. Çok riskli ve bıçak sırtı bir konu. Amatörlüğü kabul etmeyecek profesyonel olmayı gerektirecek bir işti. Nutuk'ta Atatürk'ün yaşanmadığı halde 'bunlar olabilir' dediği konular da var. Özellikle bu bölümleri sahneye taşıdım. Oyunun adı onun için 'Bugüne Sesleniş" dedi. Oyunun 5 Martta prömiyer yapacağını kaydeden Demirsoy, "Oyunu izlemeye gelen her seyirciye biletle birlikte bir de 'Nutuk' hediye etmeyi düşünüyoruz. Bugün Türkiye çok karışık bir dönemden geçiyor. Bunları yıllar önce Atatürk görmüş ve bir yol çizmiş. İnsanların bu yolu görmesini sağlamaya çalışıyoruz" diye konuştu. "Atatürk'le ilgili filmleri özellikle izlemedim" Demirsoy, bir gazetecinin "Veda" filmini izleyip izlemediğini sorması üzerine, "Atatürk'le ilgili çekilen filmleri özellikle izlemedim. Etkilenebilirsiniz bu olsun istemedim. İkincisi siz etkilenmeseniz bile insanlar size bunu sorabilir. Şu filmde bunu görmüştüm derseler bu beni üzer. Şimdiye kadar izlemedim ama bundan sonra izleyeceğim. Bizim projemiz uzun soluklu bir proje idi ve hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" yanıtını verdi. Gazetecilerin oyunda rol alan Yavuz Sepetçi'nin Atatürk'e çok benzediği yönündeki sözleri üzerine Demirsoy, "Atatürk'ü kopyalamak istemedik. Ancak benzeyen bir oyuncunun rol almasında da yarar var. Sadece Atatürk'e benzeyen bir kişi var diye bu oyunu sahneye koymadık" dedi. Yavuz Sepetçi de "hayatının rolünü" oynadığını, projede yer aldığı için mutlu olduğunu dile getirdi. Oyun Anlatı ve canlandırma teknikleri üstüne kurulu tek kişilik oyunu Mavi Sahne'nin yönetmenlerinden Sedat Demirsoy oyunlaştırdı ve yönetti. Oyunun dramaturjisi, Devlet Tiyatrosu Dramaturglarından Servet Aybar'a ait. Işık tasarımını yine Devlet Tiyatrosundan Çetin Atay yaptı. Dekor tasarımı Ziver Armağan Açıl'a, müzikleri Arda Özmen'e ait oyunda, Devlet Tiyatrosu oyuncusu Yavuz Sepetçi, Gazi Mustafa Kemal rolünü üstlendi. Oyun, 5-12 Mart tarihlerinde ve 16-30 Mart tarihlerinde Mavi Sahne'de Başkentli tiyatroseverlerle buluşacak. Kaynakça:Hürriyet -
Balık Burcu Günlük Yorumu
Balık Burcu Maddi ve manevi paylaşımların önemi sürmekte. Eşle olan duygusal yakınlığınızı korumak yanında bazı fedakarlılar yapmaya açıksınız. Ortaklıklarınızın parasal yanı ise mücadele getirmekte. Ortağın para durumundan kaynaklanan gelişmeleri dikkatle izlemelisiniz. Bu alandaki uzun vadeli planlarınızı tek başına gerçekleştirme şansınız pek yok.
-
Kova Burcu Günlük Yorumu
Kova Burcu Rahat hareket ederek kendinizi geliştirebileceğiniz girişimler yapabilirsiniz. Zira yeni konular ve farklı ilgi alanları bulmak sizin için zor olmayacak. Özellikle eğitim hayatınızı olumlu etkileyen gelişmeler öne çıkabilir. Yurtdışı ilişkilerinizi ise yeniden düzenlemek ve güçlü kılmak üzere adımlar atmaktasınız. Yeni ortaklıklar üzerinde çalışmalarınız göze çarpıyor.
-
Oğlak Burcu Günlük Yorumu
Oğlak Burcu Yeni kararlar, testler ve iş hayatına ait gelişmeler öne çıkmakta. Alacağınız sorumluluklar sayesinde kendinizi gösterme fırsatı bulabilirsiniz. Üstlerle ilişkilerde dengede kalmak önem kazanırken, kariyeriniz konusunda ilerlemeler var. Tamamlanması gerekli işler ise önem taşımakta. Olası ortaklıklar iş hayatınızda yeni açılımları beraberinde getirecektir.
-
Yay Burcu Günlük Yorumu
Yay Burcu Ortaya çıkan olumlu koşullar sürmekte. İleriye dönük ümitlerinizi yeniden oluşturmak için harekete geçmektesiniz. Bu konuda size destek veren gelişmeler olacaktır. Arkadaşlarla beraberlikler, ortaklaşa işler gününüze hareket ve uyum katıyor. Bu olumlu atmosferin etkisi ile başkaları adına yararlı çalışmalarda aktif ve yapıcı sonuçlar alabilirsiniz.
-
Akrep Burcu Günlük Yorumu
Akrep Burcu Duygusal olarak baskı altında olabilirsiniz. Zira elinizde olmayan nedenler yüzünden harekete geçmekte zorlanacaksınız. Yakın ilişkiler ya da ortaklıklardan kaynaklanan sorunlar sizi çaresiz kılabilir. Kontrol edici yanlarınızı kullanmaktan kaçınmalısınız. Geçmişe ait konularda ise gizleyici veya kurcalayıcı davranmak size zarar verecektir.
-
Terazi Burcu Günlük Yorumu
Terazi Burcu Burcunuzdaki Ay’ın desteği ile ilerlemektesiniz. Yaratıcı yanlarınızla dikkat çekerek ilişkiler de dahil olmak üzere her konuda ilerleme elde edeceksiniz. Kişisel girişimlerinizde ise artan sorumluluklara rağmen kararlılık gösteriyorsunuz. Hayata bakışınızda daha gerçekçi olmanız size çok şey kazandırabilir. İleriye dönük planlar ve tamamlanması gereken işler öneminiz koruyor.
-
Başak Burcu Günlük Yorumu
Başak Burcu Maddi konulara, elinizdeki kaynakları kullanmaya çok daha fazla önem vermektesiniz. Ekonomik olarak sizi kısıtlayan koşullara rağmen kalıcı planlar yapabilirsiniz. Ancak bu konudaki endişelerinizi bırakmanız gerekmekte. Çalışma kapasitenizi zorlayan şartlara rağmen başarılı olabilirsiniz. Ekonomi yapmak ve bütçenizi aşan giderleri kontrol etmeniz gerek.