Zıplanacak içerik

Liderler

Popüler İçerikler

Üzerinde en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor: 20-09-2016 in Blog Başlıkları

  1. Ergenliğin en belirgin özelliği İNATLAŞMAKTIR! Ergenliğe giren kişi, var olduğunu ve varlığının ”olanların içinde” bir değeri olduğunu ”hem kendisine hem de başkalarına” ispatlamak adına, KARŞI olunacak bir şeyler bulur. Karşı olunacak bir şey bulmak, ergenlik çağından hiç çıkamamış gibi davranan bireylerle dolu bir toplumda o kadar da güç değildir )) Zira en normal işler bile çatışmaya dönüştürülerek yürür… Az önce senin söylediğin bir fikir, beş dakika sonra sana ”senin kafan sanki buna basmıyormuş da, karşındaki sana doğrusunu öğretiyormuş” gibi geri satılır )) En ufak fikir farklılığı kavgaya sebep olur. Aynı fikirde olmadığın insanlarla uzlaşmaya varmak ise zaten bilinmeyen bir kavramdır. Dolayısıyla büyüklerimizden çok farklı gibi görünen hayat görüşlerine sahip olabiliriz. Ama onları savunma ve hayata geçirme şeklimiz aynen öğrendiğimiz üzere iddialı ve çatışmacıdır. Dinlerken tahrik edilmeye açık ve en ufak imada horozlanmaya hazırızdır. Bu delikanlı olduğunu göstermenin en ucuz yoludur )) Konuşurken de had bildirmeye meraklı dolayısıyla, tahrik edici ve çatışmayı tetikleyici olmak, meydan okuma cesaretini sergilemek gibidir. HAMASET, yani gövde gösterisi yapmaya ve her halinle karşında duranları ezmeye, senden yana olanlara ise aslında sahip olmadıkları bir gücü bir anda elde etmişler gibi hissettirmeye yönelik bir tarz, UZLAŞMAYI imkansız hale getirir. Bu yüzden de, yediği iki lokmada aynı tadı bulacak, dinlediği bir müzikte yüreği aynı yerden titreyecek, yaşadığınız ülkeden uzak kalsanız seninle aynı manzarayı özleyecek insanlarla, aynı havayı solumak insana ağır gelmeye başlar… Özel ilişkilerde de, sosyal platformlarda da KAMPLAŞMA ve UZLAŞMAZ KARŞITLIKLAR hep bundan doğar. Tatlı ekmeğimiz hep bu yüzden acı olur. Bu ”ergenliği atlatamamış” tarzın yarattığı yıkımı giderecek tek tutum vardır. O da RAĞMEN var olmaktır! HEPİNİZE KARŞIYIM ve bunu ağzımdan köpükler saça saça her an bağırıyor, hepinizle İNATLAŞARAK YAŞIYORUM, demek yerine bana karşı olmanıza RAĞMEN ben hepimiz için saygılı, onurlu, dürüst, gayretli bir şekilde VAROLMAK için çalışıyorum, demek, en onurlu ve yapıcı tutumdur. Görüşleri ne kadar ”saygın ve rafine” olsa da bunu dile getirme şekli ayyynı beğenmediği insanlar gibi olanların burada durup kendilerine dürüst olmaları için, bir nefes arası rica ediyorum )) TEŞEKKÜR EDERİM! Takdir edilmek, tercih edilmek, gözde olmak, HEP KAZANAN olmayı seçmek yerine, olan bitene RAĞMEN kendine ve başkalarına saygısını kaybetmeyen bir İNSAN olmayı seçmek mümkündür. Bir toplumda böyle bireylerin sayısı arttıkça, o toplum olgun, üretken, ve en önemlisi yüzünü anlık çatışmalar yerine, büyük meselelerin üstesinden gelmeye dönmüş bir toplum olur. Daha önemlisi, bizden böyle davranmayı gören çocuklarımız, bir ömür ergen kalmak yerine, olgun, yapıcı, kendine güvenen ve etrafına da güven veren insanlar olarak yetişirler. JUNO- Kendi Halinde Bir Hayat Gözlemcisi
  2. Hayatımın şüphesiz en sıcak anıydı, kalbimin sonsuza kadar yumuşacık, sıcacık duyguyla sarmalandığını hissettim… Rutin bir kontrol günü ve senin geleceğim artık annemi göreceğim diye ısrar etmen ve aniden doğum odası … Ne olduğunu sonradan anladığım lanet suni sancı… 3 saat doğum sancısı … Minik savaşçım pes etmedin benimle normal doğum yaptın…sesini ilk duyduğumda çok sasırdım, inceydi çok, bir kedi miyavlamasına benziyordu, çok sevdim sesini…henüz görmeden “normal mi sesi” diye sordum doktora…çok normal dedi…Sonra doğum esnasında sıkışan kafan korkuttu beni kendimden geçmişim… Çok şükür…Normal dediler geçecekmiş…bakımı yapılırken nasıl bir hasret duyuyordum ona karsı, çok mu hırpaladılar bebeğimi diye soruyordum kendi kendime(sonra öğrendim normalmiş)… yavaş yavaş yanıma getirdiler, yüzlerimiz yanana dikişlerim atılıyor, elime alamıyordum, güzelliğini gördüm , ne güzel geldi bana… daha sonra odaya getirdiklerinde ilk defa dokunacaktım ona , kucağımda verdiklerinde kollarımda sıcaklığı, kokusu sardı beni…kalbim atıyor, ateş basıyor, gözlerim doluyordu… evet aşktı bu…bebeğimin kokusuna aşık olmuştum… en güzeli ise, şimdi 1 yaşında ama hala özellikle uyuduğunda aynı kokuyu alıyorum … ve her o kokuyu duyduğumda ilk sarıldığımız anı yaşıyorum…çok şükür... Hoş geldin dünyamıza bebeğim. Gözlerini açtıysan bu hayata mücadeleye hoş geldin. Yumuk yumuk bakıyorsan gözlerinle umutlara hoş geldin. Ağlıyorsan hıçkırıklarla acılara hoş geldin. Annenin sıcacık göğsünde sütunu içmeye çalışıyorsan savaşa hoş geldin. Arada minik gülümsüyorsan mutluluklara hoş geldin. Sen hayallerin mücadelenin umutların askın sevdamın bebeğisin. Sen katlandığım tüm sancılara değersin iyi ki geldin hoş geldin bebeğim

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.