Zıplanacak içerik

Liderler

Popüler İçerikler

Üzerinde en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor: 06-10-2012 in Blog Başlıkları

  1. Bir üstat gezinirken, nehir kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir çift görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? o kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız? ” diye tekrar sormuş. Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “iki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.” “peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? onlar sesli konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına hiç gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.” Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”
  2. Kremalı Kek ve Gazoz Küçük çocuk Tanrı ile buluşmak istedi. Tanrı'nın yaşadığı yere ulaşmak için uzun bir yolculuk yapacağını bildiğinden, çantasının içine kremalı kek ve gazoz şişelerini doldurdu ve yola koyuldu. Üç blok ilerledikten sonra yaşlıca bir adama rastladı. Adam bankta oturmuş güvercinleri besliyordu. Çocuk yaşlı adamın yanına oturdu ve çantasını açtı. Çantadan içeceğini almak üzere iken adamın da aç olabileceğini düşünerek ona kremalı kekinden verdi. Adam teşekkürle kabul etti ve çocuğa gülümsedi. Gülümsemesi o kadar içtendi ki çocuk bunu bir kez daha görebilmek için ona tekrar gazoz ikram etti. Adam yeniden ona gülümsedi. Çocuk çok mutlu oldu. Tüm öğleden sonrayı orada yiyerek ve gülümseyerek ama tek kelime etmeden geçirdiler. Hava kararmaya başlayınca, çocuk ne kadar yorgun olduğunu fark etti ve gitmek için kalktı. Fakat birkaç adım attıktan sonra koşarak geri döndü ve adama sarıldı. Adam ona en güzel gülümsemesi ile cevap verdi. Çocuk evinin kapısını açtıktan bir süre sonra annesi yüzündeki neşeyi farketti. Annesi - seni bu kadar mutlu edecek ne yaptın bugün? diye sordu. -Tanrı ile öğle yemeğindeydim diye cevapladı çocuk ve annesi cevap vermeden ekledi: -Biliyor musun, Tanrı gördüğüm en güzel gülümsemeye sahip. Bu arada, yaşlı adam da ışık saçan bir neşe ile evine dondu. Oğlu şaşkınlık içerisinde yüzündeki huzuru görünce sordu, - Baba seni bu kadar mutlu edecek ne yaptın bugün? - Parkta Tanrı ile kremalı kek yedim diye cevapladı ve oğlu cevap vermeden ekledi - Biliyor musun, beklediğimden daha gençmiş Çoğunlukla küçük bir dokunuşun gücünü, nazik bir sözün, ilgiyle dinleyen bir kulağın, içten bir komplimanın veya küçük bir değer verici davranışın gücünü küçümseriz ki bunlar tüm hayatı değiştirme potansiyeline sahiptirler. İnsanlar bir sebepten dolayı, bir süreliğine ya da ömür boyu hayatımıza girerler. Hepsine eşit şekilde sarılın. _____Kaynak: yazarı bilinmiyor_____

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.