Bütün Eylemler
- Geçen saat
-
En Son Ev, Bahçe ve Şehir Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
- Sandviç temizleme yöntemi, derinlemesine temizlik rutinimi nasıl tamamen değiştirdi?
Sandviç temizleme yöntemi, derinlemesine temizlik rutinimi nasıl tamamen değiştirdi? Önemli Noktalar Sandviç temizleme yöntemi, ana temizlik işleminden sonra, kalan kalıntıları yakalamak ve parlaklığı artırmak için ilk temizlik adımınızı (örneğin elektrik süpürgesiyle temizleme) tekrarlamayı içerir. Bu yöntem özellikle evcil hayvanları, çocukları veya yoğun insan trafiği olan evler için faydalıdır ve zeminlerde, duvarlarda ve hem iç hem de dış pencerelerde harikalar yaratır. Etkili olmasına rağmen, zaman alıcıdır ve evinizin baştan aşağı parlamasını istediğiniz derinlemesine temizlikler veya özel günler için en uygunudur. Hepimiz bunu yaşadık. Zeminlerinizi elektrik süpürgesiyle temizlediniz, sildiniz ve kısa süre sonra, yapışmış bir toz veya kir izi buldunuz. Pencerelerinizi sildiniz, ancak kuruduktan sonra lekeli kaldılar. Ya da belki de iyi bir şekilde ovduktan sonra temiz duvarlarınıza hayran kalmak için geri döndünüz ve aksi takdirde boş olan yüzeyde köpek tüyleriyle karşılaştınız. Eğer bu durum size tanıdık geliyorsa, sandviç temizleme yönteminden faydalanabilirsiniz. Ben de evimde denedim; evimde her zaman hareketlilik, çamurlu patiler ve fıstık ezmesi ve reçel parmak izleri eksik olmaz. Sonuç mu? Muhteşemdi. Sandviç Temizleme Yöntemi Nedir? Sandviç temizleme yöntemi, temizlik sürecinizdeki ilk adımı son adım olarak tekrarlamaktır. Örneğin, paspaslamadan önce elektrik süpürgesiyle temizlemek her zaman en iyisidir, ancak sandviç temizleme yönteminde, zeminler kuruduktan sonra paspaslama sırasında yerinden çıkan kalıntıları toplamak için tekrar elektrik süpürgesiyle temizlersiniz. Özellikle evcil hayvanları olan evlerde veya uzun süredir temizlenmemiş ve bu nedenle daha fazla kir ve toz birikimi olabilecek alanlarda faydalıdır. Dış pencereler de bu özel strateji için ideal olabilir, çünkü geride kalan her küçük polen ve kir zerresini göstermeye eğilimlidirler. Ekstra Adıma Değer mi? Bu stratejiyle ilgili hatırlanması gereken önemli bir şey, zaman alıcı olmasıdır. Paspaslamadan sonraki ikinci elektrik süpürgesiyle temizleme turu, ilk temizliğe göre çok daha hızlı bir süreç olsa da, yine de sürece bir adım daha ekliyor ve dolayısıyla daha fazla zaman alıyor. Her zaman buna değer mi? Bence duruma göre değerlendirmek en iyisi. Ortalama bir haftada sürekli olarak "sandviç temizlik" yöntemini kullanmasam da, özellikle evimin pırıl pırıl olmasını istediğim tatil dönemlerinde misafir ağırlarken bu stratejiye sık sık başvuruyorum. Sandviç Temizleme Yöntemi Nasıl Kullanılır? Zeminlerde Hepimiz zemin temizliğinin doğru sırasını oldukça iyi biliyoruz (önce elektrikli süpürge, sonra paspas), ancak bu işleme ikinci bir elektrikli süpürge veya süpürme işlemini eklemek, temizlik rutinime gerçekten bir ivme kazandırdı. Uzun tüylü, tüy döken bir köpeğimiz olduğu için, evimizde tüy büyük bir sorun olabiliyor. Buna yağmurlu günleri de eklersek, giriş holümüz dört kişilik ailemiz yerine bir ragbi takımının geçiş yolu gibi görünebiliyor. Zeminleri temizlerken ilk adımım her zaman elektrikli süpürgeyle süpürmek oluyor elbette, ancak paspasladıktan sonra genellikle uzamış tüy telleri, belki de çimler yeni biçildiyse biraz çim kalıntısı veya köşede küçük bir kir veya toz birikintisi buluyorum. Son bir kez daha elektrikli süpürge veya süpürgeyle geçmek çoğu zaman gerekli oluyor. Ancak zeminlerinizin tamamen kurumasını beklediğinizden emin olun, aksi takdirde başladığınızdan daha büyük bir karmaşa ile karşılaşırsınız. Duvarlarda Eğer yaşadığım ev tipi bu şekilde olmasaydı, temizlik işlemlerimi bu kadar sık "sandviç" yöntemiyle yapmama gerek kalmazdı diye düşünüyorum. Bahsettiğim gibi, tüy evimizin temizliği konusunda büyük bir sorun ve duvarlar havada uçuşan tüm tüyler için bir mıknatıs görevi görüyor. Duvarları silmeden önce (ılık suda sıvı bulaşık deterjanı beyaz duvarlarım için harikalar yaratıyor), her zaman elektrikli süpürge hortumunun dar uçlu aparatını kullanarak üst köşelere ulaşıyorum ve duvarları Swiffer Sweeper ile siliyorum. Bu adımı atlarsam, ilk metrekareyi bitirdikten sonra tüy dolu bir kova temizlik suyuyla karşılaşıyorum. Duvarları silmeyi bitirdikten sonra, artık tertemiz dikey yüzeylerimde uzamış bazı tüy kalıntıları fark ediyorum. Tamamen kuruduktan sonra, kalan kalıntıları temiz, kuru bir bezle fırçalıyorum. Tüy döken evcil hayvanlarınız veya yapışkan parmaklı çocuklarınız olmayan bir evde yaşıyor olsanız bile, denemenizi tavsiye ederim. Beyaz bir bez kullanın ve ne kadar çok kir topladığına şaşıracaksınız. Pencerelerinizde İlkbaharda dış mekan pencerelerinden bahsediyorsak, sandviç temizleme yöntemini biraz daha geliştirmeniz gerekebilir. Güneyde polen şakaya gelmez, bu nedenle gerçek pencere temizleme işlemine başlamadan önce ilk polen tabakasını ortadan kaldırmak çok önemlidir. Polen mevsiminin sonuna doğru pencerelerimi iyice temizlerken, polenleri yok etmek için önce siliyorum, ardından pencere temizleme formüllerimi kullanarak işlerini yapmalarını sağlıyorum. Daha sonra kuru bir bez alıp pencereleri tekrar siliyorum. Bu, kağıt havlu kalıntılarını veya temizlik bezimden kalan lifleri ortadan kaldırmaya yardımcı olurken, aynı zamanda kalan izleri de yok ediyor. Bu küçük ekstra adım, temiz ve pırıl pırıl arasındaki farkı yaratıyor ve bu da çabaya değer kılıyor. İç mekanda ise pencerelerim, duvarlarımla aynı nedenlerden dolayı üç aşamalı bir işlem gerektiriyor. Tüy ve toz bol miktarda bulunuyor. Önce toz alma beziyle veya gerçekten çok kirliyse, büyük, yapışkan veya yapışmış kirleri temizlemek için nemli bir bezle hızlıca silerek başlıyorum. Bundan sonra, cam temizleyicim devreye giriyor. Son bir toz alma işlemi, pencerelerimde hiçbir kalıntı kalmamasını sağlıyor ve ayrıca ilk seferde gözden kaçırmış olabileceğim parmak izlerini de kontrol etmeme olanak tanıyor. Faydalı İpuçları Derin Temizlikler İçin Kullanın Sandviç temizleme yöntemini günlük temizlik rutininize eklemeden önce, bunun hızlı bir şekilde zahmetli hale gelebileceğini bilin. Bu tekniği, zeminlerinizin, pencerelerinizin ve duvarlarınızın derinlemesine temizliğe ihtiyaç duyduğu zamanlar için (belki yılda iki kez) saklayın. Geri kalan zamanlarda, bu yüzeyleri iyi durumda tutmak için genellikle iki aşamalı bir işlem yeterli olacaktır. Doğru Çözümü Seçin Sandviçin içindeki en önemli kısım, bu nedenle temizlik çözümünüzü akıllıca seçin, aksi takdirde lekeli zeminler, hala kirli duvarlar veya özensiz görünümlü pencerelerle karşılaşabilirsiniz. Bu temizlik denkleminin ilk ve son kısmı çok açık görünse de, bu yüzeylere iki aşama arasında nasıl davrandığınıza ve iş için doğru formüle sahip olduğunuza özellikle dikkat etmek önemlidir. İlk Adımı Aşırıya Kaçırmayın İlk temizlik adımına aşırıya kaçmayın. Bu, özellikle duvarlar ve pencereler söz konusu olduğunda çok önemlidir; ilk toz alma veya silme işleminde çok titiz davranırsanız yorgunluk sizi alt edebilir. Kas gücünüzü temizlik işleminin ikinci aşamasına (cam temizleyici veya sabunlu duvar çözeltisi kullanılan aşama) saklayın, çünkü en büyük faydayı burada göreceksiniz. Bu adımdan önce ve sonra basit bir fırçalama işlemi yeterli olacaktır. Kaynak: SL- Güzellikleri çıplak gözle görülemeyen mantarların dünyası
Fotoğrafçı Barry Webb tarafından çekilen bu görüntüler, tek hücreli sümük mantarı organizmalarının yakından görünümünü sergiliyor. Çıplak gözle görülmesi mümkün olmayan bir manzara. Habere Gitmek için Tıklayın- Bugün
- Öcalan'ın mesajında Suriye ve SDG'ye atıf: '10 Mart Mutabakatı'nın uygulanması süreci rahatlatacak ve hızlandıracaktır'
Öcalan yeni yıl mesajında Suriye'de Şam yönetimi ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında imzalanan 10 Mart mutabakatına ilişkin de görüşlerine de yer verdi.Habere Gitmek için Tıklayın- Uyuşturucu operasyonlarının sınırları ve hukuki dayanağı ne?
Türkiye son haftalarda kamuoyunca bilinen isimlerin karıştığı uyuşturucu operasyonları ile sarsılıyor. Peki, Türkiye'de uyuşturucu kullanımının sınırları ve bu operasyonların hukuki dayanağı ne? Habere Gitmek için Tıklayın- Uyuşturucu operasyonlarının sınırları ve hukuki dayanağı ne?
Türkiye son haftalarda kamuoyunca bilinen isimlerin karıştığı uyuşturucu operasyonları ile sarsılıyor. Peki, Türkiye'de uyuşturucu kullanımının sınırları ve bu operasyonların hukuki dayanağı ne? Habere Gitmek için Tıklayın- Muhammed Suresi 2 Ve 3. Ayetlerin Uyarılarına Lütfen Dikkat!
Bizler ne yazık ki inancımızı, imanımızı sorumlu olduğumuz Allah'ın rehberine bizzat müracaat etmek yerine, aracı koyarak bir başkasından İslam'ı öğrenmenin, daha doğru olduğuna inandırılmışız. Çünkü bizlerin, Allah'ın kelamını okuduğumuzda, anlayamayacağımız öğretildi. Böyle olunca da, özellikle Kur’an'ın muhkem ayetlerine müracaat edeceğimiz yerde, bizlere önerilen ve her mezhebin farklı fıkıh kitaplarına yönlendirilerek İslam'ı yaşamamız, İslam dininde bölünmemize hatta birbirimize düşman olmamıza sebep olmuştur. İşin kötüsü her mezhep kendi fıkıh inancını yarattığı içinde, Allah'ın rehberliğinden uzaklaşan bizler, hangi kapıya sığınacağımızın telâşesin de, imanımızı yaşayıp gidiyoruz. Sizlere bu makalemde, Muhammed Suresi 2 ve 3. ayetleri hatırlatarak, üzerinde düşünmenize vesile olmak istiyorum. Aşağıda yazdığım ayetler Allah'ın Resulünün devrinde, ona inanan ve inanmamakta ısrar eden toplumun, dikkatini çekmek adına indirilmiştir. Ayetlere çok dikkat edelim ve sözcüklerin üzerinde iyice düşünelim ki der alarak, aynı hataları yapmayalım. Önce ayetleri yazalım. Muhammed 2-3: İMAN EDİP YARARLI İŞLER YAPANLARIN, RABLERİ TARAFINDAN HAK OLARAK MUHAMMED'E İNDİRİLENE İNANANLARIN GÜNAHLARINI ALLAH ÖRTMÜŞ VE HALLERİNİ DÜZELTMİŞTİR. BUNUN SEBEBİ, İNKÂR EDENLERİN BATILA UYMALARI, İNANANLARIN DA RABLERİNDEN GELEN HAKKA UYMUŞ OLMALARIDIR. İŞTE BÖYLECE ALLAH, İNSANLARA KENDİLERİNDEN MİSALLERİNİ ANLATIR. (Diyanet vakfı meali) Muhammed suresi 2. ayette, Allah iman edip yararlı işler yapanların dedikten sonra, bakın daha sonra ne diyor? "Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların…" Burada özellikle dikkat çekilen konu üzerinde durmak istiyorum. Allah'ın günahlarını affettiği ve hallerini düzelttiği kullarının neye, kime, hangi kitaba inandığını söylüyor Allah? "HAK OLARAK MUHAMMED'E İNDİRİLENE.." Peki, bize böylemi öğrettiler? Bizler bu şekilde mi iman ediyoruz? Yoksa Kur’an'da her bilgi detaylı yoktur, O özet bilgidir, Kur'an'ı herkes anlayamaz demiyor muyuz? Önümüze Kur’an yerine, ciltlerce dolusu beşerin rivayet kitaplarını koymuyorlar mı? Kur'an'ı anlayamazsın ama bu kitapları anlarsın demiyorlar mı? HAŞA ALLAH'IN KULUNA ANLATAMADIĞI VARDA, YARATILMIŞ İNSANLAR MI BAŞARIYOR BUNU? Demek ki bize öğretilen ile Allah'ın vahyi/sözleri arasında çok büyük farklar var. Allah hem gönderdiğim kitaba, onun ipine sarılın ondan sorumlusunuz diyecek, ama O kitapta her bilgi detaylı olmayacak ve anlaşılması zor olacak öylemi dostlar? Nasıl bir adalet mantık anlayışını, Allah'a nispet ettiğimizin farkında mısınız? Hiç sanmıyorum. Bu sözlere inanmakla, nasıl büyük bir hata yaptığımızı, sanırım mahşerde hesap günü fark edeceğiz. Çünkü gözlerimiz perdeli, gönüller taş gibi batıla hurafeye iman eder olmuşuz. Allah bizleri affetsin. Ayetin devamında, aslında gerçek iman etmeyen ama iman ettiğini zanneden, Allah'ın vahyini yeterli görmeyip, atalarından kendilerine intikal eden hurafe ve batıl yolcusu olanlara bir sesleniş var. Fakat sanırım buradan bizler, günümüzde de çok büyük dersler çıkarmalıyız. Bakın Allah ne diyor batıl yolcularına? "BUNUN SEBEBİ, İNKÂR EDENLERİN BATILA UYMALARI, İNANANLARIN DA RABLERİNDEN GELEN HAKKA UYMUŞ OLMALARIDIR." Allah'a şükürler olsun, bu kadar açık sözleri/ayetleri de anlayamıyorsak, önce elimizi başımızın arasına koyup çok iyi düşünmeliyiz. Ayette geçen inkar edenlerin, batıla uymaları sözünden, Allah'ın vahyini yada Allah'ı tamamen inkar edenlerden bahsetmiyor. Allah'ın gönderdiği Ayetlerden bir kısmını, atalarının inancını yaşayabilmek adına, görmezden gelip hayatlarına geçirmediklerinden bahsediliyor. Günümüzde aynı yanlış yapılmıyor mu? Bakın Allah'tan gelen ve Hak olan Kur’an'ı yeterli görmeyip, batıl yolundan gidenlere ne diyor? (İNKÂR EDENLERİN BATILA UYMALARI.) İnkar derken, HAKKA batıl karıştıranlardan bahsediyor. Gerçek iman edenler için ne diyor, burası çok önemli. İNANANLARIN DA, RABLERİNDEN GELEN HAKKA, YANİ YALNIZ KUR'AN'A UYMUŞ OLMALARIDIR. Allah'tan gelen hakkın da Kur’an olduğunu, ayetin başından anlıyoruz. Şunu da özellikle hatırlatmak isterim, Kitap ehlinin o dönemde ellerinde, tahrif olmamış sapasağlam Allah'ın kitabı var ama hakka batıl karıştırarak, atalarının inancını yaşamakta ısrar ediyorlar. Çünkü Allah yeni bir kitap uyarıcı göndermeden, diğer kitabın hükmünü korumasını kaldırmaz. Tekrar hatırlayalım inkâr edenler ve iman etmeyenler için Allah, nereye iman ediyorlar diyordu? " İNKÂR EDENLERİN BATILA UYMALARI." Burada bahsedilen batıl ne olabilir sizce? Elbette emin olmadığımız rivayet, sanı bilgiler. Ya da Kur’an'ın onayından geçmeyen sözler/hadisler de batıl diyebiliriz. Emin olunan bilgi ise elbette yalnız Allah katından indirilen vahiy, yani günümüzde KUR’AN. Ayette bahsedilen batıla inananlar, Allah'ı ve kitabı inkâr edenler olmadığını bir kez daha söylemek isterim, çünkü burası çok önemli. Kitap Ehli Allah'ın gönderdiği kitapları yeterli görmeyip, hakkı batıl ile karıştırıyorlardı. ONUN İÇİN ALLAH BU ÖRNEKLERİ VERİYORKİ BİZLERE, AYNI HATALARI BİZLER YAPMAYALIM. Peki ibret, ders alıyor muyuz? Kitap Ehli Allah'tan gelen, ellerinde ki hak olan kitabı bir kenara bırakmış, atalarından intikal eden batılın takipçileri olduğu için, Allah yeni bir resul ve rehber kitap göndermiştir. Allah'ın Elçisinin, bizlere Kur’an ile hükmetme görevi aldığı, birçok ayette açıkça belirtilmiştir. Allah'ın Elçisi aldığı görev gereği, Kur’an dışına asla çıkmayacağına göre, onun sözüdür/hadisidir diye nakledilen her bilgiyi, Kur’an süzgecinden geçirip öyle kabul etmeliyiz. Eğer Allah'ın Resulünün ümmeti olduğunu söylüyorsak, onun yolundan gittiğimizi iddia ediyorsak, ona saygı duyuyorsak, bunu mutlaka yapmalıyız. ONUN ADINA UYDURULAN HER SÖZE/HADİSE KUŞKU DUYMADAN İNANMAYARAK, DOĞRULUĞUNU KONTROL EDİP KUR'AN SÜZGECİNDEN GEÇİREREK, ALLAH'IN RESULÜNE KARŞI SEVGİMİZİ, SAYGIMIZI GÖSTERMELİYİZ. Bu ayetten çıkarmamız gereken en önemli ders, Allah'ın Resulünün devrinde, yalnız Allah'ın vahyini yeterli görmeyip iman etmeyerek, atalarından gelen inançlardan vazgeçmeyenlerden bahsedilmektedir. Kur’an atalarının hurafe inançlarından vazgeçmek istemeyenlere karşı, ikazlarla doludur. Rabbimiz hakka batıl karıştırmayın derken, Allah'ın ne anlatmak istediğini, lütfen dikkatle düşünerek anlamaya çalışalım. Allah'ın Resulü sağlığında, kendi sözlerinin nasıl çarpıtılıp değiştirildiğini görmüş ve bu konuda ümmetini uyararak, benim sözüm olup olmadığını anlamak için, Kur’an ile karşılaştırınız demiştir. Daha da ileri giderek, kim ben söylemediğim halde, bu Resulün sözüdür derse, cehennemdeki yerini hazırlasın diyerek, dikkatli olmamız gerektiğinin ikazını yapmıştır. Kendisinin Kur’an'dan başka hiçbir bilgiyi tebliğ etmediğini, kayda almadığını özellikle Kur'an'dan öğreniyoruz. Hatta rivayet hadislere çok değer veren kardeşlerime de hatırlatmak isterim, O hadisler bile bu gerçeği onaylıyor. Örnek vermek isterim. "Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. BAZI ŞEYLERİ DE UNUTMAKSIZIN SİZE RAHMET OLMASI İÇİN HATIRLATMAMIŞTIR, ONLARI DA ARAŞTIRMAYIN." Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, sayfa 403 "Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; KURAN’IN HELAL KILDIKLARI DIŞINDA BİR ŞEYİ HELAL KILMADIM. KUR AN’IN HARAM KILDIKLARI DIŞINDAKİLERİ DE HARAM KILMADIM. "İbni Hişam Siret 4 sayfa 332 Bu rivayet hadisleri, neden örnek verdiğime gelince. Bu sözleri Allah'ın Resulünün söyleyip söylemediğini elbette kesinlikle bilemeyiz. Ama bu sözleri söyleme ihtimali çok yüksek diyebiliriz, çünkü bu sözleri Kur'an onaylıyor. İşte bizler bu kadar güzel ve asil bir Resulün takipçileriyiz, şükürler olsun Rabbimize. Sizlere son olarak bir ayet daha hatırlatmak istiyorum. Batıl inançlarını yaşayabilmek adına, Kur'an'ın bazı ayetlerine İman etmekte nazlananlara hitaben gönderilen bu ayetten, sanırım bizler günümüzde daha çok ders almalıyız. Kur’an'ı herkes anlayamaz, onu veli insanlar anlar diyenlere de, güzel bir cevabı, Allah onlara veriyor. Muhammed 24: PEKİ BUNLAR, KUR'AN'IN ANLAMINI İNCEDEN İNCEYE DÜŞÜNMÜYORLAR MI? YOKSA KALPLER ÜZERİNDE O KALPLERİN KİLİTLERİ Mİ VAR? Allah, iman ettiğini söyledikleri halde, Kur’an'ı anlaşılması zor ilan ederek, atalarının inançlarından vazgeçemeyen batıl yolcularına bakın ne diyor? Kur’an'ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Demek ki düşündüğünüzde, bizlerin sorumlu olduğumuz muhkem ayetler, anlaşılması zor değil, anlaşılabilecek bir kitapmış. Fakat bizler sanırım Kur’an'ı anladığımız dilden düşünerek hiç okumadığımızdan, bunun farkına bile varamıyoruz. Ya ayetin devamındaki sözlere ne dersiniz? Ben buna yorum yapmak istemiyorum. Kalplerinde mühür olmayanlar, hemen Allah'ın ne söylediğini anlayacaktır. "YOKSA KALPLER ÜZERİNDE O KALPLERİN KİLİTLERİ Mİ VAR?" DİLERİM ALLAH' TAN KALPLERİ MÜHÜRLENMEYEN, GÖZLERİNE PERDE ÇEKİLMEMİŞ BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, ELLERİNDEN ALLAH'IN VAHYİ KUR'AN'I DÜŞÜRMEYEN, ALLAH'IN HALİS KULLARINDAN OLURUZ. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK- Arda Güler Hakkında Bütün Haberler -Real Madrid Arda Güler'i Resmen Duyurdu
İspanya LaLiga 2025 yılında Arda Güler videosu yayınladı https://youtu.be/5MsXVAI31ls- En Son Basketbol Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
Miami Heat Denver Nuggets'ı çok kötü yendi 147 - 123. İkinci yarıda tam tamına 84 sayı attı ve bir rekora imza attı- Alperen Şengün Hakkında Bütün Haberler Buraya
Sabaha karşı oynanan maçta Houston Rockets Indiana Pacers'ı 126 - 119 yendi (Şengün sakatlığı nedeniyle oynamadı)- Türkiye siyasetinde 2026'da neler bekleniyor?
Başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP'li belediye başkanlarının tutuklanması, CHP 38. Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan "mutlak butlan" davası, meclis zeminine taşınan yeni çözüm süreci, 2025'te Türkiye'de siyasette öne çıkan başlıklar oldu. Türkiye siyasetinin yeni yılda da bu başlıklardaki gelişmelere göre şekillenmesi bekleniyor.Habere Gitmek için Tıklayın- Türkiye siyasetinde 2026'da neler bekleniyor?
Başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP'li belediye başkanlarının tutuklanması, CHP 38. Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan "mutlak butlan" davası, meclis zeminine taşınan yeni çözüm süreci, 2025'te Türkiye'de siyasette öne çıkan başlıklar oldu. Türkiye siyasetinin yeni yılda da bu başlıklardaki gelişmelere göre şekillenmesi bekleniyor.Habere Gitmek için Tıklayın- Somali Cumhurbaşkanı İsrail'in Somaliland kararının ardından Ankara'da
Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, İsrail’in Somaliland kararının ardından bugün Ankara’da temaslarda bulunacak. Ankara-Mogadişu görüşmesinde hangi konular öne çıkacak?Habere Gitmek için Tıklayın- Türkiye ekonomisi 2026'ya hangi koşullarda giriyor, yeni yıldan beklentiler neler?
2,5 yılın sonunda enflasyonun hala yüksek seyretmesi, bir yandan büyümeyi sınırlarken diğer yandan gelir dağılımındaki bozulmayı sürdürerek büyümenin hissedilir olmasını 2026'da da zorlu kılacak görünüyor. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, yeni yıldan beklentileri BBC Türkçe için yazdı. Habere Gitmek için Tıklayın- Türkiye ekonomisi 2026'ya hangi koşullarda giriyor, yeni yıldan beklentiler neler?
2,5 yılın sonunda enflasyonun hala yüksek seyretmesi, bir yandan büyümeyi sınırlarken diğer yandan gelir dağılımındaki bozulmayı sürdürerek büyümenin hissedilir olmasını 2026'da da zorlu kılacak görünüyor. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, yeni yıldan beklentileri BBC Türkçe için yazdı. Habere Gitmek için Tıklayın- En Son Egzersiz Haberleri
- Plank pozisyonunda durma: Gerçek gücünüzü ve denge yeteneğinizi ortaya koyan basit bir karın kası testi
Plank pozisyonunda durma: Gerçek gücünüzü ve denge yeteneğinizi ortaya koyan basit bir karın kası testi Plank egzersizi, Amerikan fitness dünyasında altın standart bir egzersiz haline geldi çünkü gerçekten önemli olan şeyi test ediyor: omuzlardan kalçalara kadar çekirdek kas stabilitesi. Gösterişli hareketlerin aksine, plank, hareket etmeden sürekli kas aktivasyonu gerektirir; bu da günlük aktiviteler sırasında (ayakta durma, kaldırma ve gün boyunca duruşu koruma gibi) çekirdek kaslarınızın nasıl çalıştığına çok benzer. Güçlü bir plank, sadece karın kasları için bir meydan okuma değildir. Gövde kaslarınızın yorgunluğa karşı direnç gösterebildiğini ve omurganızı koruyabildiğini gösterir; bu da uzun vadeli sırt sağlığı için çok önemlidir. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki antrenörler ve fizyoterapistler, özellikle uzun saatler oturan kişilerde dengeyi, kaldırma mekaniğini ve genel hareket verimliliğini değerlendirmek için sıklıkla plank egzersizini kullanırlar. Plank egzersizinin en büyük faydalarından biri, omurga desteğindeki rolüdür. Çekirdek kaslarınız gerilim altında aktif kalabildiğinde, omurganız stabil kalır ve bel bölgesindeki gereksiz gerilimi azaltır. Bu da antrenmanlarda daha iyi performans, gelişmiş atletik koordinasyon ve günlük hareketler sırasında daha fazla rahatlık anlamına gelir. Plank Egzersizi Nasıl Doğru Şekilde Yapılır? Başlamak için, dirsekleriniz omuzlarınızın tam altında olacak şekilde ön kollarınızı yere koyun. Bacaklarınızı arkanıza doğru uzatın ve ağırlığınızı ayak parmaklarınızın üzerinde taşıyın. Çekirdek kaslarınızı sıkıca kasın ve vücudunuzu baştan topuklara kadar düz bir çizgide tutun. Kalçalarınızın sarkmasına veya yukarı kalkmasına izin vermeyin. Bu pozisyonda 30 saniye boyunca yavaş ve kontrollü bir şekilde nefes alıp vererek kalın. Doğru nefes alma genellikle göz ardı edilir, ancak çok önemlidir. Yavaş, düzenli nefes alma, erken yorgunluğu önlemeye ve çekirdek kaslarınızın verimli çalışmasına yardımcı olur. Nefesinizi tuttuğunuzu fark ederseniz, plank daha zor ve daha az etkili olacaktır, özellikle gerilim altında geçen süre arttıkça. Yeni başlayanlar yoğunluğu azaltmak için diz üstü plank deneyebilirken, diğerleri ellerini bir banka veya sandalyeye koyarak yükseltilmiş plank yapabilir. Ek bir zorluk için, dönüşümlü omuz dokunuşlarıyla yapılan plank, formdan ödün vermeden çekirdek kas talebini artırır ve omuz stabilitesini geliştirir. Kaynak: Fitguru- Ekonomik Olarak Tasarruf Sağlayan Düşünceler ve Durumlar Buraya
- Adam ChatGPT'ye milyarderlerin erken yaşta öğrendiği, çoğu insanın asla öğrenemediği para kazanma derslerinin neler olduğunu sordum
Adam ChatGPT'ye milyarderlerin erken yaşta öğrendiği, çoğu insanın asla öğrenemediği para kazanma derslerinin neler olduğunu sordum Çok az insan milyarder olarak doğar, ancak birçoğu ailelerinden finansal destek almıştır. Bu seviyeye ulaşmak için, çoğu milyarder, devasa banka hesaplarına sahip olmadan çok önce, kariyerlerinin başlarında belirli finansal alışkanlıklar ve düşünce biçimleri geliştirir. Ortalama bir insanın milyarderlerden neler öğrenebileceğini merak ederek, ChatGPT'ye birçok insanın asla öğrenemediği temel para derslerinin neler olduğunu sordum. Bileşik Faiz, Servetin Gerçek Motorudur Milyarderler bileşik faizi genç yaşlardan itibaren ciddiye alırlar. Bileşik faiz, faiz kazandığınızda ve bu kazançları tekrar tekrar yeniden yatırdığınızda, bunların katlanarak büyümesine izin verdiğinizde ortaya çıkan şeydir. Berkshire Hathaway Başkanı Warren Buffett ilk yatırımını 11 yaşında yaptı ve servetinin neredeyse tamamının 50 yaşından sonra geldiğini belirtti, çünkü bileşik faiz zamanla hızlanır. ChatGPT'ye göre çoğu insan bu etkiyi hafife alıyor veya yatırım yapmaya çok geç başlıyor. Milyarderler ise her finansal kararı bunun etrafında şekillendiriyor. Gelir, Sahiplikten Daha Az Önemlidir Kendi kendine milyarder olanlar, servetlerini büyük ölçüde maaşlardan değil, öz sermayeden elde ederler. Öz sermaye, geleneksel bir maaşın sağlayabileceğinden çok daha fazla değer kazanabilen bir işletmenin veya varlığın bir parçasına sahip olmak anlamına gelir. ChatGPT, Forbes'tan alınan araştırmalara atıfta bulunarak, şirket sahipliğinin milyarder servetinin birincil kaynağı olduğunu gösterdi. Bu, hisse senedi karşılığında daha düşük maaş almayı, bir işletme kurmayı veya ölçeklenebilir fikri mülkiyet yaratmayı içerir. Akıllıca Kaldıraç Kullanırlar ChatGPT'ye göre milyarderler "üç biçimde kaldıraç kullanmada ustalaşarak" zengin oluyorlar. Başkalarının parasını, başkalarının emeğini ve teknolojiyi kullanıyorlar. Yapay zeka, Sam Zell gibi gayrimenkul devlerinin yatırım portföylerini genişletmek için finansal kaldıraç kullandığını, Jeff Bezos gibi kurucuların ise operasyonları ölçeklendirmek için insan ve teknolojik kaldıraçtan yoğun bir şekilde yararlandığını belirtti. Kaldıraç, zamanı çoğaltmadan çabayı çoğaltmanın bir yoludur. Başka bir deyişle: dış kaynak kullanımı. Parayı Bir Araç Olarak Görün, Bir Amaç Olarak Değil ChatGPT'ye göre, çok zengin bireyler parayı statü değil, özgürlük satın almanın bir yolu olarak görme eğilimindedir. "Milyoner Zihniyeti" kitabının yazarı Thomas Stanley'nin araştırmalarına atıfta bulunarak, yüksek net değere sahip bireylerin kontrol, bağımsızlık ve fırsata odaklandığını gösterdi. Başka bir deyişle, bu milyarderler sadece "zengin" olmaktan ziyade özerkliğe öncelik veriyorlar. Yaşam tarzlarının kontrolünü ellerinde tutmak ve başkalarının fikirleri veya kararlarıyla kısıtlanmamak istiyorlar (bu nedenle birçok milyarder girişimcidir). Vergileri Herkesten Daha İyi Anlayın Zengin bireyler, vergilerin ömür boyu kazançlarını nasıl etkilediğini erken yaşta öğrenirler, çünkü çok kazandığınızda çok vergi ödemeniz gerekebilir. ChatGPT, "milyarderlerin hisse senedi tazminatı, uzun vadeli sermaye kazançları, hayır kurumları ve akıllı iş indirimleri gibi şeyleri kullanarak agresif bir şekilde optimizasyon yaptıklarını" belirtti. ChatGPT, ultra zenginlerin zamanlama, yapı ve vergi açısından verimli varlık büyümesi yoluyla vergileri yasal olarak en aza indirdiklerine dikkat çekti. Vergi kaçırmazlar, ancak öyle görünebilir; kendi lehlerine çalışan kuralları anlarlar. Nakit Akışı Sağlayan Varlıklara Öncelik Verin Büyük evler ve arabalar etkileyici görünebilir, ancak milyarderlerin akışkan tutmak istedikleri nakit parayı tüketirler. Milyarderler bunun yerine işletmeler, kiralık mülkler veya öngörülebilir nakit akışı sağlayan yatırımlar gibi istikrarlı gelir üreten varlıklara odaklanırlar. ChatGPT'nin bildirdiğine göre, Warren Buffett serbest nakit akışını herhangi bir işletmenin "can damarı" olarak adlandırıyor. Buffett ayrıca servetine rağmen mütevazı bir araba kullanması ve sıradan bir evde yaşamasıyla da ünlüdür. Serbest nakit, istikrar yaratır, borca bağımlılığı azaltır ve gelecekteki fırsatları finanse eder. Borcu Stratejik Olarak Kullanın Ortalama Amerikalı, borçtan kaçınmaya çalışır çünkü bu finansal sorunlara yol açabilir. Milyarderler borcu stratejik olarak nasıl kullanacaklarını bilirler. ChatGPT, "sizi tüketen" tüketici borcu ile "sizi ileriye taşıyan" yatırım borcu arasında ayrım yaptıklarını söyledi. Özellikle gayrimenkul yatırımcıları, değer kazanan, gelir getiren varlıklar satın alırlar. Dikkatli kullanıldığında, borç bir büyüme motoru haline gelir - elbette, başlangıçta çok fazla servetiniz varsa bu yardımcı olur. Öğrenin, Sonra Devredin Milyarderler başlangıçta her kuruşu takip etmek zorunda kaldıkları için takıntılı bir şekilde para yönetimiyle ilgilenmiş olabilirler, ancak sonunda para yönetimi ve diğer görevler için başkalarını görevlendirirler. ChatGPT'nin belirttiğine göre, Oprah Winfrey, parasızken kendi muhasebesini nasıl dengelediğinden bahsetmiş ve Mark Cuban, ilk şirketini sattıktan sonra mütevazı kalmak için yılda 30.000 dolarla yaşamıştır. Temel bilgileri öğrendikten sonra, görevleri uzmanlara devrederler, ancak yalnızca mekaniği kendileri anladıktan sonra. Herkes milyarder olamaz, ancak aynı para prensiplerini benimsemek finansal gidişatınızı anlamlı bir şekilde değiştirebilir. Bu dersler zihniyet, sahiplik ve uzun vadeli strateji ile ilgilidir ve bunlar herkesin bugün inşa etmeye başlayabileceği alışkanlıklardır. Kaynak: GBR- Bitki, orman, çiçek ve diğer yeşillikler
- Baz İstasyonlarının yakınındaki ağaçlarda garip bir durum gözleniyor ve bilim insanları bunun nedenini öğrenmek istiyor
Baz İstasyonlarının yakınındaki ağaçlarda garip bir durum gözleniyor ve bilim insanları bunun nedenini öğrenmek istiyor Şehirlerde ve banliyölerde, hem havadan çekilen fotoğraflarda hem de saha araştırmalarında ilginç bir desen sürekli olarak ortaya çıkıyor: Hücre kulelerine en yakın duran ağaçlar genellikle en sağlıksız görünen ağaçlar oluyor. Taçları inceliyor, antenlere bakan taraftaki dallar kuruyor ve tüm cadde ağaçları sıraları, ormancılık uzmanlarının yalnızca sıradan kentsel stresle açıklamakta zorlandığı, dengesiz ve yamalı bir görünüme bürünüyor. Kablosuz ağ altyapısının yaygınlaşması hızlanırken, bilim insanları bunun bir tesadüf mü, radyo frekansı maruziyetinin ince bir yan etkisi mi yoksa telefonlarımıza güç veren altyapının kentsel yeşil örtüyü sessizce yeniden şekillendirdiğine dair bir uyarı işareti mi olduğunu anlamak için yarışıyorlar. Araştırmacılar bir felaket iddiasında bulunmuyorlar ve hücre kulelerinin sökülmesini talep etmiyorlar. Bunun yerine, bu yapıların etrafındaki garip, tekrarlayan desene odaklanıyorlar ve aynı görsel ipuçlarının farklı iklimlerde, farklı türlerde ve farklı bakım rejimlerinde neden sürekli olarak ortaya çıktığını soruyorlar. Riskler sadece estetik değil. Ağaçlar, aşırı ısınan mahalleleri soğutmak, hava kirliliğini filtrelemek ve fırtınaları hafifletmek için kritik öneme sahip, bu nedenle kablosuz ağları kurma şeklimizde bir şeyler onları baltalıyorsa, bunun maliyeti kaybedilen gölge kadar halk sağlığı açısından da ölçülebilir. Bilim insanlarının hücre kulelerinin etrafında gerçekten gördükleri Ağaç uzmanları tipik bir kule alanının çevresinde yürüdüklerinde, en yakın ağaçların, kısa bir mesafedeki ağaçlardan farklı göründüğünü sık sık fark ederler. En yakın gövdeler yapıdan hafifçe uzaklaşabilir, kabuklarında garip çatlaklar görülebilir ve antenlere bakan taraftaki yapraklar bazen daha seyrek veya erken sararmış görünebilir. Belgelenmiş birçok vakada, desen o kadar belirgindir ki, stresli bitki örtüsünün bir halkası kulenin ayak izini takip ediyor gibi görünürken, bu görünmez sınırın hemen ötesindeki ağaçlar nispeten normal görünüyor. Uzaktan algılama uzmanları da yukarıdan aynı sinyali almaya başladı. Yüksek çözünürlüklü görüntüler ve drone araştırmaları, bazı kulelerin yakın çevresindeki ağaçların taçlarının, aynı mahalledeki benzer ağaçlara göre daha düşük taç yoğunluğuna ve daha fazla ölü dala sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bu yerlerin çoğunda, hücre kulelerine en yakın ağaçlar, budama, toprak sıkışması veya bariz inşaat hasarıyla tam olarak açıklanamayan olağandışı stres belirtileri gösteriyor; bu desen, birden fazla şehirdeki hücre kulelerine en yakın ağaçların analizlerinde vurgulanmıştır. Sıradan kentsel stresin deseni neden tam olarak açıklamadığı Şehir ağaçları zorlu bir hayat yaşıyor ve herhangi bir ciddi araştırma, olağan şüphelilerle başlamalıdır. Ağaç kökleri genellikle kaldırımlar ve temeller tarafından sıkıştırılır, toprak yaya trafiği ve ağır ekipmanlar nedeniyle sıkışır ve yol tuzu, egzoz gazları ve asfalttan yayılan ısı, ağacın dayanıklılığını azaltır. Birçok baz istasyonu tam olarak bu zorlu ortamlarda bulunur; bu da herhangi bir bozulmayı, birçok şehir ağacını vaktinden önce öldüren kuraklık, kirlilik ve ihmal karışımına bağlamayı cazip hale getirir. Ancak araştırmacılar aynı dar dikim şeritlerini, aynı trafik yoğunluğunu ve aynı bakım programını paylaşan ağaçları karşılaştırdıklarında, antenlere en yakın olanlar yine de öne çıkıyor. Bazı vaka çalışmalarında, aynı blokta, aynı yıl dikilen ve aynı ekip tarafından sulanan iki ağaç, yeni bir kule faaliyete geçtiğinde keskin bir şekilde farklılık göstermiştir; yapıya en yakın ağaç yapraklarını ve ince dallarını kaybederken, komşusu nispeten daha gür kalmıştır. Bu tür yan yana karşılaştırmalar geleneksel stres faktörlerini dışlamaz, ancak kulenin yakınlığıyla ilgili bir şeyin, standart kentsel ormancılık modellerinin henüz yakalayamadığı ekstra bir yük eklediğini düşündürmektedir. Radyofrekans enerjisinin canlı dokuyla etkileşimi Neler olup bittiğini anlamak için, radyofrekans enerjisinin biyolojik materyalle karşılaştığında nasıl davrandığına bakmak faydalı olacaktır. Hücre antenleri iyonlaştırıcı olmayan radyasyon yayar; bu radyasyon, X ışınlarının yaptığı gibi kimyasal bağları kıracak kadar enerjiye sahip değildir, ancak yine de hücrelerdeki su molekülleri ve yüklü parçacıklarla etkileşime girebilir. Hayvanlarda en iyi belgelenmiş etki ısınmadır; bu nedenle telefonlar ve kuleler için güvenlik standartları, dokunun ölçülebilir bir sıcaklık artışı olmadan ne kadar enerji emebileceğine dair sınırlara dayanmaktadır. Bitkiler farklı bir yapıya sahiptir, ancak elektromanyetik alanlara karşı bağışık değillerdir. Yapraklar su, iyonlar ve fotosentezi ve solunumu yöneten hassas protein yapılarıyla doludur. Fidanlar ve saksıdaki genç ağaçlar üzerinde yapılan laboratuvar deneylerinde, belirli frekans ve yoğunluklardaki radyofrekans maruziyetinin büyüme hızlarını değiştirebildiği, stomaların açılıp kapanma davranışını değiştirebildiği ve stresle ilgili hormonların dengesini değiştirebildiği bulunmuştur. Bu etkiler türler veya frekanslar arasında tek tip değildir ve birçok maruz kalma durumu çok az etki gösterir veya hiç etki göstermez, ancak ölçülebilir biyolojik tepkilerin varlığı, yoğun bir anten kümesinin hassas bir ağacı yanlış yöne itebileceği olasılığını en azından makul kılmaktadır. Kule tasarımının, yüksekliğinin ve anten yerleşiminin rolü Tüm kuleler eşit yaratılmamıştır ve inşa edilme biçimleri, bazı bölgelerde neden dramatik bitki örtüsü stresi görülürken diğerlerinde görülmediğini açıklamaya yardımcı olabilir. Geleneksel makro kuleler genellikle antenleri yerden yüksekte, geniş bir alanı kapsayacak şekilde hafifçe aşağı doğru eğimli olarak monte eder. Enerjinin ana ışınları, yakındaki ağaçların gövdelerini değil, çatıları ve sokakları tarayacak şekilde tasarlanmıştır; bu da yalnızca üst kanopinin alanın en yoğun kısmında yer alabileceği anlamına gelir. Buna karşılık, elektrik direklerine veya bina cephelerine monte edilen daha küçük yapılar, antenleri ağaç yüksekliğinde veya biraz üzerinde konumlandırabilir ve potansiyel olarak dalları en güçlü emisyonların doğrudan yoluna sokabilir. Aynı yapıda bile, konfigürasyon önemlidir. Her biri birkaç panel ve ek 5G ekipmanına sahip birden fazla operatöre ev sahipliği yapan bir kule, örtüşen ışınlar ve yan loblardan oluşan karmaşık bir desen oluşturabilir. Bu sıcak noktalardan birinde bulunan ağaçlar, sadece birkaç metre uzaktaki ağaçlardan çok farklı bir maruz kalma profili yaşayabilir. Mühendisler ayrıca ağlar yükseltildikçe güç seviyelerini ve anten eğimini zaman içinde ayarlarlar; bu da yıllarca bir kurulumu tolere eden bir ağacın, rutin bir optimizasyondan sonra aniden daha yoğun bir alanda kendini bulabileceği anlamına gelir ve belirli bir tasarım seçimini görünür bir düşüşle ilişkilendirme çabalarını zorlaştırır. Bazı türlerin neden diğerlerinden daha savunmasız göründüğü Bir kule alanının etrafında dolaştığınızda, hasar nadiren her bitkide aynı görünür. Geniş, ince yapraklı geniş yapraklı türler, bazen antenlere bakan tarafta daha belirgin yanma ve kenar kahverengileşmesi gösterirken, mumsu iğnelere sahip yakındaki kozalaklı ağaçlar nispeten etkilenmemiş görünür. Bu düzensiz tepki, yaprak yapısı, su içeriği veya farklı ağaçların oksidatif stresi yönetme biçimiyle bağlantılı olabilecek türe özgü hassasiyete işaret eder. Hızlı büyüme ve yüksek terleme oranlarına sahip ağaçlar, su dengelerinde veya hormon sinyallerinde ince bozulmalara özellikle yatkın olabilir. Yaş ve sağlık da rol oynar. Derin köklere ve sağlam bir enerji rezervine sahip olgun bir meşe ağacı, tepesi incelmeye başlamadan önce çok fazla hasarı emebilirken, sığ bir kaldırım çukuruna dikilmiş genç bir süs kiraz ağacının hata payı çok az olabilir. Radyofrekans maruziyeti kuraklık, zararlılar veya toprak kirliliğinin üzerine küçük bir ek yük bile eklerse, en zayıf bireylerin semptomları ilk gösterenler olması muhtemeldir. Zamanla bu, belirli türlerin kule yakınlığına benzersiz bir şekilde duyarlı olduğu izlenimini yaratabilir, oysa gerçekte bunlar zaten tolerans sınırlarının en yakınında yaşayanlardır. Rakip açıklamalar: tesadüf, inşaat veya gerçek sinyal Ortaya çıkan ağaç-kule bağlantısının eleştirmenleri, bu desenin altyapının yerleştirilme ve inşa edilme biçiminden kaynaklanan bir yanılsama olabileceğini savunuyorlar. Kuleler genellikle otoyol kenarları, kamu hizmeti koridorları veya otopark köşeleri gibi zaten bozulmuş alanlara kuruluyor; bu alanlarda ağaçlar herhangi bir anten açılmadan çok önce zaten zor durumda kalıyor. İnşaatın kendisi de acımasız olabilir; kazı çalışmaları, ağır makineler ve toprak yığınları kökleri ezebilir ve üst toprağı yok edebilir. Bu bakış açısından, stres altındaki bitki örtüsünün halkası, elektromanyetik maruziyetin bir imzası değil, sadece insan müdahalesinin izidir. Gerçek bir biyolojik etkinin savunucuları ise, bazı durumlarda zamanlama ve geometrinin göz ardı edilmesinin zor olduğunu belirtiyorlar. Uzun süredir ayakta duran bir kulenin etrafındaki ağaçların yıllarca stabil kaldığını, ardından büyük bir yükseltme yapıldıktan sonra yeni paneller eklendiğinde veya güç artırıldığında gerilemeye başladığını ve en kötü hasarın sürekli olarak antenlere bakan taraflarda ortaya çıktığını gösteren örnekler veriyorlar. Ayrıca, yoğun yollara benzer mesafelerde ancak herhangi bir kuleden uzakta bulunan ağaçların aynı asimetrik kurumayı göstermediğini de belirtiyorlar. Tartışma henüz çözülmüş değil, ancak bu anormalliklerin kalıcılığı, giderek artan sayıda araştırmacıyı bu desenin daha fazla ilgiyi hak ettiğine ikna etti. Düzenleyiciler ve telekomünikasyon şirketleri şimdiye kadar ne diyor? Telekomünikasyon düzenleyicileri ve ağ operatörleri genellikle kule emisyonlarının hem insanlar hem de çevre için sınırlar içinde olduğunu savunmak için mevcut güvenlik standartlarına dayanıyorlar. Ancak bu standartlar büyük ölçüde insan maruziyetini göz önünde bulundurarak, yetişkin vücut modelleri ve dokunun ne kadar enerji emebileceğine dair varsayımlar kullanılarak geliştirilmiştir. Ağaçlar ve diğer bitkiler birincil odak noktası değildi ve bitki örtüsünü, insan izleyicilerle aynı şekilde korunan bir alıcı olarak ele alan özel bir düzenleyici çerçeve bulunmamaktadır. Endüstri temsilcileri ayrıca, radyo frekansı enerjisinin mesafeyle hızla azaldığını ve çoğu kulenin maksimum lisanslı gücünün bir kısmında çalıştığını vurguluyorlar. Onların bakış açısından, emisyonlar yer seviyesinde muhafazakar insan maruz kalma sınırlarını karşılayacak kadar düşükse, genellikle daha uzakta olan veya binalar tarafından kısmen korunan ağaçlar için ciddi bir risk oluşturmaları olası değildir. Çevre savunucuları ise bu mantığın, uzaklaşamayan organizmalar üzerindeki kronik, düşük seviyeli etkilerin olasılığını göz ardı ettiğini ve ispat yükünün, olaydan sonra ölen dalları fark eden ormancılara yüklenmemesi gerektiğini savunuyorlar. Araştırmacılar daha net cevaplar almak için nasıl çalışıyor? Çelişkili anekdotların ötesine geçmek için bilim insanları daha sistematik yöntemlere yöneliyorlar. Bazı ekipler, tüm mahallelerdeki ağaç sağlığını haritalandırıyor ve ardından bu haritaları yakındaki kulelerden gelen radyo frekansı alanlarının ayrıntılı modelleriyle üst üste bindiriyor. Toprak türü, trafik yoğunluğu ve bakım geçmişi gibi faktörleri kontrol ederek, yüksek yoğunluklu alanlara yakınlığın, ağaç örtüsünde veya yaprak alanında ölçülebilir düşüşlerle ilişkili olup olmadığını ortaya çıkarmayı umuyorlar. Diğerleri ise, büyüme, özsu akışı ve stres göstergelerini birden fazla mevsim boyunca izlemek ve maruz kaldıkları kesin maruz kalma seviyelerini kaydetmek için tek tek ağaçlara sensörler yerleştiriyor. Kontrollü deneyler de devam ediyor, ancak gerçek dünya koşullarını taklit edecek şekilde tasarlamak daha zor. Fidanlar büyüme odalarına yerleştirilebilir ve ticari ağlar tarafından kullanılan frekanslarda dikkatlice kalibre edilmiş alanlara maruz bırakılabilir; araştırmacılar çimlenme oranlarından klorofil içeriğine kadar her şeyi izleyebilir. Bu çalışmalar, yıllarca süren kümülatif stresin etkileri ortaya çıkana kadar sokak ağaçlarında görünmez olabilecek ince fizyolojik değişiklikleri ortaya çıkarabilir. Zorluk, bu laboratuvar bulgularını, ağaçların, binaların ve insanların aynı kalabalık hava sahasını paylaştığı karmaşık kentsel manzaralarda antenlerin nasıl ve nereye yerleştirileceğine dair pratik rehberliğe dönüştürmektir. Kentsel ormanların geleceği için ne anlama gelebilir? Devam eden araştırmalar, cep telefonu kulelerinin, marjinal düzeyde bile olsa, ağaç stresi için önemli bir katkıda bulunduğunu doğrularsa, şehir planlaması için önemli sonuçlar doğuracaktır. Kentsel ormancılık programlarının, tür seçimi ve dikim stratejilerine radyo frekansı maruziyetini de dahil etmesi, yoğun altyapının yakınında daha dayanıklı ağaçları tercih etmesi ve hassas türleri daha sakin koridorlara ayırması gerekebilir. Ağ tasarımcıları, özellikle zaten ısı ve kirlilikten muzdarip mahallelerde, yakındaki ağaç örtülerine doğrudan etkileri en aza indirmek için anten yüksekliklerini, eğim açılarını veya güç seviyelerini ayarlamaya zorlanabilirler. Kesin bir kanıt olmasa bile, kulelerin etrafındaki tuhaf desen, dijital altyapı ve yeşil altyapının nasıl kesiştiğine dair daha geniş bir yeniden düşünme sürecini tetikliyor. Hem hızlı bağlantı hem de iddialı iklim hedefleriyle övünen şehirler, bu gündemleri daha yakından koordine etmek zorunda kalabilirler; ağaçları dekoratif birer unsur olarak değil, fiber optik hatlar ve elektrik hatları gibi aynı özenli yerleşim planlamasını hak eden kritik varlıklar olarak ele almaları gerekebilir. Şimdilik, bazı kulelerin etrafındaki stresli dallardan oluşan halka bir muamma olmaya devam ediyor, ancak bu, bizi birbirine bağlayan görünmez sinyaller ile sokaklarımızı nefes alabilir ve serin tutan canlı sistemler arasında nasıl denge kurduğumuzun özüne inen bir sorun. Kaynak: MO- Dün
- En Son Voleybol Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
- Gülce Güçtekin yeniden Fenerbahçe'de - Libero Gülce Güçtekin hakkıdna Her Şey
Gülce Güçtekin yeniden Fenerbahçe'de Fenerbahçe Medicana'ya yeniden hoş geldin Gülce Güçtekin! - Takma ismi GG (Yani Gülce Güçtekin) Tennessee Üniversitesinde çok büyük başarılara imza atmıştı (University of Tennessee) Gülce Wisconsin Bagers'da da oynamıştı ve orada onu anlatan çok güzel bir video bulduk İnanılmazı başardığı an - Güçtekin saved it - Güçtekin Kurtardı Bir maçından görüntüler (Wisconsin Bagers)- En Son Basketbol Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
- Dedikoduya Göre: LA Lakers'lı LaBron James GS Warriors'lı Jimmy Butler'la Takas Edilebilir
Dedikoduya Göre: LA Lakers'lı LaBron James GS Warriors'lı Jimmy Butler'la Takas Edilebilir Lakers'a, LeBron James'i Warriors'a takas etmek için büyük bir anlaşma yapması yönünde çağrılar yapılıyor Los Angeles Lakers, 20 galibiyet ve 10 mağlubiyetlik derecesiyle Batı Konferansı'nın zirvesine yakın bir konumda bulunuyor. Şubat ayındaki büyük takasla beş kez All-Star seçilen Luka Doncic'in Dallas'tan Los Angeles'a gelmesinin ardından, hücumun merkezinde artık Doncic yer alıyor. 23 maçta Doncic, maç başına 33.7 sayı ortalamasıyla ligin en skorer oyuncusu konumunda bulunurken, ayrıca maç başına 8.6 asist, 8.3 ribaund ve 1.6 top çalma ortalamalarıyla 36.3 dakika süre alıyor. Bu arada LeBron James, 2025-26 sezonu için 52.6 milyon dolarlık oyuncu opsiyonunu kullandı ve Lakers'ta kalmaya devam ediyor, ancak 14 maçta sadece 20.5 sayı (kariyerinin en düşük ortalaması), 6.7 asist ve 4.9 ribaund (yine kariyerinin en düşük ortalaması) ortalamalarıyla 32.9 dakika süre alıyor. Yüksek kullanım oranına sahip deneyimli bir oyuncu olmaya devam etse de, James artık 40 yaşında ve NBA kariyerinin son bölümüne giriyor; bu da Lakers'ın birincil skorerler olarak Doncic ve Austin Reaves'e daha fazla güvenmesine neden oluyor. Pazartesi günü, The Ringer'dan Bill Simmons, Lakers'ın James'i Golden State Warriors'a Jimmy Butler karşılığında takas etmeyi düşünmesi gerektiğini öne sürdü ve bunu "sporun iyiliği için" büyük bir takas olarak nitelendirdi. "Ligi nasıl daha eğlenceli hale getirirsiniz? Lakers'ta kimsenin heyecan duymadığı bir takım ve Warriors'ta ölü gibi görünen bir takım var. LeBron karşılığında Jimmy Butler. İşte bu kadar. Bu, 'sporun iyiliği için bir takas' gibi geliyor, sadece daha eğlenceli," dedi Simmons. "Warriors eğlenceli değil. Eğlenceli hale gelecekleri bir senaryo görmüyorum, ama şimdi LeBron'u (Steph) Curry ile aynı takıma koyarsanız, LeBron yeniden canlanır ve kim bilir? Ve Butler muhtemelen Luka ve Reaves ile daha iyi uyum sağlar." "LeBron'un Lakers'ta olmak istediği gibi görünmüyor, benim görüşüm bu," diye ekledi Simmons. Golden State, geçen yılın ortasında Butler'ı kadrosuna katmasının ardından savunma yoğunluğunu yeniden kazandı ve Steph Curry'nin liderliğindeki hücumla şampiyonluk adayı seviyesinde oyun sergiledi. Curry maç başına ortalama 28,9 sayı (NBA'de dokuzuncu sırada), 4,3 asist ve 4,1 ribaund ortalamasıyla oynuyor. Ancak Warriors, sezonun ortasına yaklaşırken 16-16'lık bir galibiyet/mağlubiyet oranıyla Batı Konferansı'nda sekizinci sırada yer alıyor ve bir zamanlar bilinen akıcı, yüksek skorlu hücum oyunundan uzaklaşarak maç başına sadece 114,9 sayı ortalamasıyla NBA'de 22. sırada bulunuyor. Bunun yerine, takımın kimliği, maç başına 31,6 dakika oynayan ve 19,6 sayı, 5,6 ribaund, 4,9 asist ve 1,4 top çalma ortalamasıyla oynayan Butler'ın önderliğinde daha fiziksel, savunmaya ağırlık veren bir yaklaşıma doğru kaydı. Takasın ardından Butler, 2026-27 sezonuna kadar Golden State'te kalmak için iki yıllık, 121 milyon dolarlık bir sözleşme uzatması imzaladı. Golden State için James'i kadroya katmak, Curry ile birlikte ikinci bir elit oyun kurucuyu takıma kazandıracak, hücum yaratıcılığını ve playoff deneyimini artıracak ve sahiplerin gerekli sözleşme ve kadro düzenlemelerine tahammül etmeye istekli olmaları şartıyla, tamamen "şimdi kazanma" odaklı bir hamle olacaktır. Lakers için ise Butler, Doncic, Reaves ve takımın tamamlayıcı kanat oyuncularıyla daha iyi uyum sağlayan, daha genç, savunma odaklı bir oyuncu sunarken, James'in 52,6 milyon dolarlık maaşının elden çıkarılması daha geniş bir kadro yeniden yapılanmasına olanak sağlayabilir. Ancak, maaş eşleştirme kuralları ve yaş faktörleri, doğrudan bir takası zorlaştırıyor ve anlaşmanın muhtemelen ek oyuncular, draft hakları ve yaratıcı bir yapılandırma gerektirmesi muhtemel. Kaynak: NWÖnemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.
- Sandviç temizleme yöntemi, derinlemesine temizlik rutinimi nasıl tamamen değiştirdi?
Navigation
Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın
Chrome (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions → Notifications.
- Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Select Site settings.
- Find Notifications and adjust your preference.
Safari (iOS 16.4+)
- Ensure the site is installed via Add to Home Screen.
- Open Settings App → Notifications.
- Find your app name and adjust your preference.
Safari (macOS)
- Go to Safari → Preferences.
- Click the Websites tab.
- Select Notifications in the sidebar.
- Find this website and adjust your preference.
Edge (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions.
- Find Notifications and adjust your preference.
Edge (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Click Permissions for this site.
- Find Notifications and adjust your preference.
Firefox (Android)
- Go to Settings → Site permissions.
- Tap Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.
Firefox (Desktop)
- Open Firefox Settings.
- Search for Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.