Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

şeb-i yelda...

  • başlık
    51
  • yorum
    405
  • görüntü
    138.424

Çocukça (mı acaba?)


ßir soru;

 

Çocukluğumuzun, içinde, aynı anda barındırdığı saf sevgiyi ve saf acımasızlığı hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm, yaklaşık bir yarım saattir aklıma gelip giden bir sürü çocukluk anısının içinde dolanıp duruyorum ve düşünüyorum… Bazıları bir korku filminin sahnesi gibi… İnanılmaz… Dehşet verici…

 

2701_20075_12_3_11_21.jpg

 

Okuyunca “Ne var ki bunlar da, bunlarda bir şey mi?” diyebilirsiniz ama şimdiki aklımızla hiçbirimiz bunları yapmaya yeltenmiyorsak, bunlar da bir şeydir aslında… Ve dehşet vericidir… Sizler de düşünün, gözünüzün önüne getirin, hatta daha etkili olması açısından fona bir de korkunç bir müzik yerleştirin (playlistim de korkunç bir müzik yok ama 5 numarayla "Phantom of the Opera" ismi açısından korkunç gibi, daha iyi bir alternatifiniz yoksa idare edebilir belki onu alın fona ) Neyse işte bu müzik eşliğinde düşünün çocukluk anılarınızı... Anı demek de tuhaf aslında manyaklık desek daha iyi olur gibi sanki :huh2:

 

Şimdi ben düşünüyorum mesela, aklıma bir tane geliyor...

 

Sümüklüböcek avcılığı...

 

Sümüklüböceğin üzerine tuzu atarsın , sonra da onun envai çeşit renge bürünüşünü izler ve bundan zevk alırsın ama attığın o tuzdan dolayı sümüklüböceğin eriyip yok oluşunu hiiç umursamazsın…

 

Ya da kuş yumurtasının tadını merak ettiğin için bir kuş yuvasını dağıtırsın... Sonra da metal çay tabağına kırdığın yumurtayı pişirip, yersin… Hiç de düşünmezsin bir yumurtayı değil de bir kuş yavrusunu yediğini çünkü o anda önemli olan kuş yumurtasının nasıl bir tadı olduğunu merak ettiğindir ? Amacın da sadece merakını gidermektir…

 

Çok uzatmayacağım, bu ve buna benzer bir sürü örnek işte, saf acımasızlıkla tam da kastettiğim bunlardır aslında… Duygu yok… Duygusuzzzzcaaaa yani… Fakat şimdi bunları düşününce tuhaf bir iç cızırtısı kaplıyor içimi kimbilir belki o zaman da hissetmişimdir bu cızırtıyı ama umursamamışımdır herhalde...

 

Şimdi umursuyorum... O yüzden üzerine tuz döktüğüm tüm sümüklüböceklerden, yumurtasını yediğim zavallı anne kuştan ve dünyaya gelmesini engellediğim o yavru kuştan çok ama çok özür diliyorum... Beni affedin... Çocukçaydı (galiba)... Bilmiyorum...

ßu kadar…

 

  • Beğen 1

12 Yorum


Önerilen Yorumlar

Radya

Gönderi tarihi:

Büyüdükçe daha da acımasızlaşıyoruz öyleyse tatlım...Büyüdükçe sümüklüböcek yerine etrafında ki insanların üzerine tuz dökenler öle çok ki...

 

Offffffffff :( kedilerin kuyruğuna teneke bağlayan çocuklar geldi şimdi aklıma... :devil::pinch:

 

Benim en acımasız çocukluk anım,babaannemlere gelen misafir çocuğunu,bahçede çeşmenin altında yıkamaktı galiba... :P

deniz_kizi

Gönderi tarihi:

üfff çocukluğumu düsündükçe bir hüzünn kaplıyor içimi :( özlemlerim aklıma geliyor büsbütün ve yeniden yaşamayacağım mutluluklarım, heyecanlarım geliyor...

Misafir taurusmutis

Gönderi tarihi:

Ayışığı Sonatı.. :wub:

Bu güzel müziğin eşliğinde yazın (Yada günah çıkarman mı demeliydim) bana şunu gösterdi ki;Çocukluğumda pişmanlık duyacağım tek anım,annemin ses kaydını yapabilmek için,orada öylece hasta otururken elimle sırtını dürtmem..Felçliydi,konuşamıyordu ama ses çıkartmış bana uymuş birşeyler söylemeye çalışmıştı..Uzun zaman sakladım o kaydın olduğu kasedi ve sonra yitip gitti o da annem gibi..

 

Ne dediklerinizi yaptım,ne de daha azını..Ama o tek dürtme kalmış öylece aklımda..Yapmasaymışım keşke..

godzilla

Gönderi tarihi:

güzeldi valla

 

ben karıncaları eziyordum sonra bakıyordum ne olmuş diyee :(

 

şimdi çok dikkat ediyorum amaaa vallaaaa

gloria

Gönderi tarihi:

Bi de kanatsız da uçabiliyorlar mı acaba diye kanatlarını kopardığım sinekler

 

Gece lambası niyetine kavanozlara doldurduğum ateş böcekleri (ki içeride kalan hava bir sure sonra bitiyor, onlar da ölü gece lambası oluyorlardı, önlem için kavanozun kapağına delik delmeye çalışmıştım ama gücüm yetmemişti)

 

Kuran kursunda öğrendiğim cenaze namazını uygulamaya geçirmek maksadıyla öldürüp cenaze namazını kıldığım farecik

 

Sizlerden de özür diliyorum....

Radya

Gönderi tarihi:

Bi de kanatsız da uçabiliyorlar mı acaba diye kanatlarını kopardığım sinekler

 

Gece lambası niyetine kavanozlara doldurduğum ateş böcekleri (ki içeride kalan hava bir sure sonra bitiyor, onlar da ölü gece lambası oluyorlardı, önlem için kavanozun kapağına delik delmeye çalışmıştım ama gücüm yetmemişti)

 

Kuran kursunda öğrendiğim cenaze namazını uygulamaya geçirmek maksadıyla öldürüp cenaze namazını kıldığım farecik

 

Sizlerden de özür diliyorum....

 

Aman allahım... :ohmy: zorun ne di acabaa...yok artık bi de fare haaaa,fareyi defnetmeden önce yıkadın mı peki :blink2:

gloria

Gönderi tarihi:

Herhalde usulune uygun yaptık dimi yani herşeyi :biggrin: devamını da anlatayım fareyi gömdüm, başında 3 ihlas bi fatiha okudum, Allah'tan fareyi gunahları için affetmesini istedim. Ertesi gunu merakımı yenemeyip, mezarını açtım :biggrin: ama fare orda yoktu, muhtemelen bir kedi, tavuk vs falan alıp götürmüştü ama ben onun melek olup uctuğunu düşündüm. Fare için sayemde cennete gitti diye de son derece mutlu oldum...

odisseus

Gönderi tarihi:

"bir dokun bin âh dinle kâse-i fağfûrdan"...misali,bir dokunmuşun herkes dökmüş eteğindekini..! Ben dökmeyeceğim işte..Hıhh..!

gloria

Gönderi tarihi:

Aaaaaa senin içine şeytan girmiş vallaaaaaa :biggrin:

 

Eeee ama olmaz ki şurada kendi çapımızda içimizden şeytan çıkarmaca oynuyoruz, sen de cıkar şeytanını içinden... De hadiiiii!!!

mavi olmayan gökyüzü

Gönderi tarihi:

Divan şairlerini bilirsiniz,işlenen sevgiliyi,özlem duyulan kadını.O kadar eşsizdir ki.Baki,badesine dolar kadına dair tüm güzellikleri.

 

Çocuklarda benim için öyledir.Onlar umuda çalınmış birer masumiyettir.Bade gibi başımı döndürür...tüm saklı duygularımı onların bakışlarında bulurum çoğu zaman.

 

Uçurtmayı Vurmasınlar'ı biliyorsunuzdur mutlaka.O Barış benim için İnci'den çok çok daha güzeldir.Belki abartı olacak ama sürekli benim olan ama korkumla benden uzaklaşan kavgamdır esaretin Barış'ı.

 

Çocuğa dairler düşündüklerimim özeti bu iken,çocukçaydı işteye döndüm yine.

 

Çocukçaydı da Sarı Lalem,bizdik yine.

 

Demek ki kötü olmak büyük olmak değildi.Çocukken de kötüymüşüz.Bak ben çok hamam böceğini suda boğmuşumdur.Çocukça olduğundan değil,gücüm o zaman ona yettiğinden.

 

Kaplumbağalar da Uçar'da ki küçük kızın utancında,kadın olmak ya da Uydu ile mayınlarla itibar bulmak.Barış'ımı da öldürüyor yavaş yavaş :(

  • Beğen 1
tülvent

Gönderi tarihi:

Bin türlü maskaralığın, yaramazlığın, yapıldığı zamanlar işte! Sadece çocukça...

crazy mom

Gönderi tarihi:

Gloria sende mahvetmissin ama hayvanlari :) Bendee yaptim, 4 ayak uzerine dusuyormu diye 2. kattan asagiya kedi attim, annemin bana besleyim diye aldigi civcive, annem evde yokken ilac dolabindan aldigim ilaclari karistirip icirdim, sonra uzerindeki etkiyi inceledim ama bisey olmadi. bide gemlikte 4 yaslarindayken bacagima buyuk karincalar hucum etmislerdi uzun yillar boyunca butun karincalardan intikam alip yuvalarini dagitmistim, tabi yillar sonra yaptigimin yanlis oldugunu anlayip, karinca yuvalari gordugumde yanlarina hep yiyecek biraktim, yuvalarina sokmalari kolay olsun diye.

 

Aslinda dedigin gibi masumca seyler ama ailelerinde cok hatasi var, yani ayagiyla solucanlara basmaktan zevk alan cocuklarina bunun yanlis oldugunu gostermeliler. Yani onlarinda bir cani oldugunu bilmeliler. Onlarinda aci cekecegini, hos gidip canli canli lobsteri kaynayan suya atip yiyebilen insanlar mi bu bilinci cocuklarina verecekler...

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.