Geçtiğimiz hafta perşembe sabahı,cep telefonumun sesiyle uyandım.Gözlerim kapalı yatağın içinde el yordamıyla tel'imi aranırken bir yandan da söyleniyorum."Ah yaren ahhhhh"
Yaren her yaz olduğu gibi tatil başladığından beri babasıyla sabahları işe gidiyor.E tabi gider orada "hadi yaren eve bir süpürge tut yada hadi biraz kardeşinle ilgilen" diyen birileri yok!Sadece akşamdan yarın havuza gidicez falan dersem,bilin ki yaren ertesi gün evde!
Yarenin bir huyu var.İş yerine adım attığı andan
Ben şiir yazmayı beceremem
Şiir değil bu zaten... Dedim ya RUHUMUN sesi.
---------------------------
FARKETTİN Mİ???
Birlikte yeşerttiğimiz zeytindalları kurumuş.
Birbirimize uçurduğumuz güvercinler göç etmiş.
Zulaya sakladığım barış çubukları bile tükenmiş, içmişiz! hepsi bitmişşş!
En sakin dediğim liman artık korunaklı değil
Usta bir kumarbaz edasıyla REST çekiyorum.
Aslında elim çok kötü, blöf yapıyorum
Napimmmm bu masadan yenik kalkmayı göze alamıy
Ben o konsere, paşalar gibi biletimi alıp giderdim sen bunu çok iyi biliyorsun.
Ama ben sen götür istedim işte.Hoşlanmasan da hoşlanıyor-muş- gibi yap istedim.
Tıpkı benim yıllardır yaptığım gibi.Senin olmaktan hoşnut olduğun yerlerde, senin yanında olup da yaptığım gibi...
Her yıl olduğu gibi bu yıl da sana Sezen'in İzmir'de konseri olduğunu coşkuyla söyledim.Ve sen yine oralı olmadın,kayıtsız kaldın.Beni mutlu eden herşeye kayıtsız kaldığın gibi.
Sabah başucuma sürpriz olarak k
Yaren hanım odasının kapısına uyarı notları asmayı bayılır.
Bu notlar genellikle onun ruh halinle doğru orantılıdır.
-"odama asla aslaaaaaa girmeyiniz"yazılıysa,hiç bulaşmıyorum
Aslında hep söylüyorum vallahi mecbur kalmadan odasına girmiyorum çünkü göz zevkim fena halde bozuluyor.Artık odasının duvarlarını boyattığımız güzelim bulut mavisi ne yazık ki kadın mı erkek mi belli olmayan gözleri kara kara tiplerin posterlerinle dolu O kadar da inatçı ki Alp yırttıkça posterleri o yenil
Yıkıldı Karşıyaka yıkıldı bu gece
Analarının kuzuları,sizi veren Allaha kurban olayım
Ölüp tekrar dirilmek nasıl bişeymiş işte o duyguyu bu gece öğrendim ben!
Maçtan sonra dışarı çıktığımızda oğlum yaşanan coşkuyu ağzı açık izledi.
Belki de damarlarında ki ASİL kanın ilk kez farkına vardı
Finali de görürüz inşallah...
YÜRÜYÜNNN KİM TUTAR SİZİ!!!
Çiçek nedir görmeden bozkırlara dalmışsan
Çaldığın kapılardan hep nasihat almışsan
Üstelik bu âlemde aşktan mahrum kalmışsan
Desene ki güzelim, sen hiç yaşamamışsın
Su verdiğin goncalar açmadan soluyorsa
Sığındığın geceler insafsız oluyorsa
Üstelik bu hikâye aşksız son buluyorsa
Desene ki güzelim, sen hiç yaşamamışsın
Özel günlerde,benim aklıma daha çok, böyle günleri buruk geçirenler gelir nedense
İşte yine öyle birgün!
Çocukları çok seven,bir çocuk sahibi olmak için yanıp tutuşan birileri mutlaka ki vardır etrafınızda...
Çocuğundan sıcacık bir kucaklamayı daima esirgeyen babaları düşününce o kucaklama için canını bile verebileceklarin var olduğunu bilmek yüreğimi daha bir acıtır.
Bugün yine aynı yürek acısıyla ufaklığımdan çok eskilerden birini anmak ve bugünü ona adamak istiyorum...
A
Sabah bloga bir baktım 18 misafir!Gözlerim pörtledi ya da İzmir'lilerin dediği gibi gözlerim boyoz gibi açıldı
Hikayenin devamını sevgili yöneticilerimizde merak etmiş olacak ki,gerisi gelsin diye seçilmiş başlık yapmışlar...Hadi gari yaz der gibisine (şaka bu tabi )
Dün geceden gördüm görmesine ama öyle sancılı bir geceydi ki.
Karnım heyecandan şişti şiştiiii ha patladı ha patlıyacak.Yarenin tiyatrosu vardı da dün akşam.
Allahım ben de nasıl bir heyecan!Sanki sahneye ben çıka
Adam tüm günün yorgunluğuyla bir yandan araba kullanıyor bir yandan da,gelecek hafta iş için Uzakdoğu'ya gidişini karısına nasıl söyleyeceğini düşünüyordu.
Evin kapısına geldiğinde yine içeride ortalık kopuyordu!Ah çocuklarrrr!.Oysa ki karısını sakin bulmayı ummuştu.Vereceği haberi ona bu ruh halinde vermesi ,intahardan farksızdı.
Derin bir nefes alarak bastı zile.içeriden "babam geldi,babam geldi" çığlıkları arasında kapı açıldı.
Ona her zaman şu malum şarkıyı söyleten kadın açtı ka
Ya sabah beri hemşomun yazısını başlık yapmak için aklım burada ama iş öyle çok ki bir türlü elim ermedi
Temizlik var,ütüler dağlarca!Bitmiyorrrrr bitiremiyorum Nolur nolurrr bana toz tutmayan ev,kirlenmeyen çamaşırlar icad edin. Olmaz derseniz Afrika'ya ışınlayın Oradaki bir kabile reisinin kızı olayım
(yanlız bakarmısınız illa prenses olcam )
Evettt Sevgili hemşom sessiz sessiz gelmiş yazmış bloguma,ay ben onu başlık yapmazmıyımmmm
------------------------------------------
Evet keşke kalsaydım da şebonun konserine gitseydik Ahmet
Ama ben naptım haftasonu gitmedik diye Alp'i alıp Çarşamba'dan yazlığa ailemin yanına gittim!
Bu akşam dönerken Yaren'e dedim ki:
-"Yaren eve girince unutturma yeri öpücem hatta evin herbir köşesini öpücem,gözünü sevdiğim evim "dedim.
Tabi Yarenden o tam da beklediğim cevabı aldım hemen
-"Annnneeee wc'yi de öpücen mi"!!!
Şu son beş günden birkaç sonuç çıkardım.
İlki şu;
Babamla birlikte kalabilme limiti
-*-Gloria-*-
Ben artık yöntemi öğrendim, hay allah acaba ne yazsam diye düşünmüyorum, direk yazmaya başlıyorum. Nasılsa başlayınca gerisi çorap söküğü gibi geliyor Bakalım bakalım bu çorabı nasıl sökeceğim
Çorap söküğü dedim de bak hemen aklıma geldi işte... Ben şimdi kendime terapi yapacağım…
Şimdi lütfen ayaklarımızı uzatıyoruz, ve koltuğa doğru şöyleeee bir uzanıyoruz. Uzandık mı? O halde gözlerimizi kapatıp, taaaaa çocukluğumuza geri dönüyoruz… Soruyorum size, lütfen c
=> Tengeriin Boşig <=
Bu şarkı blogumda var...
Hemde iki ayrı kişinin ağzından...
"Oasis"in parçasıdır: WonderWall...
"Lost" dizisinde Charlie, yağmur altında söylüyordu...
Çok sevdiğim bir şarkıdır...
Türkçe sözlerini de yazdım, çok anlamlı...
Bence ablacım, bir kere bile olsa dinle bu şarkıyı...
Sözlerini anlayarak...
Hissedeceksin...
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Tanrınız büyük âmenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Bütün ağaçlarla uyumuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama ağaçlar şöyleymiş
Ama sokaklar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yan gelmişim dizboyu sulara
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
Hi
Annemler havalar güzelleşip yazlığa taşınınca, bizim de haftasonları mecburi istikametimiz yazlık oldu tabi.
Her haftasonu, çanta topla-çanta boşalt durumları hiç hoşuma gitmiyor aslında, eh bir de internet bağlantıları yok
Gerçi her seferinde ohh iyi ki gelmişiz diyorum hatta keşke birkaç gün daha kalabilsem dediğim bile oluyor.
Mis gibi hava,alabildiğine kumsal,deniz daha ne ister insan dimi
Bir de her seferinde nostalji yaşamak çok hoş.
Yıllarca önce zorla öğlen uykusuna
Youtube hala yasaklı da olsa herkes bir şekilde izliyor heralde
Dün gece geçen yıl Tv'de izlediğim bir programın görüntülerini buldum.
Pelin Onay'ın bu harika şiirini Akif Oktay'ın sesinden sizlerde dinleyin istiyorum ama nasıl
Ekliyorum ama
Akif Oktay - Fevyi-i Agapi Mu! (Yar Gidiyor!)
ON1bOBrafrw
yâr gidiyor
antik bir aşkın katıntıları kalıyor sular altında
“yasu!” (2) diye bağırıyor bir balıkçı
eyvallah çekiyor yan masadakiler
bir kadın der
Eskiden çokkk eskiden belki de 20 yıl evvelsi kendi kendime kızardım...
Niye ben güzel resim yapamıyorum, niye şiir yazamıyorum neden birşey icad edemiyorum?
Gelmiş geçmiş Dünya'da iz bırakmış kim var kim yok kıskanır olmuştum.
Çünkü bu Dünya'ya boşa gelmiş olmamalıydım...
Ben göçüp gittikten sonra arkamda güzel birşeyler bırakmalıydım.
Sonra sonra bu kıskançlığımı yendim
Benden kalanın illa ki bir tablo yada bir kitap olması gerekmiyordu.
Günün birinde ilk çocuğum
Aslına bakarsan beni yaşlanmak endişelendirmiyor
Ben kaliteli yaşlanmak istiyorum sadece.
Yaşlı ama dimdik!
Dışarıda bazen görüyorum öyle yaşlıları.
Yıllara rağmen hiç salmamış kendini,giyimiyle kuşamıyla,duruşuyla hemen belli ediyorlar kendilerini...
Sanki koca koca dalgalara,dalgakıran olmuş geçit vermemişler üzüntüye.
Adammm sen de deyip geçmiş herşeye,kafasına tokadan başka bişey takmamış belliki
Yüzlerindeki derin çizgiler yaşlılıktan değil gülmekten olmuş büyü
biliyorum
sen bir meleksin
bana yardım için gönderildin
biliyorum sen bir melek sin
zor günlerimde çıkageldin
yüzümü güldürdün
başımı döndürdün
acımı dindirdin
yolumdan çevirdin
eğlendirdin
sakinleştirdin
ehlileştirdin
ve daha birsürü şey
canım mısın sen
benim misin
her şeyim misin sen
hoş geldin melek
sefalar getirdin
ya gelmeseydin
yetişemeseydin
beni bulamasaydın ne yapardım
yarım kalırdım melek
biliyorum sen bir meleksin
son gün
Sabah yazlıkta açtım gözümü...
Öyle bir rüyadan uyandım ki,ben nerdeyim neresi burası diye afallamaya bile kalmadan,gördüğüm rüyanın etkisiyle kıkırdamaya başladım.
Denizkızı; "abla gene mi rüya"? der şimdi.
He güzelim, gene rüya ama bu sefer komik...Yani galiba! Yani anlatmayı başarabilirsem!
Şimdiden söliyim, sakın dora galiba uyurken iyi örtünmemişsin türünden yorumlara girmeyin.
Zira yazlık ev İzmir'den çok daha serin, yani iyi örtündüğüme eminim
Şimdi efendimmmm;
Ben küçük bir kızken sabah kahvaltı masasına oturdukmu annemle kardeşim birbirine bakar ve kardeşim anneme şöle derdi:
>>"Anne eyvah şimdi başıyacak"
Kendimi bildim bileli uyuduğumda başka bir ALEMİN içinde bulurum kendimi.
"RÜYA ALEMİ"
İşte uyandığımda da sabah, kahvaltı da, sanki bir film izlemişçesine heyecanla, soluksuz anlatırdım onlara gördüklerimi.
Hiç gitmediğim yerleri gezdiğimi,bir kuş gibi uçtuğumu bilirim.
Bir keresin de Peygamber efendimizi bile gördüm rüy
Her birine HUZUR ÇİÇEKLERİM diye isim taktığım bir musiki grubumuz var.
Onlarlayken bambaşka bir Dünya'da hissederim kendimi...
Sadece ve sadece şarkılarla konuşursunuz.
Herkesin evinden getirdiği birkaç meze,rakı kadehleri olur masada. Bir de tüm dertlerinizi yatırırsınız tabi o masaya.
Şimdi vakit müziğin sihriyle yükselme vaktidir.
Sevgili şefimiz,hocamız kanun çalar,parmakları yanana kadar çalar,onu dinlerken bir yandan da parmaklarının kanunda dans edişini
huşu içinde seyredersi
KEŞKE
Teypte eski bir Cohen şarkısı:
'Yolumu gözleyen bir kadını terk ettim / karşılaştık bir süre sonra /‘Gözlerinin feri sönmüş’ dedi bana: /
‘Aşkım, ne oldu sana? ’/Böyle gerçeği söyleyince / ben de doğru söylemeye çalıştım ona /‘Senin güzelliğine ne olduysa’ dedim, / ‘benim gözlerime de o oldu’.
8 - 10 dizeye sıkışmış hazin bir aşk hikayesi... Buruk; kırılmış oyuncaklar kadar...
Ve yenik; 'keşke'li cümleler gibi... Bu sözcüğü kaç konuşmanızın başına eklemişseniz onca ıskalam