Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

Ana ekranınızda anlık bildirimler, rozetler ve daha fazlasıyla tam ekran uygulama.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.
Blog gönderen: evrensel-insan - Şurada: Genel
  • Başlık

    201
  • Yorum

    22
  • Görüntü

    192.897

Bu blog hakkında

evrensel-insan'a ait basliklar

Bu blogdaki başlıklar

Insanoglunun toplumsal olarak farkli sosyo-etik temelde bir arada yasayamamasinin sorunu, ilkel ve tekel toplumlardan kalma, sosyo-politik iktidar guc ve otoritenin kendi ideolojik inancsal dogrusunu tek dogru niteligi olarak ve toplumu nicelik olarak algilayarak, farkli sosyo-etik topluma zorla baski ile dayattigi ILKELLIK VE TEKELLIK sorunudur.   Burada toplumu farkli sosyo-etik farklar ile bir arada yasatabilecek olan bu ilkellik ve tekellik baski ve zorlamasina karsi olan ve toplumun COKEL
Genelde bazi kavramlar anlam ve icerik olarak karistirilmaktadir.   Bu mesajda yukaridaki iki kavram arasindaki farki acikliyacagim.   Olay (actuality)- Belirli bir zaman, yer sar ve durumda meydana gelmis, olmus bitmis gozlemi olan bir harekettir.   Olgu(Fact)- Bilimsel olarak olmuslugu, teori ile ortaya konmus, teorisi test edilmis ve gozlem veren matematiksel/mantiksal Fiziksel ve de sosyal bir bilgidir.   Olayda, olmusluk sadece o an yer zaman durum ve sart icin gecerlidir. Baska bir
Emperyalizmin tarihine baktigimizda, ozunun degismedigini fakat uygulamasinin ve goruntusunun bu oze bagli olarak ve de ozunun goruntusunu daha net sergileyerek cesitlendigini zaman icinde soyleyebiliriz.   "Yayilmaci, yerlesici, disaridan ekonomik ve politik mudaheleci" emperyalizm, 1960'lar ile yarattigi terorizm ile "iceriden karistirici ve iceriden yonlendirici ve yonetici" konuma gecmenin yaninda, organize ettigi terorizm ile de "ulkeleri icerden parcalayici/bolucu" konuma gecmistir.  
Insanoglu bilindigi gibi sosyal bir fenomen olmasinin yaninda, soyutlama soyut degerlendirme, soyut deger verme ve soyut deger yaratma yetisi olan ve bu soyutlarini da somutlastirarak dozen system ve kurum haline getirebilen bir fenomendir.   Sanki burada bir metafizigin ontolojik yani varl;iksal "madde/dusunceden birinin monizmi" celiskisi varmis gibi algilanmaktadir.   Halbuki insanoglu fenomeninde bu iki varliksal temel biri birini tamamlar ve bu tamamlamadan insanoglu kavramsal bilgisini
Ingilizcede "intermediate" olarak gecen, ara formun sesli sozlukteki karsiliklari;   intermediate orta dereceli şey en intermediate ara en intermediate ara sınav en intermediate arabulucu en intermediate aracı en intermediate aradaki en intermediate orta en intermediate ortadaki en intermediate vasıta en intermediate orta seviyede bulunan en intermediate / n / orta seviyede bulunan şey en intermediate ara mamul en intermediate seyir esnasında oluşan en intermediate arada bulunan e
Herhangi bir islevin, yapilandirilmisliginin yapi ve islevini algilamak o yapi ve isleyisin bilisselligi ile mumkundur.   Bu baslikta, neyin ne olarak ortaya kondugu ile ilgili bir aciklama yapacagim.   Herseyden once islevin olabilmesi icin; asagidaki islevler gereklidir.   Bunlar;   Yansima   Algilama   Yansitma   olarak uclu bir yapilandirilmisliktir.   Burada soyle bir aciklama yapalim.   Yansiyana- A diyelim   Algilamaya- B diyelim   Yansitmaya da C diyelim.   Burada
Serbest dusunurluk, insanoglunun bilinir tarihinin her doneminde, ortaya cikmistir. Tabi ki, her donemin, serbest dusunurluk degerlendirilmesi; o donemin sinirlarinin disini asabilme ile mumkun olmustur.   M.O. serbest dusunur olarak kabul edilen bir dusunurun, bugunun sartlariyla serbest dusundugunu soylemek bile abestir. Peki, bir kisinin serbest dusunur olup olmadigini algilamak, nasil mumkun olacaktir?   Bu herseyden once, konunun icerigine ve o konudaki dusunce belirtimine baglidir. Bur
Basliktaki "turk/kurd kavramlari ozeline gecmeden once; "aynilik/farklilik" ile ilgili bir aciklama yapmak gerekiyor.   Mantikta tume varimi "farklari aynilamak" ve mantikta tumdengelimi " ayniyi farklamak" olarak aciklarsak, daha bir net algilanacagi gorulur.   Iste buradaki ilk tartisma farklari aynilayan ile, ayniyi farklayan arasindadir.   Ana sorun ise her ikisi de kendi farkindan bu tartismayi yaptiklarinin bilinc ve farkinda degillerdir.   Yani bir fark, ya farklari aynilar; ya da
Dunyadaki 20. yuzyildan baslayarak ve giderek 20. yuzyilin ortasinda hiz alan bilgi caginda, her turlu kavram ve bu kavrama verilen anlam ve icerik; o eski klasik "bu budur/degildir" sabitliginden kurtulmus ve analojik ve mana/anlam cikarma temelinde mantiksal olarak; algi ve bilince bagli olarak degisime ugramistir.   Bu temelde daha once de aciklandigi gibi, turkce dili bu gelisimi uygulayamamis ve cagin gerisinde kalmistir.   Bu acidan, konuya girmeden once uzelerek ve ozur dileyerek; ing
Insanogluna Marx eliyle once teorik olarak tanistirilan sosyalizmin, o gunku cagda; sosyal bir algisi, anlami ve icerigi yoktu.   Ogunku sosyalizm algisinin iki ana temeli vardi;   Birincisi toplumsallik   Ikincisi de ekonomik.   Ortak nokta- Politik   Iste bu iki temel, henuz o gunlerde farkindalioga ve bilince cikmamis hem bireyi hem de onun nitelik temelli sosyo-etik yonunu icermiyordu.   Yani sosyalizm, cografi olarak bulundugu tum toplum bunyesinde, ekonomi temel alinarak ve tum
Genelde gunumuzde kisiler sosyalizmden bahsederken bunun neden gerekli oldugunu izah etmeye calisiyorlar.   Halbuki 21. Yuzyilda tartisilmasi ve sorgulanmasi gereken "Nasil bir sosyalizm?" sorusu olmalidir.   Cunku, herseyden once her bir beyin duzeyinin sosyalizm kavramindan ne algiladigi ve nasil bir ve ne sekilde anlam ve icerik verdigi farklidir.   O yuzden once sosyalizm kavraminin nasilinin anlam ve iceriginde ortak noktalarin bulunmasi gerekir.   21. yuzyildayiz. Cagimiz bilgi ve
Daha onceki basliklarda bilinc kavraminin bilgisel ve bilimsel yonunu ortaya koymustuk.   Bu baslikta da bilinc ile bilisselligin farkini ortaya koyacagiz.   Bilissellik, bilissel bilim temelinde insanoglu beyninin bilgisel ve bilimsel geldigi epistemolojik olarak en son asamasidir, bu sama devrimci sorgulamanin beyinlerde dogmalasmamasi, inanc ve ideolojiye donusmemesi ve de zihinsel inanlasma asamasinda ve zihinsel devrim surecindeki en onemli gozlem, algi, bilgi asamasidir.   Evrensel-i
Yapılandırılmışlığın Bilişselliği   Herseyden once neden basligin bu sekilde oldugu da; neden bilisselligin yapilandirilmisligi olmadigini aciklamak gerekir.   Birincisi zaten bilisselligin yapilandirilmisligi en buyuk sorun olarak dogal/fenomenalzihniyet sinirliliginda beyinlerin soyutlama ufkunu kapatmis ve zihinsel yetinin serbestligini onlemistir.   Ikincisi eger bilisselligin yapilandirilmisligi sanki bir istenen ya da oneri olarak algilanirsa; bu da yapilandirildiginin tatmini dusunu
Quiddity of Zi (XYxy)   Basligin ingilizce olmasinin sebebi; Quiddity kavraminin, aciklanma ihtiyaci oldugudur. Cunku Turkce de bu kavramin aciklanisi, pek te icerigini vermemektedir. Once basligin turkcesi; Zi (XYxy)'in Quidditiy'si. Gorulecegi uzre; sadece tamlamanin aciklamasi yapildi.   Quiddity kavraminin; iki farkli tanimi vardir. Bunlardan birincisi;;" tartismadaki, gereksiz detaylari ve itirazlari ortaya koyarak; tartismadan kurtulma", diger anlami da; " iddianin, tezin, savin v.s. a
Insanoglunun, dogumuyla gelen ve dogal olan ogeleri ve bu dogal ogelerin neler oldugu; yine insanoglu tarafindan ortaya atilmistir. Bu temel de;insanoglunun kendi icin dogalligi nasil sekillendirdigini gorelim.   Insanoglunun dogalliginin; bir gorunumu, bir de ozu vardir. Butun bunlarin algilanabilmesi icinde; monizm ve dualizmin sinirlarini asmak gerekir.   Insanoglunun gorunen dogalliginin ogeleri; Beyin, onun fonksiyonu dusunce ve de onun yaratimi kavramdir. Bu goruntu hic bir zaman degis
E. Kant'tan sonra felsefe hem bilimsel, hem inancsal; hem gozlem, hem akilcilik temelinde bir zihinsel devrim yasamistir.   E.Kant'in dusuncesinin farklilastigi ana nokta;   Ya, sunum objeyi mumkun kilar;   Ya da obje sunumu mumkun kilar.   Farklilasmasiydi.   Burada hem idealist, hem de materyalist bir fark vardi. Yalniz, bu fark disindaki baska bir fark, gozlem veya akil farkiydi.   Once akil farkina bakalim;   Eger obje sunumu mumkun kilarsa (materyalizm), burada objeye bir akil
Bugun basta Turkiye ve O.Dogu'da emperyalizmin mikroayrimci ve "kaybet kaybet" cikar politikasi, kendi tutuculugunda geliserek halkdusmanligina donusmustur.   Nedir halk?   En basit tabiri ile sosyo-etik degerlerin en basta etnik ve de mezhepsel degerlerini ortak paylasan bir topluluktur.   Peki, halk dusmanligi nedir?   Yine en basit tabiri ile, bir halka; belirli bir ideolojik inancsal ve etik karsitlik temelinde ustelik bu temellere degil, bu temellerin mensubu olarak sucladigi bu top
W-X-Y-Z Acilimlari;   Bu mesajimda, dogal zihniyetin, evrensel yapilanis ve isleyisinin kullanim sembolleri olan x ve y nin disinda, w ve z harflerinin de x ve y temelli icerigini izah edecegim.   Eger x'i sekilsel olarak ele alirsaniz; ters iki v den olustugunu gorursunuz. Yani X iki birbirine zit v den olusmustur.   Iste bu iki v nin w ifadesi ise, iki ve biribirine karsit v kullanimi demektir. Yani X in ters iki v sinin duz olarak yan yana yazilimidir.   Iste kimin, soyutunun kavrami
Bilimi ispattan ve sabitlikten dolayisi ile felsefenin inancsal ve ideolojik basi cekmesinden kurtaran ve gelisimini degisimini ve yenilenimini en iyi aciklayan kavram yanlislanabilirliktir.   Burada klasik metafizik varliksal temelli ideoloji ve inanc iceren temelde bir ispat soz konusu degildir. Ayrica suphe de soz konusu degildir.   Burada soz konusu olan GECERLILIKTIR. Gecerli olan da olgu olarak tartismadisi olarak GOZLEM VEREN TEMELINDE GECERLIDIR.   Iste buradaki yanlislanabilirlik,
Aslinda buradaki sorunun ana temeli, AKLIN NAKLETTIGININ, NAKLEDEN AKIL SAHIBI ile, Bu NAKLEDILENI BASKA BIR AKLIN DILE GETIRMESI sorunudur.   Buradaki sorunun temeli, AKLINDAKINI NAKLEDENIN NAKLETTIGINDE KENDI BEYIN DUZEYININ ALGISI BILGISI BILINCI VE NAKLETTIGINI NEYE DAYANARAK, NE AMACLA NAKLETMESININ, kisaca neyi naklettiginde vermek istediginin SADECE AKLI NAKLEDENE AIT OLDUGU SORUNUDUR.   Yani, diyelim baska bir akil; bir aklin naklettigini, kendi dili ile dile getirirken; BU DILE GETI
Bilindigi gibi, bilimsel / bilissel bilginin, olgusal gecerliligi gozlemsel yanlislanabilene kadardir.   Buradan her turlu bilginin, insanoglu urunu oldugu ve belirleyici yonunun zihinsel oldugu ve de gozleminin de saglayici oldugu temeldedir.   Bugun insanoglu kendini ve de kendine gozlem veren her bir fenomeni gozlerken, gozlemini FENOMENIN YANSITTIGI TEMEL UZERINDE YAPMAKTA ve fenomene yonelik her hangi bir varliksal kesinlik ilklik teklik ve akilcilik ortaya koymamaktadir.   Insanoglu
"Sey ve Ne" genelde "soru/cevap" niteligindedir. Bir yerde ne seyin belirlenmis ve belirtilmis adidir.   Metafizigin varliksal ve ontolojik temelli ideolojik inancsal dogrulari seyi ne olarak indirgemeci determinist mutlak ilkli tekli olarak aciklar. Fizik otesi de Ne yi aciklarken, onu bir kime oldurur. Bu temeldeki felsefi gelisim soyledir.     Nihilizm felsefesini seyin karsiti hicbirseyi evrensel bir temelin-hic bir soyut veya somut konuda-olmamasina dayanarak ortaya atmistir. Burada ma
Evrensel-insan Zihniyetinin Asamalari   Evrensel insan zihniyetinin iki asamasi var.   Birinci asama; degisim, donusum ve baskalasim asamasi. Ikinci asama; olusum asamasi.   Olusum Asamasi.   Olusum asamasi, birinci asamanin DURAGAN halini isaret eder. Yani bireyden bagimsiz bir olusmusluk vardir. Bu ister dogumdan itibaren verilen degerler, veriler, tabular olarak algilansin; isterse, soyutlamanin icinde bulundugu asama, dilin, felsefenin, bilimin ve teknigin SU ANKI Epistemolojik gerc
Beni ve yazdigim yazilarimi; daha iyi algilayabilmeniz icin, bu aciklamayi yapmayi gerekli buldum.   Genelde, ben-evrensel-insan, gorus belirtirken, yazilarimda; bireysel kisi olarak, bir tutum, yer,konum almiyor, gorus belirtmiyorum.   Bunun, anlami; evrensel-insanin, belirttigi gorusun icinde, bireysel kisiliginin yeri, konumu tutumu yok. Yani, evrensel-insan, konunun ve sorunun tum hatlariyla, ve her yonden bir resim olarak, ortaya koyusunu; bireysel kisiliginin disindan, ve bireysel kis
Sozluk anlami temelinde ayrim ve fark kavramlari ayni kefeye konmakta; boylece olasi bir uzlasinin onu kesilmeye calisilmaktadir.   Ayrim, iki seyi birbirinden koparmak, birbiri arasindaki iliskiyi kesmek, iki ayri yon yaratmak ve ayrilanlar arasi savas ilan etmektir. Burada ayiran ise farktir.   Fark ise, bir seyin diger seyden farkli olmasidir.   Burada isleyen duz mantik" madem farklilar, o zaman ayrilsinlar" mantigidir. Halbuki, evrensel temelde hersey icicedir ve hepsi bir ayninin uru

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.