Bilimsel Olarak Yanlışlanabilirlik
Bilimi ispattan ve sabitlikten dolayisi ile felsefenin inancsal ve ideolojik basi cekmesinden kurtaran ve gelisimini degisimini ve yenilenimini en iyi aciklayan kavram yanlislanabilirliktir.
Burada klasik metafizik varliksal temelli ideoloji ve inanc iceren temelde bir ispat soz konusu degildir. Ayrica suphe de soz konusu degildir.
Burada soz konusu olan GECERLILIKTIR. Gecerli olan da olgu olarak tartismadisi olarak GOZLEM VEREN TEMELINDE GECERLIDIR.
Iste buradaki yanlislanabilirlik, GECERLI OLAN OLGUNUN, GOZLEM TEMELINDE YANLISLANABILIRLIGI anlamindadir.
Burada bilimin tamamen onu acilmistir. Cunku klasik bilimdeki mutlaklik kesinlik ve ispat; sadece BILIMI BILIMSEL OLARAK DOGMALASTIRIR VE SONUCLANDIRIR.
Halbuki bilim daimi bir yenilenim ve gelisim surecidir. Bugunku bilgiler yenilenir, esaki bilgiler bilimsel olmaktan cikar.
Iste epistemolojik ve yontemsel naturalizm temelindeki bilim, BILIMSELLIGI NOKTALAMAZ, SONLANDIRMAZ, KESINLESTIRMEZ; sadece TARTISMASIZ OLARAK GECERLI KILAR VE YINE TARTISMASIZ OLARAK GECERLI KILDIGINI GOZLEM ILE YANLISLAYABILIR.
Buradaki bir onemli nokta da, BILIMIN BILIMSEL OLARAK GOZLEM VERMESI VE GOZLEMSEL YANLISLANABILIRLIGIDIR.
Boylece metafizigin ve etigin ideolojik inancsal akilci dogrularindan da farklilasir. Cunku GOZLEM VERMEYEN AKILCI DOGRULAR YANLISLANAMAZLAR.
Dolayisi ile bilimsel de degildir.
Iste yanlislanabilirlik hem bilimi bilimsel kilar, hem de ideolojik inancsal akilciliktan farkli kilar.
Cunku bilimin bilimsel olarak ortaya koydugu tartismasizdir. Aklin ideolojik inancsal dogrulari ise tartisma temelindedir.
Yanlislanabilirlik tamamen fenomenal bir temelde bes duyuya hitap edendir.
Popper'in ornegini hatirlatalim.
Popper bu konuda soyle bir ornek veriyor.
"Butun kugular beyazdir" cumlesi bir olgudur ve GECERLIDIR. Yani burada bir tartisma yoktur.
Diyelim bir kisi bir yerde baska renk bir kugu gozlemledi, diyelim siyash bir kugu gozlemledi.
Iste bu durumda "butun kugular beyazdir" olgusunun gecerliligi GOZLEM ILE YANLISLANMISTIR.
Yani ortaya BEYAZ OLMAYAN BIR KUGU CIKMISTIR VE ARTIK BUTUN KUGULAR BEYAZ DEGILDIR.
Iste bu temelde YANLISLANABILME SADECE VE SADECE TARTISMASIZ VE GOZLEMSELDIR.
Metafizik olarak ise ayni etikteki gibi, AKILCI GOZLEM VERMEYEN HERHANGI IDEOLOJIK INANCSAL BIR DOGRULAMA, YANLISLANAMAZ.
Iste bu temelde de AKILCI GOZLEM VERMEYEN IDEOLOJIK INANCSAL DOGRULAR BILIMSEL DEGILDIR, SADECE DOGRULAYANIN IDEOL;OJISI YA DA INANCINA GOREDIR. O YUZDEN DE YANLISLANAMAZLAR.
DOGRULUGU YANLISLANAMAYAN HIC BIR BILGI BILIMSEL DEGILDIR.
Burada ideolojik inancsal dogrulamalarin, yanlislanamiyacagini yani ortada yanlislanabilecek bir gozlemin olmadigini; felsefenin varlik ile ilgili dali metafizigin iki ana ideolojisinden ornek verelim.
Idealizm- Dusunce, tektir, ilktir ve mutlaktir.
Materyalizm- Madde, tektir, ilktir ve mutlaktir.
Idealizmde Dusuncenin, ILKLIGI, TEKLIGI, MUTLAKLIGI GOZLEM VEREN BIR OLGU DEGILDIR, DOLAYISI ILE YANLISLANAMAZ. BU TEMELDE DE BILIMSEL DEGILDIR..
Materyalizmde de, maddenin ILKLIGI, TEKLIGI VE MUTLAKLIGI GOZLEM VEREN BIR OLGU DEGILDIR. DOLAYISI ILE YANLISLANAMAZ. BU TEMELDE DE BILIMSEL DEGILDIR.
Gorundugu gibi, idealizm ile materyalizm FARKLI VARLIKSAL TEMELLERDEN YOLA CIKSALARDA, AYNI YANLISLANAMAYAN VE GOZLEM VERMEYEN AKILCILIKTA BIRLESIRLER.
Yani temellerinin "ilk, tek ve mutlak" oldugunda.
Iste bu temelde, MADDEYI TANRILASTIRANLARA DA "HYLOTEIST" DENIR.
Bilginin bilimsel ve bilissel olani olgu. Iste bilimsellik ve bilissellik, diger bilgilerden ve sinirlama ve sonlamalardan GECERLILIK, YANLISLANABILIRLIK, YENILENEBILIRLIK VE DEGISIM olarak farklilasiyor.
Buradaki GECERLILIK OLGUSAL, YANLISLANABILIRLIK GOZLEMSEL YENILENEBILIRLIK HEM OLGUSAL HEM GOZLEMSEL DEGISIM ISE; DONUSUMSEL, BASKALASIMSAL VE OLUSUMSALDIR. BU DURUM DAIMI YANI SUREKLI SUREGELEN BIR SURECTIR.
Iste bu farklilasma, fenomeni sinirsiz, sonsuz ve daimi kildigi gibi; gozlemi, bilgiyi ve algiyi da sinirsiz ve sonsuz ve de daimi kiliyor.
Tek fark fenomenin bu sinirsizligi, sonsuzlugu ve daimiligi KESINTISIZ, gozlemin, alginin ve bilginin sinirsizligi, sonsuzlugu ve daimiligi KESINTILI. Iste bu kesintiyi veren de bilimsel ve bilissel olarak olgu ve gecerlilik; kesintiyi kaldiran da bunun gozlem ile yanlislanabilirligi.
Iste bilgideki bilimsel ve bilissel fark bu KESINTININ GECERLILIGI dir. Diger her turlu bilgi de, bu KESINTI KALICIDIR. Yani mutlaktir, sonludur, kesindir, degismezdir, tektir, ilktir baslangici ve sonu vardir v.s. kisaca zamansaldir.
Metafizik temelli, yani varliksal, ontolojik materyalistler/nesnel gercekciler ile, metafizik temelli, varliksal, ontolojik idealistler/oznel gercekciler ve pozitivistler/isimciler; ayni sekilde metafizik temelli yaraticilar, fizik oteciler, teolojik ideoloji ve inanc sahipleri ve hatta etik formel ve diyalektik mantik savunuculari ve de klasik bilimciler, yani bilimin temelini varlikta ontolojide arayanlar mesela materyalist diyalektik "bilimciler" kesintinin gecerliligini algilayamazlar.
Cunku kesintiyi kalici kilarlar. Iste epistemolojinin (bilgi ve her turlu ve de bilimsel/bilissel bilim ve felsefesinin) bil kokeni ve insanoglu yapilandirilmisligi ile, metafizigin var, ol ve inan kokenli yapilandirilmisligi farki, tam da budur.
0 Yorum
Önerilen Yorumlar
Gösterilecek hiç bir yorum yok