Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Erdoğanlar'ın tercihi ünlü lüks markalar...


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

İZMİR'deki açılışlara, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın, giysi ve aksesuarlarında dünyaca ünlü lüks markalarını tercih etmeleri damgasını vurdu. Özellikle Başbakan Erdoğan'ın kolundaki, bugüne kadar 25 adet üretildiği belirtilen, ‘Ulysse Nardin’ marka özel saat dikkat çekti

 

CESUR SERT / DHA

 

Emine Erdoğan'ın, İzmir'de İl Başkanlığı tarafından düzenlenen teşkilat yemeğine ‘Louis Vuitton’ marka kıyafetiyle katılmasının ardından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da İsviçre'nin ünlü ‘Ulysse Nardin’ marka saatlerinin ‘Özel Serisi’nden, bugüne kadar sadece 25 adet üretildiği belirtilen ‘1846 Nina’ modelini takması dikkat çekti. Titanyumdan yapılmış, siyah deri kayışı, siyah renkli kadranı, safir kristal kaplama camı, 200 metre derinliğe kadar su geçirmez özelliğe sahip saatin set halinde satıldığı biliniyor. Üç saatten oluşan ve sadece 25 adet üretilen özel setin özelliğinin, ABD'nin süper güç olmasının başlangıcı olarak kabul edilen, ünlü kaşif Christof Colomb'un yeni kıtayı keşfe giderken kullandığı üç gemi olan Nina, Pinta, Santa Maria adlarını taşımaları olduğu belirtildi.

 

Daha önce Franck Müler marka saat kullanan Recep Tayyip Erdoğan'ın saatlere düşkün olduğu gözleniyor. Ulysse Nardin marka saatleri İspanya Kralı Juan Carlos, Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin gibi ünlü isimler de tercih ediyor. En ucuzu 5 bin Euro olan Ulysse Nardin markaların Başbakan'ın taktığı modelinin fiyatı ise, ‘Özel yapım’ olması nedeniyle belli değil.

 

EMİNE ERDOĞAN'IN TERCİHİ VUITTON

 

 

Balçova Prenses Otel'de dün akşam AKP İzmir il teşkilatının düzenlediği yemeğe katılan Emine Erdoğan, bej ve kahverengi renklerden oluşan Fransızların dünyaca ünlü markası, 152 yılı geride bırakan Louis Vuitton kıyafetiyle ilgi odağı oldu.

 

Emine Erdoğan'ın kahverengi türbanındaki 'Louis Vuitton' yazısı da dikkat çekti. İpek eşarbın fiyatının yaklaşık 550 YTL olduğu öğrenildi.

 

Kıyafetleri ile zaman zaman eleştirilere uğrayan Emine Erdoğan'ın özel tasarım pahalı döpiyes takımı, yüzük, saat ve çantası ile oldukça uyumluydu.

Gönderi tarihi:

emine erdoğan estetiği'ni tamamlayan bir aparat. sayın başbakanımızın muhtereme refikası emine erdoğan hanımefendi hazretlerinin başında görülmüş.

 

şimdi tamam bu ülkenin başbakanının eşidir. elbette bir standardı olacak. kimse tutup da "başına çuval geçir" diyemez ama kafaya bu ülkedeki asgari ücretten çok daha pahalı bir türbanı geçirmek de fakir, fukara, adalet kavramlarını çığırarak başına geldiğiniz bu ülkenin halkına hakarettir. dalga geçmektir. israftır. israf da haramdır.

Gönderi tarihi:

ne anlatmaya çalışıyonuz gene ?

 

sen gitte o okuduğunuz para kazandırdığınız aydın doğanın servetiyle , cinerle karamehmetlerle ilgilen...Onların araştırsan bulursun harbi cürümlerini..Şuraya bir günde akıllı bir konu açtığınızı görmek nasip olmayacak heralde..Neyse zeka düzeyinizi göstermeye devam edin!

Gönderi tarihi:

ne anlatmaya çalışıyonuz gene ?

 

sen gitte o okuduğunuz para kazandırdığınız aydın doğanın servetiyle , cinerle karamehmetlerle ilgilen...Onların araştırsan bulursun harbi cürümlerini..Şuraya bir günde akıllı bir konu açtığınızı görmek nasip olmayacak heralde..Neyse zeka düzeyinizi göstermeye devam edin!

 

bizim zeka düzeyimizde bi sorun yok...

 

asgari ücretin 400 ytl olduğu bi memlekette bayan erdoğan yada herhangi biri 550 ytllik eşarp kullanıyorsa ve sen buna normal diyorsan senin zeka seviyeni tartışırız :excl:

Gönderi tarihi:

Onlar fakir fukara edebiyatı yaparak bu konuma geldiler.Saydıklarının zaten halkı füturlamak gibi bir niyetleri yok.Hal böyle olunca insanın sizin okuduğunuz kuranla bizimki aynı mı acaba diye sorası geliyor.Üstelik cumhurbaşkanımız ve saygıdeğer eşi de Atatürkçü,laik bir görünüm sergiliyorlar ve yaşam tarzları ile de bunu gösteriyorlar.Yani sizin gibi düşünenlerin deyimi ile bizim taraftan.İstersen bir de onların sadeliklerine ve halka duyduğu saygıya bakmayı dene.Hastaneye gittiklerinde bile sade vatandaş gibi sıra bekliyorlar.Oysaki malum iktidardaki partinin pek saygıdeğer bakanlarının???! pek saygıdeğer eşleri???! için koskoca THY nın uçağı bekletiliyor damatları bile vip ten çıkış yapıyor.

 

Ayrıca lütfen yorum yaparken uslübunuza dikkat edin.Elinizde düzey ölçer bir alet mi mevcut.Eğer öyle ise bu uslübunuzla sınırım siz düzeysizlik konusunda tavan yapabilirsiniz. :angry:

Gönderi tarihi:

Bence de yaptıkları biraz abartı olmus.Bazı bakanlarımızsa öğretmenlerin bazılarının rarabaları war bazılarının da evi var diye zam vermiyorlar.Neyse öyle olsun bakalım!Kendileri lüksler içinde yasıyor vatandasın bir ewi ise onlara çok gibi geliyor.Ne de olsa bizler hakemiyoruz de mi?

Gönderi tarihi:

ne anlatmaya çalışıyonuz gene ?

 

sen gitte o okuduğunuz para kazandırdığınız aydın doğanın servetiyle , cinerle karamehmetlerle ilgilen...Onların araştırsan bulursun harbi cürümlerini..Şuraya bir günde akıllı bir konu açtığınızı görmek nasip olmayacak heralde..Neyse zeka düzeyinizi göstermeye devam edin!

 

Ne anlatmaya çalışıyorlar biliyormusunuz, Türkiye'de seçimle iktidara gelen bu zatı muhterem ve eşi zamanında fakir fukara edebiyatı yaparak insanların oylarına talip oldular ve bu insanlar eğer dinin içeriğini biraz biliyorlarsa "müslüman israftan kaçar, ülkede açlık sınırında yaşayan insanlar varken bu kadar şaşaalı giyim kuşama tenezzül etmezler" Dinden bu kadar dem vuranların hayatlarına biraz daha dikkat etmeleri ve haramdan uzak durmaları gerekmez mi, bu ne yaman çelişki???Bilmiyorum anlatabildimmi?

 

Peki siz neyi savunuyorsunuz?

Gönderi tarihi:

Konumuzla alakalı güzel bir yazı... :)

 

>ADIMI BİLSENİZ NE OLACAK?

>

>Eskimeden at ki, seni sömürmeye devam edebileyim.

>

>MODA denince siz başka bir şey anlıyorsanız kendinizi

>bir gözden geçirin.

>

>Her gün giydiklerini değiştir, aynı güçte olmayanları

>ez.Ezen-ezilen çarkı dönsün ki insanlar birbirlerine

>hiç yoktan hırslanmaya, birbirlerini yemeye devam

>etsinler.Bu benim en sevdiğim toplumsal ortamdır.Bu

>gibi ortamlarda ben sizi daha rahat kullanırım.

>

>Madem ki bir pantolonu iki yıldan fazla giymiyorsunuz,

>e, o zaman ipliğinin "gramaj" ve "tur" unu düşürüp,

>iki yılda eriyip gitmesine de ses çıkaramazsınız.

>

>"Nerede yirmi yıl giyilen pantolonlar,eskimeyen

>kumaşlar" diye soramazsınız.Akşamüstleri yapılan çoban

>salatalardan bütün mahallenin mis gibi domates

>koktuğunu hatırlarsınız.Yaz günlere eve girme vaktinin

>geldiğini bu kokudan anlardınız.O domatesin kokusu ve

>tadı bugünkü teknolojiyle daha da artabilirdi, ama o

>zaman para kazanamazdım.Şimdi size yedirdiğim o

>tatsız, kokusuz meyve sebzeyi en verimli topraklarda

>en kötü biçimde ürettiriyorum.Çünkü çiftçileriniz

>mahsulünü bir an önce paraya çevirip benim yaptığım

>son model arabayı alacak, komşusuna fiyaka

>yapacak……Bir taşla kaç kuş…Sizi bu hale getirdim işte…

>

>100 yıl önce ortaya atarak bütün insanlık huzurunu yok

>ettiğim IRKÇILIK akımını şimdi yine kendi çıkarım için

>tersine çeviriyorum.

>

>GLOBALLEŞME diye dayatıyorum ki sınırlar kalkıp,

>kültürler,has özellikler yok olsun.Milletlerin kendi

>adetleri, yaşayışları, giyim, hayat tarzları kaybolsun

>ki aynı ayakkabıyı, aynı pantolonu giysinler, aynı

>eşyaları kullansınlar.Tıpkı cezaevlerindeki mahkumlar

>gibi TEK TİP yaşasınlar. (Onların bile giysileri delik

>deşik olmaz, size moda diye yutturduğum şeylere bir

>bakın..) Ben bunları belli merkezlerde ürettirip

>dünyaya dağıtacağım, tekelleşeceğim, üretim

>maliyetlerimi en aza indirip, sömürü düzenimi daha da

>pekiştireceğim.Para gücümü kullanıp,küçük sanayicileri

>yutacağım.Onlar , "bütün bunlar neden oluyor" diye

>düşünedursunlar, çalıştıkça fakirleşsinler…Kalan

>azıcık huzurunuzu da alıp götüreceğim.

>

>Nasıl olsa satın alamadığım bütün ekonomistlerin

>lanetlediği "kredi- faiz" aldatmacasına da ses çıkaran

>yok.

>

>Kağıt ve kalemin icat edildi edileli benim elimde

>olduğunu sağır sultan bile işitti, sizler de öyle, ama

>duymuyorsunuz.Bütün BASIN-YAYIN araçları bana uşaklık

>edenlerin ellerindedir.Ben propagandamı, işime gelen

>düşünce metotlarını, MODA VE GLOBALİZM gibi

>tuzaklarımı onların aracılığıyla zihinlerinize eker,

>en adi, en ahlaksız planlarımı onlar vasıtası ile

>gerçekleştiririm.Gençliğinizi sayfa sayfa anlattığım

>popçulara,artistlere özendirir, onlar gibi olmalarını

>sağlar, ailesine, kültürüne düşman eder,sömürür, işim

>bitince de bir kenara fırlatıveririm.

>

>Hiç ağlayıp sızlanmayın.Kavun bu kadar tatlı, sizler

>bu kadar kolay lokmaysanız ben ne yapayım?…

>

>Bütün bunları sadece ahlakınızı unutturarak yapmayı

>başarıyorum.Ahlakı olmayan birinin zekası olur mu hiç?

>Güldürmeyin adamı…O sadece kendini zeki zanneder, malı

>yine ben götürürüm…

>

>Ahlakı "ZARARSIZ OLMAK " zannettiriyorum size,

>tavırsız, silik, kişiliksiz, ürkek kalasınız

>diye..Aslı şudur ki ; "YARARSIZ OLMAK" en büyük

>ahlaksızlıktır.Hiç bunu yazdırır mıyım

>gazetelerimde?Hiç anlattırır mıyım televizyonlarımda?

>Sizi nasıl sömürsem diye uykularım kaçıyor benim!

>

>Benim şu dünyada tek korkum var:

>

>MÜSLÜMAN TÜRK'ün, kendisi hakkında uydurduğum

>yalanlara inanmayı bırakıp dünyadaki yerini alması.O

>uyuyor, ben de onu bölüyor,parçalıyor, istediğim şekli

>veriyorum haberi yok.O uyanırsa beni bitirir.Zulmün

>karşında nasıl da dimdik durduğunu, sanatçı, yazar,

>bilim adamı, şeyh kılığındaki uşaklarımla kafasını

>karıştırıp unutturdum ona.Papağan gibi uşaklarımın

>sözlerini tekrarlayıp duruyorlar.Hepsini geçim

>sıkıntısı oyununun içine ittim.Sıkıntılarının nedenini

>"ZAMANIN GETİRDİĞİ KAÇINILMAZ BİR DURUM"

>zannediyorlar.

>

>Farkında değiller ki; Onlar dünyaya hakimken nasıl da

>bereket vardı, bir kişi çalışır on kişiye

>bakardı.Şimdi,caddelerdeki mazgalların yağmur sularını

>yutması gibi emek ve paralarının benim cebime

>girmesine "ÇAĞDAŞ BANKACILIK SİSTEMİ " adını

>verdim, hiçbiri üzerinde düşünmüyor, yok yere suçu

>birbirlerine,yöneticilerine, devlete, atıp duruyorlar.

>

>Allah vere de içlerinden bir yiğit çıkıp; " 73 milyon

>insan benim öz kardeşimdir, bu ülkedeki bütün çocuklar

>benim çocuğumdur" diye haykırıp diğerlerini de

>uyandırmaya.Yeryüzüne hakkı ve adaleti, insanlık şeref

>ve hazzını getiren TÜRKLER kendi büyüklüklerini kabul

>etmedikçe bu alçak çarkı döndürmeye devam ettireceğim.

>

>Adımı, kim olduğumu merak ettiniz değil mi?

>

>Ha ha haaaa …

>

>Aklıma gelen şu fıkrayı anlatmadan edemeyeceğim şimdi.

>

>Dört ayağının dördü de kesilmiş bir köpek kucağında,

>kafeye bir adam gelir.Kutu gibi hiç hareket edemeyen

>köpeği tezgahın üzerine koyar.Garson köpeği çok sever.

>Israrla; "Bu köpeğin adı ne" diye birkaç defa

>sorar.Hiç cevap alamaz.Bir daha sorunca köpeğin sahibi

>patlar:

>

>"Adını öğrenip ne yapacaksın be kardeşim?Çağıracaksın

>da gelecek mi sanki ?"

>

>Benim adımı bilseniz ne olacak?Ne fark edecek ?

>Düzenimi yıkabilecek misiniz?

>Var mı sizde o yürek?

>

>Hakan Arabacigil

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.