Misafir birce Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 Yıldız Kenter Babası Naci Kenter, Dışişleri Bakanlığı'nda çalışan başarılı bir diplomattı. Lozan Konferansı'nda İnönü'nün Özel Kalem Müdürlüğü'na yapmıştı. İngiliz asıllı Olga Cynthia'ya aşık olunca, bu aşk nedeniye Bakanlık'taki görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Olga Cynthia, Naci Bey'le evlenince Müslüman oldu ve Nadide adını aldı. Yıldız Kenter, bu evliliğin beşinci çocuğu olarak 1928 yılında dünyaya geldi. Yıldız Kenter'in çocukluğu yoksulluk içinde geçti ve sanatçı o yılları hiç unutmadı... 'Babam görevinden ayrıldığı için epey bir maddi sıkıntı çekmişiz. Annam, 'Paramız olmadığı için seni saracak bezi bulamazdım ve yatak çarşaflarını yırtıp seni sarardım' derdi. Babam, Ziraat Bankası'nda iş bulunca Ankara'ya taşındık. Annem, seçkin ailelerin çocuklarına İngilizce dersleri vererek aile bütçesine katkıda bulunuyordu. Zor yıllardı o yıllar ama mutluydum.' Asıl mutluluğu konservatuara geçinde yaşadı Yıldız Kenter... 'Ankara'Daki Musiki Muallim 1936'da konservatuara dönüştürülünce inanılmaz çirkin dedikodular çıkartılmıştı. Bu yüzden ailem beni önce oraya vermek istemedi ama kavga dövüş girdim. İnanılmaz hırslıydım ve çok çalıştığım için de sınıf atladım. 9'dan 11'e geçtim.' Yıldız Kenter söylemese de, konservatuar tarihinde sınıf atlatılan ilk öğrenci oldu. Ve 12 Aralık 1948'de Shakespeare'in 'On İkinci Gece'si ile Ankara Devlet Tiyatrosu'nda profesyonel oyunculuğa başladı. 'Yaşamak benim için her zaman çalışmak oldu. Yaşamak savaşmaktı. Savaşın en güzelini tiyatroda keşfettim. Düşlerim, kalkmalarım, mücadelelerim. 55 yıl böyle gelip geçti. Muhsin Ertuğrul işinden yakışıksız bir şekilde uzaklaştırılınca ben de ayrıldım Devlet Tiyatroları'ndan. İstanbul'a geldik ailece. Çok zorluklar yaşadım. Altı yıl Haldun Dormen'le bir arad çalıştık. Çıt çıkmadan, mutlu bir şekilde.' Kendi tiyatrosunun kurma savaşı ise bambaşka oldu Yıldız Kenter'in. İçinde, Süleyman Demirel'e yazdığı aşk mektubunun da olduğu bir mücadeleydi bu... 'Tiyatromuzu yaparken merhum Kazım Taşkent 350 bin lira verdi , faiziyle ödemek üzere. Taksitlerle ödüyorduk. Kazım Bey vefat edince işler karıştı. Baktım, gazetede ilan, bizim tiyatro icra yoluyla satışa çıkarılmış. Öyle korktum, öyle panikledim ki. Süleyman Demirel, Başbakan. Ona telefon ettim. Hemen randevu verdi. Ve tiyatromuzu Süleyman Demire sayesinde kurtardık. Sonra yıllar geçti, devir değişti, 12 Eylül oldu. O iyiliğini hiz unutmadım. Bir röportajını okudum 'Hiç aşk mektubu almadım' demiş. Hemen oturup 'Bu bir aşk mektubudur' diyerek yazmaya başladım. 'Siz tiyatromu için şunları yaptınız, bu aşk duygusu hep duruyor' diyerek yazdım ve yolladım. Sonra, Nazmiye Hanım aradı, teşekkür etti.' 1964 Antalya Film Senligi, Ağaçlar Ayakta Ölür filmi ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu 1966 Antalya Film Şenliği, İsyancılar filmi ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu 1974 Antalya Film Şenliği, Kızım Ayşe filmi ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu 1984 Roma’daki İtalyan Kültür Birliğince "Adalaide Ristori" ödülü. 1989 Korsika - Bastia Film Festivalinde "Hanım" filmindeki rolüyle "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü. 1991 Uluslararası Lions Kulübü The Melvin Jones Ödülü İki kez Ulvi Uraz "En İyi Kadın Oyuncu" Ödülü Üç kez Avni Dilligil "En İyi Kadın Oyuncu" Ödülü 1994’de "Konken Partisi" oyunundaki Fonsla rolü ile "Olağanüstü Yorum" ödülünü aldı. Finlandiya Dünya Kadın Kuruluşu tarafından yüz yılın en başarılı yüz kadınından biri olarak onurlandırıldı 1995’de Kültür Bakanlığı, Tiyatro Sanatına katkılarından ötürü Onur ödülüne layık gördü 1995 "Mevlana Kardeşlik ve Barış" ödülü verildi. 1996’da Magazin Gazetecileri Derneği tarafından Ramiz ile Jülide’deki Jülide rolü için "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü 1997'de Uluslararası İstanbul Festivali tarafından ömür boyu Tiyatro Sanatına katkısından dolayı ödülü. 1998’de Ankara Sanat Kurumu "Yılın Kadın Sanatçısı" ödülü 1998 Muhsin Ertuğrul yaşam boyu tiyatro sanatına katkılarından dolayı onur ödülü 1998 Cumhurbaşkanlığı Büyük Kültür ve Sanat Ödülü, 1999 "Martı" adlı oyunda Madam Arcadina rolüyle Afife Aiyatro Ödülleri - En İyi Kadın Oyuncu ödülü. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 Yıldız Kenter Anlatıyor... İnsanlar , insanlar , insanlar... Değişik çizgilerde , değişik karakterlerde , değişik dillerde , değişik ırklarda. Ama ben öyle bir yerdeyim ki , dünyanın en demokratik pencereleri var bulunduğum yerde. Dil , din , ırk farkı gözetmeksizin insanların arenası orası ve bütün bu insanlar hiçbir etki altında kalmadan yaşamlarını sergiliyorlar. Yaşamlarını sergilerlerken , kafanıza bir şeyler empoze etmiyorlar. İzliyorsunuz, görüyorsunuz , tanıyorsunuz ve sentezi siz yapıyorsunuz. Böyle bir dünyanın ortasında buldum kendimi. İnsanları insan yapan en önemli özelliklerinden biri bence kendi kendiyle yüz yüze gelebilmesi ve kendi kendini tanıyabilmesi. Hiçbir oyuncunun kendi kendini tanımadan başka birisini tanıyabileceğine inanmıyorum. Çünkü başkaları aynı bizim gibi. Korkuyoruz , kızıyoruz , kıskanıyoruz , seviyoruz , nefret ediyoruz, intikam almak istiyoruz ve kendimizi tutamıyoruz. Kendimizi tutuyoruz , kendimizi tuttuğumuz zaman daha uygar bir insan olabiliyoruz. Demek ki insanın kendini tutacağı yerler var , işte tiyatro bunu öğretiyor. O zaman güzellik çıkıyor , coşku çıkıyor ortaya. İşte ben böyle bir dünyada yaşadım. Ayşe Abla’nın çocuk kulübünden 55 yıllık başarılı tiyatro kariyerine.. 11 yaşımda Ayşe Abla’nın çocuk kulübünde başladım. Orada toplu şarkı söylemenin, beraber çalışmanın güzelliğini Ayşe Abla (Neriman Hızır) ve Nedim Otyam sayesinde öğrendim. Musiki Muallim Mektebi, 1936 yılında Atatürk’ün isteğiyle çoksesli bir konservatuvara dönüşmüştü. Ben de Atatürk’ün araladığı bu güzelim kapıdan sızarak konservatuvarın tiyatro bölümüne girdim. Bir seneyi atlayarak dört senede mezun oldum. Sonra devlet tiyatrosuna girdim. 11 yıl devlet tiyatrosunda çalıştıktan sonra Şükran, Müşfik ve ben; Muhsin Hoca’yla çalışmak üzere Devlet Tiyatrosu’ndan ayrıldık. İlk yıl Muhsin Hoca’yla birlikte çalıştık. Büyük sıkıntılar yaşadık. Site , Karaca ve Ses tiyatrolarında çalıştık. Yersiz yurtsuz olduğumuz için bir tiyatro binası yaptırmaya karar verdik. Talat Halman’ın koltuk satma fikriyle turneden kazandıklarımızı da katarak büyük çabalar sonucu Kenterler Tiyatrosu’nun binasını yaptırdık. Tiyatroda herkesin yaşadığını yaşıyorsunuz. Herkesin hissettiğini hissediyorsunuz. Herkesin koşullarına giriyorsunuz. Ne acılar , ne heyecanlar , ne değişik aşklar yaşayabiliyorsunuz. Hayatı uzatan, katlayan, o ölçüde de yorucu bir dünya. Yıldız Kenter’i 55 yıllık başarılı tiyatro kariyerine taşıyan özellikler... Mesleğini kendinden çok sevmek. Mesleğe saygı duymak. Yüce bir şeyin karşısında eğilir gibi onun karşısında eğilebilmek. Her şeyini onun için harcayabilmek. Güzelliğini , bedenini , zamanını , her şeyini ona vermek. Hepimizde aynı duygular var. Hepimiz zorlandık. Hepimiz acı çektik. Hepimiz mutlu olduk. Hepimiz aynıyız. Hepimiz bir tuhafız yani... Tiyatronun sorunlarına dair.. Özel bir tiyatroyu belli bir seviyenin altında düşürmeden ayakta tutmak çok zor. Düşünün , o kadar çok yönden bir haksız rekabet altında eziliyoruz ki. Ödenekli tiyatroların inanılmaz kadroları var ve üretken olmayan bir güce de maaş ödeyebiliyorlar. Ben ödenekli tiyatrolar olmasın demiyorum asla. Tabii ki şehir ve devlet tiyatroları olmalı. Ama , halihazır sistemin değişmesi gerekli. "Bu sistemi kim değiştirecek?" O önemli. Tarafsız , sanata aşkla bağlı olan , sanatı ve sanatçıyı ön planda tutarak değerlendirecek bir zihniyet. Bu da maalesef bu ara biraz uzak bir olasılık gibi. Belli de olmaz tabii. Yıldız Kenter'den seyirciye mesaj... Seyircinin katkısıdır tiyatroyu ayakta tutan ve yaşatan ; sadece sevgisi değil. Bilinçli seyirciye ihtiyacımız var. "Ben böyle bir şey görmek istiyorum veya görmek istemiyorum" diyen bir seyirci olsa , tiyatroların düzeyi de yükselecek. Tiyatro , yalnız göbekten kahkaha atılarak gülünecek bir eğlencelik değildir. Bazı koşullarda bir eğlencedir de. Ama tiyatro düşündürecek bir yerdir. Kimse tiyatroya öğrenmek için gitmez ama pek çok kişi de öğrenerek çıkar. Bütün bunların olabilmesi seyircinin oyunu bütünlemesiyle kabildir. Bir işi ; Bilen yapar, az bilen akıl verir, bilmeyen eleştirir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 1951 Vatan İçin Oyuncular: Yıldız Kenter, Vedat Örfi Bengü, Rauf Ulukat, Mümtaz Ener, Mücap Ofluoğlu, Cahit Irgat. 1964 Ağaçlar Ayakta Ölür Oyuncular: Yıldız Kenter, İzzet Günay, Semra Sar, Hulusi Kentmen, Fikret Uçak. Eser: Alejandro Casona'nın "Los Anloles Mueren de Pie" adlı oyunundan 1966 Pembe Kadın Oyuncular: Yıldız Kenter, Ekrem Bora, Sema Özcan, Bülent Koral, Sami Ayanoğlu, Gülen Kıpçak, Şükran Güngör. 1967 Yaşlı Gözler Oyuncular: Yıldız Kenter, Önder Somer, Münir Özkul, Senih Orkan, Talat Gözbak, Funda Postacı, Nedret Güvenç, Cüneyt Gökçer. 1971 Anneler Ve Kızları Oyuncular: Yıldız Kenter, İzzet Günay, Neşe Karaböcek, Leyla Kenter, Engin Tora, Tülin Oran, Ekrem Dümer, Yonca Koray, Turgut Boralı. Eser: Douglas Sirk'in "Fannie Hurst'un "Imitation of Life" adlı romanından uyarladığı 1959 ve ülkemizde "Zehirli Hayat" adıyla oynayan filmden 1971 Elmacı Kadın Oyuncular: Yıldız Kenter, Ergun Köknar, Erol Keskin, Nergis Cansevdi, Kayhan Yıldızoğlu, Turgut Boralı, Refik Kemal Arduman, Tugay Toksöz, Nebahat Çehre. Eser: Frank Capra'nın "A Pocket-ful of Miracles" adlı filminden ....1972 Fatma Bacı Oyuncular: Yıldız Kenter, Leyla Kenter, Fatma Belgen, Bilal İnci, Şükran Güngör, Sertan Acar. 1973 Ablam Oyuncular: Yıldız Kenter, Fikret Hakan, Fatma Belgen, Yıldırım Önal, Aliye Rona. 1974 Kartal Yuvası Oyuncular: Yıldız Kenter, Cemil Şahbaz, Ceyda Karahan, Güner Sümer, Türker Tekin. 1974 Kızım Ayşe Oyuncular: Yıldız Kenter, Necla Nazır, Tülin Örsek, Şükran Güngör, Nazan Adalı, Hamit Yıldırım, Mahmut Hekimoğlu, Turgut Boralı, Selçuk Özer. 1974 Bir Ana Bır Kız Oyuncular: Yıldız Kenter, Necla Nazır, Aytaç Arman, Kenan Pars, Hüseyin Kutman, Memduh Ünsal. 1983 Zulüm Oyuncular Yıldız Kenter, Kadir Savun, Çetin Köroğlu, Orhan Gencebay, Güngör Bayrak, ...1988 Hanım Oyuncular: Yıldız Kenter, Eşref Kolçak, Fatoş Sezer, Faruk Dilaver, Pamira Bezmen, Cem Özer, Baki Tamer, Orhan Çağman, Ahmet Şişman. 1999 Güle Güle 2001 Büyük Adam Küçük Aşk 2005 Sen Ne Dilersen 2007 Beyaz Melek Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 BEYAZ MELEK Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 5 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 5 Mart , 2008 2007 Beyaz Melek BEYAZ MELEK ÖDÜLE DOYMUYOR Nürnberg Film Festivali’nde 3 Mart 08’de gösterimi olan Beyaz Melek filminin yönetmeni Mahsun Kırmızıgül, festivale katılmak üzere Almanya’ya uçuyor. 2007’nin en çok izlenen filmi olan Beyaz Melek, dünyanın bir çok festivalinden davet alıyor. Beyaz Melek’in yapımcıları Murat Tokat ve Levent Üngör ‘Beyaz Melek halktan en büyük ödülü aldı. Türkiye’de yapılan yarışmalarda Mahsun Kırmızıgül’e olan ön yargıları anlamakta güçlük çekiyoruz.’ dediler. Sinema ve tiyatro dünyasının önemli insanlarının Beyaz Melek’i yerlere göklere sığdıramadıklarının altını çizerek, SİYAD’in ve İstanbul Film Festivali’nin filmi değerlendirmeye bile almamalarının kendilerinde büyük bir şok etkisi yarattığını belirttiler. Bu haksızlığı kınadıklarını vurgulayan Tokat ve Üngör ‘ Maalesef dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok. İnsanlar sadece yapılan işe bakmaları gerekirken ön yargılarından kurtulamıyor. Bu filmin afişinde yönetmen, senarist, oyuncu ve müzisyen olarak başka bir isim yazıyor olsaydı, hem SİYAD ham de İstanbul Film Festivali bizi tüm dallarda aday gösterirdi’ dediler. ÖDÜLE DOYMUYOR Diğer taraftan 2 milyon 300 bin kişinin izlediği Beyaz Melek’e üniversite öğrencilerinden tam destek. Marmara Üniversitesi’nde yapılan ve 20 bin kişinin katıldığı oylamada % 95 ile açık ara birinci seçilen Beyaz Melek, 2007 yılının en beğenilen filmi olarak 5 Mart 08’de ödülünü alacak. Ayrıca 3 Mart 08’de Holiday Inn / İkitelli’de yapılacak olan 2007 GÜSİAD Başarı ve Vefa Ödülleri’nde de Mahsun Kırmızıgül ‘Yılın Sanatçı Ödülü’ne layık görüldü. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2008 2007 Beyaz Melek Beyaz Melek'e iki ödül birden Mahsun Kırmızıgül, ABD’deki 41.Uluslararası Houston Film Festivali’nden iki ödülle döndü. Mahsun Kırmızıgül, ABD’den iki ödülle döndü. 41.Uluslararası Houston Film Festivali’nde en iyi yabancı film ve en iyi yönetmen jüri özel ödülü alan ‘Beyaz Melek’ filminin yönetmeni Mahsun Kırmızıgül, Atatürk Havalimanı’nda hem mutlu hem gururluydu. Kırmızıgül, THY’nin tarifeli seferiyle Chicago'dan İstanbul’a gelişinde kameraların karşısına filmin oyuncularından Fadik Sevin Atasoy’la çıktı. Kırmızıgül aldıkları ödülleri tiyatro ve sinema dünyasının en büyük ustalarına armağan ettiklerini söyledi. ABD’deki ödül töreninin ardından filmin oyuncularından Fadik Sevin Atasoy ile birlikte Türkiye’ye dönen Kırmızıgül, Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Festivalde Türkiye’ye en iyi şekilde temsil ettiklerini belirten Kırmızıgül "Beyaz Melek bir sevgi filmi. BENİM İÇİN ÇOK ANLAMLI Bu sevgiyi hisseden ABD’li sinemaseverlere, festival jürisine teşekkür ediyorum. Türkiye’de seyircinin gösterdiği duyarlılığı ABD’li izleyicilerden ve jüriden de gördük" dedi. Sinemanın evrensel bir anlatım dili olduğunu vurgulayan Kırmızıgül, 'Benim için çok anlamlı bir ödül oldu. Bu iki ödülü benim filimde oynamış, yaş ortalaması 70 olan tiyatro ve sineme dünyasının en büyük ustalarına armağan etmek istiyorum" diye konuştu. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2008 ......Kenter: Köpek gibi yaşadım Usta tiyatrocu Yıldız Kenter neden “Çoğu zaman ...... gibi yaşadım” dedi? Yıldız Kenter, Kanaltürk'te yayınlanan “Orada Neler Oluyor” programında çarpıcı açıklamalarda bulundu: KIZIM KANSERİ YENDİ İlk evliliğimden olan kızım Leyla gördüğü kemoterapi ve radyoterapi seanslarından sonra kanseri yendi. Ancak çok yorgun ve bitkin düştü. Aşırı zayıfladı. Beslenme zorluğu ve halsizlik çekiyor. Canım Leylam, biricik aşkım kızım yeniden hayata dönmeye çalışıyor. Ona sürekli 'Yaşamalısın Leyla, yaşa Leyla lütfen yaşa' diyorum. Bunu evdeyken yalnız başıma haykırıyorum. Leylam yüzüme tatlı tatlı gülümsüyor. Ellerinden tutup yürüyüşlere çıkartıyorum yavrumu. BUGÜN DE YIRTTIN YILDIZ 80 kolay bir yaş değil. Her sabah uyandığımda 'Haydi Yıldız bugün de yırttın' diyorum. Doğan güneşe bakıp 'Allah'ım teşekkür ederim'd iyorum. Batan güneşe bakıp 'Haydi yarın yine görüşelim' diyorum. Kızımı ve tiyatroyu düşündükçe yaşama gücüm artıyor. Annemin bir sözünü hep hatırlıyorum, 'Aslan gibi ölmektense köpek gibi yaşarım'... Ben çocukluğumdan itibaren çok ...... gibi yaşadım. En büyük yoklukları gördüm. Ama hiç yılmadım. Kızım ve tiyatrom için ayaktayım. DEBDEBELİ OLMADI Hayatım borç ödemekle geçti. 80 yaşındayım, ama borçlarım 70 yaşındayken bitti. Benim hiç lüks içinde yaşadığım, debdebeli bir günüm olmadı. Benim en büyük lüksüm borçsuz yaşadığım son 10 yılımdır. Sanata 60 yılımı verdim. 'Karşılığında ne aldınız?'derseniz 'itibar'. Altınlarım, mücevherlerim olmadı. Ama en zor kazanılan şeyi kazandım ben itibar kazandım. Bugün onu kazanmak kolay mı? EŞİMİ ÇOK ÖZLEDİM Eşim Şükran Güngör ben öldüğüm gün ölecek. Çünkü her saniye kafamın ve gönlümün içinde. En çok bana dokunmasını, sımsıkı sarılmasını özledim. Evde onunla sohbet ederim. Konuşurum, fotoğrafını öperim. Biz kaçarak evlendik. Evlendiğimizde Şükran'a aşık değildim. Zamanla, onu tanıdıkça aşık oldum ve hala eşime aşığım. SINAVDA ETEK ALTI YOKLAMASI YAPTIM Yıldız Kenter konservatuar sınavlarında öğrenci alırken güzelliğe ve yakışıklılığa önem verdiğini de açıkladı: Sınavda uzun etek giyinmiş bir genç kıza 'kaldır eteğini' dedim. Düzgün bacakları görünce 'tamam' dedim. Çünkü bir oyuncu oynarken bedenini de ortaya koyar. Örneğin Hande Ataizi. Bana geldiğinde 16 yaşındaydı. Dakikasında star olacağını anladım. Gördüğünüz gibi yanılmadım. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2008 Nedense ben bildim bileli aynı karakteri oynuyor Yıldız Kenter. Aynı karakter aynı mimikler. Sanırım hanım filminde gösterdiği mükemmel performanstan sonra bu rol yapıştı üstüne. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2009 Bankaya gittiğimde 'Size para yok' dedikleri an yıkıldım. Parasız kaldım ! Parasız kalan insanlar ne hissederse, onu hissettim. Şu an 600 lira emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorum" demiş Hayatını idame ettirebilmek için özel ders verdiğini söyleyen Kenter sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkede yaşlı insanlara bakış açısı üzücü. Türkiye'de 'Yeter yahu, artık öl' gibi bir tavır sergileniyor. Şimdi ben aynı tavrı yaşıyor ve hissediyorum." ~~~~ Bunları okurken az önce neden birşeyler kenara koymazlar diye düşünüverdim, biriktirmezler Yılarını adamış bir sanatcıya, hic mi arka cıkan olmaz Sigortaları olmaz mı Kimi zaman bi bakıyorum, yine yıllarını adamış bir sanatcı, huzur evinde vefat ettiğini duyoruz Onca sorular yine başlıyor kafama takılmaya Ayleleri yokmudur, onca sene nasıl yaşadılar, nerede yaşadılar, evleri yokmu... Kazancları ne kadar dı.... ki şimdiki sanatcılarla tabi ki karşılaşırılamaz gelirleri, bunun bilincindeyim Şimdikleri kıymet biliyormu Bu gibi olabilecek durumları göz önüne alabiliyormu Gelecek günleri için birşeyler önceden yapıyorlar mı Şimdi tabi ki sana mı kaldı bunları düşünmek denilebilinir... Fakat ara ara yansıyan bu tarz yazılar media da, üzücü oluyor ve elimde olmadan bi bakıyorum, sorular icersinde kaldığımı görüyorum. Saygılar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.