Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Yıldız Kenter


Misafir birce

Önerilen İletiler

imperiaflex0004nyjm8.jpg

Yıldız Kenter

Babası Naci Kenter, Dışişleri Bakanlığı'nda çalışan başarılı bir diplomattı. Lozan Konferansı'nda İnönü'nün

 

Özel Kalem Müdürlüğü'na yapmıştı. İngiliz asıllı Olga Cynthia'ya aşık olunca, bu aşk nedeniye Bakanlık'taki görevinden

 

ayrılmak zorunda kaldı. Olga Cynthia, Naci Bey'le evlenince Müslüman oldu ve Nadide adını aldı.

 

 

Yıldız Kenter, bu evliliğin beşinci çocuğu olarak 1928 yılında dünyaya geldi. Yıldız Kenter'in çocukluğu yoksulluk içinde

 

geçti ve sanatçı o yılları hiç unutmadı...

 

 

'Babam görevinden ayrıldığı için epey bir maddi sıkıntı çekmişiz. Annam, 'Paramız olmadığı için seni saracak bezi

 

bulamazdım ve yatak çarşaflarını yırtıp seni sarardım' derdi. Babam, Ziraat Bankası'nda iş bulunca Ankara'ya taşındık.

 

Annem, seçkin ailelerin çocuklarına İngilizce dersleri vererek aile bütçesine katkıda bulunuyordu. Zor yıllardı o yıllar ama

 

mutluydum.'

 

Asıl mutluluğu konservatuara geçinde yaşadı Yıldız Kenter...

 

 

'Ankara'Daki Musiki Muallim 1936'da konservatuara dönüştürülünce inanılmaz çirkin dedikodular çıkartılmıştı. Bu yüzden

 

ailem beni önce oraya vermek istemedi ama kavga dövüş girdim. İnanılmaz hırslıydım ve çok çalıştığım için de sınıf

 

atladım. 9'dan 11'e geçtim.'

 

 

Yıldız Kenter söylemese de, konservatuar tarihinde sınıf atlatılan ilk öğrenci oldu. Ve 12 Aralık 1948'de Shakespeare'in

 

'On İkinci Gece'si ile Ankara Devlet Tiyatrosu'nda profesyonel oyunculuğa başladı.

 

 

'Yaşamak benim için her zaman çalışmak oldu. Yaşamak savaşmaktı. Savaşın en güzelini tiyatroda keşfettim. Düşlerim,

 

kalkmalarım, mücadelelerim. 55 yıl böyle gelip geçti. Muhsin Ertuğrul işinden yakışıksız bir şekilde uzaklaştırılınca ben

 

de ayrıldım Devlet Tiyatroları'ndan. İstanbul'a geldik ailece. Çok zorluklar yaşadım. Altı yıl Haldun Dormen'le bir arad

 

çalıştık. Çıt çıkmadan, mutlu bir şekilde.'

 

 

Kendi tiyatrosunun kurma savaşı ise bambaşka oldu Yıldız Kenter'in. İçinde, Süleyman Demirel'e yazdığı aşk

 

mektubunun da olduğu bir mücadeleydi bu...

 

 

'Tiyatromuzu yaparken merhum Kazım Taşkent 350 bin lira verdi , faiziyle ödemek üzere. Taksitlerle ödüyorduk. Kazım

 

Bey vefat edince işler karıştı. Baktım, gazetede ilan, bizim tiyatro icra yoluyla satışa çıkarılmış. Öyle korktum, öyle

 

panikledim ki. Süleyman Demirel, Başbakan. Ona telefon ettim. Hemen randevu verdi. Ve tiyatromuzu Süleyman Demire

 

sayesinde kurtardık. Sonra yıllar geçti, devir değişti, 12 Eylül oldu. O iyiliğini hiz unutmadım. Bir röportajını okudum 'Hiç

 

aşk mektubu almadım' demiş. Hemen oturup 'Bu bir aşk mektubudur' diyerek yazmaya başladım. 'Siz tiyatromu için

 

şunları yaptınız, bu aşk duygusu hep duruyor' diyerek yazdım ve yolladım. Sonra, Nazmiye Hanım aradı, teşekkür etti.'

 

 

1964 Antalya Film Senligi, Ağaçlar Ayakta Ölür filmi ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu

 

1966 Antalya Film Şenliği, İsyancılar filmi ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu

 

1974 Antalya Film Şenliği, Kızım Ayşe filmi ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu

 

1984 Roma’daki İtalyan Kültür Birliğince "Adalaide Ristori" ödülü.

 

1989 Korsika - Bastia Film Festivalinde "Hanım" filmindeki rolüyle "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü.

 

1991 Uluslararası Lions Kulübü The Melvin Jones Ödülü İki kez Ulvi Uraz "En İyi Kadın Oyuncu" Ödülü Üç kez Avni Dilligil

 

"En İyi Kadın Oyuncu" Ödülü

 

1994’de "Konken Partisi" oyunundaki Fonsla rolü ile "Olağanüstü Yorum" ödülünü aldı. Finlandiya Dünya Kadın Kuruluşu

 

tarafından yüz yılın en başarılı yüz kadınından biri olarak onurlandırıldı

 

1995’de Kültür Bakanlığı, Tiyatro Sanatına katkılarından ötürü Onur ödülüne layık gördü

 

1995 "Mevlana Kardeşlik ve Barış" ödülü verildi.

 

1996’da Magazin Gazetecileri Derneği tarafından Ramiz ile Jülide’deki Jülide rolü için "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü

 

1997'de Uluslararası İstanbul Festivali tarafından ömür boyu Tiyatro Sanatına katkısından dolayı ödülü.

 

1998’de Ankara Sanat Kurumu "Yılın Kadın Sanatçısı" ödülü

 

1998 Muhsin Ertuğrul yaşam boyu tiyatro sanatına katkılarından dolayı onur ödülü 1998 Cumhurbaşkanlığı Büyük Kültür

 

ve Sanat Ödülü,

 

1999 "Martı" adlı oyunda Madam Arcadina rolüyle Afife Aiyatro Ödülleri - En İyi Kadın Oyuncu ödülü.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yildizca8qt1.gif

Yıldız Kenter Anlatıyor...

İnsanlar , insanlar , insanlar...

 

Değişik çizgilerde , değişik karakterlerde , değişik dillerde , değişik ırklarda. Ama ben öyle bir yerdeyim ki ,

 

dünyanın en demokratik pencereleri var bulunduğum yerde.

 

 

Dil , din , ırk farkı gözetmeksizin insanların arenası orası ve bütün bu insanlar hiçbir etki altında kalmadan

 

yaşamlarını sergiliyorlar. Yaşamlarını sergilerlerken , kafanıza bir şeyler empoze etmiyorlar. İzliyorsunuz,

 

görüyorsunuz , tanıyorsunuz ve sentezi siz yapıyorsunuz. Böyle bir dünyanın ortasında buldum kendimi.

 

 

İnsanları insan yapan en önemli özelliklerinden biri bence kendi kendiyle yüz yüze gelebilmesi ve kendi kendini

 

tanıyabilmesi. Hiçbir oyuncunun kendi kendini tanımadan başka birisini tanıyabileceğine inanmıyorum. Çünkü başkaları

 

aynı bizim gibi. Korkuyoruz , kızıyoruz , kıskanıyoruz , seviyoruz , nefret ediyoruz, intikam almak istiyoruz ve kendimizi

 

tutamıyoruz. Kendimizi tutuyoruz , kendimizi tuttuğumuz zaman daha uygar bir insan olabiliyoruz. Demek ki insanın

 

kendini tutacağı yerler var , işte tiyatro bunu öğretiyor. O zaman güzellik çıkıyor , coşku çıkıyor ortaya. İşte ben böyle bir

 

dünyada yaşadım.

 

 

Ayşe Abla’nın çocuk kulübünden 55 yıllık başarılı tiyatro kariyerine..

 

11 yaşımda Ayşe Abla’nın çocuk kulübünde başladım. Orada toplu şarkı söylemenin, beraber çalışmanın güzelliğini Ayşe

Abla (Neriman Hızır) ve Nedim Otyam sayesinde öğrendim. Musiki Muallim Mektebi, 1936 yılında Atatürk’ün isteğiyle

 

çoksesli bir konservatuvara dönüşmüştü. Ben de Atatürk’ün araladığı bu güzelim kapıdan sızarak konservatuvarın tiyatro

 

bölümüne girdim.

 

 

Bir seneyi atlayarak dört senede mezun oldum. Sonra devlet tiyatrosuna girdim. 11 yıl devlet tiyatrosunda çalıştıktan

 

sonra Şükran, Müşfik ve ben; Muhsin Hoca’yla çalışmak üzere Devlet Tiyatrosu’ndan ayrıldık. İlk yıl Muhsin Hoca’yla

 

birlikte çalıştık. Büyük sıkıntılar yaşadık. Site , Karaca ve Ses tiyatrolarında çalıştık. Yersiz yurtsuz olduğumuz için bir

 

tiyatro binası yaptırmaya karar verdik. Talat Halman’ın koltuk satma fikriyle turneden kazandıklarımızı da katarak büyük

 

çabalar sonucu Kenterler Tiyatrosu’nun binasını yaptırdık.

 

 

Tiyatroda herkesin yaşadığını yaşıyorsunuz. Herkesin hissettiğini hissediyorsunuz. Herkesin koşullarına giriyorsunuz. Ne

 

acılar , ne heyecanlar , ne değişik aşklar yaşayabiliyorsunuz. Hayatı uzatan, katlayan, o ölçüde de yorucu bir dünya.

 

Yıldız Kenter’i 55 yıllık başarılı tiyatro kariyerine taşıyan özellikler...

 

Mesleğini kendinden çok sevmek. Mesleğe saygı duymak. Yüce bir şeyin karşısında eğilir gibi onun karşısında

 

eğilebilmek. Her şeyini onun için harcayabilmek. Güzelliğini , bedenini , zamanını , her şeyini ona vermek.

 

Hepimizde aynı duygular var. Hepimiz zorlandık. Hepimiz acı çektik. Hepimiz mutlu olduk. Hepimiz aynıyız. Hepimiz bir

 

tuhafız yani...

 

Tiyatronun sorunlarına dair..

 

Özel bir tiyatroyu belli bir seviyenin altında düşürmeden ayakta tutmak çok zor. Düşünün , o kadar çok yönden bir haksız

rekabet altında eziliyoruz ki. Ödenekli tiyatroların inanılmaz kadroları var ve üretken olmayan bir güce de maaş

 

ödeyebiliyorlar. Ben ödenekli tiyatrolar olmasın demiyorum asla. Tabii ki şehir ve devlet tiyatroları olmalı. Ama , halihazır

 

sistemin değişmesi gerekli. "Bu sistemi kim değiştirecek?" O önemli. Tarafsız , sanata aşkla bağlı olan , sanatı ve

 

sanatçıyı ön planda tutarak değerlendirecek bir zihniyet. Bu da maalesef bu ara biraz uzak bir olasılık gibi. Belli de olmaz

 

tabii.

 

Yıldız Kenter'den seyirciye mesaj...

 

Seyircinin katkısıdır tiyatroyu ayakta tutan ve yaşatan ; sadece sevgisi değil. Bilinçli seyirciye ihtiyacımız var. "Ben böyle

 

bir şey görmek istiyorum veya görmek istemiyorum" diyen bir seyirci olsa , tiyatroların düzeyi de yükselecek.

 

Tiyatro , yalnız göbekten kahkaha atılarak gülünecek bir eğlencelik değildir. Bazı koşullarda bir eğlencedir de. Ama tiyatro

düşündürecek bir yerdir. Kimse tiyatroya öğrenmek için gitmez ama pek çok kişi de öğrenerek çıkar. Bütün bunların

 

olabilmesi seyircinin oyunu bütünlemesiyle kabildir.

 

 

 

Bir işi ; Bilen yapar, az bilen akıl verir, bilmeyen eleştirir.

 

blumen5yw1.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1951 Vatan İçin

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, Vedat Örfi Bengü, Rauf Ulukat, Mümtaz Ener, Mücap Ofluoğlu, Cahit Irgat.

 

1964 Ağaçlar Ayakta Ölür

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, İzzet Günay, Semra Sar, Hulusi Kentmen, Fikret Uçak.

 

Eser:

 

Alejandro Casona'nın "Los Anloles Mueren de Pie" adlı oyunundan

 

1966 Pembe Kadın

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, Ekrem Bora, Sema Özcan, Bülent Koral, Sami Ayanoğlu, Gülen Kıpçak, Şükran Güngör.

 

1967 Yaşlı Gözler

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, Önder Somer, Münir Özkul, Senih Orkan, Talat Gözbak, Funda Postacı, Nedret Güvenç, Cüneyt Gökçer.

 

1971 Anneler Ve Kızları

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, İzzet Günay, Neşe Karaböcek, Leyla Kenter, Engin Tora, Tülin Oran, Ekrem Dümer, Yonca Koray, Turgut

 

Boralı.

 

Eser:

 

Douglas Sirk'in "Fannie Hurst'un "Imitation of Life" adlı romanından uyarladığı 1959 ve ülkemizde "Zehirli Hayat" adıyla

 

oynayan filmden

 

1971 Elmacı Kadın

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, Ergun Köknar, Erol Keskin, Nergis Cansevdi, Kayhan Yıldızoğlu, Turgut Boralı, Refik Kemal Arduman,

 

Tugay Toksöz, Nebahat Çehre.

 

Eser:

 

Frank Capra'nın "A Pocket-ful of Miracles" adlı filminden

 

fatmabacicy7.jpg....1972 Fatma Bacı

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, Leyla Kenter, Fatma Belgen, Bilal İnci, Şükran Güngör, Sertan Acar.

 

1973 Ablam

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, Fikret Hakan, Fatma Belgen, Yıldırım Önal, Aliye Rona.

 

1974 Kartal Yuvası

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, Cemil Şahbaz, Ceyda Karahan, Güner Sümer, Türker Tekin.

 

1974 Kızım Ayşe

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, Necla Nazır, Tülin Örsek, Şükran Güngör, Nazan Adalı, Hamit Yıldırım, Mahmut Hekimoğlu, Turgut Boralı,

 

Selçuk Özer.

 

1974 Bir Ana Bır Kız

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, Necla Nazır, Aytaç Arman, Kenan Pars, Hüseyin Kutman, Memduh Ünsal.

 

1983 Zulüm

 

Oyuncular

Yıldız Kenter, Kadir Savun, Çetin Köroğlu, Orhan Gencebay, Güngör Bayrak,

 

hanimtr1.jpg...1988 Hanım

 

Oyuncular:

 

Yıldız Kenter, Eşref Kolçak, Fatoş Sezer, Faruk Dilaver, Pamira Bezmen, Cem Özer, Baki Tamer, Orhan Çağman,

 

Ahmet Şişman.

 

1999 Güle Güle

2001 Büyük Adam Küçük Aşk

 

2005 Sen Ne Dilersen

 

 

 

2007 Beyaz Melek

afisbm7.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...
2007 Beyaz Melek
afisbm7.jpg

 

 

BEYAZ MELEK ÖDÜLE DOYMUYOR

Nürnberg Film Festivali’nde 3 Mart 08’de gösterimi olan Beyaz Melek filminin yönetmeni Mahsun Kırmızıgül, festivale

 

katılmak üzere Almanya’ya uçuyor. 2007’nin en çok izlenen filmi olan Beyaz Melek, dünyanın bir çok festivalinden davet

 

alıyor.

 

Beyaz Melek’in yapımcıları Murat Tokat ve Levent Üngör ‘Beyaz Melek halktan en büyük ödülü aldı. Türkiye’de yapılan

 

yarışmalarda Mahsun Kırmızıgül’e olan ön yargıları anlamakta güçlük çekiyoruz.’ dediler. Sinema ve tiyatro dünyasının

 

önemli insanlarının Beyaz Melek’i yerlere göklere sığdıramadıklarının altını çizerek, SİYAD’in ve İstanbul Film Festivali’nin

 

filmi değerlendirmeye bile almamalarının kendilerinde büyük bir şok etkisi yarattığını belirttiler.

 

Bu haksızlığı kınadıklarını vurgulayan Tokat ve Üngör ‘ Maalesef dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok. İnsanlar

 

sadece yapılan işe bakmaları gerekirken ön yargılarından kurtulamıyor. Bu filmin afişinde yönetmen, senarist, oyuncu ve

 

müzisyen olarak başka bir isim yazıyor olsaydı, hem SİYAD ham de İstanbul Film Festivali bizi tüm dallarda aday

 

gösterirdi’ dediler.

 

 

ÖDÜLE DOYMUYOR

 

Diğer taraftan 2 milyon 300 bin kişinin izlediği Beyaz Melek’e üniversite öğrencilerinden tam destek. Marmara

 

Üniversitesi’nde yapılan ve 20 bin kişinin katıldığı oylamada % 95 ile açık ara birinci seçilen Beyaz Melek, 2007 yılının en

 

beğenilen filmi olarak 5 Mart 08’de ödülünü alacak. Ayrıca 3 Mart 08’de Holiday Inn / İkitelli’de yapılacak olan 2007

 

GÜSİAD Başarı ve Vefa Ödülleri’nde de Mahsun Kırmızıgül ‘Yılın Sanatçı Ödülü’ne layık görüldü.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
2007 Beyaz Melek
afisbm7.jpg

 

 

 

Beyaz Melek'e iki ödül birden

 

 

 

Mahsun Kırmızıgül, ABD’deki 41.Uluslararası Houston Film Festivali’nden iki ödülle döndü.

 

Mahsun Kırmızıgül, ABD’den iki ödülle döndü. 41.Uluslararası Houston Film Festivali’nde en iyi yabancı film

 

ve en iyi yönetmen jüri özel ödülü alan ‘Beyaz Melek’ filminin yönetmeni Mahsun Kırmızıgül, Atatürk

 

Havalimanı’nda hem mutlu hem gururluydu.

Kırmızıgül, THY’nin tarifeli seferiyle Chicago'dan İstanbul’a gelişinde kameraların karşısına filmin

 

oyuncularından Fadik Sevin Atasoy’la çıktı. Kırmızıgül aldıkları ödülleri tiyatro ve sinema dünyasının en

 

büyük ustalarına armağan ettiklerini söyledi.

 

ABD’deki ödül töreninin ardından filmin oyuncularından Fadik Sevin Atasoy ile birlikte Türkiye’ye dönen

 

Kırmızıgül, Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

Festivalde Türkiye’ye en iyi şekilde temsil ettiklerini belirten Kırmızıgül "Beyaz Melek bir sevgi filmi.

 

 

BENİM İÇİN ÇOK ANLAMLI

 

Bu sevgiyi hisseden ABD’li sinemaseverlere, festival jürisine teşekkür ediyorum. Türkiye’de seyircinin

 

gösterdiği duyarlılığı ABD’li izleyicilerden ve jüriden de gördük" dedi. Sinemanın evrensel bir anlatım dili

 

olduğunu vurgulayan Kırmızıgül, 'Benim için çok anlamlı bir ödül oldu.

 

 

 

Bu iki ödülü benim filimde oynamış, yaş ortalaması 70 olan tiyatro ve sineme dünyasının en büyük

 

ustalarına armağan etmek istiyorum" diye konuştu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 ay sonra...

6200ba4.jpg......Kenter:

Köpek

gibi yaşadım

 

Usta tiyatrocu Yıldız Kenter neden “Çoğu zaman ...... gibi yaşadım” dedi?

Yıldız Kenter, Kanaltürk'te yayınlanan “Orada Neler Oluyor” programında çarpıcı açıklamalarda bulundu:

 

 

 

KIZIM KANSERİ YENDİ

 

İlk evliliğimden olan kızım Leyla gördüğü kemoterapi ve radyoterapi seanslarından sonra kanseri yendi.

 

Ancak çok yorgun ve bitkin düştü. Aşırı zayıfladı. Beslenme zorluğu ve halsizlik çekiyor.

 

Canım Leylam, biricik aşkım kızım yeniden hayata dönmeye çalışıyor.

 

Ona sürekli 'Yaşamalısın Leyla, yaşa Leyla lütfen yaşa' diyorum. Bunu evdeyken yalnız başıma haykırıyorum.

 

Leylam yüzüme tatlı tatlı gülümsüyor. Ellerinden tutup yürüyüşlere çıkartıyorum yavrumu.

 

 

 

BUGÜN DE YIRTTIN YILDIZ

80 kolay bir yaş değil. Her sabah uyandığımda 'Haydi Yıldız bugün de yırttın' diyorum.

 

Doğan güneşe bakıp 'Allah'ım teşekkür ederim'd iyorum. Batan güneşe bakıp 'Haydi yarın yine görüşelim' diyorum.

 

Kızımı ve tiyatroyu düşündükçe yaşama gücüm artıyor.

 

Annemin bir sözünü hep hatırlıyorum, 'Aslan gibi ölmektense köpek gibi yaşarım'... Ben çocukluğumdan itibaren çok ......

gibi yaşadım.

 

En büyük yoklukları gördüm. Ama hiç yılmadım. Kızım ve tiyatrom için ayaktayım.

 

 

DEBDEBELİ OLMADI

 

Hayatım borç ödemekle geçti. 80 yaşındayım, ama borçlarım 70 yaşındayken bitti.

 

Benim hiç lüks içinde yaşadığım, debdebeli bir günüm olmadı.

 

Benim en büyük lüksüm borçsuz yaşadığım son 10 yılımdır. Sanata 60 yılımı verdim.

 

'Karşılığında ne aldınız?'derseniz 'itibar'. Altınlarım, mücevherlerim olmadı.

 

Ama en zor kazanılan şeyi kazandım ben itibar kazandım. Bugün onu kazanmak kolay mı?

 

 

EŞİMİ ÇOK ÖZLEDİM

 

Eşim Şükran Güngör ben öldüğüm gün ölecek. Çünkü her saniye kafamın ve gönlümün içinde.

 

En çok bana dokunmasını, sımsıkı sarılmasını özledim.

 

Evde onunla sohbet ederim. Konuşurum, fotoğrafını öperim. Biz kaçarak evlendik. Evlendiğimizde Şükran'a aşık değildim.

 

Zamanla, onu tanıdıkça aşık oldum ve hala eşime aşığım.

 

SINAVDA ETEK ALTI YOKLAMASI YAPTIM

Yıldız Kenter konservatuar sınavlarında öğrenci alırken güzelliğe ve yakışıklılığa önem verdiğini de açıkladı:

 

Sınavda uzun etek giyinmiş bir genç kıza 'kaldır eteğini' dedim.

 

Düzgün bacakları görünce 'tamam' dedim. Çünkü bir oyuncu oynarken bedenini de ortaya koyar.

 

Örneğin Hande Ataizi.

 

Bana geldiğinde 16 yaşındaydı.

 

Dakikasında star olacağını anladım.

 

Gördüğünüz gibi yanılmadım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 11 ay sonra...

yildizkenter.jpg

 

Bankaya gittiğimde 'Size para yok' dedikleri an yıkıldım. Parasız kaldım ! Parasız kalan insanlar ne hissederse, onu hissettim.

Şu an 600 lira emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorum" demiş

 

 

Hayatını idame ettirebilmek için özel ders verdiğini söyleyen Kenter sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkede yaşlı insanlara bakış açısı üzücü. Türkiye'de 'Yeter yahu, artık öl' gibi bir tavır sergileniyor. Şimdi ben aynı tavrı yaşıyor ve hissediyorum."

 

~~~~

 

Bunları okurken az önce neden birşeyler kenara koymazlar diye düşünüverdim, biriktirmezler

 

Yılarını adamış bir sanatcıya, hic mi arka cıkan olmaz

 

Sigortaları olmaz mı

 

Kimi zaman bi bakıyorum, yine yıllarını adamış bir sanatcı, huzur evinde vefat ettiğini duyoruz

 

Onca sorular yine başlıyor kafama takılmaya

 

Ayleleri yokmudur, onca sene nasıl yaşadılar, nerede yaşadılar, evleri yokmu...

 

Kazancları ne kadar dı.... ki şimdiki sanatcılarla tabi ki karşılaşırılamaz gelirleri, bunun bilincindeyim

 

Şimdikleri kıymet biliyormu

 

Bu gibi olabilecek durumları göz önüne alabiliyormu

 

Gelecek günleri için birşeyler önceden yapıyorlar mı

 

Şimdi tabi ki sana mı kaldı bunları düşünmek denilebilinir...

Fakat ara ara yansıyan bu tarz yazılar media da, üzücü oluyor ve elimde olmadan bi bakıyorum, sorular icersinde kaldığımı görüyorum.

 

 

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.