Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2007 Sayın Tengeriin boşig. Senin hangi tarafta oluşun, bana cevap verip vermemen, çiçek göndermen, saygılarımla diyip dememen, bütün bir iletiyi kişiselleştirmen, burada yer edinmek, inanki beni hiç ilgilendirmiyor. O zaman bu türlü imalarda bulunmayacaksınız arkadaşım!!! Beni ilgilendiren suyun bulandırılması. Kişiliğin değil ortaya koyduğun fikirlerin beni ilgilendiren. Eğer gerçekten bu ilgilendiriyorsa, bununla ilgili bir konu açmanızı size tavsiye ettim. Ve eğer gerçekten ilgilendirseydi sizi, önceki iletilerime göz atardınız, Ya da "İslam ve Şiddet" adlı bu konuyu sarpa sardırmadan bahsettiğiniz konu ile ilgili bir başlığı çoktaaaan açardınız. Forumlar doğruların yanlışların tartışıldığı yerlerdir. Doğrular ve yanlışlar hakkında netleştiremediğin bir yapın varsa, biri adına diğerine sahip çıkmak ikinci bir yanlışlık. Hele de burada ciddi bir tartışma var ise, netleştiremediğin bir yapınla "taraf" gözüküp çiçek sunman bir başka yanlışlık. Sayın Cyrano'ya sunduğum çiçek ise kastınız; Yaptığı "Tarih" ile ilgili tespitlerden dolayı çiçek verdim, konunun gidişatından bu anlaşılıyor zaten. Siz anlayamıyorsanız benim sorunum değil bu... İnanç ile ilgili bir çiçek verme olayı olmadı, siz inanç yönündeki görüşümü sorup çiçek konusunu açtınız... Sayın BrainSlapper'i takdir etmem ise kastınız; O da beni net ve dürüstçe eleştirebildiği içindi... Tartışmalarında dikkatimi çeken bir olay var. Yeterli olamyınca "kişiselleştirdin" diyip tartışmayı bozmaya çalışılıyorsun. Nitekim yukardaki arkadaşlara da bana da ayni taktiği kullandın. Ya iyi de Sayın maraba, yaptığınız şey öyle değil mi? Kelimelerin ardına laf ve ima saklıyorsunuz... Alıntılayım isterseniz: Sayın Tengeriin boşig. Yukardaki sorulara henüz cevap vermediniz. Merakla bekliyoruz. Her duruşa çiçek gönderme kolaycılığına kaçan kişiliğinizle, bu çıkmazı da nasıl yorumlayacağınızı merak ediyorum. "Herkese çiçek verip bunu becerebilmekte hayli zor(?) olsa gerek." Sizin de bu "zor"u(?) başarabileceğinizden eminim. Bana da bir çiçek gönderebilirsiniz isterseniz. Maşallah; Sütten çıkmış ak kaşıksınız... Bırak "kişiselleştirme" suçlamalarını da, net tartışmacı olabilmek için yukarda alıntıladığım arkadaşlarımın sorusuna cevap ver. Aksi takdirde neyi savunduğuın anlaşılmıyor ve tartışmayı bulandırıyorsun. Tartışmalarda netlik en önemli tutarlılıktır. Ya Sayın maraba... Tartışma üslubunu en son öğreneceğim kişi bile sanıyorum ki siz değilsiniz... Ve anlatamıyorum galiba? Sayın medeni, "İslam ve Şiddet" adlı bu konuda Benim "İnanç" ile ilgili görüşlerime atıfta bulunarak yadırgadığım bir yazı yazdı. Sayın BrainSlapper ortam gerilmesin diye yeterli bir yazı yazdı. Bende bu konunun tartışılmasının uygun olmadığı bir konu olan "İslam ve Şiddet" adlı bu konuda cevaplamadım... Üstüne üstlük dedim ki; "Bununla ilgili ayrı bir konu açın..." Ya hu bu kadar mı zor ayrı bir konu açmak? Hala diyorum; "Açın kardeşim şu konuyu?" Konu açmayı da mı öğreteyim size? Konuyu bulandırmakla suçluyorsunuz ama gördüğünüz gibi geldiğimiz nokta konudan tamamen koptu, Hem de sizin sayenizde... Tekrar ediyorum: Sorduğunuz soruların cevaplandırılacağı yer "İslam ve Şiddet" adlı bu konu değildir. Başka bir konu açtığınızda cevaplayacağımı açıkça söyledim. Hala beni bazı şeylerle itham ediyorsunuz... Daha ne kadar açık olabilirin Sayın maraba? "Futbol Maçı"nda "Siyaset" tartışmamızı istiyorsunuz! Konu: "İslam ve Şiddet" Talebiniz: "Tengeriin Boşig'in İnanç Anlayışının Açıklanması" Önceki iletimi daha sağlıklı okursanız daha iyi olur Sayın maraba... Hem belki "Tartışma Üslubu" hakkında fikir de edinirsiniz... Konu gereksiz yere bu kadar dağıtıldığı için, Ben, özür dilerim arkadaşlarımdan... Saygılarımla... Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Sayın Tengeriin Boşig. Amacımı belirttim. Ama anlamaya yanaşmıyorsun. Ben ısrarla yanlışları burada söylemek zorundayım. Zira benim amacım insanların kişilikleri değil doğruyu söyleyip söylemedikleri. Yaşamımda yanlışlarla mücadele için kendimi zorunlu hissediyorum. Bu, benim insan değerine samimi bakışımdan kaynaklanmaktadır. Niyetin yine sana sorulan soruları karambole getirmek. Bu yapı sende alışkanlık kazanmış. Diğer tatlı su Müslümanlarında da öyle. Tüm forumlardan biliyorum; Gelip çelişkileri ile tartışmaları bulandırıyorlar ve sıkışınca da bir daha asla ortalıkta gözükmüyorlar. Bunu hep yapıyorlar. Şimdi de sıkıştığın için sağdan soldan yardım hezeyanlarına başladın. Sana yönlendirilen sorular ile konu asla dağıtılmıyor. Altını çizerek söylüyorum: Burada İslam da şiddet konusu tartışılıyor. Arkadaşımızın birisi dinlerde şiddet olamayacağını ama uygulamalarında şiddet olabileceğini yazıyor. Sen ona çiçek gönderiyorsun ve sonrada diyorsun ki; “Kuran Muhammed’in kendi görüşleridir.” Bu görüşünü tartışmanın içerisine sokuyorsun. Bunu söyleyince, bir insanının görüşleri olan Kuran’ın kutsallığı kalmıyor. Ortaçağ insanının cezai yargıları ile Dinin şiddet yanlısı olabileceği ortaya çıkıyor. Ve bunu sende söylüyorsun. İşte cümlen : Kur'an-ın kastedilen toplumsal hükümleri, ortaya çıktıkları döneme ve o günün anlayışına hitap etmektedir. Şu halde cezai yaptırımlarının aynılığıyla bugün uygulanması gericiliktir. Sonra da bu fikrinin aksini savunan insana çiçek gönderiyorsun. Diğer insanları da tüm tartışma boyunca paylıyorsun. Göz gezdirirken tekrar dikkatimi çekti. Eskilere çiçek yenilere paylama. Ve kişilerin psikolojik tahlilleri. Demagojiyi de eksik etmiyorsun: Daha ne kadar açık olabilirim Sayın maraba?"Futbol Maçı"nda "Siyaset" tartışmamızı istiyorsunuz! Ve sonuçta masumiyet rolleri: Konu gereksiz yere bu kadar dağıtıldığı için, Ben, özür dilerim arkadaşlarımdan... Yoksa senin deyiminle , bana atfettiğin “forumda bir yer edinme”in yolları bumu ? Kusura bakma ben bunu yapamam. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Sayın Tengeriin Boşig. Amacımı belirttim. Ama anlamaya yanaşmıyorsun. Ben ısrarla yanlışları burada söylemek zorundayım. Zira benim amacım insanların kişilikleri değil doğruyu söyleyip söylemedikleri. Yaşamımda yanlışlarla mücadele için kendimi zorunlu hissediyorum. Bu, benim insan değerine samimi bakışımdan kaynaklanmaktadır. Al bak sana da çiçek... Ben sizin kadar olamadım, kusura bakmayın... Niyetin yine sana sorulan soruları karambole getirmek. Bu yapı sende alışkanlık kazanmış. Diğer tatlı su Müslümanlarında da öyle. Tüm forumlardan biliyorum; Gelip çelişkileri ile tartışmaları bulandırıyorlar ve sıkışınca da bir daha asla ortalıkta gözükmüyorlar. Bunu hep yapıyorlar. Şimdi de sıkıştığın için sağdan soldan yardım hezeyanlarına başladın. Sana yönlendirilen sorular ile konu asla dağıtılmıyor. 1- Şimdiye kadar cevaplandırmadığım tek bir soru dahi yoktur... 2- "Tatlı Su Müslümanı" tanımından hoşlanmıyorum ve bir daha benim için böyle bir tanım kullanmayınız. Ben kimse için herhangibir tanım kullanmıyorum. 3- Bakın, anlayamıyorsunuz Sayın maraba: sorulan sorular, doğal olarak konuyu farklı bir boyuta, yani "Vahdet-i Vücut" konusuna çekecektir. Ve ardı gelen sorularda o yönde olacaktır. Böylelikle konu genişleyecektir ve asıl konu ile alaksızlaşacktır. Zaten yeterince dağıttınız konuyu... Bunu daha önce çok yaşadık ve sonunda yine ben, sorulan soruları cevapladığım halde "Konuyu dağıtmak" ile suçlandım. Lakin yine sizin gibi soru soranların sorularını cevaplamıştım. Kısacası sütten ağzım yandı... Hala anlamayacağınızdan eminim. Kimseden yardım istemiyorum, zira kimseye ihtiyacım yok. Ben size söylüyorum: Siz açın şu konuyu... Ya da bekleyin biraz, zaten bu yönde bir konu açılacak sanıyorum... Burada İslam da şiddet konusu tartışılıyor. Arkadaşımızın birisi dinlerde şiddet olamayacağını ama uygulamalarında şiddet olabileceğini yazıyor. Sen ona çiçek gönderiyorsun Anlayışınız pek bir *** galiba... Verdiğim o çiçek, arkadaşımızın "Tarih" analizi içindi ve Bilimsel bir analizdi. Bunu daha nasıl anlatabilirim size? Ve birde "Özür Dileme"nin neresi yer edinme çabası? Anlamıyorum, sizin gibi saldırgan mı olmalıyım? Çok tuhafsınız açıkçası. Bundan sonra özür de dilememeli Ve Takdir ettiğimiz düşünceleri de taçlandırmamalı sanırım... Komiksiniz... Neyse, konuyu uzatmanın alemi yok... Neliğiniz bellidir. Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Hala koyduğun yanlış tavrın ne olduğunu anlayamadın. Yalpalayıp durmaktasın. Burada tarih coğrafya tartışması yokki “tarih”sel nitelemelere çiçek gönderilsin. Burada “İslam ve şiddet” tartışması var. İslam kuralları Allah’ın olduğu için şiddet olamaz diyen bir kişiye, kişi hükümleri olduğu için bugün uygulanmamalı diyorsun. Ve tartışmanın özüne çiçek gönderir gibi yapıp. Senin deyiminle “yer kapıp” parsa toplamaya çalışıyorsun. Bu “tatlılık” değil de nedir? (Bak sana tatlı su Müslüman’ı demedim.) Konunun özünü, sen çıkarmışsın ortaya zaten; Kişi hükümleri olduğu için şiddet olabilir. Söylediğin sözün arkasında durmalısın. Konunun özü de bu zaten. Ve bu sözünü burada tartışıp konuyu aydınlatmalısın. Sakinleşip konuya dönersen konuyu, daha sonra da kendini anlayacaksın. Lütfen sadede gel. Yukarda; (Yanıtlanıyor -> Islam ve Siddet) yazıyor. Başlık kapatılmadı tartışma sürüyor. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Hala koyduğun yanlış tavrın ne olduğunu anlayamadın. Yalpalayıp durmaktasın. Burada tarih coğrafya tartışması yokki “tarih”sel nitelemelere çiçek gönderilsin. Ya Sayın Maraba... Ne yalpalamasından bahsediyorsun sen? Buradaki tartışma çok açık ve benim neye çiçek gönderdiğimde çok açık... Siz zahmet edip aramayın, ben alıntılayım: En basit bir Tarih Bölümü birinci sınıf öğrencisine dahi sorsanız o bileTüm savaşların, toplumsal olayların, isyanların, geri kalmışlığın, çağdışılığın vesairenin en temel nedeninin ekonomik ve toplumsal nedenler olduğunu, "Din" olgusu ve dini emirlerin çok çok sonraları ve hatta en son etken olarak ortaya çıktığını söyleyecektir. Tabii ki bu öğrenci Tarih Bölümü okumanın hakkını verebilmişse... Yani daha niye bazı şeyleri illa ki sadece dine bağlamaya çalışıyorsunuz ki? Benim her zaman söylediğim şeydir. Bazen bazı insanlar, "Dine Karşı" Bilim'i savunurken, yine dine karşı "Bilim Dışı" ve hatta "Karşıtı" hareket edebilmektedirler ve bu kendi öz çelişkileri olabilmektedir. Sizde bunun en görünen kanıtısınız. Söylediğim yukarıdaki tespit "Tarih Bilimi"nin en temel kabulüdür. Ve siz neyi örnek olarak gösterirseniz gösterin aksini iddia edemezsiniz. Aksini iddia etmeniz, o savunduğunuzu söylediğiniz Bilim'e, Toplum BİLİM'e, Siyaset BİLİM'e, Tarih BİLİM'e AYKIRI davranmaktır... Çelişkidir... Bakın, konuyu takip etmediğiniz çok belli... "Tarih" tartışması burada ve önceki iletilerde yaşanmıştı. Sayın Cyrano'ya verdiğim çiçekte buna benzer yaptığı açıklamalardan dolayı idi. Zira bu iletim, o "Takdir"den sonraki ilk iletimdir... Ben Tanrı'nın "İmtihan" olayına farklı bir açıdan bakıyorum.Bunu çokça anlattım zamanında. Sizin anladığınız "İmtihan" ile benim anlamlandırdığım arasında çok fark olduğuna eminim. O yüzden bu konuyu tartışmaya açmak yerine, bir zahmet geçmiş iletilerime göz atıverin... "Kaza ve Kader" konusunda yazmıştım galiba, yanlış hatırlamıyorsam... Burada da yine kondan ayrı, alakasız bir soru sorulmuştu ve ben konuyu dağıtmamak için savuşturmuştum, konudan kaçmamak için veya konuyu örtbas etmek için değil. Zira "Kaza ve Kader" konusuna bakarsanız, orada son derece uzun yazılar yazdığımı görürsünüz bu ilgili konu ile ilgili. Kaçsa idim o zaman kaçardım... "Müslümanlar İslam öğretileri emrettiği için katliamlar yapmışlardır ve çağdışıdırlar..." "Müslüman Türkler İslam emrettiği için kimselerin dinlerine ve dillerine dokunmamıştırlar, insancıldırlar..." İkiside Bilimsellikten son derece uzak iddialardan ibarettir... Ve işte Tarih tartışması... Şoför'ün öldürülmesi ile ilgili bir emir ya da ayet yoktur.Kur'an, ortaya çıktığı döneme ait bir mücadele yöntemi belirtmiştir, Ki ben o döneme ait olduğuna inandığım için bugün uygulanmasına Ve hatta bu türlü konularda bir dine göre hareket edilmesine taraftar değilim. Dediğim ve her zaman arkasında durduğum gibi Sayın maraba... Bu öğütler ortaya çıktığı dönemin koşullarına ait öğütlerdir. Toplumsal öğütlerdir... Yine bi-haber olduğunuz Tarih Bilimi göstermiştir ki bu uygulamalar, o döneme ait olarak kalmıştır... Bugün Recm, El Kesme, Kölelik gibi uygulamaları savunamayız... Ama şunu düşünün; Bu uygulamalar, ortaya çıktığı dönem için normal ve uygulanabilir şeyler idi... Bunun ayırdına varabiliyor musunuz bilemem... Ve tartışmanın özüne çiçek gönderir gibi yapıp. Senin deyiminle “yer kapıp” parsa toplamaya çalışıyorsun. Bu “tatlılık” değil de nedir? (Bak sana tatlı su Müslüman’ı demedim.) Ayrıca bakınız Sayın maraba... Rica ediyorum şu üslubunuzu bir hale koyunuz... Bu teklifi, "Rica" ederek yapmamın nedeni, size yaranmak falan değildir... Ancak yine de sert mi olmam gerekiyor... O zaman haklı mı çıkacağım... "Şiddet Ego"m sizinki gibi tatminsiz değildir... Kimseden "Parsa Toplama" kaygısında olmayan kişilerden birisi olduğumu düşünüyorum. Zira her iki taraftan kimselerle çok ciddi tartışmalarımızda olmuştur, Çok güzel iltifatlarımızda... Sizin gibi millete sataşmak gibi bir huyum yoktur... Ve asılsız ithamlarda da bulunmuyorum. Forumdaşlarımız kimin ne olduğunu çok iyi bilmektedirler... Beni tanıyan da tanımaktadır... Rica ediyorum konuya dönelim... Ve yine söylüyorum; Benim anlayışım ile ilgili sormak istediğiniz bir şey var ise Ya ayrı bir konu açın, Ya da Ö.M.'den mesaj atın... Burada asılsız ithamlarda bulunmayınız ve reklam yapmayınız... Kimsenin bir şeyden kaçtığı yok... Saygılarımla... Alıntı
Φ medeni Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Boşig arkadaşım. Sana bir özür borçlu olduğumu anladım ve özür dilerim. Hakkımda birşeyler yazmışsın çok sağol ama şuna emin olki ben senin bu kadar kızacağını bilseydim o iletimi biraz daha yumuşak yazardım. Sen bana kızmışsın; ben sana kızmışım. Sen benim üslubuma kızmışsın ama benim senin neyine kızdığımı bilmediğin için sana bunu şu dar vaktimde açıklama ihtiyacı hissettim. Bildiğin gibi forumda din lehine yazanlar ve birde din aleyhine yazanlar var. Din lehine yazanların görüşleri kendi aralarında birbirine yakın. Din aleyhine yazanların görüşleri de yine kendi aralarında birbirine yakın. Ben kendimi din aleyhine yazanlardan biri olarak görüyorum. Aksini söylersem gülerler bana. Sen kendini belki ne din aleyhine nede din lehine yazanlar arasında görmeyebilirsin. Fakat dışardan görüldüğü kadarıyla sende din lehine yazanlardan biri olarak gözüküyorsun. Ben bunu anlayışla karşılarım. Kızmam da, kızamam da. Diğerlerine kızamayacağım gibi sana da kızamam. Fakat benim kızdığım nokta bu değil zaten. Senin diğerlerinden çok farkın var. Bana göre onlar cehennem korkusundan dolayı dinlerini sorgulayamıyorlar. Sen ise korkmadan sorgulayabiliyorsun. Din hakkındaki görüşlerin onlardan çok uzak; bizlere ise çok yakın. Fakat buna rağmen onların yanında yazılar yazman bana dokunuyor. Daha doğrusu açıkça söyleyeyim senin gibi değerli birisinin, üstelikde görüşleri neredeyse bizimle aynı olduğu halde onlardan biri gibi gözükmesini çekemiyorum. Hasetliğimden çatlıyorum. Sen o iletime bakarak bana "beni hakir görmüşsün" diyorsun ama şunu bilki bu forumda seni hakir görebilecek seviyede hiçkimse yoktur. Sadece bu forumda değil hiçbir yerde de yoktur. Görmüyormusun seni herkez seviyor? Hemde dincilerden çok ateistler ve dinsizler seviyor. Çünkü seni kendilerine yakın görüyorlar. Umarım anlatabilmişimdir. Herhangi biri olsa hiç umurumda olmaz ama senin çapında birinin yanımızda değilde onların yanında yer almasını bir türlü hazmedemiyorum. İşte sana kızmamın sebebi bu. Ama tabiki hatamı da kabul ediyorum. O İletimi biraz daha farklı yazmalıydım. Özürümde geciktiğim için umarım kusuruma bakmazsın. Ama inanki ben şu iletiyi bile çok zor şartlar altında yazıyorum. Elimin altında internetim yok. Kendime ait bir bilgisayarım yok. Ancak misafir bulunduğum yerlerde izin alarak internete girebiliyorum. Bu da her istediğim zaman mümkün olmuyor. Hatta sana dahada şaşılacak birşey söyleyeyim bu yazdığım nick bile şu anda misafiri olduğum kişiye ait. Benim bir e-mail adresim bile yok. (Nick'i açan şahıs bu foruma tek kelime bile yazmamış ve yazmayacak olan bir kişi olduğu için onun nick'iyle yazdım. Yoksa yapmazdım bunu.) Bana cevap yazmana gerek yok ama yazarsan da bende sana cevap yazamazsam sakına üstüne alınma çünkü şu sıralar yaz tatilim de bitiyor; artık internete girmem dahada zorlaşacak. (Tatil denirse tabi) Ben her ne kadar biraz hatalı bir ileti göndermiş olsamda neticede yine de sevgili Brain arkadaşımıza bir pas vermiş oldum. O da aldığı pası çok güzel bir asistle sana yolladı. Sen ise aldığın bu asistle "Benim de çelişkilerim olabilir, zamanı gelince düzeltirim" diyerek çok şahane bir gol attın. Bu yaptığın çok erdemli ve aynı zamanda da beni utandıran bir davranış. Fakat senden başka goller de bekliyoruz. Ama o golü çok çabuk bekliyoruz çünkü sana ihtiyacımız var. Muhammed için "Allahtan vahiy alan değil, kendi düşündüklerini bildiren bir kişidir" diyebilecek seviyeye gelmişsin. Tabiki bu din meseleleri çok kolay bir mesele değil ama sen epeyce yol almışsın. Vede senin gibi birinin bu yukardaki cümleyi söyledikten sonra devamını getirmesi aylar yıllar değil dakikalar alması gerekir. Yeterki bu işi ihmal edip zamana bırakma. Diğer arkadaşlara ise "topic aç orada anlatayım" demeni hiç tavsiye etmem. Ben senin yerinde olsam "sorunuzu şu anda cevaplayamam zamana ihtiyacım var" derdim. Nedenine gelince; eğer senin inançlarına özel bir topic açılırsa o topicten ömür boyu kurtulamazsın. Foruma her yeni üye olan sana o topicte yüz tane soru sorar. Yani forumdaki bütün işin o topice cevap vermek haline gelir. Orada tek başına sürekli bir sürü insana laf yetiştirmek zorunda kalırsın. Sana başarı ve mutlluluklar dilerim. Cyrano arkadaşım. Seni de kırdıysam senden de özür dilerim. Bilirsin her forumda arasıra olur böyle gerginlikler. Önemli olan herkezin birbirini sevmesi. Bu benim için dinden de tanrıdan da önemlidir. Eğer inançlarımız yüzünden bizlerin birbirimizi sevmemize engel olan bir tanrı varsa avucunu yalar. Maraba arkadaşım senden de bir ricam olacak. Boşig arkadaşımızı bu ara çok bunalttık. Soruların çok güzel mutlaka ama ona biraz nefes aldırmamız şart. Brain arkadaşım. sana da herşey için çok teşekkür ederim. Bir iletimin her satırına imzanı atacağını söylemişsin. Bende senin her iletinin her satırının altına imzamı atarım. Bazen senin iletilerini okudukça "yaw bu yazıları yoksa benmi yazdım" diyerek şaşırıyorum. Bana burda gerek yok biliyorum ama senin burda olduğunu bilmek beni çok mutlu ediyor. Bu yazımda sadece birkaç arkadaşa hitap etmiş olmamdan kimse alınmasın zira hiçbirinizi unutmadım aslında. Ama bu topicte birbirimize yazıştığımız arkadaşlara hitap ettim hepsi bu. Çok acele yazdım. bir özel mesaj gelmiş ona bakıp çıkmam lazım. yazım hatalarım varsa affola. Uzun bir süre aranızda olamayabilirim. hakkınızı helal edin. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Boşig arkadaşım. Sana bir özür borçlu olduğumu anladım ve özür dilerim. Hakkımda birşeyler yazmışsın çok sağol ama şuna emin olki ben senin bu kadar kızacağını bilseydim o iletimi biraz daha yumuşak yazardım. Sayın Medeni... Varsa bir hata ortada, Ve bunun farkına vardıysanız eğer, Sizi takdir etmekten başka bir şey gerekmez... Kırgınlığımı giderdiniz... Bildiğin gibi forumda din lehine yazanlar ve birde din aleyhine yazanlar var. Din lehine yazanların görüşleri kendi aralarında birbirine yakın. Din aleyhine yazanların görüşleri de yine kendi aralarında birbirine yakın.Ben kendimi din aleyhine yazanlardan biri olarak görüyorum. Aksini söylersem gülerler bana. Sen kendini belki ne din aleyhine nede din lehine yazanlar arasında görmeyebilirsin. Fakat dışardan görüldüğü kadarıyla sende din lehine yazanlardan biri olarak gözüküyorsun. Sayın Medeni... Her zaman söylüyorum ve hepte söyleyeceğim: Dinler ortadadırlar ve savunulmaya ihtiyaçları yoktur... Herkes alır dinin kitabını, okur... Ne anladıysa odur ve yorumlar... Bu kadar... Yani "Din Lehine" ya da "Din Aleyhine" yazmak gibibir kaygım o yüzden yok... Ben ilk girdiğimden beri söylüyorum: Ne anlıyorsam, onu anlatıyorum... Bana göre onlar cehennem korkusundan dolayı dinlerini sorgulayamıyorlar. Sen ise korkmadan sorgulayabiliyorsun.Din hakkındaki görüşlerin onlardan çok uzak; bizlere ise çok yakın. Fakat buna rağmen onların yanında yazılar yazman bana dokunuyor. Daha doğrusu açıkça söyleyeyim senin gibi değerli birisinin, üstelikde görüşleri neredeyse bizimle aynı olduğu halde onlardan biri gibi gözükmesini çekemiyorum. Hasetliğimden çatlıyorum. "Onlar" ya da "Biz" ayrımına inanmıyorum... Yani aslında kabul etmem gerekir ki bu ayrım var, ancak bende bu ayrımı sindiremiyorum... O yüzden şunu bilin, kimseye taraf olarak yazmıyorum... Ben her ne kadar biraz hatalı bir ileti göndermiş olsamda neticede yine de sevgili Brain arkadaşımıza bir pas vermiş oldum. O da aldığı pası çok güzel bir asistle sana yolladı. Sen ise aldığın bu asistle "Benim de çelişkilerim olabilir, zamanı gelince düzeltirim" diyerek çok şahane bir gol attın. Kimisine göre, ne yazık ki bu söylediğim: "Ne şiş yansın, ne kebap" hesabı bir şeymiş... Çiçek dağıtıyormuşum yaranmak için... Yani öyle ima ettiler kendileri... Neyse... "Gol Atmak" gibi bir niyetim yok... Benim anlayışım biraz tuhaf ya da kabul edilemez gelebilir, ki hep te böyle olmuştur: Hallac-ı Mansur, Nesimi... Vs... Diğer arkadaşlara ise "topic aç orada anlatayım" demeni hiç tavsiye etmem. Ben senin yerinde olsam "sorunuzu şu anda cevaplayamam zamana ihtiyacım var" derdim.Nedenine gelince; eğer senin inançlarına özel bir topic açılırsa o topicten ömür boyu kurtulamazsın. Foruma her yeni üye olan sana o topicte yüz tane soru sorar. Yani forumdaki bütün işin o topice cevap vermek haline gelir. Orada tek başına sürekli bir sürü insana laf yetiştirmek zorunda kalırsın. Valla benim öyle bir konudan hiç korkum yok... Aslına bakarsanız benim için iyi de olur... Eksiğim, gediğim var ise eğer bunun daha kolay farkına varırım... Hem biraz da ruhum okşanmış olur Kaç kişi var ki adına konu açılıp, tek başına düşündükleri tartışılsın? Kendimi bir an önemli biri sandım yaa Benlikten uzak olsun... Unutmayın: Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarırmış... Saygılarımla... Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2007 (CYRANO)Ayetleri tartışmıyorum, çünkü "cımbızlama" denilen yöntemle ayetler tartışılamaz. Tüm din kitapları aynı yasa kitapalrı gibidir. Ve bütünlük arzederler, onlar üzerinde parçadan bütüne varılamaz. Bir maddesi üstünde içtihat yapabilmek için, daha başka onlarca maddesinide içtihat yapmak gerekir. Maddeler tek tek bütünü veremezler. Tüm maddeler yani tüm kitabın ortak anlattığıdır esas olan tıpkı anayasalar gibi. Nasılki anayasada bir maddeyi tartışabilmek için, onlarca maddeyide incelemek ve içtihat etmek gerekir. Çünkü o maddede geçen şeyler başka maddelerde tanımlanmış ve açıklanmıştır. O maddeden nelerin muaf olacağı, nelerin dahil olacağı vs. Örnek vereyim. diyelimki Bir ayette , "düşmanlarınızla savaşın onları öldürün" der. Bunu tek aşına cımbızlayıp alırsan, o dinin düşmanlığı emrettiği hükmüne varırsın. Oysa başka bir ayette düşmanı tanımlar "topraklarınıza saldıran, topraklarınızı yağmalamaya kalkan, canınıza kasteden" Bunuda işin içine katınca, anlatılan şey değişir, nefsi müdafaya döner. ayetlerin tartışıldığı kısır tartışmalara katılmam çünkü, bu tartışmalar "cımbızlama" yöntemiyle yapılmaktadır. İddia sahibi iddiasında haklıda olsa haksızda olsa, tüm maddelerin birbirine bağlı olduğu ve ancak tümü değerlendirildiğinde gerçek anlamı ortaya çıkan bir kitap bu şekilde tartışılamıyacağı için. Sayın CYRANO, Tarih konusunda uzman olmanız,kuran anlayışı konusunda uzman olduğunuz anlamına gelmez.Cımbızlama meselesine gelince bu konuda yine müslümanların eline kimse su dökemez. Ayetlerin tartışıldığı kısır tartışmalara katılmam çünkü bu tartışmalar cımbızlama yöntemiyle yapılmaktadır şeklinde kısacık bir cümle ile suçu muhatapların üstüne atmaya çalışmak, kaçamak bir cevaptır. Her müslümanın yaptığı gibi kurandaki şiddet ve katliam içeren ayetleri ''nefsi müdafaa'' ile aklamaya çalışmak,her türlü noksan sıfatlardan noksan olarak tanımlanan Alllah kavramını çökertir.Zira nefsi müdafa=hayatta kalabilme mücadelesi her canlıda iç güdüsel (dini terime göre fıtrat) olarak vardır. Hayvanlar, peygamberler ve kutsal kitaplar aracı olmaksızın bunu yapabilirken (nefsi müdafa) insanların bunu ancak sonradan vahiy yoluyla öğrendiğini söylemek;Allahın insanları yaratırken bu bilgiden yoksun yarattığı fakat sonra peygamberler vasıtasıyla kutsal kitaplar yolllayarak bu eksikliğini telafi ettiği ile eş anlamlıdır. Bakara 30- Bir zamanlar Rabb'in meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. (Melekler): "A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz" dediler. (Rabb'in): "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi. 31- Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti, sonra onları meleklere gösterip: "Haydi davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verin." dedi. 32- Dediler ki: "Yücesin sen (ya Rab!). Bizim, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakîmsin". 33- (Allah): "Ey Âdem, bunlara onları isimleriyle haber ver." dedi. Bu emir üzerine Âdem onlara isimleriyle onları haber verince, (Allah): "Ben size, ben göklerin ve yerin gayblarını bilirim, sizin açıkladığınızı da, Dikkat ediniz bakara 30 da insanların kan dökücü niteliğinden yani şiddet eğilimli olmasından bahsediyor.Bunların karşısında olanlarda mutlaka kendilerini savunabilecek bir bilgiye sahip olmalı,yani ademe öğretilen isimlar arasında nefsi müdafa bilgiside olmalı değilmi? Meleklerden bile üstün niteliklerde yaratılan, her tanımlama ve isimlendirme öğretilen ademe,nasıl olurda nefsi müdafa bilgisi verilmez? Tüm bunlara rağmen dediğinizi varsayalım,Yani kuran nefsi müdafa için savaşın diyor. Buyurun kuranda ne kadar savaşmakla ilgili ayet varsa hepsini ortaya koyun. Bakalım dediğiğiniz gibi ayetlerin bütünlüğünden ''nefsi müdafa gibi'' bir anlam çıkıyormu? Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2007 Cok enteresan bir tartisma ... Bunu bastan basa okudum. Bir tenis macini seyrediyorumusum gibi. Boyle arkadaslarin "Atlet" ve "Brainslapper" bu forumda olmalarindan sevindim. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.