Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2007 18 yıl Asagidaki soylesi Noam Chomsky ile terorizm konusunda yapilmistir. Faydali bilgiler ve bakis acisi sunmasi nedeniye paylasmak istedim. Soru: Terorrizm incelendiginde, bunda bazi devletlerin, mesela ABD ve Ingiltere'nin rolunden bahsetmek ne derece onemlidir? Chomsky: Bu ne kadar durust ve gercekci olmak istedigimize bagli. Veya devletin gucune hizmet edip etmemekle iliskili. Terorizmin butun formlarina bakmaliyiz. 25 yili askin bir suredir terorizm uzerine yaziyorum. Reagan yonetimi 1981'de, Amerikan dis politikasinin "terorle savas" eksenli olacagini deklare etmisti. Modern dunyanin en buyuk musibeti dedikleri teror, ABD'ye karsi girisilen her savasin adı olacakti. Bu onlarin dis politika merkezini olusturuyordu ve ben de o gunden beri terorizm uzerine yaziyorum. Fakat yazdiklarim buyuk kizginliklari hep beraberinde getirdi. Cunku eger Amerikan devletinin resmi teror tanimini ele aldiginizda, ABD'nin en buyuk terorist devlet ve terorun en buyuk sponsoru oldugu hemen gorulur. Bu sonuc kabul edilemez oldugu icin yogun tepkilere neden oluyor. Fakat problem de burada yatiyor; asil terorizmin bizim kendi terorizmimiz oldugunu bilmeye dair isteksizlik. Bu sadece ABD icin gecerli degil, dunya genelinde de boyledir. Soru: 1979'da Rusya Afganistan'i isgal etti. ABD Pakistan'daki Ziya ul-Hak rejimini kullanarak Afgan direnisini destekledi. Bu durum Ziya ul-Hak'a, Kesmir'de teror estirmesi icin yesil isik yakti. Simdi de iddialara gore Kesmir sozkonusu ve zamaninda ABD tarafindan silahlandirilan bircok orgut artik hicbir devlet tarafindan kontrol edilmiyor. Chomsky: Cihad hareketinin gunumuzde geldigi seklin koklerini Afganistan otesinde aramak gerekiyor. 1970'lerde Misir'da sekillenmeye basladi. Bunlar cihad hareketinin ilk kokleriydi, entellektuel, eylemci ve terorizm kokleri de burada olusmaya baslamistir. Ama Rusya'nin Afganistan'i isgal etmesiyle birlikte, Reagan yonetimi bu durumun soguk savasin devami icin bir firsat oldugunu gordu. Pakistan, Suudi Arabistan ve diger Islam ulkeleri ile guclu bir ittifak kurdu. Reagan yonetimi dunyanin en asiri radikal islamcilarini organize ederek Afganistan'a Afgan mucahidlerini egitmeleri ve silahlandirmalari icin goturdu. Bu arada, ABD Pakistan'i fundamentalist cizgiye dogru goturen Ziya ul-Hak'i da destekledi. Hatta Reagan yonetimi kongreye Pakistan'in nukleer silahlar yapmadigina dair belgeler sundu. Halbuki nukleer silah uretimi vardi ama Amerika ve Pakistan ortak amaclarinin devami icin bu yapilmisti. ABD'nin bu programlari sonucunda Pakistan ciddi zararlar gordu ve uluslararasi duzeyde bir cihad hareketinin baslamasina neden oldu. Usame bin Ladin de bu politiklarin bir urunudur. Ve simdi de, dediginiz gibi bu hareket Kesmir'dedir. Kesmir'in karisik bir hikayesi vardir. Orada bircok problem var ama bunlar gecmise dayaniyor ama asil buyuk ihtilaflar 1980'e kadar uzanir. 1986 yilinda Hindistan secimleri iptal ettiginde, aslinda secim haklarini ellerinden aldiginda, bu durum terorun, siddetin ve katliamlarin baslamasina onculuk etti. Hindistan ordusunun mezalimi de baska bir gercek. Soru: Kolonicilik mirasinin pek konusulmamasinda medya en buyuk pay sahibidir. Super guclerin terorizminde ve dunya olceginde bu mirasin ne kadar payi var? Chomsky: Bati'da bu mirastan hemen hic bahsedilmez cunku toplumlarin kendi suclari uzerinde dusunmesi kolay degildir. Sadece gunumuz dunyasinin buyuk ihtilaf ve problemlerine bakildiginda; Afrika, Ortadogu, Guney Asya ve daha bircok yerde kolonyal mirasin sonuclari gorulecektir. Koloni sistemleri, kendi halkinin ihtiyac ve onceliklerine, endiselerine aldirmayan yapay devletler tanzim ettiler. Bu devletler eski kolonicilik anlayisi ve gucuyle olusturuldu ama sekil itibariyle 'eski moda kolonicilik" yerine "neo-kolonyalizm"e donustuler. Bircok ihtilaf siddet yoluyla kendini ortaya koydu ve bunun sonucunda dunyada pekcok katliam yasanmaktadir. Koloniciligin gunumuzde artik gecerli olmadigini kim iddia edebilir? Elbette gecerlidir, hem de daha direkt bir sekilde. 2005'te Londra'daki bombalama olaylarina bakalim. Blair olaylarin, Ingelter'nin Irak'in isgalinde yer almasiyla bir ilgisi olmadigini iddia etmisti. Oysa bu tamamen sacma. Ingiliz istihbaratinin raporlarina gore bombalama olaylarinda ismi gecenler, Ingiltere'nin Irak'a girisini ve isgal sonrasi Irak'ta olusan kaos ve yangindan oturu tepkilerini bu yolla gostermek istediklerini soylemisler. Soru: Entellektuellerin emperyalizm ile mucadeledeki rolleri nelerdir? Islerini yapiyorlar mi? Chomsky: Maalesef entellektueller tarihi gorevlerini yapmaya devam ediyorlar. Eger bakarsaniz, gidebildiginiz kadar geriye gidin, entellektuellerin tarihi rolunun guclu olandan yana olmak ve bunlarin katliamlarini mesru gostermek oldugunu gorursunuz. Muhalif entellektueller de her zaman olmustur ama kimi oldurulmus, kimi surgun edilmis, iskencelere maruz birakilmis... Digerleri ise surekli kendilerine bir yer bulabilmislerdir. Bu incilde bahsedilen sahte ve gercek peygamberler gibidir. Sahte peygamberler hakim otoriteler tarafindan hep desteklenmislerdir. Kisacasi, entellektuelin asli gorevi, gucun yaninda yer almaktir, tarihin en eski devirlerinden beri bu boyle olmustur. Boyle mi olmali entellektuel? Elbette hayir; dogruyu arastirmali, durust olmali, ozgurlugu ve adaleti savunmali. Bu anlamiyla entellektuellerimiz de vardir ve hic de hakettikleri konumlarda degiller, zorluklar icindeler. Onlar her entellektuelin yapmasi gerekeni yapiyorlar. Turkce'ye ceviren: restpektif
Gönderi tarihi: 23 Haziran , 2007 18 yıl Güzel bir paylaşım... Koloni sistemleri, kendi halkinin ihtiyac ve onceliklerine, endiselerine aldirmayan yapay devletler tanzim ettiler. Bu devletler eski kolonicilik anlayisi ve gucuyle olusturuldu ama sekil itibariyle 'eski moda kolonicilik" yerine "neo-kolonyalizm"e donustuler. Bircok ihtilaf siddet yoluyla kendini ortaya koydu ve bunun sonucunda dunyada pekcok katliam yasanmaktadir. Koloniciligin gunumuzde artik gecerli olmadigini kim iddia edebilir? Elbette gecerlidir, hem de daha direkt bir sekilde. Bu tespit üzerinde de durmak lazım;kolonicilik benim bildiğim kadarıyla çeşitli çıkarlarla başka vatanlarda girişilen iş;burada kolonicilik olarak tanımlanan küreselleşmenin kaçınılmaz meyvesi olan sınırların anlamsızlaşması ve baskının etkisini her türlü daha rahatça gösterbilmesi değil mi;yani bu yaşananlar kolonicilikten öte değil mi???
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.