Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 18 yıl Ulkemizde son bir yil icinde provokatif oyunlar oynaniyor. Olaylarin sadece secime, cumhurbaskanligina veya hukumetin manevra alanlarina donuk oldugu dusuncesinde degilim. Bununla birlikte yepyeni bir surece adim adim goturuluyoruz. Oylesine karanlik bir ortam ki, eylemlerin amaclarina donuk mantikli bir cikarsamada bulunamiyoruz. Ne amaclaniyor, nereye gidiyoruz?.. Laik anti-laik catismasi yetmedi, simdi de toplum etnik temeller uzerinde bir ayrismaya dogru surukleniyor. Saflara suruklenmeden, tavir belirlemeden once iyi dusunmemiz gerekiyor. Provoke amaclarin uzerine baliklama atladigimiz taktirde elbirligiyle bu ulkeyi tarihin en buyuk cikmazina surukleyecegiz. Her kesimden insanimizin sagduyulu bir sekilde hareket etmesi lazim. Yakin tarihimizdeki provokatif eylemlere bakalim, bunlari iyi tahlil edelim. Bu karanlik surec icinde gerceklesecek her eyleme supheyle bakmak zorundayiz. Kamplasmalardan, kutuplasmalardan, etnik ayrimciliktan, inanc farkliliklarini on plana tasimaktan uzak durmamiz gerekiyor. Secim tarihine kadar insanimizi nelerin bekledigini bilmiyoruz. Bu cigirindan cikan sarhosluk daha baska nelere mal olacak, bilmiyoruz. Bu surecte karsilastigimiz, karsilasacagimiz her olayi birbiriyle baglantili bir sekilde degerlendirmeliyiz. Sagduyulu, sogukkanli bir sekilde.. Yaklasim tarzlarimizi gozden gecirelim, onkabullerden kurtulalim, gelecegimizi baskalarinin ellerine teslim etmeyelim... Saygilar..
Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 18 yıl Açık düşünebilmeyi;ben ve öteki şeklinde keskin ayrımlardan uzak durmayı öğrenmeliyiz artık...
Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 18 yıl sadece 1 yıl oncesınde deıl 100 yıl oncesındede oynuyorlardı bızımle.ermenılerı nasıl kullandıklarını bılıyoruz.nasıl bızden alıp goturduklarını bızı parcaladıklarını bılıyoruz.sag sol catısmasını nasıl cıkartıklarını bılıyoruz.kardesı kardese vurdurttular.yetmedı alevıler uzerınden oynayarak madmakı yaktırrılar.alevı sorunu ortaya cıkartmak ıstedıler.bu ulkenın aydnlarını katlettıler bızı kaosa suruklemek ıstedıler.bızı bolmek ıstedıler.ama suraklı bırılerını kullandılar bızı bolmek ıcın.gecmıste gercek bır hıkaye anlatmıstım bır daha anlatmak ısterım. cok unlu bır adamın esı cırkınmıs hemde cok cırkınmıs.bu kadında cırkınlıgıyle un salmıs.bır gun kameralar onunde konusurken sarhos bır adam gelmıs ve sen cok cırkınsın cok cırkın bır kadınsın demıs.kadın bakmıs adamı suzmus sende sarhossun sen demıs hemde cok sarhossun demıs.adam donup cevap vermıs evet ben sarhosum.ben sarhosum ama benım bu sarhoslugum yarın gecer ayılırım kendıme gelırım.ama sen yarında cırkınsın demıs. bızde bıze yakısmayankulturumuze yakısmayan bır cok olay yaptık.bırbırımız oldurduk yaktık katlettık.bır sarhoslugun etkısıne gırdık.ama yarın kendımıze geldık.yıne ozumuze donduk.bu sarhosluktan kurtulduk.ama batının yuzu avrupanın yuzu amerıkanın yuzu emperyalızmın yuzu hep cırkındı.50 yıl oncede cırkındı 100 yıl oncede sımdıde cırkın ve yarında cırkın olacak.bızı bolmek ıcın bızı bırbırıme dusurmek ıcın bır kaos ortamı yaratmak ıcın hep bu cırkın yuzlerını gosterecekler. bızım artık bırbırımızle ugrasmaktan vazgecıp sagduyulu sogukkanlı olup bırılerının arkasına saklanan bu cırkın yuzlerı gormemız lazım
Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 18 yıl Amerika Mustafa Kemal'e neden karşıdır: Varan bir: "CIA İstasyon Şefi" Paul Henze, 1993 yılında bir rapor hazırlıyor; ama "yeni dünya düzeni" ile birlikte gerekliliği de kalmamıştır. "Klasik Atatürkçülük" ölmüştür... Aydınların imam hatip okulları konusundaki endişeleri yersizdir. İran ve Arap parası ile desteklenen köktendincilik, Türkiye için ciddi bir tehlike değildir... Atatürk'e "deccal" diyen Said - i Nursi ve Nurcular ilericidir... Nakşibendiler geriye dönük değillerdir; Orta Asya Türk cumhuriyetleri ile bağlantıyı sağlayabilirler... Varan iki: Samuel Huntington gibi "bazı" ABD'li yazarlar, Kemalizme karşı "ılımlı İslam"a sahip çıkıyorlar. Türkiye'nin batı ile bütünleşmesini istemiyorlar. Türkiye'nin "yeni dünya düzeni" içindeki yerinin "ılımlı İslam" olması gerektiğini düşünüyorlar. Batının çıkarının bunu gerektirdiğini savunuyorlar... Varan üç: CIA Türkiye ve Ortadoğu masa şeflerinden Graham Fuller de, üç yıl önce bir Türkiye raporu hazırlıyor... Ve özellikle "Kürt sorunu"na elatıyor: Irak'ın "üniter" yapısını koruması ABD çıkarlarına uygun değildir. Türkiye Kürtlere özerklik verirse, Kuzey Irak'taki Kürtlerle bir bütünleşme gerçekleşebilir. En kötü şey, Türkiye'nin Irak'a yakınlaşmasıdır. Şimdi gelelim sorunun yanıtına: ABD "servis"leri Atatürk'e niçin düşman? Bunun dört temel nedeni var. Birincisi... Laik - demokratik Kemalist model, "ihraç" etmeye elverişli değildir. Türkiye'nin toplumsal kültürel altyapısına sahip bulunmayan İslam ülkeleri bu modeli uygulayamazlar. "Ilımlı İslam" ile bütünleşmiş, yarı çağdaş bir Türkiye, ABD çıkarlarına daha uygundur! Üstelik, petrol zengini Ortadoğu ülkelerindeki çağdışı rejimlerin varlığını koruması açısından, Kemalist model tehlikeli bir örnektir. Bu rejimlerin varlığı, Amerikan çıkarlarının güvencesindedir! İkincisi... Kemalizmin temelinde ulusal birlik ve tam bağımsızlık ilkeleri vardır. Bu ise, ABD'nin ve genel olarak batının çıkarlarına terstir. Türkiye ne yıkılmalı, ama ne de bağımsız hareket edebilecek kadar güçlenmelidir. Türkiye Ortadoğuda büyük bir güç olmamalıdır! Üçüncüsü... Türkiye'nin Kürtlere özerklik vermesi giderek federasyonu peşinden getirir. Bir adım sonrası ise, komşu devletlerin de parçalanması ile, "bağımsız" bir Kürt devletinin oluşturulmasıdır. Her zaman ABD'ye muhtaç böyle bir devlet... Amerikan çıkarları için en iyi çözümdür. Ama bu formülün uygulanabilmesi için ilk koşul, Türkiye'de Atatürk'ün ve ilkelerinin yıkılmasıdır! Dördüncüsü... Yeni dünya düzeninde, uluslararası sermayenin karşısında kalan tek engel "ulusal devlet"tir. Türkiye'de Atatürk yıkılmadan ulusal devletin yıkılamayacağı ise bir gerçektir! 1994 Arallığında, Yeni Demokrasi Hareketi kurulurken çıkan bir yazım şöyle noktalanıyordu: "Özal - 12 Eylül sayesinde - boşaltılmış bir meydanda işe başlamıştı... 'Dört eğilimi' birleştirip, ABD'nin çizdiği yolda kararlılıkla yürüdü. Ama bugün artık ne dünya o günün dünyası, ne de Türkiye o günün Türkiyesi... Özal öldü, yaşasın Boyner!.. Doğru isim, yanlış zaman... Ve tarihi, isimler değil 'zaman'lar belirler!.." Suç, bir buçuk yılda tükenen Boyner'de değil, "zaman"da! Ve zamanlar hep Atatürk'ü haklı çıkarıyor!
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.