Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Anadoluda Kadın Öğretmen Olmak...!


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Takvim Gazetesi'nde yazan Nihat Sırdar'a gelen bir bayan

öğretmenin mektubu...

 

(14 nisan 2007 tarihli köşesinde yayınlanmıştır)

 

Anadolu'da kadın öğretmen olmak

Bazen televizyon dizilerinde, bazen gazete haberlerinde izliyor ve okuyorsunuz onları. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yapıyorlar. Meslek hayatlarının hemen başında, hevesli ve idealist gençler onlar. Ama maalesef her şey o dizilerdeki gibi olmuyor.

 

Bu aralar Anadolu'da öğretmenlik yapmak isteyen gençler ve özellikle de genç bayan öğretmenler için durum bir hayli zor.

 

Daha geçenlerde kıyafeti modern diye başka okula sürülmek istenen öğretmenin haberini okumuştuk. Meğer daha başka neler oluyormuş. Bakın Van'da öğretmenlik yapmaya çalışan bir okuyucumdan gelen mektup neler neler anlatıyor. İnsanın tüylerini diken diken eden bu yardım çağrısını dikkatle okumanızı rica ediyorum.

 

Okuyun ve bu genç kadınların ne koşullarda eğitimcilik yapmaya çalıştığını öğrenin...

 

Merhaba ,

Ben Van Muradiye'de çalışan bir ğretmenim, buraya da kendi istediğim ile geldim. Hatta büyük bir heyecanla işe başladım ama hiçbir şey yolunda gitmiyor. Burada olanlara tahammül edemiyorum artık. Seninle paylaşmak istedim.

 

T.C. bayrağı altında değil de sanki bambaşka bir yerde yaşıyoruz.

Burada inanılmaz şeyler oluyor.

 

Türbanla derse giren öğretmen mi dersin, türbanla bir devlet

kurumunda (Milli Eğitim Müdürlüğü'nde) çalışan mı dersin, taciz edilen öğretmenler mi dersin, hepsi var. Artık yoruldum susmaktan.

Sen hiçbir Türk Telekom Şubesi'ne ayakkabılarını çıkartıp çorapla

girdin mi? Burada Telekom'a çorapla giriliyor. Nedeni de orada namaz kılınmasıymış.

 

Peki sen ilk defa gördüğün Telekom yetkilisinden yemek daveti aldın mı? (Benimlen bir yemek yersin hoca? HEEEEEEEEE? diyen bir adamdan) Ki bu Telekom'a giden bayan öğretmenlerin bir çoğuna yapılıyormuş. Artık midem kaldırmıyor.

 

ADSL ve telefon bağlantılarını bilerek yapmıyorlar, sırf kuruma

gidelim diye. ADSL'im de sorun vardı, merkezi aradım ve VAN merkezden birisi gelip yaptı ve adam dedi ki, hata bildirimi veren bütün ADSL'ler bayan öğretmenlere aitmiş. Bu durumda olan bir tek ben değilim yani.

Hep sustum, sustum, çünkü benim evim ha bire taşlanıyor,

kurşunlanmasından korktum, ta ki dünkü olaya kadar.

Yeni atananlar için eğitim kursları vardır, o kurslara da deneyimli

öğretmenler ve yöneticiler yenilere ders sunumu için katılırlar. 60

küsur yeni öğretmen var ve bunlardan biri de benim arkadaşım.

Dünkü ders Milli Eğitim Müdürü'nün dersiymiş. Ders sonunda adam şunları söylemiş:

 

- Burada kadın erkek ilişkilerinde dikkatli olun, çünkü Muradiye

küçük bir yer.

 

Buraya kadar bir sorun yok. Ardından il ve ilçe milli eğitim

müdürlerinin yaptığı bir toplantıdan bahsetmiş.

 

O toplantı da konuşulan konu da şuymuş:

 

- Eskiden Van'a Nataşalar gelirdi, ama artık gelmiyorlar, çünkü onların

yerini öğretmenler ve hemşireler aldı.

 

60 küsur öğretmenden sadece 23 kişi tepki veriyor ve bunlardan bir

tanesi de bayan öğretmen.

 

Müdür tepkiye şöyle bir cevap veriyor:

- Hoca Hanım, niye gocunuyorsunuz, bir yaranız mı var?

Nihat, söyler misin buna tepki vermek için yaramız mı olması

gerekiyor!

 

Nihat, midem kaldırmıyor artık bu olayları ve yardım istiyorum. Eğer

duyarlı olursan ben ve Muradiye'deki 400 küsur öğretmen minnettar

kalacağız

Gönderi tarihi:

:( ne kadar yazık .allah kahretsin ya. okurken adeta kendimi gördüm.ilk görev yerim köyden beter bir ilçedeydi. benzer şeyler malesef.işin kötüsü ben bi çok tacizi kendi mesai arkadaşlarım ve hem cinslerimdende alıyordum.başörtüsü takan herkesi tenzih ediyorum ama bazıları varki içlerinde bastırdıklarını başkalarında görünce deliriyolar.daracık pantolon giyinip baş örtüsü takan onunla okula kadar giren hareket ve davranışlarıyla hafif meşrep olan bu tür insanlar toplumda itibar görüyor ne yazıkki.hele kendi gibi mayası olan bir kaç yandaşı da varsa okul okulluktan çıkıp bikaç kişinin çiftliği haline alıyor.

 

 

mesleğimin ilk yıllarıdı.stajyeriz onlarda güya kıdemli (görev süreleri 2 yıldı o zaman)hiç unutmam öyle istekliydimki işimde (hala öyleyim ve buna kimse engel olamaz) 19 mayıs gösterileri için görev dağılımı yapılıyor.hiç biri görev almadı .darecileride parmaklarında oynatan tipler.ben büyük bir hevesle branşım resim olduğu için sergi açma teklifinde bulundum kıskanç bakışlarla süzdüler. neyse uzatmıcam o yıl 19 mayıs töreninde sunuculuK görev aldım.bunun yanında, tiyatro çalıştırmm ve birde kız erkek karışık folklor grubu çıkardım.yine ilk eleştiri malum şahıslardan geldi. kız erkek folklor oynatılmazmış , küçük yermiş aileler karşı çıkarmış gibi sözlerle önümü kesmeye çalıştılar. işin acı tarafı bunları yapan öğretmen arkadaşlarımdı.yılmadım velilerle tek tek konuştum çocuklar için ve izin aldım.kabul ettiler sağolsunlar.o zamann o ilçede ilk ve tek kız erkek folklor ekibi çıktı.

 

 

törende görevimi büyük bir titizlik ve sorumlulukla yerine getirdim. SONUÇMU; Törene katılan ak parti ilçe başkanı beyefendi,benim tören kıyafetimi beğenmemiş.pantolunum hoşuna gitmemiş ve protokolün içinde laf etmiş..soruşturma açılmasını istemiş.milli eğitim müdürü beni odasına çağırdı.tören için teşekkür edecek sandım.ama malesef değildi.beni törendeki kıyafetim için çağırmış. şok geçiriyordum..kılık kıyafetimin yönetmelikçe uygun olduğunu ifade etmeye çalıştım .milli eğiitim müdürümüz kendi ifadesiyle yurt dışında görevde bulunmuş aslında ortada büyütülcek mevzu yokmuş ama yinede uyarmak istemiş vs.biraz daha o kadar bozulmuştum ki.ve aynen şunları söyledim.okadar çalışıp ortaya bişey koymaya çalıştım hemde bütün içtenliğimle. ama insanlar böyle teşekkür ediyorsa yazık dedim.onca emeğim ve çabama bir pantolon gölge düşürüyorsa çok yazık dedim ve odasından çıktım.

 

 

bu duruma ençok sevinen tabiki okulda açtığım sergimi izlemeye tenezzül edip gelmeyen arkadaşlarım oldu.sonuç olarak bana soruşturma açamadılar. çünkü ortada buna bir neden yoktu.ama ben şunu anladım.oraya milli bayramımızın protokolüne gelen şahıs o günün içeriğiyle değil başka şeylerlerin düşüncesiyle oraya oturmuş.En zoruma gidense aslında bir hiç olan,hiç bir akademik ve sosyal donanımı olmayan bir şahıs gelip orada beni eleştirebiliyor. ve milli eğitim müdürüne fırça atabiliyor.siyaset işte.

 

 

ben insanları anlayamıyorum. eskiden öğretmene tayin isteyip gitmesin, çocuklarımız öğretmensiz kalmasın diye uğraşan insanlarımıza ne oldu.nasıl olsa yalnız , savunmasız diye düşünüp her türlü pisliği yapmayı ;bakışlarla, küfürlü sözlerle taciz etmeyi marifet sanan bu insanlar hiç mi düşünmüyorlar acaba.biz bu insanlara çocuklarımızı emanet ediyoruz diye.

 

ama üzülmesin öğretmen arkadaşım.umutsuzluğa kapılmasın.öğrencilerine öyle bir sıkı sarılsınki en güzel cevabı onlara verdiği eğitim ve terbiye ile versin.

 

ALLAH YARDIMCISI OLSUN..

 

SAYGILAR.

Gönderi tarihi:
yılmadım velilerle tek tek konuştum çocuklar için ve izin aldım.kabul ettiler sağolsunlar.o zamann o ilçede ilk ve tek kız erkek folklor ekibi çıktı.

.

.

.

 

ama üzülmesin öğretmen arkadaşım.umutsuzluğa kapılmasın.öğrencilerine öyle bir sıkı sarılsınki en güzel cevabı onlara verdiği eğitim ve terbiye ile versin.

 

ALLAH YARDIMCISI OLSUN..

 

SAYGILAR.

 

:clover:

 

saygilar

Gönderi tarihi:

bu yazıyı okuyunca benimde içim bir tuhaf oldu...bir an geriye döndüm sanki...evet bu en çok öğretmen ve sağlık personelinin başına geliyor ..........özellikle bahsettiğiniz bölgelerde.....bu sadece oradaki insanlarla sınırlı kalmıyor ankaradan gelen devlet görevlileri bile seni kolay görebiliyor....istekleri olayınca olmayınca ihtiyaca binanen şeklinde sürgün oluyorsun....oradaki alışkın olmadığın ortamla mücadele ederken birde bu tip insan müsvetteleri ile mücadele veriyorsun.......çevrede gezilebilecek çok güzel yerler var fakat kendini korumak adına hiçbir yere gidemiyorsun....gezmek şöyle dursun anlatılan gibi görevini bile yapamıyorsun....hiçbir filim yaşananlar gibi değil.....olayda anlatılan bayanı çok iyi anlayabiliyorum..ve yüreğim cız ediyor......allah yardımcısı olsun diyorum......

Gönderi tarihi:

yazıklar olsun. bu mektup ve izlenimlerden çıkarılacak yüzlerce sonuç var aslında.anadoluda görev yapan öğretmen ve dier bayan memurların yaşadıkları ibretlik olaylar son derece açık bir gerçeği söylüyor.ülkemiz insanları, farklı toplumsal değerlere inanan,farklı yaşayan,farklı eğlenen,farklı gören,değer yargıları ve düşünce kalıpları benzeşmeyen iki ayrı grup şeklinde yaşıyor. demokrasi ve laiklik tartışmalarımızın,anlaşmazlıklarımızın, bir kısmının bu sosyal doku farklılığı sebebiyle yapıyor olabilirmiyiz acaba.

Gönderi tarihi:

bu durumu ben de geçenlerde bir tanıdığımdan dinledim. orada görev yapan ve sonunda yaşanan olaylardan dolayı ruh sağlığı tamamen bozulduğu için malulen emekliye ayrılan genç bir öğretmenden bahsediyorlardı. şu anda ağır şekilde hasta ve ciddi bir psikotik sorunu varmış. tedavi görüyormuş. çok yazık. ne hale geliyoruz. türk insanı bunları mı hakediyor. ne olduğu nereden geldiği belli olmayan karanlık geçmişli insanların hal yoluna koyacağı işler değil bunlar. herkes neler oluyor diye oturup kafasında genel bir muhasebe yapmalı. herkes bu ülkenin sorumluluğunu ortakça paylaşmalı.

Gönderi tarihi:
yazıklar olsun. bu mektup ve izlenimlerden çıkarılacak yüzlerce sonuç var aslında.anadoluda görev yapan öğretmen ve dier bayan memurların yaşadıkları ibretlik olaylar son derece açık bir gerçeği söylüyor.ülkemiz insanları, farklı toplumsal değerlere inanan,farklı yaşayan,farklı eğlenen,farklı gören,değer yargıları ve düşünce kalıpları benzeşmeyen iki ayrı grup şeklinde yaşıyor. demokrasi ve laiklik tartışmalarımızın,anlaşmazlıklarımızın, bir kısmının bu sosyal doku farklılığı sebebiyle yapıyor olabilirmiyiz acaba.

 

Hayır;sorun eğitimsizlik;kendini yetiştirmeyen,geliştirmeyen insanlar;hayatın ucuz algılanması...

 

İki ayrı grup falan yok;olay saydıklarımda yatıyor;70 taraf var belki ama içlerinde bir çok ***** barınıyor;yoksa yaklaşık 80 milyon bireyin keskin iki gruba ayrılıp birinin aydın birinin karanlık tarafı seçtiği falan yok...

 

:zorro:

Gönderi tarihi:
Hayır;sorun eğitimsizlik;kendini yetiştirmeyen,geliştirmeyen insanlar;hayatın ucuz algılanması...

 

İki ayrı grup falan yok;olay saydıklarımda yatıyor;70 taraf var belki ama içlerinde bir çok ***** barınıyor;yoksa yaklaşık 80 milyon bireyin keskin iki gruba ayrılıp birinin aydın birinin karanlık tarafı seçtiği falan yok...

 

:zorro:

 

 

:clover:

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.