Φ Murti_San Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Şiiri beyendiğine sevindim . bende sana teşekkür ederim güzel dost herşey gönlünce olsun !!! sevgiler.! Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2007 Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur. Ve gönül Tanrısına der ki: - Pervam yok verdiğin elemden; Her mihnet kabulüm, yeter ki Gün eksilmesin penceremden! C.S.Tarancı Pencermizden gün eksilmemesi ümidi ile hep sevgiyle kal Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2007 Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur. Ve gönül Tanrısına der ki: - Pervam yok verdiğin elemden; Her mihnet kabulüm, yeter ki Gün eksilmesin penceremden! C.S.Tarancı Pencermizden gün eksilmemesi ümidi ile hep sevgiyle kal Teşekkürler, suheda...Benim de sevdiklerim için iki kelimelik sözüm vardır.., Sevgimle kal derim dostlarıma.. Şimdi zamanıdır suheda, sevgimle kal Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2007 iyi yazlar dılıyorum,herşey gönlunce olsun öpüyorummm Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2007 iyi yazlar dılıyorum,herşey gönlunce olsun öpüyorummm canım yaa çokk teşekkürler... bende sana iyi tatiller diliyorum:))) iyi dinlen eğlen... Alıntı
Φ Murti_San Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2007 sana iyi tatiller ilyada umarım tatilin iyi gecer . iyi eğlenceler dilerim Alıntı
Φ egzorsist Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2007 soğuk esti rüzgarlar üstüme kırağıların yağdı... hani! buğularına yakalandığımız seherlerin vardı / çiy kokan: yapraklara ışıltı, çiçeklere can, gözlerimize fer... şimdi donuklaştı. şimdi kış vurgunu bakışlarımız, şimdi aşk yorgunu, şimdi özlem yolcusu, geride sevgi dolu sözler kaldı.. ve ben kaldım / kuru bir dal! dokuz bahar geçse de üstünden, dokuz konsa da kuşlar, kimsesizliğine ağladı.. hani sen! 'kimsesizliğimde kimimsin' diyordun yalan mıydı? yalan mıydı? ! ... Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2007 Sevgilerimle güzel yüreklim........ Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2007 Hoşgeldin, merhaba en sevdiğim kelimeler ama veda sözlerini hiç sevmiyorum Gidişler benden bir parça eksiltiyor hep.Dün gece ev öle sessizleşti ki Yanlız bildiğim bişey var ruhun ve dostluğun hep benimle.Seninle kucaklaşmak harikaydı Seni seviyorummmmmmmmmmmmmmm Şimdi uzak bir kenttesin Ve yağmur yağıyorsa, düşüyorsam yüreğine tane tane Gelirim, serilirim sular gibi kıyılarına Gelirim, karışırım martıların çığlıklarına Gelirim, sokulurum derin seher uykularına Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2007 İlyada, redblack ve radya üçlüsünün tatili bitti ama geride her zaman konuşulacak çok şeyler bıraktı.... sizinle olmak çokk güzeldi ve seni daha yakından tanımak da daha ayrı bir güzellik.... bende seni çok seviyorum ve öpüyorum.. Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2007 Sevgilerimle güzel yüreklim........ Kendi yüreciği güzel olmayan kimse, karşıdaki güzellikleri de farkedemez diye biliyorum.. Suheda inceliğin için teşekkür ederim, dilerim herşey istediğin gibi olur hayatta... Alıntı
Φ Murti_San Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2007 teşekkürler güzel çiçeğin ve tüm güzel dileklerin için sen herkese bir aynasın .tüm güzellikler seninle olsun .sevgiler.. Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2007 soğuk esti rüzgarlar üstüme kırağıların yağdı... hani! buğularına yakalandığımız seherlerin vardı / çiy kokan: yapraklara ışıltı, çiçeklere can, gözlerimize fer... şimdi donuklaştı. şimdi kış vurgunu bakışlarımız, şimdi aşk yorgunu, şimdi özlem yolcusu, geride sevgi dolu sözler kaldı.. ve ben kaldım / kuru bir dal! dokuz bahar geçse de üstünden, dokuz konsa da kuşlar, kimsesizliğine ağladı.. hani sen! 'kimsesizliğimde kimimsin' diyordun yalan mıydı? yalan mıydı? ! ... egzomm, şiir çok güzel;)eline emeğine sağlık Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2007 teşekkürler güzel çiçeğin ve tüm güzel dileklerin için sen herkese bir aynasın .tüm güzellikler seninle olsun .sevgiler.. Murti bitanesin sen;) epeydir denk gelmiyoruz yine:)) saklanıyor musun yoksa Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2007 Bunlar kim ki acep Ben gidiyorum öptüm kocaman Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2007 merhabalar bu seferlik eliboş geldim bir dahakine güzel bir şiirle geleceğim... Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2007 Bunlar kim ki acep Ben gidiyorum öptüm kocaman Sağda ki sana benziyor biraz:)))) Diğeri de çok emin olmamakla birlikte sanki ben Çok şekeriz yaaa Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2007 merhabalar bu seferlik eliboş geldim bir dahakine güzel bir şiirle geleceğim... Misafir gelmiş hoş gelmiş, baklava tepsisi boş gelmiş demeyeceğim elbette Eli boş, dolu her halinle başımın üzerinde yerin var Sardunyacığım Benden sana gelsin bu şiir o zaman... A ve B Monologları A : O zaman bırak ipsiz uçurtmanı, mavisinden kopmuş bir göğün savrukluğuna. Odanda dağınık kalsın iklimler. Bir parça haziran yeter bize. Ne bileyim belki bir avuç mayıs. Ama altısını es geçelim. Yoruldum tüm mayıslarda ölümlerden... Ve yoruldu tüm ölümler mayıslarda bana susamaktan. Boynumda bir yağmur izi gibidir sicim... Bir şarkı uzunluğunda gecelerimiz olsun, içini temmuzlarla, ağustoslarla dolduralım. B : Asamam zaten uçurtmayı gökyüzüne. Ki cama değen yağmurda bile sancır içim. Adımlarım nisanlara alışkın benim. Mayıslarda, haziranlara takılırım. Yağmurlar saklarım gölgelerimde. Ellerim şiir... Ellerim öykü... Kağıtlara sığmıyor darağacı. Ve cümleler boğulmuyor bir idam sehpasında... A : Oysa her toprak altında kalan bedenin söylenmemiş sözleri vardır. Senden midir, nisan sokaklarında gezerken dudaklarımdan dökülen yağmurun nedeni? Islıklarıma sinen meltemlerin, o titrekliği senden midir? Benimse ellerim türkü... Mızrap filizlenir parmaklarım. Perdeler kelepçe tutmaz. Tiz bir çığlık kaplar suskunluğumu... B : Değil misinki sen, bir dalganın sahile her konuşunda türküler fısıldayan? Kaç deniz fenerinde zincire vuruldu oysa yakamoz... Gemilerde kaç mavi esir edildi ambarlarda; ve satıldı kurak denizlere... A : Hiçbir dalga konmadı ki bir mavinin ağacına da dallarımdan nisanlarına vurayım. Hiçbir dalga konmadı ki gecenin penceresine de aralayıp sükunetini mavilerimde emzireyim. Bir bavul dolusu öyküm var benim. Hangi kaleme sığındıysa kağıtlarda gözaltına alındı. B : Benimse bir düş dolusu şiirlerim var. Hangi kağıda sığınsa imgeler kuşattı etrafını. "Teslim ol" çağrıları savruldu, hücrelerinde şafağı bekleyen satırlardan. Oysa ben noktasız ve virgülsüzdüm... Teslim olmadım ilhamlara... Ve vurmadım kalemimi başka lisanlara alışkın kağıtlara... A : Oysa ben imla hatalarıyla devrilirken gözlerinde, özgün bir kahverenginde yazabildim tek şiirimi. İsimsiz ve imzasız. Yersiz ve yurtsuz... Öylece terkettim, gözlerinin kahverengi bebeklerini emzirdiğin şiirlerine... B : Doyamayışlarımı getirdin hatırıma. Öksüz kaldığım şiirleri getirdin aklıma. Ben ki gözlerime her "gör" deyişimde bir mısra unutuldu kahverengi tebessümlerde... Öyleyse sevgini sayıkla bana... Tek rengi olsun sevgin yüreğimdeki gökkuşağın. A : Çok cümle kurdum. Pek çok cümlede de sustum. Çok defa sustum. Pek çok suskunluğumda da bağıra bağıra konuştum. Ve çok defa sevdim. Ama pek çoğunda sevgisizliği sevdim. Sendeyse sevmeyi değil, seni sevdim... Öyle bir sen ki, sevmek için çabalamaya gerek yok. Yıllar sonra hatıra gelen şarkı gibi... Birden... Apansız... Ve bomboş kağıdı dolduran şiir gibi... yazılmak için doğru zamanı bekleyen.. B : Ya sevginde de susarsan? Ya yazılacak bu şiiri sırf kelimelerle doldurur da beni sensiz bırakırsan... A : Sevgi suskunluğun iki kişilik halidir. Aşksa iki kişinin yalnızlığıdır... Sana dair yazılacak her şiirde kelimelerim zaten seninle dolu olacaktır. Sen benim varoluş nedenimsin. Seni bunca zaman sonra bulmuşken ölmeye niyetim yok... B : Ölümlerimizle terkedelim birbirimizi. Hiçbir ayrılık değmesin gözlerimize. Hiçbir veda karşılmasın bizi hüzünlerde. Yaşlar şarkılara olsun. Biz şarkı olmayalım... Sadece birbirimizin dudakları mırıldansın doğaçlamalarımızı... A : Ölüm bile aşık olur birbirimizi sevmemize. Not: Sevgili demiş ki "B'de kendimi gördüm sanki." Oysa biz hem A'yız hem de B...İsmimiz sevgimizdir.Birbirimizdir bizim adımız. Diyorum ya "Biz hem A'yız hem de B" birbirimizden ayrılamayız biz. Kimileri sevgiyle bağlıdır birbirine. Sevgiyse bizimle bağlıdır hayata... metamorphosis Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2007 AL BU ŞİİRİ YAK Tirse gözlü bir çingene elleri nergis Kuş evleri dar geliyor güvercinlere Yüzünde bıçak yarası dişinde yaldız Çillerini satıyor çocuk elleri Çipil ışık dallarında karga tüneği Köşede küçük ayaklı kızlar kösgeri Ak benekler konuyor kirpiklerine Elinde kırık kopuk sevgilerin gergefi Ört perdeleri açsın çiçeğim vakti bahardır Zincirli hamam kubbesi sütunları mermer Kaş koymuş kaf üstüne simin varak işler Su sızmaz arasından çak camı cama koyver Kan damlamış kar üstüne inci gülüşünden Çöz zemheri aynalara sedef düğmeleri Baş kaldırarak koş çıplak ayak Sen bir yana savrul sevdan bir yana Sarhoş gecenin yollarına yağmur çiselerken Beynim geme gelmez yüreğim dörtnal Uçsun kelebekler daldan dala gün ağarırken Tef vuruyor fır dönerek çalparanı çal Derde dermandır efendim al bu şiiri yak Üç hazan beklet ayazda şerbetlere kat AYDIN HATİPOĞLU Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Son halim İçmişim başım dönüyor dönüyor Ayrılanlar hep dönüyor dönüyor Yanlız dönmeyen bana sensin Bekliyorum hep sen neredesin.... Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 AL BU ŞİİRİ YAK Tirse gözlü bir çingene elleri nergis Kuş evleri dar geliyor güvercinlere Yüzünde bıçak yarası dişinde yaldız Çillerini satıyor çocuk elleri Çipil ışık dallarında karga tüneği Köşede küçük ayaklı kızlar kösgeri Ak benekler konuyor kirpiklerine Elinde kırık kopuk sevgilerin gergefi Ört perdeleri açsın çiçeğim vakti bahardır Zincirli hamam kubbesi sütunları mermer Kaş koymuş kaf üstüne simin varak işler Su sızmaz arasından çak camı cama koyver Kan damlamış kar üstüne inci gülüşünden Çöz zemheri aynalara sedef düğmeleri Baş kaldırarak koş çıplak ayak Sen bir yana savrul sevdan bir yana Sarhoş gecenin yollarına yağmur çiselerken Beynim geme gelmez yüreğim dörtnal Uçsun kelebekler daldan dala gün ağarırken Tef vuruyor fır dönerek çalparanı çal Derde dermandır efendim al bu şiiri yak Üç hazan beklet ayazda şerbetlere kat AYDIN HATİPOĞLU Çok güzel bir şiirle , yine çok güzel bir konuk gelmiş defterime...frozen ellerin dert görmesin:) Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2007 Son halim İçmişim başım dönüyor dönüyor Ayrılanlar hep dönüyor dönüyor Yanlız dönmeyen bana sensin Bekliyorum hep sen neredesin.... Fazla kaçırma sakın Alıntı
» iLyAdA Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2007 Bir Yelin Mor Ezgisi Sükunetin kıyısındaydı rüzgar. Bir ateşin kıvılcımına değdi sureti. Ne çok masala değmişti kim bilir cümleleri. Aniden soyunup dizelerden engin kağıtlara bıraktı düşlerini. Evvela düşlerini kokladı. Nisan yağmurları gibiydi. Sonra arındı ellerinde mevsimleri. Bir çizgi misali uzandı eskizlere. Ve peşi sıra şiirdi gece…Deniz ürkek, deniz çocuktu. Mavileri yara bere içinde. Ve dile geldi adam; Nasır bağlamış gökyüzü; sıktıkça geceden yarasını, irin halinde yıldızlar savrulur. Fışkırır sancısı bir rahimden; göbeğinde darağacı, soluksuz bir yaşam gerilir şahdamarın çarmıhına, ölümü doğumundan önce bir düşüm, sür beni rüyalarının en derin uçurumlarına. Apansız giyinirim yolları. Kaç defa eskittim bu tarihi bilemezsin. Topraklarımda kafileler halinde köleleştirilmiş yalnızlıklar. Satılır bir kağıda yazılmayan şiirin pahasında. Haritalarda tozar gölgelerim. Kendimi unutmuşum ardımda. Terkedilmiş öykülerin yırtık sayfalarında eksiltirim mazimi. Tüm patikalarda çocukluğumu yitiririm. Kaybolmuş yüzüm rüzgarlarda. Başka lisanların coğrafyalarında unuturum tebessümlerimi. Tanrılardan çaldığı cümleleri serdi kağıtlara. Dağlarda eşkıya olmuş ölümleri. Kol gezer Olimpos’un mabetlerinde şimdi. Ve Yel süzüldü cümlelerin iklimine; Akbabaların sofrasında yem şimdi gönlüm.. Hangi mitoloji sayıklar beni sayfalarda. Ey Homeros kaçıncı susuşun bana? Bu kaçıncı sükunetin mor şiirlerime. Kaç ateşe sürgün edildi gölgem; Prometyus’un yüreğinde yaradır suskunluğum. Adam eğdi beyazlarını kirlenmiş kağıtlarına. Arındırdı şiirlerini bir aforozun korkusunda. Sonra düştü soluğu bir cümlenin imlasına ; Parçalanır göğsüm bir yıldızın düşüşünde... Doldururum ceplerime gökkuşağını, doldururum gözlerime yağmurları… Çoktan kaybetmişken onca tufanı, Merih’den habersiz giyerim kıyametten kaftanı… Yel, sürdü gözlerini uykularına. Teninde diaspora…Ve yağmalanır Babil’in göğe eren bahçeleri. Hypatia’nın dudaklarından süzülür Yel’in düşleri ; Düşüşümde akan kan-yaşlarım var artık düşümde; Ne bir gece bilir sığınmaya, ne de bir gündüz doğmaya. Zemherilerim titrer aynaların kırıklığında. Şiirleri talan edilmiş bir şairin gözyaşı, isyanı lanetlenmiş bir filozofun idamı, aklına gelebilecek her hüznün Araf’ıyım ben… Sorguya çekilince gölgeler, bir, bir sürüldü bedenlerden. Çelik minberler gerildi vaizlerin dualarına. Devamında zincirlendi denizler. Ve mil çekildi gökyüzüne. Maviye kanayınca denizler Adam ağladı cümlelere; Düşmeye görsün, defalarca zincirlerim uçurumlarımı. Bir rüyanın seyrinde sükunetine terk ederim dizelerimi. Yaşayabileceğin son yalnızlığım ben... Ben sabahlarımı gecelere terk ettim. Yalnız bıraktım uykularımı sensizliğimle. Yel savruldu çocukluğa. Oyunlar savurdu caddelere.Sokaklarda saklanmakta haylazlıkları. Ve şiiri yutup, düş püskürdü ; Hokkabaz yalnızlıkların rahmine düşmüşüm.. anadan doğma çocuk bir düşmüşüm.. tozlarından arınıp sevdalığa gömülmüş benden büyük yalnızlığa bürünmüşüm.. yazdım, yazdım sildim.. içim üşüyor sanki, şiirler kağıtlarda zemheride mi ne? Buğulu camlara yazıyorum düşlerimi; tatmin etmiyor yine… Dün konuştuk bugün kafiye yaptım; Dün sustuk bugün devrik halde cümlelerim. Kaybolunca çocuklar panayırlarda, bir ince telaş dolanır bayram sabahlarına. Sonrasında uğurlanır kentten bahar. Ve Adam sallar mendilini bir şiirin vedasına; Her sirkin hengamesinde kaybolan sükutum ben. süslü yüzlerin ardına bakma ince bir ruj lekesinde kalan tadım ben... hangi yaşamdan kaldığı muğlak isminde tüm tarihi gizli anım ben... Şimdi kınından çekilmekte fırtına. Ay ışığı sürmüş ordularını talan eder mavileri. Sahilde yara bere içinde kumdan kalelerde sığınır deniz. Daha kaç kılıç darbesi sinecek yakamoza? Daha kaç hançeri indirecek dalgaların bağrına? Ve daha kaç okyanus tükenecek bu seferde? Yel, kazıyınca şafağını nöbet tutan gölgelerin uykusuzluğuna, parmak uçlarında terhis edildi masalları. Sonrası şiir…Sonrası öykü… Ve yel yirmi dokuz harfi uyandırmadan geçti şiirin başucuna; aslında.. Uyanmıştı gecelerim… Sokak lambasında görülürken düşlerim beyinsel bir fırtına esareti, çelişki bölüğünde bir asker künyesi.. şafak sadece gün ağarırken vuruyor pencereme.. Benim değil, göğün yüzünün şafağı.. Ve adam dokundu Yel’in şaraptan şiirlerine. Uyanırken masalları bir sarhoşluğun mahmurluğundan, kazara çarptı kalemi Yel’in bir mısrasına ; Pencerene çentiklediğin yüzünü anlat. Bir yağmurun yağışına sakladığın şarkılarını,. Veya bir saksıda keşfettiğin coğrafyaları anlat. Akvaryumunda fırtınalar kopuyor baksana; bir şiirin enkazında soluksuz halde mesafelerin... Ve Yel yağmura soyundu. Nisandı…Ve hatta geceydi… Açıp pencerenin rüyaya bakan kısmını usulca sığındı bir poyrazın hiç de uzak olmayan iklimine; Anlatılacak ne varsa susar şimdi. Adı özlem mi? Hasret mi? Artık her sahne bahara açılıyor. Ve perdelerde yeşermekte begonyalar. Bense uyumaktaki bir çocuğun kulağında yankılanıyorum; adım ninni olmuş… Fabl’lar yazılmışken incitmeden sustuğum şiirlerime, söyler misin hangi şairin derinliğinden çıkartabilirim denizlerimi… Hayatı kattık, yıpranmışlıklarıyla cümlelere.. Sonra doldurup bir şişeye, engin bir yüreğin özgürlüğüne saldık.. metamorphosis--moRyEL_ Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2007 Birgün belki hayattan Geçmişteki günlerden Bir teselli ararsın Bak o zaman resmime Gör akan o yaşları Benden sana son kalan Bir küçük resim şimdi Cevap veremez ama Ağlar yalnızlığına Ve işte arda kalan Bir avuç anı şimdi Koyup da bir başına Bırakıp gittin beni Sen yalnız değilsin Biliyorum neredesin Bu üzerdi beni Yaşasaydın ve görseydin Birgün belki hayattan Geçmişteki günlerden Bir teselli arasın Bak o zaman resmime Gör akan o yaşları Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.