Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bende değilsin gülüm

Benliğimdesin...

Gidişine mi ağlar gönlüm?

Ağladığına mı yanar?

Bilinmez...

Kör bir dehlizdeyim.

 

Anlatamadığım derdimi, anlamayan ahali

Bir de SEN!

Çıkarsam seni onlardan

Geriye ne kalır ki?

 

Her kim ne söylediyse

Yanlış söylemiş eminim

Herkes konuştu AŞKIMI

Bir ben diyemedim...........

  • Cevaplar 174
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

bir ada'yı hecelerken uyandım.

gitmesine izin verdim her bir dalganın her bir köpüğüne.

ve şimdi gülümsemenden yükselirken dolunay,

her çocuk bir masalı emekli ediyor geceden.

cam gözler ışıktan yorulmuş uykuyu ebeliyor.

ikimiz de saklanıyoruz.

korkumuz kardeş yapıyor kitap sayfalarındaki tekleri ve çiftleri.

 

 

karanlıkta okunmuyor aramızdakiler

Gönderi tarihi:

Sonra geldin

Ve anlam kazandı tüm kelimeler

Eylüldü

Biterken başlayan yerdeydi adın

 

Soğuk düşlerimdeydi geceler

İhanet suskunluğunda

Aç köpekler ısırırken karanlığı

Dört duvar arasındayken masum bir çocuk

Kentin solgun yüzüne

Turuncu resim çizdi göçmen kuşlar

Yağmur bulutları çokça

Eylüldü

Biterken başlayan yerdeydi adın

Gönderi tarihi:

sadece susarak özlüyorum seni

hiç tanimadan, ne garip

sense uzak, çok uzakta

bir deniz gibisin resimlerde

 

dokunsan dersim olur, göçerim mecburen

duydum çok sonradan, adin önemli degil

acin ayni tadi veriyor zaten

 

adresinde yoklugunu kiyamet bilerek

sadece susarak özlüyorum seni

hiç tanimadan, ne garip …

Gönderi tarihi:

Çamurunu dizime

Küfrünü dilime

dolasan da

 

Sende açtım gözümü

Görmek için

kapasam da

 

Seni hep seveceğim

 

Artık

 

Yalnız

 

Geceleri

Gönderi tarihi:

Neyi bölüştük binbir ışıktan

Binbir gece

Kirpiklerim ıslanmış duy beni,

Haydi dön

Kötü düşüncelerden öte

Yitirmiş varlığımız anıları nicedir

İstesek de istemesek de bu

Haydi dön

Çok var dağlara, yıldızlara, ormanlara

Ölüme çok

Bir daha uyandırmayacağım

Haydi dön…

Gönderi tarihi:

İnsan Bir Kere Ölür

 

Her bulunduğum yerde yitiriyorum seni

Yanıbaşımda olduğun oluyor kimi gün

Ya da ben oluyorum sessizce gözlerinde

Bir yaprak kımıldıyor hafiften

Bu sessizlik bir kasırga başlangıcı

Kükremeye hazırlanışı denizin

Bu, aslanların sarı, vahşi gözlerindeki ölüm parıltısı

Bu bir yerde erimek

Apansız yok olmak belki de

Ve sonra susmak, susmak yüzyıllar boyu

Beni unuttuğun bir uzak çizgide

Tuvale sürdüğüm boya değil artık

Kırmızı kan rengidir gözlerimin

En karadan daha kara yok

Oysa en beyazdın sen gecelerimde

O bana en yakın renkti tüy gibi

Buram buram sıcaklığını çizerdim duvarlara

Kokun bir tuhaftı çocuksu

Sonra katmerli bir gül gibiydi baygın

Gecenin en koyulaştığı o yerde

Düşerdi ellerime darmadağın.

Öten bir ishak kuşudur şimdi

Haber getirir ölümlerden, dinle

Yaşamak bir manga asker karşımda

Ateş etmeyin diyorum

Bir diyeceğim var

Gözlerimi bağlamayın

Son defa görmek istiyorum insanı

Göğü, güneşi, denizleri

Ve bu son ölümün olsun diyorum

Bir daha öldürmeyin beni.

Kibritim ıslak

Sigaram yanmıyor

Ne olur bir ateş verin

Bu ilk aldanışım değil

Bu ilk sönüşü değil umutlarımın

Ben bu denizin son kıyısıyım.

Bir cam kırıldı uzakta

Ta uzakta, içimde bir cam kırıldı

Bütün şiirlerim anlamsız şimdi

Resimler renksiz, şarkılar ruhsuz

Hiç bir şey artık avutamaz beni

Bakın, bir çağ devriliyor içimde sersefil

Son şair de kırdı son kalemini

İlk meşaleyi kim yaktı bu karanlıkta

Kimdi aydınlatan benim zindan gözlerimi

Sevilmek mi

O son artığı en ilkel çağların

Bir mağara duvarındaki en eski resim

Ya sevmek

Hiç sönmeden bir ömür boyu

O en güzel huy benimsediğim

Yıkıldıkça tutunduğum dal bu boşlukta

O en insancıl gerçeğim benim

Ben hep böyle yüzyıllar boyu sevdim

Çağlar boyu

Kopkoyu bir geceydi yaşadığım sevince

Ellerimi arardım, bulamazdım çoğu gün

Bir saklayan vardı beni

Bir tutan vardı

Sana yaklaşamazdım

Anlayamadığım korkular vardı içimde

Hep böyle seninle sensiz kalırdım ben

Bir kıvılcım sönerken

Bir yanardağ patlardı içimde.

Ko şimdi ben yalnız öleyim

Vur ellerimi ekmeğimi al

Tiksinir beni kim görse sensiz

Utanır yalnızlığım bana baktıkça

Aynalar mı

Hani nerdeler

Kimbilir kaç yüzyıl oldu kendimi görmeyeli

Adım mı neydi

Besbelli unutmuşum

Hadi vur

Hadi öldür

Kurtar beni ezilmekten çürümekten

Hadi gel, açtım kollarımı

Bir zaman

Ölmeye vaktim mi vardı seni sevmekten

Sen büyüyen bir sessizliktin içimde

Beni ben eden en duru ırmaktın

En güzeliydin mozaiklerin

Seninle maviydi gökyüzüm

Çiçeklerim sende yeşerirdi

Sen bambaşka bir evren yaratırdın

Sularımdan Güneşimden rüzgarımdan

Bak! Nasıl da her şey değişiverdi apansız

Şimdi bu karanlıklarda yapayalnız

Mavi mavi bir resim ağlar duvarlarımdan

Ben bir tohumum

Al beni toprağa ek yeniden

Neredesin hani ne oldun

Antik bir kadın başı mıydın

Yoksa bir deniz miydin eskiden

Yosunların kurudu mu öldü mü balıkların

Hani bir Nefertiti yaşamıştı eski Mısır'da

Yoksa o muydun sen

Hadi, anlat bana neydin

Belki de uzak belirsiz bir noktaydın sen

Öyküme girmeseydin

İnsan bir kere ölür

Her gün ölen umutlarımızdır içimizdeki

Paramparça olmuş sevgilerdir

Her aldanış

Yeni bir aldanışa hazırlar bizi

Zamanla renkler değişir

Donuklaşır anılar

Silinir üstümüzden

Güzel olan ne varsa

Görür içindeki bütün hayallerin olduğunu

İnsan yaşarsa.

Ve bir gün insan da ölür

Çimen gibi yaprak gibi

Sarsılır yeryüzü yerinden

Devrilen koca bir ağaçtır sanki

Durur atışları yorgun kalbimizin

El, ayak kesilir

Göz ölür, dudak ölür, kan ölür

Susar ta içimizde

Yıllardır çalan çalgı

Bütün teller ses vermez olur

Acılar diner

Ve bir gün biter bu çirkin oyun

Perde iner...

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
Yüzleşmenin tüm yönlerini sindirerek içime

Belki bir bahar sabahı penceremden yüzüme inen dolu

MAVİ nin içinde eriyen su olursun.

 

 

şiirlerını okumak çok zevklı şiir dostum..saygılarla :clover:

Gönderi tarihi:

Teğet

 

herkes kırılamaz

bazen ipince dal olmak gerekir

kırılmak için

Ama dünya kütüklerin...

 

ağlayamaz herkes

ağlayabilecek kadar büyümek gerekir

Dünya ise küçüklerin...

 

sevemez herkes

bir orman olmak gerekir sevmek için

Bak ki dünya çöllerin...

 

Ve vakur bir damla olmak

dalga için

katılmak okyanusa aşk için, isyan için!

Gönderi tarihi:
Teğet

 

herkes kırılamaz

bazen ipince dal olmak gerekir

kırılmak için

Ama dünya kütüklerin...

 

ağlayamaz herkes

ağlayabilecek kadar büyümek gerekir

Dünya ise küçüklerin...

 

sevemez herkes

bir orman olmak gerekir sevmek için

Bak ki dünya çöllerin...

 

Ve vakur bir damla olmak

dalga için

katılmak okyanusa aşk için, isyan için!

 

*************

 

Teşekkür ederim şiir dostum...

 

En sevdiğin şarkıyı dinledim

Saçlarından kokladım resmini

Gözlerini okudum

Bilir misin

En çok şarkılarda düşledim seni

Sensizlik kapıyı çaldı

Gece yarısı soğukluğunda

Kuşlar uykudaydı

Korktum…

Resmini

Ekledim yalnızlığıma

Hayalinin kokusu

Karıştı kokuma

Yanımdasın sanki

 

Benden çok uzaklarda

 

sevgiyle.. :clover:

Gönderi tarihi:
Neyi bölüştük binbir ışıktan

Binbir gece

Kirpiklerim ıslanmış duy beni,

Haydi dön

Kötü düşüncelerden öte

Yitirmiş varlığımız anıları nicedir

İstesek de istemesek de bu

Haydi dön

Çok var dağlara, yıldızlara, ormanlara

Ölüme çok

Bir daha uyandırmayacağım

Haydi dön…

 

 

sizinde şiirlerinizi okumak çok güzel..şiir dostum.. :clover:

 

saygılar.. :clover:

Gönderi tarihi:

Sana büyük caddelerin birinde rastlasam

Elimi uzatsam tutsam götürsem

Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak

Anlasan

Elimi uzatsam tutamasam

Olanca sevgimi yalnızlığımı

Düşünsem hayır düşünmesem

Senin hiç haberin olmasa

Senin hiç haberin olmaz ki

Başlar biter kendi kendine o türkü

 

Yağmur yağar akasyalar ıslanır

Bulutlar uçuşur geceleyin

Ben yağmura deli buluta deli

Bir büyük oyun yaşamak dediğin

Beni ya sevmeli ya öldürmeli

Gönderi tarihi:

Gece kirpikli gözlerinde yağmur damlaları dans ederdi;

Düştün! tarifsiz bir gece yarısı düşümden...

Yeterince telafi edilemeyen bir ihanet kaldı geriye,

Mavi bir masumiyet,

Siyah bir İsyan;

Düş kırıntıları,yürek çırpınışları, hazin hüzün sabahları...

Gönderi tarihi:

Tarifsiz bir hüzün,

Pazarın ardından,

Pazartesinin gelmesi

Ve senin gelmemen.

Pazartesinin arından,

Salının gelmesi,

Senin yine gelmemen.

 

Tarifsiz bir hüzün,

Beklenen bir çift sözün,

Yankılanmaması odada.

Gönderi tarihi:

Düşümden düştün../..canın acımadı yane zaman düştün sol yanıma da, vuruldum sözlerimden

benim yazım değilsin, korkarım kışım da

tenimde çıldırmış bir dilek tutuşturur iliklerimi

sen ateşsin

saat 17:28

kimbilir, şimdi neredesin

 

yoruldum korktuğum yangınlara yakalanmaktan

suya düştü intihar, boğuldu son bakış

kimi istesem uzaktır kıyı boyları

vedalar alnıma işlenmiş, nakış nakış

 

aşk! Sevdiğim ama dokunamadığım çiçek

kulaç attığım dalgalara sıkıştı haykırışım

gitmeyi öğrettiler bana, kalmak nasıldır..?

nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak..?

yırttığım takvim yapraklarında ağlıyor çocukluğum

söylesene, nasıldır dudaklarını bir dudakta uyutmak..?

 

ne zaman girdin aklıma da, karıştım gecelerde..?

benim sevdam değilsin, korkarım sevenim de

yürekte şaha kalkmış bir arzu ıslatır dilimi

sen havasın

saat 22:16

kimbilir, şimdi hangi kuytudasın

 

arındım ve çözüldüm geçmişin kirli nefesinden

geceye düştü uyku, titredi acı soluk

kimi çağırdıysam, kapalıdır seslerinin yolu

üşümeler içimden akıyor, oluk oluk

 

tutku! Bildiğim ama gösteremediğim resim

akıttığım renklere takıldı gül yüzlü uçurtmam

susmayı öğrettiler bana, konuşmak nasıldır..?

nasıldır, bir sesin içinde bağdaş kurup dinlenmek..?

yitirdiğim öpüşlerde yanıyor sevgilerim

söylesene, nasıldır bir yüreğin içinde demlenmek..?

 

ne zaman geldin yanıma da, dağıldı hüznüm

kaçarım değilsin, korkarım tutanım da

sen topraksın

saat 22:39

kimbilir, şimdi hangi duygunun uykusundasın

Gönderi tarihi:

bir karsılık yazabilmek satırlarının yansımasına

okudukca baska bir iklimi hissetmek

üşümek

belkide yanıp kavrulmak bozkırın ortasında

kıvrımlarından süzülen bu hayatın özü değilse eğer

bu satırlardan süzlüp duran kırmızı renk nedir?

 

altına bir not düşmeli ve ikinci defa okutulmamalı yazılanlar

bağımlılıkların da iyisi var ama burdaki başka bir sevdanın enkazı

ve bazı enkazlar dokunulmadığı zaman huzurludur

eşeleyip durmadan üzerini

kendi halinde bırakıldıgında

ama bu rahatsız eden ruhumu

her satırında meydan okuyan

görmezden gelinemeyecek bir başkaldırı gibi

ne yazık

yazıldıgı halde kendisine

bunu okuyamayan gözlere...

Gönderi tarihi:
bir karsılık yazabilmek satırlarının yansımasına

okudukca baska bir iklimi hissetmek

üşümek

belkide yanıp kavrulmak bozkırın ortasında

kıvrımlarından süzülen bu hayatın özü değilse eğer

bu satırlardan süzlüp duran kırmızı renk nedir?

 

altına bir not düşmeli ve ikinci defa okutulmamalı yazılanlar

bağımlılıkların da iyisi var ama burdaki başka bir sevdanın enkazı

ve bazı enkazlar dokunulmadığı zaman huzurludur

eşeleyip durmadan üzerini

kendi halinde bırakıldıgında

ama bu rahatsız eden ruhumu

her satırında meydan okuyan

görmezden gelinemeyecek bir başkaldırı gibi

ne yazık

yazıldıgı halde kendisine

bunu okuyamayan gözlere...

 

:clover:

Gönderi tarihi:

Kendi olarak, sana gelen

sana gereksinimi olmadan, seni isteyen

sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen

kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan

O, işte...

  • 4 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Ne yaparsan yap,

Beni mutsuz edemezsin...

Ölümü daya dudaklarıma,

Karanlığı yama kıyılarıma...

Ama beni üze-mez-sin,

Çünkü ben seninle mutluyum...

Sen yaşarken,

Beni mutsuz göremezsin...

Çünkü ben sana “ hayat “ dedim...

 

:clover:

Gönderi tarihi:
Ne yaparsan yap,

Beni mutsuz edemezsin...

Ölümü daya dudaklarıma,

Karanlığı yama kıyılarıma...

Ama beni üze-mez-sin,

Çünkü ben seninle mutluyum...

Sen yaşarken,

Beni mutsuz göremezsin...

Çünkü ben sana “ hayat “ dedim...

 

:clover:

 

çok güzel........

Gönderi tarihi:

Bir kelimeye

bir dizeye

bir şiire

sığamayacak kadar ağrılı harflerim;.

 

Bırak... Sorma!

Bırak sözcüklerin kafası karışmasın...

Gönderi tarihi:

Çıkar kendini kuyulardan. Yetmedi mi kendinle savaşın ?

Yetmedi mi kendine zalimce saldırışın ? Yılgın olabilirsin hayatın isimsiz ihtilallerinde..

Her buluttan bir hüzün çalmış olabilirsin..Bu kadar çaresiz, bu kadar dirayetsiz olamazsın.

Biliyorum uçsuz bucaksız düşüncelerdesin. Diptesin. En derinde..

Yetmedi mi kendini ipsiz uçurumlara saldığın ? Yetmedi mi korkularına inat kendini “ kendi “ yüreğine astığın ?

“ sen “şimdi korkulara yenik düşen yüreğine çift sözün yok mu ?

 

:clover:

Gönderi tarihi:
Çıkar kendini kuyulardan. Yetmedi mi kendinle savaşın ?

Yetmedi mi kendine zalimce saldırışın ? Yılgın olabilirsin hayatın isimsiz ihtilallerinde..

Her buluttan bir hüzün çalmış olabilirsin..Bu kadar çaresiz, bu kadar dirayetsiz olamazsın.

Biliyorum uçsuz bucaksız düşüncelerdesin. Diptesin. En derinde..

Yetmedi mi kendini ipsiz uçurumlara saldığın ? Yetmedi mi korkularına inat kendini “ kendi “ yüreğine astığın ?

“ sen “şimdi korkulara yenik düşen yüreğine çift sözün yok mu ?

 

:clover:

 

 

:(ne denırkı bu cümlelerin üstüne...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.