Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Kur’an’ın kadrini bilmek

 

Dünyadaki bütün şehirleri, köyleri evleri, işyerlerini ve bütün yolları aydınlatan elektrik direkleri ve ampulleri gerçekten bize ışık tutan ve gözlerimizi de süsleyen parıltılardır.

 

Bütün bu aydınlıklar, güneşin olmadığı zamanda çok değerlidir. Güneş çıkınca sokak lambalarının hiçbir anlamı kalmaz. Yanan lambaları kimse görmez. Ancak elektrik idaresi görür ve “Güneş karşısında senin aydınlık yarışına girmen olmaz” diyerek merkezden elektriği keser.

 

Tarih boyunca gelen ilim adamları, şairler, filozoflar, beyinlerine beş duyularından akan bilgileri birbirine çarparak meydana getirdikleri fikir kıvılcımları da gece karanlığında yolları aydınlatan lambalar gibi iş görmüştür.

 

Bazı fikir kıvılcımları da aydınlatmak yerine yangınlar çıkmasına sebep olmuştur.

 

Sadi Şirazi anlatır: Ateş böceğine sormuşlar: “Geceleri seni görüyoruz. Gündüzleri nerelerdesin? Göremiyoruz” demişler. Ateş böceği: “Ben gündüzleri de buradayım ama güneşin ışığında benim ışık yok oluyor.” demiş.

 

Mevlana da bu manayı mum’u dile getirerek anlatır. Mum’da Ateş böceği gibi “Ben gündüz de ışık veririm ama güneş doğunca var iken yok olurum” dermiş.(Tahir-ül Mevlevi terc 11328)

 

Müslümanlar kimlikde değil özde müslüman olurlarsa İslam güneşi tekrar aydınlatmaya başlayacaktır.Bu fetret geceleri birgün bitecektir.

 

İnsanlığın serveti ve kültürü arttıkça yiyecek ve giyeceklerin de tabii olanlarına rağbet arttı.

Bundan kırk yıl önce naylon gömlekler çıktığında ülkenin zenginleri ile artistleri giyerdi. Bizim gibi fakirler de yünlü ve pamuklu elbiseler giyerdik.

Zamanla batılı bilim adamları sentetik giyecek ve yiyeceklerin insan vücuduna zararlı olduğunu söyleyince tekrar tabiata dönüş başladı.

İnsanların göz zevklerini tatmin etsin diye plastik çiçekler üretildi ama yine de maddi durumu iyi olanlar tabii çiçekleri almaya devam ettiler.

 

En kaliteli fabrikada üretilen plastik çiçek hiçbir zaman kırçiçeğinin yerini tutmayacaktır.

 

İnsanlık, dünyanın her metrekaresini elektrik ışığıyla aydınlatsa bile güneş ışığının yerini tutmayacaktır.

 

Tarihin ilk devirlerinden bu yana gelen bütün ilim adamlarının buluşları Rabbimizin daha ilk yaratılışta meydana getirdiğini keşfetme işlemidir.

İşte bütün düşünürlerin fikir parıltılarının toplamı da Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’deki bir tek ayetine denk değildir.

Onun içindir ki, Rabbimiz, Kadr süresinde “Kadr gecesi bin aydan hayırlıdır” buyurmuş.

Kadir gecesinin kadrü kıymetini artıran, o gecede inmeye başlayan Kur’an’dır.

Bin ay, seksen dört yıl eder.

 

Şu anda dünyanın her tarafında yaşayan insanların tamamı insanlığın mutluluğu için kurallar, kanunlar koymaya çalışsalar, bütün lambaların, güneşe eş olamadığı gibi altı milyar insanın hepsinin bulduğu kurallar da Rabbimizin koyduğu kurallara eş olamayacaktır.

 

Bugünlerde Kur’an-ı Kerimimizi çokça okuyalım, manasını anlayalım, sevgili peygamberimizi örnek alarak hayatımızı ona göre düzenleyelim.

Bütün dünyada çok iyi niyetlerle insanlığın kurtuluşu için çıkış yoları arayanlara ışık tutabiliriz.

 

Ömrünün büyük kısmını Komünizme hizmette geçiren ve dünyanın en gözde komünistleri arasına giren ve bir gün Kur’an-ı Kerimi okuyunca “İşte aradığım bu idi” diyerek Müslüman olan Roger Garodi gibi dönüş yapanlar olacaktır.

 

Her gün namazınızda “İza câ enasrullahi…” diye okuduğunuz Nasr süresinde Allah’ın yardımı ve fethi geldiğinde insanları bölük bölük İslâm’a girdiğini göreceğimizi haber verir Rabbimiz.

 

O günlerin gölgesi üzerimize düşmüş durumda, Öyle ise biz de görevimizi yapalım.

 

Tefsirlerden Kur’an’ı okuyalım, anlayalım, yaşayalım ve anlatalım.

  • Cevaplar 56
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Kur’an’ın kadrini bilmek

.......................

 

Tefsirlerden Kur’an’ı okuyalım, anlayalım, yaşayalım ve anlatalım.

 

Keşke söylediğin gibi yapılsa, Kur'an Türkçe olarak okunsa.

İnsanlar Kur'an'ın bir ilahi kitap olmadığını, o günün Arap kültürünü içeren bir bilgi birkimi olduğunu göreceklerdir.

Korkunç bir gerçektirki Müslümanların tamamına yakını Kur'an'ı okumamaktadır. Okuyan da sevap önyargısı ile Arapça okur. Okumaz sadece inanır.

 

Verdiğin elektrik aydınlanması ile güneş aydınlığının Kur'anla pek ilgisi yok.

Aydınlanma şiddeti: Belli bir zamanda ölçülü bir yere düşen ışık miktarı (akı) "lümen"dir.

Aydınlanma şiddetinin birimi de lüx (lx) tür.

Elektiriğin yanında mum ışığı da lüx olarak sönük kalacak ve hükmü olmayacaktır.

 

Kur'an'dan sonra gelen(!) kitaplar, daha humanist (insan değeri) olduğundan Kur'an'ın bir değeri kalmamıştır.

Örnek olarak Kur'an'dan sonra gelen (!) Bahahilerin kutsal kitabı "Kitab_ı Akdes", daha insani içerikler taşımaktadır.

Ayrıca, "Tanrı yolu" inancının kutsal kitabı olan "Son söz" de böyledir. Savaşa, düşmanlığa ve tüm haksızlıklara karşıdırlar.

 

İnsan kültürü diyalektik olarak olumlu yönde gelişir.

Bilimsel görüş, insan için olan değerleri diyalektik olarak elemiş, genel kabuller oluşturmuştur.

Genel kabuller evrenseldir. Günceldir.

Kutsal kitaplar gibi ayrımcı değil, birleştiricidir.

Bir toplumun kültürü değil, genel olarak tüm insani değerlerin genel kültürüdür.

Kutsal kitaplar. ait olduğu toplumlara, ait olduğu zamana hitap ederler.

Bu yüzden genellik, güncellik doğrulukları yoktur.

Gönderi tarihi:
Müslümanlar kimlikde değil özde müslüman olurlarsa İslam güneşi tekrar aydınlatmaya başlayacaktır.Bu fetret geceleri birgün bitecektir.

 

Müslümanlar, az-çok Türklerin ve diğer Anadolu/Balkan halklarının medenileştirdiği İslamiyetten çark eder de, Kuran'i İslamiyet'e, diğer adıyla Vahhabiliğe dönerlerse, işte tam o zaman dünyanın başı büyük bir belada.

 

Tarihin ilk devirlerinden bu yana gelen bütün ilim adamlarının buluşları Rabbimizin daha ilk yaratılışta meydana getirdiğini keşfetme işlemidir.

 

İşte bütün düşünürlerin fikir parıltılarının toplamı da Rabbimizin Kurâan-ı Kerimâdeki bir tek ayetine denk değildir.

 

İslam Dünyasının gerilikten kurtulamayacağını net bir şekilde özetleyen düşünce. Seni tebrik ediyorum.

 

Şu anda dünyanın her tarafında yaşayan insanların tamamı insanlığın mutluluğu için kurallar, kanunlar koymaya çalışsalar, bütün lambaların, güneşe eş olamadığı gibi altı milyar insanın hepsinin bulduğu kurallar da Rabbimizin koyduğu kurallara eş olamayacaktır.

 

Bak burda da haklısın.

 

Zira aklı, vicdanı, merhameti, adelet duygusu olan hiç kimse şöyle kurallar koyamaz. Benzerini sadece Nazi Almanyası yapmıştı. Onlar "müşrik/kafir" kelimesi yerine "Yahudi" kelimesi koymuşlardı.

 

Tevbe-5: O haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. Yakalayın onları, kuşatın onları, tüm geçit noktalarını tıkayın onların. Bunun ardından tövbe eder, namazı gereğince kılar, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların. Kesin olan şu ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

 

Enfal-12. Hani Rabbin meleklere: "Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; Ben kâfirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu.

 

Bugünlerde Kurâan-ı Kerimimizi çokça okuyalım, manasını anlayalım, sevgili peygamberimizi örnek alarak hayatımızı ona göre düzenleyelim.

 

********************

 

********************

********************

 

Tefsirlerden Kurâanâı okuyalım, anlayalım, yaşayalım ve anlatalım.

 

Siz Kuran'ı anlatın tabi. Bu arada başka dinleri anlatanları, dinsizliği anlatanları da "müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz" diyerek boyunlarını vurun, domuz bağıyla öldürün, Allahuekber diye bağırarak kafalarını kesin, İslamiyet'in ne kadar sevgi ve hoşgörü dini olduğunu gösterin.

 

Öte yandan ben de senin gibi HER MÜSLÜMANA KURAN'I BAŞTAN SONA KENDİ DİLLERİNDE OKUMALARINI TAVSİYE EDİYORUM.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Müslümanlar, az-çok Türklerin ve diğer Anadolu/Balkan halklarının medenileştirdiği İslamiyetten çark eder de, Kuran'i İslamiyet'e, diğer adıyla Vahhabiliğe dönerlerse, işte tam o zaman dünyanın başı büyük bir belada.

İslam Dünyasının gerilikten kurtulamayacağını net bir şekilde özetleyen düşünce. Seni tebrik ediyorum.

Bak burda da haklısın.

 

Zira aklı, vicdanı, merhameti, adelet duygusu olan hiç kimse şöyle kurallar koyamaz. Benzerini sadece Nazi Almanyası yapmıştı. Onlar "müşrik/kafir" kelimesi yerine "Yahudi" kelimesi koymuşlardı.

 

Tevbe-5: O haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. Yakalayın onları, kuşatın onları, tüm geçit noktalarını tıkayın onların. Bunun ardından tövbe eder, namazı gereğince kılar, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların. Kesin olan şu ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

 

Enfal-12. Hani Rabbin meleklere: "Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; Ben kâfirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu.

***********

*********

***********

Siz Kuran'ı anlatın tabi. Bu arada başka dinleri anlatanları, dinsizliği anlatanları da "müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz" diyerek boyunlarını vurun, domuz bağıyla öldürün, Allahuekber diye bağırarak kafalarını kesin, İslamiyet'in ne kadar sevgi ve hoşgörü dini olduğunu gösterin.

 

Öte yandan ben de senin gibi HER MÜSLÜMANA KURAN'I BAŞTAN SONA KENDİ DİLLERİNDE OKUMALARINI TAVSİYE EDİYORUM.

 

Saygılar.

 

Sayın forumdaşım,

Niçin anlam bütünlüğü içinde değilde birkaç cümleyi cımbızlayıp önümüze koyuyorsunuz.

Biz niçin bu anlamları çıkarıp birer katile dönüşmüyoruz?

Benim bir müslüman olarak o zaman çoktan bir canavara dönüşmem gerekirdi?

Yapmayın böyle lütfen hep aynı şeyleri ısıtp ısıtıp önümüze koyuyorsunuz.

Tek düşünebilen sizler misiniz? Ne çok açık yakalamışsınız öyle(!)

Anlaşılması çok kolay olan ve anlamı gayet açık olan cümlelere bile öyle anlamlar yüklüyorsunuz ki!

İnsanlar her cümleyi her yöne çekebilirler öküz altında buzağı aradıktan sonra iş kolay.

Biz de araştırıyoruz, okuyoruz, düşünüyoruz , öğreniyoruz.

Çünkü dinimiz de bunu emrediyor.

Eleştirdiğiniz dinimiz bize hep iyiyi öğütlüyor.

Hepsini uygulayabiliyor muyuz peki? Hayır. Siz de işte müslüman, bak neler yaptı diyeceksiniz ve yine dinimizi suçlayacaksınız.

İnsanoğlu ilerledikçe kendini yaratanı unutuyor, birçok konuda çık fazla bilgiye sahip olduğunu sanıyor ve kibre kapılıyor.(sizi tenzih ediyorum. Sözüm meclisten dışarı. böyle bir ithamda bulunmak haddime düşmez)

Eğer yanlış bir kelime kullandıysam affola...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
Eleştirdiğiniz dinimiz bize hep iyiyi öğütlüyor.

 

Tevbe-5: O haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. Yakalayın onları, kuşatın onları, tüm geçit noktalarını tıkayın onların. Bunun ardından tövbe eder, namazı gereğince kılar, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların. Kesin olan şu ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

 

Enfal-12. Hani Rabbin meleklere: "Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; Ben kâfirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu.

 

Bu ayetler, insanların beşte dördü için geçerli, yani insanların %80 ini yakacak olan bir din %20 ye iyi şeyler öğütlerse(ki orasıda tartışılır), o dinin vahşeti meşrulaşır mı ?

 

"Biz insanlardan çoğunu cehennem için yarattık " diyen bir dinden ne bekleriz !!!

 

Herşeyiyle iyi olan bir insanı sırf islam dinine değilde hristiyan dinine inanıyor diye (dinde zorlama yokmuş) sonsuza kadar yakan bir zihniyetten nasıl iyi diye söz edebiliriz ?

Gönderi tarihi:
Sayın forumdaşım,

Niçin anlam bütünlüğü içinde değilde birkaç cümleyi cımbızlayıp önümüze koyuyorsunuz.

Biz niçin bu anlamları çıkarıp birer katile dönüşmüyoruz?

Benim bir müslüman olarak o zaman çoktan bir canavara dönüşmem gerekirdi?

Yapmayın böyle lütfen hep aynı şeyleri ısıtp ısıtıp önümüze koyuyorsunuz.

Tek düşünebilen sizler misiniz? Ne çok açık yakalamışsınız öyle(!)

 

Canavara dönüşmeyi uygar yasalar önlüyor. Önlemeye çalışıyor.

Geçmişte şeriat adına kast ettiğin "canavarlıklar" çok yapıldı.

Stadların içinde gencecik hanımların kafalarına sıkılan kurşunlar, top namlularında asılan insanlar, halen tekbirle kesilen kelleler, gırtlaklar, hangi birini söyleyeyim.

Günümüzde de ortamını buldukça bütün şiddetyle devam ediyor.

"Aynı şeyler"i ısıtanda, tekrarlayanda sizlersiniz. Sizin hiç bir şeyiniz değişmedi.

Ama dünyada her şey değişti.

Sizler halen 1400 yıl öncesinde yaşıyorsunuz.

Gönderi tarihi:
Biz niçin bu anlamları çıkarıp birer katile dönüşmüyoruz?

Benim bir müslüman olarak o zaman çoktan bir canavara dönüşmem gerekirdi?

 

 

1. Medeni yasalar olduğu için.

2. Anadolu ve Türk/Pers kültürünün İslamiyet'i yumuşatmış olmasından dolayı.

 

İslamiyet'i Kuran'daki gibi anlayan insanlar Taliban'dır, El Kaide'dir, Suudi Wahhabiler'dir.

 

Senin Türkiye'de yaşadığın ve İslam sandığın şey Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, Ömer Hayyam'ın, Hacı Bektaş Veli'nin, Şeyh Bedrettin'in oluşturdukları dindir. Kuran ile bağları sadece yüzeysel ve şekilseldir.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Canavara dönüşmeyi uygar yasalar önlüyor. Önlemeye çalışıyor.

Geçmişte şeriat adına kast ettiğin "canavarlıklar" çok yapıldı.

Stadların içinde gencecik hanımların kafalarına sıkılan kurşunlar, top namlularında asılan insanlar, halen tekbirle kesilen kelleler, gırtlaklar, hangi birini söyleyeyim.

Günümüzde de ortamını buldukça bütün şiddetyle devam ediyor.

"Aynı şeyler"i ısıtanda, tekrarlayanda sizlersiniz. Sizin hiç bir şeyiniz değişmedi.

Ama dünyada her şey değişti.

Sizler halen 1400 yıl öncesinde yaşıyorsunuz.

 

sizi duyanda modern dünyaya Kur'an'ın hükmettigini sanacak.

 

ama dünya tarihini az çok okuyan sizin yazdıklarınızın zerre kıymet-i harbiyesi olmadıgını anlar.

 

çocuksu bir duygusallık sizin ve gibilerin durumu ve gerçeklikle alakası olmayan bir kaç kelimenin yan yana gelmesi.

 

modern dünyanın 'vahşetlerini' ve öldürme istencini kutsal olana yükleme aymazlıgı ; bu tam bir fiyasko......

 

kutsal olanı kabul edip etmemek degil sorun, lakin yüceltiginiz ne sizin ya, neyi savunuyorsunuz.

 

bence bir iki kelimenin yanyana gelmesinden başka hiç bir şey yok.

Gönderi tarihi:
Senin Türkiye'de yaşadığın ve İslam sandığın şey Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, Ömer Hayyam'ın, Hacı Bektaş Veli'nin, Şeyh Bedrettin'in oluşturdukları dindir. Kuran ile bağları sadece yüzeysel ve şekilseldir.

Evet Kur'an-ı Kerim'i çok iyi anlamışlar..

Kuran'ı yüzeysel ve şekilsel cümlesi neyi ifade ediyor açarmısın biraz..

"Ben Kur'an-ın bendesiyim" cümlesiyle birlikte açarsan daha sağlıklı olur..

"Hz. Peygamberin ayağının tozuyum" cümlesinide değerlendirmelerine kat..

Hani islam tarihini bilmesek, islamı bilmesek, o bahsettiğin mübarek insanları bilmesek sana hak vereceğizde malesef şuan sana hak veremiyoruz.. :)

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Hani islam tarihini bilmesek, islamı bilmesek, o bahsettiğin mübarek insanları bilmesek sana hak vereceğizde malesef şuan sana hak veremiyoruz.. :)

 

Saygılar..

 

 

:clover:

Gönderi tarihi:
Evet Kur'an-ı Kerim'i çok iyi anlamışlar..

Kuran'ı yüzeysel ve şekilsel cümlesi neyi ifade ediyor açarmısın biraz..

"Ben Kur'an-ın bendesiyim" cümlesiyle birlikte açarsan daha sağlıklı olur..

"Hz. Peygamberin ayağının tozuyum" cümlesinide değerlendirmelerine kat..

Hani islam tarihini bilmesek, islamı bilmesek, o bahsettiğin mübarek insanları bilmesek sana hak vereceğizde malesef şuan sana hak veremiyoruz.. :)

 

Sen hiç Mevlana'ya, Yunus Emreye, Hacı Bektaş Veli'ye, Ömer Hayyam'a, Şeyh Bedrettin'e, Pir Sultan Abdal'a kızan, onları sevmeyen, saygı duymayan bir ateist, agnostist, dinsiz, veya başka din mensubu insan gördün mü?

 

Neden acaba?

 

İslam tarihini biz de bilmesek, siz de bu adamların inancını müslüman diye yutturacaksınız.

 

Örnek verdiğin sözler, o şekilsel/yüzeysel bağlardır.

O insanlar şu dine, bu dine ait olma noktasını aşmış insanlardır.

Biz ve Siz kavramını, İnananlar ve İnanmayanlar kavramını aşmış insanlardır.

 

Kuran ise, baştan sıona insan ayırmakla uğraşır.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Sen hiç Mevlana'ya, Yunus Emreye, Hacı Bektaş Veli'ye, Ömer Hayyam'a, Şeyh Bedrettin'e, Pir Sultan Abdal'a kızan, onları sevmeyen, saygı duymayan bir ateist, agnostist, dinsiz, veya başka din mensubu insan gördün mü?

Haklısın görmedim..

Çünkü onlar islam tarihine damgasını vurmuş ve dünyaya mal olmuş insnalardır..

Sizler bu insanları müslüman olarak görmek istemiyorsunuz..

Bu yüzden onları müslüman addetmek istemiyorsunuz..

Oysa bilmiyorsunuzki o büyük insanlar Kur'andan ve sünnetten kıl kadar sapmamışlardır..

O büyükler Allah'ı ve Resulünüde çok severler, peygamberin ayağının tozuyum diyecek kadar çok severlerdi..

"O insanlar bu dine ait olmak noktasını aşmış insanlardır" gibi sözlerinizde bunun göstergesidir..

Herneyse bilen biliyor boşver..:)

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
kutsal olanı kabul edip etmemek degil sorun, lakin yüceltiginiz ne sizin ya, neyi savunuyorsunuz.

bence bir iki kelimenin yanyana gelmesinden başka hiç bir şey yok.

 

İki kelimede bilsek; bu iki kelimeyi yan yana getirerek en yüce değer'i bulabildik.

Darısı sen ve sen gibilerin başına. Umarım bir gün sizler de bulabilirsiniz.

İşte o iki kelime:

 

İNSAN DEĞERİ

Gönderi tarihi:
İki kelimede bilsek; bu iki kelimeyi yan yana getirerek en yüce değer'i bulabildik.

Darısı sen ve sen gibilerin başına. Umarım bir gün sizler de bulabilirsiniz.

İşte o iki kelime:

 

İNSAN DEĞERİ

 

 

yok.

sizin sözünü ettiginiz anlamda bir 'insan degeri' yok. yok çünkü biz uzayda falan yaşamıyoruz.

 

sizin kendinize rehber edindiginiz dünyanın son yüzyıllık tarihi bile herşeyi açıklıyor.

 

'kanlı ellerine' humanizm eldiveni giymiş bir dünya var ama.

Gönderi tarihi:

*****************************

 

***************************

 

 

"Kendilerine savaş açılanlara, zulmedilmelerinden dolayı (savaşa) izin verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardıma kadirdir."

(Hacc suresi, 39)

 

"Müşrikler sizinle toptan savaştıkları gibi, siz de onlarla toptan savaşın."

(Tevbe suresi, 36)

 

Sizinle savaşanlarla, siz de Allah yolunda savaşın. Haddi aşmayın. Allah haddi aşanları sevmez."

(Bakara suresi, 190)

 

Tevbe -4. Ancak kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklerden (antlaşma şartlarına uyan) hiçbir şeyi size eksik bırakmayan ve sizin aleyhinize herhangi bir kimseye arka çıkmayanlar (bu hükmün) dışındadır. Onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayınız. Allah (haksızlıktan) sakınanları sever.

 

Tevbe-7 â¦.Onlar size karşı dürüst davrandıkları müddetçe siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah (ahdi bozmaktan) sakınanları sever.

 

 

Tarihte de sabit olan budur ki, müslümanlar savaş haricinde gayr-i müslimleri öldürmemişlerdir.1000 yıldır beraber yaşadığımız , komşu olduğumuz Ermeniler Rumlar vs buna en somut öreklerdir. Şayet öldüren olmuşsa, bu dinden değil, o şahsın İslamı bilmeyişinden kaynaklanmıştır. Günümüz hukuk sistemlerinin de kabul ettiği üzere, suçun şahsiliği esastır. Birisinin yüzünden başkalarını da cezalandırmak adalete aykırıdır. Kurâan bunu şöyle anlatır: âHiçbir günahkar başkasının yükünü yüklenmez.â (Necm Sûresi,, 38)

 

Bir örnekte şöyle vereyim Ankaradan top seslerini duyduğumuz Yunan askerlerine kuçak açacak hoş geldiniz diyecek salak varmıydı?Tabi orda bulduğumuz bizimle anlaşmayı bozan ve savaşan Yunanlıları bulduğumuz yerde öldürdük.Şimdi gidip yunanlıları öldürmeye hakkımız var mı? Tabiki yok.

Gönderi tarihi:
Sen hiç Mevlana'ya, Yunus Emreye, Hacı Bektaş Veli'ye, Ömer Hayyam'a, Şeyh Bedrettin'e, Pir Sultan Abdal'a kızan, onları sevmeyen, saygı duymayan bir ateist, agnostist, dinsiz, veya başka din mensubu insan gördün mü?

 

 

Saygılar.

 

 

Anadoluda yetişmiş bir çok başka mümtaz kişi vardır bu sayılan mümtaz kişiler kadar.

buraya sadece isimleri yazılmaya kalsa heralde bir kitap çıkardı.

belli bir çaba sarf edilip gündeme getirilseler acaba daha kaç Yunus, kaç Hacı Bektaş veya kaç Mevlana çıkardı.

 

her şeyin ötesinde bunlar ve bunlar gibi binler bir ayakları pergel misali devamlı sabit kalmıştır.

bunları İslamdan ayrı düşünmek için acaba ne türden 'çabalara' girmek gerekir.

 

örnek, Sema ayini Mevlana ile başlamamıştır, Peygamberin Ebu Bekr'e verdigi bir müjdeye kadar dayanır bu ayin.

Sema bir zikirdir. Tabi bu semahı her semahla karıştırmamak lazımdır.

 

selamlar.

 

Seher vaktinin yeliyiz

Sırr-ı hakikat diliyiz

Mecnûn'a Leyla eliyiz

Biz Şa'bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

Bize gelen irfan olur

Hayvan iken insân olur

Sırr-ı cana canan olur

Biz Şa'bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

Yaktık aşka can u teni

Komadık dilde gümânı

Hakk'tır bugün dil mihmânı

Biz Şa'bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

Varlığımız yoktur bizim

Meydânımız pâkdır bizim

Didârımız Hakk'tır bizim

Biz Şa'bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

Şerîatsız yol değiliz

Ma'rifetsiz kul değiliz

Hakîkatden dür değiliz

Biz Şa'bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

Kırklarla halvete girdik

Yedilerle sohbet ettik

Üçlerle birliğe yettik

Biz Şa'bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

Halveti'dir şöhretimiz

Vahdet kıldık kesretimiz

Mahviyettir maksadımız

Biz Şa'bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

Döneriz biz yane yane

Aşk meyine kane kane

Mestlikte erdik bu deme

Biz Şa' bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

Sanmasınlar biz mülhidiz

Hem müminiz hem müslimiz

Mucid değil muvahhidiz

Biz Şa'bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

Pîrimizdir Şeyh-i Şa'bân

Erkânıdır mağz-ı Kur'ân

Yolunda canımız kurbân

Biz Şa'bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

Sayılmayız parmak ile

Tükenmeyiz kırmak ile

Bir acayip dilhanemiz

Biz Şa'bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

Derviş Sâdık harabattır

Özü Hakk'a müstağraktır

Zikri fikri zât-ı Hakk'tır

Biz Şa'bânî bülbülüyüz

Vahdet bağının gülüyüz

 

eş Şeyh Sâdık

el Halveti eş Şa'bânî

Gönderi tarihi:
Çünkü onlar islam tarihine damgasını vurmuş ve dünyaya mal olmuş insnalardır..

Sizler bu insanları müslüman olarak görmek istemiyorsunuz..

Bu yüzden onları müslüman addetmek istemiyorsunuz..

 

"Ne olursan ol gel" diyen Mevlana,

 

5/51-- Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez

 

4/89- Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı.

 

diyen kuran ayetleri buna göre Mevlana müslüman değil yoksa bana mı öyle geliyor?

Gönderi tarihi:
"Ne olursan ol gel" diyen Mevlana

Ne olursan ol gel..

"Gelde dost kapıları açılsın, gelde sevgiyi gör, sevgiyi tevazuyu cömertliği yerinde gör hakikatini gör belki inanarak gidersin.." diye anlamakta var işin içinde..

Bu daveti sadece Hz Mevlana değil bir çok büyük yapmıştır...

Kelimeleri hangi şekilde kullanırsanız kullanın hangi psikolojik anlatım tekniği kullanırsanız kullanın gerçek değişmez..

Beyaza kara demeniz sadece lafta kalır..

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Ne olursan ol gel..

"Gelde dost kapıları açılsın, gelde sevgiyi gör, sevgiyi tevazuyu cömertliği yerinde gör hakikatini gör belki inanarak gidersin.." diye anlamakta var işin içinde..

Bu daveti sadece Hz Mevlana değil bir çok büyük yapmıştır...

Saygılar..

 

Bu benim sorumun yanıtı değil ."sevgiyi gör, sevgiyi tevazuyu cömertliği "bunlara inanmak çok güzel hele de uygulamak ama kurandan öğrenecek bir şey yok bu konuda.

Gönderi tarihi:
Bu benim sorumun yanıtı değil ."sevgiyi gör, sevgiyi tevazuyu cömertliği "bunlara inanmak çok güzel hele de uygulamak ama kurandan öğrenecek bir şey yok bu konuda.

Pardon soru mu sormuştun.?

Hz Mevlana müslümandı...

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:

Konu Mevlana ise bir iki şey söylemek isterim...

 

Mevlana bildiğim kadarıyla bir Bilim Adamı değildi...

Söylediği şeylerde "İnanç" bağlamındaydı...

 

Ve şunu itiraf etmeliyim ki tek hareket noktası "Kur'an" değildi.

 

En azından Kur'an-ın ne olduğunu iyi biliyordu.

 

Şöyle bir örnek vereyim:

Biz lise öğrencilerine İnkılap Tarihi dersinde, İzmir'i işgali ile ilgili şu dipnotu düşeriz:

"İzmir'in işgali, meydanda çarpışılacak asıl düşmanın Yunanlılar olduğunu göstermiştir."

 

Bu tanımlama;

"Yunanlılar bugün hala meydanda çarpışılacak asıl düşmanımızdır."

Anlamına gelmemektedir öyle değil mi?

 

İşte Mevlana Kur'an-ın "İlelebed Manifesto" olmadığını çok iyi biliyordu.

Artık "Kafir" denilen insanlar "Savaşılması Gereken" bir cephe değildi.

Zaman değişmişti...

"Sevilecek" bir cephe idi...

Ve o yüzden Mevlana "Kur'an-ın Toplumsal Nüveleri"ni geride bırakmış

Ve "İyi" yani O'na hitap eden,

İyiliğine hitap eden "İnanç Nüveleri"ni almıştı.

 

Hatta "Arap"ların anlayışından ziyade "Namaz"ı "Semazenlik" ile de karşılamıştı...

 

Şunu da söylemeliyim ki,

"Mevlana"nın bahsettiği "Sevgi"yi "Benimsemek" için illa ki inançlı olmak gerekmemektedir.

Zaten Mevlana "İnanmaya" çağırmamaktadır.

"Sevmeye" çağırmaktadır...

Yani "İnsan Sevgisi"nin hareket noktası

"Öznel" olarak belki "İnanç"tı ancak,

"Toplumsal" olarak "Madde" idi...

Çünkü "İnsanlar Arası Sevgi" anlayışı "İnanç"a dayanmamaktadır kesinlikle...

Direkt olarak "İnsan"a dayanmaktadır.

 

Bu Yunus'ta da vardır.

"Yetmiş İki Millete Bir Göz İle Bakmayan,

Halka Müderris Olsa, Hakikate Asidir..."

 

Hallac-ı Mansur ise şöyle demiş diğer inançlar için:

"Hepsi aynı şeyi söyler, fakat farklı yoldan gider."

 

Ben her zaman söylüyorum;

Bu insanların ne oldukları bellidir.

"Müslümanlar mıydı?"

"Değiller miydi?"

 

Ne olduklarını kendileri söylüyor.

 

Bizim ele almamız gereken tarafları bu değil.

Ele almamız gereken tarafları;

İnançlı ya da İnançsız olalım,

Mevlana'nın, Yunus'un, Hallac'ın söylediklerinin

En azından onda birini benimseyebiliyor muyuz?

Onları azıcıkta olsa anlayabiliyor muyuz?

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
"Ne olursan ol gel" diyen Mevlana,

 

 

malesef genel bir kabul görmüş olmasına ragmen bu söz Mevlanaya ait degil.

açıklamasına sonra deginiriz.

 

Mevlanayı sadece bir semazen olarak görmekde çok yanlış.

lakin degilmi ki sadece görünenin kıymeti var.

Gönderi tarihi:

İslama inanmayanlar, Kur’anı yorumlamada hataya düşüyorsunuz. Yukarda Tevbe suresinde de anlattığım gibi önceki sonraki ayet neyin ne olduğunu göstermektedir.

 

 

Evet İslamdan Stalin , Hitler çıkmadı. Mevlanaları, Yunus Emreleri çıkardı kabul ediyorsanız tebrikler

 

Mevlana Celaleddin'i Rumi'nin "Her ne isen gel. İster Yahudi, ister Hıristiyan, ister Mecusi, ister putperest ol yine de gel. Bu kapı ümitsizlik kapısı değildir. "Bu kapı"dan kasdı, türbesinin kapısı değildir. O kapı ağaçdan yapılmıştır. "Bu kapı"dan kasdı İslâm'dır.

 

İslâm'a giren kişi hangi dinden olursa olsun ırkı, rengi, dili İslâm'ın boyasıyla boyanınca o cennete gidecektir.

 

Mevlanalar, Yunus Emreler Allahı,Kur’anı, İslamı peygamberi anlatmıştı. Siz niye mevlanaya uyarak bunları kabul etmiyorsunuz.

 

Mevlanalar, Yunus Emreler şimdi yaşasa tarikatçi diyerek hapse atarsınız..

 

Bin yılanın hissiyyatı bir araya gelse yalçın kayalardan kalkarak yücelerde kanat çırparak süzülen bir kartalın hissiyyatını anlamaları mümkün değil.

 

Bu inkarcılar müminlere niçin düşman olur sorusunun cevabını verirken Kur’an : “içlerindeki hased nedeniyle” diyor. (Bakara 109)

 

Mevlâna: “Ben kul oldum, ben kul oldum, ben kul oldum. Köle hür olunca sevinir, bense sana kul olunca sevinirim” der.

 

-İnkarcının zararı önce kendisine dokunur.

“O inkarcılar, kendilerine düşmandı. Onlar bilgisizliklerinden kendi canlarının düşmanı oldular.” (Mesnevi,Amil Çelebioğlu tercemesi 2/796)

 

-Mevlâna,inkarında ısrar edenlere:

“Allah’ın huzuruna çıkıp onun misafiri olacağına eşekliğinden inanmıyorsan, onun mutfağından (Cehenneminden) toprak ve kül yemeye mecbur kalırsın” (Mesnevi,Tahir-ül-Mevlevi tercemesi 3173) diyor.

 

 

Konu Mevlana ise bir iki şey söylemek isterim...

 

Kur'an-ın ne olduğunu iyi biliyordu.

 

Şöyle bir örnek vereyim:

Biz lise öğrencilerine İnkılap Tarihi dersinde, İzmir'i işgali ile ilgili şu dipnotu düşeriz:

"İzmir'in işgali, meydanda çarpışılacak asıl düşmanın Yunanlılar olduğunu göstermiştir."

 

Bu tanımlama;

"Yunanlılar bugün hala meydanda çarpışılacak asıl düşmanımızdır."

Anlamına gelmemektedir öyle değil mi?

 

 

böyle diyorsunuz ve iş Kur’an’a gelince cımbızlama ve sonraki ayetleri görmeme taktiği uygulayarak milleti kandırmaya çalışıyorsunuz..Biraz objektif olun.

 

Kur’an-ı yorumlama metodunuz yanlış…ve bunu bilerek yapıyorsunuz..

 

"Ne olursan ol gel" diyen Mevlana,

 

5/51--

4/90-

 

 

5-51 ---

Buradaki "dost edinmeyiniz" den kasıt dükkan veya ev komşunuz yahudiyle konuşmayın, çay içip, ikramda bulunmayın anlamında değildir.

Peygamber efendimiz "Yahudilerin en hayırlısı Muhaynkdir" buyurmuş.

 

Onları devlet başkanı, vali, hakim, komutan yapmayın anlamındadır.

Kim onları bu makamlara getirirse onlardan sayılır. "Kişi sevdiği ile beraberdir" buyurur Efendimiz

 

Burada, "dost edinmeyiniz" deyince, mahallenizde bir tane hıristiyan var. Bir tane yahudi var. Komşunuz ev komşunuz. (Bu insanla insani münasebetlerinizi kesin) anlamında değil bu. Komşumuz, hani eskiden köylerde birbirlerinden çay biter çay alırlar, tuz isterler, ateş isterler. Yani karşılıklı komşular birbirlerine olan ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçlar devam ettirilir. Sabahleyin karşılaşılınca güler yüz gösterilir.

o (veli) kelimesinden, "yöneticide edinmeyiniz" manâsına da gelir bu. (Veli-Vali) o işi yöneten manâsına geliyor. "Onları kendinize dost edinip, yönetici de kılmayınız" diyor.

 

Gelincik,Yazdığım Tevbe suresinin 4 ,7 ve 36. ayetlerini iyi okumanı tavsiye ediyorum.Bu ayetler gözünüzden kaçmış.

 

Ayetin sonrasını gözünden kaçıranlar için yazıyorum.

 

4-90. Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar yahut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak (istemediklerin) den yürekleri sıkılarak size gelenler müstesna. Allah dileseydi onları başınıza belâ ederdi de sizinle savaşırlardı. Artık onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilir de sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse bu durumda Allah size, onların aleyhinde bir yola girme hakkı vermemiştir.

 

Müslüman eline kilınç alıp kâfir kesen insan değildir.

Peygamber efendimizin yirmi üç senelik peygamberliği döneminde iki buçuk milyon kilometre kare toprak fethedildi. Bu süre içinde harp meydanında öldürülen kâfir sayısı 150 kişidir.

 

Biz öldürmek için gelmedik. Haksız yere bir kişi öldürenin bütün insanları öldürmüş gibi olacağını, Kur'an'dan okuyor ve iman ediyoruz.

Bu ayet kâfir olduğu halde müslümanlara karşı harp açmayan, harp açanların yanında yer almayan, tarafsız kalan, müslümanlarla andlaşma yapanlara dokunulmaması gerektiğini bildirir

 

Maide (5-32)… Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.

 

Aslında bu ayeti "Birleşmiş Milletler" binasının kapısının üzerine yazıp her dile terceme etmeli.

Gönderi tarihi:
Canavara dönüşmeyi uygar yasalar önlüyor. Önlemeye çalışıyor.

Geçmişte şeriat adına kast ettiğin "canavarlıklar" çok yapıldı.

Stadların içinde gencecik hanımların kafalarına sıkılan kurşunlar, top namlularında asılan insanlar, halen tekbirle kesilen kelleler, gırtlaklar, hangi birini söyleyeyim.

Günümüzde de ortamını buldukça bütün şiddetyle devam ediyor.

"Aynı şeyler"i ısıtanda, tekrarlayanda sizlersiniz. Sizin hiç bir şeyiniz değişmedi.

Ama dünyada her şey değişti.

Sizler halen 1400 yıl öncesinde yaşıyorsunuz.

 

Demek ki canavara dönüşmeyi uygar yasalar önlüyor öyle mi?

Cinayetlerin ve hırsızlıkların ardı arkası kesilmiyor.

Bugün bir gazetede okudum bir annenin kızına yaptıklarını da tüylerim diken diken oldu.

Bu yasalar ne kadar etkiliyor insanları? Yakalanmadığın sürece herşeyi yapmakta serbestsin(canavar ruhlu birine göre. Böyle birini hangi yasa durdurabilir yakalanmadığı sürece??)

Oysa Allah korkusu seni her an takip eder eğer hakkıyla inanan bir insansan.

İslamı yanlış algılayıp ya da islamın arkasına gizlenip yanlış işler yapanlarla değerlendiremezsiniz İslamı.

Araştırıp okuyorsunuz muhakkak.

Fakat niçin yanlış değerlendirmelere varıyorsunuz sayın bilimselci?

 

Saygılarımla..

 

 

"Ne olursan ol gel" diyen Mevlana,

 

5/51-- Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez

 

4/89- Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı.

 

diyen kuran ayetleri buna göre Mevlana müslüman değil yoksa bana mı öyle geliyor?(Gelincik)

 

Yine ayetleri cımbızlayıp sunmuşsunuz.

Bu ayetler niçin böyle denmiş herhalde bunu bilmek için bir bütünlük içerisinde bakmak gerekir değil mi?

Sizi yanlışa çağıran, önünüz arkanız sıra gezip ayağınızın altına muz kabukları atan insanlarla beraber olmazsınız değil mi?

Dostun anlamını bildiğinizi tahmin ediyorum.

Peki bu ayeti yanlış yorumlamayı nasıl başardınız onu anlayamıyorum.

Bu hadis-i şerif açıklayıcı olabilir demek istediklerimde:

 

"Salihler ile oturmak ve onlarla sohbet etmek, misk ve güzel kokular satan bir kimsenin dükkanında oturmak gibidir. Bir kimse misk satan bir kimsenin dükkanında oturursa, ya o dükkandan misk ve benzeri güzel kokular alır veya almazsa güzel kokularla zevk duyar. Hasılı faydadan geri kalmaz. Fasıklar ve bid'at sahipleriyle oturmak ve onlarla sohbet etmek ise; demirci dükkanında oturmak gibidir. Demirci dükkanında oturan kimsenin ya vücuduna veya elbisesine bir kıvılcım sıçrayarak yakar ve böyle bir kaza olmasa bile, o dükkandaki fena kokulardan eza duyar, hasılı zarardan geri kalmaz."

 

Saygılaımla...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.