Dini cinayetler

[Φ katakuta]

Nadir b. Haris ve Ukbe bin Ebu Muayt Cinayeti - (Mart 624- Ramazan ayı ) Nadri b. Haris Muhammed’in teyzesinin oğluydu.

 

 

Hicretten önce Nadir.b. Haris Kuran ve Muhammed’in peygamberliği ile ilgili olarak halkı uyarır ve onun sahte bir peygamber olduğunu söylerdi. O da onun bir kahin, sihirbaz veya şair olmadığını ama “aileleri ve insanları birbirine düşman eden bir büyücü” olduğunu iddia ediyordu.

 

İbn Hişam, cilt 1. sh. 320-321′de Nadir b. Haris’in şöyle konuştuğu yazılıdır :

 

“Bu adama karşı çıkma yolunuz sizi bir yere götürmez. O sizin aranızda yaşamakta. Şimdiye dek ahlâken en iyi olanınızdı; aranızda yaşayan en doğru, en dürüst ve emin kişi oldu daima. Siz tutmuş, onun bir kahin, sihirbaz, şair ve mecnun olduğunu söylüyorsunuz. Kim inanır buna? Ahali, bir kahin nasıl konuşur bilmiyor mu? Bir şairin, bir mecnunun halini tefrik edemez mi halk? Bu ithamların hangisini Muhammed’e yamayabilirsiniz ki halkın dikkatini ondan kaçırabilesiniz. Bakın! Ben size onunla nasıl başedeceğinizi söyleyeyim.”

 

Sonra Irak’a gider ve oradan” İran kisraları”, “Rüstem ve İsfendiyar’la ilgili masallar”, “hikayeler” vb. şeyler toplar ve Muhamed’in getirdiği Kuran’ın bunlardan farkı olmadığını söylerdi.

 

Bu ayetlerin onunla ilgili olarak indiği (!) söylenir.

 

 

Lokman (69)

 

6 - İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.

 

Mutaffifin (83)

 

13-Böyle birine ayetlerimiz okununca “Eskilerin masalları” derdi.

14-Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir.

15-Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O’nu görmekten) mahrum kalmışlardır

16-Sonra onlar cehenneme girerler.

17-Sonra onlara: “İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur” denilir.

 

Bedir savaşında esir düştü ve Muhammed’in emri ile başı Ali tarafından kesildi.

Ukbe bin Ebu Muayt da Mekke’de iken Muhammed aleyhine yazılar yazar ve insanlara okurdu.

O da Bedir savaşında esir düştü ve Muhammed diğer esirleri fidye ile (kişi başına 4000 dihem) serbest bırakmasına rağmen onu affetmedi ve Evs’li bir sahabe tarafında başı kesilerek öldürdü.

 

 

Usma b. Mervan’ın öldürülmesi (3 Mart 624–Ramazan )

 

5 çocuk annesiydi. Beni Hatma kabilesindendi ve bu kabilede de Muhammed’e sadık müminlerin sayısı artmıştı. Usma b. Mervan da Muhammed’i eleştirenler arasındaydı. Kocasının isminin Yesid b. Zeyd olduğu kayıtlarda geçer.

Anlaşılan o ki, Muhammed aleyhine söylediği sözleri kendi kabilesinden Muhammed’e iletenler vardı. (ki Muhammedin ajanının olmadığı bir kabile de yoktur)

 

Muhammed onun kendisi aleyhine söylediği sözleri duydunca “Kim beni Marvan’ın kızından kurtaracak?” diye sorar.

Adiyy b. Hareşe isminde (gözleri görmeyen) bir mümin bu göreve talip olur ve Muhammed’in adamları Bedir’den döndükten sonra, Ramazan’ın yirmibeşinci gecesi o kadının evine giderler. Çocuklarının arasında uyumakta olduğunu anlarlar hatta bir bebeği de onun üstünde yatmaktadır ve gözleri görmeyen Hareşe eliyle yoklayarak bebeği kenara çeker ve gözleri görmemesine rağmen kılıcını Mervan’ın göğsüne dayayıp yüklenir ve kılıç Mervan’ın arkasından çıkar. Sonra gelip sabah namazını Muhammed ile birlikte kılar.

 

Muhammed onu görünce “Ya Umeyr Mervan’ın kızını mı öldürdün ?” diye sordu. O da “Evet ya Rasulullah, acaba hata mı ettim?” diye cevap verir buna karşılık Muhammed “Hayır onun için iki keçi bile birbiriyle toslaşmazdı” der.

 

Başka kaynaklarda Muhammed’in söylediği son söz şöyledir :

 

“Onun kanı hederdir, sorup karşı çıkacak kimse yoktur” .

(Mahmud Esad- İslam Tarihi “Tarih-i Din-i İslam” Sayfa – 550-551)

 

Ömer “Tebrikler doğrusu, böyle kör bir şahıs böyle mühim bir hizmette bulunsun” deyince Muhammed cevab olarak, “ Ya Ömer, kör deme, O gerçeği gören mert bir kişidir. Habersizce Cenab-ı Hakk’a ve Rasulü’ne yardım etmiştir” der. Bunun üzerine Muhammed böyle başarılı bir işi “kör” olmasına rağmen yerine getirdiği için Adiyy b. Hareşe’ye Umeyr yani “gözleri gören” ismini takar.

 

İbn İshak Allah’ın Resulü’nün Sireti (S.675-676)

İbn Sad “Tabakat el-Kebir” (Cilt 2 Sayfa 31)

 

Not : Bu cinayetten bir gün sonra Katma oğulları kabilesinin tamamı müslüman oldu.

 

 

 

 

Ebu Afâk’ın öldürülmesi : (Nisan 4- 624-Şevval)

 

İbn Sad’în kitabı Tabakat el-Kebir’de (Cilt 2 Sayfa 32) bu konu ile ilgili şöyle açıklamalar vardır :

 

 

 

“…bundan sonra Allah’ın elçisi Hicretten sonraki 20. ayın başlangıcında Salim İbn Umeyr el Amr’ının Yahudi olan Ebu afak’a karşı seriyyesi gerçekleşti. Ebu Afâk, Beni-Amr ibn Avf’dandı ve 120 yaşına gelmiş olan ihtiyar bir adamdı. Yahudiydi ve insanları Allah’ın elçisine karşı kışkırtıyordu ve Muhammed hakkında alaycı şiirler yazıyordu. Bedir savaşına katılmış olan Salim ibn Umeyr “Ya Ebu Afak’ı öldürmeye ya da onunla birlikte ölmeye yemin ediyorum” dedi. (Not : Bu sözden önce Muhammed’in “Bu ***** adamı benim için kim öldürecek” dediği de başka kayıtlarda vardır.) Bunun için fırsat kollamaya başladı ve bir gün hava çok sıcakken Ebu Afak dışarıda açıkta yattı. Bunu bilen Salim ibn. Umeyr kılıcını onun ciğerine sapladı ve kılıç yatağa değene kadar üzerine abandı. Allah’ın düşmanı bağırdı ve insanlar onun yanına koştular ve sonra evine götürüp onu gömdüler.”

 

 

 

Aynı zamanda İbn İshak’ın (Allah’ın Resulü’nün Sireti- Syf. 675 ‘de) de bu konu ile ilgili ilginç bir şiir vardır. Alfred Guillaume tarafından ingilizceye çevrilmiş hali şu linkte bulabilirsiniz: (Not: Tabii bu siret kitapları İngilizceye çevrilmiş ama Türkçe’si yok. İlahiyat fakülteleri ne işe yarar diye sormak lazım)

 

 

 

Ebu Afak’ın öldürülmeden önce Muhammed için yazmış olduğu bu şiirin Türkçe’si şu şekilde :

 

Uzun yıllar yaşadım

ama Kayla Oğulları gibi

bir araya geldiklerinde

üstlendikleri şeyi yapma ve müttefikleri konusunda

onlardan daha sadık olan,

dağları deviren ve hiçbir zaman boyun eğmeyen,

bir topluluk ya da halk görmedim.

Onlara gelen bir atlı onları,

Her konu hakkında

“Haram” ve “Mübah”diyerek ikiye ayırmıştır.

Yüceliğe ve krallığa inansaydınız Tubba’yı izlerdiniz.

 

 

Tubba: Daha önce aynı toprakları işgal eden Yemenli bir yöneticiydi ve Kayla oğulları ona karşı direnmişlerdi.

 

 

 

Ayrıca Kuran’da Kaf 14′de Tubba ismine ratlıyoruz.

 

 

 

Abu Afâk’ın bu şiiri daha önce Muhammed’in El-haris- b- Suveyd b. Samid’i öldürmesi üzerine yazdığı söyleniyor. (Not : Bu isim hakkında bir bilgi bulamadım ama görülen o ki bu da Muhammed’in önceki cinayetlerinden birisi)

 

 

Şair Ka’b İbn el-Eşref’in öldürülmesi : (624–Rebiül-evvel ayı 14.gece)

 

Ka’b Yahudi Nadiroğullarına mensup bir şair idi. Mekke’de Müslümanlar ve Muhammed aleyhine hicivli şiirler okurdu. (Onun şiirlerinin günümüze kadar ulaşmaması büyük bir kayıp) Tabii eşsiz hoşgörü timsali Muhammed daha fazla dayanamadı ve onun öldürülmesi için suikast timi oluşturdu. Bu timin içinde Ka’b'ın süt kardeşi Ebu Naile Silkan da vardı. Muhammed’in olduğu yerde baba evladı, kardeş kardeşi, amca yeğeni tanımazdı ve tabii ki bir insanın süt kardeşinin de onu tanımaması normaldi.

 

Bu cinayete katılanlar :

 

Ebu Nail Silkan (Ka’b'ın süt kardeşi)

Muhammed ibn Mesleme

Abbad İbn Bişr

Haris İbn Evs

Ebu Abs İbn Cebr

 

 

 

Daha fazla detaya şimdilik gerek yok daha sonra detaylı olarak değineceğim, zaten islam kaynaklarında adından en çok söz ettiren cinayettir. Son anları Süleyman Ateş’ten okuyalım :

 

 

 

“Ka’b'ın üzerinde zırh olduğu için adama kılıç işlemiyordu. Muhammed İbn Mesleme, kılıcın ucunu Ka’b'ın göbeğinin altına koyup üstüne abandı. Adamın anüsüne kadar sapladı. Ka’b yıkıldı“.(S. Ateş- Kuran’a göre Hz.Muhammed’in hayatı. S.565)

 

 

 

Kütüb-i Sitte 4212′de de yer alır.

 

Not : Bu cinayetten Müslüman din adamları övgü ile bahsederler.

 

İbn Suneyye (Sunayna / Şubayba olarakta geçer) cinayeti : (Eylül-624)

 

Muhayise b. Mesud tarafından öldürüldü.. Muhammed Yahudi şairi Ka’b Eşref’in öldürülmesiden sonra “Yetkiniz altındaki her yahudiyi öldürün” emri verir ve bunun üzerine Muhayissa yakın ticari ve sosyal ilişki içinde bulunduğu Suneyna’yı öldürdü. Muhayyisa’nın henüz islamı kabul etmemiş olan abisi Huvayissa kardeşini işlediği bu cinayetten ötürü dövmüştü.

 

(Sunan Ebu Davut K.13 No: 2996 ve Taberi Tarih C.7)

 

 

Yahudi Taciri Ebu Rafi’nin öldürülmesi : (Hicretin 3. yılı Rabiül-evvel ayı sonu)

 

Ebu Rafi de Hayberli bir Yahudi olup Gatafan kabilesini Muhammed’e karşı savaşa kışkırtığı söylenen bir tacir. Tabii tacir olduğu için faizle borç para verdiği vb. bir takım ithamlarla suçlanır Muhammed tarafından. Muhammed onu öldürtmek için Abdullah bin Atik’ komutasında bir tim oluşturdu. Tim üyeleri :

 

 

 

Abdullah bin Atik

Mesud bin Sinan

Abdullah bin Üneys

Ebu Katede Haris bin Ribiy

Hüzai bin Esved den oluşlan 5 kişilik bir fedai timiydi.

 

Ebu Rafi Hicaz’da bir kalede yaşıyordu. Abdullah bin Atik’in süt annesi Hayberli olduğu için bu yöreyi çok iyi biliyordu.Abdullah İbn Atik kalenin içine sızmayı başarır ve bir ahıra saklanır. Herkes çekildikten sonra Atîk, Ebu Rafi’nin yatak odasına sızar ve onu öldürür.

 

 

 

“Birkaç ay sonra Hayber’in soyluları arsında olan Esir İbn Zarim öldürülen arkadaşının intikamını almak için Gatafanlılardan paralı asker tutmuş ve ancak o da Hayber’e 6 mil uzaklıktaki Sibâr denilen bir yerde öldürülmüştür” (Hamidullah-İslam Peygamberi b .853)

 

Kütüb-i Sitte’de 4213,4214 no’lu hadislerde de yer alır

 

Bu suikast ile ilgili oldukça detaylı anlatımlar var, yeri gelince bahsederim.

 

 

Yüseyir İbn Rizam cinayeti :

 

Hayber yahudilerindendi ve Gatafan kabilesini Muhammed’e karşı kışkırttığı iddia ediliyor. Muhammed Abdullah İbn Rehave’yi ona gönderdi ve valilik teklifi yaptı ve Muhammed’in onu görmek istediğini söyledi. Birlikte yola çıktılar Hayber’e 6 mil mesafede bulunan Karkara’ya geldiklerinde Yüseyr pişman olup gitmekten vazgeçti ve geri dönmek istedi (muhetmel ki, öldürüleceğini anlamıştı) Bunu anlayan Abdullah İbn Uneys kılıcına davranıp onun ayağını kesti, Yuseyr de elinde ki değnek ile Abdullah b. Uneys’in başına vurdu. Yuseyr öldü. Üneys Muhammed’e geldi ve Muhammed onun yarasını tükürerek iyileştirdi.

(Taberi–Tarih 3/155)

 

 

Not 1 : Muhammed’in tükürerek yara iyileştirmesi meşhurdur, Ali’nin de gözüne tükürerek onu iyileştirmişti.

Not 2: Yuseyr İbn Rizam muhtemeldir ki Hamidullah’ın “İslam Peygamber”inde 853 no’da geçen Esir İbn Zarim’dir

 

 

 

Halid b. Süfyan cinayeti Hicretin 4. yılı Muharrem ayı 5. gün) Abdullah b. Üneys tarafından gerçekleştirildi. Muhammed, Halid b.Süfyan’ın kendisine karşı çarpışmak için adam topladığı istihbaratını alır ve Üneys’e onu öldürmesi için talimat verir.

Üneys ise Muhammed’e onu kendisine tarif etmesini ister. Muhammed’in cevabı ilginçtir :–O’nu gördüğünde şeytanı hatırlarsın. Onunla senin arandaki alamet onu görünce kendinde bir ürperme ve korku hali bulursun.”Üneys aldığı talimat doğrultusunda yola çıkar ve Urana vadisine ulaşır. Orada bir kadın çobanı görür ve Halid.b. Süfyan’ı sorar, o da “İşte buraya doğru gelen o dur” der. Halid Süfyan ona kim olduğunu sorar ve o da Muhammed’e karşı savaşmak istediğini ve kendisinin bu amaçla bir ordu oluşturduğunu duyduğu için onun yanına geldiğini söyler. Bunun üzerine Halid. Süfyan onu alır götürür yedirir içirir ve bir müddet onunla sohbet ettikten sonra uyumaya çekilir. Muhammed’in diğer cinayetlerinde olduğu gibi o da “uyurken” öldürülür.

 

 

Ebu Süfyan’a suikast girişimi ve ikisi çoban üç cinayet : (Hicretin 4 yılı Sefer ayı)

 

Muhammed tarafından Amr b. Umeyye ve bir kişinin daha Reci vaakasında idam edilen sahabeleri darağacından almak ve aynı zaman da Ebu Süfyan’a yönelik suikast için gönderilmesi. Umeyye ve arkadaşı Mekkeliler tarafından farkedilince kaçıp bir dağda mağraya saklanırlar ve bütün aramalara rağmen bulunamazlar. Onlar mağaradayken mağranın önüne kadar atını otlatmak için gelen gelen Osman b. Malik’i hançerleyerek öldürürler ve daha sonra Tenim’e gidip daha önce idam edilen Hubeyb’in cenazesini alıp kaçarlar ve kaçarken yolda bir mağaraya sığınırlar.

 

O mağaraya da gelen bir çoban vardır (Diyl b. Bekir oğullarından) ve o çoban ona kim olduğunu sorar o da: “Bekiroğullarından bir adamım” der, bunun üzerine çobanda aynı kabileden olduğunu söyler ve konuşmaya başlarlar. Çoban hiç bir zaman Müslüman olmayacağını ve Müslümanları sevmediğini söyler, bunun üzerine Umeyye onun uykuya dalmasını bekler ve uyurken kılıcını onun sağlam olan tek gözünün üstünden bastırır ve kılıcın ucu adamın ensesinden çıkar, adam hemen ölür.(İbn İshak s.674)Umeyye, bununla da kalmaz Medine’ye gelirken yolda iki Mekkeli’ye rastlar ve onlara:

 

–Sizi esir edeceğim der, onlar da

 

 

–Biz mi sana esir olacağız derve Umeyye hemen davranıp birini okla öldürür diğerinin de elini bağlayıp esir alarak Medine’ye varır. Onu Muhammed karşılar ve bütün dişleri görününecek şekilde tebessüm eder.(İbn İshak s.675)

 

 

 

 

B.Taym B. Galip’li Abdullah Katal ve onun iki şarkıcı cariyesi

Mekke’nin fethinden sonra Muhammed’in ölüm listesinde bulunan 10 kişi (ki Muhammed bunlar dışındakileri affettğini ama bunları affetmeyeceğini söyelmişti) tek tek arandı ve bunların arasında daha önce islamı terkedip (mürted olan) Katal daha önce Muhammed’in emri ile öldürülmüştü ama Katal b.Abdullah hiciv olarak yazdığı şiirleri ve şarkıları okuyan iki cariyesi de vardı. Bu cariyelerden birisinin adı Fartana idi ve Kabe’nin perdesi altına sığınmasına rağmen yakalanarak öldürüldü diğeri ise kaçmayı başardı ve daha sonra Muhammed’e gelip özür diledi ve Muhammed de onu affetti.

 

 

Sahte peygamber Esvedi Ansi’nin öldürülmesi : Feyruz’üd Deylemi tarafından Muhammed’in ölümünden bir gün önce gerçekleştirildi (Tabii emir çok daha önce verilmişti) Hemen hemen her kaynakta ismi geçer.

 

Rifaa b. Kays : Abdulla h b. Ebi Hadret tarafından öldürüldü.

 

 

 

Rıfa ibn Kays el-Cuşemi : Abdullah ibn Ebi Haderd’i gönderdi (Ğabe seferi olarak da geçer)

 

 

 

Esir İbn Zarim : Zarim, Ebu Rafi’nin intikamını almak için Gatafanlılardan paralı asker tutmuş ama Hayber’e 6 mil uzaklıktaki Sibar denilen yerde öldürülmüştür.(Bu bilgi Hamidullah’ın “İslam Peygamberi” no 853 de geçiyor) Muhtemeldir ki “Yüseyir İbn Rizam” olarak geçen ve yukarıda Taberi kaynaklı olarak anlattığım cinayet budur.

 

 

El-haris- b- Suveyd b. Samid:Kaynaklarda Ebu Afak’ın Muhammed aleyhine bu kişinin öldürülmesinden sonra şiir yazdığı geçiyor.

Yukarda “Ebu Afak cinayeti”ni anlatırken bu şiiri yazmıştım.

 

İslamda sadece nefsi müdafa vardır,yapılan savaşlar müşriklerin saldırılarına karşı bir müdafaadır şeklide ki müslümanlarca ileri sürülen tüm argümanların gerçeklerle bir ilgisi yoktur.

 

Tevbe 12. Eğer verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o küfür öncülerini hemen öldürün. Çünkü onların yeminleri yoktur. Ola ki, vazgeçerler.

 

Tek suçları bu ayette olduğu gibi islamı eleştirmek.

 

 

 

Tüm bunlara rağmen,islam hoşgörü ve barış dinidir,islamı eleştirenleri öldürenlerin yaptıkları islamı bağlamaz diyebilecek bir babayiğit var mı ?

[Φ kralx]

Dinimizde savaş sadece savunma amaçlıdır, bunu defalarca yazdık..

Yapılan anlaşmalara aykırı hareket etmeyen, sinsi sinsi tuzaklar kurmaya yeltenmeyen ve açıkça savaş ilan etmeyen kişilere ve topluluklara dokunulşmamıştır..

Bu budur, bu gerçeği hiç kimse değiştiremez..

*******************

[Φ katakuta]

Dinimizde savaş sadece savunma amaçlıdır, bunu defalarca yazdık..Yapılan anlaşmalara aykırı hareket etmeyen, sinsi sinsi tuzaklar kurmaya yeltenmeyen ve açıkça savaş ilan etmeyen kişilere ve topluluklara dokunulşmamıştır..

Bu budur, bu gerçeği hiç kimse değiştiremez..

*************************************

 

Sedat bey, Paniğe gerek yok.Saklanılan gerçekler tek tek meydana çıkacak.

[Φ sedelina]

Dinimizde savaş sadece savunma amaçlıdır, bunu defalarca yazdık..

Yapılan anlaşmalara aykırı hareket etmeyen, sinsi sinsi tuzaklar kurmaya yeltenmeyen ve açıkça savaş ilan etmeyen kişilere ve topluluklara dokunulşmamıştır..

Bu budur, bu gerçeği hiç kimse değiştiremez..

*************..

 

 

evet bu defalarca söylendı..ben de kınıyorum

kurtuluş savaşı da cinayettir dememiz mi lazım.

[Φ kralx]

Konuyu baştan sona okudum..

Olayların savaş esnasında mı olduğu yada normal bir zaman dilimiminde mi olduğu gizlenmiştir..

Ayrıca kaynakların incelenmesi gerekiyor..

Dilin kemiği yok, kaleminde yok, isteyen istediğini yazar..

Ama tabi konu uzun olunca tek tek irdelenmesi tetkik edilmesi zaman alabilir..

Fakat en kritik nokta şudur; yukarda anlatılan olaylar doğru ise! her birinin bir savaş esnasında olup olmadığı tespit edilmelidir..

Anlaşmayı bozma, kışkırtma, suikast gibi sebeplerin olduğunuda unutmayınız..

 

 

Saygılar..

[Φ katakuta]

evet bu defalarca söylendı..ben de kınıyorum

kurtuluş savaşı da cinayettir dememiz mi lazım.

 

Alakasız kıyaslarla yapılan katlimları meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz. Peki neden PKK değilde kurtuluş savaşı ? Siizn bu mantıpınıza göre PKK,nın yaptığı katliamlarda bal gibi kurtuluş savaşı sayıabilir.

 

Kuran

 

Tevbe 111- Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, İncil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur.

 

Medeni hukuka göre dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun nefsi müdafadan dolayı insan öldürenin ya suçu hafifletilir yada hiç bir suç giymez. Ama asla ve asla nefsi müdafaadan dolayı insan öldürene mükafaat verilmez.

 

Nefsi müdafafa için bile olsa savaşta sonuçta insan öldürüyorsunuz değilmi ? Aklın ve mantığın gereği olarak

 

'' Ey iman edenler nefsi müdafadan dolayı öldürdüğünüz insanlar için size bir günah yoktur''

denmeli değilmiydi kuranda ? İnannalar için var ama.

 

Nisa 92 Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir. Meğer ki ölünün ailesi o diyeti bağışlamış ola. (Bu takdirde diyet vermez). Eğer öldürülen mümin olduğu halde, size düşman olan bir toplumdan ise mümin bir köle azat etmek lazımdır. Eğer kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mümin köleyi azat etmek gerekir. Bunları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay peşpeşe oruç tutması lazımdır. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

 

 

Nisa 93 Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.

 

 

Niye peki tevbe 111 de görüldüğü gibi kafir öldürmenin karşılığı olarak cennet vaad edliyor. B resmen ve alenen katliama teşviktir.

[Φ ali-ilmek]

Merhamet ve hoş görü mü istiyorsun?

 

Hz. Vahşi ye ne olduğunu yazsana?Peki onu tutan ve Hz. Hamzanın kanını içene ne oldu?Derisini mi yüzdüler onların?

 

Peki mekkede 3-4 sene aç bırakılıp çöle salınan ve açlıktan müslümanların ölmesini isteyenlere ne oldu?Ya peki rabbim Allahtır diyen ve putlara tapmayın dediği için ayaklarla tekmelenen komaya giren insanlara ne oldu?Kurandan bir ayet okuduğu için kulağı kesilenlere ne oldu? Tüm malları yağmalanıp işkence görenlere ne oldu?her gün ana avrat küfür edilip zayıf olanların dayak yediği zamanlra ne oldu?Hz Bilallerin işkence gördüğü hallere ne oldu?bir toplum kadınlı çocuklu 3 yıl açlığa terk edilirken ekmek bulmazlar iken ölen çocuklara ne oldu?neden öldüler?putlara tapmayın Allah'a ibadet edin dedikleri için?Katil mi arıyorsun?Neden o kabilelerin özel katiiler ordusunu tutup Rasulullahın evine yolladıklarına bakmıyorsun?Katil arıyorsan kafirler katillerin ta kendileridir.nanakörlerinde ta kendileridir.Korunmasız ve zayıf insanlara saldıracak kadar yürekleri vardır onların.10 yıl botunca yapılnları buraya yazmayayım.Ayrıntılarını miğdeniz kaldırmaz.

Neden yaptıklar peki?Ellerinde silahlar ile onları öldürmeye mi geliyorlardı?Yaşama haklarını mı ellerinden alacaklardı?sözden başka bir şey mi demişlerdi?

 

***** ****** ********* *********

[Φ sedelina]

Sedat bey, Paniğe gerek yok.Saklanılan gerçekler tek tek meydana çıkacak.

 

 

yıllardır saklanıyordu şimdi mi meydana çıkacak,tarıh yeni belgeler mi buldu

[Φ sardunyam]

kimsenin paniğe kapıldığı yok katakuta, Sedatında paniğe kapılacağını hiç sanmam hele böyle bir mevzuda, ama bu yaptığınız yorumlar bir gerçek değil ancak iftiradır, savaş zaruretler sonucu ortaya çıkar ve bundan hiç kimse hoşlanmaz, ama eğer birgün bu topraklarda savaş çıkarsa siz ne yapacaksınız, ben savaşa karşıyım diye kenaramı çekileceksiniz, yoksa vatan için değer diyerek herşeyi, ölümü bile göze alabilecekmisiniz?

 

tarih savaşlarla dolu, dünyada kayıtlı tarihler içerisinde... dünya savaşsız bir 100 yıl geçirmemiştir, bunların kaçı din içindir? İslam için yapılan savaşlar diğer savaşlar yanında o kadar az yer tutar ki, diğer savaşlar insanların bir başka toprağı işgal etmesi için hırsla yapılmıştır... Osmanlı döneminde kaç savaş yapılmıştır ve bunların kaçı din için yapılmıştır?

 

Hristiyanların 100 yıl savaşları var, onun da ne için yapıldığı malum, ortadoks ve katolikler, protestanlarla 100 yıl boyunca savaşmış, dinleri aynı olduğu halde... demek ki insan savaşmak için bahaneyi çok kolay bulabiliyor, ama İslam'ın yayılması için yapılan savaş sayısı bellidir, ve hiç biri sizin iddia ettiğiniz gibi ganimet için yapılmamıştır, hakları için, bağımsızlık için yapılmıştır, çünkü inanmışlardı ve inançlarını özgürce yaşamak istiyorlardı, bu uğurda ölümüde göze aldılar...

 

dini cinayetlere savaş diyemezsiniz, dini cinayet yok mudur, evet var, ama o çok başka birşey...

[Φ katakuta]

Kimse boş boş konuşmasın. Ben bunları kafamdan uydurmadım. Verilen kaynaklar tamamen müslüman tarihçi ve hadis alimleri. Eğer iftira diyorsanız o zaman açık yüreklilikle bu kişileri islam düşmanı ilan edin, edemiyorsanız paşa paşa bunları kabul etmek zorundasınız.

[Φ ali-ilmek]

Bunları zaten kabul ediyorum her hadis kitabında var.Sorun ne ki? Rasulullah bir çok kişinin öldürülmesi emrini vermiştir.Bunda ne var?

[Φ Taş_Yürekli]

Bunları zaten kabul ediyorum her hadis kitabında var.Sorun ne ki? Rasulullah bir çok kişinin öldürülmesi emrini vermiştir.Bunda ne var?

öldürmekte nemi var peygambermi mafyamı? kafam karıştı

[Φ BrainSlapper]

Bunları zaten kabul ediyorum her hadis kitabında var.Sorun ne ki? Rasulullah bir çok kişinin öldürülmesi emrini vermiştir.Bunda ne var?

 

Tanrı kendine elçi yapmak için daha iyi bir adam bulamamış mı?

 

Katliam kararı veren, yağma yapan, erkek akrabalarını öldürğünü bir kadını aynı gün ***** atan, evlatlığının karısını elinden alan, ilkokul 3. sınıf çağında olan bir kız çocuğu ile *****, bakınlarla öldürlüğü insanların kadınlarını çocuklarını esir olarak satan, Ayşe'nin "Muhammed halüsinasyonlar görüyor" ifadesinden akıl sağlığının yerinde olmadığını anladığımız, "herkes beni anasından, babasından çocuğundan çok sevsin yoksa müslüman olmazsınız" diyen, "ben olmasaydım allah hiç birşey yaratmayacaktı" sözleriyle narsissizmin uç noktalarında gezindiğini herkese beyan eden ******* daha iyi birisini bulamamış mı Tanrı elçi yapacak?

 

Yoksa bu ilgi, sevgi, övgü açlığı çeken, kin ve öfke dolu adam, babasızlığın verdiği acı ve özlemle Babasının adında bulunan bir put ismini tek ilah ilan edip, kendini onun en sevgili kulu yaparak, babasız büyümenin intikamını mı almış bütün Mekkelilerden, bütün insanlardan?

 

Saygılar.

[Φ ali-ilmek]

Sen polyannacılık mı oynuyorsun?

 

Şu iletiyi okudun mu?

Peki mekkede 3-4 sene aç bırakılıp çöle salınan ve açlıktan müslümanların ölmesini isteyenlere ne oldu?

Ya peki rabbim Allahtır diyen ve putlara tapmayın dediği için ayaklarla tekmelenen komaya giren insanlara ne oldu?

Kurandan bir ayet okuduğu için kulağı kesilenlere ne oldu?

Tüm malları yağmalanıp işkence görenlere ne oldu?

Her gün ana avrat küfür edilip zayıf olanların dayak yediği zamanlra ne oldu?

Hz Bilallerin işkence gördüğü hallere ne oldu?

Binlerce sayıdaki bir toplum kadınlı çocuklu 3 yıl açlığa terk edilirken ekmek bulmazlar iken ölen çocuklara ne oldu?

Neden öldürüldüler?

Putlara tapmayın Allah'a ibadet edin dedikleri için?

Neden o kabilelerin özel katiiler ordusunu tutup Rasulullahın evine yolladıklarına bakmıyorsun?

 

Bunlar yapılırken inançları için insanlar öldürülürken ve onlara böyle yapmayın Allah'ın azabından çekinin diye nasihat edilirken susanlar Allah'ın azabı geldiğinde Allah'ın rasulu neden insanları öldürün emrini veriyor diye mi soruyor?

 

Bu işkence ve katliamlar olurken uyarılmamışlar mıydı? Ama hayır o zaman kendilerini güclü sanıyorlardı.Öldürdüler nasihatte dinlemediler.Yaptıklarının karşılığında aldıklarına ise işkence ve katliam dediler.Onlara yapmayın demediler mi?

Hak ettikleri neydi? Çocuk katledenler.İnsanların gözleri önünde ana babasını öldürenler bunu neden yaptı? Sadece Allah'a ibadet edin putlara tapmayın diyen birine neden yaptı?

 

Zulme nasihat ile karşılık verildiğinde anlamayanlar hak ettiklerini aldıklarında hümanist çığlıklar atmaya mı başlıyorlar.Zalimin hakkı budur.Polyanna romanında değiliz.Gül sundularda zakkumu aldılar?

 

10 yıl işkence edenler,adam öldürenler o yıllar boyunca kendilerine sunulan tavsiyelere kulak tıkayanlar Allah Rasulunu mü soruyorlar.....

[Φ TARAFSIZ]

10 yıl işkence edenler,adam öldürenler o yıllar boyunca kendilerine sunulan tavsiyelere kulak tıkayanlar Allah Rasulunu mü soruyorlar.....

 

birisi peygamber

 

diğerleri ise değil

 

peygamber sıradan insan gibi davranırsa o da sıradan insandır, Allah'tan ilim ve nasihat alan insanla, sıradan bir insanın davranışları her konuda farklı olmalı, sadece bazı konularda değil.

 

Ayrıca tüm olayları dileyen Allah değilmidir ? masum bir insana işkence yapan bir insanı kim yönlendiriyor ? Allah'ın kudreti dileği ilmi dışındamı oluyor bu olaylar ?

[Φ ali-ilmek]

Sayın Tarafsız düşünce sistematiğinizi geliştirmek adına şunlara dikkatinizi çekeyim.Sanırım sorgulamanızda yardımcı olacaktır.

 

Allah Rasulune şu yönünden bakarsak;O Allah'ın sünettullahı(sistemi/düzeni/kanunları)kendisine bildirilmiş(bildirme olayı bir mekandan diğer bir mekanda olan kişiye şeklinde değil!!!Yani Allah bir yerde duruyor oradan geliyor şeklinde değil..) olan kişidir.Görevide bu sistemi,işleyen kanunları anlatarak insanların korunmasını önermektir.Olan sistemi değiştirmiyor!O sistemin nasıl işlediğini haber veriyor.Bu sistemi hakkı ile bilen ve ona göre yaşayan biri olarak elbette normal bir insan gibi ele almıyoruz O'nu.Fakat dikkat edinki olan bir sistemi değiştiren olarakta almıyoruz.Sistemin işleyişini bilen olarak hareket ediyor.Fark onun her harekitinin değişik olmasından kaynaklanmıyor.Olaki insanların o sisteme uyan bir davranışları söz konusu ise ya da sistemden zarar görmeyen bir hareketleri var ise aynen onu devam ettirdiğini görüyoruz.Sisteme uymayan bir hareket içinde olan biri sistemin gereği olarak bunu alıyor.Rasulullah'ın davranışları sonucu olarak değil!Lütfen bunu iyi düşünün.

 

Şu sözleriniz için ""Ayrıca tüm olayları dileyen Allah değilmidir ? masum bir insana işkence yapan bir insanı kim yönlendiriyor ? Allah'ın kudreti dileği ilmi dışındamı oluyor bu olaylar ?""Diyebileceklerim şunlar.

1.Yaklaşım olarak şunu düşünün;Eğer bu bakış açısı ile bakıyorsanız bunu genele yaymanız gerekirki o zaman iki tarafada bir şey demeden olanı bu şekilde kabullenmeniz gerekir.İyi/kötü,güzel/çirkin,olumlu/olumsuz gibi vs xkavramların bakışınızdan yok olması ve olanların sizde dahil "o" dileyenin dilemesi olduğunu kabul etmeniz gerekir!!!Yani bir tarafta olan o diğer tarafta o değil dersek düşünce sistematiği tek taraflı kalarak çöker!

2.Yaklaşım olarak; sünetullahta ortaya çıkan olaylar nasıl ortaya çıkıyorsa,hangi şekilde ortaya çıkıyorsa o çıkış şekline göre sistemin /sünetullahın işleyişi karşılık geliyor.Yani bizlerin sistemde ortya koyduğumuz davranışlar,o davranışın sistemde oluşturduğu karşılık ile cevaplanıyor.Bu yüzden bunun önlemini alıyoruz...Ala bilirsek tabi..

 

Ben böyle düşünüyorum.Umarım değişik bir bakış açısı yakalamanıza yarar..

[Φ BrainSlapper]

bildirme olayı bir mekandan diğer bir mekanda olan kişiye şeklinde değil!!!Yani Allah bir yerde duruyor oradan geliyor şeklinde değil..

 

Vahiy olayı üzerinde kayafı biraz yorun diye tavsiye etmekle iyi etmişim. Bak üzerinde düşünmüşsün.

Ama cevabını bulamamışsın henüz, nasıl oluyor bu bildirme olayı peki, bir cevap bulabildin mi?

Cebrail'in fonksiyonu ne?

Vahy konusunda düşünmeye cesaret ettiğine göre, senden umutlanabilrim.

 

Devam et vahy konusunda düşünmeye, vahy alan, vahy veren, aracı cebrail, allah'ın şah damarından yakın olması, cebrail'in insan hesabıyla 50.000 senede Allah'a ulaşması vs. vs. bunlar düşünme doneleri. Sana yardımcı olur.

 

Görevide bu sistemi,işleyen kanunları anlatarak insanların korunmasını önermektir. Olan sistemi değiştirmiyor!O sistemin nasıl işlediğini haber veriyor.

 

Mesela sünnetullah dediğiniz şeye göre ateş insanı yakar.

Muhammed gelip bunu söylüyor.

Amacı insanlar ellerini yakmasın. İyi niyetli yani.

Sonra laf dinlemezin biri elini ateşe sokuyor, elini yakıyor.

 

Muhammed, yani insanlara sünnetullahın kanunlarını anlatarak onları korumaya gelen adam, lafdinlemeyen adamın kafasına kızgın demiri ekleştiriyor, kafasına kaynar su döküyor, sonra fırına atıyor "hakettin burayı, orada sürekli kalacaksın" diyor.

Bayıldım ben bu koruma yöntemine.

 

Heralde bu "müşriklerden dost edinmeyin, nerde bulursanız boyunlarını vurun, öldürün" diye barışçı ve sevgi dolu talimatlar veren barış ve hoşgörü dini İslam'ın insanları koruma yöntemi (!)

 

1.Yaklaşım olarak şunu düşünün;Eğer bu bakış açısı ile bakıyorsanız bunu genele yaymanız gerekirki o zaman iki tarafada bir şey demeden olanı bu şekilde kabullenmeniz gerekir.İyi/kötü,güzel/çirkin,olumlu/olumsuz gibi vs xkavramların bakışınızdan yok olması ve olanların sizde dahil "o" dileyenin dilemesi olduğunu kabul etmeniz gerekir!!!Yani bir tarafta olan o diğer tarafta o değil dersek düşünce sistematiği tek taraflı kalarak çöker!

 

TARAFSIZ'ın KADER konusundaki yazılarını okuyunuz. O tek tarafın eylemlerini Aallah yönlendiriyor demedi.

"İslamı inanca göre Herkesin eylemlerini Allah yönlendiriyor" dedi bütün yazılarında ve İMTİHAN denen şeyin bu durumda olamayacağını söyledi.

 

Mesela benim kafirliğimi de Allah dilemiş, ben ne yapayım. bende hiç suç yok yani. Ben sadece Allah2ın yazdığı senaryoyu oynamak zorunda kalan bir adamım.

 

******** Katiller de sadece Allah2ın onlar için dilediği rolü oynuyorlar, yoksa onlar da cici çocuklar.

 

Saygılar.

[Φ ali-ilmek]

Brain benim bulmuş olmam ve ona göre yaşıyor olmam sana bir fayda sağlamaz.Sen kendi buldukların ve yaşadıkların ile ister inan ister inanma bunun sonuçlarını yaşıyorsun zaten.Belki yaşadıklarının neden sonuç ilşkisini açıklayamıyor olabilirsin ya da başka nedenler ile bağladığın yerler farklı olabilir.Ama bu sonucu değiştirmez.Başkalarının fark ettikleri şeyler sen fark etmediğin müddetçe sana bir şey verecekte değil..

 

İnsanların sana bunu anlatmaya çalışmalarını kendi çıkarları gibi görerek onların değerlerine saldırmak onlara zarar verirde değil.Senin Allah'a inanmıyor olmanın, bir inananın inancına göre ne inanana ne inandığına bir zararı olmaz .Anlaya biliyor musun?Bunlar ayet ile sabittir.O zaman yazılanların neden yazıldığının gerekçesini samimi olarak sorgulamanı öneririm.

 

Bir inanana inancını öğretmeye kalkışmak senin konumununda biraz abes kaçıyor.Çünkü iki adım sonra Kurani tabirleri yanlış yerde kullanacaksın sana git bak denildiğinde nedir diye sormaya başlayacaksın.Çünkü bir kaç meale bakarak kelimeleri okuyarak işi bitire bilceğini düşünüyorsun.Bu yaşamayıda gerektiren bir şey.Yaşamadığın ve denilenleri yapmadığın zaman bazı şeyleri asla anlayamayacağın bir şey.Sense sadece okuyarak anladığını idda ediyorsun.Yapan açıkça fark ediyor eksikliğini.Mesela Kur'an da Onlar Allah'ı çok zikrederler diyor.Zikretmedin ki zikredince ne olduğunu bilesin.Sadece entellektüel bazda(hadi iyisin sana entellektüel dedim ) fikir beyan ediyorsun.Yani hayatında futbol topu görmemiş birinin futbolda pozisyon yorumlaması gibi bir şey yapıyorsun..Futboldan biraz anlayan Tv yi kapatıyor..

 

Anladın demi..

[Φ BrainSlapper]

Bir inanana inancını öğretmeye kalkışmak senin konumununda biraz abes kaçıyor.

 

Aşkın gözü kördür derler. İnanç aşk gibidir. Birsürü şeyi göremezsin.

Aşık olduğumuz insanla evlilik gibi ciddi bir müessese kurmaya kalktığımızda, çevremizdeki insanlar bize, göremediğimiz şeyleri bize az-çok göstermeye çalışırlar. Özellikle böyle krö bir aşk sonucu evlenmiş olan insanlar varsa çevremizde onlar daha çok anlatırlar tecrübelerini.

 

Çünkü iki adım sonra Kurani tabirleri yanlış yerde kullanacaksın sana git bak denildiğinde nedir diye sormaya başlayacaksın.Çünkü bir kaç meale bakarak kelimeleri okuyarak işi bitire bilceğini düşünüyorsun.Bu yaşamayıda gerektiren bir şey.Yaşamadığın ve denilenleri yapmadığın zaman bazı şeyleri asla anlayamayacağın bir şey.Sense sadece okuyarak anladığını idda ediyorsun.Yapan açıkça fark ediyor eksikliğini.Mesela Kur'an da Onlar Allah'ı çok zikrederler diyor.Zikretmedin ki zikredince ne olduğunu bilesin.Sadece entellektüel bazda(hadi iyisin sana entellektüel dedim ) fikir beyan ediyorsun.Yani hayatında futbol topu görmemiş birinin futbolda pozisyon yorumlaması gibi bir şey yapıyorsun..Futboldan biraz anlayan Tv yi kapatıyor..

 

Her zaman aynı şey.

 

Bir müslümanla İslamiyet üzerine tartışmaya başladığın zaman, Müslümanların kullandığı taktik hep aynı.

 

Sırası değişebilmekle birlikte, tartıştığınız müslümandan alacağınız yanıtlar bellidir:

 

1. Önce, "Bu söylediklerin yanlış ve yalan. İslamiyet barış ve hoşgörü dinidir. İslamiyeti tanımadan saldırıyorsun. Git Kuran'ı oku önce." derler.

2. Kuran'ı okuduğunu söylesen, "Ateist sitelerden okuduğunu" iddia ederler. "Önyargılı okuduğunu" iddia ederler.

3. Ateist sitelerden okumadığını, önyargılı okumadığını, daha önce müslüman olduğunu, bu dini yaşadığını itiraf etsen, gülücük işareti koyarlar.

2. Kurandan alıntı yapsan, iddialarına kaynak göstersen "Kuran'dan cımbızlama alıntı yapıyorsun. Cımbızlama alıntı yaptığın yeri de çarpıtıyorsun." derler.

4. Cımbızlanma alıntı suçlamasını gidermek için, ayetin önündeki ve arkasındakileri yazsan, bu sefer de, ya çevirinin yanlış olduğunu, yada yetersiz olduğunu söylerler.

5. Alıntı yaptığın ayetin, senin anladığın gibi olduğunu ispatlamak için benzer hadisler getirsen, hadislerin sahih olmadığını iddia ederler.

6. Bu arada misyoner olduğunu iddia edenler çıkar. Birilerine hizmet ettiğini söyleyen çıkar.

7. Tartışmayı rotasından çıkaracak başka konular katarlar işin içine, Irak girer, Filistin girer, Çeçenistan girer.

8. Sizi usandırmak için kopyala & yapıştır yöntemiyle, uzun ve alakasız metinler alıntılarlar.

9. Bazıları, pes eder, ama seni suçlayarak pes eder "gönül gözün kapanmış senin, yapabileceğimiz bişey yok. İnşallah ölmeden önce gerçekleri görürsün" derler.

10. Hızını alamayan olmadık hakaretler eder.

11. Daha da hızını alamayanlar, y"üzyüze söyle bunları erkeksen" der, adresini ister, yüzyüze konuşunca sizi mefta yapacağını söyler.

 

Sayın ilmek,

 

Kaç kere tekrarlayacağım? Ben bir müslümandım. Yaşadım. Tecrübe ettim. Biliyorum. Sadece okuyarak öğrenmedim.

 

Saygılar.

[Φ suheda]

Tanrı kendine elçi yapmak için daha iyi bir adam bulamamış mı?

 

Katliam kararı veren, yağma yapan, erkek akrabalarını öldürğünü bir kadını aynı gün ***** atan, evlatlığının karısını elinden alan, ilkokul 3. sınıf çağında olan bir kız çocuğu ile *****, bakınlarla öldürlüğü insanların kadınlarını çocuklarını esir olarak satan, Ayşe'nin "Muhammed halüsinasyonlar görüyor" ifadesinden akıl sağlığının yerinde olmadığını anladığımız, "herkes beni anasından, babasından çocuğundan çok sevsin yoksa müslüman olmazsınız" diyen, "ben olmasaydım allah hiç birşey yaratmayacaktı" sözleriyle narsissizmin uç noktalarında gezindiğini herkese beyan eden ******* daha iyi birisini bulamamış mı Tanrı elçi yapacak?

 

Yoksa bu ilgi, sevgi, övgü açlığı çeken, kin ve öfke dolu adam, babasızlığın verdiği acı ve özlemle Babasının adında bulunan bir put ismini tek ilah ilan edip, kendini onun en sevgili kulu yaparak, babasız büyümenin intikamını mı almış bütün Mekkelilerden, bütün insanlardan?

 

Saygılar.

 

Çizmeyi aşmayalım lütfen,doğru dürüst bir uslupla anlatmak istediğinizi yazın,herkes haddini bilsin..........

[Φ TARAFSIZ]

Çizmeyi aşmayalım lütfen,doğru dürüst bir uslupla anlatmak istediğinizi yazın,herkes haddini bilsin..........

 

Suheda, sorun yok. Herkes haddini biliyor, sen başka sitelerdeki tartışmaları görsen, BrianSlapper'a çiçek gönderirsin.

 

 

 

 

1. Önce, "Bu söylediklerin yanlış ve yalan. İslamiyet barış ve hoşgörü dinidir. İslamiyeti tanımadan saldırıyorsun. Git Kuran'ı oku önce." derler.

2. Kuran'ı okuduğunu söylesen, "Ateist sitelerden okuduğunu" iddia ederler. "Önyargılı okuduğunu" iddia ederler.

3. Ateist sitelerden okumadığını, önyargılı okumadığını, daha önce müslüman olduğunu, bu dini yaşadığını itiraf etsen, gülücük işareti koyarlar.

4. Kurandan alıntı yapsan, iddialarına kaynak göstersen "Kuran'dan cımbızlama alıntı yapıyorsun. Cımbızlama alıntı yaptığın yeri de çarpıtıyorsun." derler.

5. Cımbızlanma alıntı suçlamasını gidermek için, ayetin önündeki ve arkasındakileri yazsan, bu sefer de, ya çevirinin yanlış olduğunu, yada yetersiz olduğunu söylerler.

6. Alıntı yaptığın ayetin, senin anladığın gibi olduğunu ispatlamak için benzer hadisler getirsen, hadislerin sahih olmadığını iddia ederler.

7. Bu arada misyoner olduğunu iddia edenler çıkar. Birilerine hizmet ettiğini söyleyen çıkar.

8. Tartışmayı rotasından çıkaracak başka konular katarlar işin içine, Irak girer, Filistin girer, Çeçenistan girer.

9. Sizi usandırmak için kopyala & yapıştır yöntemiyle, uzun ve alakasız metinler alıntılarlar.

10. Bazıları, pes eder, ama seni suçlayarak pes eder "gönül gözün kapanmış senin, yapabileceğimiz bişey yok. İnşallah ölmeden önce gerçekleri görürsün" derler.

11. Hızını alamayan olmadık hakaretler eder.

12. Daha da hızını alamayanlar, y"üzyüze söyle bunları erkeksen" der, adresini ister, yüzyüze konuşunca sizi mefta yapacağını söyler.

 

Kişisel görüş olarak bende bir eklenti yapayım, gözlemlediğim kadarıyla

 

13. Söylenecek sözler tıkandığında, üslup bozukluğuna ve hakaret edildiğine işaret ederek, tartışmayı baskı altına almak isterler.

[Φ suheda]

Suheda, sorun yok. Herkes haddini biliyor, sen başka sitelerdeki tartışmaları görsen, BrianSlapper'a çiçek gönderirsin.

Kişisel görüş olarak bende bir eklenti yapayım, gözlemlediğim kadarıyla

 

13. Söylenecek sözler tıkandığında, üslup bozukluğuna ve hakaret edildiğine işaret ederek, tartışmayı baskı altına almak isterler.

 

Sevgili Tarafsız,siz beni sadece bu sitede takılıyor sanıyorsunuz galiba,evet başka sitelerde ki ateistlerin yazılarını görüyor ve okuyorum,burda o şekilde yazı yazılmayışının nedeni burdaki ateist arkadaşlarımızın inceliği değil forumun kati kurallarıdır,aynı imkanı bulsalar aynı şekilde burdada yazarlar eminim.

Örnekmi yukarıda alıntıladığım iletiye bir göz atın kaç yeri silinmiş ve noktalanmış,kime ne anlatıyorsunuz...........

Ayrıca siz bu Tarafsız nickinizi biraz daha düşünün isterseniz ha ne dersiniz.

[Φ TARAFSIZ]

Örnekmi yukarıda alıntıladığım iletiye bir göz atın kaç yeri silinmiş ve noktalanmış,kime ne anlatıyorsunuz...........

 

oralarda hakaret ve üslub bozukluğu olmadığını düşündüğüm için savundum. Bazı kelimeler vardır mecburen öyle yazılmak zorunda kalınır, daha yumuşağı yoktur.

 

Ayrıca siz bu Tarafsız nickinizi biraz daha düşünün isterseniz ha ne dersiniz.

 

Sizin için tekrar düşüneceğim, saygılar.

[Φ BrainSlapper]

oralarda hakaret ve üslub bozukluğu olmadığını düşündüğüm için savundum. Bazı kelimeler vardır mecburen öyle yazılmak zorunda kalınır, daha yumuşağı yoktur.

 

Doğru düşünmüşsün sevgili dostum.

Orada sansürlenen kelimeler sıradan kelimeler.

Sıradan kelimeler sansürlendiği zaman, başkaları o kelimelerin hakaret olduğunu düşünüyorlar.

Yani sansürlenmiş yere herkes istediği hakaret kelimesini koyup, hayal gücünü çalıştırmaya başlıyor.

 

Saygılar.

[Φ ali-ilmek]

Ateistlerde hemen her tartışmaya ben önceden müslümandım bunu bana anlatma senden çok iyi biliyorum diye başlarlar.

Siz göremiyorsunuz ben tarafsız olarak araştırdım, objektif olarak görüyorum derler.

Siz müslümanlar korktuğunuz için inanıyorsunuz derler.

Hemen hepsi Kur'an-ı müslümanlardan iyi anladığını idda ederler.

Yine hemen hepsi müslümanlara dinlerini anlatma peşindedir.,

Hemen hepsinde imalı ya da imasız hakaretleri görmek mümkündür.Kendilerine ima edildiğinde kişilik haklarına saldırıldığını ve işte müslümanların böyle olduklarını söylerler

Çoğu, onlara islamı anlatmaya çalışanı kendilerinin beynini yıkamaya çalıştığını sanır.

Say say bitmez ama bu ne işe yarayacak?

Belki biraz daha fazla topic açılmasına.

 

Duygusal polyanna yaklaşımları ile tanrının çocukları öldürmediği, hiç savaşın olmadığı ve kendilerinin her olanı anlamadıklarında tabi olarak inkar etmeleri gerektiği inancı yerleşmiş insanlar.Kendi düşünceleri ve hayalleri ile çeliştiğinde ve sadece dünyadaki insanlara ait değerler ile yargılamaya koyuldukları tanrı.Ama sözlerde evrensellik,kainata ait olma lafları.Ama dünyada olanları evrenden koprarak ve sadece insanca düşünme...

 

Kuranı sadece kelime bazlı okuma alışkanlığı.Ben bir zamanlar müslümandım diyenler Ya eyyuhellezine amenu amenu billahi yide okudular mı acaba?

 

Brain inanç sana ait bir şey ben anladıklarımı tatlı/sert bir üslupla anlatırım,anlama ve okuma yollarına dair tavsiyelerim olur.İster alır denersin ister denemessin.Ve sonunda da çok beklemessin zaten ölürsün ve bakarsın toprak mı olacaksın yoksa devam mı ediyorsun.Ya da kendini kandırırsın, varsa alır karşıma hesap sorarım bunu neden böyle yaptın bunu neden böyle yaptın diye..Yoksa toprak olur gideriz ama varsa ve bin türlü beyin oyunuyla kendimizi kandırmış ve anlayamadıysak inan bana suçu atacak kendinden başka kimse bulamayacaksın.O yüzden sana ulaşan bilgi ve fikirleri iyi değerlendirmeni tavsiye ediyorum.İnsanların seninle tartışıp kazanması ya da kaybetmesinin ne önemi var.Bu ne seni haklı çıkarır ne kaybedeni haksız.!

 

Müslümanların şöyle ya da böyle olması islamı etkilemiyor...Müslüman Hz.Muhammed'e (sav) uyan kişi diyerek kelimelerin yüzeyinde kalıp geçiyorsun.O müslüman anlaya bildiği kadarı ile tabi oluyor.Şekilde her ne kadar benzesede!Müslümanlar şöyledir ya da böyledir diyerek İslam hakkında karar vermeye koyuluyorsun.Hata ediyorsun..