Φ modernjames Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2007 Haberin Olsun Günüm karanlıktı seni görmeden Boşa avunurdum aşkı bilmeden Gizli sevdim seni sırrım vermeden Seviyorum seni, haberin olsun. Bir güneş gibiydin, doğdun ufkuma Her gece sessizce girdin rüyama Şiirler yazdım hep, sevdadan yana Seviyorum seni, haberin olsun. Sevdan türküm oldu, düşmez dilimden Pınar oldun aktın, taştın gönlümden Aşkın damga oldu, çıkmaz kalbimden Seviyorum seni, haberin olsun. Alıntı
Φ Senyour Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Kendine Benim Için Bir Gül Ver sensizlikle flört etmeyi sen degil sensizlik bilir sesi ses/sensizligi sensizlik bilir korkma, sana aşki ögretmeyen kendinin ellerinden tut! çok agrimiş kendinin, siyah ve ayaz kendinin hep avuttugum düşler için bana bir gül ver... * bak, palandöken daglarinda karlar erimiş teknelerde kol kola bahar sulara inmiş daglar için, sular için bana bir gül ver bir gül ver söküldügüm günler için - ve önce kendinin ellerinden tut! - * kendimin ellerinden tutunca içimden nehirler gibi akmak geliyor yollara çikmak, yolculuklara bakmak geliyor geberesiye içip salaş meyhanelerde buralardan böyle ceketsiz kaçmak geliyor tutunca kendimin ellerinden pusulasiz gemilerde yatmak yaşli ve şefkatli bir azizenin koynunda sabaha dek kipirtisiz susmak geliyor sevgilim, iyi insan, tutunca ellerimden ömrümün içinden akmak geliyor... * sessizlik sensizligi ezbere bilir sensizlik her şeyi bilir... Alıntı
Misafir Süper Kız Çocuğu Özo Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 İKİİ Aşk adamıı yanyanaa Alıntı
Φ modernjames Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 resim çok anlamlı teşekür ederim paylaşımın için. aşkının gerçekten çok büyük olduğunu ve sevgiliye hayranlığı anlatan bir tema. harikasın ya. Alıntı
Misafir Süper Kız Çocuğu Özo Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 resim çok anlamlı teşekür ederim paylaşımın için.aşkının gerçekten çok büyük olduğunu ve sevgiliye hayranlığı anlatan bir tema. harikasın ya. Alıntı
Φ Senyour Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 özo cok incesin tskler Alıntı
Misafir Süper Kız Çocuğu Özo Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 özo cok incesin tskler ne demek zedan 'cım küçük zedoşla basgöz etcen dimi bizii Çok Makbule geçer bilemezzsin yuva kurmak sevaptır Alıntı
Φ Senyour Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 sevabı severim onun icin elbette bas goz etcem de ama ya ben ne olcam Alıntı
Misafir Süper Kız Çocuğu Özo Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 sevabı severim onun icin elbette bas goz etcem de ama ya ben ne olcam Akraba Olcaz Fenamıı Alıntı
Φ Senyour Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 hic yoktan iidir kazandın Alıntı
Φ Senyour Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Benzetebilir miyim bir yaz gününe seni? Sen daha sevimlisin, daha sakinsin ondan. Sert rüzgarlar Mayısın narin çiçeklerini. Hırpalar ;Yaz ise pek çabuk geçer...Durmadan! Bazan, kızgın olarak,parlar gözü semanın... Bir karartıyla sık sık söner altın bakışı ; Her güzel,güzelliğini kaybeder: Tabiatın- Sebep olur da bazan bu kararsız akışı! Fakat senin ebedi yazın hiç sönmeyecek, Dönmeyecek sendeki güzellik bir yalana. Ölüm sana yaklaştı diye, öğünmeyecek: Sen eşitken ebedi mısralarla zamana Yaşadıkça insanlar, görebildikçe gözler, Seni yaşatmak için yaşayacak bu sözler Alıntı
Misafir Süper Kız Çocuğu Özo Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 EĞER Çok sevdiğim Can Yücel Klasiklerinden.. O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, çalınan birinin kalbiyse eğer. Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer. O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, hiçbir zaman duyulmasaydı eğer. Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar, kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer. Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine delice bakmasalardı eğer. Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer. Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer. Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer. Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman, beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer. Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer. O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi, yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer. O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar, son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer. Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri, her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer. Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de, dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer. Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer. Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer. Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer. Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer. İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde ´onca ayrılığın birinci dereceden failidir´ denmeseydi eğer. Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer. Issızlığa teslim olmazdı sahiller, Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer. Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse... Evet Sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!! Can Y Alıntı
Φ Senyour Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 cok guzel senden de bu siiri beklerdim Alıntı
Misafir Süper Kız Çocuğu Özo Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 cok guzel senden de bu siiri beklerdim Seninkide güsel saol paylaşım için Alıntı
Φ modernjames Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 EĞER Çok sevdiğim Can Yücel Klasiklerinden.. O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, çalınan birinin kalbiyse eğer. Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer. O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, hiçbir zaman duyulmasaydı eğer. Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar, kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer. Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine delice bakmasalardı eğer. Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer. Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer. Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer. Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman, beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer. Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer. O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi, yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer. O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar, son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer. Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri, her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer. Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de, dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer. Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer. Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer. Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer. Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer. İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde ´onca ayrılığın birinci dereceden failidir´ denmeseydi eğer. Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer. Issızlığa teslim olmazdı sahiller, Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer. Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse... Evet Sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!! Can Y kız valla sen şiiri de şairi de mütüş bulmuşsun. nadir şiirlerden biri kesinlikle çok güzel Alıntı
Misafir Süper Kız Çocuğu Özo Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 kız valla sen şiiri de şairi de mütüş bulmuşsun. nadir şiirlerden biri kesinlikle çok güzel Alıntı
Misafir redblack Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 şimdi gidiyorsun git oysa senden tek bir damla istemiştim sana kocaman bir deniz sunmak için şimdi gidiyorsun git ne zaman başladı bu hikaye anımsamak zor gençtim hazırda fırtınalarım vardı dörtnala sevdalarım komazdı öyle üç-beş nöbetleri geceler içimi acıtmazdı böyle bir insan bu kadar eksilebilir mi hatırlarsan sesine uyku kaçmış bir adam vardı bu şehrin bir yerlerinde düşler ormanının gece bekçisi derdin sen ona gözlerinde gizledi o seni sen bilmedin o bendim unuttun mu bak sevdiğin gülmeyi bile unuttu seni unutamadı işin kolayına kaçmadım uğruna ölmedim yani uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep sen bunu da bilmedin ben bir bakışına bin anlam yükledim sen aşka kestirmeden gittin bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma şimdi gidiyorsun git bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden bütün ışıklarımı söndürüyorsun bu cehennem cinayetlerini işliyorsun sonra bunlara intihar süsü veriyorsun yazıklar olsun yazıklar olsun susuyorsun susuyorum susacaklarım bitmiyor uzun lafın kısası olmaz anlatacağım çok şey var hoyrat bir rüzgar gibi geldin aklımı ve hayatımı dağıttın şimdi gidiyorsun git daha ayrılığa bile çarpmadan aşk bizden döndü bir yılan gibi soktun koynuma kimsesiz geceleri artık ölüm sana dokunamamaktan kötü değil ama sana dokunmak da yasak bana göz çukurlarımdaki karanlık bunu anlatır sen var ya sen allah kahretsin! yani şimdi gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı yani şimdi başkaları mı sevecek seni başkaları mı tutacak ellerini ben saçlarını okşadığım zaman ellerin öksüz kalırdı şimdi gidiyorsun git Alıntı
Φ modernjames Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 neden gitmesine izin veriyorsun ki bu şiir farkındayım ama eklediğne göre sana bir anlam ifade ediyordur bence bunca yaşanmışlıklara göz yumup git demek yanlış olur. Alıntı
Φ Senyour Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2007 İşte gidiyorum Birşey demeden Arkamı dönmeden Şikayet etmeden Hiçbirşey almadan Birşey vermeden Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde Yürüyorum sanki senin yanında Sesin uzaklaşır herbir Adımda Ayak izim kalmadan gidiyorum Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı Gönülkuşu şarkıdan yorulmadı Bana kimse sen gibi sarılmadı Işığımız sönmeden gidiyorum Alıntı
Φ modernjames Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2007 Acı Bahar şurada burada sıkılmış limon kesikleri paslanmaya bırakılmış demir çubuklar tertemiz kaynaklara atıksu tarifesi taze sürgünlerin ince boyunlarında ağır kementler henüz sıcaklığı soğumamış körpe cesetler karanlıklar ortasında bir ışık adası gibi talancıların gözünden nasılsa kaçmış çimenler birkaç tomurcuk üç-beş yeşil yaprak ıslak bir kağıt gibi yırtıp atmış kentin dokusunu acımasız kasırgalar arıtmıyor sabun çıkartmıyor sular giysilerden yalnızlığın kokusunu aşk mevsimi değil miydi bahar elele tutuşmaktan korkan ürkek ceylanlar hani nerede eşlerine kur yapan kumrular kuş cıvıltılarına hasret kulaklar denizler denli derin içezikliği geleceksen sekizinci günde gel sevgilim burada haftanın yedi gününde de aşka geçit vermiyor yağmurlar yalnızca bir ad yaraşabilir bu mevsime: “acı bahar” Alıntı
Φ helin Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2007 Kaybedeceğini bile bile sevmek, şimdi seni sevmek ikliminde Anadolu'nun bozkırları kadar sarı sapsarı bir aşk alabildiğince, Tuz Gölü kadar beyaz ve kokusu kadar keskin bir aşk bizimkisi. caresi olmayan bir dert, alacakaranlık şafaklar kadar , görkemli bir yüreğin atışları yeryüzünü titretirken sen ve ben bulmuşken birbirimizi kaybetmeye bu kadar yakın olmak niye? Asırlardır yalnız kalmaya mahkum olmuş yüce bir çınarın gölgesinde, bir ırmağın , denize kavuştuğu o yerde güneş,yeryüzünü kavururken ve tutulmakta iken gökyüzünde o an sen ve ben olsa idik evrende birbirine yanmış iki yürek önce ellerimiz kavuşsa sonra gözlerimizin sevişmesinde kaybolup gitse idik. güneş bile kıskanırdı bizi o an, milyarca yıllık yalnızlığına hayıflanırdı, sevgilim, ay ışığım yalnızlığımda solan gülüm, seni severken,sensiz kalmanın dayanılmaz sancıları bunlar, her dizede daha da sana yakınlaşırım, duygularım dökülürken birer birer beyaz kağıtlara anlatılması mümkün olmayan nice kederli anlarımı bir kalemde geçtiğim koyu karanlık gecelerin, ve gündüzlerin ikindi vakti ,akşamı beklerken boğaz'da maviyi yararak ilerleyen bir vapurun siyah dumanında kendimi anılarımla avuturum. Bir kaç yitik zamanda solan nice yılların ardına bile bakmadan, gelip geçen insanların yüzlerindeki tebebssümün katili olurum. yitirdiğim aşkım, sevgilim canımın neşesi kalbimin tek sahibi olan sen, yitirmek iklimindeyiz artık geçen bir aşk mevsiminin yorgun coşkusunda hala gecelerime katık ettiğim kokun,terinin tuzu var, sensiz geçen saatlerin neşeli kahkaları yükselir gecemde ve gündüzümde. artık yitirmek iklimindeyiz, yanıma kar kalan acılarım beni avutur, her ne kadar kahrolası bir yalnızlık sivri pençeleriyle parçalarken beni hayatta kalırım senin o güzel hayaline tutunarak. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.