Evet, gerçekten de çok basit bir matematik hesabı cumhurbaşkanlığı seçimlerinde toplantı yeter sayısını ortaya koyar. İlkokulda okuyan çocuklar da bu hesabı yapabilirler. Ama işine gelmeyenler bu hesabı yaparken şaşırıyorlar mı ne?

 

T.C Anayasası aynen şöyle der:

 

Madde 102.

 

Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağrılır.

 

Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından otuz gün önce veya Cumhurbaşkanlığı makamının boşalmasından on gün sonra Cumhurbaşkanlığı seçimine başlanır ve seçime başlama tarihinden itibaren otuz gün içinde sonuçlandırılır. Bu sürenin ilk on günü içinde adayların Meclis Başkanlık Divanına bildirilmesi ve kalan yirmi gün içinde de seçimin tamamlanması gerekir.

 

En az üçer gün ara ile yapılacak oylamaların ilk ikisinde üye tamsayısının üçte iki çoğunluk oyu sağlanamazsa üçüncü oylamaya geçilir, üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğunu sağlayan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Bu oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde üçüncü oylamada en çok oy almış bulunan iki aday arasında dördüncü oylama yapılır, bu oylamada da üye tamsayısının salt çoğunluğu ile Cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde derhal Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri yenilenir.

 

Seçilen yeni Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder.

 

Yukarıda bahsedilen "üçte iki çoğunluk" ifadesini açıklayayım

 

Hepsini bir kişi saydığımızda toplam 550 vekilimiz var.

 

550/3 = 183,3 (bu üçte biri. demekki ne yapacağız: bu sayıyı 2 ile çarpacağız.neyi bulacağız: üçte ikiyi)

 

183,3 ü 2 ile çarpalım bakalım ne çıkacak

 

183,3 * 2 =366,6

 

Yasa bu tama çevirmemizi söylüyor.yani yasayı yapanlar 366,6 kişi olamayacağını önceden düşünmüş. O zaman bu sayı ne olacak: 367

 

Hay Allah. Acaba bazıları meclisteki 550 milletvekilimizin hepsini bir kişi olarak hesabetmiyor mu? Ediyordur yaw, olur mu öyle şey. Peki neden Anayasa prof.larının bile beyanlarına karşı çıkıp bize şu kadar yeter bu kadar yeter diyor olabilirler. Çok ilginç değil mi arkadaşlar.

Anayasanin 102.maddesi Cumhurbaskaninin seciminde dört oylamayi gerektiren bir sürec öngörmüstür.

Ilk iki oylamada üye tam sayisinin ücte iki cogunluk oyunu,

Ücüncü oylamada üye tam sayisinin salt cogunlugunun oyunu saglayan aday cumhurbaskani olur.yani 276 oy.

Ücüncü oylamadada secim sonuclanmaz ise ücüncü oylamada en cok oyu almis bulunan iki aday arasinda dördüncü oylama yapilir;Secilmek icin bu oylamada da üye tam sayisinin salt cogunlugunun oyunu almak gerekir,yani yine 276 oy.

Bu oylamada da cumhurbaskani secilmedigi takdirde TBMM secimleri yenilenir.

 

saygilarla

Anayasanin 102.maddesi Cumhurbaskaninin seciminde dört oylamayi gerektiren bir sürec öngörmüstür.

Ilk iki oylamada üye tam sayisinin ücte iki cogunluk oyunu,

Ücüncü oylamada üye tam sayisinin salt cogunlugunun oyunu saglayan aday cumhurbaskani olur.yani 276 oy.

Ücüncü oylamadada secim sonuclanmaz ise ücüncü oylamada en cok oyu almis bulunan iki aday arasinda dördüncü oylama yapilir;Secilmek icin bu oylamada da üye tam sayisinin salt cogunlugunun oyunu almak gerekir,yani yine 276 oy.

Bu oylamada da cumhurbaskani secilmedigi takdirde TBMM secimleri yenilenir.

 

saygilarla

evet, yukarıda da öyle yazıyor.yani syn arınç ın ifade ettiği gibi 184 oy yeterli değil

AKP kendi adayini secebilmek icin her yola basvuracaktir mecliste,bundan kimsenin süphesi olmasin,nasilk ki Tayyip Erdogan'in sabikasini sildirip milletvekili yaptilar aynen Cumhurbaskanligi icinde her hileye basvuracaklardir.

 

 

saygilarla

Hile yapmasalar iktidar olamazlardı bile... Seçimlerde sandık başına ikişer kişi koyan Akp bu seçimlerde bu sayıyı arttıracaktır...

 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de hile beklenmeli, bu onlar için gurur meselesi oldu, ant içtiler, Köşk'e çıkacaklar... Yani öyle varsayıyorlar... Bakalım ne gösterecek...

 

Mecliste çoğunluğa sahip oldukları için ve Akp vekillerinin tamamının RTE lehine oy vermesi yüksek oranda muhtemel... Aksi onlara ihanet sayılır, vekilde olsalar başkan ne istiyorsa onu yapmak zorundalar... Aşiret zihniyeti...

hilenin dışında sistemi de yıpratarak yol alıyorlar. devletin tüm kurumlarıyla,muhalefetle,halkla kavga ederek görev yapıyorlar. syn erdoğan kızdığı zaman kabadayı ağzıyla sağa sola laf atmaya başlıyor falan.düşünsenize bu şartlarda türkiye böyle bir cumhurbaşkanını nasıl kaldıracak.bunları da ayrıca tartışmak lazım.buralarda akp taraftarı yok mu yaw

"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı adayı belirleme çalışmaları kapsamında partisinin milletvekilleriyle görüşmelerini dün akşam da sürdürdü. Erdoğan, CHP'nin öne sürdüğü 367 koşulunu dikkate almayacaklarını söyledi."

 

"TBMM Başkanı Bülent Arınç, cumhurbaşkanı seçimi için Meclisin toplantısı sırasında Genel Kurul’da 184 kişinin olduğuna kanaat getirmesi halinde yoklama yapmadan oylamayı başlatacağını söyledi.

Toplantı yeter sayısının 367 olacağına ilişkin iddianın bugüne kadar hiçbir siyasetçi tarafından ortaya atılmadığını ifade eden Arınç, “Bugüne kadar hiçbir siyasetçinin ortaya atmadığı, düşünmediği iddia veya itiraz etmediği bir konu, eski Yargıtay Başsavcısı tarafından ortaya atılmıştır; bazı siyasiler buna sarılmıştır. Ne gariptir ki, hiçbir siyasetçi sayın Kanadoğlu konuşmadan önce böyle bir konuyu gündeme getirmemişti. Bizim Meclisimiz, toplanırken bir toplantı yeter sayısına, karar verirken veya Meclis kararı olarak bir seçim yaparken belli karar sayısı tespit etmiştir. Anayasa’nın 96’ncı maddesi ‘başkaca bir hüküm yoksa TBMM, üye tam sayısının üçte biriyle toplanır’ diyor. Anayasa’nın başka hiçbir yerinde toplantı yeter sayısını belirleyen madde yoktur. Bundan önce 3 cumhurbaşkanı seçiminde Meclis Başkanlık kürsüsünde oturanlar, toplantı yeter sayısını görmüş; cumhurbaşkanı seçme gündemine doğrudan geçmiş ve herhangi bir tepkiyle karşılaşmamış” dedi.

 

184’Ü GÖRDÜĞÜM ANDA GÜNDEME GEÇECEĞİM

Milletvekilliğinin düşürülmesi, genel veya özel af, Yüce Divan’a sevk kararlarında, cumhurbaşkanı vatana ihanet suçuyla suçlanması gibi konularda nitelikli karar yeter sayısı gerektiğini belirten Arınç, Anayasa değişikliği konusunda da gerekli nitelikli karar yeter sayısının bile toplantı yeter sayısında aranmadığına dikkati çekti.

 

Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki kararlarını incelediğini belirten Arınç, 1961 Anayasası’na göre toplantı ve karar yeter sayılarının farklı olduğunu, Meclis Başkanlığı seçimlerinde bile Genel Kurul’un, karar yeter sayısından daha az sayıyla toplandığını bildirdi.

 

Anayasa’daki hükmün 367 konusundaki iddiaları reddettiğini ifade eden Arınç, “Anayasa, bunu reddediyor. İçtüzükte böyle bir uygulama yok. ’367 oy gereklidir’ diyenler birinci oylamada içeri girenlerle çıkan oyları karşılaştırmayı düşünüyorlar. Ancak 2 veya 3’üncü turda böyle bir şey de yoktur. Olsa olsa ortaya konulmuş bir metod olur. 184’ü gördüğüm anda yoklama yapmadan gündeme geçeceğim ve oylamayı başlatacağım” diye konuştu. "

 

 

bu haberleri cnn ve ntv den aldım, kaynağımızı da gösterelim kızmasınlar.

 

akp iktidarı anayasayı alanen yok sayacak duruma gelmiştir.oysa yukarıda yazılı olan 102 madde tartışma gerektirmeyecek kadar açık.her kişiyi ve her kurumu kötüleyerek kimseyi muhattap almayarak nereye kadar yol alacaksınız.bu ülke sizin babanızın malı mı? bu kadarına kim izin verir, türk halkını enayi yerine koyabileceğinizi mi sanıyorsunuz? anayasayı hiçe sayarak ne kazanacağınızı düşünüyorsunuz. tayyip erdoğan cumhurbaşkanı olduğunda aklınızca istediğiniz gibi at oynatacağınızı mı düşünüyorsunuz, teokrasiyi mi getireceksiniz yoksa? çok komiksiniz, gerçekten de çok komiksiniz

onlar camide dua ediyorlar rua

 

Cumhurbaşkanı olursa vay geldi halimize, azarı toptan yeriz, hele hele bizlerin düşüncelerinide biliyor malum, falakaya yatırtmasa bari...

Cumhurbaşkanı olursa vay geldi halimize, azarı toptan yeriz, hele hele bizlerin düşüncelerinide biliyor malum, falakaya yatırtmasa bari...

 

çok açık vermesek mi

çok açık vermesek mi

 

valla açık verdik verdiğimiz kadar, Abdullah Gülde fırşa attı, miting için... yarın akşam yolda olacağım, Ankara'ya doğru, gidipte falaka yemek var neyse canım, bizde takiye yaparız onlardan öğrendik nasıl olsa...

Adamlar Türkiye Cumhuriyetini tasviye etmeye federatif sisteme gecmeye calisiyorlar,dinlerlermi Anayasayi.Anayasayidinleyen olsaydi yüzde 30 larla TBMM de cogunluk partisi olunamazdi.

Bülent Arinci bosuna meclis baskani yapmadilar,Meclisin basinda kim oturuyorsa onun Anayasasi gecerli oluyor,Türkiye Cumhuriyetinin anayasasi degil.

 

 

saygilarla

arada bir 184 184 diye bağırsak kurtarırız

Erdogan,367 den kurtulamiyacagini anlayinca simdi muhalefetin sagci kanadina göz kirpmaya basladi ve ilk sinyaller Mehmet Agardan(Eski MHPli DYP li ve PKK yi siysete davet eden isim)ve Anaptan geldi.Anap bazi isteklerin gerceklesmesi sarti ile AKP ye destek verecegi umudunu ima etti,Agar ise 367 zorlamadir demeye basladi.Yani AKP nin Cumhurbaskanligi kesin gibi.Simdi biz diyoruzki bu adami nasil basa getirdiler?Bunu bilmek icin kahin olmakmi gerekiyor,hayir,bizde Anap DYP gibi partiler ve baskanlari var iken Erdogan gider onun yerine onun kopyasi gelir.bu is bu kadar basittir.

 

SAYGILARLA

Erdogan,367 den kurtulamiyacagini anlayinca simdi muhalefetin sagci kanadina göz kirpmaya basladi ve ilk sinyaller Mehmet Agardan(Eski MHPli DYP li ve PKK yi siysete davet eden isim)ve Anaptan geldi.Anap bazi isteklerin gerceklesmesi sarti ile AKP ye destek verecegi umudunu ima etti,Agar ise 367 zorlamadir demeye basladi.Yani AKP nin Cumhurbaskanligi kesin gibi.Simdi biz diyoruzki bu adami nasil basa getirdiler?Bunu bilmek icin kahin olmakmi gerekiyor,hayir,bizde Anap DYP gibi partiler ve baskanlari var iken Erdogan gider onun yerine onun kopyasi gelir.bu is bu kadar basittir.

 

SAYGILARLA

kesinlikle katılıyorum. çok doğru

meclisin kararı milletin kararıymış, şimdi afişlerde bu yazı var, 5 yıl önce %34 oyla iktidar olan ve bu oyun büyük bölümü kararsızlara ait ve geçmiş hükümetlere tepki oyu olarak verildi... kendilerine çok güveniyorlarsa erken seçim yapsınlar ve madem oy oranları da arttı, daha çok sandalye sayısıyla yeni Cumhurbaşkanını seçsinler... Ama onlarda biliyorlar ki, bir daha gelemeyecekler... Meclisin kararı milletin kararı değil, milleti dinleyen mi var mecliste?

 

milletin çıkarları ne, vekillerin ne? %65'i kim temsil ediyor?

meclisin kararı milletin kararıymış, şimdi afişlerde bu yazı var, 5 yıl önce %34 oyla iktidar olan ve bu oyun büyük bölümü kararsızlara ait ve geçmiş hükümetlere tepki oyu olarak verildi... kendilerine çok güveniyorlarsa erken seçim yapsınlar ve madem oy oranları da arttı, daha çok sandalye sayısıyla yeni Cumhurbaşkanını seçsinler... Ama onlarda biliyorlar ki, bir daha gelemeyecekler... Meclisin kararı milletin kararı değil, milleti dinleyen mi var mecliste?

 

milletin çıkarları ne, vekillerin ne? %65'i kim temsil ediyor?

Milletin kararı kimin umurunda. fırsat bu fırsat, bir daha ele geçer mi? %34 müş 65 miş ne anlam ifade eder bunlar. gün bugündür. ne koparırsa kârdır. ya allah ya bismillah. hamdolsun cumhurbaşkanı olacak adam. halkın kararı ne ola ki. hak hukuk şeytan işidir.şer'i kanun başının tacı.demokrasi bir merdivendir. işin bitince atarsın.

kaldı ki seçim çoktan yapılmış.medya patronları, tüsiad, türk-iş ile antlaşmalar yapılmış, abd ile görüşülmüş.herkes payını ayırmış. millete de hani bana hani bana demek düşer bundan sonra. öyle sağda solda gösteriler yapanları da düzen bozucu sivil milist, darbeci vs. ilan edip bir kısım şakşakçıyı da gaza getirip piyasaya salarlar, hep birlikte; ağzına ulusal egemenlik, demokrasi, laiklik sözlerini alanlara şöyle bir çemkirdiklerinde tamamdır.zaten taktik bu.çok canın sıkılırsa bas küfürü gitsin.o nasıl olsa susar.sen terbiyesizliği elden bırakmayacaksın.ne anasını bırakacaksın ne babasını.sınır yok, saydır gitsin.millet de neymiş.

bir kere millet yoktur ümmet vardır.siz de öğrenemediniz şu işi canım.ümmet vardır, ona da fikir sorulmaz zaten.ümmetin fikri bellidir.şer'i hukuk ne derse ümmet onu yapacak.aksi halde cehennemde çatır çatır yanarsınız.bir daha öyle millet iktidarı falan demeyin, yüzde şu kadar bu kadar olmaz bu işlerde.o eskidendi.seçim yapıldı bitti.bir daha yok.bunun erkeni geçi olmaz.yeni bir çığır açılacak bundan sonra.çağdaş olun biraz.siz de gelişmeleri hiç takip etmiyorsunuz.bak şimdi biri duyarsa sana da çemkirir ona göre.aman haa.

Sevgili Rua,

 

Evet bir daha bu fırsatı bulmak onlar için mümkün olmayacak, geçti artık duygu sömürüsü ile bizi Abd uşağı, Ab kölesi, İsrail oyuncağı yapacakları günler... Dinin ardına saklanmış zihniyet her iki kelamdan birinde yalan konuşuyor, dinini bilen dinde yalanın yerini de bilir, ama bu konuda o kadar uzmanlaşmışlar ki, yalan söyledikleri halde çok iyi kıvırıyorlar...

 

E nereye kadar, buraya kadar... Hala onlara inananlar yok mu, var tabi... tabi herkesin görmesini beklemiyoruz değil mi Rua? Görmek isteyen nasıl olsa görüyor, görmek istemeyene zorla gösterecek hali yok hiçkimsenin...

 

TBMM başkanı ne demiş, dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz, hala mı dini kullanıyorsunuz ya, Cumhurbaşkanı dindar olsa banane, kimene, olmasa ne? Dürüst olsun, namuslu olsun, çalmasın, çaldırmasın, ülke çıkarlarını düşünsün yeter... onun dindarlığı onu bağlar, görüntüye bakmayacağız icraata bakacağız... İmammı seçiyoruz, Cumhur mu? Biz ne cemaatiz, ne mürit... Biz milletiz, Türkiye'de yaşıyoruz, bir tarikatte değil... Cumhurbaşkanının dindarlığının ölçüsü nedir acaba? Dindarlığını anlamak için Akp lilere bakmak yeterlimi? Ya bu çağda, hala bu zihniyetle insanları kandırabiliyorlar ya, pes doğrusu...

Sevgili Rua,

 

Evet bir daha bu fırsatı bulmak onlar için mümkün olmayacak, geçti artık duygu sömürüsü ile bizi Abd uşağı, Ab kölesi, İsrail oyuncağı yapacakları günler... Dinin ardına saklanmış zihniyet her iki kelamdan birinde yalan konuşuyor, dinini bilen dinde yalanın yerini de bilir, ama bu konuda o kadar uzmanlaşmışlar ki, yalan söyledikleri halde çok iyi kıvırıyorlar...

 

E nereye kadar, buraya kadar... Hala onlara inananlar yok mu, var tabi... tabi herkesin görmesini beklemiyoruz değil mi Rua? Görmek isteyen nasıl olsa görüyor, görmek istemeyene zorla gösterecek hali yok hiçkimsenin...

 

TBMM başkanı ne demiş, dindar bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz, hala mı dini kullanıyorsunuz ya, Cumhurbaşkanı dindar olsa banane, kimene, olmasa ne? Dürüst olsun, namuslu olsun, çalmasın, çaldırmasın, ülke çıkarlarını düşünsün yeter... onun dindarlığı onu bağlar, görüntüye bakmayacağız icraata bakacağız... İmammı seçiyoruz, Cumhur mu? Biz ne cemaatiz, ne mürit... Biz milletiz, Türkiye'de yaşıyoruz, bir tarikatte değil... Cumhurbaşkanının dindarlığının ölçüsü nedir acaba? Dindarlığını anlamak için Akp lilere bakmak yeterlimi? Ya bu çağda, hala bu zihniyetle insanları kandırabiliyorlar ya, pes doğrusu...

 

sevgli sardunyam,

 

ülkesini ve halkını emperyalistlere köle yapan, vatandaşına küfür eden, ulusunu dağdan inen peşmerge karşısında çaresiz duruma düşüren, vatan şehitlerine KELLE diyen, teröriste SAYIN diyen, insanlarını açlığa sefalete mahkum eden, dini ticari bir meta gibi kullanıp satılığa çıkaran milletvekili, meclis başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olur mu?

 

dindar cumhurbaşkanı istiyorum diyenler bu ülkede dini sömürenlerdir. yazıklar olsun, bu milletin vicdanıyla alay ediyorlar. cumhurbaşkanlığı siyasal bir kurumdur. oysa din siyasal bir kurum değildir ki. ben solcu cumhurbaşkanı istemem diyebilrsin örneğin, liberal olmalı özel girişimi önemsemeli falan filan dersin. o net bir ifadedir.üstelik de siyasidir. böyle bir istek doğal karşılanabilir. ama dindar cumhurbaşkanı istiyorum dendiğinde ben orada birilerinin vatandaşın vicdanıyla oynadığını, din üzerinden siyaset yaptığını anlarım.

 

evet türkiye tarikatler ülkesi değildir.biz büyük, köklü bir ulusuz. bu millet ne badirelerden geçti, hiç kimse karşısında başını öne eğmedi, bağımsızlığı için mücadele etti.ama yine de içte ve dışta bize karşı kötü niyet besleyenler olduğu düşüncesiyle Ulu Önderim MUSTAFA KEMAL ATATÜRK' ün nasihatini aklımdan çıkarmıyorum:

 

Ey Türk Gençliği !

Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

 

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün istiklal ve cumhuriyetini müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezhür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle techit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

 

Ey Türk İstikbalinin Evladı !

 

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır ! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

 

Ankara, 20 Ekim 1927

Erdogan,367 den kurtulamiyacagini anlayinca simdi muhalefetin sagci kanadina göz kirpmaya basladi ve ilk sinyaller Mehmet Agardan(Eski MHPli DYP li ve PKK yi siysete davet eden isim)ve Anaptan geldi.Anap bazi isteklerin gerceklesmesi sarti ile AKP ye destek verecegi umudunu ima etti,Agar ise 367 zorlamadir demeye basladi.Yani AKP nin Cumhurbaskanligi kesin gibi.Simdi biz diyoruzki bu adami nasil basa getirdiler?Bunu bilmek icin kahin olmakmi gerekiyor,hayir,bizde Anap DYP gibi partiler ve baskanlari var iken Erdogan gider onun yerine onun kopyasi gelir.bu is bu kadar basittir.

 

SAYGILARLA

 

 

Mehmet Ağar yeşilışığı pkk'ya bile yakabiliyorsa, Akp'ye yakmamasını beklemeyiz zaten değilmi politika? Şuan başbakan koltuğunda Ağar oturuyor olsaydı bence Erdoğan'dan pek farklı olmazdı, tarz aynı, siyaset aynı.

 

sevgli sardunyam,

 

ülkesini ve halkını emperyalistlere köle yapan, vatandaşına küfür eden, ulusunu dağdan inen peşmerge karşısında çaresiz duruma düşüren, vatan şehitlerine KELLE diyen, teröriste SAYIN diyen, insanlarını açlığa sefalete mahkum eden, dini ticari bir meta gibi kullanıp satılığa çıkaran milletvekili, meclis başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olur mu?

 

dindar cumhurbaşkanı istiyorum diyenler bu ülkede dini sömürenlerdir. yazıklar olsun, bu milletin vicdanıyla alay ediyorlar. cumhurbaşkanlığı siyasal bir kurumdur. oysa din siyasal bir kurum değildir ki. ben solcu cumhurbaşkanı istemem diyebilrsin örneğin, liberal olmalı özel girişimi önemsemeli falan filan dersin. o net bir ifadedir.üstelik de siyasidir. böyle bir istek doğal karşılanabilir. ama dindar cumhurbaşkanı istiyorum dendiğinde ben orada birilerinin vatandaşın vicdanıyla oynadığını, din üzerinden siyaset yaptığını anlarım.

 

evet türkiye tarikatler ülkesi değildir.biz büyük, köklü bir ulusuz. bu millet ne badirelerden geçti, hiç kimse karşısında başını öne eğmedi, bağımsızlığı için mücadele etti.ama yine de içte ve dışta bize karşı kötü niyet besleyenler olduğu düşüncesiyle Ulu Önderim MUSTAFA KEMAL ATATÜRK' ün nasihatini aklımdan çıkarmıyorum:

 

Ey Türk Gençliği !

Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

 

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün istiklal ve cumhuriyetini müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezhür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle techit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

 

Ey Türk İstikbalinin Evladı !

 

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır ! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

 

Ankara, 20 Ekim 1927

 

Ya arkadaşlar sizler gibi aydın beyinlerin, sağduyulu, yazılarını gördükçe umudum dahada artıyor, bir mum bile tek başına aydınlık verir, sizler gibi mumların artmasını ve etraflarını aydınlatmasını temenni ediyorum.