Misafir birce Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 İçinde birçok vitamin ve mineral bulunduran elma, vücudun mahrum bırakılmaması gereken bir meyve. Kökeni Doğu Avrupa olan elmada sindirilebilir şeker, bedenin dengesi için çok gerekli enzimler, temel asitler ve potasyum, sodyum, kalsiyum, fosfor gibi madenler bulunur. Diyetler için de mükemmel bir seçenek... Ortalama hemen hemen herkesin severek yediği elmanın faydaları saymakla bitmiyor. Çağın belalı hastalığı kanserden, kolesterole kadar birçok hastalığın gerek riskini azaltmada gerekse önlemede önemli rol üstleniyor. Öğle yemeğinden önce yendiğinde ya da kabuğuyla pişirildiğinde bağırsakları çalıştırır ve yumuşatır, kabızlığı önler. İçindeki petkin maddesi zararlı kolesterolü (LDL)'yi düşürürken, faydalı kolesterol (HDL) oranını yükseltir. Dalağın kan yapmasını sağlar. Çalışırken devamlı olarak oturanlar ve fazla kilolular için çok faydalıdır. Bünyesindeki C vitamini sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir. Nefesi rahatlatır. Yapılan bazı araştırmalar, elma yiyenlerin daha kolay nefes aldığını göstermektedir.Gastritten kaynaklanan yanmaları hafifletir.Elma kürü, gut, böbrek, mesane hastalıkları ve hemoroit tedavisinde de işe yarar. Sabah aç karna yendiğinde kanı temizler ve toksinleri atmayı sağlar. Isırarak yenirse, dişleri temizler ve diş etlerini güçlendirir.Uykudan önce yenirse rahatlatır ve kolay uyumayı sağlar.Yeşil, hafif ekşi olanları mide bulantılarını önler. Düşük kalorili (50 kalori) olduğu için şişmanlığı önler, kan şekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir şekilde etkiler.Ortasına biraz marmelat ekleyip fırında pişirildiğinde, rejim yapanların tatlı yeme isteğini giderir. Daha iyi nefes! Galler’de 2500 kişi üzerinde 5 yıl süreyle yapılan bir araştırmanın sonucu, daha önce yapılan bazı araştırmalara uyumlu olarak haftalık tüketilen elma sayısının nefes fonksiyonuna pozitif etkileri olduğunu göstermiştir. Yenen ortalama elma miktarı arttıkça sigara kullananlar da bile nefes alma kapasitesinde artış saptanmıştır. Bu etki elmadaki antioksidanlardan kaynaklanmaktadır. herbalistatabay.com *** *** Elma En çok tüketmemiz gereken meyvelerden biridir elma. Kalsiyum, C vitamini ve Demir yönünden zengindir. Kanı temizler, Cilde parlaklık ve güzellik verir, ağızdaki kokuları giderir, soğuk algınlığı ve öksürüğe iyi gelir, kolesterolü düşürür, yorgunluk ve uykusuzluğa iyi gelir. *** *** Elma Hafızayı Güçlendiriyor Yeni bir çalışmaya göre elma, beyin hücrelerinin hafıza kaybına yol açacak şekilde zarar görmesini engelliyor ve dolayısyla Alzheimer hastalığını da bir şekilde engelliyor. Massachusettes Üniversitesi araştırmacıları elma da ve elma suyundaki antioksidan özelliklerin beyin hücrelerine oksidasyonun verdiği zararları önleyebileceğini ve kişilerin yaşlılık döneminde keskin bir zekaya sahip olabileceğini belirtmiştir. Eskiden şöyle denirdi ‘’An apple a day keep the doctor away./ Günde bir elma doktoru uzakta tutar’’. Ancak, şimdi ki bulgulara göre sağlık için günde en az iki ile dört adet kadar elma tüketilmesi gereklidir. Bu araştırmanın lideri Profesör Thomas B Shea’ya göre ‘’Bu yeni araştırmaya göre elma yemek, elma suyu içmek dengeli bir beslenme ile birlikte beyni oksidasyon stresini zararlarından koruyabilir. Dolayısıyla bizlerin bu gibi antioksidan yiyecekleri tüketmemiz gerekir.’’ Profesör Shea bulgularını Alzheimer Mecmuasında yayınlamış ve her ne kadar daha çok araştırmaya gerek olsa bile ulaşılan sonuçların çok heyecan verici olduğunu belirtmiştir. kaynak: thehealthnews.org Elma, bağırsak kanserine karşı koruyucu Uzmanlar, elmanın sağlıklı beslenmede sanılandan daha faydalı olup, bağırsak kanserine yakalanma riskini de azalttığını belirttiler. Bu sebeple uzmanlar, her öğünden sonra elma yenmesini tavsiye ediyorlar. İçerisinde birçok mineral ve vitamin bulunduran elmanın diğer faydaları şöyle sıralanıyor: Zayıflamak için Elmada sadece 50 kalori bulunuyor ve içinde bulunan petkinden dolayı doyurucudur. Zayıflamak için mükemmel bir meyvedir. Düşük kalorili olduğu için şişmanlığı önler, kan şekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir şekilde etkiler. Kabızlık için Yemekten önce yenen bir elma, bağırsakta bakterilerin çoğalıp azalmasını ayarlamada rol oynar ve bu sayede kabızlığı önler. Bağışıklık için Elmadaki C vitamini vücudun savunma sistemini kuvvetlendirir. Bunun sonucu olarak soğuk algınlığı virüsleri vücuda giremezler. Dişler için Yemeklerden sonra yenen elma, çoğu zaman diş fırçalamaktan daha iyi etki yapar. Çünkü elma çiğnenirken dişlerin arası çok iyi bir şekilde temizlenir. Kolesterol için Elmadaki petkin maddesi, zararlı kolesterolü (LDL) düşürür; atardamarları koruyan faydalı kolesterolü (HDL) yükseltir. Kalp için Elmadaki etkili maddelere yeni keşfedilen "Phenylalanin" de eklendi. Bu madde, vücutta bulunan ve kalbin çalışmasında destek olan Q enzimini faaliyete geçirir. Demir eksikliği Demir, C vitamini ile birleştiğinde organizma tarafından mümkün olduğunca iyi şekilde alınır. Elmada her ikisi de vardır". kaynak: habersaglik Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2007 Dişler için Yemeklerden sonra yenen elma, çoğu zaman diş fırçalamaktan daha iyi etki yapar. Çünkü elma çiğnenirken dişlerin arası çok iyi bir şekilde temizlenir. Elma dişleri korumuyor, çürütüyor Elma ağızda sadece fizyolojik temizlik sağlıyor. Elma yemenin diş çürüklerinin önlediği yolundaki inanış gerçeği yansıtmıyor. Aksine şekerli ve asitli yiyecekler arasında yer alan elmanın kalıntıları diş çürüklerine yol açıyor. Selçuk Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Alparslan Gökalp, Türkiye'de diş çürüğü oranının, yüzde 80'in üzerinde olduğunu söyledi. Bunun başlıca nedenleri arasında, dişlerin fırçalanmamasına bağlı olarak ağız sağlığına özen gösterilmemesi ve bilinçsiz beslenmenin geldiğini vurgulayan Gökalp, halk arasındaki yanlış inanışların da diş çürüklerinin hızlanmasında önemli rol oynadığını anlattı. Özellikle elma yemenin diş çürüklerini önlediği yolundaki inanışın gerçeği yansıtmadığını dile getiren Gökalp, şunları kaydetti: “Şekerli ve asitli yiyecekler arasında yer alan elmanın ağzındaki kalıntıları, diş çürüklerine yol açıyor. Elma ağızda sadece mekanik, yani fizyolojik temizlik sağlar. Nötrleştirici özelliği yoktur. Ağzı, yiyecek kalıntılarından arındıran elmanın ağızda kalan suyu asitliği artıracağından, çürümeyi hızlandırır.” E-Bülten Tansiyon düşüren elma suyu: Elma, bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan B3 (Niasin) ve E vitamini, potasyum ve bol miktarda pektin içerir. Kan şekerini kontrol altında tutan elma suyu baş ağrısına da iyi gelir. Ayrıca böbrekleri temizler ve kolesterolü düşürür. Bağırsak parazitlerinin dökülmesini sağlar, bedensel ve zihinsel yorgunlukların giderilmesinde ise etkin rol oynar. Ayrıca romatizma, gut ve mide rahatsızlıklarının (gastrit, ülser) panzehiridir. Elma suyunun içindeki bitki besinleri, kalp ve akciğer kanseri rahatsızlıklarına yakalanma riskini azaltır. Damar sertliğini önler, kan basıncını düşürerek tansiyonun yükselmesine engel olur. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2007 Uzmanlara göre çilek; bağışıklığı güçlendiren, besin değeri yüksek bir meyve. Çilek 18. yüzyılda Frezier adlı bir Fransız asker, görevli olarak Şili'ye gönderilir. Dönüşünde ilk kez bu ülkede yediği ve tadına doyamadığı küçük kırmızı renkli bir meyveyi, yani çileği Fransa'ya getirir. Oradan tüm dünyaya yayılan çilek, gülgiller familyasından geliyor. Sapları yerden fazla yüksek olmayıp çiçekleri beyaz olan bitkinin yemişleri önceleri pembe, geliştikçe de koyu bir renk alıyor. Çileğin yaklaşık 600 çeşidi olduğu biliniyor. Ülkemizde 6 çeşit çilek yetiştiriliyor. Bunlar; Frenk çileği, turfanda yetiştirilen sera çileği, Arnavutköy çileği, reçel yapımında da kullanılan Bursa çileği, Ereğli Osmanlı çileği ve ormanlarda yetişen yabani çilek. Ereğli Osmanlı çileğinin desteklenmesi amacıyla her yıl haziran ayında uluslararası bir festival düzenleniyor. Ayrıca, son yıllarda üretimi azalsa da İçel'in Tarsus ilçesinin de çileği meşhur. Çilek yetiştiriciliğinde lider kent; şeftali, kestane ve ipeği ile meşhur Bursa. DİE'nün verilerine göre Bursa, toplam çilek yetiştiriciliğinin %50'sinden fazlasını karşılıyor. Marmara ve Karadeniz'in kıyı kesimlerinde, akarsu vadilerinde, hafif kumlu topraklarda da yetiştiriliyor. Doğal ortamda yetişen bu türe yaban çileği deniyor. Çileğin yararları Uzmanlara göre çilek; bağışıklığı güçlendiren, besin değeri yüksek bir meyve. Çocuk felci, ağız ve deri yaralarını oluşturan bazı virüsler için öldürücü etki taşır. Ciltteki sivilce ve aknelere iyi gelir. Kansere karşı koruyucu ve ilerlemesini önleyici özellikler içerir. İdrar söktürücü, romatizma ve gut hastalığı ağrılarını azaltıcı etkisi vardır. Sinirleri kuvvetlendirip, bağırsak kurtlarını döker ve ateş düşürür. Çok güçlü bir besin olduğu için bazen alerjiye neden olabilir. Çilek Bol miktarda A, B, C vitaminleri, kalsiyum, demir ve fosfor gibi mineral maddeler içerir. strese bire bir gelen bir meyvedir. Ayrıca sigaranın zararlı etkilerini büyük ölçüde azalttığı için çok sigara içiyorsanız veya çok sigara içilen ortamlarda bulunuyorsanız mutlaka yiyin. Sigara dumanının etkilerini azaltır. Sigara içilen bir odadayken, gün boyunca ağıza iki atılması önerilir. Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 12 Mart , 2007 Hangi meyve neye iyi gelir? Hangi hastalık için nelerin karışımları önerilir? İşte cevapları: Jay Kordich adlı Amerikalı, 1948 yılında mesane kanserine yakalandı... Hastalığın geldiği aşamayı gören doktorların "İyileşmesi mucize olur" dediği Kordich, taze meyve - sebze suyu terapisini kullanarak hastalığını yendi. Ve reçetelerini "Meyve ve Sebzelerin Gizli Güçleri" adlı kitapta topladı. İşte bazılarının mucizevi yararları: * İncir: Bağırsakları çalıştırır, enerji verir. Cinsel güce yardımcıdır. * Elma: Böbreklerin temizlenmesine, sindirim rahatsızlıklarının kontrol edilmesine yardım eder. * Kayısı: Kan yapıcıdır. Güzel bir cilt ve saça olumlu etkisi vardır. Kanserin önlenmesinde yardım eden iyi bir karotenoid kaynağıdır. * Muz: Kalbe ve kas sistemine yararlıdır. Yorgunluğa ve ishale birebirdir. * Vişne: Mineral ve vitamin deposudur. Koyu renkli vişneler, açık renklilere oranla daha fazla mineral içerir. * Greyfurt: Sindirimi uyarır. Diş etlerinin kanamasını azaltır, soğuk algınlığına iyi gelir. Lifleriyle yenirse, kolesterolü düşürür. * Portakal: Soğuk algınlığı, grip, incinme, kalp hastalığı ve felçten korunmaya yardım eder. * Mandalina: Enfeksiyonlarla savaşmayı kolaylaştırır. * Üzüm: Böbreklerin çalışmasını uyarıp kalp atışını düzenler. Karaciğeri temizler. Siyah üzüm kabukları ve çekirdekleriyle yenirse hücre yenileyicidir. * Kavun: Endişe ve uykusuzluğa iyi gelir. Bağırsak ve cilt kanserine karşı Amerikan Kanser Topluluğu'nca tavsiye edilmiştir. * Karpuz: Kabuğundaki çinko, iktidarsızlığa iyi gelir. Böbreği temizler. * Kiraz: Kolesterolü düşürür, özellikle sapları idrar söktürücüdür. * Armut: Kalp - damar sağlığı, alçak kan basıncı ve fiziksel performansa iyi gelen vitaminleri barındırır. * Çilek: Sigara dumanının etkilerini azaltır. Sigara içilen bir odadayken gün boyunca ağza iki çilek atılması önerilir. * Sivribiber: Şişkinliği azaltmada faydalıdır. Saçlara, tırnaklara ve cilde çok iyi gelir. * Brokoli: Mide ve yemek borusu kanseri tehlikesini azaltır. * Lahana: Yaşlanmayı önleyici mineral olarak kabul edilen selenyum sağlıklı bir cilt verir, erkeğin cinsel gücünü artırır. * Havuç: Enerji verir. Karaciğerin safra salgılamasına ve kolesterolü dengelemesine yardım eder. * Salatalık: Kasları gençleştirir. Deri hücrelerine elastikiyet verir. * Sarımsak: Tansiyonu düşürür, kan pıhtılaşmasını azaltır. Bazı mide kanserlerini önlediği ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır. * Ispanak: Karaciğeri, lenf bezlerini ve kan dolaşımını uyarır. Baş ağrısına karşı elma ile kereviz * Uykusuzluk: Havuç ve kereviz sapının suyunu karıştırın. * Sakinleştirici: Havuç ve lahana suyunu karıştırın. * Sindirimi kolaylaştırıcı: Karnabahar, havuç ve maydanoz suyu. * Yorgunluk: Tek başına havuç ya da elma, kereviz ve maydanozdan herhangi biriyle birlikte sıkılmış meyve suyu. * Grip: Bir bardak kızılcık suyu ya da elma + kızılcık, elma + üzüm + ananas suyu. * İktidarsızlık: Lahana, brokoli, kıvırcık yapraklı lahana suyu. * Sigara dumanı: Kereviz ya da çilek suyu. * Ezilme, çürüme: Portakal suyundaki bioflavonoid kan damarını ve kılcal damarları güçlendirir. Ezik ve çürükler daha çabuk iyileşir. * Kabızlık: Patates + havuç + elma + maydanoz suyu iyi bir tercihtir. En çok işe yarayan meyve suyu ise elma + armuttur. * Ağrıyan kemikler: Havuç, lahana ve maydanoz karışımının suyu. * Mide asidi: Havuç + salatalık + pancar suyu ya da havuç + lahana + kereviz suyu mideyi yatıştırmaya yardım eder. * Hemoroit: İçinde özellikle patates bulunan içecekler öneriliyor. Patates + havuç + elma + maydanoz suyu ya da patates + elma + armut suyu. * Boğaz ağrıları: Turp + limon. * Mide ülseri: Lahana ya da patates suyu. * Baş ağrısı: Elmayla birlikte karıştırılan kereviz suyu. Tüketirken bunlara dikkat Doğal Tıp Derneği Başkanı Dr. Ender Saraç, sebze ve meyvelerin insan hayatında bir ilaç kadar önemli olduğunu söyledi. Saraç, günde yarım kilo sebze ve meyve tüketilmesi gerektiğini vurgulayarak, dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı: "Besin değerinin kaybolmaması için sebzeler az suyla, buharlı tencere veya toprak güveç kaplarında zeytinyağıyla pişirilmelidir. Havucu rendelemek B ve C vitaminlerinin kaybolmasına yol açar. Ayrıca sebze ve meyveleri vitaminlerinin kaybolmaması için kalın doğramak gerekir. Meyveler tok karnına değil, aç karnına ya da yemekten 2 - 3 saat sonra tüketilmelidir. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2007 Hangi meyve neye iyi gelir? Hangi hastalık için nelerin karışımları önerilir? İşte cevapları: Jay Kordich adlı Amerikalı, 1948 yılında mesane kanserine yakalandı... Hastalığın geldiği aşamayı gören doktorların "İyileşmesi mucize olur" dediği Kordich, taze meyve - sebze suyu terapisini kullanarak hastalığını yendi. Ve reçetelerini "Meyve ve Sebzelerin Gizli Güçleri" adlı kitapta topladı. İşte bazılarının mucizevi yararları: tesekkürler .. paylaşım için saol ilgilendigin icin sende sagol zeyynepp.. İncir: İyi bir potasyum kaynağı olan incir, kan basıncının kontrolünde yardımcıdır. Meyve, sebze az tüketen bir toplum olarak potasyumdan fakir, işlenmiş gıdaların diyetlerde gün geçtikçe daha çok yer almasıyla da sodyumdan zengin diyetler uygulamaktayız. Bu durum damar sağlığı ve tansiyon kontrolü adına stres oluşturmakta, yüksek tansiyona eğilimini artırmaktadır. Liften zengin olan incir ölçülü miktarlarda tüketildiğinde tokluk hissini de artırabilmektedir, ancak yoğun meyve şekeri içeriğiyle kan şekerini yükseltebilir, bu da kilo eğilimini artırabilir. Çok lezzetli olması fazla tüketilme olasılığını artırabilmektedir, bu nedenle zayıflama diyetlerinde çok dikkatli kullanılması gereken bir meyvedir. Kullanımı yaygın olmayan hatta ülkemizde pek bilinmeyen incir yaprakları ise antidiyabetik etkili olabilir, şeker hastalarında insüline olan ihtiyacı azaltabilir. Trigliserid seviyelerini düşürebilir, kanser hücrelerinin gelişimini yavaşlatabilir. ~~~ İncir (Yemiş) Çoğunlukla Ege ve Akdeniz' de yetişen incir, hem lezzetli bir meyve hemde sağlık açısından çok yararlı bir gıdadır. Hem taze hem de kuru tüketilen incir bağırsakları yumuşatarak kabızlığı giderir, sindirim sorunu olanlar için çok faydalıdır. Göğsü yumuşattığı için bronşit ve öksürük gibi sağlık problemlerinde balgam söktürerek rahatlatır. Vücuda enerji verir. Öksürük İçin: İki su bardağı çiğ sütün içine iki tane kuru inciri doğrayıp sütü kaynatın. Yirmi dakika kadar bekletip süzün ve günde 2 defa bu sütten sıcak olarak için. ~~~ İncir her derde deva Türkiey’nin değişik bölgelerinde bol miktarda yetişen incirin, başta kabızlık olmak üzere kanın pıhtılaşması, yaraların çabuk kapanması ve kansızlığın önlenmesinde faydalı olduğu belirtildi. Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, incirde C vitamini hariç diğer bütün vitaminlerin bulunduğunu belirterek, "İncirdeki bu vitaminler sayesinde kanın pıhtılaşması sağlanır, ciltteki yaralar çabuk kapanır ve kansızlık önlenir. Özellikle taze incir kabızlığı önlemede birebirdir. Kabızlığın önlenmesi için incirler akşamdan suya konur, sabahleyin aç karnına yenir. Kuru incir ise bağırsak faaliyetlerini artırır. Sütle birlikte pişirilerek yenilen taze incir, nezleyi ve boğaz ağrılarını giderir" dedi. İncirin insan vücuduna faydalarının saymakla bitmediğini kaydeden Dr.Dinççağ, "İncir enerji verir. Vitamin ve mineral bakımından zengin bir gıdadır. Yüksek oranda kalsiyum ve demir içerir ve bu yüzden kansızlığa ve kemik hastalıklarına iyi gelir. Bağırsaklardan toksik maddelerin atılması kandaki kolesterol seviyesinin düşürülmesi gibi faydaları da vardır. Kalbe ferahlık verir, kuluncu ve sindirim organı sancılarını giderir. Süt ile kaynatılan incir ses kısıklığına iyi gelir. Ağacının dalları kırıldığında akan süt, siğil ve nasırlara sürülürse çok iyi gelir. İnciri cevizle birlikte yerseniz hem bronşite iyi gelip öksürüğü keser hem de vücudunuzu zehirden korur. Ayrıca nezleye de iyi gelir. İncir süte, sirkeye yada zeytinyağına batırarak yenirse basur şikayetleri ortadan kalkar. Ses kısıklığında bir su bardağı sütün içine incir atılıp kaynatılıp içilmelidir. Bağırsak iltihabı olanlar inciri çok yemelidir" diye konuştu. ~~~ İncirin faydaları Sahip Olduğu 1Kg.da 2900 kalori içerdiği zengin E ve B vitamini; Kana çok hızlı geçmesi ve vücut ısısını kısa sürede yükseltme özelliği ile; İNCİR, - Kansere karşı vücudun bağışıklık sistemini arttırıcı; - Süt’ün 2 misline yakın kalsiyum miktarı ile; Hamilelerde ve çocuklarda KEMİK gelişimini sağlayıcı; - Yaşlılarda kemik erimesini önleyici; - İçerdiği protein ile hücreleri tamir edici ve yenileyici; - Zengin demir minerali ile kanı güçlendirici; - Fosfor ile gözü takviye edici; -Kabızlık, hemoroit, bağırsak kanseri gibi rahatsızlığı olanlarda etkin bağırsak yumuşatıcı özelliği, zengin kalsiyum ve potasyum mineralleri ile hem kendi hem de taşıdıkları bebeklerin sağlığı açısından hamile kadınlar için faydalıdır. ~~~ Uyarı Uzmanlar ayrıca bir tehlikeye de dikkat çekiyorlar.Kuru üzüm ve incirin genellikle pazar yerlerinde açıkta satıldığını, bunların tüketilmesi durumunda, içerdiği aflatoksinlerin zamanla karaciğerde depolandığını, bunun ise ölüme yol açabileceğini, bu nedenle açıkta tüketilen kuru üzüm ve incire dikkat edilmesi gerektiğini bildiriyorlar. "Üzerinde marka bulunmayan, ambalajlanmadan açıkta satılan bu ürünler kesinlikle tüketilmemelidir. alıntı Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2007 * Armut: Kalp - damar sağlığı, alçak kan basıncı ve fiziksel performansa iyi gelen vitaminleri barındırır. Bunları görünce bir armut yiyesim ve bir ayva yediresim geldi..!! Gülgillerden; çiçekleri beyaz bir ağacın meyvesidir. Armut; suluca yumuşak tatlı ve küçük çekirdeklidir. Rengi sarı ile yeşil arasında değişir. Ankara, Mustabey, Çengel, Kumla, Bey olmak üzere birçok çeşidi vardır. ~~~ Armut Ağza serinlik veren armut vitamin yönünden de çok zengindir. Armutta A,B bir ve B iki, PP ve C 3% vitaminleri, bundan başka, meyve şekerleri, karbonhidratlar, bitkisel yağ, selüloz ve tanin bulunur. Bu değerli meyve, madensel tuzlar yönünden çok zengin olduğu için, organizmanın madensel tuz gereksinimini karşılar. Fransızların ünlü doğa bilimcisi Maurice Messegue armudun meziyetlerini şöyle över: "Tarihin çok eski çağlarından beri bilinen armut, güneş ışınlarıyla okşanıp yetişen eşi enderi bulunmaz, çok yararlı bir meyvedir. Hoş kokuludur, iç açıcı ve serinleticidir. Armut yiyenler kızgın çöl güneşinin altında bile susuzluk duymazlar. Vitamin yönünden zengindir. Yararları: • Kanı zehirlerden temizler ve idrar söktürür. • Sindirimi kolaylaştırır, mideye güç verir. • Nezlenin çabuk iyileşmesini sağlar. • Çarpıntıyı keser. • Bağırsakları yumuşatır. • Serinlik verir. Cildi Güzelleştirir: Çevre kirliliğinin porsuttuğu ciltleri besler. Yaşlanmış ciltlere pırıl pırıl bir görünüm kazandırır, teni gerginleştirerek kadını güzelleştirir ve gençleştirir. Nasıl Alacaksınız? Armudun yeşili ham, olgunu sarıdır. San renklileri tercih edin. Üstünde siyah lekeler varsa ve fazla yumuşaksa bu, armudun çürümeye yüz tuttuğunu gösterir. Nasıl Yiyeceksiniz? Böbreklerde kum yaptığı için fazlası zararlıdır. ~~~ Günde 3-4 tane armut yemek birçok sağlık sorununa iyi gelir.Yüksek tansiyonu olanlara çok faydalıdır. Ayrıca armut, A vitamini yönünden oldukça zengin bir meyve olan armut, böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar ve idrarı bollaştırır. Bu yüzden böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Hamile bayanlarda mide bulantısı ve kusmaları azaltır. ~~~ İçerdiği fosfor ve B vitaminiyle zihinsel yorgunluğu giderir, sinirleri teskin eder. Armut hazmı kolaylaştırır fakat kendisinin hazmı kolay değildir. Midesi sorunlu olanlar elma gibi ısırarak yemek yerine suyunu içmeyi tercih etmelidir. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2007 * Üzüm: Böbreklerin çalışmasını uyarıp kalp atışını düzenler. Karaciğeri temizler. Siyah üzüm kabukları ve çekirdekleriyle yenirse hücre yenileyicidir. Üzüm bir çok ilaç dan daha faydalı... Üzümün yararları sayılamayacak kadar çok: A, B1, B2, C vitamininin yanısıra potasyum, magnezyum içeren üzüm tek başına bir eczane görevi görüyor. Özellikle baş ağrısı ve kansere karşı koruyucu etkisi olan üzüm asabı bozulanların da ilacı gibi. Üzüm bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğinin altını çizen Prof. Turan Karadeniz, bu sihirli meyvenin yararlarını şöyle sıraladı: "Üzüm, böbrek ve karaciğerin işlevini artırır, karaciğer hastalıkları ve kansızlığın tedavisinde etkilidir. Kanın temizlenmesine, vücutta yağların erimesine yardımcı olur. Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Yağlı bileşiklerin kılcal birikmesini engelleyerek ve kanı sulandırarak kalp-damar sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. İçerdiği resveratrol maddesi sayesinde kansere karşı vücudu korumakta görev almaktadır. Vücudu virüslere karşı dirençli hale getirir. Kabuk ve çekirdekleri mideye zarar vermeden sindirimi hızlandırır, bağırsak sisteminin çalışmasını düzenler, bağırsak sancısını giderir. Cüzamdan kurtulmak için bolca kuru üzüm yenilmelidir. Hamilelik veya bacaktaki şişliklerin giderilmesinde ekşi üzüm suyu lapası şiş uzuvlara sarılmalıdır. " 'SARA'YA İYİ GELİYOR Üzümün kireçlenmeyi de önlediğini belirten Prof. Dr. Karadeniz, şunları kaydetti: "Taze üzüm yenilerek dizlerdeki kireçlenme önlenir, romatizma ve mafsal iltihabına faydalıdır. Fil hastalığında üzüm ağacının külü sirke ile karıştırılıp şişlik üzerine konursa faydalı gelir. Sedef hastalığında kuru üzüm lapası yaralara sürülürse şifalı olur. Üzüm yaprağı usaresi suyla karıştırılıp saçlar yıkanırsa saçları uzatır. Damar sertliğine karşı üzüm hoşafı içilmelidir. Saraya karşı üzüm hoşafı iyi gelir. Üzüm pekmezi akciğer veremine, asap bozukluğuna, kansızlığa, karaciğer zafiyetine iyi gelir" şeklinde konuştu. ~~~~ Üzüm neye iyi geliyor Bedeni ve zihni gücü artırır. Kan yapar. Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Yüksek tansiyonu düşürür. Mide ülseri, gastrit, karaciğer hastalıkları, dalak hastalıkları, romatizma ve mafsal iltihabında faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Kanı temizler. Şişmanlıkta faydalıdır. Hamilelerin mide bulantısını önler. Cilt güzelliğini sağlar. Nekahat devresinin kolayca atlatılmasına yardımcı olur. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Besleyicidir. ~~~~ Üzüm çekirdeğinin faydaları nelerdir? (Kara Üzüm) Üzüm çekirdeği damar yozlaşmasını önler ve damarlarınızı sağlamlaştırır. Hipertansiyon, kalp krizi ve felç olasılığını minimale indirir. Diabetli ve varisli kişilere son derece yararlıdır. Gözü maküler dejenerasyon ve kataraktan korur. Üzüm çekirdeği sürekli bilgisayarın başında olan kişilerin göz sağlığının korunmasında da önemlidir. Üzüm çekirdeği DNA hasarını azaltarak kanser oluşum riskini de minimale indirir. Üzüm çekirdeği cildin bağdokusunda bulunan kollajeni sağlamlaştırır. Deriyi dinçleştirdiği için kozmetik sanayinde merhem olarak da kullanılır Üzüm çekirdeği damarların kollajen dokusunu da sağlamlaştırdığı için damar sertliği ve damar sertliği ile ilgili çok sayıda hastalığı önler. Üzüm çekirdeği histamin salgısını azaltarak alerjiyi önler. Üzüm çekirdeği iltihabi prostaglandinlerin sentezini azaltarak romatizmal hastalıklar, ağrı ve endometrioz gibi durumlarda yararlı olurlar. Prof. Dr. Ahmet Aydin ÜZÜM SUYU Uzmanlar tarafından sihirli iksir ve bitki sütü olarak da adlandırılan doğal kalkanlarımızdan üzüm suyu, bileşimindeki zengin vitamin ve mineral maddeler vücudun günlük ihtiyacını karşılayabilecek özelliktedir. Bol miktarda A ve C vitaminleri, mineraller en çok da demir ile potasyum içeren üzüm suyu vücudun hastalıklara karşı daha dirençli olmasını sağlar. Antioksidan özellikli olduğu için cildin yaşlanmasını geciktirir. Kan yapıcı özelliğinin yanı sıra romatizma ve mafsal ağrılarına iyi gelen üzüm suyu, kalp sistemini düzenler, bedensel ve zihinsel yorgunlukları giderir. Sonbahar, kış aylarında daha çok gereksinim duyduğumuz enerjiyi ise vücut tarafından kolayca özümsenen basit şekerleri sayesinde üzüm suyundan alabiliriz. Ayrıca içerdiği diyet lifleri sayesinde bağırsakları yumuşatıcı ve idrar söktürücü özelliği ile organizmayı toksinlerden arındırıp temizler. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2007 Hangi meyve neye iyi gelir? Hangi hastalık için nelerin karışımları önerilir? İşte cevapları: * Portakal: Soğuk algınlığı, grip, incinme, kalp hastalığı ve felçten korunmaya yardım eder. Portakal dış kabuk yağı, vitiligo rahatsızlığında kullanılan çok önemli bir eterik yağdır. Mîdeyi uyarıcı, koku verici olarak kullanılır Antioksidantlar ile dolu bir meyve. Kanseri önleyici olarak bilinen bütün maddeleri içeriyor. Ayrıca bol miktarda C vitamini içeriyor. Kilo almaya engel olur. Kandaki kolestorolü düşürür.Vucüdun C vitamini, potasyum, protein, B ve E vitaminleri ile kalp hastalıkları ve antikanserojen maddeler ile kanser riskini azaltıyor, kolestorolü düşürüyor ~~~~ İran’da yapılan bir araştırmada C vitamini kaynağı meyveler içerisinde en etkilisinin portakal olduğu belirlenmiştir.Beslenmeyle fazla ilgisi yok gibi görünen akciğer kanserinde bile C vitamininin koruyucu rolü bulunmaktadır. C vitamini yalnızca bitkisel gıdalarda bulunur. Kuşburnu, kivi, turunçgiller, çilek, brokoli, kırmızı ve yeşil biber, kavun, yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, domates, patates en iyi kaynaklardır. Bağışıklık sistemini güçlendirerek bizleri soğuk algınlığı ve gripten koruyan meyvelerin başında portakal geliyor. İçerdiği C vitamini ve folik asit sayesinde öksürüğü azaltır. Portakal suyundaki bir antioksidan olan bioflavin damarları ve kılcal damarları güçlendirerek kalbin zarar görmesini engeller. Portakal suyunda bulunan yüksek miktardaki potasyum tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur, aynı zamanda cildin kuruyup kırışıklıkların oluşmasını da önler. Ayrıca, içerdiği vitaminler ve antioksidanlar sayesinde portakal, kanın pıhtılaşmasını, mide ve pankreas kanserini önler ve ezik ve çürüklerin daha çabuk iyileşmesini sağlar. ~~~~ Yaz aylarında meyve suyu hem serinletir, hem keyif verirHacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Yücecan, vücuda kaybettiği sıvıyı kazandırmanın sağlıklı yollarından birinin meyve suyu içmek olduğunu belirterek şunları söyledi:“Sıcak yaz günlerinde, her zaman olduğundan daha fazla sıvı kaybediyoruz. Bol sıvı almak, yaz aylarında sağlığın güvencesi haline geliyor. Temel içeceğimiz suyun yanı sıra, meyve suları da sıvı kaynağı olarak renkli bir alternatif. Meyve suları sağlığın korunması ve devamlılığı üzerine olumlu etkide bulunan fitokimyasallar bakımından da zengindir. Örneğin portakal suyunun doğal olarak 60’dan fazla fitokimyasal içerdiği biliniyor. Bu öğelerin çoğu fenolik bileşiklerdir. Fenolik bileşiklerin sağlık üzerine olumlu etkilerinin, antioksidan etkinliklerinden kaynaklandığı düşünülüyor. Fenolik bileşiklerin doğal antioksidan etkinlikleri nedeniyle, bazı kanser türleri ile kalp ve diğer kronik hastalıklara karşı koruyucu etkilerinin olabileceği ileri sürülüyor. Alıntı
Φ rotorcli Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2007 Yararlı bilgiler Teşekkürler Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2007 Hangi meyve neye iyi gelir? Hangi hastalık için nelerin karışımları önerilir? İşte cevapları: * Muz: Kalbe ve kas sistemine yararlıdır. Yorgunluğa ve ishale birebirdir. Yararlı bilgilerTeşekkürler rica Muz: Yumuşak dokusu, hoş kokusu ve lezzetiyle 7'den 70'e herkesin beğenisini çeken muz, yüksek potasyum içeriğiyle spor yapan bireylerin de severek tükettiği bir meyvedir. Kan basıncının kontrolü ve kalp fonksiyonlarının sağlıklı devamlılığı adına önemli olan potasyumun en iyi kaynaklarından biri olan muz, ateroskleroza karşı koruyuculuğuyla da artılar toplamaktadır. 40 bin Amerikalı üzerinde yapılan 4 yılı aşkın süreli bir çalışmada, potasyum, magnezyum ve liften zengin beslenen bireylerin felç riskini azalttıkları gözlenmiştir. Archives of Internal Medicine dergisinde yayımlanan, 10 bin kadar Amerikalıyı içeren 19 yıllık çalışma, muz gibi yüksek lifli beslenmenin kalp hastalıkları riskini azalttığını göstermiştir. ~~~ Her mevsimin meyvası muzun bir tanesi 100 kalori içerir. En büyük özelliği mutluluk hormonu olarak bilinen seratonin içermesi, dolayısıyla da yiyenlere keyif vermesi. Muzun içerdiği mineraller enfaktüs riskini azaltır, magnezyum baş ağrılarını azaltıır, lifleri hazmı kolaylaştırır, demir metabolizmasının işleyişini hızlandırır, B6 vitamini sinirleri , C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirir ~~~ Muzun içerisinde % 75 oranında su, % 1,3 oranında protein ve % 0,6 oranında da yağ bulunmaktadır. Karbonhidratlardan ve önemli ölçüde potasyumdan oluşmaktadır. İçerdiği yüksek orandaki potasyum sayesinde, atıkların vücuttan dışarı atılması işlemini kolaylaştırır. Yatmadan önce yenen bir muzun serotonin oranını yükselttiği ve iyi bir uykunun garantisi olduğu söyleniyor. Kan basıncının düşürülmesini sağlar. Bunun yanında muz, alerji tedavisinde de kullanılır Kalp hastalıklarında da, tedavi edici etkisi vardır. Enerji üretimine yardımcı olur ve strese karşı dayanıklılık sağlar. Yorgunluğa ve ishale de birebirdir Yüksek potasyum içeren muz ileri yaşlardaki felç riskini azaltıyor. Ayrıca bazı anemi (kansızlık) türlerini tedavi eder. Beynin normal fonksiyonlarını gerçekleştirmesine yardımcı olur. Muz kokteyli: 250 gram üzümle 2 adet muzu püre yapın. 1 limonun suyunu ve 3 / 4 litre soğuk sütü katın. Şeker ve vanilyayla tatlandırın. Bu karışım hazmı kolaylaştırır. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2007 Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2007 * Kayısı: Kan yapıcıdır. Güzel bir cilt ve saça olumlu etkisi vardır. Kanserin önlenmesinde yardım eden iyi bir karotenoid kaynağıdır. MALATYA - İÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Otlu, Malatya Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında, kayısının kanser ve bir takım hastalıklara iyi geldiğinin ilk kez bilimsel olarak kanıtlandığını söyledi. Kayısının birçok hastalığa iyi geldiğinin halk arasında bilindiğini, söylendiğini ancak, bilimsel olarak kanıtlanmamış olduğuna işaret eden Otlu, 5 aylık bir süreyle sıçanlar üzerinde yaptıkları araştırmalar sonucu bağırsak hastalıkları, kanser ve kalp krizi riskine karşı kayısının oldukça faydalı olduğunun saptandığını kaydetti. Toplam 30 sıçan kullanarak 5 ay boyunca inceleme yaptıklarını belirten Otlu, 300 kilogram kuru kayısının yeme karıştırılarak sıçanlara farklı dozlarda verildiğini söyledi. 5 ayın sonunda kayısının, özellikle kanser, bağırsak hastalıkları ve kalp krizi riski olmak üzere birçok rahatsızlığa iyi geldiğinin tespit edildiğine dikkati çeken Otlu, şöyle konuştu: "Kayısının faydaları ve nelere iyi geldiği noktasında çok fazla şey söylenirdi. Bunların birçoğu doğruydu. Ancak bilimsel olarak kanıtlanmamıştı. Sıçanlar üzerinde yaptığımız çalışmadan elde ettiğimiz sonuç bizi oldukça heyecanlandırdı. Elde ettiğimiz verilere göre kayısı, karaciğer, bağırsak, kanser ve kalp krizi riski gibi hastalıkların önüne geçebiliyor." ~~~ Taze ve kuru olarak yenilebilen kayısı, içerdiği A vitamini ve yüksek oranda potasyumdan dolayı kansere karşı direnç kazandırıyor, kasları güçlendiriyor, beynin daha düzenli çalışmasını ve daha az yorulmasını sağlıyor ve stresi azaltıyor. Kemikler ile dişler için de yararlı olan kayısı, mide ve 12 parmak bağırsağı ülserlerinin oluşumunu önlüyor, kalp kaslarını kuvvetlendiriyor. Kayısının 100 gramında 28 kalori var. ~~~~ Kayısı Nektarı Kayısı suyu potasyum, folik asit ve A vitaminine dönüşebilen karotenoidlerden özellikle beta karoten açısından zengindir. Bir bardak kayısı suyu 117 kkal içerir ve günlük A vitamini gereksiniminin 1/3 ünü karşılar. Yapılan çalışmalar; karotenoidlerin antioksidan özellikler gösterdiğini ve kansere karşı potansiyel koruyucu etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Araştırmacılar kanserden korunmak için hap şeklinde beta karoten almak yerine değişik türdeki karotenoidleri içeren yeşil, sarı, turuncu sebze ve meyve ile bu sebze ve meyvelerden elde edilen sebze/meyve sularını daha çok tüketmek gerektiğini belirtmişlerdir. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 ANANAS İçerdiği vitamin ve faydalı maddelerden dolayı tüketimi giderek artan ananasın son yapılan araştırmalarda doğal yapısında bulunan bromelain enziminin CCS molekülünü içerdiği ve bunun da kansere karşı insan vücudunun bağışıklık sistemini harekete geçirdiği kanıtlandı. Bromelain, vücuttaki proteinleri ayrıştıran ve sindiren bir enzim olduğundan hazmı kolaylaştırır, mide asidini düzenler. Kemik ve eklemlerdeki kireçlenmeyi önler. Alerjilere karşı korunma sağlar. Ananasın içindeki enzimlerin yağ yakma özelliğinin olması kozmetik sektörünün de bu meyveye olan ilgisini giderek arttırıyor. İdrar söktürücü etkisi nedeniyle vücuttaki toksinlerin atımına yardımcı olduğundan selülit tedavisinde de kullanılıyor. ~~~ Ananas sadece kokteyllere tat katan bir meyve değildir. Bu tropik meyve hücre kaybını engeller, enerji üretimine yardımcı olur İlk defa Orta ve Güney Amerika'da yetiştirilen ananas, Avrupa'ya tanıtıldıktan sonra yaygın olarak kullanılmaya başlanmış. Ananas geniş ve silindirik yüzeyli, pürüzlü, kahverengi-sarı karışımı bir renk taşıyan bol lifli tropik bir meyve. Meyve olarak yenilebilir, suyu çıkartılarak kokteyllerde kullanılabilir. Meyve veya sebze olarak ya da salata malzemesi olarak tercih edilebilir. Muzdan sonra Amerika'da favori tropik meyveler arasında ikinci sırada yer alıyor. Kansere karşı etkili Taze ananas bromelin enzimini içerir. Bromelin protein ayrıştırıcı ve sindirimine yardımcı bir enzimdir. İlk kez 1957 yılında tanımlanmış ve birçok araştırmaya konu olmuştur. Kükürtlü bileşikleri içeren bromelin enzimi sadece protein sindirimine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda şişkinliğin ve ödemin atılmasına da katkıda bulunur. Deneysel çalışmalarda kanser önleyici etkilerine rastlanmıştır. Klinik çalışmalarında ise şişkinliğin ve ödemin görüldüğü sinüzit, boğaz ağrısı, kireçlenme ve gut gibi iltihabi durumlarda iltihap önleyici etki göstererek şişkinliğin azalmasına yardımcı olabileceği saptanmıştır. Ananasın tek başına öğün aralarında sap kısmının ve gövdesinin tüketilmesiyle bromelin enziminin iltihap ve ödem önleyici etkisi maksimum düzeyde artırılabilir. Bağışıklık sisteminin destekçisi Ananas biyoyararlılığı yüksek olan C vitaminini içerir. C vitamini antioksidan özelliğiyle vücutta hasar oluşturan serbest radikallerin etkisini azaltmakta ve hücre kaybını önleyebilmektedir. Yüksek düzeyde serbest radikal damar hasarına neden olup hasarı ilerletmekte, astım ataklarını sıklaştırmakta, kolon hücrelerine zarar verip kolon kanseri riskini artırmakta, eklem ağrılarının görüldüğü hastalıklara neden olabilmektedir. Ananas besinlerle az miktarda alınan manganezin de zengin bir kaynağıdır. Manganez enzimlerin etkinliğinin görülebilmesi ve antioksidan özelliğin daha verimli olabilmesi için önemlidir. Ananas manganezin yanı sıra iyi derecede B1 vitamini içerir. B1 vitamini enzimatik reaksiyonlarda tamamlayıcı ve enerji üretiminde yardımcıdır. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2008 Mango ve papaya: Bağışıklık sistemi ve cild için sağlıklı olan A ve C vitaminlerini içermektedir. İçeriğinde karotenoid bulunduran bu meyveler kanser ve kalp hastalıkları riskini azaltmaktadırlar. Yarım kap doğranmış mango veya papaya sizim için gerekli miktardır. Yada orta boy mango veya papaya bir servise dank düşmektedir. Taze olarak tüketin ve tatlılara yada salatalara ekleyin. Muhteşem kokusu ve tadı nedeniyle tropik meyvelerin kraliçesi olarak da tanınan mango içerdiği B, C ve E vitaminleri, beta karoten, E vitamini, niasin, demir, potasyum, kalsiyum ve fosforun yanı sıra yüksek bitkisel lif oranı sayesinde sağlık için birebirdir. Çiğ olarak yendiği gibi gerek meyve salatası gerekse yeşil salatalara karıştırılabilir. Mango suyu da..... Brezilyalıların vaz geçemediği bir içecektir. Mango meyve olarak ortadan ikiye bölünüp, çekirdeği çıkarıldıktan sonra kaşıkla yeniyor. Papaya Muhteşem bir A ve C vitaminleri ile potasyum kaynağı olan papayanın bağırsak gevşetici özelliği de vardır. Sabah kahvaltılarının değişmez meyvesi olan papaya, mikserde süt ile karıştırılarak da içilebilir. Ete sürülerek etin yumuşatılması için de kullanılır. Mango neye iyi gelir ? Gözlere ve cilde iyi gelir. Kansere karşı koruyucu özelliği vardır. Serbest radikalleri yok eden beta karoten açısından zengindir. Vücut, beta karoteni aynı zamanda A vitamini yapmakta kullanır ki, A vitamini de cilt, göz ve akciğer sağlığı için önemlidir. Alıntı
Φ crazy mom Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2008 ne guzel tanitmissin Birce. Ben de bu aralar hep meyve yiyorum ama sadece rejimden dolayi Alıntı
Φ crazy mom Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2008 tabi etkisini goruyorum... Alıntı
Φ bursercan Gönderi tarihi: 26 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 26 Şubat , 2008 tabi etkisini goruyorum... yav ben nıye meyveyı sevmıyorum.yaz kıs meyve yeme sayımı toplasam her halde parmak sayım kadar cıkar (candıdenın parmaklarına gore saymayın onunkıler 2 serlı ) Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 Uzmanlara göre çilek; bağışıklığı güçlendiren, besin değeri yüksek bir meyve. * Çilek: Sigara dumanının etkilerini azaltır. Sigara içilen bir odadayken gün boyunca ağza iki çilek atılması önerilir. ne guzel tanitmissin Birce. Ben de bu aralar hep meyve yiyorum ama sadece rejimden dolayi yemegimi ben demek istiyorsun simdi sen ki ben cok severim zayıflarsın belki rahat birak bakayim candide ' i gerci bu aralar her ikiniz de yoksunuz... yav ben nıye meyveyı sevmıyorum.yaz kıs meyve yeme sayımı toplasam her halde parmak sayım kadar cıkar bak tam cilek zaman' i, bir tabagin' in icersine koyuver dersini calisirken, hem elin isler hem agzin Çilekte " kum ve tas riski" Çileğin, bünyesinde barındırdığı mineraller nedeniyle böbrek rahatsızlığı olanlarda, taş ve kum riski oluşturduğu bildirildi. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurgül Türemiş, özellikle Akdeniz Bölgesinin sahil kesimlerinde hasadın başlaması ile çilek tüketiminin arttığını söyledi. Son yıllarda üreticilerin çileğe yoğun ilgi gösterdiğini belirten Türemiş, "önceki yıllarda 150-160 bin ton civarında olan rekoltenin bu yıl önemli miktarda artmasını bekliyoruz" dedi. Çileğin içerdiği mineraller nedeniyle çok sayıda hastalığa iyi geldiğinin altını çizen Türemiş, özellikle C vitamini zenginliği nedeniyle mevsimsel geçiş dönemi olan bugünlerde, soğuk algınlıklarına karşı bol bol tüketilebileceğini söyledi. Türemiş, antioksidan ve bitki özleri yüksek olan çileğin, kanser hücrelerine karşı kalkan görevi üstlendiğini belirterek, "çilek, kanser hücrelerine karşı bünyesindeki ellagic asitle vücudu korur" dedi. Çileğin, manganez, potasyum, roflavin ile B5 ve B6 vitaminleri açısından da zengin olduğunu ifade eden Türemiş, bu özelliklerinden faydalanabilmek için ise taze tüketimin önemine değindi. Reçel, marmelat gibi tüketimlerde çoğu vitamininin kaybolduğuna dikkati çeken Türemiş, "Tazeliğinin yanı sıra, koyu kırmızı, bol çekirdekli ve özellikle de organik çilekleri tercih edin" dedi. "BÖBREK HASTALARI DİKKAT ETMELİ" Her meyvede olduğu gibi çileğin de fazla tüketiminde, vücudu rahatsız edeceğini belirten Türemiş, böbreklerinde taş ve kum oluşma riski bulunanların ise daha dikkatli olması gerektiğini bildirdi. Çileğin yapı olarak bünyesinde çok sayıda mineral bulunduğunu anımsatan Türemiş, bu minerallerin ise böbrek rahatsızlıkları bulunan kişilerde, taş ve kum oluşturabileceğini söyledi. Tüketim sonrası kana karışan minerallerin, böbrek hastalarında çökme yapacağına dikkati çeken Türemiş, "aşırı tüketilen çilek, besin elementleri kana karıştığı zaman böbreklerde çökme yapabiliyor. Böbreklerinde taş ve kum riski olanlar aşırı çilek yememeli" dedi. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2008 ...Şimdi Dut zamanı... tamamen organik olan tek ürün. olan dut´un faydaları saymakla bitmiyor... Şimdi dut zamanı… Mutlaka bol bol tüketin. Çünkü dut, tamamen organik olan tek ürün. Bunun nedeni dut ağacında zararlı böceklerin barınmaması, yani böceklenmeyen tek yiyecek olması… Dutun faydaları da saymakla bitmiyor. Önce beyaz dutun faydalarına bir göz atalım. Kalsiyum, demir, B1, B2 ve C vitamini yönünden çok zengin olan dut, ateş düşürücü etkiye sahip. Dutun en şaşırtıcı özelliği kanamalardaki etkisi. Taze dut yaprakları ile derideki yaralara ya da burundaki kanamalara tampon yapılırsa kanama anında duruyor.. Yapraklar aynı zamanda güçlü bir idrar söktürücü. Bunun için 15-20 gram yaprağı 3 su bardağı ile kaynatıp tüketin. Bu yaprak suyu aynı zamanda çok etkili bir ateş düşürücü. Vücutta biriken suyuda dut yaprakları atıyor. Dut aç karna yendiğinde bağırsakları çalıştırıyor ve temizliyor. Özellikle de bağırsak solucanları açısından öneriliyor. Çünkü aç karna yenen dut, bağırsak solucanlarını döküyor. Kansızlığın dermanı da dut… Dut ne şekilde tüketilirse tüketilsin çok iyi bir kan yapıcıdır. İştah artırıcı etkisi de olan dut aynı zamanda bir enerji deposu… Karadutun faydaları da saymakla bitmiyor. Kara dut şurubu ya da kara dutun yaprak ve kabuklarının kaynatılması ile elde edilen sıvı ağız ve boğaz antisepsisinde, diş eti iltihaplarında birebirdir. Karadut çok güçlü bir antioksidan içeriyor. Bu da antioksidanlar da bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kalbi koruyucu ve yaşlanmayı geciktirici etkisi var. Karadut yorgunluk durumunda çok faydalı. Çünkü halsizliğe derman olurken, yorgunluğu da yok ediyor. Aynı zamanda uykusuzluğa da çare oluyor. Karadut kan basıncını düşürüyor, sindirim sistemindeki rahatsızlıkları da yok ediyor. Mide salgısını artırdığı tespit edilmiştir. Saçların ve özellikle de dişlerin güçlenmesi için mutlaka bol bol karadut tüketin. Saç ve diş dostu olarak biliniyor. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 23 Ocak , 2009 Ne kadar meyve yemeliyiz ? "Eğer bir kase muhallebi yemek yerine bir kilo elma yiyorsanız kilo alırsınız" açıklamasında bulunan Taylan Kümeli meyve ile ilgili çarpıcı veriler sundu. Ünlü Beslenme ve Diyet Uzman Taylan Kümeli Uzman Tv'de, meyve ile ilgili doğru bilinen yanlışları açıkladı. Meyve sınırsızca yenilmemeli "Meyve, şekerin şekil değiştirmiş, içine vitamin ve mineral konmuş halidir. Çay şekerini alıp içine içine vitamin kattığınızda kavunu, karpuzu, kiviyi elde edersiniz. Burdaki en önemli faktör meyvenin ne kadar yenileceğinin bilinmesidir. Meyvenin içindeki şeker iki moleküllü tek molekülün birlemiş halidir" diyerek aslında oldukça masum bulduğumuz meyvenin sınırsızca yenmemesi gerektiğini belirtti. Şeker hastaları süt ya da yoğurla tüketmeli Meyvenin belli oranlarda günde 4 porsiyonu geçmeyecek şekilde ve yemekten en az iki saat sonra yenilmesi gerektiğini belirten Kümeli, " Diyabet gibi bir rahatsızlığınız varsa meyvenizi süt ya da yoğurtla tüketmelisiniz" dedi. Şeker oranı düştükçe meyvenin masumiyeti artar Meyvenin zararsız görülüp aşırı yenmesinin kilo alsıracağını açıklayan Kümeli, " Diyetlerimizde eriği, vişneyi, sınırsız veriyoruz. Çünkü şeker oranı düştükçe meyvenin masumiyeti artıyor, yükseldikçe azalıyor. Muz, kavun, incir, üzüm ve dut bizim uzak durduğumuz meyvelerdir. Çünkü glisemik endeksi çok yüksektir" dedi. Kümeli, "Meyvelerin içindeki şeker oranına dikkat etmek çok önemlidir. Meyve tüketirken ne kadar yememiz gerektiğini ve vücudumuzun meyveye ne kadar ihtiyacı olduğunu göz önünde bulundurarak tüketmeliyiz" şeklinde konuştu. Zayıflamak için öğün atlamak kilo almak demektir Beynimizdeki tatlı algısının geğişik olduğunu ifade eden Kümeli şunları kaydetti: " Eğer bir kase muhallebi yemek yerine bir kilo elma yiyorsanız bu çok sakıncalı bir durumdur. Zayıflamak için öğün atlamak demek, kilo almaya çalışmak demektir. Çünkü her atladığınız öğün metabolizmanızın yavaşlamasına, ilk aldığınız yiyeceğin vücudunuzda yağ olarak depolanmasına ve aşırı yemeye neden olacaktır. Bunun yerine az ve sık belli öğünlerde, abur cubur olmadan, anormal yeme eğrileri çizmeden yemek daha doğrudur." Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 25 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2009 Bu meyve kansere düşman ! Çok az meyvede görülen yoğun C vitamini sayesinde kanser riskini azaltıyor. Malatya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü ve Atatürk Üniversitesi ile Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültelerinin işbirliğinde gerçekleştirilen araştırmada, kızılcıktaki C vitamini ve antioksidanın kansere yakalanma riskini azalttığı kanıtlandı. Malatya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Kadir Uğurtan Yılmaz, Malatya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen ''Kızılcık Genetik Kaynaklarının Toplanması ve Korunması Projesi'' ile Türkiye'deki yaklaşık 60 kızılcık türünün koruma altında bulundurulduğunu söyledi. Yılmaz, şunları kaydetti: ''Araştırma sonunda kızılcıkların antioksidan madde ve C vitamini içeriklerinin birçok meyve türüne göre çok daha yüksek değerlerde olduğu belirlendi. Çalışma ile bir insanın günlük C vitamini ihtiyacının yarısının 100 gram kızılcık tüketilerek karşılanabileceği de tespit edildi.'' C vitamini ve antioksidan maddelerin insan sağlığı açısından önemine dikkati çeken Yılmaz, şu bilgiyi verdi: ''Bu maddelerin kızılcıklarda çok yüksek miktarlarda olduğunun tespit edilmesi sonucu, kızılcıkların kansere yakalanma riskini azalttığı ve kızılcığın kansere ve daha bir çok hastalığa karşı bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ortaya koydu.'' Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2009 Yemekle meyve yemeyin ! Yemekte ve yemekten sonraki 2 saat içinde yenilen meyvelerin zararı... Yemekte ve yemekten sonraki 2 saat içinde yenilen meyvelerin, midede mayalanmaya yol açarak, gıdaları vücuda yük haline getiren asit ve gaz üretimine neden olduğu belirtildi. Meyve tüketiminin de bir doğru zamanlaması olduğunu dile getiren Dr. Murat Akbaş, şunları kaydetti: "Yemekte tüketilen meyve, fermante oluyor, midede şişkinliğe neden oluyor, yiyen kişiye rahatsızlık veriyor. Bir nevi midede alkol oluşuyor. Ancak bu dışardan alınan alkolle aynı değil. Bu yenen gıdaları besin olmaktan çıkarıp, vücuda yük haline getiriyor. Besinler gıda maddesi özelliğini kaybediyor. Yararlı olabilmesinin en garanti yolu, açken tüketmektir. Karaciğer başta olmak üzere tüm organlara, bu asit ve gazı yok edebilmek için normalden daha fazla yük biniyor." Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2009 Zeytin gibi karpuzlar çıktı Bu karpuzları görenler gözlerine inanamıyor. Her biri zeytin kadar küçük ama fiyatı "büyük". Güney Amerika'da bir ormanda keşfedildiler. Holandalı bir meraklı onları ülkesinde yetiştirmeyi başardı. Şimdi Avrupa'da piyasaya çıktı. İngiltere'de de dün piyasaya çıkan "Pepquino" adlı bu minik karpuzlar, görenleri şaşırttı. Tadını merak edenler, 250 gramına 10 sterlin ödeyerek meraklarını giderdi. Bir zeytinden birza daha irice olan ortalama 3 santimlik "Pepquinolar", salatalık tadında ve çerez gibi yenilebiliyor. İngiltere'de, lüks restoran ve kafelerde içkinin yanında ya da yemekte servis ediliyor. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2009 ...Hindistan cevizi (Cocos nucifera), palmiyegiller (Arecaceae) familyasından tropik bölgelerde yetişen meyvesi yenen bir palmiye türü. Tropikal bölgelerde yetişir. Meyvesi yenir. Hindistan cevizi lifi elde edilir. Ayrıca beyaz tanecikler halinde kek ve pastayı süslemek ve tat katmak amacıyla da kullanılmaktadır. Hindistan cevizi çok besleyici, güçlendirici ve şişmanlatıcı bir besindir. Yüksek oranda fakat kolayca sindirilebilen yağ içerir. Vücut bu yağdan diğer yağlara nazaran daha kolay yararlanır. Bu yağ hem fiziksel hem de kimyasal özelliği bakımından tereyağına çok benzer. Hindistan cevizi bütün amino asitleri içeren yüksek kalitede protein içeriğine sahiptir. Potasyum, sodyum, magnezyum, ve kükürt açısından da zengin bir besindir. ~~~ Baş ağrısına ve mide rahatsızlığına birebir Ülkemizde özellikle içinde yer alan sütü ile tanınan bu gıda, baş ağrısına iyi geldiği gibi mideyi de güçlendiriyor... Yaygın olarak Ekvator kuşağında yetişen Hindistan cevizi baş ağrısna iyi geliyor, mideyi güçlendiriyor. Çam fıstığı ise cinsel gücü artırıyor, akciğerleri temizliyor... KÜÇÜK HİNDİSTAN CEVİZİ Küçük Hindistan cevizi, birbiri üzerine konmuş, kat kat olmuş, sertleşmiş, kurumuş, sarı ve kırmızımsı renkli yapraklara benzer; ağaç kabuğuna ve oduna benzer bir yapıdadır. Dili dalayıcı ve büzücü bir tadı vardır. Hint biberi gibi keskin lezzettedir. Çin'de yetişir. İbn-i Miskeveyh, onun Hindistan cevizi kabukları olduğunu söylemiştir. Mesih ise, küçük Hindistan cevizinin narmüşke (Hint narı) benzediğini, hatta ondan daha iyi olduğunu söylemiştir. iÇERiĞi Bolus (Paulus), onun normal olduğunu söylemiştir. Diğer hekimler, onun ikinci derecede sıcak ve kuru olduğunu ve onun sıcaklık ve kuruluğundan şüphe edilmeyeceğini söylemiştir. YARARLARI Gazları çözer, atar; onda kabız etkisi vardır. ŞİŞLER Sertliği, ağır katılığı çözer; eğer balmumu ile karıştırılırsa, bu etkiyi gösterir. GÜZELLİK Güzel koku verir. BAŞ ORGANLARI Menekşe yağı ile kullanılırsa, baş ağrısını dindirir ve şiddetli rüzgardan olan baştaki ve şakaklardaki sıkıntıyı (baş ağrısını) giderir. BESLENME Karaciğer ve mideyi güçlendirir. DIŞARI ATAN ORGANLAR İshali giderir, peklik verir; rahimde olan ülserleşmiş yaralara iyilik verir. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.