Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Maddeyi beynimizde sadece elektrik sinyaleriyle algıladığımız için, gerçekte orada duran şey madde değilde seri kodlar olamazmı dedim..Çünkü içimizden dışarıya çıkıpta onun ne olduğuna nasıl emin olacağız.. Algılarımız elektirik sinyallerinden başka biş değildir.. Buradan nereye gideceksiniz diyorusun.. Bir yere gittiğimiz yok.. Maddenin gerçekte var olma olasılığının iyi düşünülmesi ve yalnızca Allah var bilincinin bilinmesidir.. Mutlak varlık ve mutlak kudret odur.. Diğer herşey sıfatların tecellisi, vehim, gölge, zıldir.. Diyorum gibi bişey.. Aslında bu konuyu "Felsefe" bölümüne açsanız daha iyi olurdu... Burada ister istemez "Din" konusuna giriliyor... Bölümün adı çünkü "Din"... Saygılarımla... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Aslında bu konuyu "Felsefe" bölümüne açsanız daha iyi olurdu...Burada ister istemez "Din" konusuna giriliyor... Bölümün adı çünkü "Din"... Saygılarımla... İyide sevgili Boşig hangi bir konu felsefeye kaymıyorki.. BurAda motamot bir yazı yazmıyoruz.. Eğer öyle yapacaksak. Belilerlenmiş din kuralarını yazarız olur biter.. Tartışıyoruz burada.. Tartışma fikir yürütmeyle, düşünmeyle, düşünce üretmeyle olur değil mi..? Bunun adı felsefe ise ben ne yapayım.. Hepten nakilcimi olayım.. Birde Googleye yazdım kim çıktı demişsiniz. H.Y yi kastetmişsiniz.. Alakası yok.. Çünkü kimleri kaynak gösterdiğimi yazdım ve o kişilerdende üçer tane söz yazdım.. Bunlar iki önemli büyük, İmam-ı Rabani ve Muhyittin-i Arabi idi.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Kralx ister "ruh" de, ister "beyin" de ya da "PC" de, ne dersen de, söylediklerinde ön koşul algılayıcının maddi bir gerçekliğinin olmasıdır. Zira "sinyal" dediğin şey de maddi bir gerçeklik için gereklidir. Algılayıcının maddi bir gerçekliği yok ise, zaten sinyale de gerek yoktur. Eğer öyleyse senin burada anlattığın tüm beyindi, algıydı, sinyaldi vs. gibi şeyler boşlukta ve desteksiz kalır. Ruh için sinyale gerek yoktur. yam yam bu konuda haklısın, seninle aynı fikirdeyim düşünce,ruh,hayal,yorum gibi kavramlar bir madde değildir ama bunları yaratan maddedir !!!! ne düşünürsen düşün, ne algılarsan algıla hepsi maddeden gelir. kısacası madde vardır, gerçektir, herşey maddeyle olup bitmektedir. Zaten madde duyu organlarıyla algılanıp, elektrik sinyalleri olarak beyinde depolanır. Burada maddenin olmadığına dair bir veri yoktur. Madde var ki algı merkezimize gelmektedir. Olmayan şey, algı merkezimizde gönderilmez. Hayal ile gerçeği açıklamıştım zaten ikisini karıştıran arkadaşlar var. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Burada maddenin olmadığına dair bir veri yoktur. Madde var ki algı merkezimize gelmektedir. Konuya hakim olmak için, tarafların yazdıkları yazıları tek tek okunmalı değilmi.. Bir ayrıntı atlanıldığı zaman, tekrar o ayrıntıyı yazmak zahmeti verilir insanlara.. Neyse zahmet demiyim ve yazayım.. Algı merkezine gelen veriden eminiz.. Ama bu verinin kaynağından emin değiliz.. Veri gelmiyor değil.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Ama bu verinin kaynağından emin değiliz.. verinin kaynağındanda eminiz maddedir madde yoksa hiçbirşey yok madde yoksa veride yok madde yoksa algı merkezimizede hiçbirşey gelmeyecek gerçek olan duyu organlarımızla algılayabildiklerimizdir. yani madde gerçektir, hayal olması mümkün değildir hayal olan bir şey varsa oda düşüncelerimizdir, beynimizdeki canlandırma, rüya vs. gibi şeylerdir. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2007 maddedir madde yoksa hiçbirşey yok madde yoksa veride yok madde yoksa algı merkezimizede hiçbirşey gelmeyecek gerçek olan duyu organlarımızla algılayabildiklerimizdir Evet bildik aşina mantık budur.. Aşinalığın dışına çıkıyoruz, zaten bu yüzden bu topic açılmıştır.. Senin bahsettiğin şey bugüne kadar bilinen yada zannedilen şeydir.. Zihnimize gelen bu verileri, pekala bir Pc kaydı ilede yapabiliriz.. Yada Allah bunları kod halinde gönderiyor olabilriz.. Yani nedir bu kesin hüküm..? Ortada madde yokken varmış gibi algılıyor olabilir.. Saygılar.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Gözle gördüğümüzde olsa, elle tuttuğumuzda olsa, dilimizle tattığımızda olsa hepsi sadece ve sadece beynimize giden elektirk sinyallerinden başka birşey değildir, maddenin aslıyla hiç bir zaman muhatap değiliz.. Bütün herşeyle beynimizin içinde elektron seviyesinde muhatabız.. Yukarıya resim çizdim konu daha iyi anlaşılsın diye.. Saygılar.. Alıntı
Φ dinazor Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Gözle gördüğümüzde olsa, elle tuttuğumuzda olsa, dilimizle tattığımızda olsa hepsi sadece ve sadece beynimize giden elektirk sinyallerinden başka birşey değildir, maddenin aslıyla hiç bir zaman muhatap değiliz..Bütün herşeyle beynimizin içinde elektron seviyesinde muhatabız.. Yukarıya resim çizdim konu daha iyi anlaşılsın diye.. Saygılar.. Bu mesajın için de bir çekiç var. Bunu gördün mü? Gördüysen al. Aldıysan Monitörüne vur. Vurduysan ne oldu. Hiç birşey olmadımı? Neden acaba... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Yukarıya resim çizdim konu daha iyi anlaşılsın diye..o resimde iki tane madde görüyoRum birisi bina, biriside beyin bina yoksa , beyine hiçbirşey gitmiyor beyin yoksa, bina olduğu yerde gerçek olarak duruyor yani beynin olmadığı yerde, binada yok diyemeyiz. o resimden beyini kaldır ! bina yerinde gerçek olarak duracaktır örneğin ben şuan karşımdaki monitörü görüyorum, ama sen göremiyorsun sen göremiyorsun diye bu monitör burada yok değil yani monitör gerçek ama sen göremiyorsun kısacası MONİTÖR NASIL OLDU ? İNSAN BEYNİ MADDEYİ ALGILADI GELİŞTİRDİ VE MONİTÖR YAPTI ORTAYA GERÇEK BİR NESNE ÇIKARDI EĞER BEYİN SADECE ELEKTİRİK SİNYALLERİNİ ALGILAYIP VERSEYDİ, HERŞEY ALGIDAN İBARET OLSAYDI ORTADA SOMUT BİR MONİTÖR OLUŞMAZDI Zihnimize gelen bu verileri, pekala bir Pc kaydı ilede yapabiliriz.. yapamayız !!! pc de ki kayıtlar ve ortam sanal ortamdır, yani gerçek değildir, eğer pc maddeyi algılayıp, o maddeden gerçek olarak bir şey oluşturabiliyorsa, işte o zaman o sanal ortam olmaz, alınan veriler gerçeğe yani maddeye dönüştürülmüş olur. Yada Allah bunları kod halinde gönderiyor olabilriz.. Eğer böyle söylersen, dini olarak tartışmalarımızdan biz haklı çıkarız 1. Allah'a inanmıyorsak bu bizim suçumuz olmaz 2. Hür irademiz varsa bu iradenin sahibi ve programlayıcısı Allah'tır 3. İmtihan olgusunun bir anlamı kalmaz, sadece komutları yaşarız. 4. Cehennemden korkmamıza gerek kalmaz, çünkü komut neyse o uygulanmış olacaktır, dolayısıyla hüküm verildikten sonra, cehennemde yanmaktan korkmamıza gerek yok. Öyle takdir edilmişiz. en neyseki, madde gerçektirki, böyle şeylerin ancak varsayım olduğunu algılayabiliyoruz. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 beyin yoksa, bina olduğu yerde gerçek olarak duruyor yani beynin olmadığı yerde, binada yok diyemeyiz. Bakın ilk önce şunu anlayalımki, konu çıkmaza girmesin.. O madde olarak bilinen şeyin olduğu yerde yada kanalda yada düzeyde hiç bir şey yoktur demiyorum... Yoğun bir veri kaynağı olabilir diyorum.. Daha doğrusu maddenin mutlak var olmasından, sadece zihnimizdeki bilgiyle nasıl emin olabiliyoruz diyorum.. Ya başka bireyse.. Diğer cevapların ve sorularında bu düzlemde cevaplanmış oldu.. Yani imtihanı etkileyecek hiç bir yargı yok.. Madde yada değil, sonuç olarak bir şeyler görüyoruz...! Elbete bu şeyler imtihan gerecidir.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Daha doğrusu maddenin mutlak var olmasından, sadece zihnimizdeki bilgiyle nasıl emin olabiliyoruz diyorum.. Zaten madde duyu organlarıyla algılanıp, elektrik sinyalleri olarak beyinde depolanır. Burada maddenin olmadığına dair bir veri yoktur. Madde var ki algı merkezimize gelmektedir. Olmayan şey, algı merkezimizede gelmez. "ya başka bir şeyse" demek için, elimizde maddenin olmayacığına dair deliller olmak zorundadır. Madde her ne olursa olsun, gerçektir. Sen maddeyi hava olarak görsen yada madde bizim bilmediğimizin dışında bir yapıda olsa bile, madde gerçektir, gerçek olmasının sebebide duyu organlarımızla algılanmasıdır. Duyu organlarımızla algıladığımız şey gerçektir ve aksini iddia edemeyiz. Bu mümkün değildir. Sen bana önümdeki monitörün aslında olmadığını biz onu görüyoruz diye var olduğunu iddia edersen, yanılırsın. Madde, insanlar gördüğü için var değildir. Madde gerçek olduğu için insanlar görüyor. Madde yok derseniz, kendinizide inkar etmiş olursunuz. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Dikkat edersen yine bir daireye girdik dönüp duruyoruz, lütfen çıkalım şu daireden.. Açıkladığım şeyi tekrar açıklatıyorsun.. Bak altını çizerek yazıyorum.. Orada bir yerlerde birşey var, zaten var olduğu için görüyoruz.. Tek mesele bu şey ne..? Nereden eminsin birebir aynı boyutta olduğunu, buna dair en küçük bir delil yokki elinde.. Monitörde gördüğüm insanı, Pc nin içerisinde bir insan vardır diye düşünmüyorsun değil mi..? Zihninde algıladığın şeylerde o algıladığın gibi şeyler midir.. Nereden biliyorsun hepsinin birer kod olmadığını.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Orada bir yerlerde birşey var, zaten var olduğu için görüyoruz..Tek mesele bu şey ne..? madde Nereden eminsin birebir aynı boyutta olduğunu, buna dair en küçük bir delil yokki elinde.. farklı boyutlarda olması madde olduğu gerçeğini değiştirmez Nereden biliyorsun hepsinin birer kod olmadığını..onların hepsi birer kod olarak beyine yerleşmiştir zaten. Buna bir itirazım yok. madde beyinde kodlar şeklinde saklanır. Bir binayı gördüğünüz zaman o binayı beyninizin içine almazsınız. O binayı beyin kodlayarak içinde bulundurur. Örneğin bu yazılar sana ben direkt beynimden göndermiyorum. Bu yazılara sana kodlanarak geliyor. Yani burada zaten ilginç bir durum yok. Madde beyinde kodlanarak algılanır. Kaynağınıda duyu organlarından alır. Duyu organlarımızla algılayabildiğimiz şeyede yok diyemeyiz. Bir ev gördüğümüz zaman, o ev olmak zorunda değiliz zaten olamayızda. Yani birebir madde ile muhatap olamayız, o maddenin yerine geçemeyiz. Zaten gerçek ve doğal olan maddeyle muhatap olmamız değil maddeyi algılayabilmemizdir. Madde, insanlar gördüğü için var değildir. Madde gerçek olduğu için insanlar görüyor. Madde yok derseniz, kendinizide inkar etmiş olursunuz. Dikkat edersen yine bir daireye girdik dönüp duruyoruz, lütfen çıkalım şu daireden.. bir sürü örnek ve açıklama yaptım, halada üzerine bir sürü şey ekledimde ekledim, eklemeyede devam edeceğim. Yani ben daireden çoktan çıktımda sen tutturdun "madde yoktur" diye. Yani şu an bana, önümde gördüğüm ve herşeyi yapabildiğim monitörün aslında bir hayal olabileceğini söyleyen biriyle, konuşmamam gerekir ama, insanlara hizmet ediyorum işte. Herkes maddenin gerçek olduğunu anlasın diye. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 maddeKanıtla..Zihnideki bildiğini değil oradakini kanıtla.. farklı boyutlarda olması madde olduğu gerçeğini değiştirmez Boyut derken zaman-şekil yada elektron boyutnu kastediyorum.. Bir binayı gördüğünüz zaman o binayı beyninizin içine almazsınız. O binayı beyin kodlayarak içinde bulundurur. Örneğin bu yazılar sana ben direkt beynimden göndermiyorum. Bu yazılara sana kodlanarak geliyor. Algılamakla, algılana şeyin ismini bilmek farklı şeyler..Birşeyi görmemiz için daha önce kodlanmış olmasına gerek yoktur.. İsmini bilmek görmek değildir.. Hayatımda kadar hiç görmediğim bir canlı türünü ilk gördüğümde adı üstümde görüyorum demektir.. Görmek için ismini bilmem gerekmez.. konuşmamam gerekir Bu söz ne şimdi..? Olayı iki dakikada kişileştirmişsin.. Bunu daha öncede söylemiştim sana.. Kişiliğimi hedef almış birine, fikirlerimi anlatmam ne kadar doğru olabilirki...? Bu cevap sana son cevabımdır.. İki gün öncede bu kararı aldım ama bozmuştum... Artık senin yazılarına karşın yazı yazmayı bırakıyorum.. Saygılar.. Alıntı
Φ yumote Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 kısa bi cevap belki ama söylemeden duramıycam madde yoksa düşünce de olmaz düşünce yoksa düşüncedeki soyut şeyler de olmaz yani hiç bir şey yoktur demektir aynen burda hiç bir yazı olmadığı ve sizin bu maddesel yazıdan görerek soyut varlıklara ( düşüncelere) ulaşamayacağınız gibi... ne o bişeyler mi yazıyo o zaman sil baştan saygılar Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 madde yoksa düşünce de olmazdüşünce yoksa düşüncedeki soyut şeyler de olmaz Düşünce maddesel değildir.. Düşünceler ruhta oluşur.. Bilmem kaç gramlık yağ ve proteinlerden olulan beyin nersiyle düşünsün.. Islak proteinler ve yağlar mı düşünür.. Maddeleri zihnimizde görürüz.. Gözle görmeyiz.. Saygılar.. Alıntı
Φ yumote Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2007 ne aracılığıyla olmayan organlar mı? saygılar (devam etmeyeceğim sadece görüşümdü. siz devam edin, sizi takip ediyorum düşünmek güzeldir ) Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Kişiliğimi hedef almış birine, fikirlerimi anlatmam ne kadar doğru olabilirki...?dedimki " şu an bana, önümde gördüğüm ve herşeyi yapabildiğim monitörün aslında bir hayal olabileceğini söyleyen biriyle, konuşmamam gerekir ama, insanlara hizmet ediyorum işte. Herkes maddenin gerçek olduğunu anlasın diye." burada kişisel bir durum var ama benle ilgili değil, seninle ilgili. Önünde duran monitörün gerçek olmadığını iddia eden bir insan benim için değerli bir görüş taşımaz. Ama bu seninle ilgili bir problemim olduğu anlamınada gelmez. Sana hakaret küfür gibi şeyler etmedim. Düşüncelerine saygı duyarak bu konuda seninle konuşmamam gerekir dedim,çünkü sonuç alamayız. Kanıtla..Zihnideki bildiğini değil oradakini kanıtla.. Duyu organlarıyla algınanan ve bir kütlesi olan herşeye madde denir. Kanıt bu dur. Önündeki bir cisme dokun deneyle, kanıt bu dur. örneğin önündeki monitör bir maddedir, ama şekillendirilerek adına monitör denmiştir, bizim çıkarımımız ise mönitörden ziyade, onun bir madde oluşudur. Bilmem kaç gramlık yağ ve proteinlerden olulşn beyin neresiyle düşünsün..organizmasıyla Maddeleri zihnimizde görürüz..Gözle görmeyiz.. zihnimizde gördüklerimiz hayaldir, duyu organlarımızla algıladıklarımız gerçektir. Önce gerçeği algılarız, ondan sonra zihnimizde yorumlarız. Hiçbirşey algılamadan, hiçbirşey yorumlayamayız Boyut derken zaman-şekil yada elektron boyutnu kastediyorum..farketmez, madde gerçektir, gerçeklik olmadan ne şekil olur elektron ne de boyut Birşeyi görmemiz için daha önce kodlanmış olmasına gerek yoktur..İsmini bilmek görmek değildir.. Hayatımda kadar hiç görmediğim bir canlı türünü ilk gördüğümde adı üstümde görüyorum demektir.. Görmek için ismini bilmem gerekmez.. ben böyle bir şey söylemedim zaten söylediğim şey maddenin ismi değil gördüğümüz herşey algı merkezimize kodlanmış olarak gelir. örneğin hiç bilmediğiniz bir balık gördüğümüzde, o balık beyninizin içine olduğu gibi girmez, duyu organlarımızla algılanıp algı merkezinde kodlanarak bilinç oluşturur. Düşünceler ruhta oluşur.. ruh = beyin olarak kabul ettiğim için, haklısın diyorum Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Şimdi aslında ortadaki anlaşmazlığı iyice belirtmek gerekiyor bence... Bakınız Sayın Xlark Tades; Demek istediğinizi anlıyorum, Evet; her canlı organıizma, dış dünya ile olan ilişkisini "Algı"ları ile yapmaktadır. Yani şöyle düşünün; Mesela Radyo Alıcıları, Televizyon Alıcıları, Telefon Alıcıları hep aynı sinyallerle çalışırlar Ancak bu sinyallerin boyutları farklıdır... O yüzden diğer bir alıcı, başka bir tip sinyali tanıyamaz... Vücutta böyle; Göz ayrı sinyallerle kuruyor dış dünya ile olan bağı... Ten ayrı sinyallerle... Burun ayrı sinyallerle... Kulan ayrı sinyallerle... Bu organlar bu sinyalleri algılıyor, Tanıyor... Tanıdığı bu sinyali Beyine iletiyor... Beyin bunu anlamlandırıyor... Bakın bu açıdan şöyle haklısınız: Dış Dünya ile olan ilişkimiz algılara dayalı... Ancak haksız olduğunuz nokta şu: O sinyaller bize geliyorsa eğer, O sinyalleri gönderen bir şey mutlaka var değil mi? Yoksa nasıl gelecek bize o sinyaller? Yani bir kaynağı mutlaka var... O sinyalleri gönderen bir madde kesinlikle var... Gelelim Rüya'ya... Rüya'da da dokunduğumuz, kokladığımız, gördüğümüz maddeler vardır değil mi? İşte aradaki fark; Rüya'da, Organizma önceden edinilmiş bilgileri yada sinyalleri bilinçdışı olarak yeniden kullanır... Oysa uyanıkken böyle değildir... O anki bilgileri kullanırız... Rüyada bir gülün kokusunu duyarken, Uyandığımızda "Hayal" etmekten öteye gidemeyiz... Yani; Dış Dünya ile ilişkilerimiz Algılarımızla ve Algıladıklarımızca mümkün oluyor... Ancak o algıladığımız sinyalleri gönderen bir verici yani madde de kesinlikle var... Saygılarımla... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 tengeriin boşig, anlattığın herşeye tamamen katılıyorum, zaten sayfalardır hep aynı şeyi ayrıntılarıyla anlatıyorum. bu konu tamamen benim ilgi alanıma giriyor, çünkü benim en temel mantığım gerçeklerle uğraşmak, gerçeğin peşinden koşmaktır, bunuda ancak kanıtlarla anlayabiliriz. Ama xlark tades'in, Allahın bize yaşamı algılatan kodlar gönderdiği inancına bir şey diyemem, öyle inanmak istiyorsa öyle inanır. Alıntı
Φ dinazor Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Madde yok ise Ahlak oluşur mu? Ahlak yok ise Allah var mı? Maddeyi yok sayarsak. Yada ona sadece algı dersek. Algıda yanılmanın büyüğü bu olmaz mı... Tanrı Maddesiz yoktur. Onun varlığının delilidir bu. Sadece algı diyenlere sözüm; İslamiyet, Hristiyanlık,Musevilik Tanrıyı sanal hale getirmiş olur böylece. Bir hayal ürünü, Bir algıdan ibaret, Allah. Bu onu yok eder. Bir rüyaya dönüştürür. Asıl dikkat edilmesi gereken de budur. Çünkü bu tamamen akılsız başların kötülüğü olsa gerektir. Doğrudan bizi ******lık batağına götürür. Tanrının verdiği beyin sayesinde akıllıyız ki; akıl algıdır. Hatalı işleri görebiliyoruz. Gerçek de "Allahı" inkar edenleri kavrayabiliyoruz. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Bu organlar bu sinyalleri algılıyor,Tanıyor... Tanıdığı bu sinyali Beyine iletiyor... Beyin bunu anlamlandırıyor... Bakın bu açıdan şöyle haklısınız: Dış Dünya ile olan ilişkimiz algılara dayalı... Ancak haksız olduğunuz nokta şu: O sinyaller bize geliyorsa eğer, O sinyalleri gönderen bir şey mutlaka var değil mi? Yoksa nasıl gelecek bize o sinyaller? Yani bir kaynağı mutlaka var... O sinyalleri gönderen bir madde kesinlikle var... Teşekkürler sayın boşig hele şükür, buraya kadar gelebildik.. Katkılarınız için çok teşekkür ediyorum.. Dış dünya ile olan ilişkimiz algılara dayalı buraya kadar tamam, artık diğer arkadaşlarımızla bundan geriye doğru bir tartışmaya girmeyeceğim.. İş bundan sonrasına kaldı.. Diyorsunuzki o sinyalleri gönderen bir şey mutlaka var.. Bende evet diyorum.. Ben zaten bir şeylerin geldiğini söylüyorum, orada hiç bir şey yoktur demiyorum.. Ama kesin kes oradakinin madde olduğu fikrini eleştiriyorum.. Buradan sonrası çok önemli lütfen okuyun..!! Bakın kilometrelerce öteden, alıcılar ve vericiler vasıtasıyla, ekranlarımıza görüntüler geliyor.. Oysa TV mize gelen şey sinyallerden başka birşey değildir.. Bu kısım çok daha önemli..!!! Orada yani Tv yayını yapılan yerde, Tv ekranında gördüğümüz bir masa gerçekte var mı yok mu bundan ne kadar eminsin.. Hadi o masa muhteşem bir grafik tekniğiyle yapılmış bir PC ürünüyse..? Şimdi, agıladığıma göre orada masa vardır demek düz geçmekten başka bir şey değildir.. O masanın gerçek bir masa değilde, üç boyutlu bilgisayar çizimi olduğu gerçeğide vardır.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Ben zaten bir şeylerin geldiğini söylüyorum, orada hiç bir şey yoktur demiyorum..Ama kesin kes oradakinin madde olduğu fikrini eleştiriyorum.. duyu organlarımızla algıladığımız madde kesin kes gerçektir. Orada yani Tv yayını yapılan yerde, Tv ekranında gördüğümüz bir masa gerçekte var mı yok mu bundan ne kadar eminsin..Hadi o masa muhteşem bir grafik tekniğiyle yapılmış bir PC ürünüyse..? tv de gördüklerimiz sanaldır. madde ise gerçektir tv de gördüğün masa gerçek değildir, daha doğrusu tv de gördüğümüz masanın gerçek olup olmadığı tartışılabilir, çünkü rüya, hayal gibi sanal birşeydir. Duyu organlarımızın algıladığı daha önceki tecrübelere göre, tv de gördüğümüz nesnelerin gerçekliğine kesinlikle inanırız. Örneğin tv de kendimizi gördüğümüz zaman hemen inanırız, çünkü kendimizi aynada yada direkt kendimizi inceleyerek tanımışızdır. duyu organlarımızla algıladığımız masa gerçektir. Tv deki gördüğümüz masa daha önceki tecrübelerden dolayı karşılaştırılarak gerçek olduğuna karar verilir. Ama yinede tartışılır çünkü o bir sanal ortamdır, masanın dibinde duyu organlarımızın algıladığı şekilde olamayacağımız için bir bilgisayar görüntüsü olabileceği için tartışılır bir durumdur. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Sevgili Boşig.. Yukardaki Tv örneğim üzerine yorumlarınızı ve katkılarınızı bekliyorum.. Çünkü ana konu üzerinde senle bir fikir birliğine vardık.. Bundan sonrası için çok acil yorumlarınıza ihtiyacım var.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2007 Çünkü ana konu üzerinde senle bir fikir birliğine vardık.. tengeriin boşig'in söylediklerinin hemen hemen aynısını ben sana sayfalardır yazıyorum ne kadar kişisel düşündüğünü burada görmüş oluyoruz. ama ben seni bir düşünce olarak ele alıyorum ve burada sembolik olarak başkalarıın adınada tartışıyorum kişisel bir durum söz konusu değil ben burada seni iddianı sayfalarca yazarak çürütmüş oldum tengeriin boşig senin yanıldığından bahsetti ama ben yinede senin düşüncenin inancına göre doğru olabileceğini söyledim burada herkes neyin ne olduğunu anlayabilecek durumda zaten şu ana kadarda seni destekleyen bir mantık görmedim xlark tades senin iddiana (senin iddiana diyorum, kişisel orak sen değil yani), daha verecek bir sürü cevabım var, ama hepsi sırasıyla olacak yazmaktan sıkılmıyorum, ve bir çok kişiye tercüman olduğumu düşünüyorum, bu bana güç veriyor. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.