Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Kisa kisa cok kisa...10 Mayis 1940 ta Almanlar Hollanda'yi isgal ettiler. 5 gunluk bir direnisten sonra Hollanda pes etti ve almanlar yonetimi ele gecirdi. Kralice ve bakanlar Ingiltere'ye kactilar. Hollandalilarin cogu almanlarin patron oldugunu hissediyorlardi. Almanlarin aldigi tedbir gunden gune daha da katilasiyordu. Mesela, iscilerin daha uzun mesai saatleri yapmalarini istiyorlardi, buna karsilik maas ve alinan ucretler gunden gune asagi cekiliyordu. Hatta bazi isciler zorunlu olarak calistirilmak uzere Almanya'ya gonderiliyorlardi.

 

Isgal gununden itibaren yahudiler baslarina gelecek en kotu seylerden endise duymaya basladilar. Ne de olsa Almanya'dan bir cok yahudi buraya kacmisti. Yahudilere kendi ulkeleri olan Almanya'da uzun zamandan beri zulum ediliyordu. Almanlar Hollanda'da ikamet eden yahudilere karsi da onlemler almaya basladilar. Mesela, hollandalilara

artik yahudi dukkanlarindan alis veris yasagi getirildi. Ve hicbir neden yokken yahudilerin islerine son verildi. Bazi umumi yerlere -yuzme havuzlari, lokantalar vs.- girmeleri yasak edildi. Bu gibi yerlerin girislerine "Yahudilere Yasak" levhalari asildi.

 

Bircok hollandali, karsi goruste olsa dahi, almanlarin istegini yerine getirdi. Isbirligi yapmamak tehlikeli idi ve karsi koyuldugu zaman belki de Almanya'ya gonderilme soz konusu idi. Elbette almanlarla gonullu olarak isbirligi yapan hollandalilar da vardi. Bu kisiler giydikleri kara uniformadan taniniyordu ve bunlar almanlara mesela; "Yahudilere Yasak" levhalarini asmaya yardimci oluyorlardi.

 

Bazi otel ve lokanta sahipleri "Yahudilere Yasak" levhalari ile hemfikir degildiler ve bu levhalari isyerlerinin girisinden kaldirdilar. Bunun uzerine almanlara yardimci olan kara uniformali kisiler gelip bu isyerlerini yerle bir ettiler. Bunun uzerine orada bulunan musteriler ve diger kisiler arasinda sokakta kavgalar basladi. Bu kavgalarda insanlar yaralanabiliyorlardi. Bu olaylar Subat ayi baslarinda basladi. 11 Subat'ta bu olay Amsterdam'in Waterlooplein bolgesinde kontrolden cikti. O gun yahudilerle almanlarin tarafinda olan hollandalilar arasinda buyuk bir kavga meydana geldi. Bu kavgada alman taraftari Hendrik Koot isimli kisi aldigi yaralar sonucu hayatini kaybetti. Bir hafta sonra, 19 Subat'ta, tekrar kontrol kaybedildi ve almanlar yahudi bir dondurma dukkanina baskin duzenlediler ve burada dukkanin sahiplerinden bir tanesi alman yetkilinin suratina amonyak firlatti.

 

Bu olaylar 22 ve 23 Subat'ta Amsterdam'da yahudi semtine baskin duzenlemelere yol acti. Hicbir sucu olmayan insanlar gelisiguzel toplanip -25 kisi- Avusturya'da ki Mauthausen kampina gonderildiler. Bu kisilerden sadece 3'u hayatta kalmayi basardi.

 

Bu baskin Amsterdam'lilarin uzerinde iz birakti. Zaten almanlarin yontemleri ile ayni fikirde degildiler, fakat bu yapilani da feci olarak gorduler. Bu yuzden de bir aksiyon planladilar: Almanlari protesto icin grev! 25 Subat'ta grev ayaklanmasina dair el kagitlari dagittilar ve o gun grev yaptilar. Amsterdam'da grev vardi. Isyerleri bosaltildi, dukkan personeli ve belediye calisanlari isi biraktilar, ogrenciler siniflarini terk ettiler, herkes greve katildi. Bu durum

karsisinda almanlar saskina donduler. Bu buyuklukte bir prostest ile hic karsilasmamislardi. Saskinliklarindan dolayi harekete gecmeleri biraz zaman aldi. Fakat gunun ilerleyen saatlerinde cevaplari acimasiz oldu. Grev yapan insanlarin uzerine ates actilar ve bu yuzden olenler ve yaralananlar oldu. Bu arada Hollanda'nin diger bolgelerinde de -Zaanstreek, Hilversum, Haarlem, Weesp ve Utrecht- grev yapildi. Grev 26 Subat'ta da devam etti, fakat gene almanlarin acimasizligi ile karsi karsiya kaldi. Gene insanlar oldu ve yaralandi. Grevin ikinci gununde bunun daha fazla uzun suremeyecegi anlasildi ve isciler ertesi gun islerine devam ettiler. Grev ve protesto boylelikle son bulmus oldu.

 

Isgalciler bu grev ve protesto sonucu daha sert tedbirler aldilar ve bazi yakalanan grevciler oldurulduler. Diger grevcilerin islerine son verildi ve bu bosalan isyerlerine almanlarla isbirligi yapan hollandalilar yerlestirildi.

 

25 Subat her sene Amsterdam'da bulunan "De Dokwerker" anitinin onunde aniliyor. 1941 senesinde meydana gelen bu grev irkciliga ve ayrimciliga karsi tum protestolara ornek teskil ediyor.

 

Hakikatte yasanmis bu olayi neden buraya tasidim? Greve neden olan hollandalilar yahudilerin haklarini koruma amacli olarak boyle bir greve gittiler ve bazilari hayatlarindan oldu. Bizim ulkemizde de ha Yahudi, ha Ermeni, ha Kurt, ha baska bir etnik kokeni olan vatandasimiz soyledigi sozden, yazdigi yazilardan, dusuncelerinden dolayi zarara ugruyorsa, haklari elinden aliniyorsa, hatta canindan oluyorsa o zaman hepimiz o insanin ait oldugu etnik kokenli oluruz. Bu bizi daha az veya daha cok Turk yapmaz. Bu sadece bir mesajdir. Bizleri bolmek isteyenlere verilen bir mesaj!!!

Gönderi tarihi:
3 Kasım 1839'da ilan edilen Tanzimat Fermanı yani Gülhane-i Hatt-ı Hümayun

 

 

1830-1840 yılları arasında vuku bulan iki hadise ;

 

1- Yeniçerilerin ilgasından sonra Sultan Mahmut'un giriştigi çagdaşlaşma hareketi, modayı ve zevkleri degiştirmiş, Batının gittikçe büyüyen sanayileşmesiyle bollaşan mal kendine geniş bir pazar bulmuştur.

 

2- Bir takım anlaşmazlıklardan istifade Palmerston, padişaha Britanya'nın yardımını vad ettiş, buna karşılık 16 Mayıs 1838 tarihli bir ticaret antlaşmasının imzalanmasını saglamış.....

 

Çok geçmeden Batılı diger devletlerde Osmanlıdan buna benzer imtiyazlar koparacaktır. Batı mallarının ülkeye serbesçe akın etmesi, Tanzimatın uygulandıgı yıllarla beraber iktisadi çöküş başlamıştı. Yerli üreticiler ve zenaatkarlar rekabet güçlerini kaybediyor ve hızla yok oluyordu. Vergi sistemindeki boşluklar devletin bu kaynaktanda mahrum kalmasını sagladı.

 

Kapitülasyonları kabul eden devlet iflasla yüz yüze gelmiştir. Gündelik ihtiyaçlarını bile karşılamaktan aciz hale geliniyor. Alinin kulah Veliye , Velinin kulah Aliye giydirip duruyoruz.

 

Tarih bize aksettirildigi gibi olsaydı gülüp geçerdik, ama malesef degil....

Gönderi tarihi:

II. Mahmut 1836'da ölmüş, yerine onaltı yaşındaki Abdülmecit tahta geçer. Aynı gün Gülhane Hattı Hümayunu ilan edilir. Bir takım görünürde basit uygulamarın yanında, sanayi ve ticaret Avrupasının ekmegine yag süren 1838 Ticaret Antlaşmasını onaylar ve teyid eder Tanzimat. Liberalizm ufaktan ülkeye geçiş yapmaya başlar. 1841'den itibaren uygulumaya başlanır Tanzimat. Artık koyu bir asılları taklit başlamıştır, zavallı intelijansiya işin hep yüzeyinde kalmış, geneli altındaki esas ruhu fark dahi edememiştir.

Bu eksende devam eden siyasi gelişme nur topu gibi Batılılaşmış bir intelijansiyayı kucagına atar imparatorlugun....süreç içerisinde bu batılılaşmış tayfa imparatorlugun mezarını kazmıştır. Kim bilebilirdiki devletin ıslah çabalarının ürünü olacagını.

 

Kimse bize etmedi kendimizin ettigi kadar.....

Gönderi tarihi:

TARIHLER,DE GAVUR ARIYORUZ,.,!!!

 

Aman allahim uyut uyuta bildigin kadar .,ne günlere kaldik Amaclari !!!,.,TARIHIMIZLE ÖVÜNMEK DEGIL

INSANLARI KARANLIKLARA GÖMMEK,.,. bunlarin,,Tarihi hep ayni,,Bol kese.,.Bagdat pehlivanlari.,.

Bunlar yagsiz pehlivan.,.,zaten bunlarin ruhlari cizdikleri Tarih,le beraber kara,.,.,.

NEYMIS EFENDIM,.,.kafalarina göre TARIH.,.,.NEYMIS EFENDIM.,.,ATAMIZINDA BÜYÜK HATALARI VARMIS

Onuda,Tarihe cevirdiler,.,.TARIHLERDE ,,,!!!.,.Gavur Ariyoruz

 

1800.,lere.,gidip derinlesmek istiyorlar VAY BE DESINLER..Helal Tarihi konusturdular,.,

,!!!,.,GITMEK sorun degilde ,.yasadigimiz,..,

topraklarin derinliklerine girsek.,,öy,le Medeniyet,ler cikacak,ta ondan

korkumuz MEDENIYET.,.korkusu,,ANADOLU,,medeniyetler.,.korkusu,.

O sirada dünyadaki medeni gelismeler.,.birak canim,.,Tarihlerde gavur ariyoruz,.

AMA ben anadolu bu topraklarin cocuguyum.,.,Benim Vatanim.,canim TÜRKIYEM,,.Türkiye cumhuriyeti

Ben gavur aramiyorum,.,Ben Atamin,,dedigi,,gibi.,.medeniyet ariyorum.,.,VATANIM,vede,insanlik.,.icin,.en azindan

insanca yasamaya calisiyorum,.,.,

İLK İNTERNET

1958 yılında Amerikan ordusunun kendi arasında haberleşmek için kurduğu ağ ilk internet ağıdır.Daha sonra yaygınlaşan sistem,70’li yıllarda halka açıldı.Fakat en büyük ilerleyişini 90’larda yaptı.

 

İLK E-MAİL

1972 yılıında ilk defa e-mail gönderildi.Adres yazılırken,anket sonucu $,@ işaretlerinden @ seçildi.

 

İLK MOUSE

Yüzyılın en büyük buluşlarından sayılan Mouse 1981 yılında icat edildi.

 

İLK GÖZLÜK

1280 yılında İtalya’da yapıldı.

 

İLK DENİZALTI

Nautilius.1801 yılında suya indi.

 

İLK ÇAMAŞIR MAKİNESİ

1907 yılında bir Amerikan firması yaptı.

 

İLK FOTOĞRAF

1826 yılında Fransız Niepce tarafından çekildi.Bu ilk fotoğrafın çekilmesi 8 saat sürmüştür.

 

İLK DİKİŞ MAKİNESİ

Thimonnier,1830 yılında yaptı.

 

MORS ALFABESİNİN İLK KULLANILMASI

1843’te Samuel Morse icat etti.Nokta ve çizgilerden oluşan morse alfabesinin en bilinen mesajı S.O.S’t

 

İLK ASANSÖR

1857 yılında New York’taki küçük bir dükkanda kuruldu.

 

İLK METRO

1863’te Londra’da seferlere başladı.

 

İLK MAKİNE

M.Ö. 3500 yıllarında Sümerliler tarafından yapılan su çekme makinesi bilinen ilk makinedir.

 

İLK DAKTİLO

1808 yılında İtalyan bir gazeteci tarafından yapıldı.Önceki basit örneklerine çok daha kullanışlı ve dayanıklı idi.

 

İLK AMPUL

Joseph Swan,1878.Thomas Edison 1879.

 

İLK ASPİRİN

Her derde deva aspirinler ilk defa 1897 yılında Alman Felix Hoffman tarafından üretildi.

 

İLK OTOMOBİL TASARIMI

1868 yılında Belçikalı Ferdinand Verbiest adlı bir rahip,çalışan ilk otomobil modelini çizdi.

 

İLK MOTOSİKLET

1885 yılında Daimler tarafından ilk içten yanmalı motorlu motosiklet yapılmıştır.

 

İLK BİSİKLET MODELİ

Leonardo da Vinci tarafından 1493’te çizilmiştir.

 

SES HIZINI AŞAN İLK UÇAK

1947’de Amerikan hava kuvvetlerine bağlı bir uçak,ses hızını aşan ilk uçak oldu.

 

İLK DENİZ UÇAĞI

1910 yılında Henry Fabre yaptı.

 

İLK TELEVİZYON

Logie Baird televizyonu buldu ve 1926 yılında geniş bir alana televizyon yayını yaptı.

 

İLK ELEKTRON MİKROSKOBU

Alman Kroll ve Ruska tarafından 1933’te icat edildi.

 

İLK FOTOKOPİ MAKİNESİ

1938’de Carlson yaptı.

 

İLK HELİKOPTER

1939 yılında Rus Scorsky tarafından yapıldı.

 

İLK MİKRODALGA FIRIN

1945 yılında Amerikalı Spencer yaptı.

 

İLK BİLGİSAYAR

John Mauchy ve Presper Eckert 1946 yılında ENIAC adlı bilgisyarı yaptı.Bu devasa bilgisayar 10.000 dolara bile alıcı bulabiliyordu.

 

BIRAZ BEYIN CIMMASTIGI YAPALIM DEDIM.,.,.

 

Saygilar

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:

Medeniyet insana verdigi degerle ölçülür..

 

neden mi yazdım?

 

iş olsun sadece.

Gönderi tarihi:
Medeniyet insana verdigi degerle ölçülür..

 

neden mi yazdım?

 

iş olsun sadece.

 

Evet arkadasim ne kadarda haklisin,.Bak su medeniyete ARAP ALEMINE .,.,!!!.,Bunlar kardes ayni irk ayni toplum

Kaca bölünmüsler.,.,Bölündükleri yetmiyormus gibi.,.kendi iclerinde,.kac cins,e bölünmüsler,.,birbirleriyle,,kurbanlik

koyunlar,gibi,, bogazliyacak,kadar.,SUNUDA,BELIRTEYIM..Benim degerlerim,de insanlar,kadar,,öbür canlilara,da,,ayni

deger,,var !!!.,.,Ben onun icin kurban kelimesini,de sevmem.,.

Senin hatirin icin yazdik,,Tamam

Konuyu unutmayalim,,Bir Atasözü vardir üzüm üzüme baka baka kararir.,.,gerci kimin karattigi belli degil,.,!!!

Hani diyorum,.,Bugün gine gaztelerde elpence.,.olmus birileri.,.Medeniyet,.,evet Medeniyet.,.,,!!!

Hani O SiVASTA YAKILAN INSANLARIN,,YAKANLARIN AVUKATLARI NE OLDU.,.,MECLISIN ICINDE.,.,Gazaniz mümarek olsun diyenler,.,Hangi insanlarin verdigi degerler,le YASIYORLAR.,.,

 

Saygilar

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:
Hani O SiVASTA YAKILAN INSANLARIN,,YAKANLARIN AVUKATLARI NE OLDU.,.,MECLISIN ICINDE.,.,Gazaniz mümarek olsun diyenler,.,Hangi insanlarin verdigi degerler,le YASIYORLAR.,.,

 

Saygilar

 

:shuriken: yamyam frankfurt

 

tanzimatı gelip sivasa bagladın ya artık başka söze gerek yok bence!!

 

tanzimat ve gavurluk işin gülünç tarafı

 

tanzimat ve ardındaki siyasa bundan çok daha ciddi.

Gönderi tarihi:
tanzimatı gelip sivasa bagladın ya artık başka söze gerek yok bence!!

 

tanzimat ve gavurluk işin gülünç tarafı

 

tanzimat ve ardındaki siyasa bundan çok daha ciddi.

 

Yok ,,en iyisi Tahrana baglayalim.,.,Tanzimati birak.,.,.RÖNESANS,.,yaratmaya,calis

Dünyadaki bütün degerlerin,den yararlaniyorsak.,.,BIRAZ SAYGI

 

 

Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine, adaletle hareket edip tek başına kal, daha iyi. -

 

GANDİ

 

Saygilar

Gönderi tarihi:
Yok ,,en iyisi Tahrana baglayalim.,.,Tanzimati birak.,.,.RÖNESANS,.,yaratmaya,calis

Dünyadaki bütün degerlerin,den yararlaniyorsak.,.,BIRAZ SAYGI

Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine, adaletle hareket edip tek başına kal, daha iyi. -

 

GANDİ

 

Saygilar

 

kusura bakmayında ne dediginizi anlamaya çalışıyorum bir türlü çıkaramadım; sivas, tahran, rönesans ve ardından biraz saygı

tanzimatla ilgili yazdıgım iki yazının bunlarla alakası nedir??

 

yada ''dünyanın degerlerinden yararlanmayalım'' gibi bir çıkarımı nerden edindiniz..

 

dediklerinizin Tanzimatla ve benim iletilerimle ne alakası var anlatırmısınız..

Gönderi tarihi:
Medeniyet insana verdigi degerle ölçülür..

 

neden mi yazdım?

 

iş olsun sadece.

 

Sadece bu yazinla yola cikarak bunun üzerine birseyler yazmaya gerek duydum,.,

eger seni üzdüyse .,.,SEN.,.,TANZIMATLARINA.,.,Devam.,et,.,

 

insanlarimizin.,.,ihtiyaci var.,.,

 

 

 

 

Bir dostunuz, yemiş bahçesini geziyorsa, dalgın görünmeniz en büyük nezakettir.

Japon Atasözü

 

Saygilar

Gönderi tarihi:
Sadece bu yazinla yola cikarak bunun üzerine birseyler yazmaya gerek duydum,.,

eger seni üzdüyse .,.,SEN.,.,TANZIMATLARINA.,.,Devam.,et,.,

 

insanlarimizin.,.,ihtiyaci var.,.,

 

Bir dostunuz, yemiş bahçesini geziyorsa, dalgın görünmeniz en büyük nezakettir.

Japon Atasözü

 

Saygilar

 

yok merak etme üzmedi beni lakin yazdıklarını tanzimatla ilgisini kuramadım

nezaketende önyargılarınızdan mı ? yazdınız diye de söylemedim....

 

iyi diyorsunuzda konu tanzimat oldugu için yazdım ben mi yanlış başlıga ileti yazdım acaba?_

Gönderi tarihi:

konu tanzimat fermanına mı geldi.

 

Arslan34 arkadaşım sanırım sen Tanzimat Fermanını biraz yanlış anlamışsın. Tanzimat fermanı batıya açılmak demek değildir.

 

Tanzimat fermanı Osmanlı nın artık çok ama çok geç kalınmış bir son manevrasıdır.

 

Tanzimat fermanı moda ve zevklerle yada batının pazar kapmasıyla alakasız bir konudadır.

 

Tanzimat fermanı, Fransız ihtilalinden sonra batı dünyasında yurttaşların artık geri alınamaz bir şekilde kazandıkları. Yurttaşlık ve insan hakları üzerinedir.

 

Osmanlı Tanzimat fermanıyla çok ama çok geç kalınmış bir şekilde, tebaya vatandaşlık hakları ve insan hakları vermiştir. Tabi bunlar batılı normalara göre çok geri ve kısıtlıdır. Tanzimat hareketinin asli amacı bir hukuk devleti yaratmaktır. Yani sadece halkın ve yurttaşların uyması gereken değil, aynı zamanda Padişahında bağlı olması ve uyması gereken kanunların olduğu bir devlet.

 

Bundaki amaç, batıda gelişen milliyetçi akımları farkeden ve bu milliyetçi cereyanların gücünü gören osmanlının, Osmanlı topraklarında başlayacak olan milliyetçi ayaklanmaların önüne geçmek. Çokuluslu bir imparatorluk olan Osmanlı imparatorluğunun milliyetçi ayaklanmalarla toprak kaybetmesinin ve parçalanmasının engellenmesiydi.

 

şöyleki:

 

Tanzimat fermanına kadar, Osmanlıda Padişah bir kimsenin hiçbir gerekçe veya dayanak göstermeden mülküne el koyabilir. Tüm mallarını hazineye devredebilir. Bir kimsenin katline ferman verebilirdi.

 

Ancak Tanzimat Fermanıyla buna kısıtlama getirildi. Kısıtlıda olsa fermanla beraber, bireye devlet karşısında can ve mal olarak dokunulmazlık verildi.

 

Yani bir osmanlıcılık akımını amaçlıyordu Tanzimat Fermanı. Ama tabi çok geri kalınmıştır. ve Tanzimat fermanı bu konuda bir işe yaramamıştır. Osmanlı tebasına insan hakları, bireyin kişiliği ve mülküyle dokunulmazlığı. Devletin bireyler üzerinde mutlak karar verme gücünü sınırlandırma gibi manevralarla, batıda büyük bir hızla yayılan milliyetçi cereyanların Osmanlı İmparatorluğunda yaratacağı yıkıcı etkiye bir önlem olarak planlansada çok geç kalmış ve işlevi olmayan bir fermandır.

 

Kısa bir süre sonra bildiğimiz gibi. Osmanlı imparatorluğunda milliyetçi ayaklanmalar önce balkanlarda, sonra arap yarım adasında başlamış, ve hatta bu günkü Türkiye sınırları içinde kalan topraklarda bile başgöstermiştir "Ermeni ayaklanmaları". Bu milliyetçi ayaklanmalar osmanlının parçalanmasındaki en büyük etkenlerden birisi olmuştur.

 

Kısacası Çokuluslu bir imparatorluk olan Osmanlı artık devrin tebanın dinsel sıfatlarla (halifelik gibi), Tımar mukta gibi sistemlerle, Monarşik sadakat gibi kavramlarla birarada ve devlete bağlı tutulamıyacağını anlamış. Tebaya yurttaşlık ve insan hakları alanlarında kimi haklar vererek devletle arası yüzyıldır açık olan tebayı bir Osmanlıcılık akımıyla tekrar kendine bağlamaya çalışmıştır.

 

ancak geç kalınmıştır, başarılı olunamamıştır. Tanzimat fermanı kesinlikle yanlış veya hatalı bir uygulama değildir. Ancak geç kalınmış bir uygulamadır. Fransız ihtilaliyle tanzimat fermanı arasındaki 50 yılda çok şey değişmiştir. ve milliyetçilik akımı Osmanlı topraklarındada şiddetle yayılmıştır. Şüphesizki bu ferman milliyetçi cerayanların Osmanlı üstündeki yıkıcı etkisini durdurmaya yetmekten çok uzaktır.

 

sevgili murat özyüksel hocamız bir anekdot vermişti bize : Osmanlı İmparatorluğu tebasında milliyetçilikle en son tanışan Türklerdir diye.

Gönderi tarihi:

Tanzimat fermanı, Fransız ihtilalinden sonra batı dünyasında yurttaşların artık geri alınamaz bir şekilde kazandıkları. Yurttaşlık ve insan hakları üzerinedir.....

 

Osmanlı tebaasının eminimki bunlarda haberi yoktur.

Avrupayı seneler içerisinde oluşturan tarihi süreci yaşamayan bir toplumda bu tanımların çok az okumuşlar dışında kimseninde pek umurunda olacagını sanmıyorum. Osmanlıya bu zaten yabacı bir dildir. Hala şu an itibariyle bile halkın büyük ekseriyetinin kullandıgı bir dil bile olamamıştır. Kültürü farklı felsefesi farklı.....

 

Müslüman halk, saray tarafından beslenmeyen, sarayı besleyen müslüman halk, hiçde saraydan beslenenler gibi düşünmüyorsur. Halk hükümdarın şahsına baglıydı hep. Halifeye sadakatleri sonsuzdu, dünya işleriylede pek ugraşmadıkları için İslam dünyasının karşı karşıya bulundugu tehlikeri göremiyorlardı. Geçmişten gelen ihtişam, şaşalı törenler, cuma ve bayram namazları her zaman için büyülüyordu halkı.

Saray beslemesi de, münevver Türkler de hıristiyan batının inkar edilmez üstünlügü karşısında şaşa kalmış, ufacıklık duygusuna kapılmıştır. Halkın çokta umurunda degildi aslında, kafa olarak saglamdı en azından. Sosyal yaşamda yoksulluk da agır degildi halk için, eskiden beri aynı kalmış vergiler, çokta agır olmayan vergilere zaten alışıktır halk.

Aslında halkın çokta umurunda degildi, intelijansiyanın ve saray beslemesi kimselerin memnuniyetsizligi ...

 

Yurttaşlık, insan hakları vb. kavramlar kim için ne ifade ediyordu acaba?

Halkın umurunda olmadıgı bir gerçektir, sınırlı sayıda batılılaşmış bir kesim tarafından dillendirilen kavramsal çerçeve bu kültürün yabancısı bir dildir.

Tabi bu dilin amacı gerçekte göründügü gibi olmadı malumdur.

Batının iki sesi vardır, biri baglar digeri koş diye bagırır..

Gönderi tarihi:

arkadaşım sen nereden biliyorsun Osmanlı tebası için bunların önemli olmadığını, umrunda olmadığını

 

Ne demek "yurttaşlık insan haklar vb kavramlar kimin için ne ifade ediyordu ?" Halk padişah karşısında hiçbir dokunulmazlıkları olmamasından hoşnutmuydu ?

 

sen nerede okudun, "soyal yaşamda yoksulluk ağır değildi" ve "eskiden beri aynı kalmış vergiler, çokta agır olmayan vergilere zaten alışıktır halk" gibi şeyleri gerçekten merak ettim. Bak işte bunlar tamamen saray tarafından beslenenlerin ağızlarıdır. Onlar söylerdi böyle şeyleri.

 

Halk elbette rahatsızdır. Hiç bir kanuna bağlı kalmadan çıkarılan keyfi vergilerden. Keyfi askere almalardan. Sarayın hiçbir gerekçe göstermeden kişilerin mülküne el koyup hazineye katmasından.

 

Halka gelince bir düşün bakalım. Onun içinmi Sarayın en yakın tebası Anadoluda bile padişahın hükmü değil, eşkiya çetelerinin, artık emir almazo lmuş yerel yöneticilerin buyruğu yürüyordu. Bunun için mi Ege Osmanlı mührini taşıyan yöneticiler göreve başlamadan önce yerel eşkiya çetelerinin reislerinden izin alıyordu.

 

Kaldıki sen Osmanlıyı istanbul ve çevresinden mi ibaret sanıyorsun. Mesela Müslüman araplar ne kadar bağlıydı Halifeye, ayaklanacak kadar mı mesela ?

 

Yada kağıt üstünde osmanlı sancağı olarak görünen Mısırda Osmanlının herhangi bir hükmü ve yasası yürüyormuydu ? Osmanlının kendi Atadığı vali olan Kavalalı Mehmet Ali paşanın osmanlıya karşı başlattığı isyandan sonra, bir daha mısırda osmanlının sözü geçti mi ?

 

Tanzimat fermanı, Osmanlı İmparatorluğundan, içindeki tüm etnik ve dini tebalarla bir Osmanlı Ulusu yaratma projesidir. Eğer bir elli yıl önce başlatılmış olsa başarılı olma ihtimali büyüktü. Tanzimat parçalanmanın artık muhakkak olarak göründüğü Osmanlı İmparatorluğunu. Büyük Britanya imparatorluğu gibi Padişahın ve tebaanın ortak yasalara bağlı olduğu bir Osmanlı Ulusuna çevirme projesiydi.

 

Ama gerçekten merak ediyorum arkadaşım. şu yukarıda yazdıklarını nereden okudun ?

Gönderi tarihi:
arkadaşım sen nereden biliyorsun Osmanlı tebası için bunların önemli olmadığını, umrunda olmadığını

 

 

tarih yorumdur zaten, tarihi nesnel yorumlamak mümkün degildir.tarihi yazan tarihin içindedir, okuyanda tarihin içindedir, tarihi çok zengin yönlerden yorumlamak da mümkündür..sokaga çıkıtıgımızda bunun izlerini sürmek zor olmasa gerek.

 

konuyla ilgili yorumları yarına bırakıyorum...

Gönderi tarihi:

tarih yorum değildir sadece. Tarihi yorumlamak içinde bilgi veri gerekir. Tarihte bir şey ya olmuştur ya olmamıştır. Bu konuda çok net bir bilim dalıdır tarih.

 

Osmanlı tarihi önümüzdedir. Neyin olup neyin olmadığıda.

 

Olmayan şeylere olmuş , olan şeylere olmamış deyip. ardından tarih bir yorumdur demek olmaz.

Gönderi tarihi:
tarih yorum değildir sadece. .

 

 

aynı yazarın aynı metnini iki farklı düşünce sahibi çok farklı yorumlayabilir degil mi?..okuyan sadece edilgen mi

? yoksa etken mi? yazarının bile aklına gelmeyecek yorumlar bulabilirler mi?

 

önce buna karar verelim

 

ya birde şu ögretici jargonu bırakıp da cevap yazarsan memnun olurum

Gönderi tarihi:

arkadaşım tekrar söylüyorum tarihte bir şey ya olmuştur ya olmamıştır.

 

Tarihle ilgili alakası argümanlar yazıp altına "tarih yorumdur" yazmanın yorumla falan bir alakası olmaz.

 

"yok öyle değildi böyleydi" diyen kişi elbette bunu neye dayanarak söylediğini göstermeli.

Gönderi tarihi:
arkadaşım tekrar söylüyorum tarihte bir şey ya olmuştur ya olmamıştır.

 

Tarihle ilgili alakası argümanlar yazıp altına "tarih yorumdur" yazmanın yorumla falan bir alakası olmaz.

 

"yok öyle değildi böyleydi" diyen kişi elbette bunu neye dayanarak söylediğini göstermeli.

 

arkadaşım

 

sen kendi ögrendigin tarihi mutlak tarih mi? sanıyorsun yada yorumu.

 

alakasız gelen argumanları demek ki okumamış, duymamışsınız. siz görmediniz diye herhangi birşeyi yok sayamazsınız.

 

Tarih sadece tarihçinin yorumundan müteşekkil degil. Tarih biliminde nesnellik bulamazsınız.

bugünden yarının nasıllıgı konuşuluyorsa, dününde ip uçları bugündedir...bu bile tarih için bir ilkedir..

 

konuşulan konu çok ince detaylı degil ki kaynak gösterilsin, her yoruma kaynak lazım gelseydi oooo kimse konuşamazdı tarih hakkında. sadece resmi tarihin borusu öterdi...

Gönderi tarihi:

avrupa halkları yüzyıllardır, teknoloji,sanat,toplumsal refah,ve hukuk düzenlerinin doğu ve islam ülke halklarına göre ileri olması sebebiyle bu toplumlara geri ve eksik ve görgüsüz insanlar olarak bakar.barbar tarifi çok eski artık kullanılmayan ve geçersiz bir kelimedir.daha çokta yağmacı ve toplayıcı halkları tarif eder.avrupalının doğulu toplumlara bakış açısı sosyete semtlerinde oturan kişilerin,gecekonduda oturanlara bakışının aynısıdır. yada kötü patronun çalışanına olduğu gibi diyelim. yüzlerce yıllık süreçtede bu psikolojiyi adeta içselleştirmişlerdir.özellikle avrupalıların zengin ve aydın tabakasında bu hissiyat dahada yoğundur.

Gönderi tarihi:
Anlayamıyorsun arkadaşım anlayamıyorsun. Sana nasıl anlatacağımıda bilemiyorum.

Aynı şeyleri tekrar edip duruyorsun çünkü bana göre bu öldürme olayları sana hoş bir seda gibi geliyor diyeceğim.

 

her grubun içinde bağıran bir yana bir şeyler anlatan çıkacaktır. Hrant Dink çok özel ve güzel uğurlandı.

Gerisi, birileri uydurma haberlerle grup şöyle bağırmış dedi: dedik hangi medyada okudunuz kimseden ses çıkmadı (oradaydık ben duymadım arkadaşlarım duymadı ama orada olmayanların hepsi duymuş).

 

Ne kadar kötü göstermeye çalışırsanız çalışın Türkiye bir yazarını güzel uğurladı.

 

Arkasından kimse ermeni oldumu hayır ama öldürenlere gönderilen mesajı senin aldığın gibi aldılar.

Yani emperyalizm bir ülkeyi karıştırmanın o kadar kolay olmadığını gördü ve görecek.

 

Sana söyleyeceklerimin hepsi bu.

 

Saygılar

Bak iste sizler icin karar hazirdir.Ben birseryler yazdim diye beni ölümlerden zevk alan birisi olarak niteliyorsunuz,halbuki ben hic bir yazimda ölümleri alkislamadim,aksine lanetledim.

Bu millet emperyalizme karsi ölüm kalim savasini verdi,yani Biz Ermeniyiz diye slogan atanlarmidir sadece Emperyalizme karsi olanlar.Yoksa Dogu Ergil'in elit dedigi tabakadanmi bahsediyorsunuz bu iddianizla.

Türkiyede cok insanlar öldürüldü yoksa onlar Türkiyeye ait degillermiydiler??

Saygilarla

Gönderi tarihi:
Medeniyet insana verdigi degerle ölçülür..

 

neden mi yazdım?

 

iş olsun sadece.

 

insanlari yakan o ******* sürüsü.,MEDENIYETIN ,,neresinde,ler,.

VE yahutta insanligin neresindeler.,.

insanligi medeniyet,mi yaratir.,

insan oglu medeniyetin neresinde yer alir

yoksa insanlarmi.,.,medeniyeti.,,yakalarlar,.,

 

sana sormak istedigim sivas olaylari sana niyi animsatiyor

bunu yapanlar barbar,mi.,.yoksa ,,.gavurlarmi

 

Saygilar

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Gönderi tarihi:
insanlari yakan o ******* sürüsü.,MEDENIYETIN ,,neresinde,ler,.

VE yahutta insanligin neresindeler.,.

insanligi medeniyet,mi yaratir.,

insan oglu medeniyetin neresinde yer alir

yoksa insanlarmi.,.,medeniyeti.,,yakalarlar,.,

 

sana sormak istedigim sivas olaylari sana niyi animsatiyor

bunu yapanlar barbar,mi.,.yoksa ,,.gavurlarmi

 

Saygilar

 

:shuriken: yamyam frankfurt

 

 

senin mantıgınla ne insan kalır ne medeniyet

 

iyi söyle bir medeniyet bende sana içinden hemen bir 'sivas' hadisesi çıkarayım..

 

ne diyorum ben ya..

 

siz bildiginiz gibi takılın.

 

saygılar

Gönderi tarihi:
senin mantıgınla ne insan kalır ne medeniyet

 

iyi söyle bir medeniyet bende sana içinden hemen bir 'sivas' hadisesi çıkarayım..

 

ne diyorum ben ya..

 

siz bildiginiz gibi takılın.

 

saygılar

 

Arkadasim düsüncelerini niye sakliyorsunki benim istedigim senin düsüncelerin bu konu hakkinda

cünkü bu konuyu ,,senden ögrenmek istedim.,.,

cünkü kendimi sana daha yakin buldum,.bu sucmudur,.,cevap vermekten,.,kaciniyorsun,.,

Herhalde rakamlarin manasini biliyorsundur,,.

 

cünkü bu konuyu devamli burda,da soruyorlar,.,!!!Alman arkadaslar ben izah edemiyorum.,

senin bu konulara yatkinligin var ,,bir zahmet izahat ,et

 

Saygilar

Gönderi tarihi:
Arkadasim düsüncelerini niye sakliyorsunki benim istedigim senin düsüncelerin bu konu hakkinda

 

Saygilar

 

 

yok dostum beni başka bir arkadaşla karıştırdın galiba

ben bu konu hakkında herhangi bir şey söylemedim

fazlada bilgim yok kusura kalma

istersen bu konuya ait bir başlık aç orada sana yardım edecek arkadaşlar olur

 

saygılar

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.