Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Ben bütün insanların inanç seçimlerine saygı duyuyorum beni alakadar etmiyor kimin neye inandığı ya da inanmadığı yeterki insani değerlerde buluşabilelim...

 

sardunyam, o zaman islam anlayışıyla çelişiyorsun

 

çünkü Allah'a inanmayan insanlar, en aşağılık mahluktur, hayvanlar gibidirler ve cehennemde cayır cayır yanacaklar.

 

yani hem inançlara saygı duyuyorsun, hemde inançlara saygı dymayan bir dinin mensubusun

 

büyük çelişki

  • Cevaplar 178
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
sardunyam, o zaman islam anlayışıyla çelişiyorsun

 

çünkü Allah'a inanmayan insanlar, en aşağılık mahluktur, hayvanlar gibidirler ve cehennemde cayır cayır yanacaklar.

 

yani hem inançlara saygı duyuyorsun, hemde inançlara saygı dymayan bir dinin mensubusun

 

büyük çelişki

öyle düşünmüyorum Kuran'ı okuyorum ve yorumum sizinki gibi olmuyor. hoşgörü ve iyiniyet İslamın asıl hedefidir. Allah'a inanmayan insanlarıda Yaratan Allah'tır bu benim inancım... Cehennemde yansalarda yanmasalarda bunun hesabını soracak olan biz değiliz.

 

öyle olmuş olsaydı İslam düşünürleri bu kadar hümanist olabilirler miydi? Ve dünyada en çok insan sevgisi taşıyanlar Müslüman düşünürlerdir. Ve onlar Kuran'ı anlamaya çok muktedirdiler.

 

Kuran kendisine muhattab olarak ona inananları alır ve Allah'a inanmayanların iman edenlere dost olmayacaklarını açıkça söyler. Ama yeryüzünde bozgunculuk yapmayın ve barışı sağlayın diye yine iman edenlere tavsiye eder.

 

ben sorumluluğunu almadığım bir insanın iman edip etmemiş olması ile ilgilenmem. saygı duymaktan kastım müdahaleci olmam demektir. sonuçta iman ettiğim dine göre hesap günü var ve orada hesabı soracak olanda insanı Yaratan'dır.

Gönderi tarihi:
öyle düşünmüyorum Kuran'ı okuyorum ve yorumum sizinki gibi olmuyor. hoşgörü ve iyiniyet İslamın asıl hedefidir. Allah'a inanmayan insanlarıda Yaratan Allah'tır bu benim inancım... Cehennemde yansalarda yanmasalarda bunun hesabını soracak olan biz değiliz.

 

Sardunyam tabiki hesabını soracak biz değiliz, ben öyle bir şey demedim.

 

Ben sadece içerik, düşünce olarak kendinle çelişiyorsun diyorum

 

Siz ne kadar insanlara saygı duyup onlara iyilik güzellik ve özgürlük aşılamaya çalışıyorsanızda, islam dini sizin düşüncelerinizle örtüşmüyor. Sebebide şu

 

Nekadar iyi dürüst ve saygılı olursan ol, Allah'a inanmıyorsan cehennemde cayır cayır yanacaksın.

 

Cehennem diyorum, yanmak diyorum, bu basit bir şey değil, parmağının ucuna ısıtılmış kızarmış toplu iğnenin başını dokundur bakalım dayanabiliyor musun ?

 

İnsanlar inançları ve düşünceleri konusunda özgür bırakılmalı,

 

onlar tehdit edilmeli

 

Eğer dininiz güzelse onlara, bizim dinimize gelin, çok şey kazanacaksınız denmeli, gayeniz bu olmalı

 

Onlar dininize gelmeyip kendi mantıklarıyla başka bir şeye inanıyorlarsa, tehdit edilmemeli ve korku verilmemeli

 

 

Hem inançlara saygı duyuyorsunuz, hemde inançlara saygı duymayan bir dinin mensubusunuz. Yaptırım uygulamanıza gerek yok, zaten bu sizin değil Allah'ın işi. Önemli olan böyle çelişen bir mantıkta olmak.

Gönderi tarihi:

Tarafsız

 

İnsanları uyaran Kuran'dır, o uyarılara kulak tıkayanların zarara uğrayacaklarını söyleyende O'dur.

İnançlara saygı duyması gereken insandır, din buna saygı duymaz, öyle olursa kendisi ile çelişir. O bir ultimatom verir, bu din hak dindir, iman edenler kurtuşuşa ererler, etmeyenler ziyana uğrarlar der... Eğer inanmazsanızda size saygı duyarız demek bir uyarı kitabına çelişki getirir.

 

Ben bir insan olarak başka inançlara saygı duymakla dinimle çelişmem, din bana bunu emretmiyor zaten... Aksine iman etmeyenleri siz zorla inandıramazsınız onlar sizinle alay ederler diye uyarır. Özgür iradesi ile yaptığı seçimden mesul olan bireydir ve o bireyin seçimi beni bağlamaz saygı duymamıda engellemez... Hesabını soracak biz değiliz derken bunu söyledim. Tehdid edende Allah'tır ve bu çok doğaldır. Bir emir beyan ediyor aksine yönelenin akibetini bildiriyor.

 

Yasalarda öyle değil midir? Uyarır, eğer uyarıları görmezden gelirsen cezasını çekersin. Ama o cezayı uygulamak yargının elindedir... Bilmem anlatabildimmi?

Gönderi tarihi:
Tarafsız

 

İnsanları uyaran Kuran'dır, o uyarılara kulak tıkayanların zarara uğrayacaklarını söyleyende O'dur.

İnançlara saygı duyması gereken insandır, din buna saygı duymaz, öyle olursa kendisi ile çelişir. O bir ultimatom verir, bu din hak dindir, iman edenler kurtuşuşa ererler, etmeyenler ziyana uğrarlar der... Eğer inanmazsanızda size saygı duyarız demek bir uyarı kitabına çelişki getirir.

 

Ben bir insan olarak başka inançlara saygı duymakla dinimle çelişmem, din bana bunu emretmiyor zaten... Aksine iman etmeyenleri siz zorla inandıramazsınız onlar sizinle alay ederler diye uyarır. Özgür iradesi ile yaptığı seçimden mesul olan bireydir ve o bireyin seçimi beni bağlamaz saygı duymamıda engellemez... Hesabını soracak biz değiliz derken bunu söyledim. Tehdid edende Allah'tır ve bu çok doğaldır. Bir emir beyan ediyor aksine yönelenin akibetini bildiriyor.

 

Yasalarda öyle değil midir? Uyarır, eğer uyarıları görmezden gelirsen cezasını çekersin. Ama o cezayı uygulamak yargının elindedir... Bilmem anlatabildimmi?

 

Hayır sayın Sardunyam,bırakın çelişmeyi,kafir bile olursunuz kurana göre

 

 

Nisa 140 O (Allah), Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki: Allah'ın ayetlerinin inkar edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kafirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kafirleri cehennemde bir araya getirecektir

 

Size göre bizler, islam dini ile alay eden ,saldıran insanlarız.Dolayısıyla müslümanların bu forumda bulunmaları bu ayete göre yasaktır, kafir olma tehlikesi vardır.

Gönderi tarihi:
İnsanları uyaran Kuran'dır, o uyarılara kulak tıkayanların zarara uğrayacaklarını söyleyende O'dur.

İnançlara saygı duyması gereken insandır, din buna saygı duymaz, öyle olursa kendisi ile çelişir.

 

sardunyam

 

yorum yok, kendin söylemişsin gerekeni

Gönderi tarihi:
Hayır sayın Sardunyam,bırakın çelişmeyi,kafir bile olursunuz kurana göre

Nisa 140 O (Allah), Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki: Allah'ın ayetlerinin inkar edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kafirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kafirleri cehennemde bir araya getirecektir

 

Size göre bizler, islam dini ile alay eden ,saldıran insanlarız.Dolayısıyla müslümanların bu forumda bulunmaları bu ayete göre yasaktır, kafir olma tehlikesi vardır.

 

katakuta

 

ben bahsettiğiniz ayette ne denildiğini gayet iyi anlıyorum. ama her müslümanın inandığı dini savunma hakkı vardır. inkarcılarla burada birşey tartışıyor olmamızdan dolayı onlarla işbirliği yapmıyoruz biz inancımızı Allah'ın rızası için savunuyoruz. ve Kuran'ın ne kadar haklı olduğunu kendimiz tecrübe ediyoruz. bu inancımızın dahada artmasına vesile oluyor.

 

dinin sahibi ve din gününün sahibi gönderdiği dinle alay edenlerin hakkını verecektir. bizim inancımız budur.

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Birlikte yaşadığımız insanlara karşı tutumumuz onları anlamamıza bağlıdır. Alfred Adler

 

Bu pencereden, insanları daha iyi tanımak ve anlamak için gireceksiniz. Oysa insanları bütün yönleriyle tanımak kolay değildir.

 

İnsanları bütün yönleriyle anlamak mümkün müdür? Sorulması gereken asıl soru belki de şudur:

İnsan kendisini bütün yönleriyle anlayabilir mi ki, başkalarını da anlayabilsin ?

 

Bir radyoyu en küçük parçalarına değin ayırıp analiz edebilirsiniz. Ya bir insanı? Onu parçalarına ayırıp da teferruatıyla anlayabilir misiniz?

Gönderi tarihi:

Allah istiyor diye bir din savunulmaz sayin sardunyam. Hele hele insanlar arasi ayrimciligi ogutleyen, buldugun yerde oldur diyen vs. vs. Islam dini hic savunulmaz. Allah demeyecek mi, sormayacak mi "Ben, size beni boyle mi tanitim dedim" diye. E, o zaman ne cevap vereceksiniz Allah'a. Diliniz tutulmayacak mi, saskin saskin etrafiniza bakip da ne cevap vereyim diye kivranmayacak misiniz. O zaman iste: "Keske Turkish-Media.com'daki arkadaslarimi dinleseydim, sadece hislerimle degil mantigimla da hareket etseydim biraz da, Allah'i bir kitaba hapsetmeseydim" diyeceksiniz iste o an.

Gönderi tarihi:
İnsanları bütün yönleriyle anlamak mümkün müdür? Sorulması gereken asıl soru belki de şudur:

İnsan kendisini bütün yönleriyle anlayabilir mi ki, başkalarını da anlayabilsin ?

sardunyam

 

kendimizi ve birbirimizi anladığımız kadarıyla konuşuyoruz.

 

kendimizi ve birbirimizi daha fazla anlamak için buradayız.

 

ötesine geçersek tartışma bitmiyor gördüğün gibi.

 

 

Kuran'ın ne kadar haklı olduğunu kendimiz tecrübe ediyoruz. bu inancımızın dahada artmasına vesile oluyor.

 

Bizde tam tersini tecrübe ediyoruz, ve bu inancımızın sarsılmasına vesile oluyor.

 

 

çünkü yukarıdada bahsettiğim gibi, biribirimizi ve kendimizi anlamanın ötesine geçersek, birbirimizi anlamamaya devam ederiz.

 

örneğin

 

Nekadar iyi dürüst ve saygılı olursan ol, Allah'a inanmıyorsan cehennemde cayır cayır yanacaksın.

 

Bunun olumlu olarak anlaşılacak hiçbir yanı yoktur bize göre. Çünkü düşünce ve düşünce özgürlüğü inanlığın en temel yapı taşıdır.

 

Saf biri, yada saf bir çocuk, gerçek veya yalan olduğunu düşünmeksizin korkulara ve endişeye kapılacaktır. Farklı düşünen, yada düşünmeye başlayacak olan insan, farklı düşündüğü için korkutulmamalıdır, cehennemle tehdit edilmemelidir. Durum böyle olunca ne düşünce özgürlüğünden bahsedebiliriz, nede dinde zorlama yoktur mantığından.

  • 5 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Evrende maddeden başka bir şey yok mu?

 

Yine ateistlerin ön kabullerinden biri evrende var olan tek şey maddedir. Bu kabul de aslında madem her şey maddedir öyleyse düşünce de madde midir? sorusuyla karşı karşıyadır. Maddeci ateist, düşüncenin madde olmadığını onun ürünü olduğunu söyleyecektir. Ama bu cevap düşüncenin madde olup olmadığına bir cevap değildir. Ateist, düşünceye madde dese maddeden şüphe edecek. Madde değil dese bu sefer “evrende maddeden başka bir şey yoktur” tezi havada kalacaktır. Zira apaçık ortadadır ki düşünce madde değildir. Demek ki dünyada maddeden gayrı şeyler de vardır. Ateist maddeci imanın çelişkilerinden biri de budur.

Gönderi tarihi:

Beyin mi düşünüyor, Ruh mu?, Daha net tartışalım...

 

 

Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?

 

 

Yukarıdaki linklerde kafi derecede tartıştık bu konuyu...

 

"Düşünce" Maddenin deviniminin yani Beyinin işlevselliğinin bir sonucudur...

 

İlk yönlendirmedeki konuda açık bir şekilde verilmiştir bu...

 

Tekrar tartışmanın lüzumu yoktur diye düşnüyorum,

Zira aynı şeyleri oradan buraya kopyalamamız gerekmiyor...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Ben yeni bir başlık açmıştım ama moderatör buraya almış. Fakat başlığımın konuyla alakası yok. Zİra ben maddenin düşünüp düşünmediğini sorgulamıyorum. İletime bakarsanız düşünce madde midir değil midir? diye soruyorum.

Gönderi tarihi:
Ben yeni bir başlık açmıştım ama moderatör buraya almış. Fakat başlığımın konuyla alakası yok. Zİra ben maddenin düşünüp düşünmediğini sorgulamıyorum. İletime bakarsanız düşünce madde midir değil midir? diye soruyorum.

Konu ile ilgili birisi olarak ben cevap vereyim...

 

Önceki iletimdeki ilk yönlendirme de cevabınız bilimsel olarak var...

 

"Düşünce" Maddenin/Beyinin deviniminin ve işlevselliğinin bir sonucudur...

 

Ha siz eğer "Düşünce Madde değil, öyleyse Tanrı vardır" gibibir çıkarım yapacaksanız,

Bence hiç denemeyin...

Çünkü bunu söylediğiniz anda çürürsünüz...

 

Niye?

 

Şöyle ki;

 

"Düşünce" dediğimiz şey, Bilim kanıtlamıştır ki Beyinin yani Maddenin işlevinin, deviniminin bir sonucu ya da ürünüdür...

Onu ölçebiliriz...

Sınayabiliriz...

Verilerini deneyebilir ve hatta onun veriler ile atom bombası yapıp nagasaki'ye atabiliriz...

 

Ancak öncelikle sizin "Madde'den Ayrı Tanrı"nız "Madde'nin Deviniminin Sonucu" olmadığı için onu Düşünce ile karşılaştırmanız, Onun da bir devinimin sonucu olması gerektiği mantığını getirir ki bu da öncelikle Tanrı'nın "Madde" ve de "Başı ve Sonu Olduğu" kabulüne yol açar...

Çünkü düşünce öyledir...

Anında kendinizi çürütürsünüz...

 

Sizin o "Madde'den Ayrı Tanrı"nızı ölçemeyiz ayrıca...

Sınayamayızda...

Verileri nasıldır, verileri ile olan bağıntısı nedir gibi sorulara zaten daha önce hiç bir cavap alamadım ve bu yüzden bu konuda da bir bilginiz olduğunu sanmıyorum...

 

Yine de buna rağmen neler söyleyeceksiniz merak ediyorum...

 

Lakin mantık çerçevesinde olsun...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
Soru şu:

Madde düşünebilir mi?

Madde muhakeme edebilir mi?

Madde karşılaştırma yapabilir mi?

Madde verileri kullanarak, sonuçlar çıkartabilir mi?

 

Bu sorulan soruya tatmin edici cevaplar verildi fakat bende hasbelkader "MADDE" üzerine bir şeyler yazayım.

 

Madde aşık olabilirmi.

Madde acıkabilirmi.

Madde düşünüyorsa eğer? küsebilirmi.

Madde düşünüyorsa eğer "BİLİNÇ'i" varmı.

Madde düşünüyorsa eğer?düşündüğü bir merkez olmalı değilmi (yani İnsanda beyin) Maddenin düşünen merkezi neresi.

Gibi vs vs. :D

Gönderi tarihi:
Bu sorulan soruya tatmin edici cevaplar verildi fakat bende hasbelkader "MADDE" üzerine bir şeyler yazayım.

 

Madde aşık olabilirmi.

Madde acıkabilirmi.

Madde düşünüyorsa eğer? küsebilirmi.

Madde düşünüyorsa eğer "BİLİNÇ'i" varmı.

Madde düşünüyorsa eğer?düşündüğü bir merkez olmalı değilmi (yani İnsanda beyin) Maddenin düşünen merkezi neresi.

Gibi vs vs. :D

"Düşünme" denen şeyin ne olduğunu "Beyin Düşünebilir mi?" adlı konuyu okuduğunuzda anlarsanız eğer,

Sorularınızın cevaplarını direkt olarak alacaksınız...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

"Düşünme" denen şeyin ne olduğunu "Beyin Düşünebilir mi?" adlı konuyu okuduğunuzda anlarsanız eğer,

Sorularınızın cevaplarını direkt olarak alacaksınız...

 

Saygılarımla...

 

'Tengeriin boşig'

 

Size hayatta başarılar dilerim. Mutlu olun,Mutlu yaşayın.

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:
'Tengeriin boşig'

 

Size hayatta başarılar dilerim. Mutlu olun,Mutlu yaşayın.

 

Saygılar sunarım.

Aaaa...

Çok sevindim...

İyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim,

Sağolun... :clover::clover::clover:

 

 

Ancak üzülerek söylüyorum ki

Bende sizin için aynı şeyleri söylemek isterdim ama

Gerçekçi olmak lazım değil mi?

 

Siz böyle giderse benim tattığım huzuru ve mutluluğu hiç tadamayacaksınız...

 

Böyle devam edeceğiniz vaki olduğuna göre

Boşuna dua etmeyeyim...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Vay canına! Ne kadar hızlı bir forum! Bunca yazıyı ne zaman biriktirdiniz? Bilgisayarın başına biraz uğramayınca her şeyi kaçırıyoruz.

 

Neyse gereksiz lafı uzatmayayım.

 

Özelde bilincin, daha kapsamda insanın, daha kapsamda canlılığın, daha kapsamda maddenin ne'liği sorununa üç alanda yanıt arayabiliriz: DBF üçlüsü... (Kısaltmaları öğrenin artık!) Ukalalık yapıyorum sanmayın, bu espri transformers'te işe yarar ender güzelliklerden biriydi, epey gülmüştüm. Tamam ciddi olalım şimdi:

 

Dinde tartışırsak Brain gibi bir arkadaşımız çıkar, "ben dinin yanıtını doyurucu bulmuyorum" der, haklı olabilir. Balçıktan yapılan bir heykele "ruh" üflenerek insanın yaratıldığına inanmak istemeyebilir. Ona bu konuda hak vermemek insafsızlık olur.

 

Bilimde tartışırsak bilim henüz bir canlı yapmayı ve bir "bilinç" yaratmayı başaramamıştır. Onun da bize verebileceği bir yanıt şu an için yok. Bilgisayar bilinçli bir makine değildir. Hızlı işlem yapması ve insana göre çok karmaşık işlemleri kısa zamanda sonuçlandırması insandan akıllı ve karmaşık olduğunu göstermez. Bu, dakikada sekiz damla damlatan bir su kaynağının önüne bir depo yapıp geceden biriken suyu dakikada litrelerce debi ile elde etmekten farksızdır. Bilgisayarda bilinç değil, kopyalanmış, depo edilmiş ve gömülü bir bilinç vardır.

 

Elimizde bir felsefe kaldı. Şimdi bakalım:

 

Nasıl bir seyir ve süreç, bir evrim veya tasarım, her ne şekilde adlandırırsanız adlandırın, bizi sonuç veren bu oluşum bir "mucize"dir. Buna kuşku yok. Alelade, sıradan bir şekilde bu süreç işlemiş olamaz. Sıradan ve alelade bir sorun ile karşı karşıya değiliz. Tersine çok komplike, karmaşık ve üstesinden gelmesi çok zor bir sorun ile karşı karşıyayız. Bu bir...

 

İkinci gerçek: Hiç bir şey apansız ortaya çıkmamıştır. Yani birinci gerçekteki sürece verdiğimiz ilk aklımıza gelen rasgele tanımlamalar arasından cımbızla çekip alacağımız kelime "evrim"dir. Bilim bize yapay bir bilinç yaratma imkanını henüz vermedi. Ama süreçleri oldukça ayrıntılı incelememizi sağladı. Ve gördük ki oluşum kesinlikle ve kesinlikle bir evrim sürecini izliyor. Apansız bir oluşum kesinlikle yok.

 

Bu gerçek bize bir gerçek daha gösteriyor: Üçüncü gerçek: Bu süreç mükemmel, sınırsız ve hiç bir şey için zorluk duymayan bir güç tarafından tasarlanmamıştır. (eğer tasarlandıysa) Tasarımcı oldukça ağır kanlıymış (varsa eğer) En küçük bir gelişme için milyarlarca veya en hızlı süreç için milyonlarca yıl gerekmiş. En basitinden dünya yüzünde en azından bir milyar yıl boyunca mantar ve yosundan daha gelişmiş bir canlı görülmemiştir.

 

Dördüncü gerçek basamağına geçmeden duyar gibi olduğum bir itirazı hemen yanıtlayayım: Yaratıcı (veya tasarımcının) acelesi olmayabilir. Zaman onun için geçerli bir bağlam olmayabilir. Zaman sadece bizim algımızda yer edinen rölatif bir kapsam olabilir. Buradan din alanına bir geçiş zorunlu oluyor: Yaratıcının bizden talepleri varsa, bu onun zaman ile bir ilinti kurmasını gerektiriyor. Kıyamete kadar zaman tanıyor, ömür biçiyor, yaptıklarımız ya da yapmadıklarımız yüzünden olayların akışını değiştiriyor, bela, mükafat gönderiyor, peygamber, kitap gönderiyor, dinlemeyenlere öfkeleniyor...vs... Şimdi yaratıcı gerçekten sonsuz kudretli, zaman sürecinden etkilenmeyen, mutlak ve sınırsız güce sahip olsaydı, gerçekten dinlerin tanımladığı gibi, bu şekilde olması gerekirdi. Zaman süreci ile bu şekilde kontakt kuran yaratıcının, zamanla işi olması gerekiyor. Mantar ve yosundan başka canlılar yaratmak için bir milyar yıl beklememesi gerekiyor.

 

Tasarımcı varsa da, ya ağırkanlı, ya belki biraz acemi, iyice emin olmadan yeni bir tasarıma girişmiyor, hatta sakar bile olabilir, dinozorlar olmadı, yok et gitsin, dur bakalım şu memelilerden bir iş çıkar mı? Milyarlarca yıl süren bir süreçten bahsediyoruz. Yine de yaratıcının zaafları olmadığını, ama zamanla kısıtlı olmadığını ya da acelesinin olmadığını savunmakta direnirsek, insanların davranışlarına bu kadar hızlı tepki verdiğini varsaymamız bir çelişki olur. Mazlumun ahını yerde koymamak, dua edenin hacetini yerine getirmek... Yakarmaları işitmek... gibi.

 

Neyse, dini tartışmayıp felsefeye dönersek... Yalnız bunu geçmeden iyice vurgulamalıyım çelişkiyi: Din ve kitap, peygamber göndermesi için sonsuz güçlü olması gerekiyor, zaten dinlerde de öyle tanıtılıyor, ama baktığımızda öyle bir yaratıcı değil, ağır davranıyor, yapıp bozuyor, ağır bir evrim süreci işletiyor. Sanırım anlatabildim.

 

Şimdi dördüncü gerçeğe geçersek: Bir tasarımcı süreç varsa da, bu da bir "süreç"tir. Evrimleşmiş, basit bir kökenden gelişerek belli bir güce ulaşmıştır. Bu çok uzun bir zaman almış olmalı. Yani gerçekten bizim tasarımlanmış olmamız mümkün. Çünkü bilinç, evrimi hızlandırabiliyor. Mutasyon ve doğal seleksiyonla çok yavaş işleyen evrim süreci, bilinç işe karışınca çok hızlanıyor. Daha çok süt veren ineği, daha iri meyve veren ağacı, daha güçlü köpeği, daha sevimli kediyi kısa bir süre içinde yapay seçilimle elde edebiliyoruz. Doğada bulunmayan beyaz güvercini, sürekli açık renkli güvercinleri çaprazlayarak belli bir nesilde elde edebiliyoruz. Güvercinden şahin üretemiyoruz. Bu çok daha uzun süreç gerektiriyor.

 

Bunun bir diğer nedeni de, evrimin belli bir zirve yaptıktan sonra geri dönüp başka bir zirve yapamamasıdır. Bir dağ sırası düşünün. Gözünüze kestirip bir dağa tırmandınız ve zirveye ulaştınız. Fakat baktınız ki o zirveden çok daha yüksek başka zirveler var. İnip başka bir zirveye tekrar tırmanmanız çok zor olacaktır. En iyisi elinizdeki mütevazi bir başarıyla yetinmek. Güvercin bir zirvedir, şahin bir başka zirve. Geçiş çok zordur.

 

Beşinci "olası" gerçek (bu artık varsayım sınırını zorlamaya başladı) Olası tasarımcı gücün bizimkinden çok daha uzun bir süreçte evrilmiş olma olasılığı. Hatta bu süreç, evrenimizden de eskiye dayanıyor olmalı. Belki de içinde bulunduğu evren genişleyerek yok olmadan önce, öyle bir güce erişmişti ki, kendini kopyalayıp yeni bir big bang ile oluşacak yeni bir evrene tohumunu atmayı başardı.

 

Bu varsayımlarımı başka linklerde açtığım için burada uzatmak istemiyorum. Artı, oldukça "varsayımsal"

 

Aslında başa doğru geri gidersek, tüm öne sürdüğüm gerçeklerin, ilerledikçe daha varsayımsal bir özelliğe büründüğü iddia edilebilir. Doğrudur. Zaten hepsinde olasılıkçı bir dil kullandım. "Varsa şayet" gibi...

 

Hepsine birden varsayım demek mümkün olabilir. İçinde gerçekten kırıntılar varsa da, çoğunluğu varsayım gerçekten de.

 

Tüm varsayımlar gibi yanlış olabilirler...

 

Mesele en geçerli varsayımı üretmekte. Tek ve mutlak geçerli bir varsayım diye bir şey, YOKTUR.

 

İnkarı mümkün bir gerçek varsa, budur. Gerçekte yokluğu kanıtlamak çok güçtür. Ama dediğim gibi, inkarı en mümkün olan varsayım, tek ve mutlak bir gerçek varsayımının olabileceğidir.

 

Böyle bir gerçek bizim dışımızda olabilir fakat biz varsayımlayamıyor olabilir miyiz? Elbette.

 

Varsa, bize kendini daha etkin bir biçimde hissettirebilir. Bu kadar da kaprisli olmasın yani, bunca araştırmalarımız bizi yukarda saydıklarımdan başka bir gerçeğe ulaştıramadı.

 

Fakat belki de yaratmakta acelesi olmadığı gibi, bizim gerçeğe ulaşmamız için de acelesi yok olabilir. Her şey mümkündür... Belki ortaya çıkmaya karar vereceği bir gün olacak, belki uzaylılarca ziyaret edileceğiz ve bize gülerek "buna mı kafa yordunuz binlerce yıl? Ah zavallılar, biz açıklayıverelim" diyecekler.

 

Ben şaşırmam. Öldüm ve bir şeyler oluyor. "Anaa! Bu ne be? Hani böyle bir şey olmayacaktı?" demem. O zaman da nedensellik nasıl akıyor, bakar bir vaziyet alırız yani...

 

Son bir ekleme yapabilirim: Tüm bu bilimin bulgularının bir aldatmaca olma olasılığı var mı? Ateist bilimciler bizi kandırıp dünyanın geçmişini milyarlarca yıl ve evrenin büyüklüğünü çok abartılı göstermiş olabilirler mi?

 

Kesin yanıt: Hayır. Dünyada güçlü konumda Evangelistler filan var, onlar dünyanın altı bin yaşında olduğuna mezhepleri gereği inanırlar. Böyle bir olasılık olsa ortalığı ayağa kaldırırlardı bana inanın. Laf aramızda Bush'un çoğu danışmanı Evangelisttir.

Gönderi tarihi:

Çok basit bir soru sordum konuyu baltalamayın. Düşünce madde midir değil midir diye?

Bu soruya verilebilecek üç yanıt var

1.Düşünce diye bir şey yoktur.

2.Düşünce maddedir.

3.Düşünce madde değildir.

Gönderi tarihi:
Çok basit bir soru sordum konuyu baltalamayın. Düşünce madde midir değil midir diye?

Bu soruya verilebilecek üç yanıt var

1.Düşünce diye bir şey yoktur.

2.Düşünce maddedir.

3.Düşünce madde değildir.

 

Bakın çok abes bir soru bu...

Yani çokta ilintisiz...

 

"Düşünce" bir "Sonuç"tur...

"Ürün"dür...

 

Madde olup olmaması gibi bir "Neliği" yoktur...

 

Felsefe var olduğundan beridir böyle absürd bir soru sorulmamıştır...

Taa İlk çağ filozofları bile böyle mantıksız bir soru sormamışlardır.

 

Çünkü Düşünce ne maddedir ne de madde değildir...

 

Madde olup olmamakla bir ilgisi yoktur...

 

Çünkü o Madde olan "Beyin"in bir ürünüdür...

"İdea"dır...

 

Siz bu türlü terminoloji de olmayan sorularla konuyu baltalıyorsunuz...

 

Hiç bir zaman böyle bir soru var olmamıştır...

 

Eğer bir soru soracaksanız,

Bunun gerçekle bir ilgisinin olması gerekir...

 

Felsefe Tarihi okuyunuz...

 

Doğru soruyu sormadan,

Doğru cevabı alamazsınız...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
Bakın çok abes bir soru bu...

Yani çokta ilintisiz...

 

"Düşünce" bir "Sonuç"tur...

"Ürün"dür...

 

Madde olup olmaması gibi bir "Neliği" yoktur...

 

Felsefe var olduğundan beridir böyle absürd bir soru sorulmamıştır...

Taa İlk çağ filozofları bile böyle mantıksız bir soru sormamışlardır.

 

Çünkü Düşünce ne maddedir ne de madde değildir...

 

Madde olup olmamakla bir ilgisi yoktur...

 

Çünkü o Madde olan "Beyin"in bir ürünüdür...

"İdea"dır...

 

Siz bu türlü terminoloji de olmayan sorularla konuyu baltalıyorsunuz...

 

Hiç bir zaman böyle bir soru var olmamıştır...

 

Eğer bir soru soracaksanız,

Bunun gerçekle bir ilgisinin olması gerekir...

 

Felsefe Tarihi okuyunuz...

 

Doğru soruyu sormadan,

Doğru cevabı alamazsınız...

 

Saygılarımla...

Bu konuyu ben açtım ve moderatör buraya aldı diyorum size siz bana konuyu baltaladığımı söylüyorsunuz. Bu soruyu soran felsefeciler de var. Ve cevap olarak da sizin verdiğiniz cevabı veren felsefeciler de var. Düşünce beynin bir ürünüdür diyen. Ürün nedir? Ben size buğday madde midir değil midir diye sorsam tarlanın ürünüdür mü diyeceksiniz? Maddedir diyeceksiniz. Bu kadar basit. Düşünce madde midir değil midir? Doğrudan bir cevap verin.

Bir cevabınız yoksa da cevap vermek zorunda değilsiniz.

Felsefe tarihini de siz okuyun.

Doğru soru ne sadece cevap verebileceğiniz soru mu?

Gönderi tarihi:
Bu konuyu ben açtım ve moderatör buraya aldı diyorum size siz bana konuyu baltaladığımı söylüyorsunuz. Bu soruyu soran felsefeciler de var. Ve cevap olarak da sizin verdiğiniz cevabı veren felsefeciler de var. Düşünce beynin bir ürünüdür diyen. Ürün nedir? Ben size buğday madde midir değil midir diye sorsam tarlanın ürünüdür mü diyeceksiniz? Maddedir diyeceksiniz. Bu kadar basit. Düşünce madde midir değil midir? Doğrudan bir cevap verin.

Bir cevabınız yoksa da cevap vermek zorunda değilsiniz.

Felsefe tarihini de siz okuyun.

Doğru soru ne sadece cevap verebileceğiniz soru mu?

 

Peki o zaman daha sağlam bir soru sorayım:

 

Tanrı ürün müdür?

Madde midir?

Kaynağı nedir?

Gönderi tarihi:
Peki o zaman daha sağlam bir soru sorayım:

 

Tanrı ürün müdür?

Madde midir?

Kaynağı nedir?

Tamam sayın boşig bir cevabınız yok. Anladım.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.