Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 la boheme'den güzel bir tespit düşünen insanlar için Düşünenler için demişsin.. Düşündüm ve yazıyorum.. Kur'an-ı Kerimde 4 de kadar müsade vardır ancak bir tek evlilikle yetinmek önerilir.. Düşünenler için diye konu pekişiklik kazandırılmış.. Düşünelim.. Sizce Kur'an 4 e kadar müsade ettikten sonra, bunun ilk eşin rızasına bağlanması mı zevk ve çıkar için olmuş olur, yoksa ilk eşin rızasını gözetmemek mi zevk ve çıkar olur..? Çelişki yokmu burada Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Sizce Kur'an 4 e kadar müsade ettikten sonra, bunun ilk eşin rızasına bağlanması mı zevk ve çıkar için olmuş olur, yoksa ilk eşin rızasını gözetmemek mi zevk ve çıkar olur..? ikisede olabilir, hatta başka bir nedende olabilir. çünkü eşin rızasına açıklık getirilmemiştir. Katiyetle, bir önceki kadın yada kadınların rızası alındıktan sonra bir sonraki kadın eş olarak kabul edilebilir ve evlenilebilir" gibi mana olmuş olsaydı, tartışmaya gerek yoktu. Ama böyle bir durum olmadığı için, düşünen insan tüm olasılıkları değerlendirebilir. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Bak olay şu; Kuran-ı Kerim belirleyici ana unsurları, hükümeri koyar.. sünnet ve uygulama, yada peygamber efendimizden sonraki dönemlerdeki kıyas ve icma boyutu faklıdır.. Kur'an detaylara inmez.. Detayları yine Allah'ın elçisi olan Peygamber söyler.. Bu keyfi bir söylem değildir, kontröllü bir söylemdir.. "O heva ve hevesindne bir şey konuşmaz" ayet'i bunun delilidir.. Uygulamada ise, öyle pat diye ikinci evlilik yoktur.. Ama siz zorla bu böyledir diyorsanız söyleyecek sözümüz yoktur... Dinin delili, kaynağı 4 tür.. Kur'an, Sünnet, Kıyas ve İcmadır.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Dinin delili, kaynağı 4 tür..Kur'an, Sünnet, Kıyas ve İcmadır.. Ama delil olarak Kur'anı örnek almak zorundayız, çünkü diğerleri kişisel yorumlara dayalı olarak günümüze kadar çok büyük değişiklikler gösterebilir. Ne ilginçtirki bir kısım müslüman sadece Kur'anın delil olarak gösterilmesini ister, bir kısım müslüman sahih hadislerle birlikte tamamlayıcı olduğunu idda eder, bir kısım müslüman sünnet kıyas ve icma ile birlikte tamamlayıcı olduğunu iddia eder. Yani bu konuda kati bir fikir birliği olduğunu sanmıyorum. Fikir birliği sadece Kur'anın delil olarak sunulmadından yanadır. Diğerleri hakkında ise bir fikir biliği olmadığını bir çok kaynaktan anlamaktayız. netice itibariyle, tam olarak şu cümle veya benzeri bir mana geçmediği için (en altta yazdım), yada bunu destekleyen yada desteklemeyen olaylar olduğu için, düşünen insanın kafası karışabilir. "Katiyetle, bir önceki kadın yada kadınların rızası alındıktan sonra bir sonraki kadın eş olarak kabul edilebilir ve evlenilebilir" Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Ama delil olarak Kur'anı örnek almak zorundayız, çünkü diğerleri kişisel yorumlara dayalı olarak günümüze kadar çok büyük değişiklikler gösterebilir. Ne ilginçtirki bir kısım müslüman sadece Kur'anın delil olarak gösterilmesini ister, bir kısım müslüman sahih hadislerle birlikte tamamlayıcı olduğunu idda eder, bir kısım müslüman sünnet kıyas ve icma ile birlikte tamamlayıcı olduğunu iddia eder. Yani bu konuda kati bir fikir birliği olduğunu sanmıyorum. Fikir birliği sadece Kur'anın delil olarak sunulmadından yanadır. Diğerleri hakkında ise bir fikir biliği olmadığını bir çok kaynaktan anlamaktayız. Bu konuda, benim nazarımda ilme daha yakın olan ve ilminin büyüklüğü alimlerce kabul edilen alimler daha muteberdir.. Örneğin İmam-ı Gazali.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Bu konuda, benim nazarımda ilme daha yakın olan ve ilminin büyüklüğü alimlerce kabul edilen alimler daha muteberdir.. Bu da inanç psikolojisine bağlıdır sanırım. Yani sen inandıktan sonra, tabiki inandığın otoriteleri doğru kabul edeceksin. Saygı duyarım ama bu gerçeğin ta kendisini göstermez. yani "İmam-ı Gazali böyle böyle söylüyor, demekki o doğru söylüyor gerçek öyledir" diye bir çıkarım yapamam. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 yani "İmam-ı Gazali böyle böyle söylüyor, demekki o doğru söylüyor gerçek öyledir" diye bir çıkarım yapamam. Güncel kaynaklar açısından söylemiştim.. Eğer bir kaynağa başvurmak gerekiyorsa, bu konuda başvuracağım kaynaklar bellidir.. Her alimin yazısını okuyabilirim ama her alime inanmam.. Daha doğrusu gerçekten alim mi değil mi olayı vardır.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Her alimin yazısını okuyabilirim ama her alime inanmam..Daha doğrusu gerçekten alim mi değil mi olayı vardır.. tamam işte ben de onu söylorum. yani "İmam-ı Gazali böyle böyle söylüyor, demekki o doğru söylüyor gerçek öyledir" Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 yani "İmam-ı Gazali böyle böyle söylüyor, demekki o doğru söylüyor gerçek öyledir" Sadece o değil.. Kur'an-ı Kerim merkezli, sünnet ve sahabiyide dikkate alarak.. Onu sadece örnek olarak verdim, başka alimlerde mevcuttur.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Sadece o değil..Kur'an-ı Kerim merkezli, sünnet ve sahabiyide dikkate alarak.. Onu sadece örnek olarak verdim, başka alimlerde mevcuttur.. Evet problem buralarda başlıyor. Senin çok güvendiğin alimler bizim güvenmediğimiz alimler olabiliyor Yada senin güvenmediğin alimler bizim güvendiklerimiz olabiliyor. Her müslümanın alimleri, ve güvenirliği farklıda olabiliyor Yani ortada bir fikirbirliği mevcut değil, O zaman en iyisi nedir ? Kur'an-ı Kerim Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Kur'an-ı Kerim Birde sünnet.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Birde sünnet.. e hadi onuda kabul edelim, nasıl olsa Hz. Muhammed'in yaptıklarıdır. Ama sünnet hakkındaki kaynaklar Kur'an kadar güvenilir değil bana göre. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 e hadi onuda kabul edelim, nasıl olsa Hz. Muhammed'in yaptıklarıdır. Ama sünnet hakkındaki kaynaklar Kur'an kadar güvenilir değil bana göre Sünnetler mutlak doğru ve anlamlıdır.. Çünkü Peygamber efendimizin attığı her adım Allah'ın rızasıydı.. Yukrda konu ile ilgili ayeti yazmıştım.. "O heva ve hevesinden konuşmaz.." Sünetlerin aktarımı sırasında problemler olmuş olabilir.. Ki, zaten bunlara zayıf hadis, uydurma hadis diyoruz.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Sünetlerin aktarımı sırasında problemler olmuş olabilir..Ki, zaten bunlara zayıf hadis, uydurma hadis diyoruz.. evet bende bundan bahsediyorum ama nedense olumsuzluğa yola açan hadisler kaynağına bakılmaksızın, uydurma oluyor olumlu olan hadisler kaynak ne olursa olsun, gerçek oluyor, kavram kargaşası var o yüzden ne olduğu belli olmuyor bu nedenle ben Kur'an-ı Kerim'i dikkate alırım hep. Zaten bir çok yanlışı ve tutarsızlığı farketmek için yeterli oluyor bana. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 olumsuzluğa yola açan hadisler kaynağına bakılmaksızın, uydurma oluyor olumlu olan hadisler kaynak ne olursa olsun, gerçek oluyor, Bak kendin söyledin.. Demekki olumlu olumsuz aşikar oluveriyor.. Yani bir hadis okuduktan sonra hemen koşulsuz kabullenmiyoruz, islamın temel bilgileriyle kıyaslıyoruz, çünkü uydurma hasdislerinde var olabileceği bilgisinden haberdarız... Bu bağlamda islamın temelini bilmek bir çok prblemi aşmayı kolaylaştırır.. Ki, zaten çok büyük bir tafsilatta değildir bu temel.. Yani uydurma bir hadis anında belli olur.. Saygılar.. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Düşünenler için demişsin..Düşündüm ve yazıyorum.. Kur'an-ı Kerimde 4 de kadar müsade vardır ancak bir tek evlilikle yetinmek önerilir.. Düşünenler için diye konu pekişiklik kazandırılmış.. Düşünelim.. Sizce Kur'an 4 e kadar müsade ettikten sonra, bunun ilk eşin rızasına bağlanması mı zevk ve çıkar için olmuş olur, yoksa ilk eşin rızasını gözetmemek mi zevk ve çıkar olur..? Çelişki yokmu burada Saygılar.. Kuran dörde kadar müsade eder diye bir şey yok.İlgili ayetteki ikişer,üçer ve dörder ifadesi bir deyimdir,herhangi bir sınır getirmez.Türkçedeki Tomar tomar paralar gibi. Nisa 3 DİYANET VAKFI Eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdir de) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır. (doğru) DİYANET İŞLERİ Eğer, velisi olduğunuz mal sahibi yetim kızlarla evlenmekle onlara haksızlık yapmaktan korkarsanız onlarla değil, hoşunuza giden başka kadınlarla iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz; şayet, aralarında adaletsizlik yapmaktan korkarsanız bir tane almalısınız veya sahip olduğunuz ile yetinmelisiniz. Doğru yoldan sapmamanız için en uygunu budur. (yanlış) SUAT YILDIRIM 3 – Himayeniz altındaki yetim kızlarla evlenince haklarını gözetemeyeceğinizden, adaleti sağlayamayacağınızdan endişe ederseniz, onlarla değil, size helâl olup arzu ettiğiniz diğer kadınlarla iki, üç veya dört hanım olmak üzere evlenin.Eğer bu takdirde de aralarında adaleti gerçekleştirmekten endişe ederseniz, bir kadınla veya elinizin altında olan cariyelerle yetinin. Bu durum, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır. (Yanlış) ALİ BULAÇ Eğer yetim (kız)lar konusunda adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, bu durumda, (onlarla değil) size helal olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın. Şayet adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir (eş) ya da sağ ellerinizin malik olduğu (cariye) ile (yetinin). Bu sapmamanıza daha yakındır.(doğru) Y. NURİ 3 Yetimler konusunda adaleti koruyamayacağınızdan korkarsanız, sizin için temiz kılınan kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Eğer bu durumda adaleti gözetemeyeceğinizden korkarsanız, bir tek kadınla yahut yeminlerinizin/sağ ellerinizin sahip olduklarıyla yetinin. İşte bu, haksızlığa sapmamanız için en uygun yoldur. (doğru) ELMALILI Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir. E.YÜKSEL Yetimler hakkında adaletli davranamamaktan korkuyorsanız uygun gördüğünüz kadınlarla ikişer, üçer, dörder evlenebilirsiniz. Onlara eşit davranamamaktan korkuyorsanız bir taneyle veya yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi olduklari ile* yetinin. Sapmamanız için en uygunu budur. (doğru) MUHAMMED ESED Eğer yetimlere karşı adil davranamamaktan korkuyorsanız, o zaman, size helal olan [diğer] kadınlardan 3 biri ile evlenin –[hatta] ikisi, üçü veya dördü [ile]; ama onlara adil bir tarafsızlıkla muamele edemeyeceğinizden korkarsanız, o zaman [sadece] bir tane ile– yahut meşru şekilde sahip olduklarınız 4 ile (evlenin). Bu, doğru yoldan sapmamanız için daha uygundur (yanlış) ÖMER NASUHİ Eğer yetim kızlar hakkında adâlete riâyet edemiyeceğinizden korkarsanız sizin için helâl olan kadınlardan ikişer, üçer veya dörder nikah ediniz. Ve eğer adâlet yapamayacağınızdan korkarsanız artık bir zevce ile veya mâlik olduğunuz cariye ile (iktifaediniz). Çünkü bu sizin için adâletten sapmamanıza daha yakındır. (doğru) .ATEŞ Şayet öksüz(kızlarla evlendiğiniz takdirde on)lar hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, size helal olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. O(kadı)nlar arasında da adalet yapamayacağınızdan korkarsanız bir tane alın; yahut ellerinizin altında bulunan(cariye)lerle yetinin. Cevr (ve haksızlık) etmemeniz için en uygun olan budur.(doğru) ŞABAN PİRİŞ .Eğer, yetim kızlara adil davranamamaktan korkarsanız, (onları değil) sizin için uygun olan başka kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenin. Adil olamayacağınızdan korkarsanız bir tane ile veya sahip olduğunuz cariye ile evlenin. Bu, haksızlık etmemeniz için daha elverişlidir. (yanlış) G. ONAN Eğer yetim (kız)lar konsunda adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, bu durumda, (onlarla değil) size helal olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın. Şayet adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir (eş) ya da sağ ellerinizin malik olduğu (cariye) ile (yetinin). Bu sapmamanıza daha yakındır. Birde sünnet.. Muhammedin 4 ten fazla kadınla evli olduğu gerçeğinidemi inkar edeceksiniz? Ne kuranda nede sünnettte dörde kadar sınır yoktur.Siz belki,eşinizin rızasını almayı uygun görebilirsiniz sedat bey,ama islam adına bu böyledir diyemezsiziniz. Çünkü ne kuranda nede sünnette böyle bir hüküm yok. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Katakuta.. 1- Elmalılı ve diyanet mealleri benim için yeterlidir ve muteberdir.. İki mealdede "iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz" geçmektedir.. 2- Sünnet derken, Tarafsızla genel konu üzerine sünnet dedim, yani dinin delilleri açısından.. Ve aynı nikah altında 4 e kadardır... Öldükçe yada boşandıkça evlilik farklıdır.. Saygılar.. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Katakuta.. 1- Elmalılı ve diyanet mealleri benim için yeterlidir ve muteberdir.. İki mealdede "iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz" geçmektedir.. 2- Sünnet derken, Tarafsızla genel konu üzerine sünnet dedim, yani dinin delilleri açısından.. Ve aynı nikah altında 4 e kadardır... Öldükçe yada boşandıkça evlilik farklıdır.. Saygılar.. Sizin için yeterli olması islam gerçeği değil. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2007 Sizin için yeterli olması islam gerçeği değil Genel durum böyledir.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2007 1- Elmalılı ve diyanet mealleri benim için yeterlidir ve muteberdir.. bizde diyanet meallerinden çarpık ayetler verdiğimiz zaman, hemen size en uygun bunun dışındaki meallen örnek verip, diyanet mealini pas geçiyorsunuz. (sadece senin için konuşmuyorum) o mealleri yazanların hepsi profesör, diyanet sitesinde ne işleri var abuk subuk adamların, demekki üstün bir özellikleri varmış ki diyanet sitesinde bulunmaktalar. neyse bu konu çok kısır bir döngüde, fayda sağlayacak bir durum sezemiyorum Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2007 bizde diyanet meallerinden çarpık ayetler verdiğimiz zaman, hemen size en uygun bunun dışındaki meallen örnek verip, diyanet mealini pas geçiyorsunuz. (sadece senin için konuşmuyorum) o mealleri yazanların hepsi profesör, diyanet sitesinde ne işleri var abuk subuk adamların, demekki üstün bir özellikleri varmış ki diyanet sitesinde bulunmaktalar. neyse bu konu çok kısır bir döngüde, fayda sağlayacak bir durum sezemiyorum Evet bazen farklılıklar olabiliyor.. O anda Elmalılı mealiyle karşılaştırıyorum.. Problem yok.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2007 Evet bazen farklılıklar olabiliyor.. haklısın Alıntı
Φ eray1017 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Arkadaşlar düşün Dünyanın bir köşesinde hiç müslümanlıktan haberi olmada doğan bir kızılderili çocuğu düşünün bu çocuk kendini iyiliğe adamış fakat müslüman değil müslümanlıktan haberi bile yok peki bu çocuk öldüğünde cehennememi gidecek? Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Her şeyi en iyi bilen Allah'dır... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2007 Her şeyi en iyi bilen Allah'dır... Yani herşeyi bilen Zeus'tur demek istiyorsun galiba. Saygılar. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.