Φ Rastlantı Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2007 Akıllı tasarım (intelligent design) savunucularının iddia ettiği şey, canlıların komplike varlıklar olduğu ve bu nedenle bir tasarlayanın olduğudur. Şöyle özetlersem birinci önerme şu şekilde: Canlılar komplike => O halde tasarlayan var. Yanı buradaki tasarlayanın olmasının tek delili canlıların komplike olması. Peki tasarlayanın bundan başka var olduğuna ait delili var mı? Yok. Yani canlıları tasarlayan var dediğimiz ana kadar tasarlayıcıya delil yok yani bu ana kadar ortada tasarlayan yok. Buradan "olmayan bir şeyin tasarım yapması" sonucu çıkıyor. Akıllı dizayn teorisini savunmadan önce "olmayan bir şeyin tasarım yapması"na kanıt bulunmalıdır diyorum. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2007 Sevgili rastlantı, iyi bir konu açmışssın, ben biraz daha genişleteyim. Buna teleolojik iddia deniyor. 1. Evren/insan çok komplike, çok düzenli. 2. Bu çok düzenli evreni/insanı ancak çok akıllı, herşeye gücü yeten ve herşeyi bilen bir Tasarımcı yaratmış olmalı. 3. O herşeye yeten, herşeyi bilen "varlık" Tanrı'dır. 4. O halde Tanrı vardır. Kökeni Platon'a, Aristo'ya, Cicero'ya kadar dayanır (Yani panteistlere, sayın kralx, size hitap ediyorum, çünkü burada Tasarım ideolojisini belirgin olarak siz savunuyorsunuz) Cicero'nun bu konudaki en ünlü lafı, "saat, zamanı göstermek için, bir saatçi tarafından yapılmıştır. saatin zamanı göstermesi rastlantı değil, tasarımcının amacıdır. Hal böyleyken, evren için, tasarımcısız ve amaçsız denebilir mi" şeklinde bir sözdür. Sayın kralx'in antropic principle dediği, şey de bunun içindedir. Bu fikrin zayıf noktaları şunlardır: 1. Bu teorinin/fikrin "Tanrı'yı kanıtlamaya çalışanlar açısından zayıf noktalarından birisi, tamam canlılar yapısı komplike, atomların, evrenin yapısı düzenli, fakat Tasarımcı'nın Bir, Üç veya daha çok olduğu nerden belli? Bu fikir monoteismin Tanı'sını kanıtlamak için de kullanılabilir, panteismin "ilahlarını" kanıtlamak için de. 2. Bu fikrin diğer çıkmazlarından biri de, evrenin ezeli olacağını kabul etmez, ancak Tasarımcının ezeli olacağını kabul eder. Peki neden? Cevap yoktur. 3. Ayrıca bu fikrin diğer bir zayıf noktası da, evet herşeyin bir Tasarımcısı var ve hiçbirşey amaçsız değil diyorsan, aynı şablonu Tasarımcı içinde kullanmak gerek, yani, Tasarımcıyı kim tasarlamıştır? Bunun yanıtı da yoktur. Saygılar. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 7 Ocak , 2007 Sayın Brain Slapper.. Tasarımın var olduğunda mutabıktık sanırım.. Eğer tasarımı geçtiysek diğer konulara girelim.. Tasarımı kim yapmıştır, tasarımı birden fazla tasarımcı mı yapmıştır.. Neden böyle diyorum.. Çünkü bir konuyu halletmeden diğerine geçtiğimiz zaman verim alamıyoruz.. Hem okuyucu sıkılıyor, hemde bir kısır döngü içinde dönüp duruyoruz.. Tekrar soruyorum.. Tasarımda mutabık mıyız..? Mutabık değilsek tasarım konusunda yazmaya devam edeceğim.. Saygılar.. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Sayın Brain Slapper..Tasarımın var olduğunda mutabıktık sanırım.. Eğer tasarımı geçtiysek diğer konulara girelim.. Tasarımı kim yapmıştır, tasarımı birden fazla tasarımcı mı yapmıştır.. Neden böyle diyorum.. Çünkü bir konuyu halletmeden diğerine geçtiğimiz zaman verim alamıyoruz.. Hem okuyucu sıkılıyor, hemde bir kısır döngü içinde dönüp duruyoruz.. Tekrar soruyorum.. Tasarımda mutabık mıyız..? Mutabık değilsek tasarım konusunda yazmaya devam edeceğim.. Tasarım deyince, bir veya birçok "tasarımcı"nın varlığını kabullenme zorunluluğu doğar. Ancak evrende bir tasarım var demiyelim de bir "düzen" var. Bu düzen nasıl oluşmuştur, insan üstü bir düzenleyici veya düzenleyicişler mi vardır, yoksa Adam Smith'in "ekonomi" teorisinde söylediği gibi, bütün tarafların bilinçsiz eylemleri mi bir düzen oluşturuyor? İnsan onu anlamaya çalışıyor. Saygılar. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Ben tasarımın var olduğu konusunda mutabıkım. Tabi bu bir varsayımdır, çünkü bilmediğimiz birşeyden bahsedip sadece mantık kuruyoruz. Bir tasarımcı olduğuna inanıyorum ama kesinlikle bu doğrudur diyemiyorum, çünkü yanılıyorda olabilirim. Her tasarımın bir tasarlayıcısı vardır. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 teorisinde söylediği gibi, bütün tarafların bilinçsiz eylemleri mi bir düzen oluşturuyor? İnsan onu anlamaya çalışıyor. Buna inanmıyorsun değil mi BrainSlapper.. Bilinçsiz rastgele hareketlerden simetri bekler misin.. Akıl almaz özellikler bekler misin.. Hiç iç organlarımızın çalışma prensiplerini düşündünmü, inceledin mi..? Bir fabrikanın aynısı değilmi.. İçimizdeki bu entegre sisteme hayret etmedin mi hiç..? Saygılar.. Alıntı
Φ nobody Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Hiç iç organlarımızın çalışma prensiplerini düşündünmü, inceledin mi..?Bir fabrikanın aynısı değilmi.. bu prensipler öylesine karmaşıktır ki bana asıl inanılmaz gelen Allah ya da başka bir iradenin bu kadar ayrıntıyı düşünüp planlamasıdır. Peki bu ayrıntıları planlayan nedir? Bir kabın içine irili ufaklı taşları doldurup iyice salladığınızda iriler yukarıda, ufaklar dipte kalacaktır. Bu düzeni planlayan nedir? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 bu prensipler öylesine karmaşıktır kibana asıl inanılmaz gelen Allah ya da başka bir iradenin bu kadar ayrıntıyı düşünüp planlamasıdır. Peki bu ayrıntıları planlayan nedir? Bir kabın içine irili ufaklı taşları doldurup iyice salladığınızda iriler yukarıda, ufaklar dipte kalacaktır. Bu düzeni planlayan nedir? Demekki akıl ermez, tasavvur edilemez, hafsalamızın alamayacağı bir akıl bu akıl.. İri taşların üstte, küçük taşların altta kalması, yerçekimi kanunuyla ilgilidir.. Havadan ağır herşey boşluk buldukça aşağılara inmeye mahkumdur.. Bu fizik kuralını da inanılmaz ama inandığımız bir akıl yaratmıştır.. Saygılar.. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Bir kabın içine irili ufaklı taşları doldurupiyice salladığınızda iriler yukarıda, ufaklar dipte kalacaktır. Bu düzeni planlayan nedir? fizik kuralları düzenliyor.Mutlak mana da Allah(cc) Alıntı
Φ nobody Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 İri taşların üstte, küçük taşların altta kalması, yerçekimi kanunuyla ilgilidir.. yüzlerce yıl önce yerçekimi kanunundan habersiz birine sorsanız İlahi bir kudret arayacaktır bugün bize çok basit gelen bu düzenlemeye bugün size inanılmaz gelen organlarımızın işleyişi de o kadar sıradan bir biyolojik ve biyokimyasal olaydır sadece. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 yüzlerce yıl önce yerçekimi kanunundan habersiz birine sorsanız İlahi bir kudret arayacaktır bugün bize çok basit gelen bu düzenlemeye yanılmayacaklardır ama, sadece biraz daha bilgi sahibi olacaklardır. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 yüzlerce yıl önce yerçekimi kanunundan habersiz birine sorsanız İlahi bir kudret arayacaktır bugün bize çok basit gelen bu düzenlemeye bugün size inanılmaz gelen organlarımızın işleyişi de o kadar sıradan bir biyolojik ve biyokimyasal olaydır sadece. Basit bir biyolojik yada kimyasal olay mı.. Çok mu basit gördün bu olayı.. İş zaten o fizyolojik, biolojik ve kimyasal olayda... Kim akletmiş bu kanunları, manyetik çekim kuvvetini neden koymuş.. Neden dünyanın dönüş hızını belli bir sabitte sabitlemiş.. Neden dünyanın güneşe olan uzaklığı ve yakınlığını belli sabitlerle sabitlemiş.. Neden atmosfer tabakalırına zararlı ışınları geri çeviren sistemler yerleştirmiş.. Nedenler bitmez nobody.. Bir saat gördüğünde basit bir saat işte demek farklı, O saatin içine girip içerdeki çalışan sistemleri görmek farklı, Birde bu sistemleri akledenin, nasıl bu şekilde düşünebildiğinin hayretine varmak farklıdır.. Saygılar.. Alıntı
Φ nobody Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Kim akletmiş bu kanunları, manyetik çekim kuvvetini neden koymuş..Neden dünyanın dönüş hızını belli bir sabitte sabitlemiş.. Neden dünyanın güneşe olan uzaklığı ve yakınlığını belli sabitlerle sabitlemiş.. Neden atmosfer tabakalırına zararlı ışınları geri çeviren sistemler yerleştirmiş.. neden le başlayan son üç sorunuza cevabım şu: evrendeki milyonlarca gezegen içinde bazılarının bu optimum şartları taşıması olasılık dahilindedir ve biz de o şanslı gezegenlerden birinde yaşıyoruz ilk sorunuza (kanunları-kuvvetleri kim koymuş) bir cevap veremeyeceğim her kanunun bir koyucusu olması gerekir mi? Ben bunun gibi pek çok şeyden emin değilim Oysa siz Allah'ın varlığından eminsiniz Ne olurdu şunun somut kanıtlarını da sunabilseydiniz? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Nedenlerle başlayan sorularıma verdiğiniz cevaba istinaden..; Şimdi o milyonlarca gezegenden en şanslı olan gezegende tesadüfen yaşamaya başladık diyelim.. Yaşam için gereken koşulların açılımını yapmaya kalkışsam sayfalar yetmez, çünkü milyonlarca var.. Bak bir kaç örnek.. (lütfen bunların üzerinde çok düşün, ben buradayım daha sonrada cevap yazarsın) Kanın pıhtılaşma seviyesi, suyun donma seviyesi, kandaki antijen antikor sayıları, DNA daki belli sabitler, topraktaki ph faktörü, toprağın tarıma uygun halde olması, gökyüzünün manyetik ve ışın zararlarına karşın katmanlarındaki önlemler, bitkilerin yaşam için gerekli oksijeni sağlaması, göz küresinin donmaz bir sıvı salgılaması, kaşların ve kipriklerin gözü koruma vazifesi, hava basıncının ayarı.. Bakın daha mikro düzeye inmedik.. Şimdi soruyorm, bütün bunlar o milyonlarca gezegenden şanslı bir kaç gezegenin içerisinde bulunan tesadüfi şeyler mi.. Bu nasıl bir matemetiktir ki, milyonlarca sıfır olasılığı olasılık görüyor.. Bana somut kanıt diyorsun.. Bunalrdan daha iyi somutluk olur mu.. Ne yapmamı bekliyorsunuz, Allah'a yalvarıp, yarabbii kuların sana inanmıyor onlara kendini göster dememi ve Allah'ın kendini göstermesinimi..? Saygılar.. Alıntı
Φ nobody Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Ne yapmamı bekliyorsunuz, Allah'a yalvarıp, yarabbii kuların sana inanmıyor onlara kendini göster dememi ve Allah'ın kendini göstermesinimi..? sevgili xlark sizin yalvarmanıza gerek olmaması gerektiğine inanıyorum ben inanmıyor da değilim yalnızca şüpheci biriyim yazdığınız kanıtlardan biyolojiyle ve insan fizyolojisiyle ilgili olanların tümü evrim, genetik ve doğal seleksiyonla açıklanabiliyor fiziksel olanlarsa milyonlarca gezegen içinde birinde olabilir ve biz tesadüfen o gezegende yaşamıyoruz yalnız bu gezegen yaşamaya elverişli olduğu için yaşıyoruz. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Bu gezegen yaşama elverişli diye biz burada yazşıyoruz öylemi.. Bu elverişliliği kim oluşturmuş, bir canlının yaşayabilmesi için gereken şartları milimetrik bir hesapla kim hesaplamışki yaşama uygun bir gezegen oluvermiş bu gezegen.. Şüpeli iman iman değildir.. Allah'a tam bir imanla iman etmek gerekiyor.. Yarım imanın imtihanı kaybetmemize neden olama tehlikesi vardır.. Bakın bir daha bu ömür verilmicek.. On yıldır evrim üzerine okuyorum araştırıyorum.. Yukardaki yazdıklarımı evrim ve doğal seleksiyon açıklıyor diyorsun.. Oysa hiç birini açıklamıyor.. Bana bugüne kadar ne bu forumda nede başka bir yerde evrim ve seleksiyondan bir tane bile delil getiren olmadı.. Delil diye getirdikleri şeylerin az içine girince delillikten çıktığını gördüler.. Daha DNA yı açıklayamadılar.. Kaldıki atomu, elektronu, protonu, kuarkları açıklasınlar.. Sana acele etme ben buradayım sonra yazarsın demiştim.. Tefekkür çok önemlidir.. Mesela DNA diyip geçme içine gir onun, onunda içine, onunda içine.. Gidebildiğince git.. Göreceksin ki alemde tesadüflere yer yok.. Herneyse.. Şüpeci olmak iyidir ama şüpede kalmak iyi değildir, hele şüpeyle ölmek hiç iyi değildir.. Saygılar.. Alıntı
Φ nobody Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Şüpeci olmak iyidir ama şüpede kalmak iyi değildir, hele şüpeyle ölmek hiç iyi değildir.. şüphede kalmak herkes gibi beni de rahatsız eder DNA nın içine gir diyorsun ama ben bu konuda eğitim aldığım için dna, genetik ve evrimin oldukça tutarlı olduğu kanısındayım. "alemde tesadüflere yer yok" diyorsun o anlamda tesadüften bahsetmiyorum milyonlarca gezegen içine yalnızca belli şartları sağlayan gezegenlerde yaşamamız mümkündü şu anda yaşadığımıza göre o gezegenlerden birindeyiz ki yaşıyoruz. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Bana DNA yı anlatır mısın Nobody.. Bari birlikte girelim şu DNA ya.. Alıntı
Φ nobody Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Bana DNA yı anlatır mısın Nobody..Bari birlikte girelim şu DNA ya.. çok iyi biliyorum ki benim kadar biliyorsun ama yineleyeyim DNA=deoksiribonükleik asit adenin, timin sitozin ve guanin gibi amino asitlerin yer aldığı spiral şeklinde bir zincirdir. Bu amino asitlerin herbiri bir rakam olarak değerlendirilebilir. attgs= 12234 gibi ve bu rakamların oluşturduğu sayı bir genetik şifreyi verir. Bu şifre de örneğin gözümüzün ve renkte olacağını...... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Sen var olanı açıklıyorsun.. Allah'ın yaratmış olduğunu bilim keşfetmiş ve açıklamış.. Mesela toprak deseydim, toprağıda açıklıcaktın dimi.. Şimdi içine giriyoruz DNA nın.. Bu şifre ilk nasıl düzenlenmiş olabilir..? Alıntı
Φ nobody Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Bu şifre ilk nasıl düzenlenmiş olabilir..? tesadüf diyeceğim ama biliyorum ki kabul etmeyeceksin bu forumda hiç yılmadan düşünceni savunmanı saygıyla karşılıyorum hoşçakal, sevgiler.... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Rica ederim ben teşekkür ediyorum.. Alıntı
Φ Shatin Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 insan aklının ermediği şeyleri neden hep bir yerlere bağlamakta bulur çareyi acaba kimimiz tesadüf diyoruz kimimiz yaratan biri var diyoruz. insanın bazı şeylere akıl yetirememesi onun için ne kadar zor bir durum (şahsen benim için öyle) ama bunca komplike bir yapı nasıl tesadüf olur ben dna ya sadece öyle bahsedildiği gibi adenin timin stozin guanin şeklinde bakmıyorum bakamıyorum niyeyse düşünsenize o dna ile şuanki şeklimizde bulunuyoruz ve şu ekranda beliren karakterleri yazmamı sağlayan bir bilgi birikimi oluşturuyor. sadece göz rengimizi kulak şeklimizi boyumuzu posumuzu belli etmiyor. hayat şeklimizi yapabileceklerimiz sonrakilere bırakabileceklerimizi de belirliyor. Bana göre bir koruyucunun içine yerleştirilmiş o koruyucunun onu kendi parçası gibi görmesine rağmen aslında koruyucunun onun parçası olduğu bir şey. Tek kelimeyle Muhteşem bir şey Alıntı
Φ nobody Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 ben dna ya sadece öyle bahsedildiği gibi adenin timin stozin guanin şeklinde bakmıyorum bakamıyorum niyeysedüşünsenize o dna ile şuanki şeklimizde bulunuyoruz ve şu ekranda beliren karakterleri yazmamı sağlayan bir bilgi birikimi oluşturuyor. şu anda bilgisayarınızın ekranında gördüğünüz her görüntü aslında 1 ve 0 larla belirleniyor, biliyor muydunuz? Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2007 '' Tanrı bize tabiatın bütün sırlarını açıklamakla bizi muazzam bir sıkıtıya giriftar edebilirdi; o zaman miskinlik ve can sıkıntımızı gidermek için ne yapacagımızı bilemezdik '' Goothe '' Kişinin, hayatını hiçbirşeyi sorgulamadıgı kayıtsız bir iman içerisinde geçirmektense bir ateist olması daha iyidir.'' Simon Weil yaşamı ciddiye alanlara. saygılar Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.