Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Akıllı tasarım (intelligent design) savunucularının iddia ettiği şey, canlıların komplike varlıklar olduğu ve bu nedenle bir tasarlayanın olduğudur.

Şöyle özetlersem birinci önerme şu şekilde:

 

Canlılar komplike => O halde tasarlayan var.

 

Yanı buradaki tasarlayanın olmasının tek delili canlıların komplike olması. Peki tasarlayanın bundan başka var olduğuna ait delili var mı? Yok. Yani canlıları tasarlayan var dediğimiz ana kadar tasarlayıcıya delil yok yani bu ana kadar ortada tasarlayan yok. Buradan "olmayan bir şeyin tasarım yapması" sonucu çıkıyor. Akıllı dizayn teorisini savunmadan önce "olmayan bir şeyin tasarım yapması"na kanıt bulunmalıdır diyorum.

  • Cevaplar 66
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Sevgili rastlantı, iyi bir konu açmışssın, ben biraz daha genişleteyim.

 

Buna teleolojik iddia deniyor.

 

1. Evren/insan çok komplike, çok düzenli.

2. Bu çok düzenli evreni/insanı ancak çok akıllı, herşeye gücü yeten ve herşeyi bilen bir Tasarımcı yaratmış olmalı.

3. O herşeye yeten, herşeyi bilen "varlık" Tanrı'dır.

4. O halde Tanrı vardır.

 

Kökeni Platon'a, Aristo'ya, Cicero'ya kadar dayanır (Yani panteistlere, sayın kralx, size hitap ediyorum, çünkü burada Tasarım ideolojisini belirgin olarak siz savunuyorsunuz)

 

Cicero'nun bu konudaki en ünlü lafı, "saat, zamanı göstermek için, bir saatçi tarafından yapılmıştır. saatin zamanı göstermesi rastlantı değil, tasarımcının amacıdır. Hal böyleyken, evren için, tasarımcısız ve amaçsız denebilir mi" şeklinde bir sözdür.

 

Sayın kralx'in antropic principle dediği, şey de bunun içindedir.

 

Bu fikrin zayıf noktaları şunlardır:

 

1. Bu teorinin/fikrin "Tanrı'yı kanıtlamaya çalışanlar açısından zayıf noktalarından birisi, tamam canlılar yapısı komplike, atomların, evrenin yapısı düzenli, fakat Tasarımcı'nın Bir, Üç veya daha çok olduğu nerden belli? Bu fikir monoteismin Tanı'sını kanıtlamak için de kullanılabilir, panteismin "ilahlarını" kanıtlamak için de.

 

2. Bu fikrin diğer çıkmazlarından biri de, evrenin ezeli olacağını kabul etmez, ancak Tasarımcının ezeli olacağını kabul eder. Peki neden? Cevap yoktur.

 

3. Ayrıca bu fikrin diğer bir zayıf noktası da, evet herşeyin bir Tasarımcısı var ve hiçbirşey amaçsız değil diyorsan, aynı şablonu Tasarımcı içinde kullanmak gerek, yani, Tasarımcıyı kim tasarlamıştır? Bunun yanıtı da yoktur.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Sayın Brain Slapper..

Tasarımın var olduğunda mutabıktık sanırım..

Eğer tasarımı geçtiysek diğer konulara girelim..

Tasarımı kim yapmıştır, tasarımı birden fazla tasarımcı mı yapmıştır..

Neden böyle diyorum..

Çünkü bir konuyu halletmeden diğerine geçtiğimiz zaman verim alamıyoruz..

Hem okuyucu sıkılıyor, hemde bir kısır döngü içinde dönüp duruyoruz..

Tekrar soruyorum..

Tasarımda mutabık mıyız..?

Mutabık değilsek tasarım konusunda yazmaya devam edeceğim..:)

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Sayın Brain Slapper..

Tasarımın var olduğunda mutabıktık sanırım..

Eğer tasarımı geçtiysek diğer konulara girelim..

Tasarımı kim yapmıştır, tasarımı birden fazla tasarımcı mı yapmıştır..

Neden böyle diyorum..

Çünkü bir konuyu halletmeden diğerine geçtiğimiz zaman verim alamıyoruz..

Hem okuyucu sıkılıyor, hemde bir kısır döngü içinde dönüp duruyoruz..

Tekrar soruyorum..

Tasarımda mutabık mıyız..?

Mutabık değilsek tasarım konusunda yazmaya devam edeceğim..:)

 

Tasarım deyince, bir veya birçok "tasarımcı"nın varlığını kabullenme zorunluluğu doğar.

Ancak evrende bir tasarım var demiyelim de bir "düzen" var. Bu düzen nasıl oluşmuştur, insan üstü bir düzenleyici veya düzenleyicişler mi vardır, yoksa Adam Smith'in "ekonomi" teorisinde söylediği gibi, bütün tarafların bilinçsiz eylemleri mi bir düzen oluşturuyor? İnsan onu anlamaya çalışıyor.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Ben tasarımın var olduğu konusunda mutabıkım. Tabi bu bir varsayımdır, çünkü bilmediğimiz birşeyden bahsedip sadece mantık kuruyoruz. Bir tasarımcı olduğuna inanıyorum ama kesinlikle bu doğrudur diyemiyorum, çünkü yanılıyorda olabilirim.

 

Her tasarımın bir tasarlayıcısı vardır.

Gönderi tarihi:
teorisinde söylediği gibi, bütün tarafların bilinçsiz eylemleri mi bir düzen oluşturuyor? İnsan onu anlamaya çalışıyor.

 

Buna inanmıyorsun değil mi BrainSlapper..

Bilinçsiz rastgele hareketlerden simetri bekler misin..

Akıl almaz özellikler bekler misin..

Hiç iç organlarımızın çalışma prensiplerini düşündünmü, inceledin mi..?

Bir fabrikanın aynısı değilmi..

İçimizdeki bu entegre sisteme hayret etmedin mi hiç..?

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Hiç iç organlarımızın çalışma prensiplerini düşündünmü, inceledin mi..?

Bir fabrikanın aynısı değilmi..

bu prensipler öylesine karmaşıktır ki

bana asıl inanılmaz gelen

Allah ya da başka bir iradenin

bu kadar ayrıntıyı düşünüp planlamasıdır.

 

Peki bu ayrıntıları planlayan nedir?

 

Bir kabın içine irili ufaklı taşları doldurup

iyice salladığınızda

iriler yukarıda,

ufaklar dipte kalacaktır.

 

Bu düzeni planlayan nedir?

Gönderi tarihi:
bu prensipler öylesine karmaşıktır ki

bana asıl inanılmaz gelen

Allah ya da başka bir iradenin

bu kadar ayrıntıyı düşünüp planlamasıdır.

 

Peki bu ayrıntıları planlayan nedir?

 

Bir kabın içine irili ufaklı taşları doldurup

iyice salladığınızda

iriler yukarıda,

ufaklar dipte kalacaktır.

 

Bu düzeni planlayan nedir?

 

Demekki akıl ermez, tasavvur edilemez, hafsalamızın alamayacağı bir akıl bu akıl..

İri taşların üstte, küçük taşların altta kalması, yerçekimi kanunuyla ilgilidir..

Havadan ağır herşey boşluk buldukça aşağılara inmeye mahkumdur..

Bu fizik kuralını da inanılmaz ama inandığımız bir akıl yaratmıştır..:)

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Bir kabın içine irili ufaklı taşları doldurup

iyice salladığınızda

iriler yukarıda,

ufaklar dipte kalacaktır.

 

Bu düzeni planlayan nedir?

fizik kuralları düzenliyor.Mutlak mana da Allah(cc)

Gönderi tarihi:
İri taşların üstte, küçük taşların altta kalması, yerçekimi kanunuyla ilgilidir..

yüzlerce yıl önce

yerçekimi kanunundan habersiz birine sorsanız

İlahi bir kudret arayacaktır

bugün bize çok basit gelen bu düzenlemeye

 

bugün size inanılmaz gelen

organlarımızın işleyişi de

o kadar sıradan bir

biyolojik ve biyokimyasal olaydır sadece.

Gönderi tarihi:
yüzlerce yıl önce

yerçekimi kanunundan habersiz birine sorsanız

İlahi bir kudret arayacaktır

bugün bize çok basit gelen bu düzenlemeye

 

yanılmayacaklardır ama, sadece biraz daha bilgi sahibi olacaklardır.

Gönderi tarihi:
yüzlerce yıl önce

yerçekimi kanunundan habersiz birine sorsanız

İlahi bir kudret arayacaktır

bugün bize çok basit gelen bu düzenlemeye

 

bugün size inanılmaz gelen

organlarımızın işleyişi de

o kadar sıradan bir

biyolojik ve biyokimyasal olaydır sadece.

 

 

Basit bir biyolojik yada kimyasal olay mı..

Çok mu basit gördün bu olayı..

İş zaten o fizyolojik, biolojik ve kimyasal olayda...

Kim akletmiş bu kanunları, manyetik çekim kuvvetini neden koymuş..

Neden dünyanın dönüş hızını belli bir sabitte sabitlemiş..

Neden dünyanın güneşe olan uzaklığı ve yakınlığını belli sabitlerle sabitlemiş..

Neden atmosfer tabakalırına zararlı ışınları geri çeviren sistemler yerleştirmiş..

Nedenler bitmez nobody..

Bir saat gördüğünde basit bir saat işte demek farklı,

O saatin içine girip içerdeki çalışan sistemleri görmek farklı,

Birde bu sistemleri akledenin, nasıl bu şekilde düşünebildiğinin hayretine varmak farklıdır..

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Kim akletmiş bu kanunları, manyetik çekim kuvvetini neden koymuş..

Neden dünyanın dönüş hızını belli bir sabitte sabitlemiş..

Neden dünyanın güneşe olan uzaklığı ve yakınlığını belli sabitlerle sabitlemiş..

Neden atmosfer tabakalırına zararlı ışınları geri çeviren sistemler yerleştirmiş..

neden le başlayan son üç sorunuza cevabım şu:

evrendeki milyonlarca gezegen içinde

bazılarının bu optimum şartları taşıması

olasılık dahilindedir

ve biz de

o şanslı gezegenlerden birinde yaşıyoruz

 

ilk sorunuza

(kanunları-kuvvetleri kim koymuş)

bir cevap veremeyeceğim

her kanunun bir

koyucusu olması gerekir mi?

Ben bunun gibi

pek çok şeyden emin değilim

Oysa siz Allah'ın varlığından eminsiniz

Ne olurdu

şunun somut kanıtlarını da

sunabilseydiniz?

Gönderi tarihi:

Nedenlerle başlayan sorularıma verdiğiniz cevaba istinaden..;

Şimdi o milyonlarca gezegenden en şanslı olan gezegende tesadüfen yaşamaya başladık diyelim..

Yaşam için gereken koşulların açılımını yapmaya kalkışsam sayfalar yetmez, çünkü milyonlarca var..

Bak bir kaç örnek.. (lütfen bunların üzerinde çok düşün, ben buradayım daha sonrada cevap yazarsın)

Kanın pıhtılaşma seviyesi, suyun donma seviyesi, kandaki antijen antikor sayıları, DNA daki belli sabitler, topraktaki ph faktörü, toprağın tarıma uygun halde olması, gökyüzünün manyetik ve ışın zararlarına karşın katmanlarındaki önlemler, bitkilerin yaşam için gerekli oksijeni sağlaması, göz küresinin donmaz bir sıvı salgılaması, kaşların ve kipriklerin gözü koruma vazifesi, hava basıncının ayarı..

Bakın daha mikro düzeye inmedik..

Şimdi soruyorm, bütün bunlar o milyonlarca gezegenden şanslı bir kaç gezegenin içerisinde bulunan tesadüfi şeyler mi..

Bu nasıl bir matemetiktir ki, milyonlarca sıfır olasılığı olasılık görüyor..

Bana somut kanıt diyorsun..

Bunalrdan daha iyi somutluk olur mu..

Ne yapmamı bekliyorsunuz, Allah'a yalvarıp, yarabbii kuların sana inanmıyor onlara kendini göster dememi ve Allah'ın kendini göstermesinimi..?

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Ne yapmamı bekliyorsunuz, Allah'a yalvarıp, yarabbii kuların sana inanmıyor onlara kendini göster dememi ve Allah'ın kendini göstermesinimi..?

sevgili xlark

sizin yalvarmanıza

gerek olmaması

gerektiğine inanıyorum

 

ben inanmıyor da değilim

yalnızca şüpheci biriyim

 

yazdığınız kanıtlardan

biyolojiyle ve insan fizyolojisiyle ilgili olanların tümü

evrim, genetik ve doğal seleksiyonla

açıklanabiliyor

 

fiziksel olanlarsa

milyonlarca gezegen içinde birinde olabilir

ve biz tesadüfen o gezegende yaşamıyoruz

yalnız bu gezegen yaşamaya elverişli olduğu için yaşıyoruz.

Gönderi tarihi:

Bu gezegen yaşama elverişli diye biz burada yazşıyoruz öylemi..

Bu elverişliliği kim oluşturmuş, bir canlının yaşayabilmesi için gereken şartları milimetrik bir hesapla kim hesaplamışki yaşama uygun bir gezegen oluvermiş bu gezegen..

Şüpeli iman iman değildir..

Allah'a tam bir imanla iman etmek gerekiyor..

Yarım imanın imtihanı kaybetmemize neden olama tehlikesi vardır..

Bakın bir daha bu ömür verilmicek..

On yıldır evrim üzerine okuyorum araştırıyorum..

Yukardaki yazdıklarımı evrim ve doğal seleksiyon açıklıyor diyorsun..

Oysa hiç birini açıklamıyor..

Bana bugüne kadar ne bu forumda nede başka bir yerde evrim ve seleksiyondan bir tane bile delil getiren olmadı..

Delil diye getirdikleri şeylerin az içine girince delillikten çıktığını gördüler..

Daha DNA yı açıklayamadılar..

Kaldıki atomu, elektronu, protonu, kuarkları açıklasınlar..

Sana acele etme ben buradayım sonra yazarsın demiştim..

Tefekkür çok önemlidir..

Mesela DNA diyip geçme içine gir onun, onunda içine, onunda içine..

Gidebildiğince git..

Göreceksin ki alemde tesadüflere yer yok..

Herneyse..

Şüpeci olmak iyidir ama şüpede kalmak iyi değildir, hele şüpeyle ölmek hiç iyi değildir..

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Şüpeci olmak iyidir ama şüpede kalmak iyi değildir, hele şüpeyle ölmek hiç iyi değildir..

şüphede kalmak herkes gibi

beni de rahatsız eder

 

DNA nın içine gir diyorsun ama

ben bu konuda eğitim aldığım için

dna, genetik ve evrimin

oldukça tutarlı olduğu kanısındayım.

 

"alemde tesadüflere yer yok" diyorsun

o anlamda tesadüften bahsetmiyorum

milyonlarca gezegen içine

yalnızca belli şartları sağlayan gezegenlerde

yaşamamız mümkündü

şu anda yaşadığımıza göre

o gezegenlerden birindeyiz ki

yaşıyoruz.

Gönderi tarihi:
Bana DNA yı anlatır mısın Nobody..

Bari birlikte girelim şu DNA ya..

çok iyi biliyorum ki

benim kadar biliyorsun

ama yineleyeyim

DNA=deoksiribonükleik asit

adenin, timin sitozin ve guanin gibi

amino asitlerin yer aldığı

spiral şeklinde bir zincirdir.

Bu amino asitlerin herbiri

bir rakam olarak değerlendirilebilir.

attgs= 12234 gibi

ve bu rakamların oluşturduğu sayı

bir genetik şifreyi verir.

Bu şifre de örneğin gözümüzün ve renkte olacağını......

Gönderi tarihi:

Sen var olanı açıklıyorsun..

Allah'ın yaratmış olduğunu bilim keşfetmiş ve açıklamış..

Mesela toprak deseydim, toprağıda açıklıcaktın dimi..

Şimdi içine giriyoruz DNA nın..

Bu şifre ilk nasıl düzenlenmiş olabilir..?

Gönderi tarihi:
Bu şifre ilk nasıl düzenlenmiş olabilir..?

tesadüf diyeceğim ama

biliyorum ki

kabul etmeyeceksin

 

bu forumda hiç yılmadan

düşünceni savunmanı

saygıyla karşılıyorum

 

hoşçakal, sevgiler....

Gönderi tarihi:

insan aklının ermediği şeyleri neden hep bir yerlere bağlamakta bulur çareyi acaba

kimimiz tesadüf diyoruz kimimiz yaratan biri var diyoruz.

insanın bazı şeylere akıl yetirememesi onun için ne kadar zor bir durum (şahsen benim için öyle)

ama bunca komplike bir yapı nasıl tesadüf olur

ben dna ya sadece öyle bahsedildiği gibi adenin timin stozin guanin şeklinde bakmıyorum bakamıyorum niyeyse

düşünsenize o dna ile şuanki şeklimizde bulunuyoruz ve şu ekranda beliren karakterleri yazmamı sağlayan bir bilgi birikimi oluşturuyor.

sadece göz rengimizi kulak şeklimizi boyumuzu posumuzu belli etmiyor. hayat şeklimizi yapabileceklerimiz sonrakilere bırakabileceklerimizi de belirliyor.

Bana göre bir koruyucunun içine yerleştirilmiş o koruyucunun onu kendi parçası gibi görmesine rağmen aslında koruyucunun onun parçası olduğu bir şey. Tek kelimeyle Muhteşem bir şey

Gönderi tarihi:
ben dna ya sadece öyle bahsedildiği gibi adenin timin stozin guanin şeklinde bakmıyorum bakamıyorum niyeyse

düşünsenize o dna ile şuanki şeklimizde bulunuyoruz ve şu ekranda beliren karakterleri yazmamı sağlayan bir bilgi birikimi oluşturuyor.

şu anda bilgisayarınızın ekranında gördüğünüz her görüntü aslında 1 ve 0 larla belirleniyor, biliyor muydunuz?

Gönderi tarihi:

'' Tanrı bize tabiatın bütün sırlarını açıklamakla bizi muazzam bir sıkıtıya giriftar edebilirdi; o zaman miskinlik ve can sıkıntımızı gidermek için ne yapacagımızı bilemezdik ''

Goothe

 

'' Kişinin, hayatını hiçbirşeyi sorgulamadıgı kayıtsız bir iman içerisinde geçirmektense bir ateist olması daha iyidir.''

Simon Weil

 

yaşamı ciddiye alanlara.

saygılar

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.