Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
sayın yersoy... karadelikleri duymuşsunuzdur eminim..zamanın ortadan kalktığı nokta...kuantumu da biliyorsunuz..

 

Sayın 4mevsim umarım Allahın konuumunu ve varlığını da kuantum fiziği yardımıyla ispatlamaya kalkmazsınız.

Ben sizin ne demek istediğinizi anladım anlamasına da..

 

kuantum teorisinde evrende pozitif yükün negatif yüke onun da kütleye eşit olduğunu ve hepsinin de birbirine dönüştürülebileceğini düşünür...pozitif yükler uzay/ zamanı,mekanı ve derinliği oluştururlar...negatif yüklerse uzay/zamanı yok etme yönünde çalışırlar...evren pozitif yüklerin baskınlığına kalsa büyüyecek; negatif yüklerin elinde de zaman/mekanını kaybedecekti..

 

Bunların konuyla pek ilgisi yok bence...

 

zaman somut bir gerçekliği değil, bilincimizde oluşan algıyı ifade eder...

 

Zaman kavramı beynimizle sınırlandı. Varlığımızla sınırlandı.

 

sayın 4mevsim zaman bir boyuttur.

 

Bırakalım bence şimdi fiziğin karmaşık konularını da şunda hemfikirmiyiz: zaman insandan ve varlıktan bağımsızsdır.

 

sıralanan hiçbir olay yoksa zaman yaşanmaz...

 

zaman yine vardır. Ama biz, bu durumda, belirleyebilecek bir referansımız olmadığı için anlayamayız.

 

ruh olay sıralamasında mahkumiyetten kurtulsa dilediği sıradaki olaya giderek, arzuladığı zamanda yaşar...(mesela sayın yersoy..yürada bazı insanların gelecekte gidecekleri yerlere önceden gitmeleri...ya da olacak olayları önceden rüyalarınd a yaşamalr gibi düşünebiliriz..)

 

Sayın 4mevsim modern fizkten yola çıkarak olayı ruha ve rüyalara getirdiniz... "Hayrola" demeden edemeyeceğim...

Fizik mi tartışacağız metafizik mi?

 

Hepsini geçelim, bunların konuyla hiç ilgisi yok ki... Kusura bakmayın sizi anlamakta zorluk çekiyorum...

  • Cevaplar 263
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Sayın 4mevsim umarım Allahın konuumunu ve varlığını da kuantum fiziği yardımıyla ispatlamaya kalkmazsınız.

Ben sizin ne demek istediğinizi anladım anlamasına da..

 

 

 

Bunların konuyla pek ilgisi yok bence...

 

 

 

Zaman kavramı beynimizle sınırlandı. Varlığımızla sınırlandı.

 

sayın 4mevsim zaman bir boyuttur.

 

Bırakalım bence şimdi fiziğin karmaşık konularını da şunda hemfikirmiyiz: zaman insandan ve varlıktan bağımsızsdır.

 

 

 

zaman yine vardır. Ama biz, bu durumda, belirleyebilecek bir referansımız olmadığı için anlayamayız.

 

 

 

Sayın 4mevsim modern fizkten yola çıkarak olayı ruha ve rüyalara getirdiniz... "Hayrola" demeden edemeyeceğim...

Fizik mi tartışacağız metafizik mi?

 

Hepsini geçelim, bunların konuyla hiç ilgisi yok ki... Kusura bakmayın sizi anlamakta zorluk çekiyorum...

 

sayın yersoy hayrola demenize hayrola diyorum...dini konulardan bahsedrken ne anlatacağımızı düşünüyordunuz diyeceğim...

bakın..

zaman her zaman vardır diyorsunuz...ben size zamansızlıktan bahseden bir yazı yolluyorum oysa....karadelikleri nasıl açıklıyalım o zaman....bir yerde zaman var olabilir ama başka bir yerde de zamansızlık olabiliyor değil mi...burda anlaşalım o zaman....

 

zamansızlığı anlamdan allahın ezeli ve ebdi oluşunu nasıl anlayacak ve onun bilmesinin bizim bilmemiz gibi zamana bağlı ve mahkum olmadığını nasıl anlayacaksınız...

 

diyorsunuz ki allah geleceğimi görüyorsa biliyorsa doğru yolda çırpınmamın ne anlamı var??..cehennemliksem eğer kurtuluşum yok..bu sözü söyleyen kişi allahı tıpkı kendisi gibi zamana mahkum bir varlık zannederek konuşur...sonra da allahın kendisini cehennemde bildiğini varsayar...

 

allah geçmişten geleceği biliyorsa..cehennemde oluşunun kendisinin daha doğmadan belirlendiğine hükmediyor...

 

oysa, allahın bilgisinde geçmiş şu an ve gelecek yoktur...allahın ezeli bilgisinde kötü insanın uzak geleceği cehennemde görünüyorsa, yakın geleceğinde kötülükleri seçeceği de görünüyor...Allah geçmişten geleceği bilmez..allah geçmişte- yani zamanda- değildir ki..o zaman dışındadır ve bakışı şimdiyi de, geçmişi de geleceği de kuşatır..nasıl mı olur? ..

zamanın mekanın dışında olarak...bir insan olmayarak...

 

allahın geleceğini bilmemesini dileyen .....allahın ne bildiğini bırakıp...kendisinin neyi seçeceğine bakmalıdır...

(yazılar sonsuzluk yolculuğu kitabından alınmıştır..)

Gönderi tarihi:

4mevsim

 

zamansızlık diye bir kavram yoktur. Herşeyin bir zamanı süresi vardır, durağan şeyler zamansız diye bir şey düşünülemez ve ispatı yoktur. zaman görecelidir ve durağan şeyler bize göre zamansız gibi görünebilir. ama bu onun zamansız olduğu gerçeğini açıklamaz.

 

ayrıca kaza ve kaderin zamansızlıkla ilgisi yoktur !

 

cehenneme gidecek bir insanı yaratmak için zaman ve mekan kavramı önemli değildir. sonuçta zaman olsada olmasada cehennemlik bir insan yaratılıyor.

 

zaman kavramını dallandırıp budaklamakla (ki anlattıklarınız kanıtlı değil) kaza ve kaderi pas geçemezsiniz

 

saygılar

Gönderi tarihi:
zamansızlığı anlamdan allahın ezeli ve ebdi oluşunu nasıl anlayacak ve onun bilmesinin bizim bilmemiz gibi zamana bağlı ve mahkum olmadığını nasıl anlayacaksınız...

 

Sayın 4mevsim bu anlattıklarınızı bir çıkmazın getirileri olarak görmekteyim. Tarafsızca okuduğunuzda (örneğin 10-15 gün sonra) ne demek istediğimi anlayabilirsiniz.

 

Konuyu getirdiğiniz yer öyle bir havada durmakta ki anlatamam... Hala hayretler içinde izlemekteyim gelinen noktayı.

 

Bu şekilde içinden çıkılamayacak şeylerle hiç bir şeyi ispatlayamazsınız. Sadece bir avuntu olur İSPAT değil...

 

Kaldı ki, zamanın ya da zamansızlığın ve bir de kuantumun metafizik şeyleri desteklemek için kullanılmasını hiç anlamış değilim.

 

Diyelim ki dedikleriniz doğru. Biz allahın katında ya da onu nboyutunda değiliz. Sonuç olarak zaman boyutumuz var değil mi? Allahın içinde bulunduğu ortam insanı bağlamayacaktır öyleyse. Ancak bu durum bile onun bilgisinin kaderle olan çelişkisini çözememektedir, çözemeyecektir. Sonuç olarak bizim zamanımız (geçmiş ve geleceğimiz) ve yaşamımız baştan onun bilgisi dahilindedir ki öyle olmak zorundadır. Öyleyse kader vardır irademiz yoktur ve bilgisi sonsuzdur. Öyle değilse kader yoktur irademiz vardır ve bilgisi sonsuz değildir. Bu anlaşılması güç bir şey değil ki. Konuyu karöaşık hale getirmek yarar getirmeycektir diye düşünüyorum...

Gönderi tarihi:

sayın yersoy

şöyle diyelim o zaman...

havaya gözlem araçları koydunuz ölçümler yaptınız...ve dediniz ki...yarın çok güçlü bir fırtına çıkacak...gücü saatte şu kadar olacak...

 

ve gerçekten fırtına çıktı ve hızı da sizin söylediğiniz gibiydi...

 

şimdi sayın yersoy...siz önceden bildiniz diye mi fırtına çıktı...

 

fırtınanın çıkacağını önceden bilmeniz fırtınanın olmasını nasıl zorunlu kılmıyorsa ..allahın önceden bilmesi de sizin yapp ettiklerinizi zorunlu kılmaz....

 

fark nerde...fırtına son anda başka bir yere yönelebilir ve sizin bulunduğunuz yerde çıkmayabilirdi...bu durumda bilmemiş olurdunuz..

 

ama allah yanılmaz...onun bilmesi bizim bilmemiz gibi sınrlı değildir....

 

oldu mu şimdi....

Gönderi tarihi:
sayın yersoy

şöyle diyelim o zaman...

 

 

demeyelim bence...

 

havaya gözlem araçları koydunuz ölçümler yaptınız...ve dediniz ki...yarın çok güçlü bir fırtına çıkacak...gücü saatte şu kadar olacak...

 

ve gerçekten fırtına çıktı ve hızı da sizin söylediğiniz gibiydi...

 

şimdi sayın yersoy...siz önceden bildiniz diye mi fırtına çıktı...

 

Öncelikle 4mevsim, kader olayını hava tahmini ile nasıl bağdaştırırsınız? Hatta kader değil de önceden bilmek ile tahmin arasınd epeyce fark var...

 

Hava tahmini yine maddeyle ilişkili yorumdur. Baktınız siyah bulut var "yağmur yağabilir" dersiniz. Bu sizin kahin olduğunuzu göstermez...

 

fırtınanın çıkacağını önceden bilmeniz fırtınanın olmasını nasıl zorunlu kılmıyorsa ..allahın önceden bilmesi de sizin yapp ettiklerinizi zorunlu kılmaz....

 

Yani o da aslına tahmin etmiş ama tutmayabili mi diyorsunuz 4mevsim?????

 

fark nerde...

 

Pardon ama benzerlik nerede?

 

fırtına son anda başka bir yere yönelebilir ve sizin bulunduğunuz yerde çıkmayabilirdi...bu durumda bilmemiş olurdunuz..

 

 

Bu örneğiniz kuantum örneğinzden daha sorunlu duruyor sayın 4mevsim.... Lütfen...

 

ama allah yanılmaz...onun bilmesi bizim bilmemiz gibi sınrlı değildir....

 

Bak kendin söylüyosun aynı olmadığını... Ayrıca ben de bu yüzden ısrar ediyorum ya.. O yanılmaz... Benim ne yapacağımı çok iyi bilir o. Yoksa şüphesi olan mı var?

 

 

oldu mu şimdi....

 

:( hiç olmadı :(

 

saygılarımla

Gönderi tarihi:

ya kasıtlı yapıyorsunuz...ya da anlamama direnci...

sayın yersoy o zaman şunu beğenirsiniz ...

sizi allah iki ihtimalden biri için yarattı...

ya cennetlik..ya da cehennemlik...hangisi olduğunu sen de ben de bilemeyiz...

çünkü allah değiliz...

bu iki ihtimalden birini yaşıyorsunuz...

sonucun ne olacağını ahirette göreceksiniz...

merakınız o zaman gidecek...

siz mahkum ve mecbur hayatınızı bi yaşayın bakalım...

hadi kolay gelsin...

selam ve sevgiler...

Gönderi tarihi:
ya kasıtlı yapıyorsunuz...ya da anlamama direnci...

 

Sorgulamanın adı ne zaman kasıtlı anlamazdan geldi sayıın 4mevsim?

Söylediklerimde ve eleştirilerimde bir yanlış görürseniz belirtebilirsiniz.

 

sayın yersoy o zaman şunu beğenirsiniz ...

 

Mutlaka birini beğenmem gerekiyor sanırım... Peki bakalım bir...

 

sizi allah iki ihtimalden biri için yarattı... ya cennetlik..ya da cehennemlik...hangisi olduğunu sen de ben de bilemeyiz...

çünkü allah değiliz...

 

Ama Allah biliyor değil mi? Sadece bunu söyleyin... Cevabınız evet ise 1. satıra; hayır ise 2. satıra geçiniz...

 

1. Allah biliyor ise, ki her şeyi bilen sadece O'dur, beni yaratmadan öncede biliyordu. Kaderim ben doğmadan belliydi. Başıma gelecekler zaten bilinmekte. Cennete de gitsem cehenneme de gitsem bu sadece benim için sürpriz olacak. Ama o biliyordu...

Ben de diyorum ki, O bunu biliyor ise benimle oyunmu oynuyor. Baştan bilinen sonumu bir sürpriz şeklinde öğrenmenin adı nasıl oluyor da irade oluyor yani?

 

2. Allah da bilmiyorsa, bu benim iradem olur. O zaman kader yoktur. Ayrıca bilgisi de sonsuz değildir.

 

Şimdi bana yazdıklarınızı bir de kendiniz için okuyun. Bu kadar basit bir şeyi anlamamak için mi diretiyorsunuz? Söylediklerimde anlaşılmayacak kadar karmaşık veya üstü örtülü bir şey mi var? Çok mu ağır? Hayır değil... Neden anlaşılamıyorum peki? Türkçe mi yetersiz kalıyo anlamadım ki...

 

sonucun ne olacağını ahirette göreceksiniz...

merakınız o zaman gidecek...

 

Evet ama, ben de diyorum ki bu sadece benim merakımdı. Allah madem biliyordu ne diye dünyaya gönderdi beni? Sınamak için mi? Son bir şans mı? Bunu değerlendirip değerlendiremeyeceğimi de biliyor olduğuna göre????? Gerisini siz düşünün... Sİze de kolay gelsin. Bakalım nasıl çıkacaksınız bu zor sorunun içinden :)

 

Dediğim gibi sayın 4mevsim. Karmaşık düşünmeye gerek yok. Birazcık objektif olalım yahu...

 

Size de selam ve sevgiler...

Gönderi tarihi:

sayın yersoy.. beğenmek zorunda değilsiniz..ama bu konuyu anlamak istediğinizi söylediğiniz için kendi anladığı kadarıyla anlatmaya çalışıyorum...maksat sohbet olsun...yoksa ne siz ne de ben mecbur olduğumuz birşeyi yapmıyoruz değil mi...

 

o zaman ben son olarak şunu söyliyeyim...kendimi sizin yerinize koyarak... ahiret var ya da yok...allah biliyor ya da bilmiyor...siz size yakışan bir hayatı yaşayacaksınız son tahlilde...yani zorunlu olun olmayın bir hayat yaşıyorsunuz..sonunda ne olacağını bilmiyorsunuz bilimsel olarak...öldüğünüzde de hiç olacak..ya da çürüyüp toprak olacaksınız....bu kadar ...bitti....tamam...

 

ama sürprizleri seversiniz eminim...baktınız hayat devam ediyor...orada yaparsınız artık savunmanızı...beni neden cennete programladın diye ya da cehenneme...

 

selamlar benden bu kadar...

Gönderi tarihi:
siz size yakışan bir hayatı yaşayacaksınız son tahlilde...yani zorunlu olun olmayın bir hayat yaşıyorsunuz..sonunda ne olacağını bilmiyorsunuz bilimsel olarak...öldüğünüzde de hiç olacak..ya da çürüyüp toprak olacaksınız....bu kadar ...bitti....tamam...

 

Tamam bitsin :) seni zorlamış gibi olmayım cevap yazmaya Sayın 4mevsim...

Görüşlerin için teşekkür ederim...

Ama ne yaşarsam yaşayım, kader kuramına göre baştan bilinmekteydi... Benim suçum yok ki ceza alayım; benim irademle yaptığım bir iyilik yok ki cenneti hak edeyim...

 

Saygılarım ve sevgilerimle...

Gönderi tarihi:

madem kaderi illa kendi kurguladığınız gibi anlayacaksınız...

 

o zaman cennet ya da cehennem ..ne çıkarsa bahtına....

 

selamlar...

Gönderi tarihi:
madem kaderi illa kendi kurguladığınız gibi anlayacaksınız...

 

Öncelikle sayın 4mevsim, kaderi ben kurgulamadım. Bütün bildiklerimi bir kenara bıraktım ve forumlarda sorular sordum. Böylece sizden öğrendim. Şimdi o öğrendiklerim doğrultusunda yazıyorum. Yani ben bir şey uydurmadım...

 

o zaman cennet ya da cehennem ..ne çıkarsa bahtına....

 

Bu şans işi değil ki sayın 4 mevsim. Siz beni hala anlamadınız. Bu baştan yazılmış ve kurgulanmış, artık "belli" olan bir şey...

 

(Sayın 4mevsim aşağıdaki yazı sadece sana değil. Bu konuda tartıştığım tüm arkadaşlaradır...)

 

Yahu inanan arkadaşlardan öğrendiğimi yine onlara anlatmak ne kadar zor bir şey yaaa... Ya siz hiç bir şey bilmiyorsunuz, ya bildiklerinizin anlamının farkında değilsiniz, ya da görmezden gelip körü körüne inanıyorsunuz!

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

sayın yersoy madem iraden yok ve anladığın tarzda kaderine mahkumsun...

ben de diyorum ki o zaman nasıl bu kadar eminsin cehenemlik olduğuna ...

belki de allah ömrünün sonlarında seni camilerden çıkmayan tonton bir hacı amca olmanı kurguladı...cennetliksin yani...nerden bilelim....

asla falan deme ....kaderin....ahhhh kaderin..yapacak hiçbirşeyin yok...

selamlar...sevgiler...

Gönderi tarihi:
sayın yersoy madem iraden yok ve anladığın tarzda kaderine mahkumsun... ben de diyorum ki o zaman nasıl bu kadar eminsin cehenemlik olduğuna ...

 

Şimdi ben kader kuramına göre kendimi yargılıyorum ve acaba islama göre cennetlikmiyim cehenemlikmiyim diye düşünüyorum. Aslına bakarsan yine islama göre ben cennete bir çok insandan önce gireceğimi düşünüyorum. Ama iman etmdiğim ve inanmadığım için, yine islama göre cehenemlik olduğumu söylüyorum. Yani hep bu teori üzerinden ve hep şu anki durumum üzerinden yorum yapıp tartışıyorum bu konuyu.

 

belki de allah ömrünün sonlarında seni camilerden çıkmayan tonton bir hacı amca olmanı kurguladı...cennetliksin yani...nerden bilelim....

 

Ama dediğiniz gibi, kaderimde eğer ilerde Allahı bulmak ve islama dönüş yapmak varsa bilemem. Bu da işte, hep dediğim gibi, benim iradem dışında olacak bir şey... Kaderimde yazılı demek ki. Ben inkar etsem de edemeyeceğim... Şu anda da iman etsem de edemeyeceğim. Kaderime mahkumum, tıpkı senin veya başkalrının gibi. Peygamberler gibi... İnsanlık dışı kötülükler yapan insanlar gibi... Rolümü oynuyorum ve bekliyorum. Suç benim değil. Mükafat da sizin değil...

 

asla falan deme ....kaderin....ahhhh kaderin..yapacak hiçbirşeyin yok...

selamlar...sevgiler...

 

Gördünmü bak asla falan da demedim :)

 

Sanırım artık birbirimizi anlamaya başladık...

 

Selam ve saygılaımla...

Gönderi tarihi:

Sayın Yersoy, size inanamıyorum...

 

yani hakikaten pes doğrusu !

bu kaçtır hep aynı şeyleri tekrar edip bıkmadınız mı ?

 

Size elinizi cebinize atmayın demiştim, konuyu anlamayışınızın nedeni de bu diye uyarmıştım... sizde sonuçta, tamam demiştiniz...

ama şimdi görüyorum ki hala aynı şeyleri tekrar tekrar Copy/past etmekten öteye geçememişsiniz... bu bilimsel olamayışınızla ne büyük çelişki...

 

sonra hem tanrıyı hem kaderi kabul etmeyip, müslümanlara ''kader mi-Tanrının bilmesi mi ?'' diye soracaksın, ısrarla cevap arayacaksın, sonra da bilemedin, doğru cevap hiçbiri diyeceksin....

biz sana ''İrade''den bahsediyoruz, sen hala aynı şeyleri anlamamış gibi, ya da biz hiç yazmamışız gibi ''Kader mi-Tanrının bilmesi mi'' diye tekrarlayıp dur emi ....

İrade be yersoy kardeş, azıcık irade...

Gönderi tarihi:
yani hakikaten pes doğrusu !

bu kaçtır hep aynı şeyleri tekrar edip bıkmadınız mı ?

 

 

Ben bıktım vallahi aynı şeyleri yazmaktan ama kimse anlayamamaktan bıkmadı...

 

Size elinizi cebinize atmayın demiştim, konuyu anlamayışınızın nedeni de bu diye uyarmıştım... sizde sonuçta, tamam demiştiniz...

 

Tekrar o tartışmayı bir okuyun sayın evaporit. Gözünüzden kaçan çok şey var sanırım...

 

ama şimdi görüyorum ki hala aynı şeyleri tekrar tekrar Copy/past etmekten öteye geçememişsiniz...

 

Ben yazıları copy/paste yapmam sayın evaporit. Yaptığım zaman da bilgi veririm... Aynı şeyleri, anlatabilmek umuduyla farklı farklı yollardan anlatmaya çalışmanın adı copy/paste değildir! Dikkatinizi çekerim!

 

bu bilimsel olamayışınızla ne büyük çelişki...

 

Çelişki kader kuramında sayın evaporit. Ben çelişkileri göz önüne seriyorum ama kimse bu çelişkiyi yok edemiyor. Siz de bir olayı bir cebe diğerini de diğer cebe atıp çelişkiyi çözdüğünüzü sanıyorsunuz. Sİzi yine otartışmanın devamını okumaya davet ediyorum...

 

sonra hem tanrıyı hem kaderi kabul etmeyip, müslümanlara ''kader mi-Tanrının bilmesi mi ?'' diye soracaksın, ısrarla cevap arayacaksın, sonra da bilemedin, doğru cevap hiçbiri diyeceksin....

 

Kimse burada bir şeyler anlatmak zorunda değildir. Ben sorarım isteyen cevaplar istemeyen cevaplamaz sayın evaporit. Burada fikirlerimizi tartışıyoruz değil mi? İsteyen fikir beyanında bulunur istemeyen okumaz bile... Fİkriniz varsa söylersiniz, fikriniz eleştirildiğinde pes ediyorsanız, frklı bir yola başvurmaya gerek yok.

 

biz sana ''İrade''den bahsediyoruz, sen hala aynı şeyleri anlamamış gibi, ya da biz hiç yazmamışız gibi ''Kader mi-Tanrının bilmesi mi'' diye tekrarlayıp dur emi ....

 

Siz anlayana kadar tabiiki de tekrarlayacağım sayın evaporit. Burada kaderi savunan insanların bir kısmı irade diyor bir kısmı irade dışı diyor. Kim biliyor bu olayı öyleyse?

 

Ben her ikisini de eleştiriyorum. İrade derseniz karşınıza çıkacak soruyu da öğrenmiş olmanız lazım eğer bu kadar tekrarladıysak; değil mi?

 

Yazılarınızın cevap niteliği taşıması ümüdiyle...

Selamlar...

Gönderi tarihi:

Şu kader konusuna determinizmle çok yakından ilgili olduğu için biraz değineyim...

 

Şimdi nedenler, sonuçları ortaya çıkarır. Din kuramına göre bu yüzden günahlar cezayı gerektirir. Sorun yok. Hukuk da böyle işler.

 

Olacakların önceden bilinmesi, kestirim, öngörüm, belirlenimcilik. Bu da determinizmin bir ilkesidir. Hukuka uyarlayalım yine: Bir seri katil var ve dedektifsiniz, izini sürüyorsunuz. İzini sürerken yakında onu içeri tıkacağınızı ve bir daha oradan hiç çıkamayacağınızı öngörürsünüz. (Türkiyede bunun garantisi olmuyor da, ABD olarak düşünelim.) Çünkü durmadan kanıt bırakmakta ve kanıtları buldukça ona yaklaşmaktasınız.

 

Şimdi: Evren çok büyük ve karmaşık, belirlenim de o oranda zor olunca, ideale bir atama yapılıyor. Örneğin pi sayısını ele alalım. Bir çemberin çevresini çapına bölünce 3,14... şeklinde bir rakam çıkar. Bu rakam asla bir yerde durmaz. Bu nasıl olur? Bir çemberin çapını oluşturan kuantum durumlar var, çevresini oluşturan kuantum durumlar var. Nasıl bu kuantum durumlar kesinsizlikte kalır? Kalıyor işte. Pi sayısının kesin bir değeri yoktur. Yahu bu nasıl olur? Ahana çapı, ahana çevresi. Gözümüzün önünde!

 

Maalesef... Çemberi oluşturan atomların çekirdekleri futbol topu kadar olursa, atomun büyüklüğü futbol sahasından da büyük, üç futbol sahası kadar oluyor. Üstelik bu atomları da öyle tam mükemmel bir çember oluşturacak şekilde dizemiyorsunuz. Büyük olasılıkla moleküllerden bir çember yapıyorsunuz ve atom bağları yüzünden moleküller çarpık çurpuk diziliyor, saf elementten bir çember de yapsanız, yine atomlar bağlanacak, yine düzgün olmaz. Mikroskopik olarak dişli gibi bir çemberiniz olur.

 

En sivri bir iğne ucuna elektron mikroskopu ile bakın, ucunda bir koni değil, bir krater ağzı olduğunu görürsünüz. İçi de bakteri doludur üstelik. Bu yüzden iğne batması enfeksiyona yol açar. Deri altına sivri, tertemiz bir uç değil, bakteri dolu bir çanak dalmıştır.

 

Yani ne çember vardır, ne koni, ne küre, ne başka bir geometrik cisim.

 

Teknik bir örnek: Bir iletkenden geçen elektrik akımının miktarı, iletkene uygulanan gerilim bölü iletkenin direncidir. Buna göre iletken direnci sıfır olursa küçük bir gerilim uygulayıp sonsuz akım elde edebilmemiz gerekir. Bu ideal durumu elde edebilir miyiz? Hayır. Ama mıknatıslar bir yerde bunu başarmış cisimlerdir. Sıfıra çok yakın bir gerilimle sıfır direnç var gibi durdukları yerde manyetik alan üretiyorlar, mıknatısa verilen bir enerji yok!

 

Uzatmayayım da sadede geleyim: Olmayan ama varsayabildiğimiz mükemmellikler, bizi varlığın ardında bizim göremediğimiz bir mükemmellik olduğu düşüncesine götürür. Varlığın ardında öyle bir alem var ki ,orada mükemmel çemberler, mükemmel koni ve silindirler, küreler vardır. Sonsuz, enerjiye bağımlı olmayan güçler vardır.

 

Bunu kadere nasıl bağlayacağız? Şöyle: Öyle bir sonsuz bilgi de vardır ki, bizim belirlenimciliğimizin yetmediği ideal ve sonsuz durumları kapsar, çünkü kendisi de mükemmel ve sonsuzdur. Bu, Aristo evrenidir. Günümüze uyarlanması, kuantum kuramına göre enerji kesikli ve parçalıdır. Enerji çok küçük kesikli birimlerden oluşur. Bir yüzeye vuran ışık, o yüzeyi kesiksiz olarak pasparlak, dümdüz aydınlatmıyor. Tersine yüzey foton bombardımanına maruz kalıyor. Bu özellik bizim alemimizde vardır.

 

Peki kesiksiz, sonsuz bir alem olması gerekir mi? Tahayyül gücümüze göre evet. Mükemmeli tasavvur edebildiğimize göre, var olmalı... Tüm sorun şu: Böyle olması gerektiğini düşünmekle böyle olur mu?

 

Yanıt kesin bir hayır. Böyle bir "zorunluluk" yok. Zorunluluk, determinizmin içinde yoktur. Determinizm ancak "gerekircilik" ilkesini koyar. Zorunluluk kuralı koymak kaderin işidir. Evren büyük olasılıkla deterministiktir. Kader ise algı ötesi bir alemin evreni kuşattığını ve kaderin zorunluluğu içine aldığını söyler. Yani determinizmi kaderin parçası ve alt bileşeni, görünür yansıması yapar.

 

Tıpkı geometrimizin, mükemmel cisimlerin tasavvuru ve olabildiği kadar çizimi olması gibi. Ne var ki tanrıyı, melekleri, cinleri, şeytanı taslak biçiminde de olsa çizemeyiz. Determinizmin ötesindeki her varsayım, "soyuta atama" dır. Atamalarımız tamamen gönlümüzün çektiğine göre şekillenebilen ve belli format kalıplarında sıkışmayan varsayımlardır. Bunlar yokturlar, ama varsayılırlar.

 

Varsayımlara kimsenin karışma yetkisi yoktur. Ama varsayım gelir somutlaşır, bana müdahale ederse, bana kural gönderir, uymazsan şöyle böyle yaparım derse, kalk savaş, git beni yay, anlat, kabul ettir, ne etmiyor mu? cık cık cık görür o ölünce... filan derse bu, geometrinin ideal çemberleri, küreleri ve konileri olduğunu, bunların hayatımızın içinde, dünyamızda var olduklarını iddia etme anlamına gelir.

 

Reddedilir, ortaya ateizm çıkar. Din kendini dayattıkça ateizm güçlenir. Yani üzerime çok gelinirse ben de ateist olurum. Benden illa bir duruş, bir davranış beklenecekse, esas duruşunu bi göster bakalım, nasıl duruyorsun, safını görelim denirse ateist dururum yani.

 

Hillary Duff'ın enfes bir şarkısı var:

 

Some boys kiss me, some boys hug me

I think they're o.k.

If they don't give me proper credit

I just walk away

 

They can beg and they can plead

But they can't see the light

Cause the boy with the cold hard cash

Is always mister right,

 

Cause we are

Living in a material world

And I am a material girl

You know that we are living in a material world

And I am a material girl...

 

Bu şarkıya verilen yanıt şudur: Hillary Duff yaşlanacak ve artık kredi kartı limiti yüksek erkeklerle tanışamayacak. Bunun yanıtı ise: "Eee? Ne olmuş?" tur... Duff sonuçta ölecek yani, budur...

 

Ha belirteyim: Ben ateist olmadığım gibi materyalist de değilim, çevremde illa materyalist insanlar olsun diye de dayatmam, dünya tamamen materyalist ve ateist olsun da istemem, o ayrı...

 

Son bir soru kaldığının farkındayım: Mükemmellik ve sonsuzluk gerçekten var olabilir mi? Ben bunu bilemem. Varsa benim için sakıncası yok, olsun. Niye yok diye direteyim ki? Varsa olsun yani, yoksa olmasın. Bu beni niye kaygılandırsın ki? Ben maddi evrenin gereklerine bakarım. Başka gerekler ortaya çıkarsa gereğini o zaman düşünürüm.

 

Çok geç mi olur? Niye? Hiç bir şey için çok geç değildir. Zaman kesiksiz ve süreksizdir. (Sürekli bile değildir.)

Gönderi tarihi:
Ama dediğiniz gibi, kaderimde eğer ilerde Allahı bulmak ve islama dönüş yapmak varsa bilemem. Bu da işte, hep dediğim gibi, benim iradem dışında olacak bir şey... Kaderimde yazılı demek ki. Ben inkar etsem de edemeyeceğim... Şu anda da iman etsem de edemeyeceğim. Kaderime mahkumum, tıpkı senin veya başkalrının gibi. Peygamberler gibi... İnsanlık dışı kötülükler yapan insanlar gibi... Rolümü oynuyorum ve bekliyorum. Suç benim değil. Mükafat da sizin değil...

 

 

 

Gördünmü bak asla falan da demedim :)

 

Sanırım artık birbirimizi anlamaya başladık...

 

Selam ve saygılaımla...

asla demedin sayın yersoy...o zaman artık ben bir cehennemliğim de demezsin umarım....bundan sonra ben cehennemliğim diye (sevinmek ya da üzülmek yerine ) ölene kadar bilemem...cennetlik te olabilirim cehennemlik te ...ölünce göreceğim diyebilirsin....sorun yok yani son tahlilde....

 

selamlar ve sevgiler...

Gönderi tarihi:

 

 

 

Sonsuz olasılıklardan bir tanesini seçip o yönde hareket ediyoruz..Tercihlerimiz NASİBimiz olarak karşımıza çıkıyor..örneğin..

 

selodayi bir meyhaneye gitmeyi tercih etti diyelim..oysa o kadar çok tercih edebileceği şey var,ki..sonsuz adeta..selodayi meyhaneyi tercih ettiğinde o meyhane orada var idi zaten..yada tercih edebileceği diğer haller için her şey hazırdı..fakat selodayi meyhaneyi tercih etti..bundan sonrası biraz gayret edip meyhaneye gelmesi,yemesi içmesi ve sonucuna NASİB,im diyerek katlanması..bir başka yönde tercih kullanabilirdi selodayi,burada kimsenin müdahalesi söz konusu değildir kişiye..tercih aşamasında yani..tercihten sonrası dış etkenlerde işe karışır..meyhaneyi tercih ettiğimizde oturacağımızı ümit ettiğimiz masa doludur,cam kıyısına değilde iç kısıma oturabilmişizdir,her zamanki garson izinlidir o gün..vs..vs..

 

Yaşama olasılığımız her ne var ise şu anda zaten hazır,VAR..biz tercih edip o yönde fiil işler hareket gösterir isek Tecelliler gerçekleşecektir..üç yüz promil alkol alıp 240 km hız yaptığımızda,su tankerine arkadan çakmamız bizim tercihimiz neticesi Nasibimiz olacaktır..

 

Bedenler toprak olduğunda,CAN sahibine verildiğinde..geriye kalacak olan kişinin düşüncesi,İDRAKI olacaktır..Yunus Emrenin dediği gibi..Bir Ben var,Benden İçeri..işte o kalacak olan İDRAK,yada Gönül alemi,şu anki İÇ Alemimiz yani..işte AHIRETİMİZ,dir..İÇ Alemimizde ne kadar rahat ve Huzurlu isek o kadar güzel bir Ahıret hazırlıyoruz demektir..hırslarımız,ihtiraslarımız,tutkularımız var ve bize azap veriyor ise elde etmek için yapmadığımız etmediğimiz kalmadıysa,her türlü eziyete katlanıyor isek..işte Cehennemin ateşini daha burada iken tutşturmuşuz demektir..

 

Bu gezegende her kes kendi elleriyle bir kitab yazıyor..okumayı bilenler daha buradayken okumaya başlıyor ve yazdıklarını düzeltme yoluna gidiyor..yaşam içerisindeki anlamını,yaşam için ne ifade ettiğini bilemeyen,yada Anlamsız bir yaşam olduğunu düşünüp ölümden sonra ekranın kararacağını düşünenler yanılıyorlar..bütünüyle yaşamı bir düzenleyen yasalarla işleten ve şu ana kadar sponsoru henüz bulunamıyan BELEŞ enerjinin bir sponsoru var..bunca güneş yanıp duruyor,bunun yakıtı nereden geliyor..evrende her şey hareket halinde..hareket illaki bir enerji gerektirir..bu enerjinin sponsoru kim.. :unsure:

 

Merhaba..selodayi hepinize sağlıklı ve Huzurlu günler diler.. :original::boynubukuk:

Gönderi tarihi:
selodayi bir meyhaneye gitmeyi tercih etti diyelim..

 

Selodayı tartışmaları okudumu acaba? Burada tartışılan tercih değil, bu tercihin baştan bilinip bilinmediği...

Kaderinde yazılmış mı yazılmamış mı?

 

........yada Anlamsız bir yaşam olduğunu düşünüp ölümden sonra ekranın kararacağını düşünenler yanılıyorlar..

 

Ekranın kararmayacağıın nereden biliyorsunuz?

 

Merhaba..selodayi hepinize sağlıklı ve Huzurlu günler diler.. :original::boynubukuk: [/b]

 

Hoşgeldiniz, selamlar ve saygılar...

Gönderi tarihi:
Sonsuz olasılıklardan bir tanesini seçip o yönde hareket ediyoruz..Tercihlerimiz NASİBimiz olarak karşımıza çıkıyor..örneğin..

 

selodayi

 

sonsuz olasılık yok, sonuç zaten Allah katında belli, biz farkında olmadan Allah'ın ayarladığı ,dilediği ,seçtiği, izin verdiği şekilde seçim yapıyoruz. (dine göre tabi)

 

cehenneme gideceği belli olan bir insan (Allah katında) tabiki cehennemlik seçimler yapmak durumunda kalacaktır mecburen.

Gönderi tarihi:
asla demedin sayın yersoy...o zaman artık ben bir cehennemliğim de demezsin umarım....bundan sonra ben cehennemliğim diye (sevinmek ya da üzülmek yerine ) ölene kadar bilemem...cennetlik te olabilirim cehennemlik te ...ölünce göreceğim diyebilirsin....sorun yok yani son tahlilde....

 

4mevsim,

Tek bir sorun kaldı... Anladığım kadarıyla her şeyin baştan belli olduğunu kabul ettiniz...

Şimdi biz oyuncakmıyız bu durumda?

 

Selamlar...

Gönderi tarihi:

cehenneme gideceği belli olan bir insan (Allah katında) tabiki cehennemlik seçimler yapmak durumunda kalacaktır mecburen.alıntı..Tarafsız..

 

 

sonsuz olasılık yok, sonuç zaten Allah katında belli, biz farkında olmadan Allah'ın ayarladığı ,dilediği ,seçtiği, izin verdiği şekilde seçim yapıyoruz. (dine göre tabi)..alıntı..tarafsız..

 

Olasılıklar sonsuz..seçimlerimiz bu sonsuz olasılıklardan bir tanesini tercih etmemizdir..zaten var olanlardandır seçimimiz..doktor olmayı istemek,seçmek..daha önce bir doktor görmüş olmak,doktor olmak için neler yapılması gerektiğini bilmek..doktor olabilme süreci içerisindeki hayatı deneyimlemelerimiz bizim tercihlerimizi daha akıllıca ve sıkıntı vermeyecek hale getirir..yani tecrübedir..her geçilen tecrübe bir sınavdır..hemde neticesi hemen alınan bir sınav..öte dünyaya falan kalmayan bir sınav sonucu..şayet öte dünya denilen yere kalsaydı bu sınavların sonuçlarını bilmek,bu sınavlar bizim hayatı deneyimlemelerimizi anlamsız kılardı..Allah var ettiği olasılıklardan her hangi birini tercih eden kişinin o tercihi neticesindeki Nasibini bilir..tercih noktasında müdahalesi söz konusu değildir..çünki Allah Adildir..seçmediğimiz,tercih etmediğimiz hiç bir belayı musallat etmez bize..ellerimizle kazanmadığımız hiç bir değeri,kazancıda vermez öyle beleşten.. :)

 

Sevginiz Sermayeniz Olsun..

Gönderi tarihi:
Olasılıklar sonsuz..seçimlerimiz bu sonsuz olasılıklardan bir tanesini tercih etmemizdir..zaten var olanlardandır seçimimiz..doktor olmayı istemek,seçmek..daha önce bir doktor görmüş olmak,doktor olmak için neler yapılması gerektiğini bilmek..doktor olabilme süreci içerisindeki hayatı deneyimlemelerimiz bizim tercihlerimizi daha akıllıca ve sıkıntı vermeyecek hale getirir..yani tecrübedir..her geçilen tecrübe bir sınavdır..hemde neticesi hemen alınan bir sınav..öte dünyaya falan kalmayan bir sınav sonucu..şayet öte dünya denilen yere kalsaydı bu sınavların sonuçlarını bilmek,bu sınavlar bizim hayatı deneyimlemelerimizi anlamsız kılardı..Allah var ettiği olasılıklardan her hangi birini tercih eden kişinin o tercihi neticesindeki Nasibini bilir..tercih noktasında müdahalesi söz konusu değildir..çünki Allah Adildir..seçmediğimiz,tercih etmediğimiz hiç bir belayı musallat etmez bize..ellerimizle kazanmadığımız hiç bir değeri,kazancıda vermez öyle beleşten.. :)

 

Bu sınavın sonucunu herşeyi bilen Allahın baştan bilmesi gerekmez mi? Sorun burda işte Selodayı,

Sevigiler, saygılar...

Gönderi tarihi:

Ekranın kararmayacağıın nereden biliyorsunuz?alıntı..yersoy..

 

 

Tüm ekranlara görüntüleri yollayan ana kumanda merkezine terfi edeceğiz..bırak kararmayı,dahada netleşecek görüntü.. :D

 

Ekran kararacaksa ne anlamı var yaşamın..neden kendimizi bilmeye anlamaya tanımaya çalışıyoruz madem..neden yazıyoruz,çiziyoruz..derdimiz ne.. :D

 

İNSAN..var olmayan hiç bir şeyi düşünemez..kendisinde olanlarda MUTLAK varlık olan ile doğrudan bağlantılıdır..İnsanın bir tarafı yok olacağını,ekranının kararacağını,sonuçta bir miktar yıldız tozu olacağını düşünür..ürker bundanda..fakat doğrudur düşündüğü tümüyle..olacağı bir çay kaşığı yıldız tozu..bu duygu İnsanın varlığında var olan,Mutlak Varlığa bağlı olan duygu..İNSAN,ın diğer bir MUHTEŞEM yönü daha vardır..bu yönüylede kendisinde olan fakat sonuçta MUTLAK varlığa direk bağlı olan SONSUZLUK duygusu,hissi..bir yandan yok olacağını düşünen,diğer yandanda Mutlak Varlık ile bağının neticesinde Sonsuzluğun sırrına varabilmiş İNSANIN duyguları,hisleri..

 

Sonsuzluğunun,MUTLAK Varlık ile bağının farkına varabilen için,EKRAN KARARMAZ.. :D ..farkında olmayan zaten ekranın olduğunun farkında bile değildir..onun için farketmez.. :D

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.