Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

  • Cevaplar 1,4b
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

şşşşiişşştttt.....Leylacım...sakın ses etme...Frozenin başına ördüğün ve otomatikmen başına geçiçek olan çorabın ben ve pekçok kişi farkındayız... :shifty::grin::chris: kendisi farketmesede olur :w00t: zira kafasına geçince otomatikman anlıyacaktır... :w00t::whistling::lol:

Gönderi tarihi:

bir tane oruyordum ama :unsure: diloscugum sanirim daha gecmeden otomatikmen anlamis :huh:

 

peki hasta ve aslinda yatmasi gereken frozenim :wub:

ben..gene..gelecegim kismet olursa,artik corap kimin ayagina ya da basina uyacak bakariz :shifty::innocent::hug:

Gönderi tarihi:
bir tane oruyordum ama :unsure: diloscugum sanirim daha gecmeden otomatikmen anlamis :huh:

 

peki hasta ve aslinda yatmasi gereken frozenim :wub:

ben..gene..gelecegim kismet olursa,artik corap kimin ayagina ya da basina uyacak bakariz :shifty::innocent::hug:

tabi..tabi..bakarız canım... :shifty::hug::kiss:

Gönderi tarihi:
Masaldaki Yalnızlık

 

Ben yalnızlığı

Gökte uçar gördüm.

Ben yalnızlığı

Garip naçar gördüm.

Ben yalnızlığı

Gelip geçer gördüm

 

cahit külebi

Ne kadar öz anlatmış,daha nasıl anlatılır :) Senı özlemişim.. :wub: Frozen'le Diloş'u da :wub:

Gönderi tarihi:

bende seni özledim canımın içi :wub::clover:

 

Kalbim Unut Bu Şiiri

 

Uğuldayan ve hep uğuldayan

bir orman kadar üşüyorum şimdi

yanlış rüzgârlar esiyor dallarımda

yanlış ve zehirli çiçekler açıyor

Kanımda kocaman gözleriyle bir çığlık

 

Su ve ses kadar beklediğim

ne kaldı geride, bilmiyorum

uzanıp uyumak istiyorum gölgeme

ve sarınmak o kocaman gözlerin

uğuldayan rüzgârlarına

 

Bir acıyı yaşarım ve zehrinden

çiçekler üretirim kömür karası

uçurum kadar bir yalnızlık

yaratırım kendime, atlarım

Anısı yoktur küçük rüzgârların

 

Yapraklarım yok artık kuşlarım yok

büsbütün viran oldu dağlarım

ezberimdeki türküler de savrulup gitti

ömrümün karşılığı kalmadı sesimde

sesimde yalnız ormanların gümbürtüsü

 

Yanlış, daha baştan yanlış

bir şiirdi bu, biliyorum

ve belki ömrümüzün yakın geçmişi

bu kadar doğruydu ancak, kimbilir

Kalbim unut bu şiiri...

 

Ahmet Telli

Gönderi tarihi:

canım leylam bende özledim sizi

canım annem ve canım babam bendeler 10 gündür onlarla vakit geçirdiğim için fazla giremiyorum foruma

arada girip bir iki karalıyorum çıkıyorum o aralar sizi bulamıyorum

ama hep aklımdasınız, :wub:

Gönderi tarihi:

Çok beğendim paylaşmak istedim cnm :hug:

 

KELEBEK KANADINDA AŞK

Zamanlar

Güneş ekilip, yıldız biçilen zamanlardı.

Hatırlıyorum...

 

Ya önce sen vardın yürek olarak içimde

Ya da aşk vardı önce

Gelip içimde kestiğin

Hatırlamıyorum...

 

Ben imkansıza dudak bükerdim

Sense halime gülerdin...

Olsun! O günlerde ben

Biraz mutlu biraz umutlu

Biraz içliydim

Doğrusu en çok da

Kelebeklerin kanadına işlediğin

Aşkından dertliydim...

 

Ama o zamanlar

Güneş ekilip yıldız biçilen

Zamanlardı

Aşk dediğin belki de

Geceye veda etmeyen bir ay’dı...

 

Türküler saklardın derinlerinde

Sazından kaçak...

Bilmezdin.

Ben görürdüm duyardım da

Sen bir kez olsun söylemezdin

Korkularını zaten

Kimselere vermezdin...

Ve böylece

Sen yağmura

Yağmur benim gözlerime hasret

Yaşardık...

 

Heyhat!

Hep ama hep

O imkansıza takıldın da sen

Ve belki de bu yüzden

Aşk gelip bizi sarsınca yüreklerimizden:

Ben ağlardım gözlerim gülerdi...

Sen gülerdin gözlerin susardı...

 

Şimdi ben

O zamanların renklerini unuttum.

Belki mavi, belki sarı, belki aktı...

Hatırladığım tek şey

Güneşle yıldız arkadaştı...

 

Bilenler bilirdi

Çok sevmiştik biz

Çok!

Ben gönlümden

Sen dilinden...

 

Ben unutsam da şimdi

Sen hatırlarsın.

Sesinde ufacık bir hüzün olsa

Ya da acıtan bir özlem gözlerinde

Bembeyaz gecelerinde gelirdim sana bu şehrin...

Gelirdim... Gönlümden...

Ve sen

“Hoş geldin" derdin

Dilinden....

Kocaman bir çocuktum o zamanlar

Belli!

Dil nedir, gönül ne?

Anlamını bildiğim

Şüpheli!

 

Şimdi söyle bana!

Kaldıysa geriye ne kaldı?

Tek tarafı hesaplı bir sevda

Niyeti bozuk bir dava

Bir de

Sadece dağlara caka satan bir sema...

 

Ama ben bunların hepsini sevdim.

Şaşacak bir şey yok!

Dedim ya... Ben

Güneş ekilip yıldız biçilen zamanlardan geldim...

 

Sonraları

Belki de hiç gülmedim

Ve sen

Kelebeklerin ömrünün üç gün olduğunu

Hiç bilmedin!

 

Gönderi tarihi:
Annecigin ve babacigin seninle olsunlar da..biz nasilsa buralardayiz ablacim..Kulaklarin cinlarsa sasirma :)

Ellerinden operim,baban daha iyidir insallah

sağol leylacım babam artık daha iyi yine camiye gitmeye başladı gerçi oturarak kılıyor ama hiç eğilemiyordu... :wub:

şimdi maşallah gayet iyi bulmaca çözüyor şuan, yemek yedik, birazdan çay içeriz...

kulaklarım çınlarsa sizden bilirim tamam... :)

Gönderi tarihi:

canımın içi...bak şimdi benim çok sevdiğim bir şarkı çalıyor..ve ben bu şarkıyı sana ramağan ediyorum...yürekten... :wub::clover:

 

elini son defa yanağıma koy

istemiyorsan giderim..giderim

serin bir sonbahar yağmurunda söz

ismini unutur silerim..silerim

tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri..

bir daha yazsa bebeğim...bebeğim..bebeğim..

 

eğer bir masal perisi

girerse rüyalarına

öldü dersin gül güzelim

tılsımını kaybettin...

Gönderi tarihi:

Çoklarından düşüyor da bunca

Görmüyor gelip geçenler

Eğilip alıyorum

Solgun bir gül oluyor dokununca.

 

Ya büyük şehirlerin birinde

Geziniyor kalabalık duraklarda

Ya yurdun uzak bir yerinde

Kahve, otel köşesinde

Nereye gitse bu akşam vakti

Ellerini ceplerine sokuyor

Sigaralar, kağıtlar

Arasından kayıyor usulca

Eğilip alıyorum, kimse olmuyor

Solgun bir gül oluyor dokununca.

 

Ya da yalnız bir kızın

Sildiği dudak boyasında

Eşiğinde yine yorgun gecenin

Başını yastıklara koyunca.

Kimi de gün ortası yanıma sokuluyor

En çok güz ayları ve yağmur yağınca

Alçalır ya bir bulut, o hüzün bulutunda.

Uzanıp alıyorum, kimse olmuyor

Solgun bir gül oluyor dokununca.

 

Ellerde, dudaklarda, ıssız yazılarda

Akşamlara gerili ağlarla takılıyor

Yaralı hayvanlar gibi soluyor

Bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor

Yollar, ya da anılar boyunca.

Alıp alıp geliyorum, uyumuyor bütün gece

Kımıldıyor karanlıkta ne zaman dokunsam

Solgun bir gül oluyor dokununca.

Gönderi tarihi:

Torunum geliyorum simdi sana.. :hug:

 

Ablacim,cok sevindim babanin iyi olmasina ve sicak,mutlu aile tablonuza..Allah bozmasin :clover::hug:

 

Dilosum,birtanem,o guzel yureginle birlikte harmanlanmis bu sarki,ne kadar guzel ve etkileyici oldu anlatamam.Bugun daha duygusal miyim neyim,benlik oldu tam :hug:

 

Ve Egzorsist,cok guzel bir siir,tesekkur ederim.. :clover:

Gönderi tarihi:

:clover:

Çok beğendim paylaşmak istedim cnm :hug:

 

KELEBEK KANADINDA AŞK

Zamanlar

Güneş ekilip, yıldız biçilen zamanlardı.

Hatırlıyorum...

..................................

Sonraları

Belki de hiç gülmedim

Ve sen

Kelebeklerin ömrünün üç gün olduğunu

Hiç bilmedin!

 

canim,cok sevdigim bir siirdir,tesekkur ederim kelebegim :wub::clover::)

Gönderi tarihi:

her şey yapılabilir

bir beyaz kağıtla

uçak örneğin uçurtma mesela

altına konabilir

bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için

sallanan bir masanın

veya şiir yazılabilir

süresi ötekilerden kısa

bir ömür üzerine

bir beyaz kağıda

her şey yazılabilir

senin dışında

güzelliğine benzetme bulmak zor

sen iyisi mi sana benzemeye çalışan

her şeyden

bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor

belki tabiattadır çaresi

senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin

ve benim

bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim

anlarım bitkiden filan ama anlatamam

toprağın güneşle konuşmasını

sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

 

sen bana ışık ver yeter

bende filiz çok

köklerim içimde gizlidir

gelen giden açan soran bere budak yok

 

bir şiir istersin

"içinde benzetmeler olan" kusura bakma sevgilim

heybemde sana benzeyecek kadar

güzel bir şey yok.

Uzun bir yoldan gelen

Tedariksiz katıksız bir yolcuyum

Yaralı yarasız sevdalardan geçtim

Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu

Her seyı anlattım

Olan olmayan acıtan sancıtan

Bilsem ki sana varmak içindi

Bütün mola sancıları

Bütün stabilize arkadaşlıklar

Daha hızlı koşardım

Sever adım gelirdim

Gözlerinin mercan maviliğine

Sana bakmak

Suya bakmaktır

Sana bakmak

Bir mucizeyi anlamaktır

Sana sola bakmadan yürüdüğüm

yollar tanıktır

Aşk sorgusunda şahanem

Yalnız kelepçeler sanıktır

Ne yazsam olmuyor

Çünkü bilenler hatırlar

Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar

Bahçıvanlar değil tüccarlardır

Sen öyle göz

Sen öyle toprak ve güneş ortaklığı

Sen teninde cennet kayganlığı iken

Sana şiir yazmak ahmaklıktır

 

Bir tek söz kalır

Dişlerimin arasından

Ben sana gülüm derim

Gülün ömrü uzamaya başlar

Verdiğim bütün sözler

Sende kalsın isterim

Ben sana gülüm derim

Gül sana benzediği için ölümsüz

Yazdığım bütün şiirler

Sana başlayan bir kitap için önsöz

Sana bakmak

Bir beyaz kağıda bakmaktır

Her şey olmaya hazır

Sana bakmak

Suya bakmaktır

Gördüğün suretten utanmak

Sana bakmak

Bütün rastlantıları reddedip

Bir mucizeyi anlamaktır

Sana bakmak

Allah'a inanmaktır ....

 

Yılmaz Erdoğan

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.