Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

canım gökkuşağım..yaz yağmurun geldi.. 534opyz8.gif :wub:

 

cocuklugumbygolge0wyuu1.jpg

cocuklugumbygolge0wyuu1.9539d03ffc.jpg

 

çok özliycem seni.. :hug: ha bu arada sana bu satırları Sevgili Dümenimle beraber yazıyoruz.. :w00t: tahmin edersin ben nerdeyim o orda.. :P:lol:

ozelgunler10008ln4.jpg

  • Cevaplar 1,4b
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Hani sana demiştim ya bir rüya gördüm sen ve ben güneşin battığı yere doğru yürüyorduk... Kızıl kumlar içinde... Hiç konuşmadık... Sessizce yürüdük, çöllerin içinde bir sahra buluruz ümidiyle... Birbirimizin yüzüne baktık arasıra, gözlerimiz aynı şeyi arıyordu... Ve anlıyorduk birbirimizi hiç konuşmadan... Dudaklarımızda buruk bir tebessbümle... :hug:

Gönderi tarihi:

İNSANLARI ÇOK SEVDİM

Ben insanları sonsuz sevdim

Görmeden sevebilmenin okulunu bitirdim

Her insanın içindeki sevdayı aradım

Neyi özlemişlerse onu özledim

Neyi istemişlerse ben de onu istedim

Dualarına her zaman âmin dedim.

 

Güldüm geçtim bazen

Bazen, gün oldu yağmur gibi ağladım

Ve bazen de kalbim burkuldu, kanadım

Her şeye rağmen yine de sevmeye çalıştım

Şimdi daha anlıyorum ki;

Milyarlarca yıldız arasında

Bir tek kırmızı gül aramışım.

Gönderi tarihi:

yoksul çocuk ve elma ağacı

 

Ulu bir dağın eteğinde küçük bir köy ve o köyün karşı yamacında, sık yemyeşil yaprakları ile parlak kırmızı elmaları olan dibine her yaz sıcağı gölge ve serinlik veren bir elma ağacı varmış bir zamanlar. Ağacın dalları arasına yuva yapmış olan kuşlar, yaprakların arasında korunup, kanat çırparak daldan dala uçuşur, şarkılar söylermişler mutluluk içinde. Bir de her gün bu elma ağacını ziyaret eden gülünce yüzünde güller açan Ali adında yoksul ve zeki bir çocuk varmış.

 

“Ey güzel çocuk duyuyor musun beni?”

 

Küçük Ali bu sesin nereden geldiğini anlayamamış şaşkın şaşkın etrafına bakınıp durmuş, sonra farketmiş ki üstünde yemyeşil yaprakları ve kıpkırmızı elmalarıyla görkemlice duran elma ağacı dile gelmiş konuşmakta.

 

“ Ey sevgili elma ağacı sen konuşabiliyor musun?” diye merakla sormuş elma ağacına...

 

- Tabii, demiş elma ağacı, “sen nasıl konuşabiliyorsan ben de öyle konuşurum ama kimse beni duymuyor çünkü durup dinlemiyor. Elmalarımdan alan hemen uzaklaşıyor burdan...”

 

- Bağışla, demiş küçük Ali, “bunca zamandır altından gelir geçerim sesini hiç duymamıştım, durup dinlememiştim. Ama bugün karnım açtı elma yemek için geldim buraya, konuştuğunu duyunca önce şaşırdım ama şimdi seni anlıyorum. Çünkü benimde arkadaşım yok benimle de kimse konuşmuyor çok yalnızım...”

Fakir ve yetim olduğu için kimsenin kendisiyle arkadaşlık yapmadığını söylemiş Ali.

 

-Elma ağacı önce derin bir iç geçirmiş ve sonra küçük Aliye “benimle arkadaş olur musun sana her gün elmalarımdan veririm karnını doyurursun?” demiş. Küçük Ali öyle duygulanmış ki cevap verememiş, cevap yerine sarılıp elma ağacına iki damla gözyaşı dökmüş yanağından... Elma ağacı da çok duygulanmış,”benim de derdim bir candan arkadaşımın olmayışı elmalarımdan alan çekip gidiyor burdan” demiş.

 

Küçük Ali ağaçtan aldığı iki elmayı hemen afiyetle indirmiş midesine. Sonra dönüp yeni dostuna teşekkür etmiş.

- Gerçekten de bu güne kadar böyle lezzetlisini yememişti Ali.

 

O günden sonra küçük Ali ile elma ağacı çok iyi dost ve iki candan arkadaş olmuşlar, hemen hergün buluşup kuşların cıvıltıları, suların çağıltıları arasında beraber güler, beraber ağlar, beraber oynar olmuşlar… O günden sonra bütün ağaçlarla, bitkilerle, çiçeklerle dost olmuş, kuşlarla, hayvanlarla konuşur olmuş Ali elma ağacının yardımıyla...

 

Annesi ölünce babası ve kardeşleriyle ortada kalmış Ali. Her gün ırgatlığa gidip tarla, bağ ve bahçelerde çalışarak günlük rızkını temin eden babası, getirdiği üç beş kuruşla çocuklarının geçimini sağlarmış. Bir gün babası da hastalanınca eve bir şey getirecek kimse kalmamış, derken iş çocukların en büyüğü olan Ali’nin başına kalmış.

 

Günler böyle sevgi ve neşe içinde geçip giderken bir gün Ali üzgün bir şekilde gelmiş elma ağacının yanına, bu defa çok hüzünlü ve endişeliymiş. Elma ağacı. “Söyle” demiş Ali kardeş”, “neden bu kadar üzgün ve telaşlısın, bir şey mi oldu acaba?” “Sorma elma kardeş babam hasta çalışan kimsemiz yok. kardeşlerim aç, hazır paramızda kalmadı. Ne yapacağımızı bilemez olduk?.” demiş.

 

“Üzülme” diye yanıtlamış elma ağacı, her şeyin bir çaresi vardır. “Bak sana güzel elmalarımdan vereyim, götür çarşıda, pazarda sat, çok paran olur” diye teselli de bulunmuş. Sevincinden ne yapacağını bilememiş Ali, elma ağacına doğru akan kalbindeki sevgi sıcaklığını hissetmiş o an.

 

O günden sonra Ali devamlı gelip arkadaşının sunduğu kırmızı sihirli elmaları götürüp satmış. Bir zaman sonra ihtiyacından çok daha fazla parası olmuş. Ve her zaman olduğu gibi yine sevinçle oynamaya devam etmişler.

 

Ali bir gün yine çok dalgın ve üzgünmüş, canı hiç oynamak istemiyormuş. Elma ağacı canının sıkkın olduğunu gören Aliye “Söyle bakalım Ali kardeş canın yine bir şeye mi sıkıldı”. “Sorma elma ağacı kardeş, kerpiçten örülü küçüçük bir evimiz vardı yağmura dayanamayıp yıkıldı, babam ve kardeşlerimle açıkta kaldık”.

 

“Bununda bir çaresi var Ali kardeş, yeter ki üzülme. Al bu dallarımdan götür, onlarla kendinize bir barınak yapın içine girin, rüzgardan, yağmurdan korunursunuz.” Deyip yine teselli etmiş Ali arkadaşını.

Çocuk sevgiyle, minnetle bakmış elma ağacına. Başlamışlar oyunlar kurmaya yeniden...

 

Aylar yel gibi, yıllar sel gibi geçip giderken küçük Ali büyük Ali olmuş derken hayalleri de büyümüş. Bir gün “yine dalgınsın Ali kardeş, acaba bilmediğim bir şey mi var”diye seslenmiş elma ağacı. “Ben çocuk değilim artık elma ağacı kardeş, büyüdüm, hayallerimde büyüdü, karşı koyları merak ediyorum, dağların öte yanını, dünyayı gezip görmek, tanımak istiyorum”...

 

“Onunda bir çaresi var Ali kardeş. Kes dallarımın bir kısmını, sağlam bir kayık yap kendine, yanına da elmalarımdan bol bol al, gezip gör dünyayı. Gittiğin yerlerde bana haber sal kuşlarla, selam yolla ki, içim rahat olsun olur mu? unutma emi! Diye tembih etmiş ve de fazla uzaklara açılma ne olur ne olmaz bazı yerler tekin olmayabilir, sana bir şey olursa üzülürüm”. Deyip uyarmış arkadaşını.

 

 

“Bu incecik filizlerimi, çekirdeklerimi yanına almanı ve gittiğin her yere dikmeni istiyorum. Büyüyüp ağaç olsunlar, meyve versinler, gölge olsunlar, yiyen herkes şifa bulsun, şifa dağıtsın dört bir yana… Benim tomurcuklarım her iklimi sever, nerde olursa olsun toprağın kucakladığı her filizim yemiş verir”demiş, elma ağacı.

 

Elma ağacına sarılıp öpmüş, sevgi dolu gözlerle yüreği titreyerek bakmış Ali ve “sen meraklanma arkadaşım bana bir şeycikler olmaz, ayrıca uyarıların için de teşekkür ederim” deyip gülümsemiş kırmızı yanaklı elma ağacına “hey canım arkadaşım, sevgili elma ağacım, sen sonsuza yaşa emi”. Deyip fısıldamış. “En zor anlarımda hep yanımda oldun, yardım ettin, bana sonsuz sevgini verdin, doğruyu gösterdin. Ne mutlu bana ki, senin gibi candan bir dostum var…”

 

Elma ağacının gövdesi ve dallarından, babasıyla beraber hazırladığı kayıkla ayrılmış oradan içi ağlayarak, o büyülü uzak yolculuk başlamış. Yemyeşil rengarenk pırıl pırıl nehirlerde ve derin mi derin vadilerde geçip giderken kalbinin en derinlerinde arkadaşı elma ağacını da götürüyormuş. Nehirin üzerinde arkadaşını düşünmüş, büyük bir sessizlik kaplamış, yalnızca ılık bir esinti hissediyormuş yanaklarında. Ali ağlamış en iyi arkadaşını terkettiği için, sessiz nehir gözlerinden yanaklarına akıyormuş sanki, keşke arkadaşını terketmeseydi diye geçirmiş içinden… Yalnızlık bir yana ama en iyi arkadaşının yokluğunu yüreğinde bir yara gibi hissetmiş. Gözyaşları öyle çoğalmışki, sanki nehir gözlerinin içinden akıyormuş…

 

Uyumuş Ali’cik gözlerini açtığı zaman kendisini büyülü bir atmosferde bulmuş. Mavisi yeşiline karışmış, uzun uzun ağaçların gölgelerini ve meyvalarını cömertçe sunduğu, renk renk çiçeklerin açtığı, kuşların cıvıl cıvıl öttüğü , pırıl pırıl suların aktığı, tertemiz havasıyla insanoğlunun pek uğramadığı bir yere gelmiş.

Her tarafta ceylanlar boy boy çeşit çeşit hayvanlar biribiriyle oynayarak otluyorlarmış.… Ama candan arkadaşından uzak, sevdiklerinden ayrı bir büyümüş çocuk vardı… Elma ağacına kuşlarla haber iletmiş her gitti yere, elma ağacından haber almış kuş kanatlarında…

 

Ali gittiği her yere elma ağacının tohumunu ekmiş, gittiği her yerde tohumlar filizlenmiş sevgiye. Sonra elma vermeye başlamışlar büyüdükçe. Kuşlar insanlar ve hayvanlar elma ağaçlarının altında buluştukça elma ağaçları da mutluluk dağıtmış etraflarına, böylece tüm canlılara elmalarından vermişler her yaz görkemli ve güçlü dallarıyla…

 

………….

Aradan çok uzun yıllar geçmiş. Ak sakallı, karlı dağların tepesini andıran başıyla ihtiyar bir adam çıka gelmiş, elinde baston yavaş yavaş yürümüş elma ağacına doğru. Elma ağacının altına gelince, başını kaldırıp sonsuz bir sevgiyle bakmış. Elma ağacı tanımış o eski arkadaşını kırlardan topladığı bir demet papatyayı bırakmış gövdesinin yanına ve sarılıp usulca seni seviyorum demiş.

alıntı..

 

:clover:

Gönderi tarihi:
canım gökkuşağım..yaz yağmurun geldi.. 534opyz8.gif

 

çok özliycem seni.. ha bu arada sana bu satırları Sevgili Dümenimle beraber yazıyoruz.. :w00t: tahmin edersin ben nerdeyim o orda.. :lol:

 

Ben de çok özliycem..:crying: Tek tesellim hasretinin bitmesi ve hoş vakit geçirecek olman,seni seviyorum yaz yağmurum..:wub:

Dümenine iyi bak,sakın bırakayım deme oralarda :grin:

 

Hani sana demiştim ya bir rüya gördüm sen ve ben güneşin battığı yere doğru yürüyorduk... Kızıl kumlar içinde... Hiç konuşmadık... Sessizce yürüdük, çöllerin içinde bir sahra buluruz ümidiyle... Birbirimizin yüzüne baktık arasıra, gözlerimiz aynı şeyi arıyordu... Ve anlıyorduk birbirimizi hiç konuşmadan... Dudaklarımızda buruk bir tebessbümle...

 

Konuşmamıza gerek yoktu..gözlerimizin,kalbimizin anlattıklarının yanında..sessizliğimiz konuşur..

 

seviyorum seni,hem de çok...:wub::hug:

Gönderi tarihi:
ask20.gif

 

sevgiler :wub:

 

canım çok incesin,teşekkür ederim,sevgiler benden :wub::clover:

 

İNSANLARI ÇOK SEVDİM

Ben insanları sonsuz sevdim

Görmeden sevebilmenin okulunu bitirdim

Her insanın içindeki sevdayı aradım

Neyi özlemişlerse onu özledim

Neyi istemişlerse ben de onu istedim

Dualarına her zaman âmin dedim.

 

Güldüm geçtim bazen

Bazen, gün oldu yağmur gibi ağladım

Ve bazen de kalbim burkuldu, kanadım

Her şeye rağmen yine de sevmeye çalıştım

Şimdi daha anlıyorum ki;

Milyarlarca yıldız arasında

Bir tek kırmızı gül aramışım.

 

Buldum kırmızı güllerimi.. :)

Çok güzel,yine sanki benim için yazılmış gibi bir şiir :P Çok teşekkür ederim arkadaşım :clover:

Gönderi tarihi:

Ayın öteki yüzü

 

 

Ayın karanlık yüzü dünyadan görünmez

bir hayalet gibi yürünmez

iz bırakır bir yerlerde insanın ömrü

 

sırtını dayadığın kayalarda

çok kalmaz erir dinle

ve bu yalnızlığın

mezara kadar gelir seninle

 

kırk ikindi yağmurları başladı yine

uzat göklere avuçlarını defalarca af dile

 

ay dolunay sevgilim

sen neredesin şimdi ben nerede

 

nerden bileyim

sen bir yüzünde ayın ben öteki yüzünde

Gönderi tarihi:
Ayın öteki yüzü

Ayın karanlık yüzü dünyadan görünmez

bir hayalet gibi yürünmez

iz bırakır bir yerlerde insanın ömrü

 

sırtını dayadığın kayalarda

çok kalmaz erir dinle

ve bu yalnızlığın

mezara kadar gelir seninle

 

kırk ikindi yağmurları başladı yine

uzat göklere avuçlarını defalarca af dile

 

ay dolunay sevgilim

sen neredesin şimdi ben nerede

 

nerden bileyim

sen bir yüzünde ayın ben öteki yüzünde

 

ayın sen bir yüzünde ben öteki yüzünde..doğru.. -_- çok güzel ablacığım,teşekkür ediyorum :wub::hug::kiss:

Gönderi tarihi:
Nataliacım,hoşgeldin canım,seni burda hem de bu güzel ve duyguylu şarkıyla görmek çok güzel..:rolleyes: Teşekkür ederim..:clover:

Hoşbulduk.. Ne demek rica ederim :hug:

Gönderi tarihi:
ayın sen bir yüzünde ben öteki yüzünde..doğru.. -_- çok güzel ablacığım,teşekkür ediyorum :wub::hug::kiss:

 

canımıniçi, rica ederim... Ayın farklı yüzlerinde olsakta en azından buluşmuşuz bir şekilde, hamdolsun... :wub:

Gönderi tarihi:

biri gelir biri gider .. sanırım biz böyle olduk :lol: bende gidiyom şimcik eminim sen gelirsin..iyi geceler güzel nenem..ne diyorduk biz deliler..bizden daha değerli birşey yok bu dünyada..

 

kendine iyi bak ve unutma olurmu :wub:

Gönderi tarihi:

evet birimiz gidiyor diğeri geliyor,boş bırakmıyoruz buraları ama birbirimizi bulamıyoz o başka :getlost: doğal olarak şu anda siz yoksunuz..

 

unutur muyum hiç..kendime de pek iyi bakıyorum :rolleyes::grin: ne fena oldum ben yahu :rolleyes:

canım bidenecik torunum :hug:

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.