Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 17 yıl eskiden yazdığınız şiirleri okumuş biri olarak hanfendü haklısınız demek zorundayım ve fakat değişim gözle görülmektedir.. inkar edemeyiz.. ilhamiye söyle arada bir banada uğrasın artıkın hiç bir şey yazamaz oldum durumum vahim
Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 17 yıl Yazar canem, eski şiirlerim için aynını düşünmekteyim... umut vadediyorsam neşe ve sevinç dolabilir içim... ilhamiciğim çok nazlı bidenem, geldimi fonda güzel bir müzik, küllükte bir sigara, kendini bırakıyorsun ona ama çokta kibar kendisi, elinde purosuyla yanında kaliteli brezilya kahvesi olacakmış... kahvesinide sen yapacakmışsın o zaman muhakkak gelirmiş...
Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 17 yıl söyle ilhamiye hepsini hazırladım ben..muhakkak gelsin yazacak çok şeyim var ..artıkın taşıyamaz oldum kelimeleri ...bi zahmet çabuk olsun mümkünse
Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 17 yıl canem çok teşekkür ederim..çok beğendim.. sende çok özelsin..hemen farkediliyor bu emin ol.. bişey değil canım beğenmene sevindim
Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2007 17 yıl Yazar söyle ilhamiye hepsini hazırladım ben..muhakkak gelsin yazacak çok şeyim var ..artıkın taşıyamaz oldum kelimeleri ...bi zahmet çabuk olsun mümkünse ben kendisine söyledim birkaç gün sende kalacakmış sanırım bu gece gelir neyse bende idare ederim artık ilhamiciğimsiz... yazacaklarını dört göz ve yedi kulakla bekliyor oliciim
Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2007 17 yıl ben kendisine söyledim birkaç gün sende kalacakmış sanırım bu gece gelir neyse bende idare ederim artık ilhamiciğimsiz... yazacaklarını dört göz ve yedi kulakla bekliyor oliciim daha gelmedi ama yuksam sen beni kandırmaktamısın gıcığım o bakışlarını unutmam ve sana güvenmem mümkün değil sanki teşekkür ederim canem
Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2007 17 yıl Yazar hala gelmedi mi cadım... dün geceki yağmurda gökgürültüsünden korkup kaçmasın? ya da geldide sen kıymetini bilemedin ilhamiciğimin elinden kaçırdın şimdi de kandırıyon beni... ay dur kapı çalıyor, ilhami sırılsıklam geri gelmiş vah anacıııım yazık yaww kısım bi daha göndermem sana kapıda kalmış garibim, ilhamim canım
Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2007 17 yıl ayyyyyy o kafasına odunu indirdiğim ilhamimiydi aman sende kalsın zati beni uyarmadığından belliydi ilhaminin ne gulyabani tipli olduğunu bilsem şimşek çaktığında gördüğüm yüzden korkmazdım o kadar daha yakışıklısı yokmu bunun
Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2007 17 yıl bak bak seen,benden akşama gelicem diye gitti,dimek sizleri dolaşıyor ben de boşuna bekliyorum insan bari bir haber verir,diğ mi ama.. bidenem torunum zevkler ve dahi renkler tartışılmaz canem,ama sorarız belkim bir arkadaşı vardır geldim ben,seni özledim
Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 17 yıl bak bak seen,benden akşama gelicem diye gitti,dimek sizleri dolaşıyor ben de boşuna bekliyorum insan bari bir haber verir,diğ mi ama.. bidenem torunum zevkler ve dahi renkler tartışılmaz canem,ama sorarız belkim bir arkadaşı vardır geldim ben,seni özledim nenem sorma bırak artık bu ilhaminin peşini.. bundan hayır yok yane benden söylemesi bende özledim nenem ilhamiciğimin resmiyle geliciğim birazdan görüşürüz merakla beklemekteyim canem.. tamam bidenem zati benim çeneme msn bile itiraz eder oldu artıkın napsam kandıramıyom ..gidiyo kafasına göre
Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 17 yıl Yazar canem seni ilhamiyle tanıştırayım... leylam, frozen... buda ilhami... diloşta artık yarın tanışır... frozen 2 m den fazla yaklaşma canem o gün kafasına odunla vurduğun kıymetini bilmediğin ilhami işte...
Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 17 yıl sen ne diyon sardunum yani şimcik ben bu ilhamiyimi odunla etkisiz hale getirdim nerde benim odunum çabuk biri indirsin kafama bu akşam müsaitim bidenem sen ilhamiyi gönderde ben bi özür dileyim bilirsin seni çok severim ne leylası ne diloşu..
Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 17 yıl Yazar olamaz olabilemez diyor kendisi... size çok kırılmış hem kalbi kırılmış hem kafası... e affetmesi zor tabiii... yahu diloşum, leylamda tanışmak isterler şair olacaklar belkimde...
Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 17 yıl söyle ilhamiciğime ben kırdığım gibi tamir etmesinide bilirim araba filan göndertsem diyom nası bulurlar kendileri fazlada nazlanmasın karışmam tek ilhami kendileri değil herhal
Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 17 yıl Yazar aynen söyledim kendisi naz yapmazmış ama şöyle söylememi istiyor... öhömm sizden olsa olsa amazon savaşçı olurmuş şair olmazmış vakit kaybetmiyim diyor... daha gidicek çok yer varmış...
Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 17 yıl şöyle söyleyiniz sizde ondanda olsa olsa benim yanıma yaraşır bir savaşçı ilhamisi olurmuş aynen diyiver zannımca hakverecektir o kaslarla
Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 17 yıl Yazar ilettim mesajınızı... dediler ki: ben bu kasları değirmende ağartmadım, şiir yükü taşımak ağırdır dedi... döğüş etmeyi bırakmış artık... amazonlara yardımcı olmaktansa onur duyarmış
Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 17 yıl biliyodum zati.. tamam o vakit hazırlıklara başlıyom ben ..iki at kılıç felan bulup buluşturayımda rezil olmayalım ilhamiye
Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2007 17 yıl ilhami birileri tarafından hep beraber satılıp,karşılığında da ilhami alındığı hissine kapıldım ilhami bunu da göz önünde bulundursun diyom hani belkim biz şair olacağız,güme gitmeyelim,toruncuğum odunu başında kırıvermiş diye
Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2007 17 yıl Yazar leylam sen meraklanma bu cadı ilhamiyi kaçırdı zavallıcığımın başına gelmeyen kalmadı zaten onun yüzünden ilhami banada gelmiyor tedavisi uzun sürcek anlaşılan iyileşsin tez elden şair olacağız hepbirlikte
Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2007 17 yıl Kızlar bu İlhami aynı zamanda sislerin arasından çıkagelen,geniş yakaları olan,kavga etmeyen ROMİO olmasın sakın.. bu Romio yada nam-ı diğer İlhami sık sık benim kapımı da çalıyo, fekat ben bu kadar iyi nitelikli tiplere dayanamıyorum biliyomusunuz..fazla mükemmellik sıkıyo beni.. illaki bi faul arıyorum.. işte bu sebeple varın siz bu İlhamiyle ne yapcekseniz yapın.. aman diyim bana uğramasın.. bu şiiri severdin sen ayrık otum.. incecikti gül dalıydı dokunsam kırılacaktı dokunmadım kurudu gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını neden akşam oluyorum tren kalkınca kırlangıçlar birdenbire çekip gidince mendiller sallanınca neden tıkanıyorum öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki az önceki çiçekler nasıl da diken diken gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.. o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2007 17 yıl Yazar kız Diloş çok hayırsız çıktın sen, ilhamicik daha yeni yeni toparlanıyordu yine yoğun bakıma alcekler şimdi ciddiyet... Işıklı bir kelebek... Evranos Bey ile Nurhan Hanım'ın aşkları... Işıklı bir kelebek Söylesene iki gözüm, büyük aşklar nereye gömülür? Çok sevenler de, onlar bile mi ölür? Kıymetli efendim, büyük aşklara da kıyabildiğine göre Tanrı, kim bilir belki de o hiç âşık olmamış biridir. Ama toprak, değil mi aziz efendim, herhalde çok sevmiş gövdeleri en şefkatli elleriyle eritir. Nurhan Hanım, Evranos Bey'i yeni yitirdi. "Elim varmadı, arayamadım" dedim telefonda, "Rica ederim, bunlardan bahsetmeyelim" dedi. Yarım bir cümle. Tatlı, zarif sesi, hayatta olanlara hayattan bahsetme terbiyesi ile inceldi. Tanrı'dan daha ziyade iyi insanların duasına inanan bir eski hanımefendi olarak, "Sen nasılsın, iyi misin?" diye sorup durdu. Gittiğim yerlerden söz ettim biraz, öteden beriden. O uzak ülkede, otel odasına sabaha karşı giren kelebekten bahsetmeyi unuttum, sonra bir türlü gitmediğinden. O da bahsetmedi zaten, Evranos Bey'den veya duvarlara bakıp düşündüklerinden. Sadece "Kitapların arasında resmini buldum" dedi, "Ne kadar zayıflamış meğer. Nasıl görmedik biz..." gibi yarım bir cümle. Sormadım gerisini, söylemezdi de. Sonra parça parça uçuşan birkaç sözcükle bir gazeteden söz etti, birinden, yazdıklarından, genç biri miydi acaba, yoksa bir profesör mü, adı neydi, neyse canım işte, "Aşka inanmıyorum diyor adam, inanabiliyor musun?" İnanabiliyorum. Yine gökten parça parça dökülen gümüş parçaları gibi sözcüklerle anlatacağı şeyin etrafında uçuşuyor Nurhan Hanım: "Ona Evranos'a yazdığım şiiri göndereceğim. Elli sekiz yıl, dile kolay. Nasıl inanılmaz aşka?" Bir müzisyen dostu bestelemek için almış şiiri. Sonra o da ölüp gitmiş. Şarkı kaybolmuş yıllarca. Derken geçenlerde çıkmış ortaya, TRT radyosunun arşivlerinde, "Seninle gördüm, gözümün ışığısın..." diye başlıyormuş. Sonra... Sonra işte elli sekiz yıl devam ediyormuş. Nurhan Hanım notalarını çıkaramıyor şimdi. Belki sonra. Belki. Sonra. 58 yıl sevenler... Canım efendim, telkâri kalplerimizin bir teli kırıldığında burulduğu yerden, tam oradan mı kanar içimiz? Çok büyük, çok uzun aşklar bölündüğünde bir derin uykuyla, kimin rüyası hayra yorulur artık? Kopmuş bir gelin teli gibi rüzgârda, bir eski aynadan dökülen sır gibi değil midir hayat artık? Yerine koysan konulmaz, koymasan... Elli sekiz yıl bir adamı sevmiş kadınlar, bir o kadar yıl bir kadını sevmiş adamlar, söylesene benim güzel efendim, bu dünya tarihinin göğüs cebine bayramlık bir mendil gibi düzgün ve temiz iliştirilmeli, değil mi? Kolalı, jilet gibi ütülü, ilk günkü gibi...Nurhan Hanım öyle uzun uzun anlatmadı hiçbir şeyi. Gümüş varak yaprakları gibi tülümsü, dolaştı sözleri anlatacaklarının etrafında. Ağırlığını bilmeyen kelebekler gibi uçuştu. "Biliyorum yazarsın şimdi bunu" dedi. Büyük aşklar gömülmez Aldım tuttum elimde sözlerini, sözlerin gümüş sırrı parmaklarıma yapıştı. Parçalamayayım dedim ama hepsi, onun sesinden ayrıldığında su damlaları gibi dağıldı. Avucumun tam içinde biriktirdim kalanları. Vallahi billahi, bu kadarı kaldı. Ne kalsa geri, bir yazı için fazlaydı. Benim tatlı efendim, benim kalbimin yarısı, büyük aşklar gömülmezler. Onlar, avuç içinde kalanlarla bile anlatılmalı. Anlatıldıkça, kumdan kaleler yapan çocukların elden ele, bütün gövdelerini eğerek dolaştırması gibi denizi, aramızda dolaşmalı, hepimizin kalelerinin duvarlarını delerek sızmalı. Aziz efendim, çünkü insanlar aşka inanmalı. İki gözüm, ikimizin adı, Nurhan Hanım'la Evranos Bey'in adlarının yanına, kelebeklerin telkâri kanadına yazılmalı. alıntıdır...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.