Φ katakuta Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2006 (Boşig)İşte Tasavvuf'ta böyle bir seçicilik ve hiyerarşi yok ne güzel ki... Dediğim gibi; Bakın Kur'an Put edinilmeyen hiç bir dini Batıl kabul etmez... İlah edinilmeyen hiç bir dini Batıl kabul etmez. Allah'tan üstün bir Tapınılacak edinmeyen hiç bir dini Batıl kabul etmez. Çünkü böyle inançlar zaten İslam inancıdır. Yani Allah'tan gelmiş inançlardır. Gök-Tanrı, Hıristiyanlık, Yahudilik vs vs vs... Bugün biz birçoğunu yanlış anlıyoruz ve anlamlandırıyoruz. Ancak Kur'an-ın Hıristiyanlık ve Yahudilik ile ilgili bölümlerinde hep şu ibare vardır : Ehl-i Kitap... yada "Önlerindekini Okumuyorlar mı?" "Gerçeği Göremniyorlar mı?" "Anlamıyorlar mı?"... Yani Hallac-ı Mansur'un dediği gibi; hepsinin amacı aynı ama görebilirseniz... Yapılacak olan Put edinmemek, Alah'tan başka İlah(lar) edinmemek, Herşeyin özünde, Allah'ın bir sıfatı olan "Hakk"ın olduğunu bilmek ve en önemlisi "Allah'a Teslim Olmak"... Teslim Olmak= İslam... Arkadaş, yapmayın lütfen.Bizde yıllarca bu meselelelerle uğraştık.Nasıl olurda tasavvufta böyle hiyerarşi yok diyebiliyorsunuz ? tasavuf kitaplarındaki nefsin yedi mertbesininin anlatılmasıda mı yalan ? Aynen sizin yaptığınız gibi tüm tasavvufçular, kuran dışı inançları , zorlama yorumlarla kurana sokmaya çalışmışlardır.İşte isbatı. nefis mertebeleri. Her insanın mü,min veya kafir doğuştan var olan bazı özellikleri vardır. Bunlardan biri suç işleyebilme özelliğidir.Şimdi mısır kıralı Aziz,in karısının söylediğine bir bakalım Nefsi emmare ( Yusuf 53 )- "Bununla birlikte nefsimi aklamak, onu masum göstermek istemiyorum. Çünkü Rabbimin rahmeti ile koruduklari disindaki tüm nefisler, insani israrla kötülüge kiskirtirlar. Hiç süphesiz Rabbim affedicidir, merhametlidir." Bu ayetin metindeki ''inne nefse le emmaretun bisui'' muhakkaki nefis kötülükleri emreder ibaresi bu gerçeğe değinmek için zikredilmiştir. Bu ibareyi tasavvufcular ''nefsi emmare'' adı altında, şeyhin denetimi altında olan müridin ilk rütbesi gibi kitaplarında anlatırlar.Halbuki alakası yoktur.Bu özellik her insan mümin veya kafir öleyise kadar var olacak, çatlasada patlasada asla silip atamayacağı bir yaratılış gerçeğidir. Müridin ikinci nefis mertebesi diye yutturmaya çalıştıkları ''Nefsi levvame''neymiş ona bakalım Vela ugsimu bin nefsin levvameh kendini kınayan nefse yemin olsun (kıyamet 2) Oysaki bu ayette tesavvufcuların dediği gibi nefsin ikinci bir mertebesinden değil her insanda mümini kafir ayırd edilmeksizin var olan bir diğer özelliğe değinilmektedir.O da insanın yaptığı suçlardan dolayı ''PİŞMAN OLMA'' özelliğidir Her insan mümin veya kafir, bir suç işledikten sonra ''VİCDAN AZABI'' dediğimiz bir duyguyu dışarıya karşı belli etmese bile içinden iradesiz hisseder.Ya bu duyguyu bastırır azgınlığına devam eder, yada suçunu kabul edip itiraf eder.Müslümansa tevbe eder, kafir ise yetkili mercilere giderek kendini ihbar eder. Nitekim zaman zaman bazı kafirlerin bile işledikleri suçları itiraf ettiklerine ve yetkili mercilere teslim oldularına medyadan şahit olmaktayız. Nefsin üçüncü mertebesi Nefsi mülhime ''Fe elhemeha fucuraha ve takvaha'' ''(Nefse) isyankarlığını ve iyiliğini ilham edenin hakkı için'' ( Eş Şems 8 ) Bu ibareden tasavvufcular ''NEFSİ MÜLHİME'' kavramı ortaya atarak güya müridin terbiye yolunda ilerleyip bir mertebe daha kazandığını ileri sürerler oysaki burada yine her insanda mümin kafir ,var olan başka bir özelliğe değinilmektedir Halk arasında bir deyim vardır. Hani ''BİLE BİLE YAPTI'' deriz ya. İşte her insan yaratılışından var olan bu özelliğinden dolayı, yaptığı işin suç veya iyilik olduğunu bilir. Tasavvufcular bu ayetin metnindeki '' elhemeha'' ''ilham'' kelimesine tamamen farklı anlamlar yükleyerek sanki bu mertebeye gelen mürid, gayb aleminden, yani Allahtan ilham yoluyla bazı sırlar alıyormuş gibi lanse etmeye çalışırlar. Oysaki bu her insanın yaratılışından gelen, Allahın her insanın fıtratına koyduğu bir özellikten başka bir şey değildir Buraya kadar saydığımız bu üç özellik mümin kafir ayırt edilmeksizin, her insanda bulunan fıtrat gerçekleridir. Yoksa birinden terfi edip diğerine geçme diye bir şey asla söz konusu değildir MUTMAİNNE, RADİYYE, MERDİYYE Bunlar ise tasavvufcuların her konuda yaptığı gibi, kavram saptırmasından başka bir şey değildir. Bu kelimeler şeyhin denetiminde ilerleyen müridin, nefsinin mertebeleri değil, Allahın ahirette mü,min kullarına yapacağı HİTAPTIR Kuranda bu şöyle ifade edilir ''Ya eyyuhen nefsul MUTMAİNNEH EY tatmin olmuş kişi İrci,i ila Rabbike RADİYYEN MERDİYYEH Sen ondan razı O da senden razı olarak Rabbine dön Fedhuli fi ibadi Gir kullarımın arasına Fadhuli cenneti Gir cennete (Fecr 27-30) NEFSİ KAMİLE ise tamamen uydurmadır Temel arkadaşlarına bilmece anlatır.Şöyle der koydim oni kafese, saridur rengi, ötey da, demiş Arkadaşları ne kadar kuş türü varsa hepsini saymışlar Temel;pilemedunuz da demiş Sıkılan arkadaşları; peki öyleyse sen söyle demişler Temel, hamsidur da demiş Arkadaşları; hamsi kafese konurmu demişler Temel; keyf benim değilmi koydum da demiş Arkadaşları; hamsi sarı olurmu demişler Temel; keyf benim değilmi, boyadım onu saruya da demiş Arkadaşları, eee peki hamsi ötermi demişler Temal; onuda pen uydurdum da demiş Aynen temel gibi tasavvufcularda,Kurandaki EMMARE;den, MERDİYYE,ye kadar olan ibareleri kendi keyiflerine göre yorumlayarak kafese koyup boyamışlar NEFSİ KAMİLEYİ yani İNSANI KAMİLİ uydurarak öttürmüşlerdir tasavvufcuların yüzyılladır öttürdüğü borunun aslı işte budur. İnanmayanlara test etmesi bedava İstisnasız, herhangi bir şeyhin yanına gidin ve sorun, sizin nefsiniz hangi mertebede diye cevap veremez. Suratınıza bön bön bakar.Veya size bağlı müridlerden şu hangi mertebede,bu hangi mertebede diye sorun yine vevap veremez. Olmayan bir şeyin nesinin cevabını versinki. Resulullah a.s. bile etrafındaki münafıkları bilemezken ( Tevbe 101), şeyh mi etrafındakilerinolmayan mertebelerini bilecek.Tabi bu arada dalkavuklar tarafından sen kim oluyorsunda şeyhimizi imtihan ediyorsun diye dayak yerseniz mesuliyet kabul etmem. Kendisinin ne mertebede olduğunu bilmeyen şeyh,peki etrafındaki müridleri nasıl terbiye ediyor dersiniz.işte burda RABITA denilen şeyin iç yüzü ortaya çıkmaktadır Niçin tasavvufcular rabıta konusunda bu kadar ısrarlıdır dersiniz acaba.Hiç merak ettinizmi? Kurandaki bazı kavramlar çarpıtılarak,sahte rütbeler verilen şeyhlere insanları rabıta yoluyla kul köle yapmak istedikleri için Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2006 Arkadaş, yapmayın lütfen.Bizde yıllarca bu meselelelerle uğraştık.Nasıl olurda tasavvufta böyle hiyerarşi yok diyebiliyorsunuz ? tasavuf kitaplarındaki nefsin yedi mertbesininin anlatılmasıda mı yalan ? Ya arkadaşım, siz napıyosunuz anlamadım ki ben? Hayır öncelikle şunu söyleyeceğim, benim "Tasavvuf'ta böyle bir Hiyerarşi yok" şeklindeki tümceme nazaran mı yazdınız bu yazdıklarınızı? E pes doğrusu... Ben böyle bir mana ifade etmedim ki? Ya artık iyice anlamış bulunmaktayım sizin, benim iletilerimi adamakıllı okumadan, sırf laf olsun diye yanıtladığınızı... Niye mi böyle? Aşağıda vereceğim: Bakalım, Ben "Hiyerarşi Yoktur" derken neyi kastetmişim... O lafımı neye nazaran söylemişim? BrainSlapper'in kastettiği hiyerarşinin ne olduğuna bakın, sonra siz hangi alakasız konudan bahsediyorsunuz bi bakalım... Herşeyi kutsal görürsen amenna. Ancak, bazılarını kutsal, bazılarını aşağılık görürsen (seçicilik) hiyerarşik bir yapı ortaya çıkar.Zaten teizm de bu hiyerarşik düzenin evrimleşmesi sonucu doğmuş, mınoteizme kadar varan bir süreç yaşanmıştır. Şöyle bir zincir düşünülebilir: Panteizm-Seçici Panteizm-Monoteizm-Vahdeti Vücut-Ateizm Hımmmm, neymiş? BrainSlapper, kısaca "Dinlerin Evrimi" diyebileceğimiz bir düzenden bahsetmiş: Panteizm-Seçici Panteizm-Monoteizm-Vahdeti Vücut-Ateizm gibi, kendince bir sıralama uydurmuş... Ve de demek istemiş ki: "Kimi inançları Kutsal görür, kimilerin aşağılık görürseniz, Hiyerarşik bir yapı oluşturmuş olursunuz..." demiiiiiiş... Ben Demişiiiim, hemmen bakıyoruuuz: İşte Tasavvuf'ta böyle bir seçicilik ve hiyerarşi yok ne güzel ki... vs vs vs... Siz neyden bahsetmişsiniz: üşenmeyelim, ona da bakalım hemmeeeeennn: Arkadaş, yapmayın lütfen.Bizde yıllarca bu meselelelerle uğraştık.Nasıl olurda tasavvufta böyle hiyerarşi yok diyebiliyorsunuz ? tasavuf kitaplarındaki nefsin yedi mertbesininin anlatılmasıda mı yalan ? Yani neymiş? sizin yanıtınız konuyla tamaaaamen alaksızmıışşş... Ayrıca, madem o kadar iyi bildiğinizi iddia ediyorsunuz Tasavvufu (ki Tasavvufu iyi idrak edebilseydiniz "Kölelik Sistemi" olarak itham etmezdiniz), benim Tasavvuf inancımı "Melamilik" açısında ele alın... Zira Melamilik ile sizin bu kendinizce açıklamaya çalıştığınız yapı hakkında pek bir bağ yoktur... Gerçi bu konuda pek bir bilgiye de rastlayamazsınız ama; Arkadaş, yapmayın lütfen.Bizde yıllarca bu meselelelerle uğraştık. bu kadar iddialı olduğunuza göre, sanırım yeterince bilgi sahibisinizdir... Ha unutmadan şunu söyleyeyim, Rica ederim, bari bundan sonra İletileri doğru düzgün okuyunda öyle cevaplayın, tartışmanın tadı çıksın, bilgi edinelim... Sırf eleştirmek için, laf olsun diye yazı yazmayın rica ederim... BrainSlapper'in iletisi ve O'nun iletisine verdiğim yanıtla, sizin yazdığınız bu yazı arasında tek bir bağ bile göremedim... Şöyle diyebiliriz belki, biz denizde nasıl yüzüleceğinden bahsederken, siz nasıl uçulur ondan bahsetmişsiniz... :) Saygılarımla... Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2006 Önemli değil. Yinede faydası olmuştur yazdıklarımın. En azından forumu okuyanlar, tarikatlarda nasıl dolaplar dödürülerek insanların kandırdıklarını, nasıl şeyhlere kul köle yapıldıklarını anlarlar. tarikat, ve şeyh deyip geçmemek lazım Muhammed istediği kadar ben son peygamberim,islam son din desin, bu pastayı ona kolay kolay bırakmazlar., bırakmadılarda.Her tarikat ayrı bir din, her şeyhte bir peygamberdir.Sadece tanımlamalar farklıdır. Ben müslüman iken bile en çok bu şer ve fesat yuvları ile mücadele ediyordum. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2006 biz denizde nasıl yüzüleceğinden bahsederken, siz nasıl uçulur ondan bahsetmişsiniz... :) Sen basketbol oynayıp, bakın ne güzel futbol oynuyorum demen gibi mi? Budizmdeki kavramları İslam diye satman gibi mi? Saygılar.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2006 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2006 Sen basketbol oynayıp, bakın ne güzel futbol oynuyorum demen gibi mi?Budizmdeki kavramları İslam diye satman gibi mi? Saygılar.. Arkadaşım, burası laf sokup, taş atıp kaçacağın bir yer değil... Burada açıklamalar, ispatlar ve görüşler konuşur... Siz bir soru sorarsınız ben cevaplarım, ben sorarım siz cevaplarsınız... İki tarafta görüşlerini bildirir... Ben size görüşlerimi bildirmekten başka bir şey yapmadım... Sizi, sizin gibi küçümsememeye de çalıştım ama nedense hep zorluyorsunuz insanı... Ben basketbol oynayıp, güzel futbol oynuyorum demiyorum, Ben sizin anlamlandıramadığınız şeyleri size anlatmaya çalışıyorum... Ne yazık ki, benim bişeyleri paylaşma çabama rağmen siz hala ufak laf oyunlarıyla kaçak dövüşüyorsunuz... Hala yazdıklarıma karşı sağlam birşey yazabilmiş değilsiniz... İspatlayım kardeşim, ispatlayın bu ithamınızı yaa... Madem bu iddiayı sunabilecek kadar Budizm'i ve Tasavvufu biliyorsunuz, madem söylediklerime bir isim koyabilecek kadar anlayabiliyorsunuz (ki koyduğunuz her ismi çürütebilirim, emin olun, çürüttümde zaten) sizin için zor olmasa gerek bunu ispatlamak... Ama nedense hala bir çıt yok... İspatınız yoksa itham etmeyin kardeşim... "Basketbol Oynayıp, Güzel Futbol Oynadığımı İddia Ediyor Olmamı"da (ki bu kadar saçma bir tanımlamada görmedim) kanıtlayabilmiş değilsiniz hala... Madem ki öyle kanıtlayın arkadaşım yaa... Bez size itham ettiğiniz şeyler olmadığımı teker teker kanıtladım... Bu seferde siz önce bana Budizm'i anlatın, ondan sonra benim anlayışımdaki benzerlikleri saptayın, sonra ispatlarınızı sunun, elinizi öpeyim... Ama bunu da yapamıyorsunuz... Bu sefer'de Budist oldum Ama hala Budizm'e benzeyen taraflarımı, aynılıklarımı anlatabilmiş, niçin Budist olduğumu ispatlayabilmiş değilsiniz... Başka adlandırmadığınız isim kaldı mı, çok merak ediyorum... Peki siz nesiniz arkadaşım? siz nesiniz? Rica ediyorum, artık olayı kişiselleştirmeyelim, bir kanıtınız varsa alalım, yoksa olmadığım adlandırmalar kullanmaya bir son verin, hiç inandırıcı olamıyorsunuz ve bu tartışmayı noktalayalım... Siz İslam hakkında aşamadığınız doğmalara ve önyargılara sahipsiniz ve bazı gerçekleri görmek size ağır geliyor sanırım... Bu yüzden artık yapabileceğiniz tek şeyi yapabiliyorsunuz: çeşitli ve olmadığım isimlendirmelerle itham etmek... Ben isimlendirmelerden rahatsız olmuyorum ama bu isimlendirmenin manası önemli... Allah'a Teslimiyeti ima ediyorsa, o ismi kabullenirim, ama kendinizin bile anlamını bilmediğiniz isimlerle, terimlerle beni adlandırmanız, sizi küçültür... Ben neyim diyorsam O'yum, İnsan neyi arıyorsa O'dur... Okuyan herkes kimin ne olduğunu görebilecek kadar zekidir... Size ve diğer arkadaşlarıma bu konuda başarılar dilerim, benim söylemek istediklerim, söylediklerim, fikirlerim gayet açıktır. Sizin anlamanız için çabalamamın boşa olduğuda açıktır... Hala bir inat ve kuru bir saplantı içersindesiniz... Unutmayın, Kibir insanı küçülten tek huydur... Benim sizin görüşlerinize değer verdiğim kadar, siz değer vermediniz ve buda tartışmamızı anlamsız kıldı... Bu konuya bundan sonra yazmamam çok yerinde olacaktır... Anlamak yada inat etmek size kalmış. Başarılar Dilerim, Saygılarımla... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2007 İddiam şu: Kafasındaki inancın tek doğru olduğuna inanan adam bilim yapamaz.Kafaındaki inanç "tesadüf" de olabailr, "evrim" de olabilir, "yaratılış" da. Çünkü o inançla yola çıkan adam, sadece inancını doğrulamaya çalışır. Gök yedi kat olduğuna inanıyorsa, eline dünyanın en ileri cihazlarını verseniz, ne yapar eder göğü 7'ye böler. Rasyonel davramaz. Evrime inanan adam, ne yapar eder, fosil hilesi yapar, kemik hilesi yapar, kendi inancını doğrulamaya çalışır. Rasyonel davramaz. Bilim adamının kafasında mevcut verilerle oluşturulmuş bir teori olur. Bilimsel değerlendirme metoduna tabi tutar. Yanlışsa yanlıştır, doğruysa doğrudur. Yanlış çıktı teorim diye ağlamaz. başka bir teoriye yönelir. İnançlı adam bunu yapamaz. İnançlı adam, ne yapar eder, inancının doğru olduğunu ispatlamaya çalışır. Şimdi bu düşüncemi müslüman bir arkadaşın farkında olmadan nasıl tastik ettiğini görelim. İnsanın yaratılışında ki 'beşer', 'adem' ve'insan' kelimelerinin anlamını ve neye dalalet ettigini bilmeyenler her türlü fikre açık hale gelirler. Şimdi de İslam ne diyor ona bakalım: Azhab-36: Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur. Saygılar. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2007 Şimdi bu düşüncemi müslüman bir arkadaşın farkında olmadan nasıl tastik ettiğini görelim. Şimdi de İslam ne diyor ona bakalım: Azhab-36: Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur. Saygılar. pardon neyin farkına varacaktım anlamadım. ya bilimde bir inanç haline gelmişse, bilim adamları denilenler, diger adamlardan daha mı nesnel oluyor?. bu imtiyaz nerden geliyor.. saygılar. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 pardon neyin farkına varacaktım anlamadım. ya bilimde bir inanç haline gelmişse, bilim adamları denilenler, diger adamlardan daha mı nesnel oluyor?. bu imtiyaz nerden geliyor.. Bilim din olsa, kutsal sayılan, tartışılamayan, değiştirilemeyen "tabuları" olur. Bilim adamlarının imtiyazının nerden geldiğini sen yazmışsın, bana neden soruyorsun? İnsanın yaratılışında ki 'beşer', 'adem' ve'insan' kelimelerinin anlamını ve neye dalalet ettigini bilmeyenler her türlü fikre açık hale gelirler. Saygılar. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Bilim din olsa, kutsal sayılan, tartışılamayan, değiştirilemeyen "tabuları" olur. Bilim adamlarının imtiyazının nerden geldiğini sen yazmışsın, bana neden soruyorsun? Saygılar. daha nesnel mi? degil mi ? bilim adamları diger adamlardan, soru buydu Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 daha nesnel mi? degil mi ? bilim adamları diger adamlardan, soru buydu kendin cevap vermişsin dedim ya: her türlü fikre açık olmalarından. Korunması gereken kutsalları olmamasından kaynaklanıyor nesnellikleri. Saygılar. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ocak , 2007 kendin cevap vermişsin dedim ya: her türlü fikre açık olmalarından. Korunması gereken kutsalları olmamasından kaynaklanıyor nesnellikleri. Saygılar. nesnelligi tek taraflı alıyorsun bilim adamlarından sadır olanlar nesnel olabilir mi ? her türlü fikre açık olmakla kabul etmek arasında mahiyet farkı var aynı şeyler degildir. saygılar Alıntı
Φ bekir Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Boşuna konu aramayın, ben herkese selamûn aleyküm, veya ne iş, ya da nasıl gidiyor diyeyim dedim... Tekrar tekrar Allah'a emanet olun, ve Onun hidayeti, bereketi, mağfireti hepinizin üzerine olsun... Hadin eyvallah... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 nesnelligi tek taraflı alıyorsun bilim adamlarından sadır olanlar nesnel olabilir mi ? her türlü fikre açık olmakla kabul etmek arasında mahiyet farkı var aynı şeyler degildir. aslan bey, bu konuda size katılıyorum. Sabit fikirli olanlar nesnel olmaz. Daha çnce şöyle birşey yazmıştım: Benim inadım diye birşey yok. İddiam şu: Kafasında inancın tek doğru olduğuna inanan adam bilim yapamaz.Kafaındaki inanç "tesadüf" de olabailr, "evrim" de olabilir, "yaratılış" da. Çünkü o inançla yola çıkan adam, sadece inancını doğrulamaya çalışır. Gök'ün yedi kat olduğuna inanıyorsa, eline dünyanın en ileri cihazlarını verseniz, ne yapar eder göğü 7'ye böler. Rasyonel davramaz. Evrime inanan adam, ne yapar eder, fosil hilesi yapar, kemik hilesi yapar, kendi inancını doğrulamaya çalışır. Rasyonel davramaz. Bilim adamının kafasında mevcut verilerle oluşturulmuş bir teori olur. Bilimsel değerlendirme metoduna tabi tutar. Yanlışsa yanlıştır, doğruysa doğrudur. Yanlış çıktı teorim diye ağlamaz. başka bir teoriye yönelir. İnançlı adam bunu yapamaz. İnançlı adam, ne yapar eder, inancının doğru olduğunu ispatlamaya çalışır. Saygılar. Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 aslan bey, bu konuda size katılıyorum. Sabit fikirli olanlar nesnel olmaz. Daha çnce şöyle birşey yazmıştım: Saygılar. bende diyorum ki evrime inanan bir bilim adamı yokmu ? dünyanın yaratılmış birşey olmadıgına inanan bilim adamı yok mu ? aynı şeyler bunlar içinde geçerli.. saygılar. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 bende diyorum ki evrime inanan bir bilim adamı yokmu ? Beni hakaten yoruyorsunuz. Saygımdan cevapsız bırakmaya çalışıyorum. Evrime inanan adam, ne yapar eder, fosil hilesi yapar, kemik hilesi yapar, kendi inancını doğrulamaya çalışır. Rasyonel davramaz. Saygılar. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 bu konuda size katılıyorum. Sabit fikirli olanlar nesnel olmaz. Bir konu hakında kesin bir bilgi hasıl olduysa ne yapacağız..? Dünyada hiç bir şeyden emin olamaz mıyız..? Sorun doğruların sana göre doğru, bana göre yanlış yada sana göre yanlış, bana göre doğru olmasında mı..? Saygılar.. Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Beni hakaten yoruyorsunuz. Saygımdan cevapsız bırakmaya çalışıyorum.Saygılar. sizde beni yoruyorsunuz, maden öyle neyi tartışıyoruz... saygılar. Alıntı
Φ zalimlerindüsmanı Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2009 HZ MUHAMMED(S.A.V) min neden okuma yazma bilip bilmediği konusuna gelince siz bunu bir kenara bırakın da getirdiği mesaja bakın okuma yazma bilmeyen bir insandan o insana canlarımız hayatlarımız kurban olsun ugruna bir degil bin canımız feda olsun. Şimdi size soruyorum okuma yazma bilmeyen bir insan bu kadar mükemmel sözleri nasıl söyledi? kuran ayetlerinin indigi döneme bir bakın araplarda o devirde şairlik en üst seviyede müthiş edebiyat ustaları var fakat Kuran'ı Kerimi dinleyip secdeye kapanıyorlar kapanan kişi imansız müşrikti ona soruluyor ne oluyor sana müslümanmı oldun ? cevaben diyorki hayır ben bu sözün belagatine edebi sanatına secde ettim hayran kaldım dedi şimdi soruyorum düşmanlarının dili ile bile Kuran'ı Kerim övülüyor peki soruyorum size hiç okuma yazma bilmeyen bir insan bu söz söylemedeki edebi başarıyı nasıl gösterdi buna bir cevap verin ? Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2009 HZ MUHAMMED(S.A.V) min neden okuma yazma bilip bilmediği konusuna gelince siz bunu bir kenara bırakın da getirdiği mesaja bakın okuma yazma bilmeyen bir insandan o insana canlarımız hayatlarımız kurban olsun ugruna bir degil bin canımız feda olsun. Şimdi size soruyorum okuma yazma bilmeyen bir insan bu kadar mükemmel sözleri nasıl söyledi? kuran ayetlerinin indigi döneme bir bakın araplarda o devirde şairlik en üst seviyede müthiş edebiyat ustaları var fakat Kuran'ı Kerimi dinleyip secdeye kapanıyorlar kapanan kişi imansız müşrikti ona soruluyor ne oluyor sana müslümanmı oldun ? cevaben diyorki hayır ben bu sözün belagatine edebi sanatına secde ettim hayran kaldım dedi şimdi soruyorum düşmanlarının dili ile bile Kuran'ı Kerim övülüyor peki soruyorum size hiç okuma yazma bilmeyen bir insan bu söz söylemedeki edebi başarıyı nasıl gösterdi buna bir cevap verin ? Sevgili Zalimlerin Düşmanı ; Sorunun Hedef Kitlesi Arasına Girmiyor ve Sorunun Muhatap ı Olmamış Olsam da Cevap Veriyorum ; Kur'an ı Kerim, Arş ı Ferş e Bağlayan Nurani Bir Zincirdir. O Kitab ı Mübin ki, Kainat ı Okur, ve Okutturur. O Kuran ı Azim üş Şan ki, On Beş Asır dır Tilavet Edilen, ve Kıyamete Kadar Dillerden Düşmeyecek Olan Tek Kitap tır. O Kitab ı Mukaddes ki , Beşer Kelam ı Değil, Rahman ve Rahim Olan ALLAH ın Kelam ı dır... Ve , O Muhammed Mustafa ki, Sultan ı Kainat tır. O Muhammed ül Emin ki, Kafirlerin Bile Tasdikiyle En Güvenilir İnsan dır. O Muhammed i Habibullah ki, Yüce ALLAH'ın ''Sen Olmasaydın Kainatı Yaratmazdım'' Dediği Mahbubudur. O Muhammed i Resulullah ki, Nebilerin Bile ''Nefsi'' Dedikleri Mahşer Meydanında, ''Ümmeti Ümmeti'' Diyecek Olandır. O Muhammed i Nebiyullah ki, Biz Günahkar Ümmeti İçin Gözyaşı Döküp, Şefaatiyle Bizi Cehennem Ateşinden Esirgeyecek Olan dır. O Muhammed i Aleyhimüsselam ki, Tüm İnsanlığın Tasdik i İle, Yeryüzünde Yaşamış En Şerefli İnsan dır. Umarım, Sorunuzu Yanıtlayabilmişizdir. Farklı Sorularınız İçin, Her Sorunun Cevaplandığı Başlıkda Bekliyor Olacağız. Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2009 Biismillahirrahmanirrahim Özellikle İslam dinini gericilikle yada cehaletle suçlayan kesimlere ithaf olunur. ''0'' Sıfır Bu rakam olmasaydı nasıl olurdu.Bu rakam nerden geldi ve bunu kim neye istinaden buldu... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.