Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 İletişimde kavramlar çok önemlidir.. Kavramları bilmek kadar, nerede kullanılacağınıda bilmek gerekir.. Emin olmak; kuşku bırakmayacak derecede inanmaktır.. Kuşku ise bilmin ilk kuralıdır.. Beyin bunu bunu yapıyor tamam artık herşey çözüldü diye bir şey yoktur.. Bir gün sonra nasıl birşey keşfedilecek ve nasıl bir açıklama gelecek bilinmez.. Saygılar.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 Sanirim bir yerlerde yazmistim ama tam hatirliyamiyorum..Tanri yada din inanci tam anlamiyla 'YARARCILIK' dusuncesinden turemistir... Yararci bir dusuncedir inanma cunku kisi vicdanen ve ruhen kendini rahat hisseder..Inananlar hic bizi ikna edebilecek kanitlar sundumu?HAYIR!! Sunamazlar cunku ellerinde yeterince kanit yok,Bunun yerine bizim kisiligimize,hayatimiza,olunce nasil yanicagimiza deginirler.... Hepimizde bunu yuzlerce kez gorduk foruma girenlerin bazilari nasil cehennmede kafirlerin yanicagindn bahsederler,bu yaklasipm ise tuccar yaklasimidir... Digeri ise Yasamak,hayatta olmak insanlar bunun ayricaliginin tabiyki farkinda.Kimse olmek istemez... Tanriya siginarak korkularini miimuma indirirler... Bu kadar basittir inanc isde Dinlerde Yararci dusunceden cikmistir... Hayatın her döneminde yarar ve fayda gözetilir.. insan anotomisi ve psikolojisi bunu gerektirir.. Bir şeyden zarar umulmaz, yarar umulur, yaşamsal kaide budur.. Her attığın adımı bir yarar için atarsın, zararlıya gitmessin.. Zarara gitmek intihardır.. İnaçları yararcılık olarak yorumlasan bile bir şey farketmiyor.. Var olan şeylerden yarar ummak çok tabidir.. Bu yüzden yarar umup ummamayı değilde, yarar umduğun şeyin varlığı yada yokluğunu tartışmak gerekir.. Allah'ın varlığına dair deliller sonsuzdur.. İkna olup olmamak ise kişinin kendini ilgilendirir, senin ikna olmaman onun olmadığı anlamına gelmez.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 İletişimde kavramlar çok önemlidir..Kavramları bilmek kadar, nerede kullanılacağınıda bilmek gerekir.. evet bu doğru, detaylı olarak "emin olmak" konusunu açıklamıştım Beyin bunu bunu yapıyor tamam artık herşey çözüldü diye bir şey yoktur..Bir gün sonra nasıl birşey keşfedilecek ve nasıl bir açıklama gelecek bilinmez.. evet bu doğru, demekki bilmediğiniz şeyler hakkında kesin konuşmamak gerekiyor bildiğimiz şeyler hakkında bir adım ötesine yorum yapabiliriz çünkü bilimsel bir çıkış noktamız oluşmuş oluyor ama hiçbir delili olmayan deneylenemeyen bir şeyden yorum yapmak, hiçbirşey yapmamakla eşittir. Çünkü hiçbir şey almadan hiçbirşey veremezsiniz. Hayal satan adam olmaktan kurtulamazsınız Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 bilimsel bir çıkış noktamız oluşmuş Ne varki bu bilimsel çıkış noktaları, evrim konusunda detaya sahip değil.. Yüzeysel ve gayet soyut şeyler.. Saygılar.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 meselaa??? Taş toprak, ağaç, çiçekler, insanlar, gökyüzü, gezegenler, hayvanlar vs... Detaya girmek için sorunuzu bekliyorum.. Ama sonunda "tesadüf" olmuş demek yok ok.. Saygılar.. Alıntı
Φ Yağmur Yüreklim Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 Taş toprak, ağaç, çiçekler, insanlar, gökyüzü, gezegenler, hayvanlar vs...Detaya girmek için sorunuzu bekliyorum.. Ama sonunda "tesadüf" olmuş demek yok ok.. Saygılar.. bir kaba biraz toprak koy birazda su ve kapalı bir yere koy biriki yıl sonra bak canlıları görürsün raslantı su toprak ve atmosferin biraraya gelmesi sadece gerisi zincirleme yani herşeyin başlangıcı ufak bir tesadüf ki hiç şaşırtıcı değil uzay sonsuzdur sonsuzluktan büyük birşeyde yoktur saygılar Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 bir kaba biraz toprak koy birazda su ve kapalı bir yere koy biriki yıl sonra bak canlıları görürsün raslantı su toprak ve atmosferin oluşması sadece gerisi zincirleme yani herşeyin başlangıcı ufak bir raslantı saygılar Bu yazdığını evrim teorisine delil göstermeyeceksin değil mi.. Eğer evrim teorisi şu yazdığın şekilde savunulsaydı, ortaya atıldığı gün yok olurdu.. Saygılar.. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Bunlarda tanriyi gostericek bir kanit yok. Bir tane çiçek yap veya gelmiş,geçmiş,geçecek bütün ins,cins, İnsanlar bir araya gelsin gerçek(tabii) bir çiçek yapsın "suni değil" hadi!!! birde kalkmış kanıt istiyor o istediğin kanıtı "Gören göz" görür. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 saksimda bir cicek varCicek her kis kayboluyor ve yazlari geri cikiyor Bu bole surecek Bence tanriyi kanitlamak icin cicekden daha guzel kanitlara ihtiyaciniz var... Ve cicek yapmak tanriyi kanitlamaya yetiyorsa ozaman ,Tanriniz tekrardan,yoktan canli yaratsin bizde inanalim... " SAKSILAR" güzeldir. Sen evvela söylediğim şeyi anla!!!. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Ve cicek yapmak tanriyi kanitlamaya yetiyorsa ozaman ,Tanriniz tekrardan,yoktan canli yaratsin bizde inanalim... la boheme, çok zekisin, bizi memnun ettin saygılar Taş toprak, ağaç, çiçekler, insanlar, gökyüzü, gezegenler, hayvanlar vs... bunlar Tanrıyı değil, doğanın yeteneğini kanıtlar Bir tane çiçek yap veya gelmiş,geçmiş,geçecek bütün ins,cins, İnsanlar bir araya gelsin gerçek(tabii) bir çiçek yapsın "suni değil" hadi!!! birde kalkmış kanıt istiyor o istediğin kanıtı "Gören göz" görür. şöylemi diyorsunuz yani "Madem bir insan çiçek yaratamaz o zaman Allah vardır" bu mu delil bu mu kanıt ? Çiçeği yapan doğa (madde ve enerji) olmasın ? öyle ya küçücük bir tohumu toprağa atınca kocaman bir çiçek oluyor !!! Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 saksimda bir cicek var Saksında bir çiçek mi var.. Arkadaşlar ne güzel savunuyosunuz evrim'i, inanasım geldi neredeyse.. Darwin hayatta olsa ve sizin evrimi bu şekilde savunduğunuzu duysa inanın dayağı yerdiniz.. Biyoloji bildiğini, DNA bildiğini idda ediyordun.. Saksıdaki çiçeğin nasıl yetiştiğini bilmiyorsun.. O çiçek zaten var olan çiçektir.. Bakın şunu iyi anlayın.. Ben canlılığın devamını tartışmıyorum.. Canlılığın ilk var oluşunu ve türlerin oluşumunu tartışıyorum.. Yani evrim teorisini tartışıyorum.. Kurulmuş ve DNA sı oluşturulmuş bir düzeni burada herkes biliyor zaten.. Saygılar.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 bunlar Tanrıyı değil, doğanın yeteneğini kanıtlar Çiçeği yapan doğa (madde ve enerji) olmasın ? öyle ya küçücük bir tohumu toprağa atınca kocaman bir çiçek oluyor !!! Ya ben şunu anlamıyorum: Niye "Ulaşılmaz" bir Tanrı'nın anlatıldığı sanılıyor ki Kur'an da falan? İnansın İnanmasın herkes "Doğa'dan ayrı bir Tanrı'nın nitelendiğini sanıyor. Oysa Sayın Tarafsız, Sizin yukarıda söyledikleriniz ile Tanrı'nın bir tohumdan çiçek çıkarması arasında hiç bir fark yok... Doğa'nın özünde olan zaten Tanrı'nın kendisi... Aşkın değil, Özgün... Bir... (Vahdet-i Vücut...) Zıtsınız Sayın Xlark Tades ile Ancak, Bir olmak için Zıtlar birleşir... Sizde bu açıdan birleşiyorsunuz. İkinizde nitelenen Tanrı'nın "Aşkın" olduğunu düşünüyorsunuz... Saygılarımla... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Doğa'nın özünde olan zaten Tanrı'nın kendisi...Aşkın değil, Özgün... Madde yok Allah var konusuna benzer bir bilgi.. Sayın boşig size bir kaç soru soracağım. Vahdet-i vücut konusunu ne kadar biliyorsunuz..? Mevcudat sıfatların tecellileri olamaz mı..? Kur'an-ı Kerim hakındaki düşünceleriniz nedir.. Kur'an-ı Kerim'e inanyorsanız, düşüncelerinizi hangi ayetlerle ilişkilendiriyorsunuz.. Hz. Muhammed (s.a.s) 'e inanıyormusunuz.. İnanıyorsanız, düşüncelerinizin peygamber efendimizle uyuşan noktaları nelerdir.. Saygılar.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Sanirim en guzel yontem bu,Olusumu sor cokelt(meye calis).. Açıklaması varsa neden çöksünki. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Vahdet-i vücut konusunu ne kadar biliyorsunuz..? Ne kadar bildiğimi sınayacak bir sınav sistemi yok şu an... Lakin Vahdet-i Vücut'un ne demek olduğunu anlıyorum ve merak etmeyin biliyorum. Mesela "Vahdet-i Vücut" dendiğinde genelde anlaşılan şey "Tanrı'nın Bir Olması"dır... Ancak asıl Vahdet-i Vücut, "Sadece Tanrı'nın Var Olması"dır... Mevcudat sıfatların tecellileri olamaz mı..? Varlık, tüm "Sıfatların" bir yansıması olduğu için zaten yalnızca Tanrı var diyorum... Mesela birisi sana "Yakışıklısın" dediğinde, senden ayrı bir şeyi mi nitelemiş oluyor? Seni nitelemiş oluyor yine! Kur'an-ı Kerim hakındaki düşünceleriniz nedir.. Kur'an hakkındaki görüşlerimi devamlı yazıyorum zaten. Öncelikle iki açıdan öğütleri var: "Toplumsal öğütler ve normlar" (ortaya çıktığı döneme ait) "İnanç hususları" (ki son derece bireyseldir içeriktedir) Bakın, Bir Tanrı'nın varlığına inanıyorum. Tanrı'nın insanlarla iletişim kurma gibi bir derdi var mı bilemem ancak Varlığın O'nu anlamaya öykündüğünü düşünüyorum. Yani insanların O'nu anlayabileceklerine, Dahası Tanrı'nın "Ulaşılmaz" olmadığı için ulaşabileceklerine de inanıyorum. Hz. Muhammed'de Tanrı'ya ilişkin bir şeyler çözmüş. Aynen diğer bir çok insanın yaptığı gibi... Ulaştığı gibi... Mevlana, Yunus Emre peygamber olarak adlandırmadıkları halde kendilerini çözmüşlerdir mesela. Ya da Budizm'de de vardır aynı süreç. Diğer inançlarda aynı... Kur'an diyor: "Hiç bir peygamberi diğerine üstün tutmadan inanırlar mü'minler" diye... Ve sayısız peygamberden bahsedilmiş... Ve her millete ait dinler, inançlar var... Sadece düz bir mantık: Demek ki o diğer yerel dinlerin temelinde de aynı şey yatıyor... Kısaca hepsinin kökeni aynı şeye dayanıyor: Tanrı'yı anlamaya çalışmaya... Bugün ise süreç, sadece Tanrı'yı ne olarak tanımladığımıza bağlı. Aslında şunu açıkça ifade etmek isterim: Her milletten peygamber çıktığına göre, Diğer inançlarda da haklılık var mutlaka... Ve ben aslında Gök-Tanrı inancını, Sünnilikten daha makul buluyorum. Bu inanç ile İslam'ı çok iyi anlayan, kavrayan insanlar zaten en güzel bilgileri sunmuş ortaya. Mevlana, Yunus, Ahmed Yesevi vs... Ki bu da aslında Kur'an ters değildir kesinlikle. Önceki dinlerin "İptal Olduğu" savı sadece Arapçılara ait bir görüştür. Çünkü Kur'an artık onlara hizmet eder hale gelmiştir, getirilmiştir. Oysa Tanrı'yı anlayabilmiş insanlar var muhakkak. Nasıl olur da onların bilgileri İptal olur? Tanrı her çağa ve her insana göre değişim mi gösteriyor? Kur'an-ı Kerim'e inanyorsanız, düşüncelerinizi hangi ayetlerle ilişkilendiriyorsunuz.. "İnna lillahi ve inna ileyhi raciun/Ondan geldiniz ve şüpheniz O'na döneceksiniz" Tanrısal bir özdü başlangıcın, Nihayetinde bundan farklı olmayacak... Tanrı'nın şha damarından yakın olması mevzusu da vardır ayrıca... Açık açık ayetlerde yazmıyor bu, buna bir şey demiyorum... Sadece ne demek istediğini gör ya da görmek iste yeter... Hz. Muhammed (s.a.s) 'e inanıyormusunuz..İnanıyorsanız, düşüncelerinizin peygamber efendimizle uyuşan noktaları nelerdir.. Hz. Muhammed'in diğer insanlar gibi bir insan olduğunu düşünüyorum. Seviyorum da kendisini, saygım da var. O da diğerleri gibi "Kendisine" ve "Tanrı"ya yönelmiş ve O'nu keşfetmiş. Sonra diline geleni bildirmiş... Bunlar inanç açısından anladıklarım... Toplumsal olarak ta bakmış kötü bir düzen var. Diğer toplumlar devletleşiyor, Araplar hala yaya ve kavimdar... Bir devrim yapmış... Ki zekası bence tartışılamaz... Hz. Muhammed ile uyuştuğum noktaları ise, O'nun Kur'an-ın kelime aralarına sıkıştırdığıdır... Saygılarımla... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Ya ben şunu anlamıyorum: Niye "Ulaşılmaz" bir Tanrı'nın anlatıldığı sanılıyor ki Kur'an da falan? İnansın İnanmasın herkes "Doğa'dan ayrı bir Tanrı'nın nitelendiğini sanıyor. (Tengeriin Boşig) Tanrı görünmez, tutulmaz, koklanmaz, eşi ve benzeri yoktur, zamandan ve mekandan münezzehtir, şekli şemali yoktur Dinlerde durum böyledir, bu nedenlr doğa tanrı öz olarak bile aynı şey olamaz Eğer olur diyorsanız, bilimsel bir dayanağınız olmalı Oysa Sayın Tarafsız,Sizin yukarıda söyledikleriniz ile Tanrı'nın bir tohumdan çiçek çıkarması arasında hiç bir fark yok. Tanrının bir tohumdan çiçek çıkarması söz konusu değil, bunu bilemeyiz bildiğimiz şey maddenin bu muhteşem değişim dönüşüm yeteneğidir. Bunu rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz Ben canlılığın devamını tartışmıyorum..Canlılığın ilk var oluşunu ve türlerin oluşumunu tartışıyorum.. Yani evrim teorisini tartışıyorum.. Kurulmuş ve DNA sı oluşturulmuş bir düzeni burada herkes biliyor zaten.. (xlark tades) Evrim sadece canlılığın ilk oluşumunu değil, yoğun olarak gelişimini ve değişimini daha çok inceler araştırır. İlk oluşum konusunda çokta tutarlı tam kestirilebilir açıklamalar olabileceğini sanmıyorum. Biz burada oluşmuş olandan bahsediyoruz, şuursuz akılsız dediğiniz madde mükemmel işler başarıyor. Bir insanı meydana getiren maddenin, bir DNA yı da oluşturması işten bile değil, ilk oluşum nasıldır bilemeyiz ama maddenin bu yeteneği bize ilk oluşum hakkında tespitler yapmamızı sağlayabiliyor canlı maddede atomlardan oluşuyor, cansız maddede, demekki atomlar öyle basit şeyler değil. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Evrim sadece canlılığın ilk oluşumunu değil, yoğun olarak gelişimini ve değişimini daha çok inceler araştırı Evrim hakkındaki bütün argümanlar, hayatın başlangıcı ve türlerin oluşumu üzerinedir.. Zaten teorinin özü budur.. Bilim dalallarından bahsetmiyoruz.. Teoriden bahsediyoruz.. Saygılar.. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 [bakın,Bir Tanrı'nın varlığına inanıyorum. Tanrı'nın insanlarla iletişim kurma gibi bir derdi var mı bilemem ancak Saygılarımla...[/b][/font][/size] sayın boşing; diger yazdıklarınızı mevzu bahis etmeden sadece iş bu alıntının tam olarak ne ifade ettigini söylermisiniz. Allah'ın varlıgı ayrı. Kur'an' ve bunda geçen önceki Kitaplar, Son elçi Muhammed ve ondan önce gelen diger elçilerden, İslami görüş çerçevesinde bahsedebilmek için burası önemli. Bakın sünnilik ya da şiilik veyahutda mutezili görüşlerden falan bahsetmiyorum, müslümanların ezici bir çogunlugunun tarihsel olarak kabul ettiginden bahsediyorum. Ki zaten bahsedilenlerin kabul edilmemesi durumunda şahsen ben kendime müslüman demem, gerek yok ..... Tanrının, insanlarla iletşim kurup kurmadıgı netleşmeden yazdıgınız diger şeylerin bir anlamı yok, yani bana göre....her tarafa çekilebilecek türden ve birazda çelişkili şeyler alt alt gelmiş gibi... selamlar Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Evrim hakkındaki bütün argümanlar, hayatın başlangıcı ve türlerin oluşumu üzerinedir.. http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ett...amp;soru_id=190 link içinden şöyle bir cümleyi alıntı yapayım Evrim teorisi bize, türlerin bugünkü hallerine hangi aşamalardan geçerek ve ne şekilde ulaştıkları hakkında bilgi verir Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Evrim teorisi bize, türlerin bugünkü hallerine hangi aşamalardan geçerek ve ne şekilde ulaştıkları hakkında bilgi verir ee ben ne dedim.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 sayın boşing; diger yazdıklarınızı mevzu bahis etmeden sadece iş bu alıntının tam olarak ne ifade ettigini söylermisiniz. Allah'ın varlıgı ayrı. Adım Tengeriin Boşig Sayın Aslan34 :) Bakın, Öncelikle şunu bilmek gerekir: Peygamber denen insanlar belli bir arayış sonucunda Peygamber olmuşlardır. Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Muhammed... Hz. İsa kaç küsur sene ayrı kalmış evinden ve dönüşünde ancak Peygamberliğini bildirmiş... Kısaca bu kimselerin kendi arayışları ile olmuştur bu iletişim... Tanrı özel olarak onları çağırmamıştır... İslam Tarihinde olan çok abartılıyor. İyice mistik bir hale büründürülüyor. Yok efendim peygamberlerin nurunun kimseden kimseye taşınması falan... Oysa öyle bir şey yok. Bu insanlar kendilerine yöneliyorlar, Bir arayış içersine giriyorlar, Ve bu süreçte edindikleri bilgileri yansıtıyorlar. Budizm'de bu çok vardır ve Aydınlanma/Satori derler. Her insan yeterince üzerine eğildiği zaman bir düşüncenin, Yeterince yoğunlaşabildiği zaman Ve Zihninin kaldırabildiği derecede bir çok şeyi akıl ile anlayabilir. Aynısı İslam'da da var aslında... Gök-Tanrı inancında da var bunabenzer şeyler. Bilge Kağan Budizm ile pek farklı görmüyor bu yüzden Gök-Tanrı inancını. Neyse; Sonuçta, Tanrı'nın insan ile iletişim kurması dediğimiz şey Tanrı'dan değil İnsanın çabasından kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum... Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Adım Tengeriin Boşig Sayın Aslan34 :) Bakın, Öncelikle şunu bilmek gerekir: Peygamber denen insanlar belli bir arayış sonucunda Peygamber olmuşlardır. Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Muhammed... Hz. İsa kaç küsur sene ayrı kalmış evinden ve dönüşünde ancak Peygamberliğini bildirmiş... Kısaca bu kimselerin kendi arayışları ile olmuştur bu iletişim... Tanrı özel olarak onları çağırmamıştır... İslam Tarihinde olan çok abartılıyor. İyice mistik bir hale büründürülüyor. Yok efendim peygamberlerin nurunun kimseden kimseye taşınması falan... Oysa öyle bir şey yok. Bu insanlar kendilerine yöneliyorlar, Bir arayış içersine giriyorlar, Ve bu süreçte edindikleri bilgileri yansıtıyorlar. Budizm'de bu çok vardır ve Aydınlanma/Satori derler. Her insan yeterince üzerine eğildiği zaman bir düşüncenin, Yeterince yoğunlaşabildiği zaman Ve Zihninin kaldırabildiği derecede bir çok şeyi akıl ile anlayabilir. Aynısı İslam'da da var aslında... Gök-Tanrı inancında da var bunabenzer şeyler. Bilge Kağan Budizm ile pek farklı görmüyor bu yüzden Gök-Tanrı inancını. Neyse; Sonuçta, Tanrı'nın insan ile iletişim kurması dediğimiz şey Tanrı'dan değil İnsanın çabasından kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum...[/b] Sayın Tengeriin Boşig,bazen kısaca boşig diyorum bende fırça yemeyeyim diye nikinizi tam yazdım. Neyse. Sizde büyük bir değişim gözlemliyorum,ancak cesaret edip pek açık (gerçi bana göre açık) konuşamıyorsunuz gibime geliyor.Korkmayın yahu,ben sizin yaptığınız gibi bu kadar kısa sürede nasıl olabilir diye sizi sıkıştırmam. Saygılar Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mart , 2007 Adım Tengeriin Boşig Sayın Aslan34 :) Bakın, Öncelikle şunu bilmek gerekir: Peygamber denen insanlar belli bir arayış sonucunda Peygamber olmuşlardır. Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Muhammed... Hz. İsa kaç küsur sene ayrı kalmış evinden ve dönüşünde ancak Peygamberliğini bildirmiş... Kısaca bu kimselerin kendi arayışları ile olmuştur bu iletişim... Tanrı özel olarak onları çağırmamıştır... İslam Tarihinde olan çok abartılıyor. İyice mistik bir hale büründürülüyor. Yok efendim peygamberlerin nurunun kimseden kimseye taşınması falan... Oysa öyle bir şey yok. Bu insanlar kendilerine yöneliyorlar, Bir arayış içersine giriyorlar, Ve bu süreçte edindikleri bilgileri yansıtıyorlar. Budizm'de bu çok vardır ve Aydınlanma/Satori derler. Her insan yeterince üzerine eğildiği zaman bir düşüncenin, Yeterince yoğunlaşabildiği zaman Ve Zihninin kaldırabildiği derecede bir çok şeyi akıl ile anlayabilir. Aynısı İslam'da da var aslında... Gök-Tanrı inancında da var bunabenzer şeyler. Bilge Kağan Budizm ile pek farklı görmüyor bu yüzden Gök-Tanrı inancını. Neyse; Sonuçta, Tanrı'nın insan ile iletişim kurması dediğimiz şey Tanrı'dan değil İnsanın çabasından kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum... sayın Tengering Boşing belli bir arayışın olması Peygamberlerin Allah tarafından seçildiklerini yadsımaz. Neye göre konuşuyorsunuz bilmiyorum ama Kur'an'a göre konuşuyorsanız, sizin anladıgınız manaya gelen ayetleri söylerseniz bizde düşünürüz. seçilmiş olduguna dair bir çok ayeti bizde o zaman belki farklı yorumlarız. konuyu dallandırmanın bir anlamı yok bana göre sizden ögrenmek istedigim çok basit bir sorudur. peygamber nuru falanda nerden çıktı. peygamberlerde herkes gibi insan yer, içer, yatar ve dogar, ölür insan işte ; tek fark vahiy almaları. İslam ve müslümanların tarihinde Peygamberin Allah tarafından seçilmiş olması bir abartı degil sadece mahiyet farkı. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 26 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 26 Mart , 2007 Sonuçta, Tanrı'nın insan ile iletişim kurması dediğimiz şeyTanrı'dan değil İnsanın çabasından kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum... (Tengeriin Boşig) bizde öyle düşünüyoruz, ve diyoruzki dinler insan icadıdır. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 26 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 26 Mart , 2007 bizde öyle düşünüyoruz, ve diyoruzki dinler insan icadıdır. sırf yazmış olmak için mi yazıyorsunuz efendim. tartışma senin anladıgın manada degil taraflı arkadaşım.. sevgiler Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.