40. yıl maşallah seneye 41 kere inşallah

40. yıl maşallah seneye 41 kere inşallah

İstanbul Film Festivali, 40. yılını 1 Nisan’dan itibaren başlatıyor. Şimdilik çevrimiçi olacak film gösterimleri, haziran sonuna kadar sürecek ve yarışma galaları, salgın izin verirse açık havada seyircili yapılacak.

Sinemaseverlerin heyecanla beklediği İKSV İstanbul Film Festivali, 40. yılında da “Yıkılmadık, ayaktayız, çevrimiçi de olsa varız, seneye de inşallah, 41 kere maşallah diyeceğiz” azmi ve sürprizleriyle başlıyor. İKSV Genel Yönetmeni Görgün Taner ve film festivali direktörü Kerem Ayan’ın, yüz küsur gazetecinin katıldığı basın toplantısının yarattığı heyecan bile sinemanın hâlâ en sevilen bir kültür sanat etkinliği olduğunu kanıtlıyor. Sinemaseverlerin en merak ettiği sorunun yanıtını hemen verelim: Biletler 30 Mart Salı günü 10.30’da passo.com.tr üzerinden satışa açılacak. Listenizi yapın, saati kurun, bilgisayar karşısında bekleyin. Kuyrukta beklemekten iyidir! Kerem Ayan’ın verdiği bilgilere göre 2020’den beri festivallerde gösterilen bütün filmleri incelediler, en iyi filmleri aldılar. San Sebastian’dan, Sundance Film Festivali’nden başlayarak Toronto’dan, Venedik’ten, Berlin’den en iyi filmler seçilmiş. Nisanda festival heyecanı için her hafta 4 film açılacak. Ödüller de çoğaldı. Jüriler en iyi isimlerden. Uluslararası Jüri Başkanı, Berlin Film Festivali’nde yeni Altın Ayı alan, Rumen yönetmen Robert Jude. Bizim sayfamızda da Esin Küçüktepepınar’a verdiği söyleşiyi okumuştunuz. Festivalin her yıl üzerinde çok konuşulan afişlerini bu yıl kolaj sanatçısı Selman Hoşgör yapmış. Şener Şen, Cüneyt Arkın ve Türkan Şoray’ın yanında Agnes Varda gibi çok ünlü yabancılarla karıştırıvermiş, afişler çok güzel. Kafalarımız gibi karmakarışık!

Tabii bir yıldır alıştık sayılır, sağ olsun İKSV bizi hiç filmsiz bırakmadı, festival filmlerini yine evlerimizde izleyeceğiz ama gözümüz de hep pandemi sonuçlarında olacak, salonların açılıp açılmama kararında; havalar da ısınınca acaba hiç olmazsa ödül toplantısını katılımlı açık havada yapabilir miyiz ya da daha iyiye giderse mesela restorasyonu biten ve hepimizin çok merak ettiği Atlas Sineması’nda Kültür Bakanı Ersoy’un vaat ettiği gibi bir kırmızı halılı tören yaşayabilir miyiz? İnşallah, yine inşallah. Maskeni tak, hijyenine dikkat, mesafeni koru ki tekrar birlikte film izleyebilelim!

Yazgülü Aldoğan