Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Sevgilerimiz karşılıklı canım kardeşim benim :)

Hatırlarsan tatlılığını geri almıştım sadece cadılığın kalmıştı ama tatlılığının yanında birde ultra veriyorum ultra tatlı cadım benim :):clover:

  • Cevaplar 581
  • Görüntü 43,4b
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Sevgilerimiz karşılıklı canım kardeşim benim :)

Hatırlarsan tatlılığını geri almıştım sadece cadılığın kalmıştı ama tatlılığının yanında birde ultra veriyorum ultra tatlı cadım benim :):clover:

 

heyytt beee terfii ettimm deseneee... :P:grin:

çoookk saolll canımmm abimm benimm... :hug:

Gönderi tarihi:
  • Yazar
heyytt beee terfii ettimm deseneee... :P:grin:

çoookk saolll canımmm abimm benimm... :hug:

 

 

Ne demek görevimiz -_-

Gönderi tarihi:
Hemen herkesin bir anı defteri düşündümde benim niye yok :unsure:

 

kimsenin bana bir anı defteri açacağı yok bari ben kendim açayım dedim :lol:

 

 

sizinle hiç yazışmadım ...ilk geldiğim zaman şöyle isimlere bakıp önyargıda bulundum..tabi ki sizinle ilgili de..kara adam ... buna hiç dokunma .. kaldıramazsın dedim kendime ...şimdi anı defterinizi okuduğumda ,sizinle ilgili yazılanları okuyunca , yanılmışım dedim ve gerçeğimi de gördüm ...kara olan siz değil benmişim o günlere raslayan...selam hoş insan... :blushing:

Gönderi tarihi:

:lol: uman tanrım ustam duydun mu sana şu övgüleri... :unsure: acepaa.... :stuart:

 

şaka bi yana da be ustam atışmıyoruz biz ama neden... :) sorıyım dedim..yoksa ben çok mu tembelim..yoksa müdür okuldan ayrıldı die mi ;):) neyse öyle böyle de şaka bi tarafa ne de güzel tanımış arkadaşım seni...siyahın içindeki x= beyaz ışık... :) ee az dersini almadım... :wub: öle bi burayı da fethedeyim baree dedim.... :)

Gönderi tarihi:
  • Yazar
sizinle hiç yazışmadım ...ilk geldiğim zaman şöyle isimlere bakıp önyargıda bulundum..tabi ki sizinle ilgili de..kara adam ... buna hiç dokunma .. kaldıramazsın dedim kendime ...şimdi anı defterinizi okuduğumda ,sizinle ilgili yazılanları okuyunca , yanılmışım dedim ve gerçeğimi de gördüm ...kara olan siz değil benmişim o günlere raslayan...selam hoş insan... :blushing:

Merhaba inanna güzel sözlerin için teşekkür ederim.Bende sizin varlığınızdan haberdar değildim buda benim kara'lığım olsun :) aramıza hoşgeldiniz inşallah hoşça vakit geçirir güzel paylaşımlarda bulunursunuz. :clover:

 

:lol: uman tanrım ustam duydun mu sana şu övgüleri... :unsure: acepaa.... :stuart:

 

şaka bi yana da be ustam atışmıyoruz biz ama neden... :) sorıyım dedim..yoksa ben çok mu tembelim..yoksa müdür okuldan ayrıldı die mi ;):) neyse öyle böyle de şaka bi tarafa ne de güzel tanımış arkadaşım seni...siyahın içindeki x= beyaz ışık... :) ee az dersini almadım... :wub: öle bi burayı da fethedeyim baree dedim.... :)

 

Patronun olmadığı yerde bizim ne işimiz var dimi atışacağımız zaman ben sana söylerim :)

Görende istanbulu fethettin sanacak :D:clover:

Gönderi tarihi:

Defolu Çıkan Hayat ve İyi Yürekli Çocukların Serencamı

 

I

Uzun boylu ağrılara atıldım.

Sokaklarda hırçın rüzgârlara katıldım.

İyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte:

“Dünyanın şavkı kendine,

efkârı bize mi? ” demekte;

kimileri taburlara, koğuşlara gitmekte,

kimileri sidikli döşeklerde upuzun uykulara

düşmekteydiler.

Uzaklarda yaşlı çam ağaçları sessizce

çürümekteydiler...

 

İyi yürekli çocuklar,

günlerin rahmine yaslarken düşlerini,

bazen apansız ölmekte,

ölmekteydiler...

 

Ama şalvarları gül desenli Döne’ler,

yeniden dillenip döllenmekte,

doğrulup yeniden dillenmekte

ve sokakların, a(damların) ,

kedilerin üstünden rüzgârlar esmekteydiler..

 

 

II

(Gecede bir fahişenin koynunda uzun donlu, Nizipli bir tüccar üşümekte;

kaçak elektrik kullanılan evlerde sümüklü oğlanlar “büsüvi”(!) istemekte ve

sımsıcak somunları kavrayan yaslı eller, balta girmemiş hayatın ortasından

korkak ve küstah bir tevazuyla yürümekteydiler... İyi yürekli çocuklar düzine-

ler halinde feleğe küfrederek geçmekteydiler; sonra gecede mart kedileri, ay

ışığı ve iniltiler…Hep aynı nakaratta köhne bir hayat...)

 

Sonra bildik törenler, kanıksanmış itaatler

ve her aşkın künyesine bir gün dökülen küller...

 

Sonrası pazaryerleri: Patates, pırasa vs.

Taksitler ödenip senetler alınacak bu ay da…

Bu ay da sürüm sürüm

turplara sıkılan limon damlaları gibi duraklarda.

 

Defolu çıkmış hayat

kimin umurunda!

 

 

III

Kimin umurunda

yeni donlar giyen eski kadınlar

ve bilumum “öteki”ler.

Dolup boşalan kültablaları,

bozuk sifonlar, ****** adisyonlar

ve yamalı bohçalar gibi uzayan yollar.

 

Kimin umurunda buharlaşmış oğullarını arayan anaların acısı

ve yaşlı bir kemancının eskimiş papyonundaki keder…

 

/Sürerken ıssızlığın ödül töreni,

sen topla dur topla dur dağılan sevinçleri.../

 

IV

“-Vay anasını bu maçı da alamadık abiler;

ipne hakemler bizi yine mağlup ettiler! ”

 

İyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte,

en pahalı düşleri dolara endeksleyip

en ucuz pazarlara sürmekteydiler.

Sonrası aşkın

ve şarabın şanına düşen gölgeler.

 

Gölgeler…

Kimin umurunda?

Yoruldu yorgunluk da;

aşk bir yana, düş bir yana!

 

Paranın sultası düştükçe,

düştükçe aşka,

ışığa ve şarkıya,

her şey hızla ayrışmakta.

Üstelik gün ortası, ışıkta!

 

Her şey pazar ve karmaşa...

 

/Sürerken ıssızlığın ödül töreni,

sen topla dur topla dur kirletilmiş düşleri.../

 

V

İyi yürekli çocuklar, o aşınmış saçaklarda, yollarda

ısrarla yanlış atlara binip,

ısrarla düşmekteydiler...

 

“-Yok yoluna geçti geçen günler

..k yoluna kaldı kalan günler geride!

Bu yüzden aşk dediğiniz nedir ki be abiler?

Camları buğulu bir genelev odasında

vizite fiyatına...”

 

Solarken

gecekonduların dar pencerelerinde bal gözlü kızlar...

 

VI

Sürerdi…

Yine sürerdi mırıltılar ve homurtularla hayat.

“Bu maçı da alamazken abiler”:

iyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte,

büyüdükçe kirlenmekte,

kirlendikçe ölmekte,

öldükçe bilmekte,

bildikçe acımakta,

acıdıkça görmekteydiler

ki her fırtınadan ve anıdan geride

herkes figüran

yaşamın sahnesinde...

 

VII

Sahnesinde yaşamın,

kentlerin kaldırımlarında upuzun dilenciler.

Minibüslerde ter ve çürük sperm kokusu.

Sahnesinde, aşklarla rus ruleti

ve tel kaçıran çorapların kederi(!)

 

Sahnesinde,

brüt bir yaşam,

net bir ölüm,

bırak rezil gündüzleri

geceye yaslan gülüm…

 

VIII

İyi yürekli çocuklar o mahallelerden

düzineler halinde geçmekteydiler...

Uzak ormanlarda yalnız meşeler sessizce

büyümekteydiler…

 

-İşte bu vuruşlar sürdükçe,

maç mı alınır ulan sayın abiler?

İpne hakemler bu sezon da bizi mağlup ettiler!

 

 

 

Aşkta,

düşte,

işte

birer

birer

inerken

beyaz

bayrakları:

 

/B i z i m ç o c u k l a r

b ü t ü n m a ç l a r d a y e n i l d i l e r.../

 

Yılmaz Odabaşı

 

 

kardeşim çok güzel bir şiir :clover:

Gönderi tarihi:
  • Yazar
Defolu Çıkan Hayat ve İyi Yürekli Çocukların Serencamı

 

I

Uzun boylu ağrılara atıldım.

Sokaklarda hırçın rüzgârlara katıldım.

İyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte:

“Dünyanın şavkı kendine,

efkârı bize mi? ” demekte;

kimileri taburlara, koğuşlara gitmekte,

kimileri sidikli döşeklerde upuzun uykulara

düşmekteydiler.

Uzaklarda yaşlı çam ağaçları sessizce

çürümekteydiler...

 

İyi yürekli çocuklar,

günlerin rahmine yaslarken düşlerini,

bazen apansız ölmekte,

ölmekteydiler...

 

Ama şalvarları gül desenli Döne’ler,

yeniden dillenip döllenmekte,

doğrulup yeniden dillenmekte

ve sokakların, a(damların) ,

kedilerin üstünden rüzgârlar esmekteydiler..

II

(Gecede bir fahişenin koynunda uzun donlu, Nizipli bir tüccar üşümekte;

kaçak elektrik kullanılan evlerde sümüklü oğlanlar “büsüvi”(!) istemekte ve

sımsıcak somunları kavrayan yaslı eller, balta girmemiş hayatın ortasından

korkak ve küstah bir tevazuyla yürümekteydiler... İyi yürekli çocuklar düzine-

ler halinde feleğe küfrederek geçmekteydiler; sonra gecede mart kedileri, ay

ışığı ve iniltiler…Hep aynı nakaratta köhne bir hayat...)

 

Sonra bildik törenler, kanıksanmış itaatler

ve her aşkın künyesine bir gün dökülen küller...

 

Sonrası pazaryerleri: Patates, pırasa vs.

Taksitler ödenip senetler alınacak bu ay da…

Bu ay da sürüm sürüm

turplara sıkılan limon damlaları gibi duraklarda.

 

Defolu çıkmış hayat

kimin umurunda!

III

Kimin umurunda

yeni donlar giyen eski kadınlar

ve bilumum “öteki”ler.

Dolup boşalan kültablaları,

bozuk sifonlar, ****** adisyonlar

ve yamalı bohçalar gibi uzayan yollar.

 

Kimin umurunda buharlaşmış oğullarını arayan anaların acısı

ve yaşlı bir kemancının eskimiş papyonundaki keder…

 

/Sürerken ıssızlığın ödül töreni,

sen topla dur topla dur dağılan sevinçleri.../

 

IV

“-Vay anasını bu maçı da alamadık abiler;

ipne hakemler bizi yine mağlup ettiler! ”

 

İyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte,

en pahalı düşleri dolara endeksleyip

en ucuz pazarlara sürmekteydiler.

Sonrası aşkın

ve şarabın şanına düşen gölgeler.

 

Gölgeler…

Kimin umurunda?

Yoruldu yorgunluk da;

aşk bir yana, düş bir yana!

 

Paranın sultası düştükçe,

düştükçe aşka,

ışığa ve şarkıya,

her şey hızla ayrışmakta.

Üstelik gün ortası, ışıkta!

 

Her şey pazar ve karmaşa...

 

/Sürerken ıssızlığın ödül töreni,

sen topla dur topla dur kirletilmiş düşleri.../

 

V

İyi yürekli çocuklar, o aşınmış saçaklarda, yollarda

ısrarla yanlış atlara binip,

ısrarla düşmekteydiler...

 

“-Yok yoluna geçti geçen günler

..k yoluna kaldı kalan günler geride!

Bu yüzden aşk dediğiniz nedir ki be abiler?

Camları buğulu bir genelev odasında

vizite fiyatına...”

 

Solarken

gecekonduların dar pencerelerinde bal gözlü kızlar...

 

VI

Sürerdi…

Yine sürerdi mırıltılar ve homurtularla hayat.

“Bu maçı da alamazken abiler”:

iyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte,

büyüdükçe kirlenmekte,

kirlendikçe ölmekte,

öldükçe bilmekte,

bildikçe acımakta,

acıdıkça görmekteydiler

ki her fırtınadan ve anıdan geride

herkes figüran

yaşamın sahnesinde...

 

VII

Sahnesinde yaşamın,

kentlerin kaldırımlarında upuzun dilenciler.

Minibüslerde ter ve çürük sperm kokusu.

Sahnesinde, aşklarla rus ruleti

ve tel kaçıran çorapların kederi(!)

 

Sahnesinde,

brüt bir yaşam,

net bir ölüm,

bırak rezil gündüzleri

geceye yaslan gülüm…

 

VIII

İyi yürekli çocuklar o mahallelerden

düzineler halinde geçmekteydiler...

Uzak ormanlarda yalnız meşeler sessizce

büyümekteydiler…

 

-İşte bu vuruşlar sürdükçe,

maç mı alınır ulan sayın abiler?

İpne hakemler bu sezon da bizi mağlup ettiler!

Aşkta,

düşte,

işte

birer

birer

inerken

beyaz

bayrakları:

 

/B i z i m ç o c u k l a r

b ü t ü n m a ç l a r d a y e n i l d i l e r.../

 

Yılmaz Odabaşı

 

 

kardeşim çok güzel bir şiir :clover:

 

 

Ellerine sağlık kardeşim :clover:

Gönderi tarihi:
Patronun olmadığı yerde bizim ne işimiz var dimi atışacağımız zaman ben sana söylerim :)

Görende istanbulu fethettin sanacak :D:clover:

 

:D ee el ele verir onu da yaparız...bi o kaldı zaten :lol:

Gönderi tarihi:
  • Yazar
:D ee el ele verir onu da yaparız...bi o kaldı zaten :lol:

 

 

Daha forumu fethedemedik onu nasıl becericez :D

Gönderi tarihi:
Daha forumu fethedemedik onu nasıl becericez :D

:unsure::sweatingbullets: oda doğru yaa...bilmiyom artık bakarız çaresine artık.. :lol: olsun çaktırmayalım biz yine de ;):D

Gönderi tarihi:
  • Yazar

x5b0lb.jpg

 

yavrularimbc13hl.jpg

Gönderi tarihi:

siyahx karete yapmaktadır kalbim-karete.gif

 

 

yani yapamamaktadır :blink::wacko::w00t::w00t:

Gönderi tarihi:
  • Yazar
siyahx karete yapmaktadır kalbim-karete.gif

yani yapamamaktadır :blink::wacko::w00t::w00t:

 

 

frozen bak arkanda biri var tekme6zg.gifsiyahx :D

Gönderi tarihi:

ayyy çook yaşayınn sizz emii :lol:

çook güldümm yaaa :lol::lol:

Gönderi tarihi:
frozen bak arkanda biri var tekme6zg.gifsiyahx :D

 

 

siyahx sonunda etkisiz hale getirilmiştir... :w00t:

 

 

frozensmiley_1284.gifsiyahx

Gönderi tarihi:
  • Yazar
siyahx sonunda etkisiz hale getirilmiştir... :w00t:

frozensmiley_1284.gifsiyahx

 

 

Yahu arkadaşım niye böyle yapıyorsun biz dost değilmiyiz yakışıyormu hiç sdana böyle şeyler :w00t::P

Gönderi tarihi:
Yahu arkadaşım niye böyle yapıyorsun biz dost değilmiyiz yakışıyormu hiç sdana böyle şeyler :w00t::P

 

 

arkadaştık demi :shifty:

 

pardon 438qr.gif

Gönderi tarihi:
  • Yazar
arkadaştık demi :shifty:

 

pardon 438qr.gif

 

ben çiçek sevmem pasta falan yokmu :huh::D

Gönderi tarihi:
ben çiçek sevmem pasta falan yokmu :huh::D

 

:devil:

akşama kapına bırakırım pastanıbasla18le.gif

 

başka bir emrina45ud.gif

Gönderi tarihi:
  • Yazar
:devil:

akşama kapına bırakırım pastanıbasla18le.gif

 

başka bir emrina45ud.gif

 

 

İntikamım kötü olcak :angry::devil:

Gönderi tarihi:
  • Yazar

İSTANBUL

 

Orda, adamı düşündüren

denizler vardır

- ışıltılı ve berrak-,

şurda gemiler durmuş,

kimbilir,

zincirleri ne ağırdır.

Sarayburnu,

Kızkulesi,

Haydarpaşa...

Bak işte Köprü,

Böyle ayak altında bütün gün.

İşte yollar gıcır gıcır,

İşte Sultanahmet Meydanı şu gördüğün

Nihayet, ilerde deniz,

Mis gibi balık kokar.

Daha sonra Adalar

Ve hep çam ağaçları.

Oranın mehtabı tatlı olurmuş,

Öyle derler,

Rüyadaymış gibi yaşar insan.

Galiba böyle görülür İstanbul

Bir kartpostal önünde durup

İştahla bakarsan.

Gönderi tarihi:

Bir Yılbaşı Gecesi

 

Niye geldin 47 senesi?

Sanki geçen yıldan memnun muyduk?

Uzak düştük bütün ahbaplardan,

Ne ısındık, Ne doyduk.

 

Çocuğumun elindeki ekmek

Ben laf söyledikçe azaldı,

Bu yüzden şiirler ceplerimde

Her zaman yarım kaldı.

 

Gün geçtikçe zayıfladı karım,

Gün geçtikçe işimden soğudum.

Öyle zamanlar oldu ki

Yaşadığımı unuttum.

 

Hey sokaklar uçup giden sokaklar

Bir zaman bende gezerdim.

Çarşı Pazar kalabalık gördüm mü

Korsan gibi dalıp girerdim.

 

İnanılmaz genişlikte çayırlar görmüştüm

İnanılmaz mavilikte denizler.

Kızlar vardı diri, pırıl pırıl

Sudan yeni çıkmış balığa benzer.

 

Öyle kadınlar gördümki koy başını göğsüne

Yaz günlerini yaşa.

Hey hovardalık günlerim benim

Geri gelmez bir daha.

 

Arkadaşlarım da oldu zaman zaman,

Çoğu hergele çıktı.

Öylesini gördüm ki bazen

Altın gibi çocuktu.

 

Boş ver filan oğlu filan

Yılbaşı gecelerinde tasalara boşver!

Bilmezmisin rüzgar estikçe

Çiçeklerin kokusu uçar gider.

 

Bilmez misin ağaçlar sallandıkça

Meyveler dökülür yere,

Gün olur yeniden bahar gelir

Dünyamız yeşerir birden bire.

 

Hoş geldin yılbaşı gecesi

Geçen yıllardanda memnunduk,

Gelecek günleri düşündük de

Hem ısındık, hem doyduk

 

cahit külebi

Gönderi tarihi:

cemile'min gezdiği dağlar meşeli imanım,

haydi üç gün oldu cemilem ben bu derde düşeli.

gaydiri gubbak cemile'm,

nasıl nasıl idelim de biz bu işe

nikahımızı kıysın,

ünnen gelin hoca memiş'e.

 

cemile gız ne gezersin hayatta,

basma da fistan, parlak da potin ayakta.

gaydiri gubbak cemile'm,

nasıl nasıl idelim de biz bu işe

nikahımızı kıysın,

ünnen gelin hoca memiş'e.

 

cemile'nin fistanı saman sarısı imanım,

haydi gören sancak cemile'm gızı memur garısı.

gaydiri gubbak cemile'm,

nasıl nasıl idelim de biz bu işe

nikahımızı kıysın,

ünnen gelin hoca memiş'e. :w00t::grin::w00t:

 

sen nişanlıydın ya hani .. nikah falan kıyılması mevzuu geçiyo ya canım türkümüzde... o bakımdan şeettirmiştim :blushing::P:lol:

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.