Atatürkçülerden üniversitelere kayyım tepkisi: ‘Dönüştürme, yok etme amacı gütmekte’

[tm_haberci]

Atatürkçülerden üniversitelere kayyım tepkisi: ‘Dönüştürme, yok etme amacı gütmekte’ figure >

16 üniversiteden Atatürkçü Düşünce Topluğu/Atatürkçü Düşünce Kulübü (ADT/ADK), ortak açıklama ile Boğaziçi Üniversitesi’ne Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanmasına tepki gösterdi. Açıklamada, “İktidar partisi, elinde bulundurduğu güç ile kendisine karşıt her sözü susturma, ideolojisine uymayan her kurumu ya dönüştürme ya da yok etme amacı gütmekte” denildi.

Arasında Boğaziçi Üniversitesi’nin de bulunduğu 5 üniversiteye rektör ataması yapıldı. AKP’den milletvekili aday adayı olan ve akademik çalışmalarında intihal bulunduğu iddiaları ile gündeme gelen Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanması, başta Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olmak üzere her kesimden tepki çekti. 16 üniversiteden ADT/ADK, yazılı açıklama ile atamalara tepki gösterdi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Yeni yılın ilk günlerinde aralarında uluslararası alanda en saygın üniversitelerimizden Boğaziçi Üniversitesi’nin de bulunduğu 5 üniversiteye hiçbir seçim olmaksızın, sadece bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kayyım rektör atandı. 

Geldiği günden bu yana demokrasiyi ve özgür seçimleri sadece kendi çıkarına uygunsa kullanmayı tercih eden iktidar partisi, elinde bulundurduğu güç ile kendisine karşıt her sözü susturma, ideolojisine uymayan her kurumu ya dönüştürme ya da yok etme amacı gütmektedir.

Atanan rektörlerin profilleri incelendiği zaman iktidar partisinin çeşitli kademelerinde görev yapmış, seçimlerde bu partiden milletvekili adayı olmuş kişiler oldukları görülmekle beraber, bu şahısların akademik geçmişlerinde bulunan intihal lekeleriyle rektörlük makamının gerektirdiği akademik yetkinliğe sahip olmadıkları da çok açıktır. Hal böyle iken yapılan atamalarda iktidarın, özgür düşüncenin yuvası olan üniversiteleri kendi ideolojisine uygun olarak değiştirmeyi amaçladığı ortadadır.

Üniversitenin asli unsurları öğrenci ve akademisyenler olup, idarenin görevi bu kesimlerin ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu sebeple üniversite idaresinin demokratik katılım ile, bu kesimlerin iradesine uygun olarak seçilmesi esastır. Kararname ile rektör atanması mümkün değildir.

Biz, hayatını Atatürk’ün işaret ettiği çağdaş Türkiye’ye adamış olan Türk gençliği, siyasal iktidarın ve onları zamanında demokrasi adına desteklemiş grupların uzun uğraşlar sonucunda ülkemizin aydınlık yüzü olan üniversiteleri ele geçirme çabasını görüyor ve bu karanlığın bir parçası olan kayyım rektörleri reddediyoruz!”

/Archive/2021/1/4/193911976-whatsapp-image-2021-01-04-at-18.51.51.jpeg

cumhuriyet.com.tr