Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Sevmek Dediğimiz


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Sevmek Dediğimiz

 

 

Sevmek dediğimiz...

Sevmek, yalnızca sevgiden oluşmuyor.

 

Bir altın madeninin duvarından kopardığımız bir parçanın içinde altınla

birlikte nasıl taş, çakıl, çamur buluyorsanız, sevmek dediğinizde de

sevginin yanında sevgiye benzemeyen birçok duyguyu buluyorsunuz.

 

Sevmek, yalnızca sevgiden ibaret olsaydı, sevdiğimizin mutluluğunu

ister,

onun mutluluğundan mutlu olurduk ama biz sevdiğimizin mutlu olmasını

değil,

“bizimle mutlu olmasını” istiyoruz.

 

“Bizimle” sözcüğü altının yanındaki çakıl işte.

 

Sevdiğimiz kadın bir başkasıyla mutlu olduğunda bu bizi mutsuz ediyor,

sevdiğimiz bir başkasıyla güldüğünde bu bizi ağlatıyor, sevdiğimiz bir

başkasıyla seviştiğinde bu bizi yaralıyor.

 

Sevmek, sevdiğimiz “bizimle” mutlu olduğunda, bizi başkalarına tercih

ettiğinde sevgiye benziyor ama sevdiğimiz bir başkasıyla mutlu olmayı

tercih

ettiğinde, bizi terk ettiğinde sevmek sevgisizliği hatta düşmanlığı

andırıyor.

 

Sevmek, ancak “bizimle” şartı gerçekleştiğinde sevgiyse eğer, o zaman,

sevmek karşımızdakine mi yoksa kendimize mi sevgi duymamızdan

kaynaklanıyor?

Hem seven hem sevilen biziz de, sevdiğimizi sandığımız kişi, kendimize

duyduğumuz sevgiyi yansıtan bir ayna mı; sevdiğimizi kaybettiğimizde

bizi ve

sevgimizi yansıtan aynayı kaybettiğimiz için mi o kadar mutsuz

oluyoruz?

 

Peki ama eğer sevmek böyle bir şeyse, niye herhangi birini değil de

özel

olarak seçtiğimiz birini seviyoruz, niye ancak bir kişi bizim aynamız

olabiliyor?

 

Sevmek, yalnızca sevgiden ibaret değil, daha karmaşık, daha anlaşılmaz,

daha

tehlikeli bir şey.

 

Sevdiğimiz insan uğruna öldüğümüz öldürdüğümüz de oluyor.

 

Bir kadını sevdiğimizde “benim olsun” diyoruz.

 

Bir erkeği sevdiğimizde “benim olsun” diyoruz.

 

Sevmek, yalnızca sevgiyi değil sahiplenmeyi de getiriyor.

 

Bir de “vatanı sevenler” var.

 

Peki onlar ne diyor?

 

“Vatan mutlu olsun” mu diyorlar? Yoksa “vatan benimle mutlu olsun” mu

diyorlar?

 

Vatanı sevdiği için darbe yapanlar, çete kuranlar, faili meçhul

cinayetler

işleyenler, siyasete hile karıştıranlar, hukuku çarpıtanlar, “vatan

mutlu

olsun” diye mi yapıyorlar bunları yoksa vatan “onlarla” mutlu olsun

diye mi?

 

Vatan, “onlarsız” daha mutlu olursa, bu, onları sevindirecek mi yoksa

üzecek

mi?

 

Vatanı sevdikleri için hak etmedikleri iktidarlardan vazgeçmeyenler

acaba

vatanı mı seviyorlar yoksa kendilerini mi, vatan onların kendilerine

duydukları sevginin bir aynası mı, o aynayı kaybetmekten mi

korkuyorlar,

“biz olmazsak parçalanır” dedikleri vatan mı yoksa kendi varlıklarını

yansıtan ayna mı?

 

Sevmek, yalnızca sevgiden ibaret değil.

 

Sevdiğimiz “mutlu olsun” değil, sevdiğimiz “bizimle” mutlu olsun

istiyoruz.

 

Sevdiğimiz “başkasıyla” mutlu olduğunda, sevmek, sevgiden çok

düşmanlığa

benziyor.

 

Kızıyor, kıskanıyor, öfkeleniyor hatta öldürüyoruz.

 

Sevdiğimiz vatan bizden başkasıyla mutlu olduğunda, bizim iktidarımızı

istemediğinde ne yapıyoruz?

 

Kızıyor, kıskanıyor, öfkeleniyor hatta öldürüyor muyuz?

 

Sevmek, karmaşık, anlaşılmaz hatta tehlikeli bir şey.

 

Seven öldürebiliyor da...

 

Öldürülen bazen bir insan oluyor bazen de bir vatan...

 

 

Ahmet Altan

Gönderi tarihi:

Özlemek

 

Birden özleyiveriyorsunuz...

Çoktan unuttuğunuzu sandığınız

ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız

ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini

bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.

 

Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü,

siz çarşaflarınızın arasında,

bütün tehlikelerden uzak,

güvenle yattığınızı sandığınız bir anda,

usulca ruhunuza sokulup,

sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri

birer birer ateşleyiveriyor.

İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz.

Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak,

ona dokunmak,

onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...

 

Özlemek, o yakıcı istek,

bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor.

Özlediğiniz ise çok uzaklarda...

Yanında olmasını istediğiniz halde

yanınızda olmayan bir tek kişi,

yanınıza bile yaklaşmadan,

hatta onu özlediğinizden

ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan,

bütün hayatı,

bütün görüntüleri eritip

başka kılıklara sokuyor...

Ahmet ALTAN

Gönderi tarihi:

VAKİT GÜL MEVSİMİDİR ŞİMDİ “”

 

Uzun zamandır yüreğim bir kuytuda

Uzun zamandır suskunluğum sorguda

Kilitlendim karmaşık bir duyguda

Her geçen gün biraz daha eksiliyorum

 

Vakit gül mevsimidir şimdi

Geceler hanımeli kokar

Bütün isyanlar benimdir

Hasretin zincirler kırar

 

Vakit gül mevsimidir şimdi

Gül yapraklarına benzer sabahlar

Yağmurlar zamansız dindi

Yasaklarıma benzer günahlar

Gönderi tarihi:

Insanlar ve Dunya

 

Adam, bir haftanin yorgunlugundan sonra pazar sabahi kalktiginda

butun haftanin yorgunlugunu cikarmak icin eline gazetesini aldi ve

butun gun miskinlik yapip evde oturacagini dusundu. Tam bunlari

dusunurken oglu kosarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini

sordu. Baba ogluna soz vermisti bu hafta sonu sinemaya goturecekti

ama hic disariya cikmak istemediginden bir bahane uydurmasi

gerekiyordu sonra gazetenin promosyon olarak dagittigi dünya haritasi

gozune ilisti. Once dunya haritasini kucuk parcalara ayirdi ve

ogluna eger bu haritayi duzeltebilirsen seni sinemaya goturecegim

dedi sonra dusundu; oh be kurtuldum en iyi cografya

profesorunu bile getirsen bu haritayi aksama kadar duzeltemez.

Aradan on dakika gectikten sonra oglu babasinin yanina kosarak geldi

ve baba haritayi duzelttim artik sinemaya gidebiliriz dedi. Adam

once inanamadi ve gormek istedi. Gordugunde de halen hayretler

icindeydi ve bunu nasil yaptigini sordu. Cocuk; "Bana verdigin

haritanin arkasinda bir insan vardi" dedi...

INSANI DUZELTTiGiM ZAMAN, DUNYA KENDiLiGiNDEN DUZELMiSTi...

 

Ahmet Altan'dan...

 

 

 

 

Kolay Gelsin

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.