Φ jeune Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Meclis'in tezkereyi kabul etmesi, Lübnan'a asker gönderme kararı değildir. Meclis, asker göndermeye izin vermiştir. Anayasa, izin ve kararı birbirinden ayırmıştır. TBMM'nin izin tezkeresi, Cumhurbaşkanı'nına Lübnan'a asker gönderme yetkisi vermiştir. Hükümet, Cumhurbaşkanı'nın kararı olmadan Genelkurmay Başkanlığı'na asker gönderme konusunda bir emir veremez. Böyle bir emir, kanunda dayanağı olmayan bir emir olur; yani yasadışıdır ve dolayısıyla emir değildir. Yasadışı bir emri uygulamak, uygulayanları sorumlu duruma düşürür. Hükümetin yapabileceği tek iş, Lübnan'a asker gönderilmesi yönünde alacağı bir Bakanlar Kurulu kararını Cumhurbaşkanı'nın kararına sunmaktır. Tayip Erdoğan, iftihar ettiği BOP Eşbaşkanlığı görevi nedeniyle kendisinde bazı yetkiler vehmedebilir. Ancak bu yetkiler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kanunları çerçevesinde değil, başka devletlerin projelerinde üstlendiği görevler nedeniyledir. Lübnan'a asker göndermek, Türk askerini Ortadoğu ülkelerine ve Türkiye'nin bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne karşı konuşlandırmaktır. Cumhurbaşkanı, Lübnan'a asker gönderilmesini uygun bulmadığını kamuoyu önünde açıklamıştır. Milletimiz, Cumhurbaşkanımızın, ABD'nin Türkiye'yi parçalama emellerini içeren Büyük Ortadoğu Projesi'ne boyun eğmeyeceğine güvenmektedir. Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin hükümet tezkeresi Meclis'te kabul edildi. Meclis'in bu kararından sonra basında, asker gönderiliyor yolunda haberler yayınlanmıştır. Bu haberler, hükümet kaynaklıdır ve hem hukuki duruma hem de fiilî duruma uymamaktadır. Anayasa'nın 92. maddesine göre, TBMM'nin yetki ve sorumluluğuna bırakılan husus, yalnızca "Asker gönderilmesine izin vermek"tir. Meclis'in tezkereyi kabul etmesi, Lübnan'a asker gönderme kararı değildir. Meclis, asker göndermeye izin vermiştir. Anayasa'nın kesin ve açık hükmüne göre, "karar" yetkisine sahip olan Cumhurbaşkanı, bu izin çerçevesinde yetkilendirilmiş olmaktadır. Cumhurbaşkanı'nın "Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek" ve "Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermek"le görevli ve yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesine izin vermeyi düzenleyen 92. maddenin başlığı "Silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme"dir. 104. maddede Cumhurbaşkanı'na verilen görev ve yetki de "Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermek"tir. Yani Anayasa, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesini" "Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılması" kapsamında görmüştür. Anayasa'nın açık hükmünü hiçe sayan Tayip Erdoğan, kamuoyunu yanıltmaktadır. Asker göndermeye izin ile asker gönderme kararı kasıtlı olarak birbirine karıştırılmaktadır. Oysa Anayasa ikisini dikkatle ayırmıştır. Şu anda asker göndermek için yalnızca izin verilmiştir. Bu iznin kullanılıp kullanılmayacağı, Cumhurbaşkanı'nın kararına bağlıdır. Cumhurbaşkanı, asker gönderme kararı da alabilir, böyle bir karar almayabilir de. Anayasa hükümleri ışığında, TBMM'nin verdiği asker göndermeye izin tezkeresinden sonra, Hükümetin "asker gönderme kararı" almaya yetkisi yoktur. Hükümet, Cumhurbaşkanı'nın kararı olmadan Genelkurmay Başkanlığı'na asker gönderme konusunda bir emir veremez. Böyle bir emir, kanunda dayanağı olmayan bir emir olur; yani yasadışıdır ve dolayısıyla emir değildir. Yasadışı bir emri uygulamak, uygulayanları sorumlu duruma düşürür. Bu düzenlemeler ışığında, hükümetin yapabileceği tek iş, Lübnan'a asker gönderilmesi yönünde alacağı bir Bakanlar Kurulu kararını Cumhurbaşkanı'nın kararına sunmaktır. Tayyip Erdoğan yönetimi, TBMM'nin izin yetkisi vermesinden sonra, Lübnan'a asker gönderme kararını alabileceğini varsayarken, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na değil, ABD devleti ile ast üst ilişkilerine göre hüküm yürütmektedir. Tayip Erdoğan, iftihar ettiği BOP Eşbaşkanlığı görevi nedeniyle kendisinde bazı yetkiler vehmedebilir. Ancak bu yetkiler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kanunları çerçevesinde değil, başka devletlerin projelerinde üstlendiği görevler nedeniyledir. Tayyip Erdoğan, ABD devletinden aldığı "Büyük Ortadoğu Projesi" görevi nedeniyle, Türk askerini Lübnan'a göndermek için her yola başvurmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı ise, yaptığı yemin gereği, Türkiye'nin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve güvenliğini esas almak durumundadır. ABD yetkilileri, resmî ve özel görüşmelerde "Türkiye Kürdistan federasyonu" planlarını açıkça ifade etmektedirler. ABD'nin BOP haritaları artık işportaya düşmüş bulunmaktadır. ABD, Büyük Ortadoğu Projesi'yle Müslüman milletlerin yaşadığı 24 ülkeyi parçalama amacını, Dışişleri Bakanı Condolezza Rice'ın ağzından açıklamıştır. Tayip Erdoğan'ın deyişiyle Diyarbakır'ın Kukla Devlete merkez yapılması, bu plan çerçevesi içindedir. 1. Anayasanın 104.ncü Maddesi : http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/anayasa.uc?p1=104 2. Cumhurbaşkanlığının Görev ve Yetkileri : http://www.cankaya.gov.tr/tr_html/gorev.html Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Damien Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 tezkere onaylandı, TSK hazırlıklarına çoktan başladı, eğer anayasaya aykırı bi durum olsaydı o kadar adam uyuyo muydu? kimse anlamadı mı bunu? muhalefet, askerler, cumhurbaşkanının kendisi bile. bu konu artık güncelliğini yitiriyor. TSK bile büyük bi disiplinle hazırlıklarına başladı. ok yaydan çıktı artık. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Lübnan'a asker gitmesini halk desteklemiyor ama mevcut hükümet halka rağmen bunu yasalaştırıyor. Cumhurbaşkanının yetkilerini kullanıp kullanmayacağınıda göreceğiz, ancak görünen o ki, asker gitmeye hazırlanıyor. Allah yardımcımız ve yardımcıları olsun. Bu konuda söylenecekler var ama sanırım asker gittiği zaman herşey daha net ortaya çıkacak. Selamlar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ asil1453 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2006 gitmesinden yanayım.. ırak a gitmedide ne oldu pkk hortladı. deve kuşu misali kuma kafamızı gömüp duracak değilizya.. başbakanda acıkladı ne için gidildiğini ve hangi durumlar olursa geri dönülecegini ama halen kendi senaryonuz varsa ona inanırsınız... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sanemavi Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2006 Lübnan’a asker gönderme meselesi, Lübnan barışına katkı sağlama ya da Lübnan halkını İsrail’den koruma amaçlı değil. Lübnan’da korunmak istenen İsrail’in çıkarlarıdır.AKP hükümeti asker gönderme konusunda neden bu kadar istekli? Önümüzde seçimler var !!! Birileri durmadan bu isten politik rant elde etmeye çalışıyor. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ marti_name Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2006 Meclis'in tezkereyi kabul etmesi, Lübnan'a asker gönderme kararı değildir. Meclis, asker göndermeye izin vermiştir. Anayasa, izin ve kararı birbirinden ayırmıştır. TBMM'nin izin tezkeresi, Cumhurbaşkanı'nına Lübnan'a asker gönderme yetkisi vermiştir. . . . ABD yetkilileri, resmî ve özel görüşmelerde "Türkiye Kürdistan federasyonu" planlarını açıkça ifade etmektedirler. ABD'nin BOP haritaları artık işportaya düşmüş bulunmaktadır. ABD, Büyük Ortadoğu Projesi'yle Müslüman milletlerin yaşadığı 24 ülkeyi parçalama amacını, Dışişleri Bakanı Condolezza Rice'ın ağzından açıklamıştır. Tayip Erdoğan'ın deyişiyle Diyarbakır'ın Kukla Devlete merkez yapılması, bu plan çerçevesi içindedir. 1. Anayasanın 104.ncü Maddesi : http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/anayasa.uc?p1=104 2. Cumhurbaşkanlığının Görev ve Yetkileri : http://www.cankaya.gov.tr/tr_html/gorev.html kim takıyo kanunu ? kılıf hazırlanır hemen sen merak etme.çünkü bunu AMERİKA istiyor... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sinirz Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Bekir COŞKUN Büyük devlet adamları başka olur... BAŞBAKAN, Lübnan'da huzuru sağlamak için asker göndermek istiyor. Adama demezler mi; öyle bir yeteneğin-becerin varsa, sen önce kendi topraklarında huzuru sağla... Biliyorsunuz: Başbakan büyük bir devlet adamıdır. Özellikle dış politikada büyük bir dehadır. Uyguladığı dış politikaların eşi görülmemiştir. (Misal HAMAS liderlerini Ankara'ya çağırıp, sonra ABD kızınca, onlarla karşılaşmamak için havaalanı yolundaki möble fabrikasına saklanması gibi.) Lübnan'a asker gönderme konusunda ise diyor ki: "Oraya birileri ile çatışmak için asker göndermiyoruz..." Devam: "Biliyorsunuz, istikrar sağlanmadan yatırım ortamı olmaz. Önce istikrarı sağlayacaksın ki bölgeye yatırım yapabilesin..." * O zaman Ali Dibo uzmanı yandaş müteahhitler general kılığına sokulup gönderilebilir oraya. Madem ki çatışma yok, maksat yatırım... Ameleler paraşütle atılır. Lübnanlılar çimento karma makinesine bakıp sorarlarsa: "Bu ne kardeş Türkiye..." "Tank..." Ama daha önemlisi; henüz çocuklarının cesedini yıkıntıların arasından çıkartamamış bir halka yardım söz konusu olduğunda, bunu "yatırımcı" gibi görmek yakışır mı Türk'e?... * Pekiiiii... Güneydoğu'ya yatırım yapılmayıp, yol asfaltlanmadığı için iki polisimizin parçalandığı daha dün Hürriyet'in manşetindeydi. Tunceli Emniyet Müdürlüğü, o yolun asfaltlanması için iktidarın işbaşına getirdiği adamlara dört kez yazı yazmış. Yolun uzunluğu 2 kilometre... Ama gözetleme noktasına giden o yol toprak kaldığı için PKK rahatça mayın döşeyebildi, iki genç polis gitti, aileleri, çocukları ortada kaldı... * Şimdi Başbakan Lübnan'a asker gönderecekmiş, çatışma için değil, bu biliyorsunuz yatırım için... Hem de Lübnan'ı bu hale getiren ABD ile İsrail'in emir kulu ola ola... Devlet adamlığı başka oluyor. Kendi ülkesinde huzuru sağladı, Lübnan'a yetişecek arkadaş. Böyle büyük devlet adamlarımız vardır. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ asil1453 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Lübnan’a asker gönderme meselesi, Lübnan barışına katkı sağlama ya da Lübnan halkını İsrail’den koruma amaçlı değil. Lübnan’da korunmak istenen İsrail’in çıkarlarıdır.AKP hükümeti asker gönderme konusunda neden bu kadar istekli? Önümüzde seçimler var !!! Birileri durmadan bu isten politik rant elde etmeye çalışıyor. bu kadar muhalefet yaptıgına göre senide gelecek seçimde muhalefet partilerindemi milletvekili mi göreceğiz.. şimdiki hükümet sizin kadar vatansever değil dimi bi tek siz seviyorsunuz? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sanemavi Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 PKK kandil dağından Türkiye'ye mekik dokuyor. PKK eylemlerini maç seyreder gibi seyrediliyor. Kendi askerimizi polisimizi ve insanımızı koruduk şimdi de Lübnan'a hadi bakalım...!!!!! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ulusal_10 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Hala mevcut hükümetin icraatlarını destekleyenlerin olduğuna inanamıyorum doğrusu.Lübnan'a Türk askerinin gönderilmesi konusunda Amerika ve Siyonizmin uşaklığını yapan Tayyip ve şurekasını daha nasıl savunacak merak ediyorum.Bazı arkadaşlarımız *** ******** şunları soksunlar: Lübnan olayı Boşna ve Afganistan ile aynı şeyler değildir. Eğer 1 Mart teskeresi çıksaydı siz 90.000 Amerikan askerini ülkeden nasıl dışarı çıkaracaktınız?! Bir avuç Amerikan gücünün çekiç güç zamanında(Özal sağolsun!!) pkkya yaptığı yardımı bu kez onbinlerce askeriyle yapabileceğini düşünemiyor musunuz! Tabi akıl bazıların ne *********! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ selective Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 anlamıyorum arkadaşlar sizi. tamam herşey iyi güzel de , hepimiz amerikan karşıtıyız. ama siz türkiyenin %90 dışa bağlı olduğunu unutuyorsunuz. lafla peynir gemisi yürümez. siz amerikanın isteklerini kabul etmesseniz o da size ambargo koyar , ilaç göndermez vs.. en basitinden çok etkili bir ilacın ihracını durdurursa amerika ne olur halimiz ? önce dışa bağımlılığımızı yok edelim yani küreselleşmeyi engelleyelim sonra amerika karşıtlığı yapalım. burdan böyle laf sallamayı 4-5 yaşında çocuk bile yapar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Shatin Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2006 bir ülkenin dışa bağımlılığı nasıl yok olur ? herhangi bir ülkenin bu sadece Türkiye için geçerli değil şuan dünyanın en güçlü devletleri arasında gösteriler USA nın bile milyarlarca dolar dış borcu vardır ve birçok konuda dışa bağımlılığı vardır. en basiti petrol. ortadoğu da petrol zengini ama onlarda bi şekilde dışa bağımlı vs. vs. dünyanın işleyişini eskiler çok iyi dile getirmişlerdir. KOMŞU KOMŞUNUN KÜLÜNE MUHTAÇTIR. bu söz sadece kapı komşusu için geçerli değil bence aynı dünyada yaşıyoruz ve hepimiz komşuyuz. kimsenin kimseden bağımlılığı kopamaz bence Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ asil1453 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 PKK kandil dağından Türkiye'ye mekik dokuyor. PKK eylemlerini maç seyreder gibi seyrediliyor. Kendi askerimizi polisimizi ve insanımızı koruduk şimdi de Lübnan'a hadi bakalım...!!!!! işte sizde yazmışsınız aynı konuyu eğer 3 martta sizin gibi düşünenler olmasaydı da tezkere cıksaydı şimdi o kandil dağında mehmetçik piknik yapıyor olacaktı... saygılarımla... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 işte sizde yazmışsınız aynı konuyu eğer 3 martta sizin gibi düşünenler olmasaydı da tezkere cıksaydı şimdi o kandil dağında mehmetçik piknik yapıyor olacaktı... saygılarımla... 3 marttaki teskereyle sen kandil dağına gitmeyecektin. Türk ordusunun görevlendirileceği yer. Tikrit, Necef, Kerbela üçgeniydi. Yani bu gün ABD nin kayıplarının %80 ininin verildiği yer. Irak'ta kanın bir saniye bile durmadığı, ölüm üçgeniydi türk ordusunun konuşandırılacağı üçgen. Irakta ABD askerleri dışında hiç bir yabancı asker Kuzey Iraka sokulmuyor. Kaldı ki Iraka türk askeri gönderecek tezkere zaten çıktı. Üç mart tezkeresi reddedildikten sonra. ABD ordusunun türkiyede konuşlanması ve Irak'a türkiye üzerinden girmesi maddeleri çıkarıldı. Ve Irak'a Türk askeri gönderilmesini sağlıyan tezkere meclisten çıktı. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sanemavi Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 3 marttaki teskereyle sen kandil dağına gitmeyecektin. Türk ordusunun görevlendirileceği yer. Tikrit, Necef, Kerbela üçgeniydi. Yani bu gün ABD nin kayıplarının %80 ininin verildiği yer. Irak'ta kanın bir saniye bile durmadığı, ölüm üçgeniydi türk ordusunun konuşandırılacağı üçgen. Irakta ABD askerleri dışında hiç bir yabancı asker Kuzey Iraka sokulmuyor. Kaldı ki Iraka türk askeri gönderecek tezkere zaten çıktı. Üç mart tezkeresi reddedildikten sonra. ABD ordusunun türkiyede konuşlanması ve Irak'a türkiye üzerinden girmesi maddeleri çıkarıldı. Ve Irak'a Türk askeri gönderilmesini sağlıyan tezkere meclisten çıktı. +1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ mavi_sardunya Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 tayyeap in kaç işi var ki kanuni??? yok aslında kanuni gözüküyor yaptığı tüm işler, çünkü "tek" oldukları için rahatça kanun değişikliği yapabiliyorlar. burda avaz avaz bağırıp Cumhur Başkanı (mız) istemezse.............. demek boşuna, onlar yine çare bulurlar, bulacaklar... ceylan dersi koltuklarda oturanlar, onlardan olanlar tek parmaklarını kaldırsın yeter...hep böyle olmadımı??? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ asil1453 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 3 marttaki teskereyle sen kandil dağına gitmeyecektin. Türk ordusunun görevlendirileceği yer. Tikrit, Necef, Kerbela üçgeniydi. Yani bu gün ABD nin kayıplarının %80 ininin verildiği yer. Irak'ta kanın bir saniye bile durmadığı, ölüm üçgeniydi türk ordusunun konuşandırılacağı üçgen. Irakta ABD askerleri dışında hiç bir yabancı asker Kuzey Iraka sokulmuyor. Kaldı ki Iraka türk askeri gönderecek tezkere zaten çıktı. Üç mart tezkeresi reddedildikten sonra. ABD ordusunun türkiyede konuşlanması ve Irak'a türkiye üzerinden girmesi maddeleri çıkarıldı. Ve Irak'a Türk askeri gönderilmesini sağlıyan tezkere meclisten çıktı. tabi o dönemde sen askerlik yaptın biliyorsun gidilecek yeri ve planları.. askeriyedeki görevlerim hakkında bilgi vermek istemem ama hiç düşündüğün gibi değildi.. türkiye nin ırak konusunda söz sahibi olamamasının tek sebebi bu tezkeredir. orada şimdi türkmenler katlediliyor biz seyirci kalıyoruz.. saygılarımla... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ jeune Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 lubnana Turk askerı gıder, gıtmez dıye bırsey yok Turk askerı olur sehıtte olur lubnan da olur adanada olur kuzey ırakta olur ankarada sehıt olur ama ne amacla vatanını korumak vatanını savunmak pahasına.ama lubnana Turk askerı Tukıye ıcın gıtmıyor ınsanı yardım acın gıtmıyor ısraılı korumak hızbullahı sılahsızlandırmak ıcın gıdıyor.ısraıl ve amerıka ıstedı dıye gıdıyor.amerıkanın polıtıkalarında esas hedef turkıye. harıtalar yayınlıyolar ulkemızı parcalıyorlarlar ve bızde buna yerdımcı olmak ıcın lubnana gıdıyoruz.bunun neresı dogru.sadece Turk askerı sehıt olmasın dıye lubnana gıtmeyelım dıyenler var.turk askerının sehıt olmama garantısı verılse lubnana gıdelımmı yanı.amerıkan ve ısraıl ordularına bm adı altındakı ısraılı korumak ıcın gıden orduya yardımmı edelım yanı.onlarla aynı taraftamı olalım.bunlar emperyalıst gucler bunların sılahları cok bunlar nede olsa savası kazanır dıyerek bunların yanında olalım masaya oturalım belkı pastadan bızde bır pay alırmıyız nıyetınde tayyıp erdogan hukumetı.Turkıye boyle bır anlayısın ıcınde olamaz.kurtulus savasıyla bırlıkte bız emperyalızme karsı dunyanın en buyuk zaferını elde ettık.emperyalızme karsı savasan ezılen mazlum ulkelerın sesı olduk.mazlum ulkelere ezılen ulkelere ornek olduk.Turkıye bu savasta bır taraf olacakasa bu ısraıl amerıka bm adı altında barıs gucunun(asıl hedeflerı ısraılı korumak olan barıs gucu)emperyalıst ve somurgecı anlayısın yanında deıl,fılıstının ırak ın surıyenın emperyelızme karsı savasan mılıs guclerının yanında olmalıdır.ama bu tayyıp erdogan hukumetıyle ımkansızdır.turkıye amerıka ve ısraılın buyuk tehtıdı altındadır.kemalıst devrımı yapacak kemalıst bır lıder bu ulkenın basına gectıgı zaman turkıye bu tehtıdlerı asacaktır.ısraılı amerıkayı ve onun usaklıgını yapan pkk yı bu ortadogu harıtasına gomecektır.amerıka ve ısraıl bu savastan yenık ayrılacaktır amaclarına ulasamayacaklardır. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ulusal_10 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Gördüğüm kadarıyla hala dayanaksız bir şekilde AKP ve politikalarını savunan arkadaşlarımız var.Bilimsel ve gerçekçi olmayan ifadeleri onları gülünç düşürüyor.Neymiş efendim, işte Lübnan'da bizim müslüman kardeşlerimiz varmış da biz oraya gitmeliymişiz.Peki Kerkük'te Musul'dakiler ne.Lübnanlıarın canı can da Kerkükteki Türkmen soydaşlarımızınki patlıcan mı!O koşarak gittiğiniz ülkenin hükümeti sözde Ermeni soykırımını kabul etmiş bir meclistir.Bundan haberiniz var mı!Bir de biz AKP dönemimde çok başı dik olmuşuz.Doğru efendim.Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül Bush'un önünde "hazır olda" dimdik durdular. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Shatin Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 iyi peki oraya gitmeyelim buraya gitmeyelim şuraya gitmeyelim hep evimizde oturalım hep birileri birşey yapsın birileri bazı fedakarlıklarda bulunsun ve birileri birşeylerden biryerlerden çıkar elde etsin peki biz nasıl ülkemizi o sözde dünyada söz sahibi ülkeler arasına sokacağız bu güne kadar askerimizin bi yere gitmesi gündeme gelince yok şuna hizmet etmeyelim yok evlatlarımızı ölüme göndermeyelim yok bunu yapmayalım onu yapmayalım oldu ya oturalım herkes dünyada bazı çıkarların içinde bulunsun çıkarları için başka ülkeleri milletleri kullansın biz sadece oturalım seyirci olalım ve birgün acı gerçek sıra bize de gelsin öyle mi ? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ mavi_sardunya Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 iyi peki oraya gitmeyelim buraya gitmeyelim şuraya gitmeyelim hep evimizde oturalım hep birileri birşey yapsın birileri bazı fedakarlıklarda bulunsun ve birileri birşeylerden biryerlerden çıkar elde etsin peki biz nasıl ülkemizi o sözde dünyada söz sahibi ülkeler arasına sokacağız bu güne kadar askerimizin bi yere gitmesi gündeme gelince yok şuna hizmet etmeyelim yok evlatlarımızı ölüme göndermeyelim yok bunu yapmayalım onu yapmayalım oldu ya oturalım herkes dünyada bazı çıkarların içinde bulunsun çıkarları için başka ülkeleri milletleri kullansın biz sadece oturalım seyirci olalım ve birgün acı gerçek sıra bize de gelsin öyle mi ? başkalarının çıkarları için onlarca genci ölümün göbeğine sürüklemek evde oturmamaksa, ben herkesin evde oturmasını istiyorum. BU ÜLKEDE pkk diye bir sorun var, BU ÜLKEDE işsizlik diye bir sorun var, BU ÜLKEDE hep büyük başlar yüzünden yanmış insanlar dağılmış evler var!!! BİZ EN İYİSİ EVDE OTURALIM ARKADAŞ!!! bu seyirci olmak değildir aynı zamanda, Türk askeri hangi kutupta yer alırsa bir karşı kutbuda olacaktır,sıranın bize geldiği zaten apaçık ortada,ama bir fark var biz silahla mücadele etmiyoruz amerikayla, ab yle,zaten mücadelede etmiyoruz! anlaşmalarla veriyoruz, anlaşmalarla verecekler!!! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ asil1453 Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 iyi peki oraya gitmeyelim buraya gitmeyelim şuraya gitmeyelim hep evimizde oturalım hep birileri birşey yapsın birileri bazı fedakarlıklarda bulunsun ve birileri birşeylerden biryerlerden çıkar elde etsin peki biz nasıl ülkemizi o sözde dünyada söz sahibi ülkeler arasına sokacağız bu güne kadar askerimizin bi yere gitmesi gündeme gelince yok şuna hizmet etmeyelim yok evlatlarımızı ölüme göndermeyelim yok bunu yapmayalım onu yapmayalım oldu ya oturalım herkes dünyada bazı çıkarların içinde bulunsun çıkarları için başka ülkeleri milletleri kullansın biz sadece oturalım seyirci olalım ve birgün acı gerçek sıra bize de gelsin öyle mi ? dış dünyaya kapılarımızı kapatıp oturacağız. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 Lübnan tezkeresi ile tepkiler sürerken birden aklıma Adnan Menderes zamanında Kore ye yollanan askerlerimiz için Nazım Hikmet in yazdığı bir şiir aklıma geldi.Sizlerle paylaşmak istedim. Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey, iki gözünüzle bakarsınız, iki kurnaz, iki hayın, ve zeytini yağlı iki gözünüzle bakarsınız kürsüden Meclis'e kibirli kibirli ve topraklarına çiftliklerinizin ve çek defterinize. Ellerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey, iki elinizle okşarsınız, iki tombul, iki ak, vıcık vıcık terli iki elinizle okşarsınız pomadlı saçlarınızı, dövizlerinizi, ve memelerini metreslerinizin iki bacağınızın ikisi de yerinde, Adnan Bey, iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı, iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower'in, ve bütün kaygınız iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri halkın tekmesinden korumaktır. Benim gözlerimin ikisi de yok. Benim ellerimin ikisi de yok. Benim bacaklarımın ikisi de yok. Ben yokum. Beni, üniversiteli yedek subayı, Kore'de harcadınız, Adnan Bey. Elleriniz itti beni ölüme, vıcık vıcık terli, tombul elleriniz. Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan ve ben al kan içinde ölürken çığlığımı duymamanız için kaçırdı bacaklarınız sizi arabanıza bindirip. Ama ben peşinizdeyim, Adnan Bey, ölüler otomobilden hızlı gider, kör gözlerim, kopuk ellerim, kesik bacaklarımla peşinizdeyim. Diyetimi istiyorum Adnan Bey, göze göz, ele el, bacağa bacak, diyetimi istiyorum, alacağım da." Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ mavi_sardunya Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 Lübnan tezkeresi ile tepkiler sürerken birden aklıma Adnan Menderes zamanında Kore ye yollanan askerlerimiz için Nazım Hikmet in yazdığı bir şiir aklıma geldi.Sizlerle paylaşmak istedim. Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey, iki gözünüzle bakarsınız, iki kurnaz, iki hayın, ve zeytini yağlı iki gözünüzle bakarsınız kürsüden Meclis'e kibirli kibirli ve topraklarına çiftliklerinizin ve çek defterinize. . . . Ama ben peşinizdeyim, Adnan Bey, ölüler otomobilden hızlı gider, kör gözlerim, kopuk ellerim, kesik bacaklarımla peşinizdeyim. Diyetimi istiyorum Adnan Bey, göze göz, ele el, bacağa bacak, diyetimi istiyorum, alacağım da." Bundan sonra SÖYLENECEK OLANLAR BOŞ!!! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ jeune Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 tezkere onaylandı, TSK hazırlıklarına çoktan başladı, eğer anayasaya aykırı bi durum olsaydı o kadar adam uyuyo muydu? kimse anlamadı mı bunu? muhalefet, askerler, cumhurbaşkanının kendisi bile. bu konu artık güncelliğini yitiriyor. TSK bile büyük bi disiplinle hazırlıklarına başladı. ok yaydan çıktı artık. İktidar ve ana muhalefet liderleri, bu kadar önemli bir konuda Anayasa’nın hükümlerini incelemeden konuşuyorlar. Görüş açıklayan milletvekillerinin de konuya ilişkin anayasal düzenlemeden haberleri olmadığı görülüyor. Kamuoyu yanıltılmaktadır. Şu anda TBMM’nin verdiği izin yetkisini kullanarak asker göndermeye karar verecek makam, Cumhurbaşkanıdır. Anayasaya göre, yurtdışına asker göndermek, “silahlı kuvvet kullanma” kapsamındadır (Madde-92, üst başlık) . Silahlı kuvvet kullanmaya (Savaş hali ilanı veya yurtdışına asker gönderme) izin yetkisi, TBMM’nindir (Madde-92). Silahlı kuvvet kullanılmasına (Savaş hali ilanı veya yurtdışına asker gönderme) karar yetkisi, Cumhurbaşkanı’nındır. TBMM’nin izin vermesinden sonra, silahlı kuvvetin kullanılmasına fiilî olarak karar verecek merci, yürütmenin başında olan ve aynı zamanda Başkomutanlığı temsil eden Cumhurbaşkanlığıdır. Çünkü yasama organları, fiilî durumları yönetemez, savaş haline veya yurtdışına asker gönderilmesine izin verir; ancak fiilen hangi zaman ve durumda savaşın başlatılacağına veya asker gönderileceğine karar verecek organ yürütme organıdır. Cumhurbaşkanı, devletin başıdır, yürütme organının başıdır ve TBMM’nin manevi varlığından ayrılamayan başkomutanlığı temsil eder (Madde 104 ve 117). Bu nedenle TBMM’nin yürütme organına verdiği savaş hali ilânı veya yurtdışına asker göndermeye izin yetkisini kullanarak karara dönüştürecek makam, Cumhurbaşkanı’dır. Hükümetin savaş hali ilânına veya asker göndermeye karar yetkisi yoktur. Ancak Cumhurbaşkanı’na karar vermesi için sunuş da bulunabilir. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.